Ankara Film Festivali Başladı

32. Ankara Film Festivali, dün gece düzenlenen Açılış Töreni ile başladı. Festival destekçilerine teşekkür plaketlerinin takdimi ile başlayan törende, Perihan Savaş, Gani Müjde ve Erendüz Atasü’ye Onur Ödülleri takdim edildi. Festival Başkanı İrfan Demirkol festival destekçilerine teşekkür etti, T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Çankaya Belediyesi’nin plaketlerini takdim etti.

  • Basın Bülteni
  • Açılış törenini izlemek için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Ankara Film Festivali Başladı yazısına devam et

İzmir Film Lab İçin Geri Sayım Başladı

İzmir Kısa Film Festivali bu yıl gerçekleştireceği İzmir Film Lab programı ile sinema sektörünün duayen isimleri ile İzmirli sinemaseverleri bir araya getirmeye hazırlanıyor. Yönetmenlik, film yapım, yeni teknolojiler, teknik anlatımlar, senaryo, belgesel ve animasyon konularında eğitimlerin yapılacağı film lab içerisinde bir de ödüllü kısa film proje yarışması yapılıyor. Festival programına, bu yıl dahil edilen İzmir Film Lab, kısa film üretimi konusunda en kapsamlı film etkinliği olmayı hedefliyor.

İzmir Film Lab İçin Geri Sayım Başladı yazısına devam et

11. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali Jüri Başkanı Niki Karimi

Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nin 11. yılında Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması’nın jüri başkanı açıklandı. Adalet temalı filmlerin yarışmacı olarak katılacağı festivalin jüri başkanlığını, yönetmen, yapımcı ve oyuncu Niki Karimi yapacak. Jüri, Niki Karimi, Bulgaristan’dan Sofia Meetings yöneticisi ve yapımcı Mira Stalevave, Ukrayna’dan Liev Uluslararası Film Festivali Molodist’in program yöneticisi Bohdan Zhuk, Türkiye’den oyuncu Mehmet Aslantuğ ve yönetmen Pelin Esmer’den oluştu. Ulusal ve uluslararası filmlerin yer alacağı festival, 26 Kasım 2021 – 02 Aralık 2021 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşecek.

11. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali Jüri Başkanı Niki Karimi yazısına devam et

My Hero Academia The Movie: World Heroes’ Mission

Kenji Nagasaki’nin yönettiği ve Daiki Yamashita, Nobuhiko Okamoto, Yuki Kaji ile Tetsu Inada’nın oynadığı My Hero Academia The Movie: World Heroes’ Mission, 26 Kasım 2021’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla CGV Mars Dağıtım tarafından vizyona çıkarıldı.
Özgünlüklere karşıt bir terörist tarikatı, insanların güçlerinin çılgınca kontrolden çıkmasına neden olan bir gaz salarak bir şehri yok eder. Japonya’nın en cesur kahramanları tarikatın başındaki kişiyi bulmak ve onu adalete teslim etmek için dünyanın dört bir yanına dağılırlar. Endeavour’un ekibinin bir parçası olarak Deku, Bakugo ve Todoroki, Avrupa ülkesi Otheon’a seyahat eder.

Diz Kapağına Bir Kurşun

Cannes Film Festivali jüri ödülünü kazanan ‘Ahed’in Dizi / Ha’berech’, Nadav Lapid’in ülkesi ile yakıcı bir biçimde hesaplaşmasının öyküsü. İsrailli sinemacının kendi yirmili yaş deneyimlerinden yola çıkarak, yabancı bir ülkede yeni bir kimlik kazanmak, Fransa’da kök salmak için kendi dilinden ve kültüründen vazgeçmeye hazır genç adamın hikâyesi üzerinden ilerleyen Berlinale Altın Ayı ödüllü bir önceki yapıtı ‘Eş Anlamlılar / Synonymes’ ülkemizde de hayli ses getirmişti. Kimlik ve aidiyet sorununu ironik bir sinema diliyle beyazperdeye taşıyan yönetmen, Fransız Yeni Dalgası’nın tanınmış yapıtlarından Eric Rohmer filmi ‘Claire’in Dizi / Le Genou de Claire’ ile isim benzerliğinden başka bir ilgisi olmayan yeni filminde lâfını hiç esirgememiş.

Bardaktan boşanan yağmurun kameranın üzerine yağdığı bir Tel Aviv sabahında yeni filmi için seçmelerini sürdüren yönetmen Y, Lapid’in alter ego’su konumunda onun düşüncelerini bize aktarıyor. Film içinde filmin çıkış noktası, Filistinli aktivist Ahed Tamimi üzerine bir haber. Filistin’in en cesur kızı olarak adlandırılan Tamimi, çocuk yaşlardan itibaren darp edilen, hapse atılan aile bireyleri için direnişlere katılmış, 16 yaşındayken İsrailli bir askeri tokatladığı için ev hapsine alınmış bir aktivist. İsrail’deki Yahudi Evi Partisi’nden bir politikacının onun ‘en azından dizinden vurulması gerektiği, böylelikle ömür boyu ev hapsine mahkûm olacağını’ belirtiği rezil tweet’i üzerine bir film çekmeye karar veriyor Y.

Seçmeler sürerken Kültür Bakanlığı’nın daveti üzerine Berlin’de ödül kazanan filminin gösteriminde bulunmak üzere çölün ortasındaki küçük yerleşim merkezi olan Arava bölgesine gidiyor sinemacı. Sapir halk kütüphanesindeki gösterim için kendisini karşılayan bakanlığa bağlı görevli, yönetmenin büyük hayranıdır. Yakınlarda bir köyde büyümüş, kişisel ilgisi ve becerisiyle devlet katında yükselmiş Yahalom tarafından ağırlanan Y, baskıcı İsrail devletinden, sansür uygulamalarıyla sanatçıyı güdümüne alma gayretindeki kültür sanat birimlerinden intikam almak üzere, genç kadının hayranlığın sınırlarını zorlayan flörtöz yaklaşımını gözünün yaşına bakmadan kullanma yoluna gidecektir.

‘Ahed’in Dizi’ sert bir film. Yönetmen Y gençlik yıllarından başlayarak DNA’sına işlemiş baskıcı ve zorba devlet uygulamalarını nefretle haykırıyor. Geriye dönüşlerle Lübnan işgali sırasında Suriye – Lübnan sınırındaki travmatik askerlik deneyimlerine şahit oluyoruz. Kendi deyimiyle ‘olan biteni sessizce kabullenen İsrail halkının aptallığından zevk alır hale gelmesinden’ hicap duyuyor. Müthiş bir öfkesi var. Tel Aviv’li sanat çevresinden bir aileden gelmenin kibriyle esip savuruyor. Köyde yetişmiş, entelektüel bulmadığı ve burun kıvırdığı naif devlet görevlisine tepeden bakarken onu işbirlikçilikle itham ediyor. Arapların ruhunu sömüren, kendisine riayet etmeyen herkesi reddeden devlete ateş püskürüyor. Yeni kuşaklardan da bir o kadar umutsuz. Ancak yaralı bir hayvan gibi gözyaşı dökerken köklerine kopmaz bir bağla bağlı olduğunun da bilincinde. Hüznüne karışan öfkesi bundan.

Yönetmen Lapid alter ego’su aracılığıyla okları kendisine de yöneltiyor. Yüzümüze bir tokat gibi çarpan bildirisine, politik söylemine uygun bir estetik içinde sunuyor anlatısını. Otoyolda giden motosikletin tedirgin edici gürültüsü ile açılan film, alışılmadık kamera açıları, sağa sola, aşağı yukarı huzursuz panlarıyla yol alıyor. Ancak tüm kızgınlığı bir yana, Lapid’in güzel ülkesine ve yakınlarda ölümcül bir hastalıktan kaybettiği, önceki filmlerinin kurgucularından, oyun yazarı annesi Era Lapid’e içli bir veda mektubu ‘Ahed’in Dizi’. İki haftada yazılmış ve 18 günde çekilmiş bu çarpıcı filmi farklı duygularla izledim. Şaşırdım, etkilendim ve gıpta ettim. Kültür Bakanlığı destekli fonlara erişebilmek için suya sabuna dokunan meselelere pek fazla ilişmeyen, otosansürü gönüllü kabullenmiş bir çok sinemacımızı düşünerek hüzünlendim.

(11 Kasım 2021)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Sinema & Psikiyatri Seminerleri Kasım 2021 – Haziran 2022 Programı

Akbank Sanat ve Psikesinema & Psikeart iş birliğiyle düzenlenen Sinema & Psikiyatri Seminerleri yeni sezonda Sinemanın Hayat Bilgisi Dersleri başlığı ile devam ediyor. Kasım 2021 – Haziran 2022 döneminde Akbank Sanat YouTube kanalında yayınlanacak olan serinin ilkinde 17 Kasım Çarşamba günü Sinemanın Hayat Bilgisi Dersleri: Vicdan başlığı altında, konuşmacılar Prof. Dr. M. Emin Önder, Prof. Dr. Güven Güzeldere, İlke Garipoğlu, Derviş Zaim ve Hakan Atalay, Nokta filmi üzerinden “Vicdan sızlamalı mı?” sorusuna yanıt arayacak.

Sinema & Psikiyatri Seminerleri Kasım 2021 – Haziran 2022 Programı yazısına devam et

Uluslararası Distopya Film Festivali’nde Yapay Zeka ve Yeni Tekno-Lojik Gelişmeler

Uluslararası Distopya Film Festivali’nde kısa film yarışması, film gösterimleri, akademi bölümü panellerinin yanı sıra Teknoloji Bölümü’nde Yapay Zekâ ve Yeni Teknolojik Gelişmeler hakkında sunumlar gerçekleşecek. Dünyadaki yeni teknolojik gelişmeler üzerine gerçekleşecek sunumlar dizisinde; Akınsoft’un kurucusu Dr. Özgür Akın, Cold Spring Harbor Laboratuvarı’nda kanser araştırmaları yapan Dr. Semir Beyaz, Locomation.ai Şirketi kurucu ortağı Dr. Tekin Meriçli, BlockchainIST Center direktörü Dr. Bora Erdamar, Astrofizikçi Dr. Selçuk Topal, Dijital Sanatçı Gökhan Doğan ve Yüksek Elektrik Mühendisi Burak Çankaya yer alıyor.

Dün Gece Soho’da: Düşlerinin Götürdüğü Yer…

Her genç kızın rüyası, “Singer dikiş makinesi” olmuyor, ama her genç kız kendini ünlü, başarılı, mutlu hayal ediyor. Reklamdan yola çıkınca “genç kız” dedim, filmde de genç bir kız var, ama hayaller yaşlı genç, kadın erkek, köylü kentli hepimizin taşıyıcı gücü…

Yönetmen Edgar Wright, görselliği dorukta, sürükleyici bir film çıkarmış. Geçenlerde, okul yıllarından kalma bir notum geçti elime, “somut olmayan duygular filme aktarılamaz”… Yüz yıl öncesinin düşüncesiymiş. Her şeyi yapabilir, beyazperde aracılığıyla izlettirebilirsiniz. Yeter ki, isteyin ve ne istediğinizi bilin, ona göre de çalışın.

İngiltere’de, bir kasabada, moda tasarımcısı olmayı düşleyen Eloise, taşralı olmanın da etkisiyle okul arkadaşlarının arasına karışamaz. 60’lar modasına hayrandır zaten, düşlerini süsleyen de o dönemin ışıltılı hayatı olacaktır ister istemez.

Düşlerden doğan fantezi

Seyirci; bir yanıyla, yaşadığı mahcubiyetten kaynaklı olaylar nedeniyle mizah, bir yanıyla gece hayatının hareketliliğiyle doğru orantılı aksiyon, bir yanıyla da düşlerinden doğan fantezinin karışımıyla kendini filme kaptırıyor ve kendi düşlerinin gittiği yeri sorguluyor.

Tabii ki, her düş veya her düşbaz aynı son ile karşılaşmayacaktır. Kimi düşleriyle el ele yükselir kimiyse düşlerinin hüznünü yaşar. Eloise, o düşlediği yıllarda şarkıcılık yapmak amacıyla -kendisi gibi taşradan gelip çemberini kırmaya çalışan- Sandy ile kendini özdeşleştirir. Giderek düşten çıkıp gerçeğe ve buna dayalı olarak karabasana dönüşen olaylar dizisinde Yönetmen, ticari sinemanın beklentisine kapılınca şiddetin dozu yükseliyor.

Görsellik dorukta…

Eloise’in yeni yetme hayalleriyle kararları ve acemilikleri izleyicinin olduğu kadar film ekibinin de duygusunu aktarıyor. O nedenle de alabildiğine başarılı. Hatta öyle ki, kimi sahnelerde ne oyun(cuy)u ne mekânı ne de öykünün akışını hatırlıyorsunuz. Perdede yansıyan görsellik müthiş etkileyici, sürükleyici…

Kuyuya düşme, sinemacıların çok sevdiği bir trüktür, karanlık çeker filmdeki karakterleri ve gizem büyür. Dün Gece Soho’da da gizem büyüdükçe karanlık çekiyor izleyiciyi, ama dozu fazla geldi (bana). Sanki o görsel düzeyi yüksek düşlerle sürseydi, o heyecan yerini kâbusa bırakmasaydı, görselliğin değerlendirilmesinde ilk verilecek örnek filmlerden biri olurdu. Doğaldır ki, -en azından benim için- duygular belirleyici oluyor. Filmin ilk yarısını hiç unutmayacağım.

Dün Gece Soho’da (Last Night in Soho) (Mizah, Gerilim, Gizem, Aşk), Yönetmen: Edgar Wright; Senaryo: Krysty Wilson-Cairns, Edgar Wright; Oyuncular: Anya Taylor-Joy, Thomasin Harcourt McKenzie, Matt Smith, Terence Stamp, Diana Rigg, Rita Tushingham, Michael Ajao… 12 Kasım’dan başlayarak gösterimde…

(11 Kasım 2021)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

4. Sinevizyon Uluslararası Film Festivali

Her yıl Kıbrıs Türk Sinema Televizyon Derneği tarafından Eylül 2022 ayında düzenlenecek olan Sinevizyon Uluslararası Film Festivali’ne başvurular başladı. Toplam 23 filmin seçileceği ve ilk üçe giren filmin yönetmenine plaket verilecek olan 4. Sinevizyon Uluslararası Film Festivali, önümüzdeki sene, Sinemacı Nafi Ödülleri yanında Medya Ödülleri de verecek. Dernekten verilen bilgiye göre, festivalin ödül töreni, her yıl olduğu gibi, KKTC’de gerçekleştirilecek. Başvuruların 30 Nisan 2022’ye kadar devam edeceği festival kapsamında yapılacak yarışmaya, tüm başvurular filmfreeway.com/sinevizyon adresinden kabul edilecek. Detaylı bilgi almak isteyenlerin Kıbrıs Türk Sinema Televizyon Derneği’nin sosyal medya hesaplarından iletişime geçebileceği belirtiliyor.

  • Basın Bülteni
  • Tanıtım Filmi

4. Sinevizyon Uluslararası Film Festivali yazısına devam et

Tepebaşı’nda Film Festivali, Güz Sinema Kampı Bir Arada

9. Farklı Perspektifler Kısa Film Festivali, Tepebaşı Belediyesi’nin desteğiyle Eskişehir’de başladı. 100’e yakın kısa filmin gösterilmekte olduğu festivale, pek çok yerli ve yabancı sinemacı katılım gösteriyor. 07 Kasım tarihine kadar devam edecek festival filmleri ücretsiz olarak gösteriliyor. Festival kapsamında yapılacak Sinema ve Sanat Kampı’nın uluslararası ortaklığını Kultur und Art Initiative eV – Detmold üstlendi. Emel Göksu, Çiğdem Vitrinel, Marsel Kalvo, Gül Abus Semerci, Selcan Özgür, Aslı Şahin, Hakan Yılmaz, Ahmet Toklu gibi isimlerin, sinemasal süreçlere dair atölye ve söyleşiler gerçekleştireceği kampa, konuk konuşmacılar da katılacak.

Tepebaşı’nda Film Festivali, Güz Sinema Kampı Bir Arada yazısına devam et

İKSV Galaları Geri Dönüyor: Dün Gece Soho’da Vizyondan Önce İKSV Galaları’nda

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından gerçekleştirilen İKSV Galaları’nda Edgar Wright’ın yönettiği Dün Gece Soho’da (Last Night in Soho) vizyona çıkışından önce, 09 Kasım Çarşamba akşamı Nişantaşı City’s Cine Wam ve Kadıköy Sineması’nda gösterilecek. Film, 1960’ların müziğine, gece hayatına, moda dünyasına ve Londra’ya yazılmış nostaljik bir sinemasal mektup; tarzıyla da 1970’lerin İtalyan gerilim filmlerinden esinleniyor. Zaman yolculuğuyla gerilimi ustaca birleştiren film, moda tutkunu bir genç kızın, kendini bir anda 1960’larda bularak günümüzden, özendiği yaşam tarzına geçmesini ve bu durumun beklenmedik sonuçlarını gösteriyor.

İKSV Galaları Geri Dönüyor: Dün Gece Soho’da Vizyondan Önce İKSV Galaları’nda yazısına devam et

İnönü Üniversitesi 13. Uluslararası Kısa Film Festivali Kapanış Töreni

İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi ile Sinema Topluluğu tarafından düzenlenen, İnönü Üniversitesi 13. Uluslararası Kısa Film Festivali’nin kapanış töreni yapıldı. Törende Devlet Konservatuvarı Öğr. Gör. Hayri Akpolat ve Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Müzik Teknolojisi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Güneş Açıkgöz tarafından piyano ve keman dinletisi gerçekleştirildi. Kapanış töreni ödüllerin takdimi ile devam etti.

İnönü Üniversitesi 13. Uluslararası Kısa Film Festivali Kapanış Töreni yazısına devam et

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu