Sevdiği bir filmi yeniden izlemeyi kim istemez? Sevdiği şarkıyı dinlemekten, sevdiği resme bakmaktan, sevdiği kitabı yeniden okumaktan kaçınır mı insan? Koşullar birçok sanat yapıtını yeniden karşımıza çıkarmıyor ne yazık ki. Buna da bağlı olarak anılarımızda kaldığı (zaman içerisinde ayrıntılarının unutulmaya yüz tutması da cabası) kadarıyla özlemle anıyoruz. Şimdi, o eski sevdiğimiz filmleri yeniden, hem de yüksek kaliteli … Devamı… »
Aylık arşivler: Mart 2025
Disney’in Büyülü Dünyasından Pamuk Prenses 21 Mart’ta Sinemalarda
Disney’in 1937 yılı yapımı animasyon klasiğinin canlı aksiyon uyarlaması olan Pamuk Prenses filmi, 21 Mart 2025’te vizyona giriyor. Sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanan yapımın Türkçe seslendirme kadrosu da büyük ilgi uyandırıyor. Pamuk Prenses’i oyuncu Selen Severcan ve Kötü Kraliçe’yi ise ünlü şarkıcı Ayça Varlıer seslendiriyor. Rachel Zegler’in Pamuk Prenses’i, Gal Gadot’nun ise Kötü Kraliçe’yi canlandırdığı film, Utangaç, Bilgin, Şaşkın, Huysuz, Neşeli, Uykucu ve Hapşırık gibi sevilen cüce karakterleri de yeniden beyazperdeye getiriyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Disney’in Büyülü Dünyasından Pamuk Prenses 21 Mart’ta Sinemalarda yazısına devam et
Büyük Macera 3: Çılgın Dostlar
Vasiliy Rovenskiy’nin yönettiği ve Philipp Lebedev, Diomid Vinogradov, Stanislav Strelkov ile Irina Kireeva’nın seslendirdiği animasyon film Büyük Macera 3: Çılgın Dostlar (Bolshoe Puteshestvie: Vokrug Sveta – The Big Trip 3: Race Around the World), 18 Nisan 2025’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Filmartı Film tarafından vizyona çıkarılıyor.
Ailesiyle ve arılarıyla mutlu mesut yaşayan ayı Mic Mic’in kapısına Leylek yine yanlış bir bebek getirir. Bu çok sevimli yavru Lamayı ailesine götürmek için ona en yakın dostları Tavşan Oscar, Panda, Kurt ve Leylek de eşlik edecektir. Bu seferki yolculukları yine eğlenceli ve bir çok sürprizle doludur.
Rum Yetimhanesi
Cem Kaymakçı ile Anastasiia Budakva’nın yönettiği ve Murat Tatlı, Ayşe Baçkır, Tayfun Sav, Nur Erkoç ile Baran Efe Sezer’in oynadığı Rum Yetimhanesi, önümüzdeki aylarda CJ ENM dağıtımıyla Dream House Company tarafından vizyona çıkarılıyor.
Nergis, uzun süredir görüşmediği annesinin vefat ettiğini öğrenir. Hastaneye giderek annesinin eşyalarını teslim alır. Eşyaların arasında ona hitaben yazılmış bir mektup ile eski bir fotoğraf bulur. Fotoğraftan, bir kardeşi olduğunu öğrenir. Vakit kaybetmeden Büyükada’ya giden Nergis, annesinin yıllar önce Rum Yetimhanesi’nde öğretmen olduğunu, kardeşinin 10 yaşında kaybolduğunu öğrenir.
Söyleşi – Hasibe Eren: Sinema, Tiyatro, Dizi Üçgeninde Türkiye’de Kadın Sanatçı Olmak
31. İFSAK Kısa Film Festivali kapsamında 14 Mart 2025 Cuma günü saat 19:30’da İFSAK Nurettin Erkılıç Salonu’da Anısına – Hasibe Eren: Sinema, Tiyatro, Dizi Üçgeninde Türkiye’de Kadın Sanatçı Olmak başlıklı bir etkinlik yapılacak. Yazar Rıza Kıraç moderatörlüğünde yapılacak bu özel söyleşide, usta oyuncu Hasibe Eren, Türkiye’de kadın sanatçı olmanın dinamiklerini, zorluklarını ve avantajlarını kendi deneyimleri üzerinden aktaracak. Sinema, tiyatro ve dizi sektörlerinde kadın sanatçı olarak var olmanın getirdiği mücadeleler, fırsatlar ve değişen sektörel dinamikler üzerine derinlemesine bir sohbet gerçekleştirilecek.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Şinasi Yurtsever’i Kaybettik
Sevilen oyuncu Şinasi Yurtsever, 13 Mart 2025 Perşembe günü hayatını kaybetti. 16 Temmuz 1973 tarihinde Erzurum’da doğan Yurtsever, Yazı Tura filmiyle sinemaya başladı. Ardından Hayatımın Kadınısın, Hokkabaz ve Küçük Kıyamet adlı filmlerde rol aldı. Çalgı Çengi filminde nakliyatçı rolünü, 2013 yapımı Düğün Dernek filminde ise Yılmaz karakterini canlandırdı, ayrıca Düğün Dernek 2: Sünnet filminde de rol aldı. Şinasi Yurtsever’in cenazesi, 15 Mart 2025 Cumartesi günü öğle vakti Levent Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nde kılınacak cenaze namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilecek. Merhuma Tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
İthaki Yayınları 20 Mart Kitapları
İthaki Yayınları, 20 Mart’ta satışa sunacağı kitaplarını açıkladı. Bryan Lee O’Malley’in Scott Pilgrim 4: Scott Pilgrim Kafasını Toparlıyor, Thomas Wolfe’un Eve Bak, Melek, Suat Derviş’in Fosforlu Cevriye ve Fuat Sevimay’ın Bata Çıka adlı kitapları 20 Mart’ta satışa sunulacak. Yirminci yüzyıl Amerikan edebiyatının en güçlü kalemlerinden biri olan Thomas Wolfe, yarı otobiyografik romanı Eve Bak, Melek’te hayalleriyle gerçekler arasında sıkışan Eugene Gant’ın büyüme hikâyesini anlatıyor. Wolfe, derin gözlem gücü ve lirik anlatımıyla edebiyatta kendine özgü bir yer edinmiştir. Amerikan romanına yeni bir soluk getiren yazar, Eve Bak, Melek ile edebiyatta ölümsüzleşmiştir.
21. Akbank Kısa Film Festivali Forum Senaryo Yarışması Finalistleri Belli Oldu
21. Akbank Kısa Film Festivali kapsamında düzenlenen Forum Senaryo Yarışması finalistleri belli oldu. Forum: Senaryo Yarışması’nda 8 senaryo finalist olarak belirlendi. Finale kalan proje sahipleri 22 Mart tarihinde festival sırasında jüri üyeleri yönetmen Vuslat Saraçoğlu, oyuncu Erdem Şenocak ve senarist Erdi Işık’a proje sunumu yapacak. Akbank Kısa Film Forum bünyesinde ayrıca senarist Erdi Işık ile 22 Mart Cumartesi günü saat 16:00’da bir senaryo atölyesi çalışması düzenlenecek. 23 Mart Pazar saat 18:30’da ise senaryoların yapıma dönüşmesi konusunda yapımcı Ahmet Şahin ile bir söyleşi gerçekleşecek.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
21. Akbank Kısa Film Festivali Forum Senaryo Yarışması Finalistleri Belli Oldu yazısına devam et
TME Films, Yeni Oluşumu Encore Cinema’yı Tanıttı
TME Films sinema salonlarına kalıcı bir yenilik getiriyor: Encore Cinema. Dünya sinemasının modern klasik eserleri artık düzenli olarak Türkiye genelindeki seçili sinema salonlarında yerini alıyor. Encore Cinema ile sinema tarihine damga vurmuş efsanevi yapımlar yeniden beyazperdeye taşınıyor. TME Films tarafından gerçekleştirilen özel gösterimlerin ve vizyona sokulan kült filmlerin gördüğü büyük ilgi bu çalışmayı kalıcı hale getirdi ve Encore Cinema doğdu. Tekrar sahneye davet etmek anlamına gelen ‘encore’ kelimesinden adını alan bu yeni oluşum, seçilen bir başyapıtı yeniden sinemaseverlerle buluşturmayı hedefliyor.
TME Films, Yeni Oluşumu Encore Cinema’yı Tanıttı yazısına devam et
Köprüde Buluşmalar 20. Yılında Genç Yapımcı Ödülü’nü Hayata Geçiriyor
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından İstanbul Film Festivali kapsamında düzenlenen Köprüde Buluşmalar 20. yılını kutlamaya hazırlanırken, sinema endüstrisinin gelişimine katkı sağlamak ve film yapımcılarına yeni fırsatlar sunmak amacıyla yeni bir ödül programı hayata geçiriyor. Kasım 2025’te Tallinn Black Nights Film Festivali sırasında gerçekleştirilecek bu prestijli program, yapımcılığa yeni adım atan profesyonellerin sinema sektörü içinde yer edinmesine destek olmayı amaçlıyor. Seçilen bir yapımcıya Tallinn Film Festivali kapsamında verilecek ödül, sinema sektörüne hızlı bir giriş yapma fırsatı sunacak.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Köprüde Buluşmalar 20. Yılında Genç Yapımcı Ödülü’nü Hayata Geçiriyor yazısına devam et
Gürcistan’dan İstanbul’a Uzanan Kültürel ve Duygusal Bir Yolculuk: Levan Akın’ın Ödüllü Filmi Geçiş, 14 Mart’tan İtibaren MUBI’de
Yönetmen Levan Akın’ın başrole İstanbul’u yerleştirdiği filmi Geçiş (Crossing), emekli öğretmen Lia’nın uzun süredir görmediği yeğeni Tekla’yı bulmak için genç komşusu Achi ile birlikte Gürcistan’dan İstanbul’un sokaklarına uzanan hasret yolculuğunu anlatıyor. Levan Akın, Geçiş’te (Crossing) insan ilişkilerini, toplumun baskıları altındaki bireysel mücadeleleri ve hiç beklenmedik yerlerde bulunan dayanışmayı zarif bir sinematografiyle gözler önüne seriyor. Çok kültürlü müzikleriyle de sinemaseverlerin beğenilerini toplayan Geçiş (Crossing), 14 Mart tarihinden itibaren MUBI’de gösterime giriyor. Film 31 Mayıs 2014 tarihinde sinemalarda gösterilmişti.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Ferzan Özpetek’in Yeni Filmi: Elmaslar
Dünyaca ünlü yönetmen Ferzan Özpetek’in, Aralık 2024’te İtalya’da vizyona giren ve kısa sürede en çok izlenen film olarak zirveye yerleşen yeni filmi Elmaslar (Diamanti), 18 Nisan’da A90 Pictures dağıtımıyla Türkiye’deki sinemaseverlerle buluşuyor. İtalya’da 2.6 milyonu aşan seyircisiyle rekor kıran film, eleştirmenlerden de tam not aldı. Elmaslar (Diamanti), 1970’li yılların Roma’sında prestijli bir terzi atölyesinde çalışmakta olan kadınların hayatlarını ve aralarında oluşmuş güçlü bağı anlatıyor. Film, birbirini dinleyen, bakışlarla anlaşan, el ele tutuşarak zorlukların üstesinden gelen kadınların kardeşlik, dostluk ve birliktelik duygusunu derinlemesine beyazperdeye aktarıyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Ferhan Baran Yazıyor: Ölmek Nasıl Bir Duygu
Hayatta kalabilmek ve geçinebilmek için defalarca ölmek zorunda kalan Mickey Barnes (Robert Pattinson) sürekli bu soruya maruz kalıyor. Bu ne biçim iştir dediğinizi duyuyor ve hemen hikâyeye geçiyorum. 2054’lerin kaotik dünyasında kankası Timo (Steven Yeun) ile makaroncu dükkânı açmak için tefeciden borçlanan Mickey, iş yürümeyince zor duruma düşer. Alacağını pek de dert etmeyen, buna karşılık geri ödeme tarihini … Devamı…»
Hitler’in Küvetinde Banyo
Ellen Kuras’ın yönettiği ‘Lee’, 20. yüzyılın saygın savaş muhabirlerinden Lee Miller’ın (Kate Winslet) İkinci Dünya Harbi’nin göbeğinde fotoğraf makinesi ile koşturduğu görüntüleri ile açılıyor. Bir patlama ile savrulan genç kadın, güvenli alana geçmesi için uyarılıyor. Bu girişin ardından 1977’ye, Miller’ın Farley çiftlik evindeki son yıllarında verdiği nehir söyleşiye geçiyoruz. Röportajı yapan gazeteci (‘Rekabet / Challengers’dan tanıdığımız Josh O’Connor) anılarla yüklü odanın dört bir yanına saçılmış obje ve fotoğrafların ardındaki hikâyelerin peşindedir. Genç muhabir bu efsanevi kadını çağdaş dünyanın daha iyi tanımasını arzu ettiğini söyler.
Lee Miller’ın anılarının telifini almış olan Winslet, başta Michael Gondry imzalı 2004 yapımı ‘Sil Baştan / Eternal Sunshine of the Spotless Mind’ olmak üzere, aralarında Spike Lee, Martin Scorsese, Sam Mendes ve Jim Jarmusch gibi bir dizi saygın sinemacının filmlerinde görüntü yönetmenliğini üstlenmiş olan Kuras’ın derdi de aynıdır. İki kadın elele vermek suretiyle, savaşın en karanlık günlerinde erkek egemen bir evrende türlü engellemelere karşı çıkarak kadın başına cepheden cepheye yaşananlara tanıklık etmiş, barışın hemen akabinde Yahudi soykırımının taze vahşetini belgeleyerek tarihe dosyalamış bu olağanüstü figürün anısını ölümsüz kılmak istemişler.
Tümü yayınlanmamış tarihi arşivinin sırlarını ortaya dökecektir Miller, ancak karşılığında Roland’ın kendisi ile ilgili bir hikâye anlatmasını ister. Bundan sonrası Miller’ın aksiyon yüklü kavgalı hayatının olağanüstü öyküsüdür. 1907 doğumlu Amerikalı Miller 30’lu yıllar Paris’inde Vogue Dergisi’nin tanınmış modellerinden biri olmuş, bu sayede Fransız sanat çevresinde önemli dostlar edinmiştir. Geriye dönüşlerle ilerleyen uzun röportajın ilk bölümünde, Güney Fransa’nın Mougins beldesinde pür neşe bir kır sohbetine tanık olur, savaşın hemen öncesinde 1938 yazının keyfini çıkarmakta olan Lee ve dostları ile tanışırız. Miller’ın yakın arkadaşı Nusch (Noémie Merlant) ve ile kocası ünlü şair Paul Éluard (Vincent Colombe), bir diğer kankası Solange D’ayen (Marion Cotillard) ve Pablo Picasso’nun da (Enrique Arce) aralarında olduğu bohem takımı giderek yaklaşan Nazizm tehdidini fazla ciddiye almadan güneşli günlerin tadını çıkarmaktayken, topluluğa sonradan katılan İngiliz ressam ve sanat ajanı Roland Penrose (Alexander Skarsgård), Lee’nin hayatına girecek ve birlikteliklerini Londra’ya taşıyacaklardır. Genç kadın İngiliz Vogue Dergisi’ndeki işini kolay elde edemeyecek, ancak sonrasında editör Audrey Whithers (Andrea Riseborough) ile birlikte kariyerini adım adım inşa edecektir.
Fransız sayfiyesinin neşeli ve özgür paleti altında başlayan aydınlık öykü, patlayan savaşın karanlığına doğru yol alırken Lee önce Londra Blitz yıllarının kargaşasını belgeleyecek, daha sonra meslekten yoldaşı Davy Sherman (Andy Samberg) ile birlikte ön cephelerdeki mücadeleye tanıklık edecektir. Paris’in işgalden kurtuluşunun ardından Buchenwald ve Dachau ölüm kamplarına ilk giren gazeteciler olarak trajik vahşet görüntülerini tarihin arşivine aktaracak olan ikili, savaşın hemen sonrasında Hitler’in Berlin’deki karargahına sızacak, Miller diktatörün küvetine kadar girerek, Dachau izlerini taşıyan botlarını banyo havlusunun üzerine bıraktığı fotoğrafını tarihe miras bırakacaktır.
‘Lee’ değeri unutulmaya yüz tutmuş tarihi bir şahsiyetin, 1940’lı yıllarda erkek egemen gazeteciliğe başkaldırmış ve kendini var etmiş cesur bir kadın gazeteci yazarın öyküsünü geniş kitlelere yeniden hatırlatılması adına önemli bir çabaya soyunmuş. Filmin konvansiyonel bir akışta zaman zaman tekrara düşen hantallığından yakınılabilir belki, ancak çağımızı giderek kuşatmaya başlayan dikta uygulamalarına karşı tarihsel bir uyarıda bulunması anlamlı ve çok önemli. Kuras finaldeki sürprizi ve son jenerikte akan gerçek görüntüler eşliğinde Miller’ın savaş sonrası özel yaşamının kapısını aralıyor, geçmişin saklı yaraları gün ışığına çıkarken bu ilginç kadın portresinde eksik kalmış noktaları tamamlamaya çalışıyor.
(19 Mart 2025)
Ferhan Baran
Anısına – Sami Şekeroğlu
31. İFSAK Kısa Film Festivali kapsamında 12 Mart 2025 Çarşamba günü saat 19:30’da İFSAK Nurettin Erkılıç Salonu’da Anısına – Sami Şekeroğlu başlıklı anma etkinliği yapılacak. İFSAK Kısa Film Festivali’nde son altı yıldır, yitirdiğimiz değerli sinemacılara yer veriliyor. Etkinlikte bu yıl, 24 Kasım 2024 tarihinde aramızdan ayrılan Türk sinema tarihinin en önemli isimlerinden, Türkiye’nin ilk sinema profesörü ve yönetmeni Sami Şekeroğlu konuşulacak ve anılacak. Söyleşiye Prof. Alev İdrisoğlu, Prof. Asiye Korkmaz, Serdar Akar, Murat Şeker, Gani Müjde ve Uğur İçbak konuşmacı olarak katılacak.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.