Atatürk Filmi Hollywood’da Gösterildi

Ülkemizde 03 Kasım’da gösterime giren Atatürk 1881 – 1919 filminin dünya prömiyeri, Los Angeles’ta yapılan Hollywood Türk Film ve Drama Günleri kapsamında düzenlendi. Etkinlik Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın katkılarıyla film endüstrisinin merkezi konumundaki Los Angeles’ta 04 – 05 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirildi. Hollywood Türk Film ve Drama Günleri Başkanı Barbaros Tapan, verilen yoğun destek ve katılımdan büyük mutluluk duyduklarını ifade ederken, “Sinemanın evrensel diliyle Hollywood’da Türkiye’mizin eşsiz ve benzersiz hikâyelerini anlatmaya çalışıyoruz.” dedi..

  • Basın Bülteni
  • Dünya Prömiyerinden Görüntüler
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Atatürk Filmi Hollywood’da Gösterildi yazısına devam et

Atatürk Filminden Gişe Rekoru

03 Kasım’da sinemalarda gösterime giren Atatürk 1881 – 1919 filmi, yılın en iyi açılış yapan yerli drama filmi oldu. Açıklanan rakamlara göre Atatürk 1881 – 1919, vizyona girdiği ilk üç günde 269.113 seyirci ile gişenin zirvesine oturdu. Yönetmenliğini Mehmet Ada Öztekin’in yaptığı, Senaryosu Necati Şahin’e ait, Lanistar Media yapımı filmde Atatürk rolünü Aras Bulut İynemli, Zübeyde Hanım’ı Songül Öden, Enver Paşa’yı Sarp Akkaya başarıyla canlandırıyor.

Yetimden Ne Olur

Yönetmen Mehmet Ada Öztekin Atatürk 1881-1919 projesinin temel ilhamını Zübeyde hanımın manşette yer alan cümlesinden almış. Küçük Mustafa iki çocukla tek başına yaşam mücadelesi veren kederli annesine ‘gör bak yetim çocuktan neler olur’ karşılığını verecek ve inandığı yolda tarih önünde yüce sınavını verecektir.

Yapım başlangıçta bir dizi film projesi olarak çekilmiş, ancak Disney Plus platformunun basında yer alan kimi nedenlerle yayına sokmaktan vazgeçmesinin ardından 2 bölüm halinde sinemalarda gösterime girmesine karar verilmiş, Çok da iyi olmuş. Kendi adıma bu 4 saati aşan ve iki bölüm halinde gösterilecek olan filmi yüzbinlerle birlikte, üstelik böylesine anlamlı bir yıldönümünde sinema salonunun büyülü perdesinde izlemekten büyük mutluluk duydum.

10 Ağustos 1915 sabaha karşı Gelibolu Conk Bayırı taarruzu ile açılıyor film. ‘Vatan Kasidesi’nin dizeleri eşliğinde ön saflara ilerleyen yarbay Mustafa Kemal, vatan şairi Namık Kemal’e ‘bulunur elbet kurtaracak bahtı kara maderini’ yanıtını verecektir. İlk taarruzun ardından bir şarapnel parçası ile yere yıkılan komutanın fırtınalı çocukluk yıllarına, gümrük memurluğundan istifa ederek ticarete atılan Ali Rıza Bey’in tomruklarının maskeli eşkıyalar tarafından yakılıp yok edildiği o meşum geceye dönüyoruz daha sonra. Ailesi ve Türkler için güvenli bir yer değildir artık Selanik. Babanın erken ölümü ile küçük Mustafa’nın Osmanlı yönetimine güven endişesi derinleşecek, ilerleyen yıllarda doğup büyüdüğü toprakların tıpkı bir dolu başka iller gibi tek kurşun atılmadan yabancılara bırakılması, babasının tomrukları gibi yanan memleketi emperyalist ellene teslim etmemek için mücadeleyi başlatmasına neden olacaktır.

İlk duyduğumda ‘Atatürk’ projesine kuşkuyla baktığımı hatırlıyorum. Aynı endişeyi yönetmen Öztekin de yaşamış. Hatta kendisine gönderilen ilk senaryoyu okumayı reddetmiş. ‘Bu ülkede herkesin kafasında bir Atatürk fotoğrafı olduğunu ve çok doğal olarak herkesin o fotoğrafa aşık olduğunu ve o fotoğrafı görmeyi beklediğini’ ifade ediyor bir söyleşisinde. Yine de yel değirmenlerine savaş açma misali projeye sarılmaktan alamamış kendisini. Yaptığının bir belgesel değil, bir drama, bir kurgu olduğu gerçeğini hiç unutmadan. Zamanının çok ilerisinde geleceği gören, çalışkan bir askeri dehayı heykelden insana döndürmeye çabalamış ve bunu başarmış. Yetim kalmış bir çocuğun tüm bir ulusun babası olmaya giden bu zorlu ve muhteşem serüvende, o gün için bir kahraman olmayan azimli, öfkeli ve yürekli genç adamı insan olarak perdeye taşımanın altından kalkmayı bilmiş. Kendisini ve ulusunu inşa etmiş bir adamı bir fikir, bir düşünce, bir tabu niteliğinden nefes alıp veren bir bedenin içine sokmanın üstesinden gelinebilmiş. Genç Mustafa Kemal’i canlandıran Aras Bulut İynemli’nin bir çok televizyon ve sinema projesinde haklı ilgi gören ışığı bu çabanın başarıya ulaşmasında büyük etken olmuş.

Mustafa’nın Atatürk’e giden yolculuğunda onun nefes alıp verdiğine, zorlu mücadelesinin kısa zaman dilimlerinde sevdalandığına, anasının elini öptüğüne, ıspanaklı böreğini yediğine, kızkardeşi Makbule’nin burnunu sıkıştırdığına, ‘işimize bakalım’ lafını ağzından eksik etmediğine tanıklık ediyoruz. Büyük emek verilmiş prodüksiyon ve kostüm tasarımı ve başarılı oyuncu kadrosu ile göz dolduruyor yapım. Bu noktada kararlı ve fedakâr Zübeyde hanımdaki içten yorumu ile Songül Öden’e ve küçük Mustafa’yı canlandıran 9 yaşındaki yetenekli çocuk oyuncu Emre Mete Sönmez’e ayrıca dikkat çekmek isterim.

Resmi tarihten yola çıksa da Atatürk’ün insan kişiliğine dair ince ayrıntılarla bezeli senaryosu da başarılı filmin. Yüzbaşı Mustafa Kemal’in gözden ırak tutulmak için gönderildiği Selanik İstasyon Şefliği’nde geçen sahneler ve yarbay Mustafa Kemal’in Conk Bayırı taarruzu öncesinde filmin ithaf edildiği efsanevi 57. Alay’a hitabının yer aldığı ilk bölümün final sekansı Öztekin sinemasının öne çıktığı güzel anlar olarak hatırlanacak. 1915 – 1919 yılları arasındaki vatan mücadelesini perdeye taşıyacak olan ikinci bölümü 05 Ocak 2024’te gösterime girecek olan filmin Atatürk’ü sinemamızda farklı bir perspektiften anlatan ilk yapım olduğunu ve daha nicelerine zemin hazırladığını düşünüyor, emeği geçen herkesi kutluyorum.

(13 Kasım 2023)

Ferhan Baran

[email protected]

Aşk Filmi

Deniz Denizciler’in yönettiği ve Cemre Baysel, İlhan Şen, Vahid Berke Ertekin ile Onur Büyüktopçu’nun oynadığı Aşk Filmi, 19 Nisan 2024′de CJ ENM dağıtımıyla Ertekin Medya – Central Roof Production tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, popüler bir top model olarak tanınan, gece hayatına ve eğlenceye olan düşkünlüğü ile bilinen Yaz karakterini canlandıran Cemre Baysel’in, deneme çekimleri için yanına gittiği filmin yönetmeni Uzay’a hayat veren İlhan Şen ile tanışmasını ve ikilinin hayatları boyunca unutamayacakları bir aşk acısı yaşamalarına neden olan olayları ve olayların tüm gelişim sürecini beyazperdeye getiriyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Twitter
  • Fragman: 1 / 2
  • IMDb

Aşk Filmi yazısına devam et

Cem Karaca’nın Gözyaşları Filminin İlk Teaser Afişi Yayınlandı

Anadolu rock müziğinin efsane isimlerinden Cem Karaca’nın hayatı beyazperdeye taşınıyor. Cem Karaca’nın Gözyaşları adı ile sinema seyircisi ile buluşacak olan filmin çekimleri devam ederken, hayranlarının merakla beklediği ilk teaser afişi yayınlandı. Ölümünden sonra da şarkıları dillerden düşmeyen sanatçıyı, usta oyuncu İsmail Hacıoğlu’nun canlandırdığı filmin kadrosunda Fikret Kuşkan, Yasemin Yalçın, Melisa Aslı Pamuk, Meral Çetinkaya, Buçe Buse Kahraman, Alper Saldıran ve Melisa Döngel gibi birbirinden değerli isimler rol alıyor. Dağıtımını TME Films’in yaptığı Cem Karaca’nın Gözyaşları yakında sinemalarda olacak.

Endüstri Günleri VisionIST, 5. Yılında Sektörü Buluşturuyor

Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali kapsamında, 18 – 22 Kasım 2023 tarihleri arasında, endüstrideki gelişmelerin tanıtıldığı, tartışıldığı ve iletişim toplantılarının düzenlendiği VisionIST, 5. yılında Beyoğlu Metrohan’da gerçekleşecek. Bu sene VisionIST, sektörün önde gelen profesyonelleri ile sinemacıları atölye çalışmaları, ustalık sınıfları, paneller ve söyleşilerle bir araya getirecek ve sektör temsilcileri için özel bir platform sunacak. Toplamda 21 etkinliğin düzenleneceği ve 18 Kasım 2023 Cumartesi günü başlayacak programa katılım için, festivalin web sayfası olan icapff.com adresinden akreditasyon formunu doldurmak yeterli olacak.

Endüstri Günleri VisionIST, 5. Yılında Sektörü Buluşturuyor yazısına devam et

Ferhan Baran Yazıyor: Bir İlişkinin Anatomisi

İnsan sadece yaşadığı şeyleri yazabilir mi? Üretken kadın yazar Sandra Voyter Fransız Alplerindeki dağ evinde kendisi ile röportaj yapan edebiyat öğrencisi genç kıza, geniş kitlelere ulaşmış polisiye metinlerinde neyin gerçek neyin kurgu olduğunun yaşam kadar belirsiz olduğunu anlatmaktadır. Neşeli, keyifli samimi bir tonda yol alan söyleşi yüksek volümlü müzik ile kesintiye uğrar. Sandra’nın (Sandra Hüller) çatı katında çalışan kocası Samuel … Devamı…»

Esaretten Doğan Şövalye: Don Kişot Belgeselinin Basın Toplantısı Yapıldı

Proje Tasarımını Dr. Nesrin Karavar ile Mehmet Gün’ün yaptığı ve Mehmet Gün’ün yönetmenliğinde hayata geçirilmesi planlanan Esaretten Doğan Şövalye: Don Kişot belgeselinin çekimlerine başlanıyor. Belgesel, Beyoğlu Kocatepe Barcelo İstanbul Hotel’de 05 Kasım 2023 Pazar günü 16:00’da yapılan basın toplantısıyla tanıtıldı. Basın toplantısında Esaretten Doğan Şövalye: Don Kişot’un 2 dakikalık tanıtım filmi gösterildi, Yönetmen Mehmet Gün ve Nesrin Karavar ile söyleşi yapıldı.

  • Teaser
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Esaretten Doğan Şövalye: Don Kişot Belgeselinin Basın Toplantısı Yapıldı yazısına devam et

TRT Ortak Yapımı Nefes: Yer Eksi İki’nin Yeni Fragmanı Yayınlandı

TRT ortak yapımı Nefes: Yer Eksi İki filminin yeni fragmanı yayınlandı. TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı tarafından “Onlar, asıl unutursan ölür. 90’larda, Güneydoğu Anadolu’da hayatları kesişen üç kişinin hikâyesi… Bölücü terör örgütüne karşı bir vatan mücadelesi… TRT ortak yapımı Nefes: Yer Eksi İki filmi 15 Aralık’ta vizyona giriyor. Yiğitlerimize karşı sorumluluğumuz büyük.” ifadeleriyle duyurusu yapılan filmin yeni fragmanı çok kısa sürede büyük ses getirdi.

  • Basın Bülteni
  • Yeni fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Hayatın Gerçeği… Kurban

Sinema diğerlerinin arasında en zorlu sanattır, çünkü işin içine endüstri girer ve birçok ucu aynı potada eritmeniz gerekir. Bu, sadece bizim ülkemizde değil, dünyada da böyle. En tam da o nedenle sinema hem zorluğu hem de izleyiciye ulaşmanın kendine has coşkusuyla seyircisini etkiler.

Belki de bu gücü nedeniyle en korkulan sanattır sinema. Yasaklar ve sansür en çok da filmlerin tepesinde “Demokles’in kılıcı” gibi sallanır durur. Hep daha iyisini isteyen sinemacı (senarist, yapımcı, yönetmen) tüm baskılardan kurtulmanın yolunu da bulur/bulmaya çalışır.

Festivaller ve filmler…

Bizim ülkemizde sosyoekonomik, sosyopolitik ve sosyokültürel sorunlar nedeniyle sanatın yapılması engelleniyor; yapılacaksa da sadece egemenin görüşüyle doğru orantılı olanların üretilmesi destekleniyor. Zorlu koşullar altında film yapan, mesajını izleyiciye iletmeyi amaçlayan sinemacı doğal olarak her fırsatı değerlendirmek istiyor. Bunun tek yolu da festivaller. En tam o nedenle de Antalya Altın Portakal, Adana Altın Koza gibi köklü ve gelenekselleşmiş festivallere yolluyor. Yarışmacı olmasa da festivalde filminin izleyiciye ulaşmasını istiyor.

Egemen erk ise yasaları hiçe sayıp -ki, artık Anayasa da uygulan(a)mıyor- yasaklarla, sansürle filmlere yaşama hakkı tanımıyor. En son örneğini “Kanun Hükmü” belgeselinin engellenmesinde gördük, yaşadık. Altın Portakal Festivali’nden jüri başta olmak üzere yarışmacı filmler de çekildi, sonunda festival yapılamaz hale geldi. Festivallerin küçük (ve aslında bir anlamda bağımsız) yapımcıların kendisini gösterebilme (salon bulamıyor birçok film ve izleyiciye ulaşamıyor) imkânı yarattığını ileri süren İsmail Güneş, filmini çekmedi sadece. Bana göre de doğru yapmadı, ama haksız da sayılmaz. Onun farklı düşüncesi vardı, başka yollar bulmak gerektiğini ileri sürdü. Sonuçta sinemamızın gelenekselleşmiş bir festivali bitti.

Suç ve Ceza Filmleri Festivali

İsmail Güneş’in, Altın Portakal’dan çekmediği Kurban filmi, 17 – 23 Kasım tarihleri arasında yapılacak 13. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nde yarışacak. Güneş, sosyal medyadan, belki de izleyiciye başka ulaşma şansı bulamayacak bu filmi için izleme çağrısı yapıyor.

Bu, acı bir şey… Sadece Güneş’in Kurban filmi için değil, sinemamız ve film yapmak için olağanüstü çaba harcayan insanlar için de çok acı. İçeriği, konusu ne olursa olsun bir filmin ne meşakkatli bir süreç sonucunda tamamlandığını bilenler o filmin izleyiciye ulaşmasının ne denli önemli olduğunu kabul ederler. Muhakkak ki başarılı ya da başarısız bulunabilir, ama bu, her ne olursa olsun o meşakkatin çekilmediği anlamına gelmez. Her filmin izleyiciye ulaşma hakkı vardır ve olmalıdır.

Kurban…

İsmail Güneş’in filmografisine baktığınızda, Kurban, belki de en başarılı filmi. Daha önce sansüre uğrayan, sansürle sürekli boğuşan Güneş, belki de Altın Portakal’dan çekilmeme kararının tartışılmasını bu filmi izleyiciye ulaştırarak sonlandırabilecek.

Yoksul bir orman köylüsü, oğlunun tezkere bırakarak, hiç değilse kendisiyle birlikte ailesini de kurtarabileceği inancındadır. Güneydoğu sınırındaki oğulun ölümle burun buruna olması bile babayı bu kararından caydıramaz. Gelir olarak sadece hasta ve bir ayağı çukurda babasının emekli maaşı vardır ailenin. Hem babanın maaşını çekmek hem de hastaneye götürmek için indikleri kasabada kalp krizi geçiren birinin para dolu cüzdanı kendi çantalarına düşer… Doluya koyup aldıramayan boşa koyup dolduramayan babanın -ve ailenin tabii ki- çelişkisiyle komşularının bakışı filmin temel izleğini oluşturuyor.

Kurban, Atlas 1948 Sineması’nda, 18 Kasım günü 16:30’da;
Kadıköy Sineması’nda, 19 Kasım günü 16:30’da izleyiciyle buluşacak.

(11 Kasım 2023)

Korkut Akın

[email protected]

Esaretten Doğan Şövalye: Don Kişot Belgeselinin Çekimlerine Başlanıyor

Proje Tasarımını Dr. Nesrin Karavar ile Mehmet Gün’ün yaptığı ve Mehmet Gün’ün yönetmenliğinde hayata geçirilmesi planlanan Esaretten Doğan Şövalye: Don Kişot belgeselinin çekimlerine başlanıyor. Belgesel, Beyoğlu Kocatepe Barcelo İstanbul Hotel’de 05 Kasım 2023 Pazar günü saat 16:00’da yapılacak basın toplantısıyla tanıtılacak. Modernist romanın kurucularında sayılan Miguel de Cervantes’in yıllara ve yollara yayılan hayat hikâyesi ve İstanbul’la ilişkisini temel alan belgeselin tanıtımının yapılacağı basın toplantısında 2 dakikalık bir tanıtım filminin gösterimi, Yönetmen Mehmet Gün ve Nesrin Karavar ile söyleşi yapılacak.

Esaretten Doğan Şövalye: Don Kişot Belgeselinin Çekimlerine Başlanıyor yazısına devam et

Atilla Dorsay’ın Pandemi Günlerine Doğru Sanat ve Siyaset Adlı Kitabı Remzi Kitabevi’nden Çıktı

Atillâ Dorsay’ın Pandemi Günlerine Doğru Sanat ve Siyaset adlı yeni kitabı yayınlandı. Dorsay kitabının arka sayfasında şöyle yazıyor: “Bu kitap anılarım içinde 2014 – 2021 arası yılları kapsıyor. Yani artık yazılı basını (dergiler dışında) bıraktığım ve T24 internet sitesinde yazmaya başladığım yıllar. Daha uzun, özgür, olayları dakika dakika izleyen ve genelde çok daha büyük kitleye ulaşabilen yazarlık sorumluluğu. Konu çeşitliliği: yine tartışmalardan ölümlere, sevinçlerden acılara, festivallerden özel gecelere, geçmişten şu günlere uzanan siyasete. Cumhuriyet Gazetesi kadar SİYAD gecelerini, Yaşar Kemal kadar Onat Kutlar, Yılmaz Güney ve Hasan Saltık’ı anma…”

Atilla Dorsay’ın Pandemi Günlerine Doğru Sanat ve Siyaset Adlı Kitabı Remzi Kitabevi’nden Çıktı yazısına devam et

Aksiyon Harikası Maymunlar Cehennemi: Yeni Krallık Filminden İlk Fragman Yayınlandı

İlk filmi 1968 yılında izleyici ile buluşan Maymunlar Cehennemi fırtınası, Maymunlar Cehennemi: Yeni Krallık filminden ilk fragman paylaşıldı. Wes Ball’un yönettiği, 24 Mayıs 2024′te vizyona girecek film, Sezar’ın saltanatını takip eden birkaç neslin gelecekte, baskın tür olan maymunların uyumlu bir şekilde yaşarken insanların gölgede yaşamaya mecbur kaldığı bir dünyayı perdeye getiriyor.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Festival Jürisi Belli Oldu

14 – 19 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirilcek olan İzmir Kısa Film Festivali içerisinde yarışma filmlerini İzmirli sinemaseverler ile festival salonlarında izleyip yarışma için değerlendirecek olan festival jürisi belli oldu ve açıklandı Yönetmen Erdem Tepegöz başkanlığında oluşturulan jüri ulusal kurmaca kategorisinde bulunan 12 kısa filmi değerlendirecek. Başarılı Oyuncu Bihter Dinçel, Görüntü Yönetmeni Gökhan Atılmış, Sanat Yönetmeni Cumhur Ata Türk ve Sinema Yazarı Ekrem Buğra Büte festivalde hem kısa filmleri değerlendirecek hem de sektörde yaşadıkları bütün tecrübeleri genç sinemacılarla paylaşacaklar.

Festival Jürisi Belli Oldu yazısına devam et