28. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin Ödülleri Açıklandı

28. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali kapsamında her yıl, sinemadaki kadın emeğini görünür kılmak ve kadın sinemacıları yeni üretimlerine teşvik etmek amacıyla kadın sinema emekçilerine ödül veriliyor. Bu yıl festivalde Onur Ödülü oyuncular Gülşen Bubikoğlu ve Hülya Darcan’a, Bilge Olgaç Başarı Ödülleri, yapımcı ve festival yönetmeni Başak Emre, oyuncu Bennu Yıldırımlar, cast direktörü Harika Uygur ile Genç Cadı Ödülü ise oyuncu Mina Demirtaş’a takdim edilecek.

28. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin Ödülleri Açıklandı yazısına devam et

21. Akbank Kısa Film Festivali Başlıyor

Sinema sektörününün buluşma noktası olan Akbank Kısa Film Festivali, sinema sanatı için kısa filmin öncü rolünün bilinciyle, bu alanda etkin bir platform oluşturmak üzere 17 – 27 Mart tarihlerinde 21. kez düzenlenecek. 73 ülkeden toplam 2.346 kısa filmin başvurduğu Akbank Kısa Film Festivali, Festival Kısaları, Dünyadan Kısalar, Genç Bakışlar, Kısadan Uzuna, Deneyimler, Belgesel Sinema, Perspektif, Özel Gösterim ve Forum gibi bölümlerden oluşuyor. Dünya festivallerinde yer almış birçok filmin yanı sıra çok sayıda Türkiye prömiyeri yapacak yeni filmlerin yer aldığı, 41 ülkeden 87 kısa ve 3 uzun metraj film festivalde sinemaseverlerle buluşacak.

21. Akbank Kısa Film Festivali Başlıyor yazısına devam et

Quentin Tarantino’nun Efsanevi Filmi Pulp Fiction 30. Yılında Beyazperdeye Geri Dönüyor

Sinema tarihinin ve yönetmen Quentin Tarantino’nun en ikonik filmlerinden olan Ucuz Roman (Pulp Fiction), 30. yılını kutlamak için Nisan 1995 vizyonundan beri ilk defa tekrar Türkiye’ye dönüyor. Başyapıt, efsanevi sahneleri, unutulmaz diyalogları ve eşsiz tarzıyla bir kez daha sinema izleyicilerine benzersiz ve güzel bir deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor. Üstelik restore edilmiş 4K kalitesiyle. Pulp Fiction, 30. yıl kutlamaları çerçevesinde, 12 Nisan 2025 Cumartesi günü İstanbul Film Festivali’nde özel bir geceyle Türkiye galası yapacak. Festival organizasyonları dahilinde filmde yer alan oyuncuların da yeniden vizyon ve kutlamalar için İstanbul’a gelme ihtimalleri de bulunuyor.

Korkut Akın Yazıyor: Abartılı Gerçeklik: Balkondaki Kadınlar

Küresel ısınma, kentlerde, ısı adası oluşturan beton yığınları arasında kendini daha çok gösteriyor ve zaten çok sıcak olan gün(ler) daha da çekilmez oluyor. Abartı sadece havanın sıcaklığında değil, yaşamlarda da… hatta “Balkondaki Kadınlar”da da o kadar büyük ki, abartının abartısı gerilimden komediye, aşk hikâyesinden korkuya dönüp duruyor. Üç kadın arkadaş, Marsilya’nın kendine özgü dar, ama yüksek binalarla çevrili … Devamı… »

Siccin Serisinin Yapımcısından, Üç Harfliler: Fal, 28 Mart’ta Sinemalarda

Senaryosu ve yönetmenliği Mert Uzunmehmet’e ait, 28 Mart’ta vizyona girecek olan Üç Harfliler: Fal filminden poster yayınlandı. Filmin kadrosunda Alara Eriç, Ecem Ustaoğlu, Nisa Arslan, Nazan Beyazıt, Adem Tosun, Reyhan İlhan, Oğuzhan Mengubeti, Hicran Çalı, Önem Pişkin, Yaren Bozkuş yer alıyor. Üniversiteyi bitirdikten sonra taşradaki aile evine dönen İrem, karanlık sırlarla yüzleşmeye hazır değildir. Ev, yalnızca yatalak annesi, babası ve birlikte büyüdüğü kuzenleri Nida ile Esma’yı değil, aynı zamanda suskunlukla beslenen eski korkuları da barındırır. İrem’in dönüş gecesi, anneannesi Mukaddes’in aniden ölmesiyle evde açıklanması zor tuhaflıklar baş gösterir.

Saykoterapi: Bir Seri Katil Hakkında Yazmaya Karar Veren Yazarın Sığ Hikâyesi

Tolga Karaçelik’in yönettiği ve Steve Buscemi, John Magaro, Britt Lower ile Sydney Cole Alexander’ın oynadığı Saykoterapi: Bir Seri Katil Hakkında Yazmaya Karar Veren Yazarın Sığ Hikâyesi, 18 Nisan 2025′de Chantier Films dağıtımıyla Asteros Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Keane, kitap yazarken bir yandan da sarsılan evliliğinin derdine düşmüştür. İçtiği bir gece, onun hayranı ve emekli seri katil olduğunu iddia eden Kollmick’le tanışır. Kollmick, sarhoş olan Keane’i kendisi hakkında yazmaya ikna etmeye çalışır ve Keane’in karısı Suzie ile tanıştığında sabahları evlilik danışmanlığı, akşamları da yeni kitap için seri katil danışmanlığı yapmaya başlar.

  • Basın Bülteni
  • Facebook
  • Fragman
  • IMDb

Saykoterapi: Bir Seri Katil Hakkında Yazmaya Karar Veren Yazarın Sığ Hikâyesi yazısına devam et

Uluslararası Urla Gastronomi ve Film Festivali Birbirinden Keyifli Filmleri İzleyicilerle Buluşturacak

Bu sene ilk kez yapılacak olan Uluslararası Urla Gastronomi Film Festivali kapsamında söyleşi, workshoplar, masterclass etkinlikleri, film gösterimleri gibi birçok etkinlik gerçekleştirilecek. Festival boyunca birbirinden değerli filmler festival katılımcılarının beğenisine sunulacak. Gastronomi, sanat ve tarihin buluşma noktası Urla’da yapılacak festivalde birçok gastronomi filmi katılımcılarla buluşacak. Gastronomiyle ilgili hikâyeleri perdeye taşımanın gücüne inanarak yola çıkan festival, 3 gün boyunca adeta bir şölene ev sahipliği yapacak, Türk gastronomi filmleri kültürünü geliştirmek ve girişimlere destek vermek amacıyla düzenlenecek.

SİYAD Yılın En İyi Filmini Seçti: Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri

Sinema Yazarları Derneği’nin (SİYAD) yılın en iyilerini seçtiği 57. Türkiye Sineması Ödülleri’ne yönetmenliğini Murat Fıratoğlu’nun yaptığı Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri filmi damga vurdu. İstanbul Modern Sinema’da gerçekleştirilen ödül töreninini Cem Davran sundu. Gecede yönetmenliğini Nehir Tuna’nın üstlendiği Yurt ve Sinan Kesova’nın üstlendiği Büyük Kuşatma filmleri de üçer ödül kazandı. Oyuncu ödüllerinde Büyük Kuşatma filmi önce çıktı.

SİYAD Yılın En İyi Filmini Seçti: Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri yazısına devam et

Savaş Değil Barış Kazandırır: Lee

İkinci Dünya Savaşı sadece savaştaki ülkeleri değil tüm bir yaşamı tepeden tırnağa etkilemiş, toplumu, siyaseti, ekonomiyi, kültürü hatta ekolojiyi de tamamen değiştirmiştir. Savaş(lar) kötüdür, en kötü barış bile savaştan binlerce kat iyidir.

Ara Güler, kendisini fotoğrafçı olarak değil foto muhabiri olarak tanımlıyordu. Lee Miller, İkinci Dünya Savaşına katılmış, cepheden en vahşi fotoğrafları çekmiş önemli bir foto muhabiridir. Bir fotoğrafın anlaşılması 12 saniye sürermiş (belki 50 yıl öncesinin bilgisi, ama bir görsel birçok şeyi bir kareye sığdırabilir ve çok şey anlatabilir). Hatta bazen sayfalarla anlatamayacağınız bir olayı, sadece bir karede, ırk, dil, din, sınıf, ülke ayrımı olmaksızın anlatabilirsiniz. Lee de öyle biri…

Kate Winset’in, deyim yerindeyse tek başına götürdüğü bu filmde başarısını teslim etmek zorundayız. Sadece oyuncu olarak değil yapımcı olarak da çok emek vermiş, çok çalışmış ve hepimize bir pencere açmış Lee ile… Avrupa’da, sanat çevresinde keyifle yaşayan biriyken Lee, Hitler’in dünyayı yerle bir edecek savaş naralarını duyunca, fotoğraf makinesini alır ve savaşa katılır. Daha doğrusu katılmak ister, ama Avrupalılar (Fransızlarla İngilizler) cinsiyet ayrımcılığı yaparak engellerler. Amerikan pasaportu taşıdığı için yine de bir yolunu bulur ve engelleri aşar.

Sonrası… sonrası yok zaten. Kan, gözyaşı, vahşet. Yerle bir edilmiş şehirler, yok edilmiş yaşamlar, aileler, okullar… O çocukların gözlerindeki acı, korku, hüzün yeterli, yaşananların hiç de insani olmadığını bilmek için. Genç kızlara (hatta küçük çocuklara bile) tecavüz edilmesi -aradan geçen bunca yıl sonra bile- insanı etkiliyor, nefrete boğuyor. Asker hiç mi iyi bir şey yapmaz? Evet, savaştaysa, hiç ama hiç iyi bir şey yapmaz. Yapamaz da zaten, çünkü emir komuta zinciri içerisinde kurşuna bile dizilir de kimsenin ruhu duymaz; çok yıllar sonra “iade-i itibar” da yetmez.

Lee, gerçekten savaş karşıtı gözü kara bir foto muhabiridir. Toplama kamplarına girer, Hitler’in malikânesinde -gerçekten de çok ünlüdür o fotoğrafı- küvette fotoğrafını çektirir. Karşılaştığı insanlarla (sadece askerlerle karşılaşır ya) insani iletişim kurar ve onların içlerini dökmesini sağlar. Çok titizdir, kimseyi incitmez, ama çıplak gerçekliği yansıtır. Gönderdiği fotoğraflar ise sansüre uğrar. Sayfayı yöneten, okuyucuların korunması, ruh hallerinin daha da bozulmaması gerekçesini ileri sürer. Buna kim olsa çıldırır; Lee de, fotoğraflarının negatiflerini (bildiğiniz en değerli şeylerden daha değerlidir negatifler, bunun kayıtsız şartsız kabul edilmesi gerekir) keser, imha eder. O canını hiçe sayıp, ölümü göze alarak fotoğraf çekmiştir, ama masasının başındaki, elini sıcak sudan soğuk suya sokmayan yetkili, yasaklamış ve sansürlemiştir. O fotoğraflar, bugün, bize Hitler’in Mussolini’nin, Nazilerin vahşetini kanıtlıyor.

Film Lee üzerine kurulu dramatik bir biyografi… Belki tek eksiği Lee’nin arkadaşlarını tanımamamız, onların yeterince yer almaması… İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Lee’yi anlatan film, ünlü foto muhabirinin 1977’de ölümünden önce genç bir gazeteciye kendisiyle yaptığı röportaj sırasında “geri dönüş”lerle anlatılıyor. Sürprizi, izleyenlere bırakalım.

21 Mart’tan başlayarak gösterimde…

(17 Mart 2025)

Korkut Akın

[email protected]

MAFF MÜSİAD Altın Çark Uluslararası Kısa Film Festivali

MAFF MÜSİAD Altın Çark Uluslararası Kısa Film Festivali 2025, 08 – 12 Nisan 2025 tarihleri arasında kısa film dünyasının yetenekli ve üretici isimlerini bir araya getiriyor. Bu yıl birincisi düzenlenecek olan festival, sinema sanatının geniş yelpazesini kutlamak ve yeni yetenekleri desteklemek amacıyla gerçekleştirilecek. 08 Nisan’da festivale özel bir açılış gecesi ile sinema dünyasının önde gelen isimleri ve konuklarıyla buluşulacak; 09 – 11 Nisan 2025 tarihleri arasında AKM Yeşilçam Sineması’nda, kategorilere göre gruplandırılmış seçkin kısa filmler gösterim seanslarında izleyicilerle buluşacak. Yarışma sonuçları, 12 Nisan’daki ödül töreninde açıklanacak.

MAFF MÜSİAD Altın Çark Uluslararası Kısa Film Festivali yazısına devam et

Kadın Sinemacılar Konuşuyor

31. İFSAK Kısa Film Festivali kapsamında 11 Mart 2025 Salı günü saat 19:00’da İFSAK Nurettin Erkılıç Salonu’nda Kadın Sinemacılar Konuşuyor etkinliği yapılacak. Etkinlikte, kadın yönetmenler, görüntü yönetmenleri, kurgucular gibi sektörün tanınmış profesyonel kadınları bir araya gelerek kendi hikâyeleriyle, karşılaştıkları olumlu, olumsuz deneyimlerini sinemaseverlerle paylaşacaklar ve sinemada kadın bakış açısını ele alan bir sohbet gerçekleştirecekler. Bölümün konukları, başarılı görüntü yönetmeni Meryem Yavuz, kurgucu Selda Taşkın ve senarist – yönetmen Leyla Yılmaz olacak.

3. İstanbul Uluslararası Bahar Film Festivali

3. İstanbul Uluslararası Bahar Film Festivali (3. Istanbul International Spring Film Festival), Sancaktepe Belediyesi tarafından 15 – 16 Mart 2025 tarihlerinde düzenleniyor. Sinemanın evrensel dili aracılığıyla farklı kültürleri bir araya getirerek, sanatsal ifade özgürlüğüne ve yaratıcı düşünceye güçlü bir platform sunan festivalin 16 Mart tarihinde yapılacak Gala Gecesi, ulusal ve uluslararası alanda başarılara imza atmış sanatçılar, yönetmenler, yapımcılar ve sinema profesyonellerinin katılımıyla gerçekleşecek. Katılacak sanatçılar arasında Bedri Baykam, Müjdat Gezen, Nefise Karatay, Şebnem Schaefer, Tamer Levent gibi tanınmış isimler bulunuyor.

3. İstanbul Uluslararası Bahar Film Festivali yazısına devam et

TME Films’in Yeni Oluşumu: Encore Cinema

Encore Cinema sinema tarihine damga vurmuş modern klasik filmleri yeniden salonlara getiriyor. World Cinezone ve Cinemapink gruplarıyla yapılan anlaşma kapsamında seçili sinemalarda her hafta farklı bir modern klasik filmin gösterimi yapılacak. İlk gösterimini 12 Mart Çarşamba günü Marmara Forum World Cinezone’da Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği (The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring) filmi ile yapacak olan Encore Cinema önümüzdeki ilerleyen haftalarda Örümcek Adam, Da Vinc Şifresi, Matrix, Yıldızlararası, Batman: Kara Şövalye, The Hobbit gibi geniş kitleler tarafından beğeni ile takip edilen filmleri seyirci ile buluşturacak.

TME Films’in Yeni Oluşumu: Encore Cinema yazısına devam et

31. İFSAK Kısa Film Festivali Kapsamında Yapılacak Kısadan Uzuna Bölümünün Bu Yılın Konuğu: Melisa Önel

31. İFSAK Kısa Film Festivali kapsamında gerçekleşen, kısa filmlerinin ardından yaptıkları uzun metraj filmlerle öne çıkarak, Türk sinemasını dünya festivallerine taşıyan yönetmenlerin konuk olduğu Kısadan Uzuna Bölümü’ne bu yıl Melisa Önel konuk oluyor. Önel, ilk kısa filmi Omega Tilki’yi 2007 yılında çekti, 2009’da orta metraj belgeseli Ben ve Nuri Bala ile Uluslararası Antalya Film Festivali’nde En İyi İlk Belgesel Ödülü’nü aldı. 2016’da Omnibus bir film olan Kıyıdakiler filminde kısa bir dans filmi çeken Melisa Önel söyleşisi, 10 Mart 2025 Pazartesi günü saat 19:00’da İFSAK Nurettin Erkılıç Salonu’nda gerçekleşecek.

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu