Zaferin Rengi Filminin Afişi Yayınlandı

Hollywood yapımları için tasarladığı afişlerle tanınan, dünyaca ünlü afiş tasarımcısı Emrah Yücel Zaferin Rengi sinema filminin afişine de imza attı. Fifty Shades of Gray, Avatar, Kill Bill, Frida ve Kingdom of Heaven gibi birçok Hollywood yapımının afişini hazırlayan ödüllü tasarımcı Emrah Yücel Türkiye’de ilk kez, ANS Productions tarafından izleyici ile buluşan Asmalı Konak dizisinin afiş tasarımıyla da adını duyurmuştu. Zaferin Rengi filminin afişinde, Fenerbahçe’nin güçlü renkleri eşliğinde, işgal altındaki İstanbul’u anlatan bir arka fon, merkezinde futbol ve milli mücadele döneminin sembol olmş karakterlerini canlandıran başrol oyuncularının portreleri kullanıldı.

Barış Telli, Taner Ölmez’e Dublör Oldu

Yeni yılın en iddialı filmlerinden olan Hayatla Barış filminde Barış Telli, kendisini oynayan Taner Ölmez’e dublörlük yaptı. Ampüte Futbol Milli Takımı’nın yıldızı olan Barış Telli, kendi alanında eşsiz bir futbol oynadığı ve sahadaki hünerleri benzersiz olduğu için bazı sahnelerde, Taner Ölmez yerine sahnelerde yer alarak, filmin daha gerçekçi olmasına katkı verdi. Barış Telli, çekimler sırasında sergilediği futbol ve sempatik tavırlarıyla neşe kaynağı oldu.

Korkut Akın Yazıyor: Duygusal Dönüşüm: Hayvan Krallığı

Dünyayı beton yığınına dönüştürüp, yağmur ormanlarını kesip iklimi de küresel boyutta bozmaya başladığımızda “içimizdeki hayvan”ın da yaşama hakkını elinden almış oluyoruz. Ne zaman ki, doğada özgürce yaşayan hayvanlar için yaşamsal olanaklarını ellerinden aldık; hemen herkesin korktuğu, iğrendiği canlılar şehirlerimize de gelmeye başladı. Artık onlarla iç içe yaşamalıyız. Bir arada yaşayanlar muhakkak ki birbirinden … Devamı… »

Çok Sıcak, Komik ve Çok Gerçek, Lohusa 19 Ocak’ta Sinemalarda

Türk Sineması’nın başarılı oyuncu ve senaristi Gupse Özay’ın yeni filmi Lohusa 19 Ocak’ta vizyona giriyor. Henüz gösterime bile girmeden, fragmanıyla milyonların hayatına kahkaha katan film bir anne – babanın, doğumdan sonra yaşadıkları 40 günü odağına alıyor. Lohusa’nın yönetmenliğini Arif V 216 ve Görümce gibi Türk Sineması’nın önemli filmlerin yönetmenliğini yapan Kıvanç Baruönü üstleniyor.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Çıkış Yok (Yönetmen: Claudio Fah)

Claudio Fah’ın yönettiği ve Sophie McIntosh, Will Attenborough, Jeremias Amoore, Manuel Pacific, Grace Nettle, Phyllis Logan, Colm Meaney, James Carroll Jordan, David Samartin ile David J. Biscoe’in oynadığı Çıkış Yok (No Way Up), 26 Ocak 2024’de Chantier Films dağıtımıyla Chantier Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Farklı geçmişlere sahip bir grup insan, seyahat etmekte oldukları uçağın Pasifik Okyanusu’na düşmesiyle büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalırlar. Hava kaynağının giderek tükenmesi ve tehlikelerin her taraftan yaklaşmasıyla kâbus gibi bir hayatta kalma mücadelesi başlar. Gerilim temalı filmin senaryosu Andy Mayson tarafından yazıldı.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman: 1 / 2
  • IMDb

43. İstanbul Film Festivali’nin Zurich Sigorta Desteğiyle Restore Ettireceği Film Belli Oldu: Hayallerim Aşkım ve Sen

İstanbul Film Festivali, Zurich Sigorta iş birliğiyle bu yıl da Türk sinemasının önemli yapıtlarını restore ettirerek gün bu klasiklerin yeni kopyalarını sinemamıza kazandırmaya devam ediyor. Sinemaseverler bu yıl, Atıf Yılmaz’ın Ümit Ünal’ın senaryosundan sinemaya aktardığı, başrollerini Türkan Şoray ile Oğuz Tunç’un üstlendiği, 1987 yılı yapımı Hayallerim Aşkım ve Sen’i Atlas Post Production tarafından restore edilmiş kopyasından izleyebilecek. Sinema tarihçisi Agâh Özgüç’ün, “sinemanın sinemaya baktığı” bir film olarak belirtip yorumladığı Hayallerim Aşkım ve Sen naif bir senaristin ünlü bir yıldıza aşkının hikâyesi paralelinde Yeşilçam ortamını anlatıyor.

9. Balkan Panorama Film Festivali’ne Geri Sayım Başladı, Balkan Sinemasının Kalbi Karşıyaka’da Atacak

Sanatı ve sanatçıyı desteklemek, toplumun sanat ile olan bağını güçlendirmek için çeşitli çalışmalara imza atan Karşıyaka Belediyesi, 9. Balkan Panorama Film Festivali’ne ev sahipliği yapacak. 19 – 25 Ocak 2024 tarihleri arasında düzenlenecek olan festival kapsamında birbirinden güçlü yapımlar gösterilirken bazı yapımlar ise prömiyerini yapacak. Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması kategorisinde Elif Ana (Semir Aslanyürek, Kazım Öz), Klondike (Maryna Er Gorbach), Horoz Dövüşü (Majid Panahi), Karanlık Gece (Özcan Alper) ve Bir Kar Tanesinin Ömrü (Kazım Öz) filmleri yarışacak. Jüride Marija Perovic, Emel Göksu ve Nursel Köse yer alacak.

9. Balkan Panorama Film Festivali’ne Geri Sayım Başladı, Balkan Sinemasının Kalbi Karşıyaka’da Atacak yazısına devam et

Paramparça Belgeseli Blu TV’de

Lozan Mübadelesi’nin 100. yıldönümü için Orhan Tekeoğlu ve Nurdan Tekeoğlu yönetmenliğinde çekilen 2 ödüllü Paramparça isimli belgesel 18 Ocak 2024 tarihi itibarıyla Blu TV’de bir yıl boyunca izlenebilecek. Müzikleri Evrim Ateşler tarafından bestelenen, Türk – Yunan ortak yapımı belgesel Zehra Denizaslanı’nın maddi ve ailevi aşırılıklar, yoksulluk ve başarılarla dolu hayatını anlatıyor. Genç yaşta evlenen ve hem babasıyla hem de kocasıyla travmatik deneyimler yaşayan Zehra, 3. kuşak Girit mübadilidir ve Bodrum’da bir restoranı işleterek hayatına yeniden başlar. Belgesel film son olarak Meksika’da FICAA’da En İyi Aktivist Mesaj Ödülü kazanmıştı.

İyi Bir Aile Değiliz Filminden Fragman Yayınlandı

Haki Biçici’nin yönettiği İyi Bir Aile Değiliz filminin fragmanı yayınlandı. 09 Şubat’ta vizyona girecek olan film seyircileri güldürmeye hazırlanıyor. Kaan Yıldırım, Erkan Kolçak Köstendil, Sarp Apak, Derya Karadaş, Şinasi Yurtsever’in başrollerinde yer aldığı İyi Bir Aile Değiliz babalarının beklenmedik ölümüyle hayatının en tuhaf aile buluşmasına katlanmak zorunda kalan Murat ve akrabalarının başına gelenleri anlatıyor. Tüm sülale rahmetli babalarını köylerindeki aile mezarlığına defnetmek isterken Murat bu adetlerin eskide kaldığını, İstanbul’da bu işi organize edeceğini söyler ve arkası kesilmeyen komik olaylar silsilesi böylelikle başlamış olur.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Tutsak Abigail Filminin Teaser Afişi ve Türkçe Alt Yazılı Birinci Fragmanı Paylaşıldı

Türkçe altyazılı birinci fragmanı paylaşılan Tutsak Abigail’de bir grup suçlu, yeraltı dünyasının güçlü bir figürünün 12 yaşındaki balerin kızını kaçırırlar. 50 milyon dolarlık fidyeyi almak için yapmaları gereken tek şey, kıza bir gece göz kulak olmaktır. İzole bir malikanede, kızı kaçıranlar giderek artan dehşet içinde birer birer azalmaya başlar ve malikanede normal olmayan küçük bir kızla kilitli kaldıklarını keşfederler. Dehşet verici modern korku filmleri Saklambaç, 2022’nin Çığlık ve geçen yılın Çığlık 6 filminin ardındaki Matt Bettinelli Olpin ve Tyler Gillett’ten oluşan yönetmen ekibi, Stephen Shields ve Guy Busick tarafından yazılan, kana susamış yeni bir vampir filmi Tutsak Abigail geliyor.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Ferhan Baran Yazıyor: Hepimiz Gözetleniyoruz

Almanya’da yaşayan yönetmen Ayşe Polat’ın 90’lı yıllarda başlamış olan sinema serüvenine tanıklık edemedik ancak geçtiğimiz yıl Berlinale’de dünya prömiyerini yapan ve ülkemizde başta İstanbul olmak üzere Ankara ve izmir festivallerinde ödülleri silip süpüren ‘Kör Noktada / Im Toten Winkel’ isimli son çalışması üstün bir yönetmenlik ve kurgu çalışması olarak heyecan veriyor. 1970 Malatya doğumlu Kürt asıllı sinemacı kamerasını … Devamı…»

Ülke Sineması: Peru

Beyoğlu Sineması’nın Ülke Sineması programının bu ayki konuğu Peru. İBB Kültür Dairesi Başkanlığı programlarına yer veren Beyoğlu Sineması’nda, Peru Büyükelçiliği destekleriyle 17 – 21 Ocak 2024 tarihleri arasında düzenlenecek Ülke Sineması: Peru kapsamında Horoz Siklet (Peso Gallo), En İyi Aileler (Las Mejores Familias), Margarita (Margarita: Ese Dulce Caos) ve Lezzetli Kuruyemiş (Deliciosa Fruta Seca) adlı Peru filmleri gösterime sunulacak. Düzenlenecek olan etkinliğin ücretsiz biletleri İstanbul Senin uygulamasından temin edilebiliyor.

Ülke Sineması: Peru yazısına devam et

Filmin İlk Gösterimi Ünlü İsimlerin Katılımıyla Gerçekleşti, Güldüy Güldüy Show Çocuk Ekibinden Haydi Tut Elimi 26 Ocak’ta Sinemalarda

26 Ocak’ta sinemalarda izleyici ile buluşmaya hazırlanan Haydi Tut Elimi filminin oyuncu kadrosu, filmin özel gösterimi için 14 Ocak 2024 Pazar günü Soho House İstanbul’da buluştu. Duygu dolu anların yaşandığı özel gösterime, filmin çocuk oyuncuları Nil Özdemir, Ali Kerem Çömez, Zeynep Erdoğan ve Çınar Karçkay ile usta oyuncular Işıl Yücesoy, Erhan Yazıcıoğlu, Coşkun Demir, Ezo Sunal, İzzet Öz ve Doğan Akdoğan da katıldı.

Filmin İlk Gösterimi Ünlü İsimlerin Katılımıyla Gerçekleşti, Güldüy Güldüy Show Çocuk Ekibinden Haydi Tut Elimi 26 Ocak’ta Sinemalarda yazısına devam et

Sonsuz Mavi Bir Yolda: Kaptan Benim

İlk insanı anlatırken, Afrika’dan dört bir yana dağılmış denir. Bilimsel araştırmalar da öyle söylüyor. Milyonlarca yılda insan gerçekten insan olmuş, ama o dağılması (artık göç diyoruz) değişmemiş. İnsanlar, teknolojinin de, tarımın da, kentsel yaşamın da değişmesine karşın hâlâ bir yerden bir yere göçüyor. Göçün, göçmenliğin nedenleri çok; başta ekonomik kuşkusuz, ardından siyasi göçmenlik geliyor. Savaştan kaçtıkları için, iş için, aş için, aşk için, küresel iklim değişikliğiyle (ısınmanın etkisi) yakıp (yağmurların daha bir yoğun yağması nedeniyle) yıktığı evlerinden, tarım yapamadıkları, hayvan yetiştiremedikleri için yurtlarından ayrılıyorlar.

Kendilerinden önce binlerce yılda milyonlarca insan geçmiş o yollardan, büyük çoğunluğu yolda kaybetmiş hayatını, iade edilmiş ülkesine, başaramamış dönmüş geri; ama yılmadan, bıkmadan, usanmadan her gün yeniden düşüyorlar yollara.

Sorunun kaynağı değil, mağduru onlar

Günümüzün en büyük (ve büyük olasılıkla çözümsüz) sorunlarının başında geliyor. Bizim ülkemizde de belli odakların karşı çıktığı, egemen gücünse sadece “para” olarak gördüğü, sığınmacı / mülteci / göçmen (artık ne ad verirseniz) sorunu yaşanıyor. Ancak hepimiz biliyoruz ki, yaşanan sorunların hiçbiri o yoksul ve çaresiz insanlardan kaynaklanmıyor, yöneticilerin haksız, hadsiz kâr hırsından, daha çok sömürmek için savaştan kaçınmamaktan, ekolojik yaşamı bile yok etmekten çekinmemekten kaynaklanıyor.

“Gecenin içinde toprak.
Gecenin içinde rüzgâr.
Hatıralara bağlı, hatıraların dışında,
gecenin içinde:
insanlar, aletler ve hayvanlar,
demirleri, tahtaları ve etleriyle birbirine sokulup,
korkunç
ve sessiz emniyetlerini
birbirlerine sokulmakta bulup,
kocaman, yorgun ayakları,
topraklı elleriyle yürüyorlardı.

Ve kadınlar
birbirlerinden gizliyerek
bakıyorlardı ayın altında
geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine.”

Nâzım Hikmet’in ünlü Kuvâyi Milliye Destanı, her ne kadar Kurtuluş Savaşı’nı anlatırsa da, Afrika’yı Senegal’den Libya üzerinden İtalya’ya kat eden insanları da anlatıyor. Göçün, sürgünün savaştan aşağı kalır yanı yok. Matteo Garrone, senaryo yazımına da katıldığı Kaptan Benim’de, Seydou Sarr, Moustapha Fall, Issaka Sawadogo ile hayatın gerçeklerinden olan bu göçmenliği sergiliyor tüm çıplaklığıyla…

Yaşanmışlıklar belirleyici

Filmin öyküsü gerçek; Ege kıyılarında dalgaların arasındaki Alan Bebek’in yüzükoyun fotoğrafı hâlâ acıtıyor içimizi; onun gibi binler, on binler, yüz binler öl(dürül)dü. Hâlâ da insanlar göçüyor, bir ülkeden diğerine… ABD’ye girmeye çalışanlar, Endonezya’dan, Singapur’dan, Pakistan’dan yaşam sürmek amacıyla nice zorluklarla yollara düşenler… Suriye’den, Irak’tan, Afganistan’dan ülkemize gelenleri biliyoruz. Ukrayna’dan Avrupa’ya savaştan kaçanların oluşturduğu uzun insan kuyrukları… Kaptan Benim, sadece Senegal’dan İtalya’ya geçen iki gencin öyküsü değil, onların üzerinden bütün göçmenlerin, sığınmacıların öyküsü… Anımsarsınız, hiçbir özelliği olmayan can yelekleri, simitleri, denizin hırçın dalgalarına dayanamayacak ince botlar (istiap haddinin üzerinde yolcu taşıması da ayrı bir acı) doldu kıyılar. Öldü insanlar.

Venedik Film Festivali’nde, En İyi Yönetmen dahil 12 ödül kazanan Kaptan Benim, kendilerince müzik yapmak, ünlü olmak (ve tabii, ailelerini yoksulluktan kurtarmak) için evlerinden kaçan iki arkadaşın (aslında akrabalar) öyküsü. Öylesine küçük, öylesine çaresiz ve öylesine ana kuzuları ki, bırakın gemi kaptanlığı yapmayı denizi bile görmemişler, nerede kaldı yüzmeyi bilmeleri…

Ne yönetmen ne oyuncu ne mekân ne de görüntüyü anlatmak geçiyor içimden. Öykünün can alıcılığı yeter zaten başarısını yüceltmeye…

26 Ocak’tan başlayarak gösterimde…

(22 Ocak 2024)

Korkut Akın

[email protected]