Kendi Gücüne Güven: Onat Kutlar Belgeseli

Üç kişi bir araya gelmiş, kendi güçleriyle, harçlıklarını bir araya getirerek bir dergi çıkarmışlar: a. Yarım yüzyıldan önce çıkan bu dergi öyle bir devrim yaratmış ki, adı hâlâ unutulmamış, hatta devamı da (yeni a) gelmiş. Onlardan biri Onat Kutlar. Hem edebiyatçıların hem sinemacıların hem de muhaliflerin Onat Abi’si…

Onat Kutlar, bir yıla yakın bir süre Paris’e gitmiş, orada sinemanın gücünü görmüş, olanaklarını keşfetmiş. Yine üç kişiyle Sinematek’i kurmuşlar. Öyle bir rüzgâr estirmiş ki Sinematek, Yeşilçam’ı da ayaklandırmış, yeni ve toplumsal gerçekçi filmler yapılmaya başlanmış. Tabii ki, sinemanın özünde var toplumu etkilemek, tek etken Sinematek olamaz, ama Sinematek’in etkisini de göz ardı etmemek gerekir.

Sonra… sonra dergiler, paneller, açık oturumlar, konferanslar, festivaller gelmiş. Bugün, sinemamızın gücünü ve tanınırlığını o örgütlülükte aramak gerek; ama önce Onat Abi’nin yılmaz ve üşenmez kararlılığında ve gücünde tabii.

Bölünmek her zaman kötü olmaz

Tek hücreler bölünerek çoğalır ve bedeni, canlıyı oluşturur; buna da bağlı olarak bölünmek her zaman uzak tutulması gereken bir şey değildir. Yabancı filmlerin yeterince salon bulamadığı, siyasal iktidarların sansür kılıcını sürekli tepesinde sallandırdığı sinema, Sinematek’in izleyicinin de haklı katılımıyla birçok sorunu aşmış. Arkasından devletin de gücüyle (Sinema TV Enstitüsü ve Türk Film Arşivi) Yeşilçam yeni bir adım atmış. Tabana yayılan bu tartışmalarla büyüyen yeni durum sinemamızı bugünkü düzeyine çıkartmış.

Gelişen sinemamızın yaşadığı sorunları; siyasetçilerce gündeme yeniden ge(tiri)len “uhuletle ve suhuletle” tartışması ve çözüm bulması bir gelişimin nasıl olacağının da göstergesi aynı zamanda. O dönemin (gerek teknik gerekse toplumsal ve devlet tarafından çıkarılan) birçok sıkıntısını sadece yürek ve kendi gücüyle aşmayı başaran sinemamızın bilinmeyen kahramanlarının anlatıldığı “Aşk, Ateş ve Anarşi Günleri: Türk Sinemateki ve Onat Kutlar” belgeseli, yeni belgesel, hatta sözlü tarih ve nehir söyleşelere de kapı açacak.

Günümüzle bağlantısı…

Belgeselin özel gösteriminden çıkınca diğer izleyicilerle konuştuk ayaküstü. Onat Abi ve arkadaşlarının (tabii, Şakir Eczacıbaşı, Ömer Pekmez, Hülya Uçansu, Cevat Çapan, Vecdi Sayar ve diğerlerini de anmalıyım kuşkusuz) yaptığı bu “devrim”in… (sahi, bir devrim bu yapılan, sinemamızda yeni kapıların açılması, yeni güçlerin, yeni bakışların gelmesi ve önünde yolların açılması) günümüzün sanatsal ve kültürel hatta sosyal ve siyasal hayatında da kapı(lar) aralamasını diliyoruz. Neden böylesine geniş bir alanda önemli bu belgesel? Çünkü gerek Onat Kutlar ve arkadaşlarının oluşturduğu Sinematek’in gerekse karşısına devlet eliyle çıkarılan Türk Film Arşivi’nin (bu arada hemen belirtmeliyim ki, Türk Film Arşivi, topun geri tepmesi gibi devlet eliyle kurulmuş olsa da sinemanın ve sanatın yanında, sansürün karşısında artık) alabildiğine olgun ve yararlı tartışmalarını izleyip örnek almalıyız. Mesela egemen erk Anayasa’yı kabul etmiyor, en hafif deyimiyle tebdil, tağyir ve ilga ediyor neredeyse… Hukuk olmazsa ne demokrasi olur ne toplumsal huzur ve barış. Çok kısa bir süre sonra yerel seçimler yapılacak ve daha ilk günden birbirlerine hırçınca saldıran aday ve parti yetkilileri bu belgeselden geleceğimizin yolunun nasıl çizilmesi gerektiğini öğrenebilirler.

Son sözümüz, bu, burada kalmasın yeni belgeseller, yeni filmler çekilsin, yeni kitaplar yazılsın, hepimiz yakın tarihte yaşananların önemini kavrayalım, geleceğimize yol göstersin.

Dijital platform Mubi’de gösterimde…

(10 Ocak 2024)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Çingene Kızı: Zeugma

Kamil Çetin’in yönettiği ve İnan Ulaş Torun, Aysel Nazim, Altan Erkekli ile Seher Terzi’nin oynadığı Çingene Kızı: Zeugma, 10 Mayıs 2024’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Zen Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Amerika’dan Gaziantep Zeugma Müzesi’ne getirilen Çingene Kızı Mozaiği’ni görmek için herkes heyecanla beklemektedir. Müze müdürü Esra ve güvenlik görevlisi Zeki kadar heyecanlı birileri daha vardır, Barbaros ve adamları. Mozaik bir anda ortadan kaybolunca herkes birbirinden şüphelenmeye başlar. Mozaiği kimin çaldığı merak edilmektedir. Zeki, Esra’ya platonik aşıktır ve onun aşkını kazanmak için ise hiçbir şeyi yoktur.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Çingene Kızı: Zeugma yazısına devam et

Atatürk II, İlk Kez 05 Ocak’ta Sinemalarda, Saner Ayar: Tüm Engellemelere Rağmen Yürüyelim Arkadaşlar

Atatürk II 1881 – 1919 filmi, 05 Ocak’ta sinemalarda gösterilmeye başlanacak. Gösterim öncesi  basın toplantısında konuşan Yapımcı Saner Ayar, 1. film için bazı ülkelerdeki gala mekânlarının, lobi faaliyetleri nedeniyle çekildiklerini hatırlattı, “Ama biz durmadık. İngiltere, Fransa, Almanya, Belçika, Avusturya, Danimarka, İsviçre, İsveç, Hollanda, Avustralya, Azerbaycan’ın yanı sıra Kosova’da ve Orta Doğu bölgesinin de içinde olduğu 5 kıtada 30’dan fazla ülkede filmimiz gösterildi.” dedi.

Başkan’a Yakışır Gala

Başkan filminin galası önceki gün Levent Paribu Cineverse Kanyon Sineması’nda gerçekleştirildi. Film ekibinin, tüm oyuncuların ve kalabalık bir davetli topluluğunun katıldığı gecede, kahkahalar havada uçuştu. Uzun zamandır özlenen farklı bir komedi filmiyle buluşan davetliler, filmi yoğun tezahürat, bol kahkaha ve mutluluk gözyaşları dökerek izlediler. Tüm oyuncular filmi ilk kez gala gecesinde seyrederken, sonunda da birbirlerini kucaklayarak tebrik etmeyi ihmal etmediler.

Başkan’a Yakışır Gala yazısına devam et