3 Oscar’lı Zorba, Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali’nde İzlendi

Uluslararası Manavgat Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali’nde Yunan edebiyatının en büyük isimlerinden Nikos Kazantzakis’in dünyaca ünlü romanı Zorba’dan uyarlanan 3 Oscar ödüllü kült film Zorba’nın özel gösterimi gerçekleştirildi. Yönetmenliğini Michael Cacoyannis’in yaptığı, başrollerini Anthony Quinn, Alan Bates, Irene Papas ve Lila Kedrova’nın paylaştığı, Zorba filmi, festivalin son gününde Antik Liman Side Kültür Evi’nde dev ekrana yansıtıldı. Gösterim sonrası Hürriyet Gazetesi Yazarı Sayım Çınar moderatörlüğünde Sinema Yazarı Kerem Akça ve Yazar Mustafa İri, hayata, özgürlüğe ve tutkulara dair derinlikli bir söyleşi gerçekleştirdi.

3 Oscar’lı Zorba, Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali’nde İzlendi yazısına devam et

Sinemanın Ustaları, Side’ye Kültür, Sanat ve Lezzetin İzinde Rota Çizdi

Manavgat Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Uluslararası Manavgat Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali’nde sinema dünyasının usta isimleri Side’nin kültür, sanat ve gastronomi ile bir kent kimliğine bürünmesine bakış açısı getirdi. Festivalin ikinci gününde Apollon Tapınağı’nda kurulan sahnede gerçekleştirilen “Side’nin Yeni Anlatısı” isimli samimi söyleşide Etki Derneği kurucularından Oyuncu Güven Kıraç ve Ebru Koralı, yönetmenler Serdar Akar ve Vedat Atasoy, Manavgat Belediyesi’nin “gastrodiplomatik” bir organizasyona imza attığına vurgu yaparak Akdeniz havzasındaki göçlerin, etkileşimlerin izlerini sürdüler.

Sinemanın Ustaları, Side’ye Kültür, Sanat ve Lezzetin İzinde Rota Çizdi yazısına devam et

Uluslararası İşçi Filmleri Festivali 20 yaşında

20. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali (20th International Labour Film Festival), bu yıl 01 – 11 Mayıs 2025 tarihleri arasında İstanbul, Ankara ve İzmir’de gerçekleştiriliyor. Festival, 17 ülkeden toplam 81 uzun metraj filmi, her zamanki gibi sponsorsuz, yarışmasız ve ücretsiz olarak seyirciyle buluşturacak. Festival, dünyanın dört bir yanından başvurulan 394 film arasından seçilen 59 yerli ve 22 yabancı filmi seyircilerle buluşturacak. Film gösterimleri İstanbul’da Avrupa yakasında Beyoğlu Sineması, Fransız Kültür Merkezi, Aynalı Geçit Etkinlik Salonu ile Anadolu yakasında Barış Manço Kültür Merkezi ve TAK-Tasarım Atölyesi Kadıköy’de düzenlenecek.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Uluslararası İşçi Filmleri Festivali 20 yaşında yazısına devam et

8. Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali Jüri Üyeleri Belli Oldu

Kadın Yönetmenler Derneği tarafından, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle, Türk Tuborg A.Ş. ana sponsorluğunda bu yıl sekizincisi düzenlenen Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali, 05 – 10 Mayıs 2025 tarihleri arasında İzmir’de gerçekleşecek. Festival kapsamında değerlendirme yapacak jüri üyeleri belli oldu. Bu yılın jüri kadrosu, sadece sinematik değerlendirmenin ötesinde kültürel çeşitliliği, estetik derinliği ve yaratıcı cesareti temsil ediyor. Uluslararası alandan gelen güçlü isimlerle birlikte, ulusal sinemanın yaratıcı ve deneyimli kadın temsilcileri bu yıl festivalin jürilerinde yer alıyor.

8. Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali Jüri Üyeleri Belli Oldu yazısına devam et

Oktay Güzeloğlu’nu Kaybettik

Tiyatro sanatçısı, yazar, yönetmen ve oyuncu Oktay Güzeloğlu, 25 Nisan 2025 Cuma günü hayatını kaybetti. 03 Ekim 1956 tarihinde Samsun – Bafra’da doğan Güzeloğlu’nun rol aldığı sinema filmleri arasında Şalvar Davası, Atla Gel Şaban, Namuslu, Çıplak Vatandaş, Son Urfalı, Ortadirek Şaban, Deli Deli Küpeli, Pehlivan, Muhsin Bey, Seni Seviyorum Rosa gibi filmler var. Güzeloğlu’nun cenazesi, 26 Nisan Cumartesi günü Taksim Camii’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazını müteakip Ayazağa Mezarlığı’na defnedilecek. Merhuma Tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Berlinale’den Ödülle Dönen Gerilim Yüklü Histeri, 02 Mayıs’ta Sinemalarda

75. Berlin Film Festivali’nin Panorama bölümünde dünya prömiyerini yapan ve övgüyle karşılanan, yönetmenliğini Mehmet Akif Büyükatalay’ın yaptığı Histeri filmi festivalden Label Europa Cinemas Ödülü’yle döndü. Almanya’daki toplumsal gerilim hatlarını ustalıkla deşen Histeri, film setinde yanmış bir Kur’an bulunmasıyla kaosa sürüklenen ekibin ve giderek karanlık bir hâl alan çekim sürecinin arka planını anlatıyor. Senaryosunu da yönetmen Mehmet Akif Büyükatalay’ın yazdığı Histeri, 02 Mayıs’ta Chantier Films dağıtımcılığında sinema salonlarında gösterime girecek; sonraki aylarda ise MUBI’de izleyiciyle buluşacak.

İthaki Yayınları 30 Nisan Kitapları

İthaki Yayınları, 30 Nisan’da satışa sunacağı kitaplarını açıkladı. Ia Genberg’ın Detaylar ve Reha Tanör’ün Hayat Dolmuşu: Yaşama Sanatının Bilinen Sırları Üzerine adlı kitabı 30 Nisan’da satışa sunulacak. Ia Genberg, kendi memleketi olan İsveç’te August ve Aftenbladet ödüllerine layık görülen Detaylar adlı romanıyla, uluslararası arenada da Booker ve Dublin edebiyat ödüllerine aday gösterilerek, Avrupa edebiyatının son yıllardaki en önemli veparlayan yıldızı hâline geldi. Ia Genberg, insanlar arasındaki ilişkilerin tüm detaylarını, bir zamanlar yaşanmış ama zihnin kıvrımlarında kalmış biçimleriyle, hafızasının ateşlendiği anlardan yola çıkarak okuruna aktarıyor.

İthaki Yayınları 30 Nisan Kitapları yazısına devam et

44. İstanbul Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu

11 – 22 Nisan 2025 tarihleri arasında düzenlenen 44. İstanbul Film Festivali, 22 Nisan 2025 Salı akşamı yapılan ödül töreniyle sona erdi. Açıklanan 18 ödül törende sahiplerini buldu. Altın Lale’yi bu yıl, Balint Szimler’in yönettiği Ders Olsun (Lesson Learned) adlı film aldı. Kariyo & Ababay Jüri Özel Ödülü’nün Sahand Kabiri’nin yönettiği Tayfa (The Crowd) adlı filme verildiği törende En İyi Yönetmen Ödülü’nü ise Yeni Şafak Solarken filmiyle Gürcan Keltek kazandı.

  • Basın Bülteni
  • Ödül töreninden görüntüler için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

44. İstanbul Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu yazısına devam et

8. Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali’nin Afişi ve Tanıtım Filmi Yayınlandı

Kadın Yönetmenler Derneği tarafından düzenlenen 8. Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali, 05 – 10 Mayıs 2025 tarihleri arasında İzmir’de sinemaseverlerle buluşuyor. Afişi ve tanıtım filmi yayınlanan festival kapsamında 35 film dünya, 58 film ise Türkiye prömiyerini gerçekleştirecek. Toplamda 30 ülkeden 85 film izleyiciyle buluşacak. Megapol Kültür Merkezi sponsorluğunda, Institut Français İzmir ve Goethe – Institut iş birliğiyle hayata geçirilen İzmir’den Karakter Yaratmak Proje Geliştirme Atölyesi, genç yönetmenlerin yeni ve yaratıcı projelerini geliştirmeleri için ilham verici bir alan sunarken, İzmir’in kültürel mirasını sinema ile buluşturmayı amaç ediniyor.

  • Basın Bülteni
  • Tanıtım filmini izlemek için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

8. Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali’nin Afişi ve Tanıtım Filmi Yayınlandı yazısına devam et

Engelsiz Filmler Festivali 2025, 23 Mayıs’ta Başlıyor

Engelsiz Filmler Festivali, bu yıl 23 – 29 Mayıs 2025 tarihleri arasında Ankara’da sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Festival programında her yıl yerini alan Çocuklar İçin seçkisi bu yıl, dünyanın en eski çocuk filmleri festivallerinden biri olan Cinekid tarafından hazırlandı. Programda Küçük Kayakçı, Kuap, Kayıp Çorapların Gizemi ve Turp Hasadı filmleri Türkçe seslendirme ve sesli betimleme ile gösterilecek.

Engelsiz Filmler Festivali 2025, 23 Mayıs’ta Başlıyor yazısına devam et

Hababam Sınıfı Filminin 50. Yılı Kutlaması M. Ünsal Elbeyli’nin Proje ve Moderatörlüğünde Gerçekleştirildi

Ertem Eğilmez yönetiminde sinemaya aktarılarak, vizyona girdiği ilk günden günümüze Türk sinema tarihinin en önemli yapıtlarından olan ve ismini Türk sinema tarihine ve Türk sinema seyircisinin gönlüne altın harflerle yazdıran, Hababam Sınıfı filmi 50. yılı kutlama paneli Kadıköy Belediyesi Feneryolu Gönüllüleri Etkinliği kapsamında, Türk Sineması Araştırmacısı M. Ünsal Elbeyli’nin moderatörlüğünde 18 Nisan Cuma günü Caddebostan Kültür Merkezi’nde yapıldı ve, teşekkür plaketlerinin takdimi ile sona erdi.

Hababam Sınıfı Filminin 50. Yılı Kutlaması M. Ünsal Elbeyli’nin Proje ve Moderatörlüğünde Gerçekleştirildi yazısına devam et

Bir Daha Çal Sam

‘Kadim efsaneye göre müzik yeteneği ile doğanlar, yaşamla ölüm arasındaki ince tülü delip geçerek geçmişin ve geleceğin müzisyenlerinin ruhlarını çağırabilirmiş. Ancak bu eşsiz yetenek topluluklara şifa kaynağı olduğu ve onları özgürleştirdiği gibi, şeytani ruhları da cezbedermiş.’ Halen gösterimi devam eden Ryan Coogler imzalı ‘Günahkârlar / Sinners’ bu sözlerle açılıyor. 1932 yılının sonbaharında Mississippi deltasındaki küçük kasabanın vaizi sabah ayinini yönetirken oğlu Sammie (Miles Caton) elinde telleri kopuk gitarıyla yüzü gözü kan içinde ibadet mekânına daldığında kasaba halkı dehşet içindedir. Olan biteni anlamak için bir gün evveline döndüğümüzde hikâye başlar.

Smoke ve Stack adlarıyla anılan Elijah ve Elias kardeşlerin (ikiz kardeşleri Michael B. Jordan canlandırıyor) 1932 yılının sonbaharında tam 7 yıl aradan sonra kendi topraklarına dönüş yaptığı gündür bu gün. Bu süreçte suçlar beldesi Chicago’da feleğin çemberinden geçmiştir ikiz biraderler. Irkçı Jim Crow yasalarının olmadığı bir alemde Al Capone için çalışmışlar, biriktirdikleri (ya da yürüttükleri) parayla siyahilerin ağırlıklı olarak yaşadığı çok kültürlü baba ocağına geri dönmüşlerdir. Zenci düşmanı klan artığından satın aldıkları eski kereste fabrikasında, gün boyu pamuk tarlalarında hışırı çıkan ırgatlara içkinin su gibi aktığı müzik ve dansın uçtuğu bir eğlence sunma hazırlığına girişirler. Yörenin en iyi blues müzisyeni Delta Slim ile (Delroy Lindo) ile anlaşırlar önce. Smoke’un eski sevdalısı ve ölmüş bebeğinin annesi Hoodoo büyücüsü Annie (Wunmi Mosaku), kasaba bakkalını işleten Uzakdoğu göçmeni Grace ve Bo Chow çifti (Li Jun Li ve Yao) yemek ve içki servisini organize edeceklerdir.

Güneş batmadan önce harika bir gece yaşanır. Kıstırılmış insanların birkaç saatliğine de olsa özgürlüğün tadını çıkardıkları blues gecesi olağanüstü bir müzik ve dans ayinine dönüşür. Lakin kötücül ruhlar, tutku alevinin etrafı tutuşturduğu bu aleme kayıtsız kalmayacak, gece yarısı barışçıl beyaz adamlar pozundaki vampirler (evet yanlış okumadınız, sarımsak marifetiyle bertaraf edilen, kalplerine birer kazık çakılarak öldürülebilen vampirler!) güzel ve büyülü olandan pay almak üzere harekete geçeceklerdir.

İlgiye değer filmografisiyle çağımızın en yetenekli siyahi yönetmenlerinden biri olan Coogler, radarımıza girdiği 2013 yapımı ‘Son Durak / Fruitvale Station’den başlayarak siyahi ırkın ABD toplumu içerisindeki uzun yıllara dayanan özgürlük ve adalet mücadelesini anlatır. Michael B. Jordan henüz 26 yaşındayken başlayan yönetmen – oyuncu birlikteliği, Coogler’ın ırkının köklerini araştırma çabası ‘Black Panther’ serisi ile devam etti. Yönetmen kölelikten özgür vatandaşlığa geçişin çileli serüveninden bir sayfayı tarihi bir araştırma ile desteklenen iyi kotarılmış bir dönem filmiyle sürdürüyor.

‘Blues bize din gibi dağıtılmadı, onu evden getirdik’ diyor siyahi halk. Yılların ezilmişliğini müzik ve danslarıyla aşmaya ve özgürleşmeye çabalıyorlar. Coogler bu hissiyatı filmin tam ortalarına denk gelen müthiş bir kendinden geçiş ayini ile perdeye aktarıyor. Sinema antolojilerine geçecek bu bölümde müziğin, aşkın, özgürlük çığlığının ateşi göğe yükseliyor. Bunun cazibesi, baştaki dış sesin uyarısı doğrultusunda şeytani güçleri cezbediyor. Cümbüş alanına ulaşan, kardeşlik ve sevgi pıtırcığı sözleriyle parıltının içine avlanmaya dalan vampirleri, ‘blues seven ama onu icra edenleri sevmeyen’ soluk benizlilerin metaforu olarak kullanmış Coogler. Böylece tarihsel gerçekçilik zemininde açılan hikâye, ikinci bölümde Quentin Tarantino imzalı ‘Günbatımından Şafağa / From Dusk Till Down’ esinli bir siyahi avına evriliyor.

‘Günahkârlar’, İstanbul Film Festivali’nin heyecanlı koşturmacası içinde gözlerden kaçmayı hak etmeyen, yılın önemli yapımlarından biri. Coogler bir kez daha sadık ekibi ile göz kamaştırıcı bir iş çıkarmış. Başta B. Jordan olmak üzere oyuncu kadrosu mükemmel. Avustralyalı Adam Arkapow’un Filipin asıllı eşi Autumn Durald Arkapaw’ın görüntüleri, blues tarzını çok iyi etüd etmiş Ludwig Göransson’un müzik çalışması gayet başarılı.

Coogler’ın filmi ilginç bir finalle 90’lı yıllar Illinois, Chicago’suna bağlanırken klasik blues’un efsanelerinden Buddy Guy sürpriz bir kimlikle karşımıza çıkıyor. Son jeneriğin bitmesini bekleyenler ise Sammie’nin ya da çağımızın yetenekli R&B müzisyenlerinden Miles Caton’ın solo doğaçlaması ile ayrılıyor salondan.

(25 Nisan 2025)

Ferhan Baran

[email protected]

8. Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali’nde İzmir’den Karakter Yaratmak Atölyeleri Başvurular Açıldı

Kadın Yönetmenler Derneği tarafından, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle gerçekleştirilecek olan 8. Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali, 05 – 10 Mayıs 2025 tarihleri arasında İzmir’de sinemaseverlerle buluşuyor. Festivalin vazgeçilmez parçası, İzmir’den Karakter Yaratmak Proje Geliştirme Atölyeleri bu yıl da genç sinemacılara ilham kaynağı olmak için geri dönüyor.

8. Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali’nde İzmir’den Karakter Yaratmak Atölyeleri Başvurular Açıldı yazısına devam et

Son

Joshua Oppenheimer’in yönettiği ve Tilda Swinton, George MacKay, Moses Ingram ile Bronagh Gallagher’in oynadığı Son (The End), 25 Nisan 2025’de Başka Sinema dağıtımıyla Mars Production tarafından vizyona çıkarıldı.
Sığınakta dünyaya gelen bir genç, 20 yıllık hayatında dış dünyayı sadece dinlediği hikâyelerden bilmektedir. Günlerini, eski bir enerji kralı olan babasıyla şüpheli bir kitap üzerinde çalışarak geçirirken, annesi duvarlarını süsleyen birçok paha biçilmez resim ve sanat eserinin bakımıyla uğraşır. Onların sıradan yaşamı, dışarıdan bir kadın sığınmak için kapılarına geldiğinde tamamen başka bir hal alır.

  • Basın Bülteni
  • Fragman
  • IMDb

Son yazısına devam et

20. Köprüde Buluşmalar’da Ödüller Sahiplerini Buldu

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından İstanbul Film Festivali kapsamında düzenlenen, Köprüde Buluşmalar, 20. yılında Türkiye’den sinemacılarla 23 ülkeden uluslararası sinema profesyonelini bir araya getirdi. Hope Alkazar’da yapılan törende Film Geliştirme Platformu, Work in Progress Platformu ve Kısa Film Atölyesi’nde seçilen projelere ödülleri takdim edildi. Törende Köprüde Buluşmalar’da uzun yıllar yöneticilik yapan Gülin Üstün’e de Emek Ödülü verildi.

20. Köprüde Buluşmalar’da Ödüller Sahiplerini Buldu yazısına devam et

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu