İlyas Salman Yıllar Sonra Başrolde: Oy’una Geldik 21 Şubat’ta Vizyonda

“Her devrin bir Zübüğü vardır” sloganıyla yola çıkan ve 21 Şubat 2025 Cuma günü tüm Türkiye’de sinemaseverlerle buluşacak olan Oy’una Geldik filminden ilk fragman yayına verildi. Çekimleri Tunceli’nin Ovacık ilçesinde tamamlanan ve gelirinin önemli bir kısmı Munzur’un ve hayvanların korunmasına aktarılacak olan filmin başrolünde ise usta sanatçı İlyas Salman bulunuyor. Film 27 Şubat’ta da Avrupa’da vizyona girecek.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız: 1 / 2 / 3 / 4
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Türk Telekom’un Gençlik Markası Selfy, Sinema Keyfi İçin Artısıyla Geldi

Türk Telekom’un gençlik markası Selfy, gençlere, sınırsız sosyal medyalı tarifelerden esnek paketlere, giyimden oyuna, etkinlikten ulaşıma kadar birçok alanda avantajlarla dolu bir dünya sunuyor. ‎‘Her Anın Sponsoru’ söylemiyle gençlerin yanında olan Türk Telefon’un gençlik markası Selfy, fırsatlarla dolu kampanyalarına bir yenisini daha ekledi. Kampanya kapsamında gençler, hafta sonları tek bilet fiyatına iki sinema bileti sahibi olacak. Artısıyla gelen Selfy gençlerin sinema keyfini arttırıp ikiye katlayacak.

Düşsel Gerçeklik: Evrensel Dil

“Burjuvalar yüksek duvarlarla çevirmişler avlularını” Ataol Behramoğlu’nun, benim kısafilm tanımlama amaçlı kullandığım dörtlüğün ilk dizesi. “Evrensel Dil”de, sadece avlular değil, kentler duvarlarla hem de insan boyunu çok aşan arkasında ne olduğunu göstermeyen duvarlarla çevrilmiş. Biraz Dali (gerçeküstü), biraz Fellini, birazdan çok Buñuel (simgeler) bir araya gelmiş, iç içe geçmiş insanları anlatan, üzerine estetik, hareketli ve izleyiciyi merak ettiren görüntülerle yerel, ama bir o kadar da evrensel bir dünya oluşturmuş bir film. Matthew Rankin, kendisinin de oynadığı filmde paralel kurguyla hem sıradan insanların yaşamını hem de duvarların ardında, ulaşıl(a)mayan kenti alabildiğine sakin ama bir o kadar da sorunlu yaşamı izlettiriyor.

“Ay ışığı ile eşeğin kuyruğu arasındaki diyalektik bağ”, bu filmde sözcüğün tam anlamıyla yerini buluyor. Okulda öğrenciler, Dali bile şapka çıkarır (bıyık burar demek gerekir aslında) sürrealist düzeyde. Gerek öğretmenin gerekse öğrencilerin birbirleriyle ilişkisi “ne olacak acaba” sorusunu daha baştan sorduruyor. Kahve zincirinde semaverli çay satılması, hindinin otobüs koltuğunda oturması, 30 dakika (yanlış duymadınız, gerçekten upuzun) saygı duruşu, otoyol arasında kalmış mezarlık, unutulmuş bavulun bulunduğu yer, suları kesilmiş havuzun önü ve daha nicesi ise Buñuel etkisi yaşatıyor.

Bunların hepsinin üzerine, asıl günümüzün en büyük, çözümsüz sorunu göçmenlik geliyor. Kanada’da geçen film için üç beş tabelanın dışında pek bir belirteç yok. Dil ise (adı üstünde) evrensel; çünkü sosyal, siyasal, ekonomik, ekolojik (kuraklık, aşırı yağışlar), savaşlar ve kültürel nedenlerle hemen herkes bir yerden bir yere göçüyor. Anadil insan hakkıdır, bununla birlikte herkes anadilini taşıyor, belli geleneklerini de… Bu nedenle de, bütün diller iç içe kullanılıyor. Evet, herkes anlıyor karşısındakini ve (belki akılda kalıcılığı, belki kolay söylenişi nedeniyle) o sözcüğü kullanmakta sakınca görmüyor.

“Evrensel Dil”, gerçeküstü sinematik, kültürel ve dilsel karmaların dondurulmuş bir şöleni… Yönetmenin çocukluğunda büyüklerinden dinlediği bir öyküden yola çıktığı bu filmi dünyanın dört bir yanında, tutucu, ilerici, maceraperest, sosyalist, fundamentaller, ırkçı, popülist, asosyal hatta cahiller izlediğinde kim bilir ne diyecekler. Aslında film, onların yorumlarını iktidar sahiplerine (göçlere neden olan sorunları yaratanlara) dinletiyor. Ama hiçbir iktidar, kendisine toz kondurtmadığı gibi, egosu yüksek olduğundan kabul bile etmez. Bir son not eklemeliyim: Öyle dolu, öyle dişil bir öykü ki anlatılan… Bugün böyle yorumlayabilirsiniz, yarın bir başka ayrıntı katılır aklınıza farklı yorumlarsınız. Bana kalırsa herkesin bir defa, hatta birden de çok izlemesi gereken bir başucu filmi.

28 Şubat’tan başlayarak gösterimde…

(25 Şubat 2025)

Korkut Akın

[email protected]

Ferhan Baran Yazıyor: Hayat Piyanonun Tuşları Gibidir

Popüler bir edebiyat serisinden 2001 yılında sinemaya aktarılan ‘Bridget Jones’un Günlüğü’, İngiliz kaynaklı romantik komedilerin en iyi örneklerinden biridir. İngiliz gazeteci Helen Fielding’in 90’lı yıllarda ‘The Independent’ gazetesinde anonim olarak kendi yaşamını yazdığı köşeden hareketle kaleme aldığı roman serisi, Jane Austen’ın –bizde ’Aşk ve Gurur’ olarak bilinen- ‘Gurur ve Önyargı / Pride and Prejudice’ adlı romanı … Devamı…»

Ferhan Baran Yazıyor: Gizemli ve Öngörülemez

24 Mayıs 1941 tarihinde doğmuş olan Bob Dylan popüler müziği uzun yıllar boyu etkilemiş, Amerikan folk müziğinin yeniden canlanmasında etkin rol oynamış müzisyenlerden birisidir. Çağdaş Amerikan kültürünün eşi benzeri olmayan ikonu, savaş karşıtlığı, sivil haklar ve sosyal huzursuzluklar üzerine edebi referanslarla inşa ettiği sözleri ve müziğiyle 60’lar kuşağının sözcüsü haline gelmiştir. Sinemalarımızda gösterimi süren, geçtiğimiz … Devamı…»

Messika Ödül Gecelerinde Bir Kez Daha Vazgeçilmez Tarzını Yansıttı

Sydney Sweeney, 75. Berlinale Film Festivali, Miley Cyrus ise 50. SNL: The Homecoming Concert’ta Messika mücevherleriyle bakışları üzerine topladı. Sydney Sweeney, 75. Berlinale kapsamında Armani Beauty’nin prestijli In the Spotlight davetinde zarif duruşuyla göz kamaştırdı. Sweeney, Messika’nın North Wind ve Exotic Charm mücevher koleksiyonlarından yüzükleriyle stiline ışıltılı bir dokunuş kattı. Miley Cyrus, SNL50: The Homecoming Concert sırasında çekici ve etkileyici performansını cesur bir görünümle tamamladı. Ünlü şarkıcı, ikonik tarzını Messika Divine Enigma koleksiyonundan halka küpelerle yükselterek Saturday Night Live’ın 50. yıl dönümüne damga vurdu.

Messika Ödül Gecelerinde Bir Kez Daha Vazgeçilmez Tarzını Yansıttı yazısına devam et

Pera Film’de Başka Bir Yerde | Somewhere Else

Pera Film, 08 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel Başka Bir Yerde film başlıklı program hazırladı. Program, kadın karakterlerin sınırlarını aşarak hayal, mücadele, özlem ve kayıplarla biçimlendirdiği içsel ve dışsal yolculuklarını takip eden altı filmden oluşuyor. Program beyazperdenin öncü kadın yönetmenleri Chantal Akerman, Jane Campion, Agnes Varda, Lucrecia Martel, Kelly Reichardt ve Payal Kapadia’nın filmlerini bir araya getiriyor.

Pera Film’de Başka Bir Yerde | Somewhere Else yazısına devam et

EFEKT Görsel Efekt Günleri & Ödülleri 2025

Görsel efekt alanındaki en prestijli etkinlik olan EFEKT Görsel Efekt Günleri ve Ödülleri, “Hayal Et, Tasarla, Etkile” temasıyla ve ilk kez düzenlenen ödül töreniyle 22 – 23 Şubat 2025′de gerçekleşiyor. Etkinlik, British Council Türkiye, Institut Français Türkiye, Bahçeşehir Üniversitesi Çizgi Film ve Animasyon Bölümü ortaklığında ve ANiKA Animasyonun Kadınları Derneği – WIA Kolektifi organizasyonunda, düzenlenecek. Etkinlik, görsel efektin, sinemada bir sihir gösterisi olarak doğduğu ve bugün yapay zekâ ile sınırlarını genişlettiği bir dönemde, Türkiye’deki VFX ve animasyon sektörünün kreatif endüstrilerdeki konumunu açıklamayı ve vurgulamayı amaçlıyor.

EFEKT Görsel Efekt Günleri & Ödülleri 2025 yazısına devam et

Red Velvet Happiness Diary: My Dear, ReVe1uv In Cinemas

Oh Yoon Dong ile Sun Hyung Kim’in yönettiği ve Red Velvet Grubu’nun [Bae Joo Hyun (Irene), Seulgi, Shon Seung Wan (Wendy), Park Soo Young (Joy), Kim Ye Rim (Yeri)] oynadığı Red Velvet Happiness Diary: My Dear, ReVe1uv In Cinemas (Redeubelbet Haepiniseu Daieori: Mai Dieo, Rebereop In Sinema), 21 Şubat 2025’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla CGV Mars Dağıtım tarafından vizyona çıkarıldı.
Red Velvet Happiness Diary: My Dear, ReVe1uv In Cinemas, Güney Kore’li ünlü ve sevilen müzik grubu Red Velvet’in (Irene, Seulgi, Wendy, Joy, Yeri) 10. yıldönümü konserini ve hikâyelerini beyazperdeye getiriyor. Güney Kore yapımı film 114 dakika.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Bu Gece Uyku Yok

Guillermo Carbonell’in yönettiği ve Milo Burgess Webb, Agustin Olcese, Bruno Giacobbe, Dan Bronchinson, Brenda Bonotto, Aden Nokic ile Sara Nokic’in oynadığı Bu Gece Uyku Yok (You Shall Not Sleep Tonight), 07 Mart 2025’de A90 Pictures dağıtımıyla BG Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Milo, geceleri dolabın içine saklanan kötü bir ruhun tehdidi altındadır. Rüyalarında bu varlık tarafından korkutulan küçük çocuğun babası ona korkularıyla yüzleşmesi için yardımcı olur. Ancak küç ük Milo, bu hayaletlerin gerçek doğasını zamanla sorgulamaya başlar. Milo, babasının kaderi ve onu yok etmekle tehdit eden kötü gücün gerçeğiyle yüzleşmek zorundadır.

  • Basın Bülteni
  • Fragman: 1 / 2
  • IMDb

Bu Gece Uyku Yok yazısına devam et

1. Beyoğlu Film Günleri

Beyoğlu Belediyesi tarafından, İstanbul’daki Başkonsolosluklarla yapılan işbirliği kapsamında düzenlenen 1. Beyoğlu Film Günleri (1st Beyoglu Film Days), 18 – 27 Şubat 2025 tarihleri arasında düzenleniyor. Bu uluslararası sinema buluşmasına; Türkiye, Avusturya, Azerbaycan, Brezilya, Çekya, Danimarka, Gürcistan, Filipinler, Fransa, Hindistan, KKTC, İtalya, Japonya, Makedonya ve Macaristan olmak üzere 15 ülke iştirak edecek. İBB Beyoğlu Sineması’nda gerçekleşecek olan etkinlikte, 14 farklı ülkenin Başkonsoloslukları ve Kültür Merkezleri tarafından seçilen 14 film ile 1 Türk filmi özel gösterimle izleyicilerin beğenisine sunulacak.

1. Beyoğlu Film Günleri yazısına devam et

Sevgililer Günü’nde Vizyona Giren Aşk Sadece Bir An Filminin Oyunculu Gösterimleri Başladı

Emirhan Çakal ve Nilsu Berfin Aktaş’ın başrollerini paylaştığı, yönetmeniğini Mustafa Kotan’ın üstlendiği, Aşk Sadece Bir An filminin, 15 Şubat – 02 Mart 2025 tarihleri arasında farklı şehirlerdeki Paribu Cineverse lokasyonlarında oyunculu gösterimler düzenleniyor. Nilsu Berfin Aktaş ve Emirhan Çakal’ın katılımıyla İstanbul’da düzenlenen oyunculu gösterimler, yoğun ilgi gördü. İstanbul’un ardından gösterimler İzmir, Bursa, Eskişehir, Ankara, Mersin, Adana, Diyarbakır, Trabzon, Samsun, Bolu, Sakarya ve İzmit’te izleyicilerle buluşacak.

Sevgililer Günü’nde Vizyona Giren Aşk Sadece Bir An Filminin Oyunculu Gösterimleri Başladı yazısına devam et

Cengiz Bozkurt’un İlk Kitabı Ben Gülüyor muyum?, İnkılâp Kitabevi İmzasıyla Raflarda

Cengiz Bozkurt’un Ben Gülüyor muyum? adlı kitabı İnkılâp Kitabevi tarafından yayınlandı, okurlarla buluşuyor. Bozkurt, çok yönlü yazılarını ilk kitabında okurun beğenisine sunuyor. Akıcı bir dil ve keyifli bir üslupla kaleme alınan kitap ayrıksı yönüyle de dikkat çekiyor. Bozkurt kitapta, kâh yıllar öncesine gidip geçmişi yad ediyor kâh geleceğe gidip vasiyetini bırakıyor. Çocukluk anılarını da anlatıyor, Londra macerasına da değiniyor. Uzun soluklu oyunculuk kariyeriyse hayatının 40 yılını alıyor. Medya, siyaset, tarih gibi konularda da kendi perspektifini sunan Cengiz Bozkurt, okura başka bir pencereden bakma fırsatı sunuyor. Ben Gülüyor muyum? ciddi konuları kıvrak bir mizahi zekâ ile ele alıyor.

Cengiz Bozkurt’un İlk Kitabı Ben Gülüyor muyum?, İnkılâp Kitabevi İmzasıyla Raflarda yazısına devam et

Kuzgun, 21 Şubat’ta Sinemalarda

Kuzgun filmi ilk fragmanını yayınladı. Merakla beklenen Kuzgun, 21 Şubat’ta vizyona girecek. Oyuncuların makyaj ve kostümleri ile seyircinin ilgisini çekecek olan filmin Yönetmen koltuğunda Serkan Aygören oturuyor. Filmde, kazara küçük kardeşinin ölümüne sebep olan Asım psikolojik sorunlar yaşar, daha sonra kitap yazmaya başlayan Asım kendini herkese kardeşinin ismi ile tanıtır. Kardeşinin ölümünü aklından çıkartamayan Asım hızla seri katil olma yolunda ilerler. Polisin araştırmalarından kaçmasını ve cinayetleri anlatan filmin oyuncu kadrosunda Selahattin Taşdöğen, Buket Çelik, Ferdi Akarnur, Deniz Könülşök, Arda Güler gibi tanınan isimler yer alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu