Semur 3: Kıyamet-i Cin

Burak Çevik’in yönettiği ve Zülfü Hamit Altın, Volkan Başaran, Mehmet Ali Çatal ile Osman Cavcı’nın oynadığı Semur 3: Kıyamet-i Cin, 03 Haziran 2022’de Chantier Films dağıtımıyla BMS Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Eşi intihar eden Murat, köy evine gidip psikolojik bunalımını hafifletmeye karar verir ancak onu yalnız bırakmak istemeyen iş arkadaşları Mesut, Sevda ve Sinem de sürpriz yaparak peşinden giderler. Bu ziyaret, felâketleri de beraberinde getirecektir. Bu sıradışı olayları ve felâketleri bastırmak için Mesut eve bir hoca getirmeye karar verir. Ancak olaylar şimdi daha da içinden çıkılmaz bir hale dönüşür çünkü geçmiş hiç bir zaman masum değildir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Arınma Seansı: Tarot

Metin Kuru’nun yönettiği ve Tuğba Duygu, Ayce İşözen, Demet Erdem, Cihangir Şeşen ile Kıvanç Hatırnaz’ın oynadığı Arınma Seansi: Tarot (Purification Session), 03 Haziran 2022’de TME Films dağıtımıyla Mutluluk Fabrikası tarafından vizyona çıkarıldı.
Genç bir kadın olan Tuğba, bir gün tanınmış bir falcıya tarot falı baktırır ve çok geçmeden bakılan falda yazılanlar çıkmaya başlar. Falcı, Tuğba’yı falda anlattıklarının gizli kalması ve kimseye söylenmemesi konusunda uyarır. Ancak Tuğba, falcının gizli kalmasını istediği bilgileri Clup House’ta anlatır. Bu durumun ardından Tuğba’nın hayatı birden karmakarışık, lanetli bir hal alır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

12. Sinepark Kısa Film Festivali Programı Açıklandı

Galatasaray Üniversitesi İletişim Kulübü tarafından bu sene 09 – 15 Mayıs 2022 tarihleri arasında 12.si düzenlenecek Sinepark Kısa Film Festivali’nin programı belli oldu. 08 Mayıs 2022 Pazar akşamı açılış kokteyli ile başlayacak. Festival, 15 Mayıs Pazar günü gerçekleşecek ödül töreni ile son bulacak. Festival programında Dijital Video Yapım, Kısa Film Yapım, Senaryo Yazım atölyeleri; İlk Filminizi Nasıl Çekersiniz?, Kamera Önü Oyunculuk, Türkiye’de Dublaj Sanatçılığı, Film ve Dizi Müzikleri, Görüntü Yönetmenliği Nedir?, Kısadan Uzuna Giden Yol başlıklı söyleşiler, çeşitli film gösterimleri, ödül töreni ve açık hava sineması yer alacak.

Satışçının Bir Günü

Erinç Durlanık’ın kendi senaryosundan yönettiği Satışçının Bir Günü (When the Shift Ends) adlı kısa filmde telemarketing ile hem İslami, hem de cumhuriyet kitapları satan bir yayınevinin çağrı merkezinde işe başlayan Hilal’e, tecrübeli satışçı Pınar oryantasyon vermektedir. Ancak Hilal’in bilmediği şey, işe alındığını düşünse de mesai bitiminde Pınar ve yöneticisi tarafından bir değerlendirmeye tabi tutulacaktır. Yapımcılığı Seren Topaloğlu, yürütücü yapımcılığı Yavuz Akyıldız, yardımcı yönetmenliği Elif Kayalar, görüntü yönetmenliği Ahmed Hamdi Eren’ce yapılan filmin ortak yapımcılığı ise Deniz Uymaz ve Ceren Özkanlı Samlı tarafından üstlenildi.

Satışçının Bir Günü yazısına devam et

Cem Madra’yı Kaybettik

Açık Radyo’nun kurucularından etnolog, programcı, belgeselci ve kütüphaneci Cem Madra, 04 Mayıs 2022 Çarşamba günü hayatını kaybetti. Bağımsız ve kâr amacı gütmeyen radyo istasyonu olan Açık Radyo, 13 Kasım 1995 tarihinde İstanbul ili ve çevresine 95 Mhz bandı üzerinden yayın yapmak amacıyla kuruldu. Sulukule’nin Son Günleri adlı bir belgesel filme de imza atmış olan Cem Madra’nın cenazesi, 06 Mayıs 2022 Cuma günü Zincirlikuyu Camii’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki aile kabristanında toprağa verilecek. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Metin Özlen’i Kaybettik

Karagöz ustası Metin Özlen, 03 Mayıs 2022 Salı günü hayatını kaybetti. Usta çırak ilişkisiyle yetişen, hayali sanat ustası Metin Özlen, 1940 yılında İstanbul’da doğdu. Karagöz yapım tekniğini dedesi Hayri Bey’den dinlediği hikâyeler ile öğrendi. Dedesi Hayali Hayri, hem Hayali Memduh’un, hem de Hayali Katip Salih’in yakın dostuydu. Bu nedenle Hayali Hayri, onlardan dolayı sahip olduğu tüm bilgi ve teknikleri, torunu Metin’e aktardı. Yönetmen – Yapımcı Galip Gültekin, 2009 yılında Metin Özlen hakkında Yaşayan İnsan Hazineleri: Metin Özlen adlı bir belgesel yaptı. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Bir Elmanın İkinci Yarısı: Adamlar

Yaşamın belirleyici iki gücü var: Dişi ve erkek. Buluşamadığında yaşam da olmuyor. Buluştuğunda da o yaşam (bazen) cehenneme dönüyor. İşte en tam da o nedenle erkek yerine “adam” diyoruz belki de.

Yaşadıklarını unutması kolay olmayan genç kadın, biraz da kafasını dinlemek amacıyla tek başına birkaç günlüğüne bir köye tatile gider. İnsan, gittiği yere kendisini de götürdüğü için tek başına olması mümkün değildir. Duyguları, kaygıları, sevinçleri de yanı başındadır. Kolay da değildir aşmak hepsini.

Jessie Buckley’nin canlandırdığı Harper, eve vardığında, bahçedeki elmayı büyük bir arzuyla ısırır. Bu, hepimizin bildiği gibi cennetten kovulan ilk insanlar öyküsüne göndermedir. Dolayısıyla sakin ve güzel köy, bambaşka bir gerilimin, korkunun yuvası olacaktır.

Karşısına çıkan her erkek (Rory Kinnear canlandırıyor her birini) o yaşadıklarının yansımasıdır… Sonrası klasik gerilim ve korku. Gördüğünüz, bildiğiniz halde korkmaktan kendinizi alamıyorsunuz.

25… ama asıl önemli olan, filmden çıktıktan sonra kendi içinizde verdiğiniz savaş. İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi sonrasında ülkemizde giderek artan kadın cinayetlerine karşı ne yaptığınızı sorguluyorsunuz ister istemez, her ne kadar filmde cinayet yoksa da.

Bu arada muhakkak belirtilmesi gereken ise, yönetmenin kafasında çektiği filmini beyazperdeye tam olarak yansıtamaması. Evet, korkuyorsunuz. Evet, ürperiyor ve geriliyorsunuz. Ama yine de bir şeyler eksik kalıyor. Onu da seyircinin bilgi birikimi, dünya görüşü ve çevresi belirleyecek.

Adamlar (Men), korku, dram, Yönetmen ve Senarist: Alex Garland, Oyuncular: Jessie Buckley, Rory Kinnear, Gayle Rankin. 03 Haziran’dan başlayarak gösterimde…

(01 Haziran 2022)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

4. Sinevizyon Uluslararası Film Festivali’nin Ön Jüri Üyeleri Belli Oldu

Kıbrıs Türk Sinema Televizyon Derneği tarafından “Sinemacı Nafi” olarak bilinen ve Mağusa’ya sinemayı ilk getiren Nafi Hüseyin Rıza Ödülleri’nin verileceği 4. Sinevizyon Uluslararası Film Festivali’nin ön jüri üyeleri belli oldu. Yapılan yazılı açıklamada, her yıl Eylül ayında düzenlenen festivalin başvurularının sona erdiği belirtildi. Bu yıl yoğun ilgi gören ve toplam 33 ülkeden başvuru yapılan festivalde başvuru sayılarındaki artış nedeniyle ön jüri oluşturulduğu kaydedildi.

Aşk Engel Tanımaz (Yönetmen: Nurettin Özel)

Nurettin Özel’in yönettiği ve Ömer Aslan, Kardelen Saray, Tevfik Cemal İnceoğlu ile Banu Bakikuşağı Çabar’ın oynadığı Aşk Engel Tanımaz, 10 Haziran 2022’de Skypic Film dağıtımıyla Taşkent Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Küçük yaşta tekerlekli sandalyeye mahkûm olmuş bir genç kız Hürrem, atanamamış genç Öğretmen Ömer. Her ne kadar birisi tekerlekli sandalyede, diğeri de sokaklarda çöp toplayarak hayatını kazansalar da aralarında bir dostluk oluşur. Ömer, spor hareketleri yaptırarak Hürrem’i tekrar yürütebileceğini düşünür, doktorlar iyileşme ihtimali yüzde bir dese de, Ömer öğretmen, genç kızı çalıştırmaya başlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Aşk Engel Tanımaz (Yönetmen: Nurettin Özel) yazısına devam et

Avatar: Suyun Yolu

James Cameron’un yönettiği ve Zoe Saldana, Sam Worthington, Sigourney Weaver, Stephen Lang ile Michelle Yeoh’un oynadığı Avatar: Suyun Yolu (Avatar: The Way of Water), 16 Aralık 2022’de UIP Filmcilik dağıtımıyla Disney Studios Türkiye tarafından vizyona çıkarıldı.
İlk filmde yer almış olan olayların gerçekleşmesi üzerinden geçen on yıldan fazla bir süreden sonra Avatar: Suyun Yolu filmi, Sully ailesinin (Jake, Neytiri ve çocukları) hikâyesini, onların karşılaştıkları zorlukları, birbirlerini güvende tutmak için harcadıkları çabayı, hayatta kalmak için verdikleri savaşları ve göğüs gerdikleri trajedilerin hikâyesini ele alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman: 1 / 2 / 3
  • IMDb

Avatar: Suyun Yolu yazısına devam et

Dünya Hepimizin, Dinozorlar da Olsun!

Bir kuşağın sinema deyince aklına gelen filmlerin başında gelen Jurassic Park, bu kez “Jurassic World: Hakimiyet” (Jurassic World: Dominion) ile gösterimde…

Alan Grant’ın artık klasikleşmiş müziği, Sam Neill, Laura Dern, Jeff Goldblum gibi gelenekselleşmiş oyuncularıyla herkesin beklentisini yükseltiyor. Zaten, “dinozorlar Nubar adasından çıkıp tüm dünyaya yayılıyor” sözü bile yeterli buna.

Paleontoloji ile hepimizi buluşturan, her seferinde ilgiyi arttıran Jurassic Park dizisi, bu kez altyapısından başka bir şeyi vurguluyor: Dünya, geri dönülmez bir yolda, bırakın dinozorları da yaşamı kurtarmaya bakın.

Türkiye’de, 1950’li yıllardan başlayarak hemen tüm gölet ve bataklıkların (sırf sivrisinekten kurtulmak amacıyla) kurutulması sonucu yaşanmaya başlayan kuraklık, hâlâ en büyük tehlike. Genetiği değiştirilen organizmalar (GDO) güya açlıkla mücadele amaçlı geliştirilmişti, ama gördük ki, öyle değilmiş. Tarımda kullanılan gübre ve ilaçlar da benzer nedenlerle yaşamı zorlamaktan öte bir sonuç vermiyor.

Yukarıdaki durum, Jurassic World: Dominion’un en kısa özeti. Bir bakıma, Türkçe anlatamadık, filmce anlatalım yaklaşımı…

Dünya hepimizin…

Yeryüzünde yaşayan tüm canlıları kapsayan bir düşünce biçimi gelişiyor: İster kuş olsun, ister sokak köpeği/kedisi, isterse sinek veya (korktuğumuz) kene, hepimize bu dünyada yer var. Tabii ki, yaşamı daha kolaylaştıracak, kalitesini arttıracak gelişmeler yaşanacak. Tabii ki toplumsal refah düzeyi artacak ve muhakkak ki daha demokrat olunacak. Filmde bir el hareketiyle dinozorların durdurulması, atlarla kovalanıp “evcilleştirilmesi”, dinozorlara söz verilmesi gibi insanı şaşırtan ilginç(!) ayrıntılar yer alıyorsa da bir insancıllık, bir dünyayı barış içerisinde paylaşmanın vurgulanması önemli.

Colin Trevorrow’un, hareketli yakın plan çalışması heyecanı körüklüyor, ister istemez izleyici olarak siz de katılıyorsunuz o heyecanın, merakın içine. En iyi filmde bile birçok hata bulmuştu uzmanlar; bu filmde de birçok hata vardır, ama o koşturmaca, kovalamaca içinde hiçbirini görmüyorsunuz, umurunuzda bile değil aslına bakarsanız. Film, yeni bir bakış açısı geliştirerek dinozorları tüm dünyaya yayınca, filmin heyecanına kapılıp uzaklaştığınız dünya gerçeğini bir kez daha sorguluyorsunuz. Steven Spielberg, insanlardan da milyonlarca yıl önce yaşamış ve devrini kapamış dinozorları anlattığında, hepimiz biliyorduk bunun gerçek olmayacağını, ama yine de benimsemiştik. Ancak film, bu kez, bir gerçekliğe asıl dünyanın gelecekle ilgili sorununa (beslenme, açlık, verimlilik ve ticari kaygılara) parmak basıyor. Bu da gösteriyor ki, yeni bir Jurassic World (yani dinozor) filmi daha gelecek ve özellikle genç kuşağın düşünmesini sağlayacak.

Unutmadan… Dinozorları inceleyen bilimsel çalışmaların -ki, Jurassic Park paleontolojinin gelişmesi, yaygınlaşması ve buluntuların daha da artmasının temel nedenlerinden biridir- gelecek için önemini vurgulayan film, belki de klonlama ile yaşanacak olası gelişmelerin insanlığı nerelere götüreceğini de sorgulatıyor. Evet, haklısınız, otu böceği, çiçeği meyvesi, ürünü ve insanıyla bu dünya bizim ve başka bir dünya yok!

Jurassic World: Hâkimiyet (Jurassic Park: Dominion), aksiyon, gerilim, fütüristik, Yönetmen: Jolin Trevorrow, Senaryo: Emily Carmichael, Jolin Trevorrow, Oyuncular: Chris Pratt, Bryce Dallas Howard, Laura Dern, Sam Neill, Jeff Goldblum, DeWanda Wise, Mamoudou Athie, Isabella Sermon…
10 Haziran 2022 tarihinden başlayarak gösterimde…

(09 Haziran 2022)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu