Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması’nın Jürisi Belli Oldu

Sabancı Vakfı’nın toplumsal sorunlara sanat aracılığıyla dikkat çekmek amacıyla Kısa Film Uzun Etki ismiyle düzenlediği Sabancı Vakfı 2. Kısa Film Yarışması’nın jürisi belli oldu. Bu yıl “Çocuk İşçiler” temasıyla ikincisi düzenlenecek olan kısa film yarışmasının jürisinde Türkiye’den sinema oyuncusu Bergüzar Korel ve yönetmen Gürcan Keltek, yurt dışından ise sanatçı Ai Weiwei, yönetmen Calin Peter Netzer ve yapımcı Antonio Saura yer alıyor.

Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması’nın Jürisi Belli Oldu yazısına devam et

Ferhan Baran Yazıyor: Van Gogh’dan Sevgilerle

2017’nin en özgün yapımlarından ‘Loving Vincent’ bizdeki gösterimini sürdürüyor. Sinema tarihinin muhtemelen biricik kalacak bu çılgın denemesinde, modern sanatın kurucusu Hollandalı ressam Vincent Van Gogh’un tanınmış eserlerinden yola çıkılmış ve filmin tüm kareleri yağlı boya resimlerden oluşturulmuş. Henüz izlemeden insanı heyecanlandıran bir deneme bu. Hele bir de Van Gogh hayranıysanız. Yakınlarda Avrupa Film … Devamı… »

Basının Özgürlüğü mü, Hükümetin Güvenliği mi

Dünya sinemalarıyla eş zamanlı olarak bizde de gösterime giren ‘The Post’, Steven Spielberg’in en hızlı tamamladığı projelerinden biri. Meselenin aciliyeti var çünkü. Film, 1971 yazında basının gündemine bomba gibi düşen ve kısaca ‘Pentagon Belgeleri’ davası olarak bilinen tarihi mücadelenin izini sürerken, günümüz ahvaline açık göndermeler yapıyor.

1966 yılından Vietnam görüntüleriyle açılıyor film. Savaşın göbeğinde rapor tutan askeri gözlemci Daniel Ellsberg’in uçakta dönemin Savunma Bakanı Robert McNamara ile görüşmesine şahit oluyoruz daha sonra. Başlangıcı ta 1945’lere dayanan, tam dört başkan eskitmiş Vietnam cephesinde, her gün onlarca zayiat verilmesine karşın değişen hiçbir şey yoktur. Bakanın basın mensuplarına ‘Savaşın her alanında ilerleme kaydediyoruz’ şeklindeki açıklamasının ardından kararını veriyor Ellsberg. McNamara’nın hazırlattığı, savaşın gidişatını belgeleyen ‘çok gizli’ nitelikli askeri dokümanın basına sızmasını sağlayacaktır. Belgelerden bir bölüm The New York Times’da yayınlanır önce. Nixon hükümetinin tehdidi ve federal yargıcın aldığı ihtiyati tedbir kararıyla yayın dizisi durdurulur.

Bu sansür hadisesinin hemen ardından, o dönemde daha küçük bir yerel gazete olan ‘The Washington Post’ muhabirine ulaştırılır belgelerin küçük bir bölümü, hem de (yanlış okumadınız) bir ayakkabı kutusunun içinde. Sonrasında Ellsberg ile temasa geçerek yedi bin sayfalık raporu elde eden The Post muhabirleri, Beyaz Saray’ın gazabı karşısında belgeleri yayınlamak ya da yayınlamamak arasında tarihi kararlarını vermek durumundadır.

‘The Post’ bu tarihi kararı verecek iki kişiyi odak noktasına alıyor. Amerika’nın ilk kadın gazete patronu Katherine (Kay) Graham ile The Post’un efsanevi editörü Ben Bradlee’den söz ediyorum. Kocasının intiharının ardından 45 yaşında gazetenin başına geçmiştir Kay. Sosyal yaşamda ve iş hayatında kadının geri planda durduğu bir dönemin ürünüdür. Yönetim Kurulu’ndaki tek kadın üye olarak tedirgindir. Patron olmasına karşın erkek danışmanlarının tavsiyelerine kulak kabartır. İlerlemiş yaşında başladığı yeni hayatına ve gazetecilik mesleğine tutkuyla bağlıdır oysa. Askeri sırların ifşa edilmesi meselesi onu huzursuz etmiştir gerçi. Ancak, sırf rezil olmaktan kaçınıldığı için gencecik çocukları ölüme yollanmasına ve ulusun yıllardır yalanlarla kandırılmasına göz yummayacaktır. McNamara ile yakın dostluğuna rağmen Bradlee’nin belgeleri yayınlama kararına onay vermeye kararlıdır.

‘The Post’ sinema tarihinin gazeteciliğe saygı niteliğindeki en önemli yapımlarından 1976 tarihli Alan J. Pakula filmi ‘Başkanın Tüm Adamları’nın (All President’s Men) öncülü niteliğinde. 1972 yılında patlak veren ve sonunda Richard Nixon’u koltuğundan eden ünlü Watergate skandalını konu ediniyordu bu film. ‘The Post’ bunun öncesinde yaşanan basın özgürlüğü mücadelesini gündeme getirirken, Pakula’nın erkekler arasında geçen filminde yer verilmemiş Graham portresini ön plana çıkarıyor. Hisselerini ilk kez halka arz ettiği dönemde kırılgan bir küçük gazete patronunun tüm varlığını riske atarak, hapse girmeyi dahi göze alarak, Amerikan Anayasası’nın birinci maddesinde yer alan basın ve ifade özgürlüğünü savunan ve cesur kararıyla kendisini gıptayla izleyen hemcinslerine örnek olmuş Kay Graham’da kariyerinin en parlak performanslarından birini ortaya koyuyor muhteşem Meryl Streep. Tom Hanks’in editör Bradlee’si, Pakula’nın filminin Oscarlı oyuncusu Jason Robards’ın yorumuna kıyasla daha kibar ve babacan, ancak etkileyici.

İlk senaryo taslağını kaleme alan Liz Hannah, Kay Graham’in Pulitzer ödüllü anı kitabı ‘Kişisel Tarih / Personal History’den yola çıkmış. Daha sonra, bir diğer çarpıcı gazetecilik hikayesini konu edinen 2016 yapımı ‘Spotlight’ filminin Oscar ödüllü yazarının işe dahil olmasıyla senaryo son halini almış. Değişmez çalışma arkadaşlarıyla bir kez daha biraraya gelmiş olan Spielberg’in filmi usta Janusz Kaminski’nin görüntüleri ve John Williams’ın bu politik gerilime çok yakışan müzik çalışmasıyla heyecanla izleniyor. Ann Roth’un kostümleri ve Rena DeAngelo’nun dönemin havasını bire bir yansıtan ve biz yıllanmış yazarlara yetmişli yıllarda çekilmiş bir film izleme hissini tattıran yapım tasarımına da hayran kalmamak elde değil. Ancak sonuçta önemli bir davanın filmi bu. 1971 ve 2017 sayıları arasındaki ironik benzerliğe dikkat çekiyor Spielberg. ‘Tweet atmak yerine derdimi bu filmle dile getiriyorum’ diyor bir söyleşisinde. Nixon devri ile Trump dönemi arasındaki paralelliklere dikkat çekiyor, basını yalan habercilikle suçlayan şimdiki başkanlarına bu filmiyle cevap verdiğini sözlerine ekliyor. ‘Devlet benim’ deme cüretinde bulunan bir diktatör heveslisiyle mücadelesi takdire değer yıllanmış sinemacının. Demokrasinin yalnızca dokuz harflik bir kelimeden ibaret olduğu, basını susturulmuş, hukuku ayaklar altına alınmış mazlum ülkelerin gazetecilerine sabır ve mücadele gücü versin diyelim bizler de.

(12 Ocak 2018)

Ferhan Baran

[email protected]

Korkut Akın Yazıyor: Arif V 216

Bir şeyi başarmışsak, tutmuşsa, izleyicisi varsa, sonuna kadar götürüyoruz, ta ki sıkı(lı)ncaya kadar. Televizyonu etkileyen sinemanın dizilerle aynı yanlışta buluşmasını anlayamıyorum. Bizim dizilerimizde her şey uzun, reklamlardan başka geliri olmayan diziler, daha çok reklam alabilmek için -televizyonun bir tanımının da “aptal kutusu” olduğunu unutmamalı bu arada- uzattıkça uzatıyorlar. Öyle ki karakterler bile değişiyor, … Devamı… »

Yolcu

Jaume Collet Serra’nın yönettiği ve Liam Neeson, Vera Farmiga, Patrick Wilson ile Jonathan Banks’ın oynadığı Yolcu (The Commuter), 12 Ocak 2018’de Chantier Films dağıtımıyla Chantierc Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Eşi ve oğluyla New York’ta yaşayan Michael’ın rutin bir hayatı vardır. Oğlu koleje gitmek üzeredir. Tam bu sırada işten çıkarılır ve hayatları altüst olur. Her gün işe giderken kullandığı trende gizemli bir kadın tarafından son durağa gelmeden o trene ait olmayan birinin kimliğini ortaya çıkarmak zorunda bırakılır. Bir komplonun içine düştüğünü fark eden Michael, sınırlı zamana karşı mücadele etmek zorundadır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Hayal Perdesi Dergisi’nin, Ocak – Şubat Tarihli 62. Sayısı Çıktı

Hayal Perdesi Sinema Dergisi’nin yeni sayısında Andrey Zvyagintsev’in son filmi Sevgisiz kapağa taşınıyor. Yönetmenin sineması, aile, ilişkiler, sırlar ve çocukluk temaları üzerinden değerlendiriliyor. Vizyonu inceleyen sayfalarında Dönme Dolap, Loving Vincent, Godard ve Ben, İyi Günler ve Yol Ayrımı filmlerini incelendi. Metamorfoz bölümünde Şener Şen’in Yol Ayrımı’ndaki performansı ele alındı. Festival Günlüğü, 5. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali kapsamında seyirci ile buluşan Mecid Mecidi filmi Bulutların Ardında’yı etraflıca inceliyor. Uzaktan Kumanda’da, tekrar başlayan efsane dizi Twin Peaks incelendi.

Ailecek Şaşkınız

Selçuk Aydemir’in yönettiği ve Murat Cemcir, Ahmet Kural, Suzan Aksoy ile Cengiz Bozkurt’un oynadığı Ailecek Şaşkınız, 02 Mart 2018’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla TR 40 33 Productions tarafından vizyona çıkarıldı.
Babasının şirketinin başına geçerek CEO’luk görevini üstlenen Ferhat şımarık bir adamdır.Sağ kolu ise onun çocukluk arkadaşı, şirketin finans müdürü Gökhan’dır. Günün birinde yemeğe gittikleri bir restoranda, restoran sahibinin kızı Elif’e gönlünü kaptıran Ferhat, deliler gibi aşık olur. Ancak Elif saf bir genç kız değildir. Üstün hizmetlerle dolu kariyeri, sert karakteri ve kıvrak zekası, Ferhat’ı hayli zorlayacaktır.

  • Basın Bülteni
  • Facebook
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Ailecek Şaşkınız yazısına devam et

Black Panther

Ryan Coogler’in yönettiği ve Chadwick Boseman, Michael B. Jordan, Lupita Nyong’o ile Danai Gurira’nın oynadığı Black Panther, 16 Şubat 2018’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
Wakanda ülkesinin yaşlı kralı ölmüştür. Black Panther, tahta geçmek üzere Afrika’daki yuvasına dönen  T’Challa’yı anlatıyor. Çok güçlü eski düşmanı yeniden ortaya çıkınca, hırslı bir kral ve Black Panther olan T’Challa, Wakanda ve dünyanın geleceğini tehlikeye atan zorlu bir savaşa girmekle sınanacaktır. Tehlikeyle karşı karşıya kalan genç kral, halkının güvenliğini ve yaşam biçimlerini emniyete almak için bütün gücünü açığa çıkarmalıdır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman
  • IMDb

Black Panther yazısına devam et

En Karanlık Saat

Joe Wright’in yönettiği ve Gary Oldman, Kristen Scott Thomas, Lily James ile Stephen Dillane’in oynadığı En Karanlık Saat (Darkest Hour), 02 Şubat 2018’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
Winston Churchill, Büyük Britanya’nın Başbakanı olmasından birkaç gün sonra tarihin dönüm noktası olan davalardan biriyle karşı karşıya kalır. Nazi Almanyası ile yapılması istenen barış antlaşmasını reddedecek veya ulusunun özgürlüğü için mücadele etmekten vazgeçecektir. Durdurulamaz Nazi güçleri Batı Avrupa’da istilayı sürdürürken en karanlık saatlerde direnmesi ve dünya tarihinin gidişatını değiştirmeye çalışması gerekmektedir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Özgürlüğün Elli Tonu

James Foley’in yönettiği ve Dakota Johnson, Jamie Dornan, Eric Johnson ile Eloise Mumford’un oynadığı Özgürlüğün Elli Tonu (Fifty Shades Freed), 09 Şubat 2018’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
Jamie Dornan ve Dakota Johnson, dünya çapında çok ilgi gören ve çok satan “Elli Ton” fenomeninin üçüncü bölümünden uyarlanan Özgürlüğün Elli Tonu (Fifty Shades Freed) filminde Christian Grey ve Anastasia Steele rolleriyle geri dönüyor. Seri filmin yeni bölümü, tüm dünyada 950 milyon doların üzerinde hasılat yapan 2015 ve 2017 yıllarının gişe rekortmeni filmlerindeki olayların devamını konu alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Twitter
  • Fragman
  • IMDb

Özgürlüğün Elli Tonu yazısına devam et

Cem Yılmaz, Arif V 216 Filmi Özel Gösterimi ile İlk Kez Hilltown AVM.de Olacak

Merakla beklenen Arif V 216 ile adından söz ettiren Cem Yılmaz ve filmin oyuncuları, 05 Ocak Cuma günü, Anadolu yakasının yeni gözdesi Hilltown AVM Cinemaximum Sineması’nda seyircilerle bir araya gelecek. Yapılacak gösterimde Arif V 216, izleyenleri macera ve eğlence dolu bir serüvene çıkaracak. Ajda Pekkan, Filiz Akın, Sadri Alışık, Ayhan Işık, Zeki Müren gibi unutulmayan yıldızlar da Arif V 216 ile beyazperdede izleyici ile buluşacak. Halkımızın gönlünde taht kuran Cem Yılmaz rol arkadaşı Ozan Güven’le yine sevenlerini kahkahalara boğacak.

Cem Yılmaz, Arif V 216 Filmi Özel Gösterimi ile İlk Kez Hilltown AVM.de Olacak yazısına devam et

Yeni Film Fonu Destekleri Belli Oldu

Yeni Film Fonu 12 filmi daha destekledi. Anadolu Kültür ile If İstanbul Bağımsız Filmler Festivali ortaklığında belgeselleri destekleyen Yeni Film Fonu’nun 2017’nin ikinci döneminde desteklediği filmler Aralık sonunda yapılan toplantıyla belirlendi. Fona bu dönemde 117 başvuru geldi. 2017 jürisi Murat Özyaşar, Pelin Esmer, Tanıl Bora, Yonca Ertürk ve Zeynep Dadak’ın yaptığı değerlendirme sonucunda 12 belgesel filmin desteklenmesine karar verildi. Bugüne kadar toplam 55 belgesele destek veren Yeni Film Fonu 2018 başvurularının ise Şubat ayında yapılacak duyuruyla başlayacağı açıklandı. Fona uzun metraj belgeseller geliştirme, prodüksiyon ve post-prodüksiyon aşamasında başvurabilecek.

Yeni Film Fonu Destekleri Belli Oldu yazısına devam et

Sinemia’ya Yeni Yatırım: 18 Ayda Toplam 50 Milyon Dolarlık Yatırım Alacak

Özel sinema kulübü Sinemia, 2018 yılı içerisinde ABD’de alacağı Seri A yatırımı öncesinde Türkiye’den mevcut ve yeni yatırımcıların katıldığı bir köprü yatırım aldı. Hasan Aslanoba, Sankonline, Mete Karayel ve İstanbul Startup Angels üyelerinden Burak Örücü, Ali Çebi, Hande Enes ve Sunvest bu turun yatırımcıları oldu. Sinemia bu yatırım ile ABD pazarındaki büyümesini hızlandırmaya odaklanacak ve 2018 içerisinde aralarında Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada, Hong Kong, Birleşik Arap Emirlikleri, ve Singapur’un da olduğu 6 yeni pazara açılacak.

Sinemia’ya Yeni Yatırım: 18 Ayda Toplam 50 Milyon Dolarlık Yatırım Alacak yazısına devam et