Engelsiz Filmler Festivali’nde Dördüncü ve Beşinci Gün Geride Kaldı

Engelsiz Filmler Festivali programında yer alan Başka Dinleme Biçimleri (Other Ways of Listening), Kara Kutu, Beraber, Suyun Üstü ve Kısa Film Yarışması kapsamındaki filmler ile Parmak İzi seçkisinde yer alan, Jorgen Leth’in yönettiği Yıldızlar ve Su Taşıyıcıları (The Stars and The Water Carriers), Pelota, Hareket Filmi (Motion Picture) ve Çin Masa Tenisi (Chinese Ping – Pong) filmlerinin Goethe – Institut Salonun’daki gösterimleri gerçekleşti. Günün son seansında gösterilen Suyun Üstü filminin ardından filmin yönetmen ve senaristi Aslıhan Ünaldı ile başrol oyuncusu Serhat Ünaldı, sinema yazarı Hasan Nadir Derin’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşiye katıldı.

Engelsiz Filmler Festivali’nde Dördüncü ve Beşinci Gün Geride Kaldı yazısına devam et

21. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali

21. Filmmor Kadın Filmleri Festivali bu yıl 20 – 30 Haziran 2024 tarihleri arasında izleyiciyle buluşacak. Kadınların Sineması, Parola: Barış, Yerel Siyaset Yerinden Sinema, Feminist Bellek, Hak Odaklı Sinema bölümlerinde filmler, forumlar, atölyeler ve film sonrası söyleşilere ev sahipliği yapacak olan festival, Sektör Buluşmaları bölümünde ise bu yıl film eleştirmenlerini ağırlayacak. Tüm gösterim ve etkinliklerin ücretsiz olacağı festival, açılışını Filistin’de devam eden savaşı kadrajına alarak yapacak. Filmmor’un sosyal medya hesaplarından paylaşılacak linkle izleyiciler açılış filmi Filistin’i İşlemek’i açık seansta hep birlikte izlemeye davet edilecek.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Tanıtım Filmi
  • Web Sitesi

21. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali yazısına devam et

Dreamworks Animation’dan Vahşi Robot Filminin Türkçe Dublajlı Yeni Fragmanı Paylaşıldı

DreamWorks Animation, Peter Brown’ın sevilen, ödüllü, New York Times en çok satan kitaplar listesinde birinci olan Vahşi Robot’un yeni bir uyarlamasıyla geliyor. Filmin Türkçe dublajlı yeni fragmanı internet ortamında yayına verildi. Bu destansı macera, ıssız bir adaya düşen ve zorlu çevre koşullarına uyum sağlamayı öğrenmesi gereken bir robotun yavaş yavaş adadaki hayvanlarla ilişki kurmasını ve yetim bir kaz yavrusunun evlat edinmesini konu alıyor. Vahşi Robot filmi kendini keşfetme üzerine güçlü bir hikâye. Teknoloji ve doğa arasındaki köprünün heyecan verici bir incelemesiyle, canlı olmanın ve tüm canlılara tutkuyla bağlı olmanın ne anlama geldiğinin dokunaklı bir keşfi.

  • Basın Bülteni
  • Yeni fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Murat Soydan’ı Kaybettik

Sinemamızın sevilen aktörlerinden, şarkıcı Murat Soydan, 11 Haziran 2024 Salı günü hayatını kaybetti. 02 Ekim 1940 tarihinde doğan ve Bir Dağ Masalı, Tapılacak Kadın, Dağları Bekleyen Kız, Vahşi Bir Erkek Sevdim, Yalan Yıllar, Kara Gözlüm Efkarlanma, Kahveci Güzeli, Cemile, Abbase Sultan, Ağla Gözlerim, Ayşem, Dünyanın En Güzel Kadını gibi filmleriyle tanınan Soydan’ın cenazesi, 13 Haziran 2024 Perşembe günü Ataköy 5. Kısım Ömer Duruk Camii’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilecek. Merhuma Tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Son Akşam Yemeği En İyi Müzik Kategorisinde de Birçok Uluslararası Ödülün Sahibi Oldu

Levent Onan’ın Son Akşam Yemeği filmi  En İyi Müzik kategorisinde birçok ödülün sahibi oldu. Film, New York Movie Awards’tan En İyi Film, Florence Film Festival’den En İyi Film, Milan Gold Awards’tan En İyi Uzun Metraj Film ödülleri, müzik kategorisinde Seville International Film Festival’den En İyi Müzik ve American Golden Picture International Film Festival’den En İyi Besteci, New York Movie Awards, Florence Film Festivalden de En İyi Orijinal Müzik ödüllerini listesine ekledi.

Son Akşam Yemeği En İyi Müzik Kategorisinde de Birçok Uluslararası Ödülün Sahibi Oldu yazısına devam et

Işıkları Kapat

Mark Macnicol’un yönettiği ve Kirsty Strain, Rachel Flynn, Adam Robertson ile Lorraine Hudson’un oynadığı Işıkları Kapat (Dreaded Light), 14 Haziran 2024’de Bircan Film dağıtımıyla Bircan Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Yaşlı ve kederli bir dul olan Duncan, odalarının acı dolu anılarla dolu olduğu üst kata çıkmaktan kaçınmak için kanepede uyumakta ve ihtiyaçlarını bahçede gidermektedir. Kendi şeytanlarıyla yüzleşmenin (ya da daha doğrusu yüzleşmemenin) yanı sıra, gün ışığından hiç de hoşlanmayan, eski vampir filmleriyle sağlıksız bir ilgisi olan, bir general kızı, oldukça sorunlu genç Michelle’in şeytanlarıyla da mücadele etmek zorundadır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Işıkları Kapat yazısına devam et

Son Akşam Yemeği Filmi Ödüle Doymuyor

Sinemamıza değer katmaya devam eden Son Akşam Yemeği, New York Movie Awards’tan En İyi Film ve En İyi Orijinal Müzik (Mustafa Yazıcıoğlu), Florence Film Festival’den En İyi Film ve En İyi Orijinal Müzik (Mustafa Yazıcıoğlu), Milan Gold Awards’tan En İyi Uzun Metraj Film ve En İyi Orijinal Müzik (Mustafa Yazıcıoğlu), Hollywood Gold Awards’tan En İyi Orijinal Müzik (Mustafa Yazıcıoğlu) ve New York Internatiol Film Festival’inden de En İyi Orijinal Müzik ödüllerini kazandı.

Son Akşam Yemeği Filmi Ödüle Doymuyor yazısına devam et

Engelsiz Filmler Festivali 2024 İzleyicilerle Buluşmaya Devam Ediyor

Puruli Kültür Sanat tarafından “Bir arada film izlemek mümkün” sloganıyla oniki yıldır sinemaseverlerle buluşan Engelsiz Filmler Festivali programında yer alan Toprağın Şarkıları (Songs of Earth), İmparatorluk (The Empire), …Kadın (Woman of…), 32 Ses (32 Sounds), Bir Ailenin Kısa Hikâyesi (Brief History of a Family), Ölüm Yaşayanların Sorunudur (Death is a Problem for the Living), Cehennemde Bir Pazar (A Sunday in Hell) ile Yıldızlar ve Su Taşıyıcıları (The Stars and The Water Carriers) filmlerinin ve bu yıl kaybettiğimiz Ayla Algan anısına düzenlenen Karanlıkta Uyananlar filminin gösterimi ile çocuklar için düzenlenen Stop Motion Animasyon Atölyesi gerçekleştirildi.

Engelsiz Filmler Festivali 2024 İzleyicilerle Buluşmaya Devam Ediyor yazısına devam et

Sadi Bey’in Ağaçları

Sadi Bey, ikinci baharının birkaç yaz mevsimini Kınalıada’nın İstanbul’a bakan yüzündeki caddede bulunan bir binada geçirdi. Caddedeki binaların 1. ve 2. katlarında oturan vatandaşların bazıları, denizi daha iyi görek deye önlerindeki kamuya ait arazilerde bulunan ağaçların dallarını vahşi bir şekilde kırdılar. O manzaradan bir fayda gelir mi ben bilemem, ama yaptıkları Sadi Bey’in Ağaçları köşesinin onlara ithaf edilmesine sebep oldu. Cenab-ı Allah, her iki cihanda muratlarına erdire veya erdiremeye. Yeni eklenen ağaçları:
Yıldız Korusu, Beşiktaş, İstanbul
Tepebaşı Caddesi, Çatma Mescit Mahallesi, Beyoğlu, İstanbul
Hilo, Havai, Amerika
Filmlerden: Kestirme Yol (Meek’s Cutoff)

Ferhan Baran Yazıyor: Daha Çok Hiçlik

Çağımızın tuhaflıklarını kendine özgü absürd kara mizahıyla yorumlayan Romen auteur Radu Jude, Locarno’dan ödülle dönen son çalışması ‘Dünyanın Sonundan Çok Da Bir Şey Beklemeyin / Ni Aştepta Prea Mult de la Sfarşitul Lumii’, İstanbul Film Festivali’nin en ilgiye değer işlerinden biriydi. Film yaygın gösterime girmedi ama İstanbul Modern’in yılın ses getiren 5 filmine ayırdığı sezonun son seçkisinde sinema perdesinde izlenebiliyor. … Devamı…»

Ferhan Baran Yazıyor: Hayalet Sürücü

Kadıköy Belediyesi’ne bağlı Sinematek / Sinema Evi sezonu dünya sinemasının önemli klasiklerinden ‘Hayalet Fayton / Körkarlen’ ile noktalıyor.* Sessiz dönemde ‘İsveç sinemasının Altın Çağı’ olarak bilinen öncü figürlerinden Victor Sjöström’ün Nobelli yazar Selma Lagerlöf’den uyarladığı 1921 tarihli yapım, 20’li yılların bitimine doğru en üstün yapıtlarını verecek olan sessiz dönemin ilk başyapıtlarından biri olarak anılıyor ve bugün hâlâ … Devamı…»

Evren Sabit Değilse Siz de Değilsiniz

Amerikan sinemasının kıdemli bağımsızlarından Richard Linklater imzalı ‘Hit Man’ 2001 yılında ‘The Texas Montly Article’da Skip Hollandsworth imzasıyla yayınlanmış makalede hikâye edilen ‘sahte tetikçi’ Gary Johnson’ın gerçek yaşamından esinlenmiş. 43. İKSV Festivali’nin açılış filmi olan yapım, Nietzche’den bir alıntıyla başlıyor. New Orleans Üniversitesi’nde psikoloji ve felsefe dersleri veren Johnson (Glen Powell), ünlü filozofun “varoluştan en büyük verimi, en büyük mutluluğu alabilmenin sırrı ‘tehlikeli’ yaşamaktır” deyişini aktarıyor öğrencilerine. “Risk alıp konfor hayatından çıkmalarını, bu kısa hayatı tutkuyla yaşamalarını” öğütlüyor onlara. Oysa banliyödeki mütevazı evinde ‘id’ ve ‘ego’ adını verdiği kedileriyle birlikte yaşayan genç adam ev hayatından mutlu gözükmektedir.

Gary sorular ve fikirler dünyasında yaşamayı sevse de elektronik ve dijital işlemlerdeki yeteneğini kullanmak suretiyle New Orleans emniyetinde yarı zamanlı ve gizli olarak çalışarak gelirine katkıda bulunmayı ihmal etmiyor. Emniyetteki zorunlu eğitimden sonra genelde kiralık katil vakaları için kamera ve mikrofon düzenleri kurarak gizli kayıtlar yapmaktır görevi. Sahte tetikçi olarak çalışan iş arkadaşı Jasper taşkın bir davranışı nedeni ile açığa alındığında onun pozisyonu Gary’ye teklif ediliyor. Farklı bir deneyime atılmak zorunda kalmak ürkütücüdür başlarda, ancak ilk deneyiminde oynadığı tetikçi rolünde çok başarılı olunca, zamanla tetikçiyi müşteriye göre şekillendirmenin dayanılmaz eğlencesini keşfediyor. Lise yıllarında utangaçlıktan piyeste bile rol alamamışken şimdi sahnesini bulmanın keyfini yakalayan genç adam, sorunlu kocasından kurtulmak için tetikçi arayan güzeller güzeli Madison (Adria Arjona) ile çekici Ron kimliği altında karşılaştığında aşk bacayı saracak, genç adam yüreğinin ve tutkularının götürdüğü istikamete doğru hızla yol alacaktır.

Gönül çelici bir kara romantik güldürü görünümünün altında engin denizlere yelken açan bu güzelim bağımsız yapımın zekice kaleme alınmış senaryosu Linklater ve Powell’ın ortak imzasını taşıyor. Film kişiliğimiz üzerine yaman bir sorgulamaya girişirken, hafif eğlence fonunda benliğimizin kurgusal bir yapı olup olmadığını tartışıyor. Var olanın bir yanılsama, bir oyun ya da edinilmiş bir rol olup olmadığı üzerine sorular sorarken, kişiliği oluşturan temel özelliklerin ileri yaşlarda bile değiştirebileceğini savunuyor. Bunun için düşünmek yerine somutlaştırmanın gerekliliği üzerinde duruyor. Bu noktada ilgiyle takip ettiğimiz birçok yazarın kendi hayatlarında yaşamadıklarını roman karakterlerine giydirdiklerini düşünerek gülümsüyoruz.

Gary sahaya indiğinde takıldığı insan tiplerine kendisi de inanamıyor. Gerçeğin farklı bakış açılarının birleşmesiyle şekillendiğini, ahlaki ya da epistemolojik anlamda hiçbir şeyin mutlak olmadığını seziyor. Sonuçta vardığı nokta evren sabit değilse kişiliklerin de sabit olamayacağı oluyor. Kalıbına girdiği kişiye dönüşürken aşkın iyisiyle kötüsüyle hep riskli olduğunu keşfediyor. Sevginin nasıl nefrete dönüştüğüne ve cinayetin tek çıkış yolu olarak görüldüğüne tanıklık ettiğinde bizler de bu konu üzerine çekilmiş George Stevens imzalı 1951 yapımı ‘İnsanlık suçu / A Place In The Sun’ ya da Woody Allen klasiği ‘Maç Sayısı / Match Point’i anmadan edemiyoruz.

Bizde ‘Tetikçi’ anlamına gelen çevirisi yapılmadan özgün adıyla gösterilen ‘Hit Man’ Powell ve Arjona ikilisinin çekici cazibesinden de güç alan son dönemin en güzel sürprizlerinden biri. Gerçekliğin zaman içinde hayal edilemeyecek şekillerde değişebileceği üzerine alçakgönüllü bir manifesto, “kendiniz için istediğiniz kimliğin izini sürün, kim olmak istiyorsanız tutkuyla vazgeçmeden o olun” diyen açık bir çağrı.

(15 Haziran 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu