Volkan Kocatürk’ün yönettiği ve Erkan Petekkaya, Baran Bölükbaşı, Tugay Mercan ile Serkan Ercan’ın oynadığı 15 07 Şafak Vakti, 15 Temmuz 2021’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Rafadan Hayat Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, Çengelköy’de pastane işleten Cevdet’in ve çocuklarının öyküsünü merkeze alıyor. Köprüde bir anda darbeci askerlerle karşı karşıya gelen Cevdet’in yolu, işine geç kalan güvenlik görevlisi Güray, küçük kızıyla köprüde sıkışıp kalan Mustafa ve askeri okul öğrencisi olan oğlunu bir türlü göremeyen Şerife ile kesişir. Cevdet köprüde, oğlu Yusuf ise Çengelköy’de darbeci askerlerle mücadele etmektedir.
Sinema Sektörüne Yeni Bir Soluk: Lands Of Cinema Faaliyetlerine Başladı
Sinema alanındaki üretim sürecini öğrenmek isteyenleri alanında uzman isimlerle buluşturma amacıyla atölyeler düzenleyen Sinema Adası ihtiyaç duyulan alanlarda hizmet vermeye devam ediyor. Sinema Adası, yönetmenlerin ilk uzun metrajlı filmleri ile belgesel ve kısa metrajlı filmlerin daha görünür olması amacıyla Lands of Cinema’yı kurdu. Kuruluş filmlerin ulusal ve uluslararası festivallerde takibini yapmayı, kısa filmlerin ulusal ve uluslararası dağıtım sürecinde sektördeki deneyimiyle genç sinemacılara yol gösterici olmayı amaçlıyor.
Sinema Sektörüne Yeni Bir Soluk: Lands Of Cinema Faaliyetlerine Başladı yazısına devam et
Hababam Sınıfı: Yaz Oyunları, Uzun Kuyruklara Neden Oldu
Pandemi sürecinin ardından kapılarını açan sinema salonları, Hababam Sınıfı: Yaz Oyunları filminin gösterimiyle izleyicilere merhaba dedi. Hann Yapım’ın yapımcılığını üstlendiği Hababam Sınıfı: Yaz Oyunları filmi, ilk güne özel ücretsiz gösterilinece seyircilere çifte kutlama yaptırdı. Tüm salonlarda, tüm gün ve seanslarda ücretsiz gösterilen filme gösterilen yoğun ilgi için Hann Yapım “İzleyicileri yeniden salonlarda görmek çok keyifli.” yorumunu yaptı.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Hababam Sınıfı: Yaz Oyunları, Uzun Kuyruklara Neden Oldu yazısına devam et
40. İstanbul Film Festivali’nden İzlenimler 4: Uluslararası Yarışma ve Diğer Bölümlerden
40. İstanbul Film Festivali Haziran ayı içinde sinemalarda ve çevrimiçi gösterimlerle izleyicilerine ulaştı. Pandemi nedeniyle toplu film izleme rutinime henüz dönmemiş bir yazar olarak, Haziran ayında çevrimiçi sunulan filmleri izlemeyi sürdürdüm. Bu yazı, çevrimiçi seçki dahilinde yer almış filmler üzerinedir.
Uluslararası Yarışma seçkisi Bulgar yapımı ‘Şubat / Février’ ile başladı. Kamen Kalev imzasını taşıyan film, yönetmenin büyük babasının yaşamından esinlenmiş. Ana karakterin sırasıyla 8, 18 ve 82 yaşlarını ele alan üç ayrı bölümden oluşan yapım, insan-doğa ilişkisinin kutsallığı ve yalnızlığı üzerineydi. 8 yaşındaki Petar, dedesi ile birlikte köyden uzakta çobanlık yaparken rutin hayatından kaçmak ve kendi dünyasını kurmak arzusundadır. 18 yaşına geldiğinde evlendirilir ve ertesi gün askere uğurlanır. Karşısına çıkan martılar onun için özgürlük sembolüdür, ancak çocukluk hayallerini büyük ölçüde yitirmiş ve onun için çizilmiş hayatı kabullenmiştir artık. Filme adını veren Şubat ayı yaşlılığı, kara kış günlerini temsil etmektedir. Vahşi doğanın ortasında yapayalnızdır bu döneminde. Cannes 2020 etiketini taşıyan film 16 mm çekilmiş. Diyaloglar son derece sınırlı. Buna karşılık güçlü görselliğiyle hipnotize edici bir deneme bu. Bulgaristan’ın en yetkin sinemacılarından biri olan Kalev’in yeni çalışmaları merakla beklenmeye değer.
Yarışma filmlerinden ‘Kod Adı: Nagazaki / Kodenavn: Nagasaki’, dünyanın bir ucundaki hayatta olup olmadığını bilmediği biyolojik annesini bulmaya çalışan bir genç adamın hikâyesini olabilecek en oyuncaklı biçimde anlatan sıra dışı bir belgesel çalışmaydı. 27 yıl önce kendisini terk edip Norveç’ten ülkesi Japonya’ya dönen annenin peşine düşen Marius Lunde, çocukluk arkadaşı yönetmen Fredrik S. Hana ile birlikte bu yolculuğu benzersiz bir film fırsatına dönüştürüyor ve bu maceranın her adımını farklı film türlerinden esinlerle belgeliyor. Gerçek ile kurmacayı ustaca bir potada eritmeyi başaran yapım, samuray filminden kara filme, korku sinemasından canlandırma sinemasına alışılmadık bir sörf denemesi, temelinde hüzünlü bir arayış öyküsü anlatıyor.
Yarışma seçkisinde yer almış olan bir diğer film, İngiliz yapımı ‘Sansür / Censor’, 80’li yıllara damgasını vurmuş kanlı kesme biçmelerden oluşan (slasher) video filmlerin görsel atmosferi üzerinden ilerliyordu. Sansür kurulundan Enid, piyasayı sarmış ve büyük ilgi gören bu tür kanlı video filmleri piyasaya sunulmadan önce denetlemekle görevli bir kurgucudur. Genç kadın dağıtım onayı verdiği filmlerden birindeki yöntemle işlenmiş bir dizi cinayetle sarsılır önce. Ama asıl şoku, izlediği filmlerden birinde kendi geçmişiyle ilişkilendirdiği şiddet sahneleri gördüğünde yaşayacaktır. David Lynch, Harmony Korine ve Quentin Tarantino hayranı genç yönetmen Prano Bailey-Bond’un bu ilk uzun metrajı, gerçeküstücü ve hipnotik atmosferiyle hem çarpıcı hem de dış basında söz edildiği gibi ‘tuhaf bir biçimde rahatsız edici’ bir yapım.
Yarışma filmlerinden ‘İnsan Faktörü / Human Factors’ çekirdek aileyi didikliyordu. Film, işleri yüzünden bunalan ve araları bozulan Jan ile Nina’nın hafta sonunu çocuklarıyla birlikte aileden kalma yazlıkta geçirmeleriyle başlıyor. Eve birilerinin girdiğinin anlaşılmasıyla uzak aile fertleri önce birbirlerine kenetleniyor, ama sonrasında anlattıklarının birbirini tutmadığı anlaşılıyor. Yönetmen Ronny Trocker ‘toplumun güncel medya çağından nasıl etkilendiğini ve bunun aile denen mikro-evrene etkisinin ne olduğunu yansıtmak istediğini’ belirtmiş bir söyleşisinde. Yer yer Haneke’nin aileye bakış açısını anımsatan bu huzursuz dram, geriye dönüşleri ustaca kullanan kurgusuyla dikkat çekiyor.
Haziran seçkisinin en iyi filmlerinden, geçtiğimiz Berlin Film Festivali’nden Büyük Jüri Ödülü ile dönmüş olan ‘Çarkıfelek / Guzen To Sozo’, Türkçe yakıştırılmış adından yola çıkarak sihirli tesadüfler üzerine naif bir romantik dramdı. Daha önce İKSV festivallerinde gösterilmiş ‘Happy Hour’ ve Cannes’da ana seçkide yer almış ‘Asako I & II’ filmlerinden tanıyıp sevdiğimiz yazar yönetmen Ryūsuke Hamaguchi, kendine ait üç kısa öyküyü biraraya getirdiği filminde, rastlantıların ve seçimlerin farklı kadınların hayatlarında bıraktığı derin izlerden yola çıkarak, yine çok sevdiğimiz meslektaşı Hong Sang-soo’dan esinler taşıyan hoş bir filme imza atmış.
Bu yıl Morhipo destekli ‘Galalar’ bölümünde yer alan ‘Doğal Işık / Természetes Fény’ İkinci Dünya Savaşı sırasında Macar birliklerinin işgali altındaki Sovyetler Birliği topraklarında yaşanan insanlık suçları üzerineydi. Elem Klimov’un ‘Gel ve Gör’ filmi ile hafızamıza kazınmış benzer bir toplu katliamı engelleyemeyen asteğmen Istvan’ın ahlaki çıkmazı, suçluluk ve vicdan muhasebesiyle karanlığa gömülmüş öyküsü Pal Zavada’nın aynı adlı romanından esinlenmiş, Berlinale 2021’den en iyi yönetmen ödülüyle dönen Dénes Nagy tarafından yönetilmiş. ‘Dünyayı doğru değerlendirdiğimizi, hayattaki ödevimizi bildiğimizi sanırız. Bu algının nasıl da zayıf kaldığını göstermek istedim’ diyor Macar sinemacı.
Festivalin ‘Çiçek İstemez’ temalı bölümünde yer alan ‘Pilotun Karısı / Die Welt Wird Eine Andere Sein’ gerçek bir öyküden yola çıkan ve 5 yıl süren zorlu bir birliktelik üzerine. Türkiye kökenli tıp öğrencisi Aslı ile Lübnanlı göçmen Said türlü zorluklara karşın aşklarını korumaya özen gösteriyor. Said’in kimseye haber vermeden ortadan kaybolmasına kadar. Filmi izlemeyi düşünenler bundan sonrasını okumasın lütfen. Almanca özgün isminin karşılığı olarak ‘karısına bambaşka bir dünya bırakma ülküsüyle’ dünyayı sarsan ve değiştiren 11 Eylül faciasının aktörlerinden biri olmaya kadar gidecektir Said. Yönetmen Anne Zohra Berrached’in üçüncü uzun metrajı yakıcı içeriğine karşın, konvansiyonel sinema kalıplarının dışına çıkamamış orta halli bir yapım.
Galalar bölümünde gösterilen bir diğer Alman yapımı D‘Fabian veya Bok Yoluna Gitmek / Fabian Oder der Gang vor die Hunde’ Erich Kästner’in dilimize de çevrilmiş aynı adlı kült romanından yola çıkmış. Yayımlandığı 1931 yılında sansürlenen, Nazi döneminde ‘yoz edebiyat örneği’ olarak nitelendirilerek yakılan kitaplar arasında yer almış olan eser, büyük ekonomik buhran sonrasında ahlaki çöküşün dibini yaşayan Almanya’nın çarpıcı bir portresini çiziyor. Arşiv görüntüleriyle anlatısını güçlendiren dram tanınmış Alman sinemacı Dominik Graf’ın usta ellerine teslim edilmiş.
Festivalin açık havada gösterilen Ulusal Yarışma filmlerini izleme fırsatımız olmadı. Ancak Ulusal Kısa Film Yarışması ödülünü bileğinin hakkıyla alan ‘Suçlular’ sinemamız adına gurur verici bir çalışmaydı. 2021 Sundance Bağımsız Filmler Festivali’nde senaryo dalında Jüri Özel Ödülü kazanmış olan yapım, ‘Görülmüştür’ adlı ilk uzun metrajıyla beğenimizi kazanan Serhat Karaaslan’ın imzasını taşıyor. Bir Anadolu kentinde birlikte romantik bir gece geçirmek için otel arayan ancak evlilik cüzdanları olmadığı için şehirdeki otellerden geri çevrilen üniversite öğrencisi genç çiftin başına gelenleri konu ediyor film. Karaaslan daha ilk dakikadan itibaren gerilimi adım adım tırmandırmaya başlıyor. Sonunda bir Anadolu otelinde kâbus halini alan gece, ülkemizde gençlerin karşı karşıya kaldıkları sistematik baskının kanlı canlı temsili haline dönüşüyor. Zekice düşünülmüş küçük ayrıntılarla türler arasında ustaca sörf yapan 24 dakikalık bu denemeyi bir yerlerde bulup izlemenizi öneririm.
Kısa film demişken, bu yıl festivalin bir güzel sürprizi olarak, filmografisi tamamen kısa filmlerden oluşan Yunan sinemacı Konstantina Kotzamani’nin ‘Yunan Tuhaf Dalgası’ndan nasibini almış irili ufaklı 6 filmini peşpeşe izleme fırsatı bulduk. Bunlardan 2012 yapımı ‘Arundel’in mektuplar aracılığıyla üç karakteri birbirine bağlayan düşsel anlatımından, esinini Hristiyan mitolojisinden alan 2016 yapımı ‘Araf / Limbo’nun görsel mükemmelliğinden etkilendik.
(10 Temmuz 2021)
Ferhan Baran
ferhan@ferhanbaran.com
12. Özgür Film Festivali
Anadolu Halk Bilimleri ve Kültür Akademisi’nin Osmaniye’de düzenlediği kültür ve sanat bayramı bu yıl, 08 Temmuz 2021 – 23 Ekim 2021 tarihleri arasında 12. kez düzenleniyor. 2021 yılı Kültür – Sanat Bayramı’nın en önemli etkinliklerinden birisi olan Özgür Film Festivali ise 23 Ekim tarihinde gerçekleşecek. Özgür Film Festivali için başvurular 08 Temmuz 2021 – 20 Eylül 2021 tarihleri arasında yapılacak. Yarışma sonuçlarının açıklanması ve ödül töreni ise 23 Ekim 2021 tarihinde gerçekleştirilecek. Bugüne dek düzenlenen festival ve şenlik etkinlikleri Osmaniye – Çardak Köyü’nde gerçekleştirilmişti.
Atıf Aksel’i Kaybettik
Kadıköy Süreyya Sineması’nın kurucusu, asker, siyasetçi Süreyya İlmen’in torunu, Sinemacı Atıf Aksel, 02 Temmuz 2021 Cuma günü İstanbul, Tuzla’da 89 yaşında hayatını kaybetti. Süreyya Sineması’nın öyküsü İstanbul’un işgal altında olduğu yıllara uzanıyor. 1924 yılında inşaatına başlanan sinemanın hol kısmı Paris’teki Champs Elysee Tiyatrosu’ndan esinlenerek yapıldı. İç kısmında ise Alman tiyatrolarının yapısı kullanıldı. Salon düzeni hem sinemaya, hem de tiyatroya uygun şekilde tasarlandı. 06 Mart 1927’de görkemli bir galayla sanatseverlere kapılarını açtı. Atıf Aksel merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
19. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali 13. Altın Bamya Ödülleri ile Sona Erdi
Çok sayıda panel ve söyleşilerle 19 – 29 Haziran 2021 tarihleri arasında çevrimiçi yapılan 19. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali, 13. Altın Bamya Ödülleri töreni ile sona erdi. Altın Bamya Ödülleri bu yıl, 9 Kere Leyla filmine, Atiye, Bir Başkadır, Aynen Aynen adlı TV dizilerine ve İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmekte emeği geçenlere verildi. Bu yıl 19. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nin Kadınların Sineması, Bedenimiz Bizimdir, Kendine Ait Bir Cüzdan, Gökkuşağının Altında, Yerel Siyaset Yerinden Sinema, 65+ Candır, Dijital Hallerimiz ve Feminist Bellek adlı bölümlerinde onlarca ülkeden 48 film izleyiciyle buluştu.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Karanlık Şehir Hikayeleri: Kilit
Adil Valizade’nin yönettiği ve Mert Fırat, Melisa Aslı Pamuk, Timur Acar ile Asuman Dabak’ın oynadığı Karanlık Şehir Hikayeleri: Kilit, 27 Ağustos 2021’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Dark Town Pictures tarafından vizyona çıkarıldı.
Cezaevinde sabah sayımını yapan baş gardiyan ve ekibi, her koğuşta birer ikişer cesetle karşılaşır. On mahkûm, yataklarında ölmüştür. Vücutlarında herhangi bir iz bulunmayan cesetler için mahkûmların da bir açıklaması yoktur. İstihbarat teşkilatından Selin ve cinayet bürodan Baş Komiser Erol, olayın aydınlatılması için görevlendirilir. İkili, cezaevini karantinaya alır ve gardiyanlar dahil herkesi sorgular.
Fransız Sinema Haftası 2021
Institut Français Türkiye, bu yaz ve sonbaharda tüm ülkeyi gezecek yepyeni bir sinema projesini gerçekleştiriyor. Fransız Sinema Haftası adıyla başlatılan proje kapsamında Türkiye’de vizyona girmemiş 5 Fransız yapımı uzun metrajlı film ve 5 Türk ya da ortak yapım kısa metraj film Ankara’dan başlayarak 20’den fazla şehirde gösterilecek. Etkinliğin ziyaret edeceği şehirlerde, sinemaseverler 5 gün boyunca her akşam bir Türk yönetmen ya da yapımcı tarafından çekilen bir kısa metrajlı filmin ardından aynı temada ve Türkçe altyazılı, bir sosyal komedi, drama, animasyon, belgesel, Fransız filmini izleyebilecekler.
Kristal Flamingolar Sahiplerini Buldu, Soyer: İzmir’i Bölgenin Sinema Merkezlerinden Biri Yapmak İstiyoruz
“Kültür Kenti İzmir” hedefi doğrultusunda ilk kez düzenlen İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’nde Kristal Flamingo’lar sahiplerini buldu. En İyi Film Ödülü’nü Ölü Ekmeği filmi ile Reis Çelik aldı. Çelik’e ödülünü veren Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kültür ve sanata desteği artırarak sürdüreceklerini belirterek, “Bu sadece başlangıç. Bunu büyütmeye kararlıyız. İzmir’i sadece Türkiye’nin değil, bölgenin en güçlü sinema merkezi yapmak istiyoruz.” dedi. Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki program Maxime Zecchini konseriyle başladı. Konser ve ödül töreni İzmirTube TV.de yayınlandı.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Kartal Tibet’i Kaybettik
Sinemamızın sevilen oyuncularından Kartal Tibet, 02 Temmuz 2021 Cuma günü hayatını kaybetti. 1938 Ankara doğumlu Tibet, Karaoğlan: filmiyle sinemaya başladı. Tibet’in hatırlanan filmleri arasında Hıçkırık, Senede Bir Gün, Sarmaşık Gülleri, Bir Millet Uyanıyor, Boş Çerçeve, Ölmeyen Aşk, Tarkan, Güller ve Dikenler, Tosun Paşa, Sultan, Zübük, Zambaklar, Açarken, Şalvar Davası, Milyarder gibi filmler var. Tibet’in cenazesi, 03 Temmuz Cumartesi günü öğle vakti kılınacak cenaze namazını müteakip Zincirlikuyu Camii’nden kaldırılacak ve aynı yerde defnedilecek. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
Haftalık Seans Bilgileri, 02 – 08 Temmuz 2021
Gösterimdeki filmlerin 02 – 08 Temmuz 2021 seansları için tıklayınız. (Listeler eksiksiz değildir, bu salonlar ve seanslar dışında da gösterimler olabilir. Listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.)
Paris’te Bahar
Suzanne Lindon’un yönettiği ve Suzanne Lindon, Arnaud Valois, Frederic Pierrot ile Florence Viala’nın oynadığı Paris’te Bahar (Seize Printemps – Spring Blossom), 16 Temmuz 2021’de Başka Sinema dağıtımıyla Mars Production tarafından vizyona çıkarıldı.
16 yaşındaki Suzanne, yaşıtlarından sıkılmaya başlamıştır. Her gün evden okula yürürken, bir tiyatronun önünden geçer ve bir gün, burada kendinde yaşça büyük bir oyuncuyla tanışır. Zaman geçer ancak Suzanne bu yabancıyı aklından çıkaramaz. Pembe bulutlar ve narlı limonatalar arasında gidip gelen bu özel ikili, birbirlerinde teselli bulurlar ve aşık olurlar.
İlk İnek
Kelly Reichardt’ın yönettiği ve Alia Shawkat, John Magaro, Dylan Smith ile Ryan Findley’in oynadığı İlk İnek (First Cow), 14 Temmuz 2021’de Başka Sinema dağıtımıyla Mubi tarafından vizyona çıkarıldı.
Amerika’nın batısına doğru yola düşen Cookie Figowitz adındaki bir adam, burada Çinli bir göçmen olan King Lu ile tanışır. Cookie, King Lu ile kurduğu arkadaşlık sayesinde Oregon Bölgesi’ndeki kürkçülerin arasına katılır. Birlikte bir iş peşinde koşan Cookie ve King, başarılı olmak için ellerinden geleni yaparlar. Onların girdikleri işte başarılı olabilmesinin tek yolu ise zengin bir toprak sahibinin oldukça değerli olan ineğine bağlıdır.
On5 Sıfır7 Film Haftası
Darbe – Direniş – Özgürlük temasının temel kavramsal çerçevesini oluşturduğu proje ve etkinliklerin de yapılacağı On5 Sıfır7 Film Haftası, 12 – 18 Temmuz 2021 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Film gösterimlerinin Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, Atlas 1948 Sineması, İstanbul Sinema Müzesi ve Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde yapılacağı etkinlikte Sinemada Darbe ve Direniş Teması başlıklı bir panel de düzenlenecek. Gösterilecek filmler arasında Marcelo Pineyro’nun Kamçatka (Kamchatka), Elhan Caferov’un Dolu, Costa Gavras’ın Kayıp (Missing), Yücel Çakmaklı’nın Sahibini Arayan Madalya, Seyfullah Dad’ın Filistin’e Veda (Bezmandeh) gibi filmleri var.