16 Mayıs’da Vizyona Girecek Olan Maske Filmi Fragmanı Yayınlandı

2025 sinema sezonunun beklenen psikolojik gerilim filmi Maske ilk fragmanını yayınladı. Koray Fındıkoğlu’nun yönettiği Maske oyuncuların makyaj ve kostüm tasarımlarıyla gerilimle geçen zamanı tüm gerçekliği ile perdeye taşıyor. Maske filmi internet ortamında tanıştığı insanlara yalan söyleyerek onları yanına getirip çeşitli işkenceler eden seri katilin hikâyesini anlatıyor. Oyuncu kadrosunda Nuri Can Yeniyol, Keneth James Dekant, Merve Şahin gibi ünlü isimlerinde yer aldığı hikâyeye hayat veren filmin senaryosu da yönetmen Koray Fındıkoğlu’na ait. Yapımcılığını Akıl Fikir Fabrikası’nın üstlendiği Maske filmi 16 Mayıs’da gösterimde.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Hababam Sınıfı Filminin 50. Yılı Kutlaması M. Ünsal Elbeyli’nin Proje ve Moderatörlüğünde Gerçekleştirildi

Ertem Eğilmez yönetiminde sinemaya aktarılarak, vizyona girdiği ilk günden günümüze Türk sinema tarihinin en önemli yapıtlarından olan ve ismini Türk sinema tarihine ve Türk sinema seyircisinin gönlüne altın harflerle yazdıran, Hababam Sınıfı filmi 50. yılı kutlama paneli Kadıköy Belediyesi Feneryolu Gönüllüleri Etkinliği kapsamında, Türk Sineması Araştırmacısı M. Ünsal Elbeyli’nin moderatörlüğünde 18 Nisan Cuma günü Caddebostan Kültür Merkezi’nde yapıldı ve, teşekkür plaketlerinin takdimi ile sona erdi.

Hababam Sınıfı Filminin 50. Yılı Kutlaması M. Ünsal Elbeyli’nin Proje ve Moderatörlüğünde Gerçekleştirildi yazısına devam et

Bir Daha Çal Sam

‘Kadim efsaneye göre müzik yeteneği ile doğanlar, yaşamla ölüm arasındaki ince tülü delip geçerek geçmişin ve geleceğin müzisyenlerinin ruhlarını çağırabilirmiş. Ancak bu eşsiz yetenek topluluklara şifa kaynağı olduğu ve onları özgürleştirdiği gibi, şeytani ruhları da cezbedermiş.’ Halen gösterimi devam eden Ryan Coogler imzalı ‘Günahkârlar / Sinners’ bu sözlerle açılıyor. 1932 yılının sonbaharında Mississippi deltasındaki küçük kasabanın vaizi sabah ayinini yönetirken oğlu Sammie (Miles Caton) elinde telleri kopuk gitarıyla yüzü gözü kan içinde ibadet mekânına daldığında kasaba halkı dehşet içindedir. Olan biteni anlamak için bir gün evveline döndüğümüzde hikâye başlar.

Smoke ve Stack adlarıyla anılan Elijah ve Elias kardeşlerin (ikiz kardeşleri Michael B. Jordan canlandırıyor) 1932 yılının sonbaharında tam 7 yıl aradan sonra kendi topraklarına dönüş yaptığı gündür bu gün. Bu süreçte suçlar beldesi Chicago’da feleğin çemberinden geçmiştir ikiz biraderler. Irkçı Jim Crow yasalarının olmadığı bir alemde Al Capone için çalışmışlar, biriktirdikleri (ya da yürüttükleri) parayla siyahilerin ağırlıklı olarak yaşadığı çok kültürlü baba ocağına geri dönmüşlerdir. Zenci düşmanı klan artığından satın aldıkları eski kereste fabrikasında, gün boyu pamuk tarlalarında hışırı çıkan ırgatlara içkinin su gibi aktığı müzik ve dansın uçtuğu bir eğlence sunma hazırlığına girişirler. Yörenin en iyi blues müzisyeni Delta Slim ile (Delroy Lindo) ile anlaşırlar önce. Smoke’un eski sevdalısı ve ölmüş bebeğinin annesi Hoodoo büyücüsü Annie (Wunmi Mosaku), kasaba bakkalını işleten Uzakdoğu göçmeni Grace ve Bo Chow çifti (Li Jun Li ve Yao) yemek ve içki servisini organize edeceklerdir.

Güneş batmadan önce harika bir gece yaşanır. Kıstırılmış insanların birkaç saatliğine de olsa özgürlüğün tadını çıkardıkları blues gecesi olağanüstü bir müzik ve dans ayinine dönüşür. Lakin kötücül ruhlar, tutku alevinin etrafı tutuşturduğu bu aleme kayıtsız kalmayacak, gece yarısı barışçıl beyaz adamlar pozundaki vampirler (evet yanlış okumadınız, sarımsak marifetiyle bertaraf edilen, kalplerine birer kazık çakılarak öldürülebilen vampirler!) güzel ve büyülü olandan pay almak üzere harekete geçeceklerdir.

İlgiye değer filmografisiyle çağımızın en yetenekli siyahi yönetmenlerinden biri olan Coogler, radarımıza girdiği 2013 yapımı ‘Son Durak / Fruitvale Station’den başlayarak siyahi ırkın ABD toplumu içerisindeki uzun yıllara dayanan özgürlük ve adalet mücadelesini anlatır. Michael B. Jordan henüz 26 yaşındayken başlayan yönetmen – oyuncu birlikteliği, Coogler’ın ırkının köklerini araştırma çabası ‘Black Panther’ serisi ile devam etti. Yönetmen kölelikten özgür vatandaşlığa geçişin çileli serüveninden bir sayfayı tarihi bir araştırma ile desteklenen iyi kotarılmış bir dönem filmiyle sürdürüyor.

‘Blues bize din gibi dağıtılmadı, onu evden getirdik’ diyor siyahi halk. Yılların ezilmişliğini müzik ve danslarıyla aşmaya ve özgürleşmeye çabalıyorlar. Coogler bu hissiyatı filmin tam ortalarına denk gelen müthiş bir kendinden geçiş ayini ile perdeye aktarıyor. Sinema antolojilerine geçecek bu bölümde müziğin, aşkın, özgürlük çığlığının ateşi göğe yükseliyor. Bunun cazibesi, baştaki dış sesin uyarısı doğrultusunda şeytani güçleri cezbediyor. Cümbüş alanına ulaşan, kardeşlik ve sevgi pıtırcığı sözleriyle parıltının içine avlanmaya dalan vampirleri, ‘blues seven ama onu icra edenleri sevmeyen’ soluk benizlilerin metaforu olarak kullanmış Coogler. Böylece tarihsel gerçekçilik zemininde açılan hikâye, ikinci bölümde Quentin Tarantino imzalı ‘Günbatımından Şafağa / From Dusk Till Down’ esinli bir siyahi avına evriliyor.

‘Günahkârlar’, İstanbul Film Festivali’nin heyecanlı koşturmacası içinde gözlerden kaçmayı hak etmeyen, yılın önemli yapımlarından biri. Coogler bir kez daha sadık ekibi ile göz kamaştırıcı bir iş çıkarmış. Başta B. Jordan olmak üzere oyuncu kadrosu mükemmel. Avustralyalı Adam Arkapow’un Filipin asıllı eşi Autumn Durald Arkapaw’ın görüntüleri, blues tarzını çok iyi etüd etmiş Ludwig Göransson’un müzik çalışması gayet başarılı.

Coogler’ın filmi ilginç bir finalle 90’lı yıllar Illinois, Chicago’suna bağlanırken klasik blues’un efsanelerinden Buddy Guy sürpriz bir kimlikle karşımıza çıkıyor. Son jeneriğin bitmesini bekleyenler ise Sammie’nin ya da çağımızın yetenekli R&B müzisyenlerinden Miles Caton’ın solo doğaçlaması ile ayrılıyor salondan.

(25 Nisan 2025)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

8. Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali’nde İzmir’den Karakter Yaratmak Atölyeleri Başvurular Açıldı

Kadın Yönetmenler Derneği tarafından, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle gerçekleştirilecek olan 8. Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali, 05 – 10 Mayıs 2025 tarihleri arasında İzmir’de sinemaseverlerle buluşuyor. Festivalin vazgeçilmez parçası, İzmir’den Karakter Yaratmak Proje Geliştirme Atölyeleri bu yıl da genç sinemacılara ilham kaynağı olmak için geri dönüyor.

8. Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali’nde İzmir’den Karakter Yaratmak Atölyeleri Başvurular Açıldı yazısına devam et

Kefenler

David Cronenberg’in yönettiği ve Diane Kruger, Vincent Cassel, Guy Pearce, Sandrine Holt ile Elizabeth Saunders’in oynadığı Kefenler (The Shrouds), 23 Mayıs 2025’de Başka Sinema dağıtımıyla Mars Production tarafından vizyona çıkarıldı.
Karısının ölümünden beri bir türlü teselli bulamayan Karsh, tartışmalı bir teknoloji olan GraveTech’i icat eder. Bu teknoloji sayesinde geride kalanlar, kaybettiklerinin cesetlerini kefenleri içinde gözlemleyebileceklerdir. Bir gece, Karsh’ın eşininkinin de dahil birçok mezar tahrip edilir. Karsh bu eylemin faillerinin bulmak için araştırma yapmaya başlar, ancak daha büyük bir komplonun şüphesi de içini kemirmektedir.

  • Basın Bülteni
  • Fragman
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor

Kefenler yazısına devam et

Son

Joshua Oppenheimer’in yönettiği ve Tilda Swinton, George MacKay, Moses Ingram ile Bronagh Gallagher’in oynadığı Son (The End), 25 Nisan 2025’de Başka Sinema dağıtımıyla Mars Production tarafından vizyona çıkarıldı.
Sığınakta dünyaya gelen bir genç, 20 yıllık hayatında dış dünyayı sadece dinlediği hikâyelerden bilmektedir. Günlerini, eski bir enerji kralı olan babasıyla şüpheli bir kitap üzerinde çalışarak geçirirken, annesi duvarlarını süsleyen birçok paha biçilmez resim ve sanat eserinin bakımıyla uğraşır. Onların sıradan yaşamı, dışarıdan bir kadın sığınmak için kapılarına geldiğinde tamamen başka bir hal alır.

  • Basın Bülteni
  • Fragman
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor

Son yazısına devam et

20. Köprüde Buluşmalar’da Ödüller Sahiplerini Buldu

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından İstanbul Film Festivali kapsamında düzenlenen, Köprüde Buluşmalar, 20. yılında Türkiye’den sinemacılarla 23 ülkeden uluslararası sinema profesyonelini bir araya getirdi. Hope Alkazar’da yapılan törende Film Geliştirme Platformu, Work in Progress Platformu ve Kısa Film Atölyesi’nde seçilen projelere ödülleri takdim edildi. Törende Köprüde Buluşmalar’da uzun yıllar yöneticilik yapan Gülin Üstün’e de Emek Ödülü verildi.

20. Köprüde Buluşmalar’da Ödüller Sahiplerini Buldu yazısına devam et

Sihirli Annem: Hepimiz Biriz

Mustafa Kotan’ın yönettiği ve İnci Türka, Nevra Serezli, Şahap Sayılgan ile Gül Onat’ın oynadığı Sihirli Annem: Hepimiz Biriz, 30 Mayıs 2025′de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Poll Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Günlerden bir gün, periler aleminde ve Dünya’da her şey yolunda giderken Dudu’nun kardeşi Gogo’nun Sihirsizler Evi’nden çıkmasıyla ortalık karışır. Elinden sihir güçleri alınan Gogo’nun tek amacı Periler Alemi’ni sihirsiz bırakmaktır. Dünya’da işler yolunda gitmektedir ancak Periler Alemi’ne yapılan bu ani ve beklenmedik ziyaret her iki tarafı da allak bullak eder. Perilerin ve fanilerin birlik olmasıyla işler tekrar yoluna girebilecek midir?

  • Basın Bülteni
  • Teaser
  • IMDb

Sihirli Annem: Hepimiz Biriz yazısına devam et

Karate Kid: Efsane Dövüşçüler

Jonathan Entwistle’in yönettiği ve Jackie Chan, Ben Wang, Ralph Macchio ile Joshua Jackson’ın oynadığı Karate Kid: Efsane Dövüşçüler (Karate Kid: Legends), 30 Mayıs 2025’de TME Films dağıtımıyla Sony Pictures tarafından vizyona çıkarıldı.
Geçmişin öğretileriyle bugünün mücadeleleri arasında bir köprü kuran, yalnızca bir dövüş sanatları anlatısı değil, değişen dünyada yolunu arayan genç bir öğrencinin hikâyesi olan ve Karate Kid serisini devam ettiren film, New York’a taşındığında kendini bir anda oranın karate dünyası içinde bulan Li Fong’un, Bay Han ve Daniel LaRusso’nun yardımlarıyla karate turnuvasına hazırlanmasını konu ediniyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Fragman: 1 / 2
  • IMDb

Karate Kid: Efsane Dövüşçüler yazısına devam et

Aşkın Yüzü

Emre Erdoğdu’nun yönettiği ve Helin Kandemir, Onur Seyit Yaran, Işıknaz Özedgü ile Dursun Ali Tetik’in oynadığı Aşkın Yüzü, 06 Haziran 2025’de CJ ENM dağıtımıyla Sky Films – TAFF Pictures tarafından vizyona çıkarılıyor.
Yolları tesadüfen kesişen iki gencin, Özgür ve Özlem’in hikâyesi. Yüz körlüğü nedeniyle insanları tanımakta zorlanan Özgür ile çevresi tarafından fark edilmeyen Özlem’in karşılaşması, aralarında beklenmedik bir bağ kurar. Özlem, ilk kez biri tarafından fark edilmenin mutluluğunu yaşarken Özgür duygularını dışarı aktarmada oldukça zorlanır. Aşkı keşfeden Özgür, duygusal engelleri aşmaya çalışırken kendini bir dönüşümün eşiğinde bulur.

  • Basın Bülteni
  • Fragman
  • IMDb

Aşkın Yüzü yazısına devam et

Stelios: Bekledim de Gelmedin

Yorgos Tsemberopoulos’un yönettiği ve Cristos Mastoras, Klelia Renesi, Asimenia Voulioti ile Agoritsa Oikonomou’nun oynadığı Stelios: Bekledim de Gelmedin (Yparho), 23 Mayıs 2025’de TME Films dağıtımıyla Tanweer tarafından vizyona çıkarıldı.
Pontuslu bir mülteci çocuk olan Stelios Kazantzidis, hayatı boyunca zorluklarla mücadele eder ve olağanüstü müzik yeteneğini keşfeder. Yeteneği ile Yunan müzik dünyasında yer ederken, ilişkilerinin, içsel arzularının ve sadık hayran kitlesinin beklentilerinin getirdiği bütün zorluklarla yüzleşmek zorundadır. Hayatının yolculuğu, sesi bütün bir nesli etkileyen ve umut veren bir adamın dokunaklı hikâyesine dönüşür.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor

Stelios: Bekledim de Gelmedin yazısına devam et

Korkut Akın Yazıyor: Kimden Yana Olursunuz?: Kara Torba Operasyonu

Eşinizle birlikte devletin gizli teşkilatında çalışıyorsunuz ve bir casusluk nedeniyle herkes kuşkulu ilan ediliyor. Sevdiğiniz, hayatınızı birleştirdiğiniz eşinizden kuşku duyar mısınız? Eşinizle devletin “bekası” karşı karşıya kalsa kimden yana olursunuz? Yönetmen Steven Soderbergh’in Kara Torba Operasyonu, üst düzey bir istihbarat sızıntısının peşindeki ünlü ve bir o kadar da “güvenli” çiftin sadakatini sorguluyor. … Devamı… »

21. Çocuk Filmleri Festivali

Türkiye Sinema ve Audiovisüel Kültür Vakfı (TÜRSAK) tarafından 2004 yılından bu yana her yıl düzenlenen 21. Çocuk Filmleri Festivali (Children’s Films Festival), 17 – 21 Mayıs 2024 tarihlerinde Manisa’da Forum Magnesia AVM’deki Cinens Sineması’nda gerçekleşiyor. Festivalde ücretsiz yapılacak film gösterimleri ve atölyeler ile minik sinemaseverlerin kültür ve sanatla buluşturulması hedefleniyor. Çocukların sanatsal üretimle iç içe olmalarına, 7. sanat sinemayla tanışmalarına ve erken yaşlarda sinema kültürü edinmelerine rehberlik eden festival, sinema kültürünü çocuklara aşılayarak, evrensel kültürün parçalarını algılayarak büyümelerini amaçlıyor.

21. Çocuk Filmleri Festivali yazısına devam et

Tuzak (Yönetmen: David Yarovesky)

David Yarovesky’nin yönettiği ve Bill Skarsgard, Anthony Hopkins, Ashley Cartwright ile Michael Eklund’un oynadığı Tuzak (Locked), 02 Mayıs 2025’de TME Films dağıtımıyla Videomite tarafından vizyona çıkarıldı.
Eddie, ufak tefek hırsızlıklar yapan bir adamdır. Bir gün son teknolojiyle donatılmış lüks bir arabaya girdiğinde, bir tuzağa düştüğünün farkında değildir. Aracın sahibi William, adaleti kendi yöntemiyle sağlamak için araçta birtakım değişiklikler yaparak onu adeta bir hapishaneye dönüştürmüştür. Arabada mahsur kalan Eddie, araç içindeki psikolojik ve fiziksel işkencelere direnirken hem geçmişiyle hem de vicdanıyla yüzleşmek zorunda kalır.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Fragman: 1 / 2
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor

Tuzak (Yönetmen: David Yarovesky) yazısına devam et

İthaki Yayınları 24 Nisan Kitapları

İthaki Yayınları, 24 Nisan’da satışa sunacağı kitaplarını açıkladı. Trevor Noah’ın Suçlu Doğmak adlı kitabı 24 Nisan’da satışa sunulacak. Trevor Noah’nın ırkçı rejimin Güney Afrika’sından dünyaca ünlü komedyenliğe uzanan sıra dışı yolculuğu, ülkede başlı başına suç sayılan bir olayla, doğumuyla başladı. Trevor, beyaz bir baba ile siyahi bir annenin çocuğu olarak, bu tür rejimin istemediği bir birlikteliğin beş yıl hapisle cezalandırıldığı bir dönemde dünyaya geldi. Ailesinin “yasadışı ilişkisinin” canlı kanıtı olan Trevor, hayatının ilk yıllarını çoğunlukla evlerinde saklanarak geçirdi. Trevor Noah ve annesi, Güney Afrika’daki ırkçı rejimin sona ermesiyle özgürlüğüne kavuşabildi.

İthaki Yayınları 24 Nisan Kitapları yazısına devam et