Tomris, Vizyon Yolculuğuna 62 Şehirde Başladı

Tomris Hatun, M.Ö. 6. yüzyılda İskit-Saka Türklerinin başına geçerek Türk milletini zaferden zafere koşturur, dünyanın unutamadığı hükümdarlar arasında yerini alır. Tomris Hatun’un hayatını anlatan Tomris filmi, 62 şehirde 300’e yakın salonda cuma günü vizyona girdi. Filmin yönetmeni Akan Satayev ve başrol oyuncusu Almira Tursyn’un katıldığı Tomris’in ön gösteriminde İyi Parti Başkanı Meral Akşener ile oyuncu Erkan Petekkaya izleyiciler arasındaydı.

Bilinmeyene Yolculuk Dosyası Altyazı’nın Eylül Sayısında

Altyazı Sinema Dergisi yeni sayısında sinemanın uzay serüvenlerini işliyor. Uzaya çıkmanın henüz bir hayal olduğu sessiz sinema yıllarında kurulmuş fanteziler, Soğuk Savaş’ın bilim alanındaki rekabetiyle şekillenen 1950’lerin bilimkurguları, Dünya’nın istilâ edildiği senaryolar ve başka gezegenleri fethetmek için düzenlenen seferler, siyasi alegoriler ve spiritüel arayışlar… Onbir yazıdan oluşan dosyada insanlığın en büyük umut ve korkularıyla özdeşleşen uzay kavramının filmlerdeki çeşitli yansımaları etraflıca inceleniyor. Altyazı Sinema Dergisi’nin 211. sayısına altyazi.net/dergi adresinden erişilebiliyor.

Başka Sinema Ayvalık Film Festivali Başladı

Sinemaseverlerin büyük ilgi gösterdiği, Başka Sinema Ayvalık Film Festivali dün akşam Ayvalık Büyük Park Amfitiyatro’da düzenlenen açılış töreniyle başladı. Festivalde 08 Eylül’e kadar beklenen filmler izleyiciyle buluşacak. Festival direktörü Azize Tan, destekleri için çeşitli kuruluşlara, kişilere ve festival ekibine teşekkür ederek başladığı konuşmasına, “Bu yıl film gösterimleri Vural Sineması ve Amfitiyatro’da gerçekleşecek. Her yıl olduğu gibi konuğumuz olan sinema profesyonelleri öğrencilere özel atölyeler yapacak, panel ve söyleşiler gerçekleşecek. Çok zengin bir film seçkimiz var. Tüm sinemaseverleri festivalimize bekliyoruz.” diyerek devam etti.

Başka Sinema Ayvalık Film Festivali Başladı yazısına devam et

5. Denizbank İlk Senaryo İlk Film Yarışması’nda Senaryo Kategorisi Başvuruları Başladı

Sinemanın en temel öğesi olan “senaryo geliştirme” konusunda ilk uzun metraj senaryolarını yazan senaristleri desteklemek ve yapım öncesinde yazınsal sorunlara katkı sağlamak amacıyla DenizBank ile TÜRSAK Vakfı iş birliğinde gerçekleştirilen DenizBank İlk Senaryo İlk Film Yarışması’nda 5. yıl heyecanı başladı. Senaryo yazmak isteyen herkesi yönetmen ve senaristlerin eğitimleriyle buluşturan yarışmanın “İlk Senaryo” bölümü için başvurular başladı. Yarışmanın başvuruları 05 Kasım 2021 tarihine dek yapılabilecek.

5. Denizbank İlk Senaryo İlk Film Yarışması’nda Senaryo Kategorisi Başvuruları Başladı yazısına devam et

Ankara Film Festivali Proje Geliştirme Desteği Seçiciler Kurulu Belirlendi

Bu yıl 32. kez sinemaseverler ile buluşacak olan Ankara Film Festivali Proje Geliştirme Desteği Seçiciler Kurulu belli oldu. Kurulun bu yılki üyeleri arasında yapımcı ve senarist Emine Yıldırım, yapımcı Sevil Demirci ve yapımcı Vildan Erşen yer alacak. Yönetmenlerin ilk veya ikinci kurmaca film projelerini üretmelerine katkı sağlayan bu yılın En İyi Kurmaca Film Projesine 30.000 TL ödül verilecek.

Ferhan Baran Yazıyor: Kırılmış Olsa da Kayıp Değil

40. İstanbul Film Festivali seçkisinde yer alan ‘İki Aşığın Ölümü / The Killing of Two Lovers’ son derece gerilimli bir sahneyle açılıyor. David, karısı ve erkek arkadaşının uyumakta olduğu yatak odasına daldığında elindeki silahı ateşlemek üzeredir. Saçı sakalına karışmış genç adam tetiği çekemez. Bir yuvanın çözülüşünü öyküleyen Amerikalı yönetmen Robert Machoian, çok başarılı ilk uzun metrajını işte böylesine tedirgin bir girişle … Devamı… »

Belgesel Yarışmasında Finalistler Belli Oldu

Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse’nin açıklamasına göre, bu yıl 22.si düzenlenecek Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali kapsamında Profesyonel kategoride yapılan yarışmada finale kalan isimler belli oldu, Pandemiye rağmen yarışmalara ilginin yoğun olması gözlerden kaçmazken, Jüri üyeleri ise seçmeleri yaparken oldukça zorlandıklarını, katılım sağlayan her eserin birbirinden değerli olduğunu ifade ettiler.

Belgesel Yarışmasında Finalistler Belli Oldu yazısına devam et

Matrix: Resurrections

Lana Wachowski’nin yönettiği ve Keanu Reeves, Carrie Anne Moss, Jessica Henwick ile Jonathan Groff’un oynadığı Matrix Resurrections (The Matrix Resurrections), 24 Aralık 2021’de Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
Filmde, Bay Anderson gerçekliğinin fiziksel mi yoksa zihinsel bir kurgu mu olduğunu anlamak için bir kez daha beyaz tavşanı izlemeyi seçmek zorunda kalacaktır. Ve eğer Thomas’ın ve Neo’nun öğrendiği tek bir şey, Matrix bir illüzyon olsa bile ondan çıkmanın veya ona girmenin tek yolunun bu seçim olduğudur. Ancak Neo’nun henüz bilmediği şey, Matrix’in her zamandan daha güçlü, güvenli ve tehlikeli olduğudur.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Fotoğraflar
  • Fragman: 1 / 2 / 2
  • IMDb
  • Korkut Akın Yazıyor

Matrix: Resurrections yazısına devam et

Mesut Uçakan’ın Son Filmi Suveydâ, 10 Eylül’de Sinemalarda Vizyona Giriyor

Yönetmen Mesut Uçakan’ın, Suveydâ isimli yeni filmi 10 Eylül’de vizyona giriyor. Filmde 11 yaşındaki bir çocuğun gözünden Türkiye’nin bir döneminde yaşanan olaylara uzanılıyor. Kelebekler Sonsuza Uçar, Reis Bey, Yalnız Değilsiniz, Ölümsüz Karanfiller, Sevdaların Ölümü, Anka Kuşu, Kavanozdaki Adam, Hayat Yokuşu, Sevda Kuşun Kanadında gibi film ve dizilere imza atan yönetmen T. C. Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü’ne layık görülmüştü.

Altın Koza İçin Yarışacak Filmler Belli Oldu

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın başkanlığını yaptığı 28. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’na başvuran 45 filmden 10 eser jüri karşısına çıkacak. 13 – 19 Eylül 2021 tarihleri arasında yapılacak festivalde Nisan Dağ’ın Bir Nefes Daha, Barış Sarhan’ın Cemil Şov, Hakkı Kurtuluş ve Melik Saraçoğlu’nun Dermansız, Erdal Rahmi Hanay’ın Fuad, Sinan Sertel’in İçimdeki Kahraman, Erkan Tahhuşoğlu’nun Koridor, Muhammet Çakıral’ın Lacivert Gece, Tufan Taştan’ın Sen Ben Lenin, Ahmet Necdet Çupur’un Yaramaz Çocuklar, Mehmet Ali Konar’ın Zin ve Ali’nin Hikâyesi adlı filmleri ödül için yarışacak.

Altın Koza İçin Yarışacak Filmler Belli Oldu yazısına devam et

58. Altın Portakal Film Festivali, Belgesel ve Kısa Metraj Yarışma Jürileri Belli Oldu

02 – 09 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek 58. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin, Ulusal Belgesel Yarışması ve Kısa Metraj Film Yarışması’nda görev yapacak jüri üyeleri belli oldu. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek yaptığı açıklamada; Ulusal Belgesel Film Yarışması filmlerinin Yönetmen Didem Pekün, Yönetmen – Senarist Pelin Esmer ve gazeteci – yazar Pınar Öğünç tarafından, Kısa Metraj Film Yarışması filmlerinin ise Oyuncu – Senarist Onur Saylak, Oyuncu Öykü Karayel ve Senarist – Yönetmen – Akademisyen Tunç Şahin’den oluşan jüri üyeleri tarafından değerlendirileceğini belirtti.

58. Altın Portakal Film Festivali, Belgesel ve Kısa Metraj Yarışma Jürileri Belli Oldu yazısına devam et

Ferhan Baran Yazıyor: Okyanus Düşlerinin Peşinde

‘Dust Bowl’ ya da ‘Dirty Thirties’ olarak adlandırılan 1930’lu yıllar, şiddetli toz fırtınalarının ABD’nin kırsal bölgelerine önemli derecede ekolojik ve tarımsal zarar verdiği bir dönemdir. Büyük Ekonomik Bunalım yıllarının zor koşullarına aşırı kuraklık da eklenince, bu dönemde sayısız çiftçi ailesi okyanusa ulaşma özlemi içerisinde göç etmek zorunda kalmıştır. Bu tozlu yıllar usta yazar Jonh Steinbeck’in birkaç kez sinemaya uyarlanmış ‘Gazap Üzümleri / … Devamı… »

Haydee Vargit

Vargit çiçeklerinin açması ile yaylalardan köye dönüş yolculuğunu anlatan, Varol Uzlu’nun yönettiği belgesel film Haydee Vargit, 21 Eylül 2021 tarihinde sinemalarda ve dijital platformlarda gösterime girdi. İlk belgeseli Mahalle Maçı 5’te Haftayım 10’da Biter ile 2009 Ankara Film Festivali’nde finalist olan Varol Uzlu filmi için şunları söyledi: “Doğduğun coğrafya kaderindir, hikâyeni yazmaz, adım adım yaşarsın fikrini anlatmaya çalıştığım belgesele 2020 yılı sonbaharında başladık. Oyuncularımızın tamamı gerçek hayattan, yani yayladan göçü yaşayanlardan oluşuyor. Süresi 58 dakika olan film, sinemalarda ve dijital platformlarda seyircisiyle buluşacak.”

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman

Ahlaki Değerler Fark Ediyor mu?: Stillwater

İnsan hareketliliği arttıkça sorunlar da aynı oranda büyüyor. Savaşlar, ekonomik zorluklar, politik görüşler, eğitim veya sosyal haklar eşitsizliği nedeniyle ülke içinde veya ülkeler arası, hatta okyanus aşırı göç sorunu, bütün dünyanın en önemli ve egemen erkler tarafından önemsenmeyen sorunlar. Devletler üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmedikleri sürece insanların -hangi gerekçelerle olursa olsun, haklı- göçleri sürecektir.

Bütün bunlar yaşanırken genel olarak sanatın, özel olarak da sinemanın bu konuyu ele almaması söz konusu bile edilemez. Bir şekilde muhakkak, bir ucundan da olsa bu durumu anlatmanın fırsatını yaratırlar. İşte, Stillwater da bunlardan biri… Oklahoma’daki bir ilçe Stillwater. Matt Damon’ın oynadığı Bill Baker, sıradan (aslına bakarsanız bir dönem içkici, kavgacı ve gergin) biri. Karısı öldükten sonra, onun bu durumuna tepki olarak kızı Ally Baker, Fransa’ya okumaya gitmiş. Sevgilisini öldürdüğü için hapse mahkûm edilmiş, beş yıl önce.

Öteki

Cezaevindeki kız, katilin kendisi olmadığını, adli bir hata yapıldığını, birtakım araştırma/soruşturmaların yeterli yapılmadığını ileri sürerek yeniden mahkemeye başvuruyor. Avukatı, besbelli para kazanamayacağı bu işe bulaşmak istemiyor. Baba Baker da kendi işini kendisi yapmaya soyunuyor.

Yok, bir suç ve kaçma-kovalama filmi değil bu. Durumu saptamaya, insanların düşüncelerinin yaşamı ne denli belirleyen bir güç olduğunu anlatmaya çalışan bir film. Kendisine yardımcı olan, tiyatrocu Virginie ile kızı Maya -ki, Baker, küçük kızla gerçekten çok iyi bir ilişki kuruyor (bunda kendi kızına gerektiği kadar ilgi göstermemiş olduğunun farkına varması da önemli bir etki)- ile birlikte yaşamaya başlıyor. Virginie, barışçı, kimseyi küçümsemeyen dürüst bir kadın. Baker’ın küçümseyip aşağıladığı göçmenleri (Arap mültecileri) korumaya çalışıyor. Baker’ın kızının öldürdüğü iddia edilen sevgilisini de bir göçmen öldürmüştür zaten. Filmin düğüm noktası bu… Kim, niye öldürmüş veya neden öldürtmüş? Onda da bir “öteki”lik durumu söz konusu. Yoksa, ölüm kararını veren Ally mi? Adliyenin, polisin, sıradan insanların bakışı hep öteki(leştiri)ci, hep ayrılıkçı. Baba Baker, kızının geleceğini düşünürken yasa veya kural dinlemiyor, hak verir gibi olsanız da onun yaptığı da kendisine yapılandan farksız. Tiyatrocu Virginie, vurgulanıp altı çizilmese de tek dürüst kişi.

Sonuç niyetine…

Ally Baker lezbiyen olabilir, ama katil olduğunun (polisler kendi aralarında, bir yandan yabancı ve lezbiyen oluşu nedeniyle aşağılıyorlar da) kanıtı olamaz. Baba Baker, kızına yeterince babalık yapamamışsa da hiç tanımadığı bir kızın, hem de başka bir ülkede sorumluluğunu üstlenebiliyor. Küçük kız, “…çocuktan al haberi”. Ally Baker yaptıklarının farkına varıyor mu, dersiniz…

Yönetmen Tom McCarthy, gerçekten yalın ve bir o kadar da sakin anlatıyor… İyi bir dili var ve başarılı gerçekten de… Oyuncular: Matt Damon ile Camille Cottin ise oynamıyorlar, yaşıyorlar sanki.

Stillwater (Durgun Su), Yönetmen: Tom McCarthy… Senaryo: Tom McCarthy, Marcus Hinchey, Thomas Bidegain… Oyuncular: Matt Damon, Camille Cottin, Abigail Breslin, Lilou Siauvaud… 10 Eylül’den başlayarak gösterimde…

(08 Eylül 2021)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu