Kaderden Kaçılmaz

Zeki Demirkubuz’u çok özlemişiz. 15 Aralık’tan beri gösterimde olmasına rağmen rahatsızlığım nedeniyle yeni izleyebildiğim ‘Hayat’ yönetmenin 2016 yılında görücüye çıkan ve çoğu eleştirmenin belli bir mesafe ile yaklaşmasına karşın kişisel olarak pek sevdiğim, evlilik ve küçük burjuva yaşamının sahteliklerle örülmüş evrenini üçlü bir ilişki çerçevesinde ele alan ‘Kor’un ardından gün ışığına çıkan yeni filmi. Auteur sinemacımızın son opusu 30 yıllık kariyerinin sıkı bir özeti olarak gönüllerde yer alırken, ‘Masumiyet’, ‘Kader’ ya da ‘Üçüncü Sayfa’ gibi ilk dönem başyapıtlarının izini sürüyor. Ancak onlar denli karanlık bir yöne doğru yol almıyor, hüznüyle sevinciyle hayatın getirdikleri ya da kaderin belirlediği çizgide paylarına düşeni alan iki genç insanın öyküsünü izliyoruz.

Sinop iline bağlı Boyabat ilçesinde yaşayan, anne ve babasını küçük yaşta yitirmiş, fedakâr dedesinin mütevazı fırınında çalışan Rıza, görücü usulü nişanlandığı aile dostunun kızı Hicran ile evlilik hazırlıkları yaparken, genç kızın bir not bile bırakmadan büyük kente kaçışı delikanlıyı derinden sarsıyor. Etrafa karşı aldırmaz görünüyor ama neden istenmediğinin yanıtını bulmak onun için bir saplantıya dönüşüyor. İstanbul’a giderek rüyasında gördüğü Hicran’ın izine ulaşıyor ardından. Özgürlüğünün peşindeki genç kızın başkaldırısını anlayabiliyoruz ancak gelecek hayalleri kaderin pençesine takılmaktan kurtulamıyor. Hicran’ın pezevengine silah çeken Rıza hapse girerken ortada kalan kız Yeşilçam melodramlarının ‘büyük şehirde batağa düşen kadın’ klişesini yıkarak aile ocağına dönüyor. Baba evinde horlanmaya, küçük yerleşim bölgesinde kötü gözle bakılmaya katlanan Hicran’ın kısıtlı çevresinde kendisine küçük bir özgürlük alanı yaratma çabasına tanıklık ediyoruz, lakin kaderine boyun eğerek yaşça kendinden büyük çocuklu bir adamla evlenmeye razı oluyor.

Pek fazla konuşmuyor, duygularını açığa vurmuyor Hicran. İki gencin aylar sonra bir araya geldiği finalde ise Demirkubuz sinemasını bilenler için şaşırtıcı bir iyimserlikle karşılaşıyoruz. Rıza’nın beklenmedik dönüşü Hicran’ı da şaşırtıyor ve onun Tayvanlı usta Tsai Ming – Liang’ın 1994 yapımı ünlü klasiği ‘Yaşasın Aşk / Vive L’Amour’un unutulmaz finalinden esinler taşıyan plan sekans dışavurumu ‘Hayat’ın en güzel bölümlerinden biri olarak kayda geçiyor. Demirkubuz’dan gelen mutlu sonu yadırgıyoruz önce. Kendisi bir röportajında ‘yaşamın insanı yumuşattığını, geçen zamanın insan ruhunu ve düşüncelerini değiştirdiğini’ ifade ediyor gerçi. Sinema kariyerinde ilk kez kullandığı rüya sekanslarından (oğlan ve kız aynı rüyayı görüyor) yola çıkarak Hayat’ın son bölümünün bir düş olduğu fikri düşüyor akla. Hani Luis Buñuel’in ölümsüz başyapıtı ‘Gündüz Güzeli / Belle De Jour’da Séverine’in mutluluğun düşünü gördüğü o eşsiz final sahnesinde olduğu gibi.

Hayatın kendisi gibi farklı yorumlara açık güzel bir film bu. TV dizilerinden aşina olduğumuz genç yetenekler Burak Dakak ve Miray Daner’in sinemadaki ilk önemli performansları, dedede Kıbrıs asıllı usta oyuncu Osman Alkaş’ın incelikli yorumuyla parlıyor. Nuri Bilge Ceylan imzalı ‘Kuru Otlar Üstüne’nin ardından bizleri bir kez daha hayran bırakan Cevahir Şahin – Kürşat Üresin ikilisinin görüntü çalışması ise olağanüstü yine.

(12 Ocak 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Korkut Akın Yazıyor: Bizim Ülkemizde Değilse de…: Atan Kazanır

Tam zamanı… Futbol oynayan, izleyen, takım çalıştıran ya da takımın malzemecisi bile olsa futbolla ilgilenen herkesi az ya da çok ilgilendiren bir film. Aslına bakarsanız çok, hatta çoktan da çok ilgilendirmesi gerekiyor, bana göre. Peki, neden tam zamanı dedim başta. Çünkü daha dün, Cumhuriyetin 100. yılı nedeniyle yapılması planlanan, lig şampiyonu Galatasaray ile Kupa Şampiyonu Fenerbahçe arasında yapılacak Süper … Devamı… »

Filme Gel Vizyona Girdi

Senarist ve yönetmenliğini İhsan Taş’ın gerçekleştirdiği, yapımcılığını ise Berton Medya’nın üstlendiği Filme Gel isimli komedi filmi sinemalarda gösterime girdi. Kadrosunda Erkan Petekkaya, Levent Ülgen, Fırat Doğruloğlu, Tolga Güleç, Çiçek Dilligil, Aslıhan Karalar, Orçun Kaptan ve Deniz Hamzaoğlu başta olmak üzere bir çok ünlü ve sevilen oyuncunun yer aldığı Filme Gel, film çekmek isteyen üç kafadarın maceralarını anlatıyor.

Ünlü Çift, İyi Bir Aile Değiliz İçin Bir Araya Geldi, Haki Biçici Yazdı ve Yönetti, Derya Karadaş Oynadı

Yapımı Olympos Films’e, yapımcılığı Mustafa Sönmez’e ait sezonun en ilginç aile hikâyesini anlatan, ortak yapımcılığını Dilek Aydın, Sinan Eczacıbaşı ve Alihan Yalçındağ’ın üstlendiği İyi Bir Aile Değiliz filmi 09 Şubat’ta vizyona girecek. Sinema salonlarında seyircilere eğlenceli anlar yaşatacak film ünlü bir çifti de bir araya getirdi. Senaryosu ve yönetmenliği Haki Biçici tarafından üstlenilen İyi Bir Aile Değiliz’in oyuncu kadrosunda Derya Karadaş da yer alıyor.

3391 Kilometre Ekibi Vizyondan Önce İmza Gününde Hayranlarıyla Buluşuyor

Tüm yazdıkları gençler tarafından büyük ilgi gören Beyza Alkoç’un 3391 Kilometre adlı kitabının, sinema uyarlaması, 12 Ocak’ta izleyicisi ile buluşacak. Gençlere yeni yıl hediyesi gibi olan filmin başrollerinde oynayan TV dizilerinin sevilen oyuncuları Derya Pınar Ak ile Ahmet Hakan Zavlak ve kitabın yazarı Beyza Alkoç, filmin hikâyesinin geçtiği İzmir’den start vererek özel imza günü buluşmalarına başlıyorlar. 06 Ocak günü İzmir İstinyePark D & R’da, 07 Ocak günü de İstanbul Maltepe Carrefour D & R’da saat: 14:00’te başlayacak olan oyunculu imza günlerinde hem kitap imzalanacak, hem de tüm film ekibi hayranları ile kucaklaşacak.