MC Film Filmleri, 28 Haziran – 04 Temmuz 2019 seansları için tıklayınız.
Aylık arşivler: Haziran 2019
Yeni Bir Dil, Yeni Bir Dünya: Tolkien
Üç ciltlik romanı üç filmle sinema seyircisinin de gönlünde bir numaraya çıkaran “Yüzüklerin Efendisi”, yeni bir dünya yarattığı ve bu dünyanın üzerindeki yepyeni canlılarla yepyeni bir dil oluşturduğu için fantastik edebiyatın bir numarasıdır.
J. R. R. Tolkien’in bu güçlü yaratıcılığı, birbirinden heyecanlı kitapları (tabii, bağlı olarak filmleri de) merakları üzerine topladı. Benim için belirleyici olan “Orta Dünya” idi ve orada yaşayan “Hobbit”lerdi, “Elf”lerdi…
Tolkien’in bilinmeyen hayatını izlerken, onun nereden nereye geldiğinin, düşlerinin temelinde yatan annesinin erken ölümünün, Birinci Dünya Savaşı sırasında, cephe gerisinde yaşadıklarının etkisini/katkısını da görüyoruz.
Tolkien, kolay bir yaşam sürmemiş… Güney Afrika’dan İngiltere’ye göçmüşler… Müthiş bir kadın olan annesini erken yaşta kaybetmiş… Okul yılları, yeni arkadaşlıklarla dolu olsa da yetim ve öksüz Tolkien, hayallerine sığınmış. Yeni bir evren oluşturmuş kendince…
Filmin dönüm noktası
Öyle dolu imiş ki kendi dünyasıyla, gönlünü düşürdüğü kızın duygularını anlayamamış… Genç kızın kendince sığındığı müzik, Tolkien için çok da önemli değilmiş… Ama yanıldığını çabuk anlamış… Mutlu son mu? Evlilikle sonuçlanan bu ilişki için “mutlu son” denilebilir, ama asıl “mutlu bir başlangıç” demek gerekir. Tolkien, artık bir evren sahibidir.
Bulutların dansı ya da…
Birinci Dünya Savaşı’nda, cephedeki insanlık dışı yaşamı başka bir dille aktarıyor film. Her taraf kan gölü ve ölülerle dolu… Yaralı değilse bile hasta Tolkien arkadaşını arıyor. Bombalar patlıyor, insanlar ölüyor, siperler artık koruyamıyor insanları… Yönetmen Dome Karukoski, Tolkien’in düşlerinde yarattıklarıyla oluşturuyor mesajlarını, bu anlamda ilginç ve bir o kadar da başarılı. Savaşın o insanlıktan uzaklığını bombaların dumanında görmek çok etkileyici.
Tolkien: bir fedakârlık, bir arkadaşlık, bir aşk, bir savaş karşıtı, bir dünya yaratma filmi…
(04 Temmuz 2019)
Korkut Akın
korkutakin@gmail.com
Beklenen Afiş Yayınlandı
Başrollerinde Sumru Yavrucuk ve Özge Gürel’in oynadığı Annem filminin afişi yayınlandı. Yönetmenliğini Mustafa Kotan’ın yaptığı, Sumru Yavrucuk ve Özge Gürel’i ilk kez bir araya getiren filmin afişi sinemaseverleri çok heyecanlandırdı. Evlâdı için imkânsızlıkları mümkün hale getiren bir anne, annesinden utanan ve bir an önce kurtulmak isteyen bir genç kız. Üniversite yolculuğu Nazlı’yı büyüdüğü köyden uzaklaştırmıştır. Fakat yıllar sonra doğduğu köye ve annesine dönmek ister. Keşkelerle geçen yıllar. Candan Erçetin, Annem şarkısını 20 yıl sonra film için tekrar seslendirdi. Çekimleri İstanbul ve Kırklareli’nde gerçekleşen film 20 Eylül’de gösterimde.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Astronot Willy: Macera Gezegeni
Eric Tosti’nin yönettiği ve Timothe Vom Dorp, Edouard Baer, Marie Eugenie Marechal ile Guillaume Lebon’in seslendirdiği animasyon film Astronot Willy: Macera Gezegeni (Terra Willy: Planete Inconnue), 12 Temmuz 2019’da CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Filmartı Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Ailesiyle uzayda yolculuk yapan Willy, bir kaza sonucu onlardan ayrılır ve kendini hiç bilmediği bir gezegende bulur. Bu egzotik yeni dünyada ve sevimli hayvanları karşısında Willy’nin yanında, ona bu yeni maceralarında eşlik edecek robot Buck vardır. İkili Willy’nin ailesini beklerken bu gizemli ve hayat dolu yeni gezegeni iyice keşfederler.
Geçmiş Olsun’un Beklenen Galası Gerçekleşti
Hasan Doğan’ın, yönettiği, Toygan Avanoğlu, Cihan Şimşek, Müge Boz, Alper Saldıran, Füsun Demirel, Sinan Bengier, Suzan Aksoy ve Gülhan Tekin’in kadrosunda yer aldığı komedi filmi Geçmiş Olsun’un gala gecesi 26 Haziran Çarşamba günü Levent Cinemaximum Kanyon Sineması’nda gerçekleşti. Sinemasever konuklardan tam not alan filmin gösterimine Bülent Emrah Parlak, Berk Üzrek, Şilan Makal, Erkan Sever, Burak Yörük, Atakan Hoşgören gibi isimler katıldı.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Geçmiş Olsun’un Beklenen Galası Gerçekleşti yazısına devam et
Liseli Kısa Filmciler Marmaris’te Yarışacak
5. Marmaris Uluslararası Kısa Film Festivali genç yönetmen adaylarını desteklemeye devam ediyor. Bu yıl 15 – 20 Ekim 2019 tarihleri arasında düzenlenecek festivalin önemli bölümlerinden birisi de Liselerarası Kısa Film Yarışması olacak. Türkiye’de sinemaya ilgi duyan lise öğrencilerini desteklemek ve sinema sektörüne kazandırmak amacıyla düzenlenen yarışmaya lise eğitimi alan ya da yeni mezun olan filmsever genç liseli yetenekler başvurabiliyor.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Liseli Kısa Filmciler Marmaris’te Yarışacak yazısına devam et
Amerikan Soygunu
Bart Layton’un yönettiği ve Evan Peters, Barry Keoghan, Blake Jenner ile Jared Abrahamson’un oynadığı Amerikan Soygunu (American Animals), 12 Temmuz 2019’da Bir Film dağıtımıyla Fabula Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Gerçek bir hikâyeden uyarlanan film, sanat tarihindeki en büyük ve en ilginç hırsızlıklardan birini konu alıyor. Sıradan yaşamlar süren dört üniversiteli genç, hayatlarına heyecan katmak ve “Amerikan Rüyası”na ulaşmak için bir soygun planı yaparlar. Kütüphanede özel bir şekilde korunan 12 milyon dolar değerindeki koleksiyon kitaplarının peşine düşen dört üniversiteli genç, sonunta yarattıkları fantezide kaybolacaklardır.
Sinemaya Saygı: Örümcek-Adam…
Bütün dünyanın en çok sevdiği fantastik kahramanların ilki değilse bile ilk beşine girer Örümcek-Adam… Gerek yaklaşımı, gerek utangaç tavrı, gerekse yardımcı olmasıyla büyük küçük herkesin sevgilisi, hatta hayalidir: Ben de olabilir miyim?
Örümcek-Adam, bu kez, filmden önce sinemaya saygıyı işaret ediyor… Son jenerikler uzamaya başlayınca -ki doğru bir uygulama bence, imza hep sonradan atılır- seyirci hemen kendini dışarı atıyor.
Bir film çekiminin ne denli meşakkatli ve uzun bir süreç olduğunu bilenler, o çabaya saygı anlamında son yazılar da akana dek bekliyor. Seyircinin bu hatalı genel yaklaşımına projeksiyonun başındakiler de destek oluyorlar… Ne kadar erken boşalırsa salon o kadar hızlı temizlenir, işler tamamlanır.
“Örümcek-Adam: Evden Uzakta”da, filmin en gizemli, en önemli, en can alıcı noktası jenerikten sonra veriliyor. Böylelikle seyirci filmi sonuna dek izlemeyen aceleci seyirci o önemli mesajları kaçırıyor.
Evden uzakta…
Unutmayalım ki Örümcek-Adam, 16 yaşındadır ve yaşı gereği duygusaldır, aşkla doludur. “Avengers: Endgame”deki olayların ardından sonsuza dek değişmiş bir dünyada yeni tehditlere karşı durmak için harekete geçmesi istenir. Gönlünü düşürdüğü genç kıza “ilanı aşk” etmekle herkese hayatı zehir eden, bu arada okul gezisini de bozan yaratıklarla mücadele arasında kalır. Siz olsaydınız hangisini seçerdiniz? Bu kez Avrupa’nın en güzel şehirlerinde, en kalabalık etkinliklerin arasında, bazen bir opera sahnesinde bazen de lunaparkta eğlencenin doruğundayken karşılaşıyoruz onlarla.
Toprak, Hava, Su ve Ateş’ten oluşan dört elementi temsil eden devasa canavarımsı varlıklar evrende açılan bir delikten gelir, Örümcek-Adam için aşkı ve umudu taşıyan okul turunu değiştirirler. Bu Elementsel Yaratıklar’la mücadele ederken belki de Örümcek-Adam için yaşamsal bir sonuç doğar. Sırf bu sonuç nedeniyle bile izlenebilir bu hareketli, hareketli olduğu kadar keyifli, keyifli olduğu kadar heyecanlı ve bir o kadar da merak dolu film.
(03 Temmuz 2019)
Korkut Akın
korkutakin@gmail.com
Ritüel (Yönetmen: Ari Aster)
Ari Aster’in yönettiği ve Florence Pugh, Jack Reynor, Will Poulter ile William Jackson Harper’ın oynadığı Ritüel (Midsommar), 26 Temmuz 2019’da Bir Film dağıtımıyla Fabula Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Genç bir Amerikalı çift Dani ve Christian, üniversite arkadaşlarıyla birlikte, geleneksel Midsommar festivaline katılmak üzere İsveç’in bir köyüne tatile giderler. Ayrılmak üzere olan çift, bu çılgın tatili ilişkileri için son bir şans olarak görür. Zamanla yeşil bir cennete benzeyen bu yerde, yerel kutlamaların ve pagan ritüellerin masum olmadığını anlarlar. 90 yılda bir gerçekleşen gizli bir ayin, onları kaçışı mümkün olmayan korku labirentinin içine çekecektir.
TikTok’tan Enes Batur ve DJ Marshmello ile İlham Verici Kampanyalar
Dünyanın önde gelen kısa video uygulaması olan TikTok, kullanıcılarına yaratıcı içerikler video sunma imkanı sağlıyor. TikTok, Türkiye’de kısa bir süre önce kullanıcılarının büyük ilgi gösterdiği iki büyük kampanya düzenledi. Son haftaların en çok izlenen filmi Gerçek Kahraman’ın tanıtım çalışmaları kapsamında düzenlenen yeni kampanya, TikTok kullanıcıların büyük ilgisini çekti. Enes Batur’un TikTok hesabı üzerinden duyurusunu yaptığı kampanyada, #gerçekkahraman etiketiyle düzenlenen yarışmada kullanıcılar, filmin orijinal şarkısı eşliğinde bazı sahneleri yeniden canlandırarak, birbirinden yaratıcı ve ilginç videolara imza attılar.
- Basın Bülteni
- Gerçek Kahraman Hediyeler Dağıtıyor
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Ödüllü Yönetmen Kıvanç Sezer’in Yeni Filmi Dünya Prömiyerini Karlovy Vary’de Gerçekleştirecek
İlk filmi Babamın Kanatları ile adını duyuran Kıvanç Sezer’in yeni filmi Küçük Şeyler’in fragmanı yayınlandı. Prömiyerini 54. Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali kapsamında 01 Temmuz 2019 Pazartesi günü gerçekleştirecek olan Küçük Şeyler, festivalin ana yarışma bölümünde yarışıyor. Başrollerini Alican Yücesoy ve Başak Özcan’ın paylaştığı filmin yapımcılığını ise Tolga Karaçelik, Kıvanç Sezer ve Kanat Doğramacı üstleniyor.
- Basın Bülteni
- Fragmanı izlemek için tıklayınız.
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Yüzyılın En Güçlü Sporcusunun Nefes Kesen Hayatı: Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu
Yönetmen Özer Feyzioğlu’nun ilk uzun metrajlı filmi olan Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu filminin çekimleri İstanbul’da sürüyor. Hazırlık aşamasında yaptığı antrenmanlar ve uyguladığı özel beslenme programıyla Süleymanoğlu’na ikizi kadar benzeyen genç ve yetenekli oyuncu Hayat Van Eck’in Londra Oteli’ndeki set gününden kareleri paylaşıldı. Senaryosunu Barış Pirhasan’ın yazdığı, yine gerçek bir hikâyeden sinemaya aktarılan Dijital Sanatlar’ın yeni filminin çekimleri sürüyor. Süleymanoğlu ilk çıktığı müsabakada, ilk kaldırdığı halterle şampiyon olan bir halterci olarak da biliniyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
If Ulusal Yarışma’nın Jüri Başkanı Ezel Akay Oldu
Bu yıl 13 – 22 Eylül 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan If İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin, If Ulusal Yarışması’nın jüri başkanı belli oldu. Bu yıl ilk kez gerçekleşecek If Ulusal’ın jüri başkanlığı ünlü yönetmen Ezel Akay’a emanet. Özün bağımsızlığını, yenidoğanın bilgeliğini, çeşitliliğin birlikteliğini keşfetmek isteyenlerle bu yıl biraraya gelecek olan If İstanbul Bağımsız Filmler Festivali; kolektif, çok sesli bir yaşam ve sinema platformu olmayı devam ettiriyor.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Bu Topraklarda Her Şey Yanar Kül Olur
Çağdaş sinemanın ustalarından Jia Zhangke, ekonomik ve teknolojik anlamda baş döndürücü değişimin, son yüzyılda Çin toplumunun ahlaki değerlerini ve kadim kültürel dokusunu nasıl dönüştürdüğünü anlatmayı sürdürüyor son filminde. Geçtiğimiz yıl Cannes Film Festivali’nde prömiyerini yapmış olan ‘Kül En Saf Beyazdır / Jiang Hu Er Nü’, 21. yüzyıl başından günümüze 17 yıllık uzunca bir zaman dilimi sürecinde ülkenin kapitalist dönüşüm sürecini, buruk bir sevda öyküsü kanalıyla aktarıyor. Toplumun kıyısında yaşayan iki sevgilinin yitip giden gençlik hayalleri üzerinden toplumsal bir tanıklığa soyunuyor.
Filmin özgün adı ‘Jianghu’nun Oğulları ve Kızları’ anlamına geliyor. ‘Jianghu’ Çin kültüründe yeraltı dünyasını temsil ediyor. Ancak bu batı toplumlarında gözlemlediğimiz mafya / gangster olgusundan farklı olarak, sınırda yaşayan ve hayatta kalmak için aralarındaki kardeşlik bağlarına sımsıkı sarılmış küçük insan topluluklarını ifade ediyor. 2001 yılında Kuzey Çin’in, yönetmenin de memleketi olan, yoksul maden kasabası Datong’da kanun dışı işler yapan çetenin reisi Bin ile babasının madendeki işine son verilmiş Qiao arasında filizlenen aşka tanıklık ediyoruz önce. Öylesine derin bir sevdadır ki bu, genç adam hasımları tarafından ölesiye dövüldüğü bir gece onun silahını ateşleyerek sevdiği adamı ölümden kurtaran sevdiği kadın olacaktır. Yasa dışı silah bulundurma suçunu üstlenerek yine sevdiği adam uğruna hapis yatacak olan da.
5 yıllık mapus hayatı bittiğinde Qiao, farklı bir dünyaya açacaktır gözlerini. Sevdiği adam küçük kasabayı çoktan terk etmiştir. Dünyanın en büyük hidroelektrik santrali olacak devasa barajın (Three Gorges Dam) yutmaya hazırlandığı Yangtze nehrindeki yolculuğun ardından, artık tanınmış bir iş adamı olmuş, bir de sevgili edinmiş, eski sevdalısıyla hesaplaşma vaktidir.
Toplumsal değişimlere çarparak tuzla buz olmuş bir aşkı öykülüyor ‘Kül En Saf Beyazdır’. İngilizce karşılığından (Ash Is Purest White) birebir çevrilmiş bizdeki ismi, iki ana karakterin sönmüş bir volkan panoraması önünde yaptıkları konuşmadan alınmış. Çok da anlamlı: ‘Bu topraklarda herşey yanar kül olur. Kimsenin haberi olmaz’ diyor Bin. ‘Bu denli yüksek sıcaklıkta yanan herşey saflaşır’. İşte bu yüzden yanardağ külü, saf beyazı simgelemektedir.
Jianghu lideri ‘bizim gibi insanlar ya ölür ya da öldürür’ diye ilave ediyor. Ancak geçen yıllar ve hızlı değişim kadim kültürün birçok öğesini olduğu gibi Jianghu’nun onur ve bağlılık geleneklerini de ezip geçmiştir. Qiao’nun direnişi, Don Kişot’un yel değirmenleriyle mücadelesi kadar hazin ve boşuna mı olacaktır. Yönetmen geçmişe ağıt yakmıyor. İyimser olduğu da söylenemez. Günümüz Çin toplumunun fotoğrafını çekiyor bir kez daha. Dokunaklı final sahnesini bir güvenlik kamerasından aktarmayı ihmal etmeden.
Tarkovski klasikleri dışında, sıradan filmlerin cirit attığı bir vizyon döneminde kaçırılmaması gereken nefis bir film bu. Yönetmenin eşi ve 2000 yapımı unutulmaz ‘Platform’dan beri gözde oyuncusu Zhao Tao ile ‘İnce Buz Kara Kömür’ filminden hatırladığımız Liao Fan’ın karakterlerin dönüşümündeki başarılarıyla devleştiği yapımın parlak görüntü yönetmenliğini Fransız Eric Gautier üstlenmiş. Film, 2018 yılının en iyileri listemde beşinci sırada yer almıştı. Bizde gösterime girmesi biraz gecikti ancak Temmuz sıcağında da olsa bu kusursuz başyapıtı beyazperdede izlemeyi ihmal etmeyin.
(03 Temmuz 2019)
Ferhan Baran
ferhan@ferhanbaran.com
Korkut Akın Yazıyor: Oyuncak Hikâyesi 4
Okulların tatile girmesiyle çocuklara yönelik filmlerin (tabii, kitapların ve etkinliklerin de) dönemi başladı. Tamamı bilgisayarda üretilen, onun için de olağanüstü ilgi toplayan (hak ettiğini hemen belirtmeliyiz) Oyuncak Hikâyesi, bu kez dördüncü serisiyle beyaz perdede… Aradan geçen 24 yılda, ilk filmi izleyenlerin çocukları oldu… İlk filme çocuklarını götüren büyükler dede/nene oldular… Bu kez ailecek, üç kuşak bir arada izleyebilecekler, … Devamı… »