Ödüllü Filmler Ankara’da Engelsiz Filmler Festivali 2024 Programında

Puruli Kültür Sanat tarafından 07 – 13 Haziran 2024 tarihleri arasında düzenlenecek Engelsiz Filmler Festivali 2024 Ankaralılarla buluşmaya hazırlanıyor. Festival, her yıl olduğu gibi dünyada ses getiren önemli yapımlara programında yer vermeye devam ediyor. Festivalin Paribu Cineverse ANKAmall Sineması’ndaki gösterimleri için biletler, biletinial.com üzerinden 50 TL’ye satışta. Goethe – Institut’taki tüm gösterim ve etkinlikler ise ücretsiz olarak gerçekleşecek. Festivalin dünya sinemasında dikkat çeken ödüllü filmlerdeki farklı kültür ve yaşamları izleyicisiyle buluşturacağı Kaleydoskop ve sesin ön planda olduğu hikâyelere odaklanan Oditoryum bölümlerinde bu yıl 8 ödüllü film yer alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Kaleydeskop Bölümü Tanıtımı
  • Oditoryum Bölümü Tanıtımı
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Ödüllü Filmler Ankara’da Engelsiz Filmler Festivali 2024 Programında yazısına devam et

Kore Usulü Hayalet Avcıları

Ülkesi Güney Kore’de yılın hasılat rekorunu kıran ‘Exhuma / Pamyo’ sessiz sedasız sinemalarımıza uğramış bulunuyor. Dünya prömiyerini 74. Berlin Film Festivali Forum bölümünde gerçekleştiren yapım Uzakdoğu gerilim – korku sinemasının bilinen yönetmenlerinden Jang Jae-hyun’un imzasını taşıyor. Film Los Angeles’ta yaşayan aslen Koreli varlıklı bir ailenin doğduğundan beri ağlayan bebeklerinin rahatsızlığına çare bulma girişimiyle açılıyor. Kardeşi de akıl hastanesinde canına kıymış olan baba Park Ji-yong oğluna musallat olan büyük dedenin lanetinden kurtulmak üzere genç bir şaman çiftin yardımına başvuruyor. Derken Feng-shui ustası toprak uzmanı ile yardımcısı devreye giriyor. Lanetten kurtulabilmek için dedenin mezarının açılarak tabutun ivedilikle yakılmasına karar veriliyor. Lakin işler beklendiği gibi şekillenmiyor. Kuzey Kore sınırına yakın ıssız bir tepedeki mezarın hemen altında dikey olarak toprağa gömülü devasa bir başka mezar daha ortaya çıkıyor. Büyük dedenin emperyalist komşuları ile kirli işbirliği, Japonların Kore yarımadasında yaşattıkları zulüm tarihsel olarak devreye girerken korku – gerilim anlatısı farklı boyutlar kazanmaya başlıyor.

Bizdeki izleyiciye uzak dursa da, farklı dinlerin, Şamanizm, Budizm ve Hristiyanlığın kadim gelenekleri ile modern Kore toplumunun kaynaştığı bir coğrafyada filmin öyküsüne yedirilmiş dinsel inanç motiflerinin varlığı, filmin Kore ve civar Uzak Doğu ülkelerindeki geniş izlenme başarısının açıklaması olsa gerek. Farklı coğrafyalar içinse folklorik korku türünün iyi bir örneği olarak ilgi çekmeye aday. Yapım kabaca iki bölümden oluşuyor. Filmin bizdeki gösterimde de kullanılan İngilizce adı, dilimizde ‘mezardan çıkarma’ anlamına gelen ‘exhumation’ kelimesinden geliyor. Otantik şaman ritüelleri eşliğinde mezarın açıldığı ilk bölüm usul usul gelişen gerilimiyle başarılı. Ete kemiğe bürünmeye can atan ikinci tabutun sakini Japon generalin general ortaya çıktığı ikinci kısımda ise ortalık kan gölüne dönüşüyor.

İki hikâye arasındaki bağlantının çok iyi kurulamadığı söylenebilir. Öykünün vadettiği tarihsel açılımın güdük kalışının yarattığı hayal kırıklığı da var. Ancak folklorik motif ve görselliği başarılı olan yapım hayalet samurayın ateş topuna dönüştüğü bölümlerde zirve yapıyor. Kültleşmiş ‘Old Boy’un kadim aktörü Choi Min-sik’in ‘toprak falcısı’ kimliğinde yer aldığı film, Amerikan sinemasının klişeleşmiş şeytan çıkarma öykülerinden sıkılmış olanlar için alternatif bir seyirlik olarak, ışık – gölge kontrastının keyfine varabilmek için kusursuz projeksiyon düzenine haiz bir salon tercih etmek koşuluyla izlenebilir.

(03 Haziran 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Bad Boys’un Yönetmeni Bilall Fallah, Beyazperdenin En İyi İkilisi Smith ve Lawrence’a Övgüler Yağdırdı

Hayranlarının heyecanla beklediği Bad Boys: Ya Hep Ya Hiç (Bad Boys: Ride or Die) gösterimi öncesi filmin yönetmeni Bilall Fallah, başrol oyuncuları Will Smith ve Martin Lawrence’a övgüler yağdırdı. “Onlar beyazperdedeki en iyi ikili ve çok eşsizler.” diyen Bilall Fallah, aralarındaki uyumun inanılmaz olduğunu söyledi. Will Smith ise serinin tarihindeki en kısa bekleyişle hayranlarıyla buluşacaklarını vurgularken, “Filmi yapmak içimizde bir şeylerin kilidini açtı.” dedi.

Sivas Uluslararası Film Festivali Başladı

Sivas Uluslararası Film Festivali, Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezi’ndeki açılış programıyla başladı. Programa Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, Sivas Belediye Başkanı Dr. Adem Uzun, Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alim Yıldız, öğretim üyeleri, öğrenciler, oyuncu ve yönetmenler katıldı. Bu yıl 27 – 31 Mayıs 2024 tarihleri arasında ilki yapılan festivale toplam 2.328 film müracaat etti. Yurt içi ve yurt dışından birçok yapımcı, yönetmen ve oyuncu festivale katılacak.

Sivas Uluslararası Film Festivali Başladı yazısına devam et

Sivas Uluslararası Film Festivali’nde Çizgi Film Kuşağı Biletleri Tükendi

Sivas’ta ilk kez düzenlenecek olan Uluslararası Film Festivali Sivaslılardan yoğun ilgi görüyor. 7’den 70’e her yaştan insanın sinemaya doyacağı, yarın başlayacak festival kapsamında düzenlenen çizgi film kuşağının biletleri ise tükendi. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) bünyesinde Sivas Valiliği ve Sivas Belediyesi iş birliğiyle gerçekleştirilecek Sivas Uluslararası Film Festivali yarın başlıyor.

Sivas Uluslararası Film Festivali’nde Çizgi Film Kuşağı Biletleri Tükendi yazısına devam et

Ferhan Baran Yazıyor: İki Dünya Arasında Sıkışmak

Yazar yönetmen Nehir Tuna’nın geçtiğimiz yıl Venedik Film Festivali resmi seçkisinde yer alan Orrizonti (Ufuklar) bölümünde dünya prömiyerini yapmış olan ilk uzun metrajı ‘Yurt’, 90’lı yılların ikinci yarısı Türkiye’sinin siyasi kutuplaşma ortamında geçen bir büyüme hikâyesi anlatıyor. Babasının beklentilerinin sınırladığı dünyasında kimlik mücadelesi veren 14 yaşındaki lise hazırlık öğrencisi Ahmet (Doğa Karakaş) hafta içi özel bir koleje devam … Devamı…»

Mendebur, 31 Mayıs’ta Sinemalarda

Merakla beklenen ve ilk fragmanı yayınlanan, korku ve gerilim filmi Mendebur 31 Mayıs’ta vizyona girecek. Oyuncuların makyaj ve kostümleri ile seyircinin ilgisini çekecek olan filmin yönetmen koltuğunda Ali Aslan oturuyor. Filmde altı üniversiteli arkadaşın yıllar sonra bir araya gelerek Malatya’ya kamp yapmaya gitmeye karar vermeleri ve kamp alanında bir gecede başlarından geçen gerilim korku ve macera dolu olaylar anlatılıyor. Oyuncu kadrosunda Aslı Bekiroğlu, Ahmet Kayakesen, Cem Özer, Selahattin Taşdöğen, Şevki Özcan, Hakan Esen ve Tuncay Gençkalan gibi tanınmış isimlerin yer aldığı filmin yapımcılığını ise Desam Yapı üstleniyor.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

The Hope 31 Mayıs’ta Sinemalarda

31 Mayıs’ta vizyona girecek olan, 2024 sinema sezonunun merakla beklenen dram filmi The Hope ilk fragmanını yayınladı. Yönetmen koltuğunda Fetih 1453 filminin yapımcısı Servet Aksoy’un oturduğu The Hope filmi dram senaryosu ile seyirciyi etkilemeyi hedefliyor. Filmde edebiyat dünyasına damga vuran eserini yayınlamasının üzerinden yıllar geçtiği hâlde henüz yeni kitabını tamamlayamayan ve Alzheimer teşhisi konan yazar Adil’in hayatı konu ediniyor. Oyuncu kadrosunda Mehmet Ali Erbil, Alix Kermes, Gizem Denizci, Wilma Elles, Şebnem Schafer, Orçun İynemli, Ümit Okur, Esra Sönmezer, Ezgi Wood, Ecmel İs, Tolga Yücel gibi tanınmış isimler yer alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Ferhan Baran Yazıyor: İnsanlara Asla Güven Olmaz

‘Çok uzak olmayan bir gelecekte üç uzay gezgini, verimli ormanları, yaşanabilir iklimi ve temiz havasıyla dünyamıza benzeyen bir gezegene iniş yapar. Ancak hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Uygar maymunların eline geçmiş dünyamızda insanlar esirdir.’ Fransız yazar Pierre Boule’un insanlığın en derin korkularından birini dile getiren 1963’de yayımlanmış ünlü bilim – kurgu romanı ‘Maymunlar Gezegeni / Le Planete des Singes’ … Devamı…»

Sivas, Uluslararası Film Festivali’ne Ev Sahipliği Yapacak

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi öncülüğünde, Sivas Valiliği ve Sivas Belediyesi’nin katkılarıyla Sivas’ta ilk kez Uluslararası Film Festivali düzenlenecek. 27 – 31 Mayıs 2024 tarihleri arasında yapılacak olan festivalin tanıtım toplantısı Sivas Valisi Yılmaz Şimşek başkanlığında gerçekleştirildi. Vali Yılmaz Şimşek, Sivas’ın sinema alanında ilk kez bir film festivaline ev sahipliği yaptığını ve bunun heyecanını hep birlikte yaşadıklarını ifade etti.

Sivas, Uluslararası Film Festivali’ne Ev Sahipliği Yapacak yazısına devam et

Turbo, 31 Mayıs 2024 Sinemalarda

Yönetmenliğini Cem Özüduru’nun üstlendiği Turbo, 31 Mayıs Cuma günü vizyona giriyor. Filmde, Erkan ve Murat, yakın arkadaşları İbo’nun küçük kardeşi Burak’ı yarın sabah askere uğurlamadan önce biraz eğlendirmek, keyiflendirmek, bir pavyon sefası yaşatmak istemektedirler. Gece şehre çökerken 4 arkadaş yepyeni modifiye edilmiş, ışıklandırılmış, turbo gaz sistemi takılmış Şahin model arabaya doluşup maceraya doğru yola çıkarlar. Fakat saatler ilerledikçe aralarındaki problemler giderek su yüzüne çıkacak, agresyon, toksiklik ve tartışma seviyeleri giderek artacaktır. Patlamaya hazır tek şeyin turbo motor olmadığı acı gerçeklerle ortaya çıkacaktır.

Son Hasat, Beyoğlu Majestik Sineması’nda Vizyona Girdi

Türkiye prömiyerini 43. İstanbul Film Festivali’nde yapan Son Hasat, bugün (24 Mayıs, Cuma) Beyoğlu Majestik Sineması’nda gösterime girdi. Çekimleri Afyon’da yapılan film, dağlarla çevrili bir Anadolu kasabasında yaşayan ve geçimini kamış hasadıyla sağlamaya çalışan Ali’nin yerel çetelerin zulmüne karşı verdiği mücadeleyi ve karısının sevgisini geri kazanma çabasını anlatıyor.

Eclipse Filmi Gördüğü Yoğun İlgi Sebebiyle 30 Mayıs Tarihine Kadar Vizyonda

Türkiye Milli Jimnastik Takımı’nın yolculuğunu ve pandemi dönemindeki mücadelesini izleyicilere sunan Eclipse filmi, Team Paribu sponsorluğunda beyazperdede. Vizyona girdiği ilk günden itibaren yoğun ilgi gören filmin gösterimi uzatıldı, film 30 Mayıs’a kadar izleyiciyle buluşmaya devam edecek. Team Paribu, Eclipse’i seyirciyle buluşturarak ülkemizde spor kültürünün gelişimine katkı vermeyi ve yeni nesillere ilham olmayı amaçlıyor.

Cem Özer İmam Oldu, Ezan Okudu

Başrollerinde Aslı Bekiroğlu, Ahmet Kayakesen, Cem Özer, Selahattin Taşdöğen, Şevki Özcan, Hakan Eksen, Barış Ali Çeliker, Tuncay Gençkalan, Negar Pashei Kavsi ve Sibel Çalımlı’nın rol aldığı Mendebur, 31 Mayıs’ta vizyona giriyor. Filmin yönetmeni Ali Aslan’ın da memleketi olan Malatya’da, Arapgir ilçesinde çekilen filmde, 6 üniversiteli arkadaşın, yıllar sonra kamp yapmak için bir araya gelmeleri ve hayatlarının bir gecede kâbusa dönüşmesi anlatılıyor. Gelirinin büyük bir kısmı, depremzede ailelere ve çocuklara destek amaçlı kullanılacak filmde, imam rolünde oynayan Cem Özer, rolü gereği ezan okudu. Cem Özer’in ezen performansı hayli merak ediliyor.

Çorak Topraklarda

George Miller üç kuşak öncesinin kült serisi Mad Max efsanesini sürdürüyor. ‘Mad Max: Fury Road’ ile otuz yılın ardından muhteşem bir dönüşü gerçekleştirmiş olan sinemacı, dünya sinemalarıyla aynı anda bizde de gösterime giren son çalışması ‘Furiosa: Bir Mad Max Destanı / Furiosa: A Mad Max Saga’ ile memleketi Avustralya’nın uçsuz bucaksız kırsalında çektiği bir önceki maceranın evveline, küçük Furiosa’nın ana kucağından koparıldığı 15 yıl öncesine dönüyor.

Miller ile yapımcı Byron Kennedy’nin yetmişli yıllarda dünya ekonomisini kilitleyen petrol krizinin taze anıları üzerine kurguladıkları, yetmişlerin tekinsiz otoyol filmlerinin izini süren özgün öykü zaman içinde şirazesinden çıkmış insanlığın ilkel vahşetine ayna tutmuştur. Oysa serinin bu son halkası ön jenerikteki çöküş çığlıklarının uzağında yeşil bir vadinin huzurlu ortamında açılıyor. Küçük Furiosa (Alyla Browne) uzandığı ağaç dalından ‘yasak meyve misali’ olgun bir şeftaliyi kopardıktan hemen sonra yakındaki uğursuz adamların eline geçiyor. Savaşkan annesi onu kurtarmak için peşlerine düşse de kader onun çocukluğunu elinden almaya niyetlidir.

Küçük kız önce motor çetesinin lideri Dementius’un (Chris Hemsworth), daha sonra ilk kez ‘Fury Road’da tanıştığımız ‘Kale’nin efendisi ölümsüz Joe’nun (Lachy Hulme) tutsağı oluyor. Yeşil vatanına özleminin yanında küstah Dementius’tan alacağı intikamın da hayatta tuttuğu Furiosa nefret hissiyatıyla büyüyor ve gözüpek bir savaşçı olarak yetişiyor. Ölümsüz Joe’nun askeri olacağı ‘Fury Road’ öncesinde kısıtlı yeryüzü kaynakları için mücadele eden savaş lordları sofrasında Praeatorian Jack’in (Tom Burke) eğitiminden geçiyor. Yalnızca yağmalayacak kadar vahşi olabilenlerin hayatta kalabildiği bu yeni dünyada kendi şeytanlarıyla boğuşurken çorak topraklarda yeniden yaşamayı öğrenecek olan Max ile tanışma öncesinde intikamının izini sürmeye kararlıdır Furiosa.

Deneyimli Miller, temel içgüdünün hayatta kalmak olduğu bu distopik alemin son model dijital sürümünde kendine özgü dünyasının ana dinamiklerini ve 80’ine merdiven dayadığı yaşında parmak ısırtan absürd enerjisini korumayı sürdürüyor. Bir kez daha ustası Sergio Leone’nin stilize planlarını örnek alıyor, filmini bir çöl operası kıvamında sahneye koyuyor. Hikâyenin açılış bölümünü, Furiosa’yı kurtarmak için annesinin verdiği amansız mücadeleyi içeren ‘Ulaşılmazlık Kutbu’ adı verilmiş ilk epizodu çok beğendimi söyleyebilirim. Bu bölümde Baz Luhrmann imzalı ‘Muhteşem Gatsby / The Great Gatsby’den anımsadığımız Simon Duggan’ın özellikle gece görüntüleri (aman iyi bir projeksiyonda izleyin) çok etkileyici. Çorak topraklarda petrol, gıda, su ya da silah ticaretinin paylaşım savaşları pek de uzak olmayan distopik bir gelecekten çağımıza göz kırpar gibi. Lakin çok ilginç giriş bölümünün devamında aksiyon sahneleri peş peşe sıralanmaya başlıyor. Günümüz genç izleyicisi bunu bekliyor derseniz haklısınız da tüm bu iyi çekilmiş curcuna içinde karakter yaratmaya pek fırsat kalmamış. Söz gelimi Tom Burke gibi çok iyi bir oyuncu hız tuzağının içinde güme gidiveriyor.

Filmin Tom Holkenborg imzasını taşıyan müzikleri ve ses bandı (ses düzeni birinci sınıf bir salonda izleyin) dört dörtlük. Edgar Wright’ın ‘Dün Gece Soho’da / Last Night in Soho’sunda bayıldığımız Anja Taylor-Joy, Furiosa’nın yetişkinliğinde aksiyon yıldızı olarak parlarken, burun protezinin karizmasını bozamadığı ‘Thor’ Hemsworth, Dementius’da göz dolduruyor. Keza, beklenen hesaplaşma bölümünde Furiosa’nın Dementius’a hazırladığı son antolojilere geçecek cinsten. Noktalarken, ‘Furiosa’nın erdemleri ve aşırılıklarıyla distopik western sinemasının yaratıcı bir örneği olarak izlenmeyi hak ettiğinin altını çizelim.

(31 Mayıs 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu