Dünya prömiyerini geçtiğimiz yıl Toronto Film Festivali’nin ‘Geceyarısı Çılgınlığı’ seçkisinde yapmış olan ‘Geber! / Kill!’ bizde fazla bilinmeyen Hint sinemasından kopup gelmiş bir yapım. Özgün ismiyle ‘Öldür!’, romantik bir sevdanın yaşandığı tren yolculuğunda aniden beliriveren şiddetin katlanarak büyümesi üzerinden ilerliyor. İlk bakışta ‘John Wick’ serisi benzeri şiddet yüklü aksiyonlardan biri izlenimi verse de, deneyimli sinemacı Nikhil Nagesh … Devamı…»
Hayat Boşa Gitmesin
Çoğu vasat düzeydeki yaz filmlerinin arasından bir mücevher gibi parıldayan ‘Biraz Yağmur Yağmalı / Some Rain Must Fall’ çağdaş Çin sinemasından gelen güzel bir sürpriz. 1989 doğumlu yönetmen Qiu Yang, Cannes’dan ödüllü kısa filmleri (A Gentle Night, 2017, Altın Palmiye; She Runs, 2019, Leitz Cine keşif ödülü) ile biliniyor. Dünya prömiyerini 75. Berlin Film Festivali’nin prestijli ‘Karşılaşmalar / Encounters’ bölümünde yaparak şenlikten Jüri Özel Ödülü ile dönen bu ilk uzun metrajı, kısa filmlerinde olduğu gibi aile ilişkileri üzerinden ilerliyor.
Kırklı yaşlardaki Cai Zhuo bunalımlı bir dönemden geçmektedir. Boşanma arifesindeki iş adamı kocasıyla aynı evi paylaşmayı, Alzheimer hastası kayınvaldesinin bakımına özen göstermeyi sürdürürken, okul takımının yıldız oyuncusu 13 yaşındaki kızını almaya gittiği basket antrenmanında yanlışlıkla yaşlı bir kadının hastanelik olmasına neden oluyor. Kendi sıkıntıları yetmezmiş gibi aniden meydana gelen bu olay onun hayatının kontrolden çıkmasını hızlandırırken, bilinmez bir geleceğe doğru yalpalayan genç kadın geçmişi ile hesaplaşarak kendine yeni bir yol çizebilecek midir.
Genç sinemacının doğal sesleri kullanıldığı melankolik filmi, usta işi diyalog ve ayrıntılarının yanı sıra görsel yetkinliği ile göz dolduruyor. Kısa filmlerini de birlikte yaptığı Alman asıllı görüntü yönetmeni Constanze Schmitt ile bir kez daha 3:4 oranında karar kılmışlar. Yang, resim eğitimi ve fotoğrafçılık geçmişinin izinde öykülerini dikey olarak görselleştirdiği kare ekranı kullanmayı sevdiğini söylüyor. Aile kıskacından kurtulmaya çabalayan Cai’nin hikâyesindeki sıkışmışlık hissini izleyiciye geçirmek için de iyi bir seçim olmuş bu.
Cai’nin öyküsü bir kendini keşif öyküsüdür. Geçmişinden başlayarak bugününü, kim olduğunu, yaşamak istediği cinselliği, bir zamanlar herşey olduğunu düşündüğü aile tuzağından kaçma çabasını izlerken, bizler de genç kadınla birlikte keşfe çıkıyoruz. Bu amaç doğrultusunda yönetmen olan biteni gözümüze sokmuyor zaten. Açılışta Cai’nin kızgınlıkla geri fırlattığı topun neden olduğu olayı görmüyoruz örneğin. Bunun gibi birçok olay kamera dışında cereyan ediyor ya da olan biteni uzak bir mesafeden izliyoruz. Yang kişilerin yüz hatlarını tırpanlanıyor, tül ya da cam benzeri engellerle perdedeki görüntüyü kısmen flulaştırıyor. Tüm bunlar bir gizem yaratıyor. Cai’nin sırlarla dolu geçmişi adım adım çözülürken aile ortamında yaşananların evrenselliğine tanıklık ediyor, Cai’nin anılarında kendi geçmişimizden izlere rast geliyoruz.
Mütevazı bir başyapıt olarak değerlendirdiğim bu güzel film, sahne sahne incelenmeyi ve keşfedilmeyi beklerken yağmur yağmalı. Hem de biraz değil, bardaktan boşanırcasına temizlemeli tedirgin ruhları.
(08 Ağustos 2024)
Ferhan Baran
ferhan@ferhanbaran.com
Ah ki, Anne Babalar Karışmasa…
Kazakistan, adını bildiğimiz ama tarihi filmler dışında sinemasını pek tanımadığımız bir ülke. Bizden (filmden yola çıkarak) en büyük farkı, şehirlerin beton yığını değil, yemyeşil olması… Ah ki, bizim yöneticilerimiz de ağacın, yeşilin önemini kavrasa.
Bizimle benzeştiği alan ise filmin işlediği konu, anne babaların çocuklarının yaşamlarına karışması. Bakıtcan Jienali, komedi olarak ele almış, ama besbelli dramatik ve bir o kadar da zorlayıcı, hepimizin yaşadığı bir gerçek. “Oğlum / kızım, evlenmelisin.” Niye? Ne olacak evlenince, kuş mu konacak kafamıza? Geleneklerle yaşandığı, mahalle baskısının egemen olduğu bir ülkede gençlerin karşı çıkması, tepki göstermesi pek mümkün olmuyor. “Neredeyse Maço”da, bir diş hekimi genç, ister istemez annesinin baskısı altında evlenmek zorunda hissediyor kendisini. Amerika’dan bir burs kazanmış, eğitim görecek, belki çalışma olanağı bulacak… ama anne, Nuh diyor peygamber demiyor: “Evlenmezsen gidemezsin.”
Anne Bibigül (Janna Kuanişeva) bir başka, alabildiğine dominant, her şeyin belirleyicisi… Annenin kardeşi (Abunasır Serikov), hem Demir’i anne adına takip eden ama asıl denetlenmesi gereken kişi hem de alabildiğine şımarık biri.
Genç diş hekimi Demir (Dastan Orazbekov) bir hastasından öğrendiği destek kurumuna başvuruyor, sonrası filmde… Genç güzel psikolog Ardak (Kamşat Joldybayeva), Demir’e yol yordam öğretecek… ama dedik ya hayat teoriye uymuyor.
Yalın bir film Neredeyse Maço. Yönetmenin atraksiyona girmemesi, her şeyi apaçık izletmesi filmin izlenirliğini kolaylaştırıyor; ancak neredeyse hiç yakın plan olmaması yadırgatıcı.
Güleriz ağlanacak halimize… Filmin temelinde bu atasözü yatıyor. Gülerken belki de düşünmemizi istiyor film. Günümüz gençlerinin ağırlıklı dijital dünyasında hiç sosyal iletişim yer almıyor… Bu, filmin öne çıkan sıkı bir eleştirisi…
09 Ağustos’tan başlayarak gösterimde…
(08 Ağustos 2024)
Korkut Akın
korkutakin@gmail.com
Transformers: Başlangıç Filminin Ana Afişi Paylaşıldı
Ana afişi paylaşılan Transformers: Başlangıç (Transformers One) adlı animasyon filmde Optimus Prime ve Megatron’un anlatılmayan ilginç hikâyesini anlatıyor. Onlar daha çok düşman olarak bilinmektedirler, ancak bir zamanlar birbirlerine kardeş gibi bağlı olan ve Cybertron’un kaderini sonsuza dek değiştiren sıkı dostlardı. Tamamen bilgisayar animasyonlu ilk Transformers filmi olan Transformers: Başlangıç (Transformers One), Chris Hemsworth, Brian Tyree Henry, Scarlett Johansson, Keegan Michael Key, Steve Buscemi, Laurence Fishburne ve Jon Hamm gibi ünlü ve sevilen yıldızların sesleriyle yer aldığı geniş bir oyuncu kadrosuna sahip bulunuyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Kazakistan’da En Çok İzlenen Romantik Komedi Filmi Neredeyse Maço Türkiye’de
Türkiye de ilk defa bir Kazak filmi izleyici ile buluşuyor. Mandarin Pictures – Maksat Kuvatov yapımcılığında çekilen Neredeyse Maço adlı film, Türkiye’de Serüven Film – Cihan Can ve yapımcı oyuncu Nadira Akhonova aracılığıyla vizyona girecek. Film, Türk izleyicilerin yanı sıra Türkiye’de yaşamakta olan Kazakistan, Rusya ve Türki Cumhuriyetleri vatandaşlarının beğenisine sunulacak. Film, Türkiye’de gösterime girdikten hemen sonra Türkiye ve Kazakistan ortak yapımı konusunda yapımcılar Cihan Can ve Maksat Kuvatov devam filmi çekilmesine karar verdi. Türk ve Kazak oyuncuların başrollerini paylaşacağı filmin senaryosu yazılmaya başlandı.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Seventeen Tour Follow Again to Cinemas
Mingyu, Jeonghan, Wonwoo, The8 ile Wen Junhui’nin oynadığı Seventeen Tour Follow Again to Cinemas, 21 Ağustos 2024’de CGV Mars Dağıtım tarafından vizyona çıkarıldı.
Her adımda tarihi yeniden yazan Seventeen’in ilk Seul Dünya Kupası Stadyumu konseri ve tekrar turu bu Ağustos ayında dünya çapında büyük ekranlara geliyor. Bu konser filmi, çeşitli müziklerle dolu bir etkinliğe dönüşen güçlü bir gündüz performansıyla başlıyor. Carat ışık çubuklarıyla aydınlatılan bir gece gökyüzünün altında doruğa ulaşan film, grubun rekor kıran dokuz yıllık mirasının özünü yakalıyor. Konserin coşkusunu ScreenX, 4DX ve Ultra 4DX’te yeniden yaşayın.
Üj Bej Harfliler
Oğuzhan Yılmaz’ın yönettiği ve Aykut Uzer, Yiğit Koçak, Oğuzhan Yılmaz ile Can Vatansever’in oynadığı Üj Bej Harfliler, 30 Ağustos 2024’de Stageorg dağıtımıyla SineZoom Film Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Hasan ve İsmail kısa yoldan köşeyi dönmek isteyen iki Trakyalı kafadardır. Hasan’ın tek amacı hazine bulup traktör almak ve evlenmektir. İsmail ise vaktini kızlara hava atarak geçirir. Bir gün Hasan’ın bir hazineden haberi olur. İstanbul’dan tanıdığı Hakan’ı çağırır. Üç kafadarın amacı hazineyi bulmak ve İstanbul’a götürüp satmaktır. Hazineyi bulurlar, yola çıkıp konakladıkları esrarengiz otelde fantastik olaylarla karşılaşınca sanrılar görmeye başlarlar.
- Basın Bülteni
- Fotoğraflar
- Fragman: 1 / 2
- IMDb
Joker: İkili Delilik Oyuncularından Samimi Paylaşımlar, Joaquin Phoenix’in Müzik Yeteneği Lady Gaga’yı Şaşırttı
DC Comics’in kötü karakteri Joker hakkında Todd Phillips tarafından çekilen müzikal devam filmi Joker: İkili Delilik’in başrol oyuncuları Joaquin Phoenix ve Lady Gaga, samimi paylaşımlarda bulunuyor. Phoenix, Lady Gaga’nın kendisini ilk kez şarkı söylerken duyduğunda ağzındaki kahveyi püskürttüğünü anlattı. Harley Quinn rolünü oynayan Lady Gaga ise, filmdeki şarkıları canlandırdığı karakteri yansıtarak söylemeye, müzisyen yanını öne çıkarmamaya çalıştığını açıkladı.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Günay Kosova’yı Kaybettik
Set Amiri, Senarist, Yapımcı ve Yönetmen Günay Kosova, 31 Temmuz 2024 Çarşamba günü hayatını kaybetti. 22 Haziran 1942 tarihinde doğan Kosova Mezarını Kaz Beni Bekle, Tam İsabet, Katran Bebek, Bedmen Yarasa Adam, Gecelerin Ötesi, Çukulata Tarlası, Bazıları Cacık Sever, Hırsız Milyoner, Balkona Etti, Üşütük, Kan Kırmızı Süt Beyaz, Çarli’nin Kelekleri, Sen Başkasın adlı filmleri yönetti. Cenazesi, 01 Ağustos 2024 Perşembe günü Sultanbeyli’de öğle vakti kılınacak cenaze namazını müteakip toprağa verilecek olan merhuma Tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
Genco Erkal’ı Kaybettik
Tiyatro ve sinemamızın duayen oyuncularından Genco Erkal, 31 Temmuz 2024 Çarşamba günü hayatını kaybetti. 28 Mart 1938′de İstanbul’da doğan Erkal, Robert Kolej’deki öğrencilik günlerinde tiyatro ile ilgilendi. İlk olarak Çöl Faresi adlı oyunda sahneye çıktı. Hakkari’de Bir Mevsim, At, Faize Hücum, Camdan Kalp, Pazar: Bir Ticaret Masalı, Prensesin Uykusu adlı sinema filmlerinde oynadı. Erkal’ın cenazesi, 02 Ağustos 2024 Cuma günü Teşvikiye Camii’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Merhuma Tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
Bu Yol Hiçbir Yere Varmıyor
‘New York’ta Bir Gece / Daddio’, JFK havaalanından Manhattan’a bir gece yolculuğunun hikâyesi. Yazılımcı genç kadın şehrin merkezindeki evine gitmek üzere sarı taksilerden birine bindiğinde sessiz ve düşüncelidir. Hollywood efsanesine atıfla kendisine Clark ismini yakıştıran feleğin çemberinden geçmiş flörtöz şoför lafı başlattığında bir daha susmayacaktır.
Adını hiç öğrenemeyeceğiz genç kadın ile geveze sürücünün havadan sudan başlayan konuşmaları yol bir kaza nedeni ile kapandığında kişisel mevzulara evrilir. Clark’ın beylik gözlemlerinin ardından cinsellik ağırlıklı daha cüretkâr meselelere dalarız. Her bir köşesinde uyuşturucu bağımlıları ya da fahişelerin cirit attığı Hell’s Kitchen mezbeleliğinde büyümüş orta yaşlı adam ‘bir yaz günü gibi sorunsuzdu’ diye andığı ilk karısından hasretle söz eder. Oklahoma kökenli genç kadının ağır ‘babalık’ travması gündeme gelir. Dertleşmeler daha sonra kim daha özel ve gizli sırlarını açığa dökecek şeklinde muzır bir oyuna dönüşürken iki yalnız insan dert ortağı olmaya koyulurlar.
Christy Hall’un yazıp yönettiği yapım başlangıçta iki kişilik bir sahne oyunu olarak tasarlanmış. Birbirlerini aynadan, ön ve arka bölmeyi ayıran küçük cam bölmeden gören iki kişinin paylaşımları kağıt üstünde ilginç duruyor durmasına, ancak yazar yönetmenin meseleleri ele alışı öylesine beklendik, diyaloglar öylesine yavan ki insan 90 dakikalık yolculuğun sonunu getirmekte zorlanıyor.
Oyuncuların çabaları da yetmiyor. Ne yapımcılığı da üstlenmiş olan Dakota Johnson’ın anlamlı bir bakışı, ne perdede izlemeyi özlediğimiz Sean Penn’in karizmatik gülüşü, ne de ikiliye eşlik eden hiç uyumayan şehrin gece ışıltıları hiçbir şekilde bu ucuz terapi seansını kurtaramamış.
(07 Ağustos 2024)
Ferhan Baran
ferhan@ferhanbaran.com
Kar Masalı
Erkan Özcan’ın yönettiği ve Aslı Bekiroğlu, Tuna Arman, Ahmet Kayakesen, Ali Rıza Tanyeli ile Ceren Taşçı’nın oynadığı Kar Masalı, 30 Ağustos 2024’de CJ ENM dağıtımıyla Fabrika Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Derya, annesinin kendisi için zengin koca bulma planlarından habersiz, kendisini lüks bir otelde bulur. Tatil boyunca, Derya’nın basit bir tatil olarak gördüğü şey, aslında annesinin yaptığı gizli planlarının parçasıdır. Tüm aile fertleri için beklenmedik sürprizler ve yer yer komik, yer yer duygusal olayların yaşandığı bu tatil, hem yeni aşklara yelken açıp hem de hayatlarını değiştiren güzel bir deneyim haline gelir.
El Kafirun
Görkem Celiloğlu’nun yönettiği ve Ceren Gül Şahin, Tolga Bengu, Muhammet Kınık ile Serhat Gökay’ın oynadığı El Kafirun, 30 Ağustos 2024’de CJ ENM dağıtımıyla Mert Yapım Medya tarafından vizyona çıkarıldı.
Fatih ve Selim, hırsızlıkla geçinen iki arkadaştır. Bir gün hırsızlık için girdikleri köşkte ölü bir adamla karşı karşıya gelirler. Ölü adamın şokunu üstlerinden atamadan köşkte çeşitli paranormal olaylar gerçekleşmeye başlar. Köşkte buldukları video kasetlerde içinde kendilerinin de olduğu görüntüler izlerler. Evi soymaktan vazgeçip kaçmaya karar verdiklerinde her şey için çok geçtir, çünkü evde yalnız değillerdir.
Cin Çukuru
Sinan Erusta’nın yönettiği ve Muhammed Kantekin, Gökhan Özcan, Alev Şengül ile Furkan Güleç’in oynadığı Cin Çukuru, 30 Ağustos 2024’de Lion Distribution dağıtımıyla EMN Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Bir grup genç, tatil için ormana giderler. Kamp kurup birlikte vakit geçirmeyi planlarlar ancak beklenmedik bir şekilde geçmişlerindeki sorunlarla yüzleşmek zorunda kalırlar. Sadece eğlenmek ve dinlenmek amacıyla gitmiş oldukları ormanda hiç beklenmedikleri bir maceranın içine sürüklenirler. Çiftler kendi içsel mücadelelerini yaşar ve daha güçlü bir bağ oluşturmak için çalışmaya başlarlar.
6. Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali
Bu yıl, 03 – 06 Ekim 2024 tarihleri arasında Beyoğlu, Taksim’de gerçekleştirilecek olan 6. Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali’ne başvurular başladı. Festival bu yıl ‘Dost Ülke Filistin Onuruna’ gerçekleştirilecek. Sinemacılar festivale, ana temaya uygun olarak doğrudan ya da dolaylı olarak dostluk konusunu işleyen kısa filmleri ile 23 Ağustos’a kadar filmfreeway ve festhome platformları üzerinden başvuru yapabilecek. Her yıl dostluğu eserlerinde ölümsüzleştiren bir gönül dostu, şair ve sanatçı anısına yapılan festival bu yıl Filistinli Şair Mahmud Derviş anısına yapılacak. Altıncı yılında Ana Yarışma, Kırk Yıllık Hatır ve İnsani Bakış – Filistin bölümlerinde dünyanın dört bir yanından yüze yakın filme ve sinemacıya ev sahipliği yapacak festivalin başvuruları başladı. Sinemacılar festivale, ana temaya uygun olarak doğrudan ya da dolaylı olarak dostluk konusunu işleyen kısa filmleriyle 23 Ağustos’a kadar başvurabilecekler.
- Basın Bülteni
- Web Sitesi: 1 / 2
6. Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali yazısına devam et