OPPO x Venom, Son Dans Filminde Reno11 FS’in Gücünü Ortaya Koyuyor

OPPO, merakla beklenen Venom: Son Dans filmi ile bir iş birliğini başlattı. Venom’un süper gücü, gelişmiş duyuları, dayanıklılığı ve şekil değiştirme yetenekleri gibi, OPPO Reno11 FS de kullanıcıları güçlendirmek için tasarlanmış birçok özellik barındırıyor. Bu iş birliği, Venom’un insanüstü yeteneklerinden ilham alan OPPO’nun en yeni akıllı telefonu Reno11 FS’in olağanüstü özelliklerini deneyimlemeleri için davet ederek içlerindeki gücü ortaya çıkarmayı amaçlıyor. OPPO’nun yeni modeli, farklı bir deneyim sunan AI Stüdyo özelliğiyle dikkat çekiyor. Bu uygulama, sıradan fotoğraflarınızı eğlenceli dijital avatarlara veya yaratıcı profil resimlerine dönüştürmenizi sağlıyor.

OPPO x Venom, Son Dans Filminde Reno11 FS’in Gücünü Ortaya Koyuyor yazısına devam et

Ankara Film Festivali’nin Biletleri Bugün Satışta

07 Kasım 2024 Perşembe günü başlayacak olan 35. Ankara Film Festivali’nin (35th Ankara Film Festival) biletleri bugün https://biletinial.com/tr-tr/ web sitesinde ve Büyülüfener Kızılay Sineması’nın gişelerinde sinemaseverlere sunuldu. Festivalde bu yıl, geleceğin sinemacıları daha çok film izlesin diye, Ankara’daki İletişim Fakülteleri ve Sinema-TV Bölümü öğrencilerine yönelik Askıda Bilet kampanyası da uygulanmaya başladı. Festivalin Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) ile ortaklaşa gerçekleştireceği ve Ankara Hikâyesini Bekliyor çağrısıyla başlatılan film yarışmasının filmleri de açıklandı.

Ankara Film Festivali’nin Biletleri Bugün Satışta yazısına devam et

Suç ve Ceza Film Festivali Geçmişten Bugüne Adaletsizlik Kavramını İrdeliyor

“Herkes İçin Adalet” ilkesiyle yola çıkan 14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali için geri sayım başladı. 22 – 28 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek festival bu yıl farklı bölümlerde ilginç, dikkat çekici yapımları izleyicilerle buluşturmaya hazırlanıyor. Bölümlerden biri de “Yapay Zekânın Yeni Marifetleri”. Bu bölümde mahkemelerden ölüm sonrasına dek Yapay Zekâ’nın sınırları, riskleri ve olanakları tartışmaya açılırken, Klasikler bölümünde güncelliklerini koruyan yapıtlar gösterilecek.

Suç ve Ceza Film Festivali Geçmişten Bugüne Adaletsizlik Kavramını İrdeliyor yazısına devam et

Hain (Yönetmen: Berke Üzrek)

Berke Üzrek’in yönettiği ve Haldun Dormen, Mustafa Alabora, Meltem Beydilli, Erkan Petekkaya, Itır Esen, Zeynep Sarlıgil, Yurdaer Okur, Engin Benli, Ümit Çırak, Elif Bilgetekin ile Ali Düşen Kalkar’ın oynadığı Hain, 13 Aralık 2024’de A90 Pictures dağıtımıyla Fix360 tarafından vizyona çıkarılıyor.
Satranç oyununu andıran ilginç senaryosuyla Hain, Türkiye’de ve dünyada kendini ‘seçilmiş’ sayan iktidar sahiplerinin entrikalarla dolu dünyasını ele alıyor. Gücü elinde tutan bu grubun sarsılmaz sanılan düzeni, kadın kahramanlar tarafından yerle bir edilirken intikam dolu hikâye sinemanın büyüsüyle beyazperdeye taşınıyor.

Hain (Yönetmen: Berke Üzrek) yazısına devam et

Can Kızıltuğ’dan Günümüz İlişkilerine Eleştiri

Son dönemin parlayan yıldızlarından Can Kızıltuğ, başrolünde yer aldığı 0000 Kilometre filminin basın toplantısında samimi ve çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kızıltuğ, filmde hayat verdiği Kuzey’in güçlü duruşunu vurguladı: “Kuzey, hepimizin hayatında görmek isteyeceği güzel bir karakter. Günümüzde her şeyin sağa sola kaydırarak tüketildiği bir dönemde, çabanın ne kadar önemli olduğunu hatırlatan bir rol. Hikâyeye 5 – 0 yenik başlamasına rağmen, sevdiğine sıkı sıkıya tutunması gerçekten takdire şayan bir özellik. Kuzey’le en çok özdeşleştiğim nokta da bu, o çaba.”

Can Kızıltuğ’dan Günümüz İlişkilerine Eleştiri yazısına devam et

Gerçek Bir Hikâye, Gerçeküstü Bir Mücadele

İyi ki yapılmış dediğiniz filmler vardır. ‘Bir Cumhuriyet Şarkısı’ işte böyle yapımlardan. İş Bankası’nın desteği ve BKM ekibinin yaratıcı katkıları ile kotarılan, Yağız Alp Akaydın’ın yönetmenlik koltuğuna oturduğu film, ilk Türk Operası ‘Özsoy’un 26 günde yaratılış ve sahnelenme sürecini anlatıyor.

Genç Cumhuriyet türlü imkansızlıklarla mücadele ederek kısa bir zaman dilimi içerisinde büyük inkılâpları gerçekleştirmiş, kültür devrimi sürecinde önemli adımlar atılmıştır. Tutkunu olduğu Tosca operasını ilk kez Belgrad’da izlemiş olan Gazi Mustafa Kemal, İran Şahı Rıza Pehlevi’nin 1934 Haziran’ında Ankara’yı ziyareti şerefine bir opera bestelenmesini buyurmuştur. Eserin Firdevsi’nin ‘Şehname’sinden alınan, yüzyıllar boyunca Türkiye ile İran’ın kardeş olduğunu vurgulayan metnini bizzat kendisi, librettoyu ise gözde danışmanı Münir Hayri (Egeli) hazırlar.

Sıra operayı besteleyecek müzik adamına geldiğinde, özel yetenek bursu ile Paris’te öğrenim görmüş Ahmet Adnan (Saygun) bu görev için seçilir. Genç müzisyen böylesine zorlu bir talep karşısında şaşkındır. Uykusuz gecelerde eserin ortaya çıkmasının yanı sıra, önemli rolleri seslendirecek solistler bulunması, yoktan bir koro oluşturulması, gerekli dekor ve kostümlerin sağlanması gerekmektedir. Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrası’nın başındaki Ekrem Zeki (Üngör) beyin Salierivari engellemeleri ise işin cabasıdır. Ancak büyük işler küçük kaprislere terk edilmeyecek, Gazi Paşa’nın dediği gibi meşakkat olmadan başarı

gelmeyecektir. Olmayan en önemli şey ‘zaman’dır belki, lakin insanlar gerçekten inanınca engellerin yıkılabileceğinin mucizevi bir temsilidir ‘Özsoy’ operasının ortaya çıkışı. ‘Yokları sayanlar hiçbir mücadeleden çıkamaz’ diyen Gazi Mustafa Kemal ilk yerli operanın sahnelenişini bir devrim hareketi olarak tanımlayacak, Halkevi’nde ilk kez temsil edilen eseri, Balkan topraklarında tanıyıp aşık olduğu, ancak ‘bizim savaşımız bitmez’ hüznü ile cepheye döndüğünde ardında bıraktığı güzel Miti’nin hatırasına dalarak alkışlayacaktır.

‘Bir Cumhuriyet Şarkısı’ şimdilerde çok da ihtiyacını duyduğumuz bir özveri destanının, imkânsızlıklar içerisinden bir cumhuriyet çıkartan yüce bir neslin bugün ders alınması gereken öyküsüdür. İçinde yaşadığımız karanlık günlerde böylesine içten, hamasi olmayan, özenli dekoru, kostümü ile su gibi akan bir anlatıya

ne kadar ihtiyacımız olduğunu hissettim ve yoğun duygular yaşadım filmi izlerken. 54 yaşındaki Gazi Mustafa Kemal’de Ertan Saban, Ahmet Adnan’da Salih Bademci başta olmak üzere tüm oyuncu kadrosu Cumhuriyet’i kurup yüceltenlerin engel tanımayan yılmaz özverisini yorumlayışlarında son derece etkileyicilerdi.

İlk opera sanatçılarımızdan Nimet Vahid’in (Birce Akalay), Nurullah Şevket’in (Burak Bilgili), Ziraat Mektebi Kütüphanesi’nden davudi sesi nedeniyle kadroya dahil edilen Süleyman bey’in (Mehmet Özgür) onurlu hatırası önünde saygı ile eğilirken, Gazi Mustafa Kemal’in makyajını üstlenen Suzan Kardeş’in, final jeneriğinde ‘Kırmızı Gülün Adı Var’ türküsünü seslendiren Dilek Türkan’ın adlarını ayrıca anmak ve emekleri için teşekkür etmek isterim.

(03 Kasım 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

0000 Kilometre, 01 Kasım’da Vizyona Giriyor

Başrollerinde Derya Pınar Ak ve Ahmet Haktan Zavlak’ın rol aldığı, Beyza Alkoç’un Sıfır Kilometre adlı kitabının sinema uyarlamasının vizyon tarihi için geri sayım başladı. Geçtiğimiz yılın en fazla gişe yapan filmleri arasında yer alan 3391 Kilometre filminin devamı niteliğindeki 0000 Kilometre, bu sezonda da en beklenen yapımlar arasındaki yerini alıyor. Kitap okurlarının yanı sıra sinema izleyicisinin de merakla beklediği film 01 Kasım Cuma günü vizyona giriyor. Ak ve Zavlak’ın yanı sıra Gülin İyigün, Ogün Kaptanoğlu, Cavit Çetin Güner, Can Kızıltuğ, Oya İloğulları, Laçin Ergül ve Anıl Özgür’ün yer aldığı filmi Fulya Özcan senaryolaştırdı, Deniz Enyüksek çekti.

ID. Buzz GTX, Venomlaştırıldı

Volkswagen Ticari Araç’ın 1950’lerde pazara sunduğu ikonik modeli T1’den, yani Bulli’den ilham alan modeli ID. Buzz, Hollywood’da da adından söz ettiriyor. Volkswagen Ticari Araç, tamamen elektrikli yeni aracı ID. Buzz’un GTX modeliyle Sony Pictures’ın dünyada büyük ilgi gören Venom üçlemesinin final filmi Venom: The Last Dance’da yer aldı. ID. Buzz’ın GTX modelinin Türkiye pazarına 2025 yılı başlarında sunulması planlanıyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • ID. Buzz’un Venomlaşmasını izlemek için tıklayınız.

Bir Cumhuriyet Şarkısı Ankara ve İzmir Ön İzlemelerinde Dakikalarca Ayakta Alkışlandı

Bir Cumhuriyet Şarkısı filmi, Ankara ve İzmir’de filmin oyuncuları ile birlikte gerçekleştirdiği seyircili ön izlemede dakikalarca ayakta alkışlandı. Ankara izlemesine katılan Ertan Saban, Şifanur Gül, Ahmet Rıfat Şungar, Burak Bilgili, yönetmen Yağız Alp Akaydın ve İzmir izlemesine katılan Ertan Saban, Melis Sezen ve Mehmet Özgür izlemenin sonunda sahnede yaptıkları duygusal konuşmalar üzerine seyircilerce coşku ve göz yaşı ile dakikalarca ayakta alkışlandı.

  • Basın Bülteni
  • Gala görüntüleri için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Bir Cumhuriyet Şarkısı Ankara ve İzmir Ön İzlemelerinde Dakikalarca Ayakta Alkışlandı yazısına devam et

Gerçek Bir Hikâye, Gerçeküstü Bir Mücadele, Bir Cumhuriyet Şarkısı, Atlas 1948’de Gösterimde

Atlas 1948 Sineması, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na özel, Cumhuriyet ruhunu, gösterime giren Bir Cumhuriyet Şarkısı filmiyle yaşatacak. Bununla beraber, 29 Ekim günü Atlas 1948 Sineması Fuaye Alanı’nda gün boyu Atatürk’ün sevdiği şarkılar yankılanacak. Beyoğlu’nun kalbinde yer alan ve yenilenen dijital alt yapısı ile film festivalleri, gala, ülke sinemaları ve vizyon filmlerinin yanı sıra sahne sanatları ve konserlere de sahne olan Atlas 1948 Sineması, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı haftasında özel bir yapıma ev sahipliği yapıyor. Yağız Alp Akaydın’ın yönettiği filmin başrollerinde Salih Bademci, Ertan Saban, Şifanur Gül ve Birce Akalay rol alıyor.

Korkut Akın Yazıyor: Unutma, Sen Bir Tanesin: Cevher

Herkes genç, güzel, enerjik ve beğenilen olmak ister. Bunun için karaborsa ilaç alırsanız (sahi, bu ülke güzellik müstahzarları satarak vurgun yapıp da ünlü olanları da tanıdı) yeni bir sayfa açılabilir önünüzde. Coralie Fargeat’ın yeni filmi zamanlamasıyla epey ilginçti. Bir gün önce Devlet Bahçeli, yıllardır asılmasını istediği, “bebek katili” olarak nitelediği Abdullah Öcalan’ı Meclis’te konuşmaya davet etti. Cevher’deki Elizabeth Sparkle da aynı değişimi … Devamı… »

Ferhan Baran Yazıyor: İki Gün Batımı Arasında

‘Yetişkinliğe geçiş anını bazen yaş değil, ölüm tayin eder’ diyor yönetmen Rúnar Rúnarsson. 77. Cannes film Festivali’nde ‘Belirli Bir Bakış’ (Un Certain Regard) seçkisinin açılış filmi olan ‘Gün Doğarken / Ljósbrot’ beklenmedik bir trajik kaybın ardından yaşananlar üzerine. İzlanda baharının büyülü günbatımını baş başa izleyen Una (Elín Hall) ile Diddi (Baldur Einarsson) gelecek hayalleri kurmaktadır. Reykjavik Güzel Sanatlar Okulu’nda … Devamı…»

Biz Venom’uz

Marvel Sinematik Evreni’nin (kısaca MCU) esrarengiz ve karmaşık olduğu kadar en eğlenceli serilerinden ‘Venom: Zehirli Öfke’nin üçlemeyi tamamlayan son epizodu dünya sinemaları ile birlikte bizde de gösterimini sürdürüyor. ‘Venom: Son Dans / Venom: The Last Dance’ araştırmacı gazeteci Eddie Brock’un (Tom Hardy) ikinci filmde başına gelenlerin ardından kaçtığı Meksika’dan açılıyor. Aynı bedende birlikte soluk aldığı uzaylı Venom ile iyice kanka olmuş olan Brock, şehir katedralinde tuhaf bir biçimde bıçaklanmış olarak bulunan New York polis teşkilatından dedektif Patrick Mulligan’ın (Stephen Graham) katlinden sorumlu olarak aranmaktadır. Gazetecimiz Manhattan’a geri dönerek adını temize çıkarma peşindedir, lakin bela bu defa çok daha büyüktür. Uzay hapishanesi mahkûmu ‘Boşluğun Tanrısı Knull’ (Andy Serkis), iki kafadarın enerjisinden türemiş özgürlüğünün anahtarı ‘codex’i ele geçirip esaretinden kurtulabilmek için simbiyot çocuklarını dünyamıza göndermiştir. Öte yandan Nevada’nın uzaylı yaratıklar üzerine araştırmalar yapan 51. Bölge’deki gizli üssü devre dışı bırakılmak üzeredir. Bölgeye turistik bir gezi yapmak için yola çıkan çağdaş hippi Martin (Rhys Ifans) ile ailesinin yolu ‘Biz Venom’uz’ sloganı ile bağlılıklarını perçinleyen ikilimiz ile çakışacaktır.

2018 yılında ana karakter olarak beyazperdeye taşınan ilk ‘Venom’, başroldeki Hardy’nin karizması ve sevgilisi rolünde Michelle Williams’ın eşliği ile şirin bir romantik komedi havasında başlamış, iki farklı organizma arasında biyolojik ilişki boyutuna geçildiğinde ‘Laurel ile Hardy’ benzeri bir dinamikten beslenen zıt kardeşler komedisine evrilmiştir. İlk üçlemenin bu son epizodunda daha ilk sahneden aksiyon planına geçiyoruz. Buna karşılık iç içe geçmiş iki organizma arasındaki atışmalar baş döndürücü serüvenin tuzu biberi olmayı sürdürüyor. Stanley Kubrick’in aya ilk inişi Hollywood stüdyolarında çekmiş olduğu rivayeti, Brock’un

uçak üzerinde tutunmaya çalıştığı sahnede ’Tom Cruise bunları nasıl yapıyor’ benzeri espriler ya da sakalı daha bir beyazlamış, kilo almış, ayağı terlikli salaş Hardy’nin ‘daha önce dünyanın en seksi erkeği ünvanını almıştım’ şeklinde kendisi ile dalga geçtiği bölümler, son epizodun adına nazire olarak Brock ile Las Vegas’a gönül eğlendirmeye gelmiş emektar market sahibi Bayan Chen’in Abba’dan ‘Dancing Queen’ eşlikli dans sekansı, ‘Aliens’ benzeri simbiyot ordusu ile kıyasıya mücadelenin şamata sosu olarak devreye giriyor ve kahkaha attırıyor.

Hardy ile ortaklaşa ürettikleri öyküler üzerinden önceki filmlerin senaryosuna imza atmış olan Kelly Marcel bu kez yönetmenliği de üstlenmiş. Finali ile yeni bir üçlemeyi müjdeyen yapım seriye ilgi duyanları memnun edecektir.

(02 Kasım 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

2. Uluslararası Digital Film Festival İstanbul Ödülleri Sahiplerini Buldu

Bu sene 17 – 24 Ekim 2024 tarihlerinde sinemaseverlerle buluşan 2. Uluslararası Digital Film Festival İstanbul kapsamında Ana Jüri Heyeti tarafından belirlenen yarışma ödüller açıklandı. 9 ülkeden 22 finalist filmin yarıştığı, 2. Uluslararası Digital Film Festival İstanbul etkinliği İstanbul’un farklı noktalarında gerçekleşen ücretsiz gösterimler ve söyleşiler sonrası 24 Ekim 2024 akşamı Kadıköy Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi ev sahipliğinde gerçekleşen kapanış töreniyle sona erdi.

2. Uluslararası Digital Film Festival İstanbul Ödülleri Sahiplerini Buldu yazısına devam et

Ankara Film Festivali’nden Kadın Yönetmenlere Özel Seçki: Bir Kadın Filmi

35. Ankara Film Festivali’nin Dünya Sineması bölümü seçkilerinden diğeri de, Bir Kadın Filmi başlıklı seçki olacak. Aralarında Payal Kapadia’nın Cannes’da Büyük Jüri Ödülü’nü kazanan Aydınlık Hayallerimiz (All We Imagine As Light), Saule Bliuvaite’nin Locarno Film Festivali’nde En İyi Film seçilen Toksik (Akiplesa – Toxic) ve Dea Kulumbegashvili’nin Venedik Film Festivali’nde Özel Jüri Ödülü ile karşılanan Nisan (April) adlı filmlerinin de bulunduğu bu çok özel seçki, kadın yönetmenlerden 7 filmi Ankara’da ilk kez izleyiciyle buluşturacak.

Ankara Film Festivali’nden Kadın Yönetmenlere Özel Seçki: Bir Kadın Filmi yazısına devam et

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu