Aile Karmaşık Bir Yapıdır

Dito Montiel adını 2006 yapımı ‘Hayatındaki Azizleri Keşfetme Kılavuzu / A Guide to Recognizing Your Saints’ filminden hatırlıyoruz. Yazar yönetmenin Astoria, Queens’te geçen ilk gençlik yıllarını, ailesini ve arkadaşlarını geride bırakarak içine hapsolduğu kasaba zindanından büyük şehre kaçış öyküsünü kaleme aldığı aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan film, bundan 20 yıl kadar önce ilgiyle karşılanmış, bağımsız sinemanın parlak çıkışlarından biri olarak alkışlanmıştı. Dito o zamandan günümüze bir daha böyle bir başarıyı yakalayamadı. Bu hafta bizde de gösterime giren 2024 yapımı ‘Ayak Takımı / Riff Raff’ ile uzun yılların ardından izine rastlayabildik.

Amerikalı sinemacı bu kez kişisel bir hikâye anlatmıyor, ancak John Pollono’nun sahne oyunundan beyazperdeye taşınan film bir kez daha arızalı aile ilişkileri üzerinden ilerliyor. 18 yıldır birlikte olduğu siyahi eşi Sandy (Gabrielle Union) ve delikanlı oğlu D. J. (Miles J. Harvey) ile kır evlerinde yeni yılı karşılamaya hazırlanan Vincent Gauthier (Ed Harris) ve ailesinin huzurlu düzenleri, babanın ilk eşinden olma yetişkin oğlu Rocco (Lewis Pullman) ve ağzı burnunda hamile kız arkadaşı İtalyan asıllı hemşire Marina’nın (Emanuela Postacchini) bir seher vakti aniden çıka

gelmesiyle bozuluyor. Uyku ilacı verildiği için arabada sızan babanın ilk eşi Ruth ise (harika Jennifer Coolidge) bu baskın ziyaretin sürprizi oluyor. Vincent’ın eski ailesinin aniden ortaya çıkışı nedensiz değildir kuşkusuz. Kısa bir süre sonra onların karanlık işlerin adamı Leftie (Bill Murray) ve yardımcısı Lonnie’nin (Pete Davidson) hışmından kaçma derdinde olduklarını anlıyoruz. Kıvrak geriye dönüşlerle olan biteni öğrendiğimiz bu süreçte ailenin kirli çamaşırları bir bir ortaya dökülüyor, Vincent’ın karanlık geçmişinin sırrına hep birlikte vakıf oluyoruz.

‘Ayak Takımı’ zekice kurgulanmış bir metin üzerinden ilerleyen sürprizlere dayalı bir komik suç filmi. Başta Tarantino ekolü olmak üzere benzerlerini hayli izlemiş olduğumuz, nükteli diyalogların baş döndürücü bir şiddet sarmalına eşlik ettiği bu kanlı hesaplaşma hikâyesi sağlam bir oyuncu kadrosunun hatırına izleniyor.

(15 Mayıs 2025)

Ferhan Baran

[email protected]

Büyük Heyecanla Beklenen Ejderhanı Nasıl Eğitirsin Filminin Imax Afişi Paylaşıldı

Büyük beğeni toplayan Ejderhanı Nasıl Eğitirsin üçlemesinin arkasındaki yaratıcı görüş sahibi Dean DeBlois’ten, sevilen seriyi başlatan filmin çarpıcı bir yeniden uyarlaması geliyor. IMAX afişi paylaşılan filmde Vikingler ve ejderhaların nesiller boyu amansız düşmanlar olduğu Berk adasında Hıçkıdık farklı bir duruş sergiliyor. Vast Şefi Stoick’in göz ardı edilen oğlu Hıçkıdık, korkulan bir Gecenin Öfkesi Ejderhası olan Dişsiz ile arkadaş olduğunda yüzyıllardır süregelen geleneklere meydan okur. Aralarındaki alışılmadık bağ, ejderhaların gerçek doğasını ortaya çıkararak Viking toplumunun temellerine tümden karşı gelir.

Büyük Heyecanla Beklenen Ejderhanı Nasıl Eğitirsin Filminin Imax Afişi Paylaşıldı yazısına devam et

Konya 6. Sûfi Sinema Festivali Başladı

Konya’da düzenlenen Teşrif-i Mevlana Etkinlikleri kapsamında yapılan 6. Sufi Sinema Festivali, Büyükşehir Belediyesi Taş Bina Kültür Sanat’ta düzenlenen açılış töreniyle başladı. Törende konuşan Festival Genel Sanat Yönetmeni İhsan Kabil, Konya’nın tüm dünyadan insanları bir araya getiren bir kutup ve Hazreti Mevlana’nın şehri olduğunu anımsatarak, “Böylesi güzel bir faaliyetle şerefleniyoruz, Konya’mız büyük bir renk katıyor, duygularımızı yüceltiyor,” şeklinde konuştu.

Konya 6. Sûfi Sinema Festivali Başladı yazısına devam et

Engelsiz Filmler Festivali’nde Bu Yıl 13 Ülkeden 15 Film Yarışıyor

Puruli Kültür Sanat tarafından düzenlenen ve 23 – 29 Mayıs 2025 tarihlerinde Ankara’da Goethe – Institut’te gerçekleştirilecek olan Engelsiz Filmler Festivali’nin Kısa Film Yarışması’na 36 ülkeden toplamda 165 kısa film başvurdu. Finale kalan filmleri sinema yazarı Öykü Sofuoğlu, sinema yazarı Hasan Nadir Derin ve kurgucu Baran Bozdağ’dan oluşan seçici kurulca belirlendi.

Engelsiz Filmler Festivali’nde Bu Yıl 13 Ülkeden 15 Film Yarışıyor yazısına devam et

Uçan Süpürge Uçuşa Geçti

28. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali için geri sayım başladı. Bu yıl 28 Mayıs – 04 Haziran tarihleri arasında Benzersiz Kadınlar Benzersiz Hikayeler sloganıyla, Kült Kavaklıdere Sineması’nda ve Etimesgut Belediyesi 100. Yıl Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan festivalde Türkiye dahil 29 ülkeden, 26 uzun, 5 orta ve 13 kısa metrajlı 44 film gösterilecek. Program Her Biri Ayrı Renk, Pembesiz Mavisiz, Olay Yeri Aile, Oyunbozanlar, Hafızanın Direnişi, Yakın Plan, Kısa Olmazsa Olmaz bölümlerinden oluşuyor. Biletler 17 Mayıs günü Biletinial’dan ve Kült Kavaklıdere gişesinden satışa sunulacak. Bilet fiyatları tam 100, öğrenci 50 TL olarak belirlendi.

  • Basın Bülteni
  • Basın toplantısından görüntüler için: tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Uçan Süpürge Uçuşa Geçti yazısına devam et

Önemsiz Biri 2

Timo Tjahjanto’nun yönettiği ve Bob Odenkirk, Connie Nielsen, John Ortiz, Colin Hanks’ın oynadığı Önemsiz Biri 2 (Nobody 2), 15 Ağustos 2025’de UIP Filmcilik dağıtımıyla Universal Pictures tarafından vizyona çıkarılıyor.
Rus mafyasıyla istemeden giriştiği olayların üzerinden dört yıl geçmişken, Hutch hâlâ suç örgütüne 30 milyon dolar borçludur ve bu borcu uluslararası suçlulara karşı aralıksız gerçekleştirdiği suikastlarla ödemektedir. “İşinin” aksiyon kısmını sevse de, Hutch ve eşi Becca, artık tükenmiş ve birbirlerinden uzaklaşmış durumdadır. Bu yüzden çocukları ile birlikte kısa bir tatile gitmeye karar verirler. Hutch’ın babası da onlara katılır ve aile, güneşli eğlenceler için küçük bir turistik kasabaya doğru yola çıkar. Ancak kasaba serserileriyle yaşanan ufak bir tartışma sonunda Hutch, dengesiz ve kana susamış bir suç patronunun hedefi hâline gelir.

  • Basın Bülteni
  • Fragman
  • IMDb

Önemsiz Biri 2 yazısına devam et

4. Sinop Film Festivali Başlıyor: Büyük Ustalar Şehre Geliyor

4. Sinop Film Festivali, üç gün boyunca şehri sanatla buluşturacak. Nirengi Kültür Sanat Derneği tarafından T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla, T. C. Sinop Valiliği ve TOBB Genç Girişimciler Kurulu iş birliğinde düzenlenen film festivali, bu yıl da sinema heyecanını Sinop şehrinin sokaklarına taşıyacak. Türkiye’nin en kuzey ucunda, 09 – 11 Mayıs 2025 tarihleri arasında düzenlenecek 4. Sinop Film Festivali’nde, yerel halk ve sinemaseverler bir araya gelirken Zeki Demirkubuz, Hatice Aslan, Müge Uğurlar ve Melisa Şenolsun gibi sinemamızın usta ve genç kuşaktan değerli isimleri yer alacak.

4. Sinop Film Festivali Başlıyor: Büyük Ustalar Şehre Geliyor yazısına devam et

21. Kısaca Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali Başladı

Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından bu yıl 21.si düzenlenen Kısaca Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali başladı. Genç sinemacıların, usta isimlerle de buluşma imkânı bulduğu ve yönetmen Derviş Zaim’in onur konuğu olarak katıldığı festivalde oyuncular Cengiz Bozkurt, Kenan Çoban, İsmail Hakkı Ürün, Sitare Akbaş, Mert Turak ve Rıdvan Aybars Düzey gibi isimler öğrencilerle bir araya gelerek deneyimlerini paylaştı.

21. Kısaca Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali Başladı yazısına devam et

İstanbul’da 20. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali Açılışı Yapıldı

İstanbul’da bu sene 20. kez düzenlenen Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, 02 Mayıs’ta Atlas Sineması’nda açılışını yaptı. Açılış gecesinde seyirciler fuaye alanındaki standda katalog ve broşürleri inceledikten sonra 20. yıla özel hazırlanan kitaptan da edindi. Hatıra pankartı önünde fotoğraflar çektirildi. Hatıra fotobloku ve İFF sloganlarını içeren dövizlerle fotoğraf çektirenler de kendi sosyal medya hesaplarında paylaşımlar yaptı. Konuklarla fuaye alanında röportajlar yapıldı.

  • Basın Bülteni
  • Açılış töreninden görüntüler için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

İstanbul’da 20. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali Açılışı Yapıldı yazısına devam et

İthaki Yayınları 08 Mayıs Kitapları

İthaki Yayınları, 08 Mayıs’da satışa sunacağı kitaplarını açıkladı. Athena Liu’nun Sarı Yüz ve İsmail Güzelsoy’un Saf – Suya Anlat adlı kitapları 08 Mayıs’da satışa sunulacak. İsmail Güzelsoy, nüvesini onlarca yıl önce oluşturduğu bu “yeniden” eseri Saf – Suya Anlat’ta, saflığın doğasını, bilgeliğin sınırlarını ve aşkın sonunun olmadığını da anlatıyor Yalnızlıkla lânetlenmiş bir karakter, tüm “unutulganlıklarımıza” karşı “hatırlatmak” göreviyle, yıllar önceden kalmış bir defter yapraklarının arasından sesleniyor. Unutulganlık? Öyle bir kelime yok ama olsun, yine de güzel. “Anladım ki mürekkep sudur ve ben meramımı suya anlatıyormuşum hep.”

İthaki Yayınları 08 Mayıs Kitapları yazısına devam et

Mission: Impossible – Son Hesaplaşma, IMAX’te Baş Döndürücü Aksiyonla Geliyor

Tom Cruise’un canlandırdığı efsanevi Ethan Hunt karakteri, şimdiye kadarki en iddialı göreviyle 22 Mayıs 2025 tarihinde IMAX salonlarında seyirciyle buluşuyor. Yönetmen koltuğunda serinin yaratıcı ismi Christopher McQuarrie’nin oturduğu Mission: Impossible – Son Hesaplaşma, izleyiciyi nefes kesen bir aksiyon serüvenine davet ediyor. Serinin bu en yeni bölümü, baştan sona IMAX için özel olarak çekildi ve film boyunca izleyicilere 45 dakikadan daha fazla süren IMAX’e özel genişletilmiş görüntü oranı (1.90:1) deneyimi sunuyor. Film, serinin bugüne kadar yapılmış en cesur pratik sahneleriyle dikkat çekiyor.

Dijital Detaylar’ın Finalistleri Belli Oldu

Dijital Detaylar 5. Kültür Sanat Belgeselleri Film Festivali’nde finale kalan belgeseller belli oldu. 08 – 10 Mayıs 2025 tarihlerinde yapılacak olan festivalin kurucu başkanı Akademisyen Ceyhan Kandemir festivalle ilgili şunları söyledi: “Tüm üniversitelerden akademisyen belgeselci ve sinemacılarla festivalimizi 5 yıl önce başlattık. Üretim çok önemlidir, bir de değerini bulabilirse paha biçilmez. Bağımsız ve özgün bir festival olarak yola çıktık, ana akımın ve tek tipleşmenin uzağında yer alarak ilerlemeye de devam edeceğiz. Profesyonel belgeselcilerin ve genç belgesel yönetmenlerin Dijital Detaylar Festivali’mizde yer alabilmesi büyük mutluluk veriyor.”

Dijital Detaylar’ın Finalistleri Belli Oldu yazısına devam et

Naşit Özcan’ı Kaybettik

Tiyatro ve sinema oyuncusu, seslendirme sanatçısı Naşit Özcan, 04 Mayıs 2025 Pazar günü hayatını kaybetti. 16 Temmuz 1957′de İstanbul’da doğan Özcan, Şenlikname: Bir İstanbul Masalı, Sevdam Gözlerinde Kaldı, Cinayet-i Aşk adlı sinema filmlerinde oynadı, Karayip Korsanları: Dünyanın Sonu, Kayıp Balık Nemo, Kutup Ekspresi, Christopher Robin gibi filmlerde seslendirme yaptı. Özcan’ın cenazesi 08 Mayıs 2025 Perşembe günü Üsküdar Şakirin Camii’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazı sonrası Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilecek. Merhuma Tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Ferhan Baran Yazıyor: Dünyanın Sonuna Doğru

Joshua Oppenheimer’ın takipçilerini şaşırtan yeni çalışması ‘Son / The End’, Nobel ödüllü Amerikalı şair T. S. Eliot’un 1943 yılında yayımlanan ünlü ‘Dört Kuartet’inden bir alıntı ile açılıyor. ‘Evler sulara gömüldü / The houses are all gone under the sea, Dansçıların tümü tümü tepenin altına göçtüler / The dancers are all gone under the hill’ ‘Öldürme Eylemi / The Act of Killing’ (2012) ve ardından gelen bizde de gösterilmiş ‘Sessizliğin Bakışı / The … Devamı…»

Kafka’nın Yaşamının En Mutlu Yılı

Bizde ‘Kafka: Hayatımın Aşkı’ adıyla gösterimini sürdüren ‘The Glory of Life’, genç yaşta tüberkülozdan ölen Avusturyalı yazar Franz Kafka’nın (Sabin Tambrea) son bir yılına odaklanıyor. Varlıklı ailesi tarafından ablası Ellie ve çocuklarının yazlık evine, Baltık Denizi kıyısındaki Graal-Müritz kasabasına gönderilen Franz burada kendinden yaşça küçük Yahudi eğitmen Dora Diamant (Henriette Confurius) ile tanışıyor ve 1924 yazındaki ölümüne dek geçecek süre içinde yaşamının en büyük mutluluğunu yaşıyor.

Michael Kumpfmüller’in çok satan romanından beyazperdeye uyarlanan yapım, Georg Maas ile ‘Korsaj / The Corsage’ ve ‘Öğretmenler Odası / Der Lehrerzimmer’ gibi ilgiye değer yakın tarihli filmlerin görüntülerinde imzası bulunan Judith Kaufmann tarafından ortaklaşa yazılıp yönetilmiş. Baltık sahilinden Berlin’e taşınan hikâye, bedenini saran verem ile savaşan yazarın son günlerindeki huzursuzluğunu umut ışığı ile aydınlatan duygusal serüvenin hikâyesi üzerinden ilerliyor. Köşeye bucağa, çekmecelerine dağılmış çoğu yazısı ve öyküsü henüz gün ışığına çıkmamış Kafka’nın henüz tanınmadığı günlerdir bunlar. Yakın arkadaşı Max Brod (Manuel Rubey) yazarın kaybının ardından onun yazdığı vasiyet doğrultusunda yazdıklarının yok edilmesine razı olmayacak ve dünya edebiyatı ölümünden sonra bir büyük yazar ile tanışabilme fırsatı bulacaktır.

Film görüldüğü üzere Kafka ve eserleri üzerine ayrıntılı bir biyografi olmanın ötesinde onun zorlu ama mutlu geçen son aylarına odaklanıyor. Ruhsal gelgitlerinin tezahürü olarak kaleme aldığı ‘Metamorfoz’ ve Gregor Samsa karakterinin tek bir sahnede adı geçiyor belki ama filmden derinlikli bir Kafka analizi, ya da Orson Welles imzalı ‘Dava / The Trial’ (1962), Steven Soderbergh’in yönettiği ‘Kafka’ (1991) ve de Michael Haneke’nin ‘Şato / Das Schloss’ (1997) gibi başarılı bir uyarlama bekleyenler için değil bu hikâye. Çok satan bir aşk romanının sınırlarını pek zorlamayan film yine de dönem ile yazarın depresif ruh halini yansıtan başarılı prodüksiyon tasarımı, sağlam bir görüntü çalışması, iyi oyuncuları ve piyanonun tuşlarında bir ağıda dönüşen dokunaklı ezgileriyle izlenmeyi hak ediyor.

(10 Mayıs 2025)

Ferhan Baran

[email protected]

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu