Muhteşem Gatsby, DiCaprio’ya Oscar Ödülünü Kazandırabilir

İkisi de Nicole Kidman’lı Moulin Rouge ve Avustralya’nın dahi yönetmeni Baz Luhrmann 127 milyon dolarlık yapım bütçeli yeni prodüksiyonu The Great Gatsby-Muhteşem Gatsby’le dönüyor…

Hem üç boyutlu, hem de 35 milimetre kopyalarıyla gösterime sunulacak olan The Great Gatsby-Muhteşem Gatsby’yi 17 Mayıs 2013 Cuma gününden başlayarak Türkiye sinemalarında izleyebileceğiz.

The Great Gatsby-Muhteşem Gatsby’nin dünya sinemalarındaki ilk gösterim tarihi 25 Aralık 2012’ydi. DiCaprio’nun başrolünde olduğu diğer film, 100 milyon dolar bütçeli Django Unchained-Zincirsiz’le aynı günlerde gösterimde olmamak için The Great Gatsby-Muhteşem Gatsby’nin gösterim tarihi 17 Mayıs 2013’e ertelendi.

The Great Gatsby-Muhteşem Gatsby, 15 Mayıs 2013 Çarşamba günü 66. Cannes Film Festivali’nin açılış filmi olarak gösterilecek. Yönetmenin Strictly Ballroom (1992) ve Moulin Rouge (2001) adlı filmleri de ilk kez Cannes Film Festivali’nde gün ışığına çıkmıştı.

The Great Gatsby-Muhteşem Gatsby aynı zamanda Cannes Film Festivali’nde açılış filmi onurunu elde eden ikinci üç boyutlu film olacak. Daha önce 2009’da Up-Yukarı Bak adlı üç boyutlu film Cannes’ın açılış filmi olarak seçilmişti.

Daha önce What’s Eating Gilbert Grape (1993), The Aviator (2004), Blood Diamond-Kanlı Elmas (2006) ile Oscar adaylığı kazanan oyuncu Leonardo DiCaprio, The Great Gatsby-Muhteşem Gatsby’de başrolde… Dünya sinemalarında 2 milyar 185 milyon dolar hasılat elde eden Titanic’in de baş oyuncularından biri olan DiCaprio’ya Muhteşem Gatsby ilk Oscar ödülünü kazandırabilir.

1925 yılında ilk kez okurlara sunulan aynı adlı edebiyat şaheserinin (yazarı: Francis Scott Fitzgerald) bu 2013 tarihli en yeni uyarlaması da unutamadığı gençlik aşkına karşı duyduğu saplantılı (takıntılı da denebilir) tutkusunu hiç kaybetmeyen son derece varlıklı adam Jay Gatsby’nin (Leonardo DiCaprio canlandırıyor) sarsıcı ve muhteşem öyküsünü konu alıyor.

Carey Mulligan, Tobey Maguire, Joel Edgerton, Isla Fisher ve Jason Clarke The Great Gatsby-Muhteşem Gatsby’nin diğer baş rol oyuncuları… Filmin müzikleri Jack White ile Jay-Z imzasını taşıyor.

Muhteşem Gatsbynin Yazarı

The Great Gatsby-Muhteşem Gatsby’nin yazarı Francis Scott Fitzgerald (1896 doğumlu) 24 Ekim 1929’da başlayan dünya ekonomik bunalımının tüm acılarını ve yol açtığı felâketleri yaşadıktan sonra çok genç yaşta ve dünya edebiyatının ölümsüzleri arasına katıldığını göremeden, Avrupanın Nazi Almanyasının işgâli altında olduğu, İngiltere’nin bile Nazi çizmeleri altında ezilmesinin beklendiği Aralık 1940’ta vefat etti.

1974’ün Muhteşem Gatsby’si

2013’ün The Great Gatsby-Muhteşem Gatsby’sinin, 1974’ün Robert Redford ve Mia Farrow’lu filminin (39 yıl önceki The Great Gatsby) çok çok üzerinde olduğu söyleniyor… 1974’ün Muhteşem Gatsby’sinin senaryosunu beş Oscar ödülü kazanmış olan Francis Ford Coppola yazmıştı.

04 Şubat 1974 tarihli Newsweek Dergisi, The Great Gatsby Kuzey Amerika sinemalarında gösterime girmeden hemen önce o dönemde meslekdaşları arasında zirvede olan Robert Redford’un bu filmdeki giysileriyle çekilmiş bir fotoğraf karesini The Great Redford başlığıyla kapak yapmıştı.

(15 Mart 2013)

Hakan Sonok

[email protected]

Emrah Erdoğan ve Orhan Alkaya, Kanal D Cinemania’da

Ömür Gedik’in hazırlayıp sunduğu Kanal D Cinemania’da sezonun bu haftaki konukları Gelmeyen Bahar filminin yazarı ve yönetmeni Emrah Erdoğan ile Orhan Alkaya. Uzun zaman sonra televizyonda ekranlarında gördüğümüz Emrah, yazıp yönettiği ilk sinema filmi Gelmeyen Bahar filmini anlatıyor. Sevilen oyuncu Orhan Alkaya projeye nasıl dahil oldu? Emrah ve Orhan Alkaya, kadına şiddet konusunda ne düşünüyorlar? Editörlüğünü Fırat Sayıcı’nın yaptığı programda vizyona giren yeni filmler, haberler, vs. yer alıyor. Ömür Gedik tarafından sunulan Cinemania her Cumartesi Kanal D.de.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Emrah Erdoğan ve Orhan Alkaya, Kanal D Cinemania’da yazısına devam et
  • Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi, Handan İpekçi’yi Konuk Ediyor

    Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi, 08 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yönetmen Handan İpekçi’yi konuk ediyor. Adnan Saygun Konferans Salonu’nda saat 10:00’da İletişim Fakültesi Dekanı Prof Dr. Selahattin Yıldız açılış konuşması yapacak. Konuşma sonrasında Handan İpekçi’nin yönettiği Saklı Yüzler adlı film gösterilecek. Film gösterimi sonrasında Türkiye’de Kadın Olmak başlıklı söyleşi gerçekleştirilecek. Şenay Aydın, İştar Gökseven, Cem Bender ile Berk Hakman’ın oynadığı filmde, kızlarının evlilik dışı hamile kaldığını öğrenen aile bebeğin doğmasına izin verecek, doğumdan sonra bebek ve annesi öldürülecektir.

  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi, Handan İpekçi’yi Konuk Ediyor yazısına devam et
  • SETEM Sözlü Tarih Sohbetlerinin Bu Haftaki Konuğu: Tolgay Ziyal

    SETEM – Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği tarafından düzenlenen Türk Sineması Sözlü Tarih Sohbetleri devam ediyor.
    Sohbetlerin onikincisi 09 Şubat 2013 Cumartesi günü saat 14:00′de Türk sinemasının tanınmış isimlerinden Tolgay Ziyal’ın katılımı ile gerçekleştiriliyor.
    “Ergenekon Caddesi, No: 10, Ahmet Bey Plaza, Kat: 8, Şişli, İstanbul” adresindeki Sinema Meslek Birlikleri Güç Birliği’nin konferans salonunda yapılacak söyleşinin moderatörlüğünü SETEM Başkanı Mehmet Güleryüz üstleniyor.

  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    SETEM Sözlü Tarih Sohbetlerinin Bu Haftaki Konuğu: Tolgay Ziyal yazısına devam et
  • Tiyatroda ve Sinemada Yarım Asrın Emeğine Saygı: Göksel Kortay

    Beşiktaş Belediyesi’nin düzenlediği Ustalara Saygı toplantıları, 11 Mart’ta tiyatro ve sinemamızın oyuncusu Göksel Kortay için gerçekleştirilecek. Faruk Şüyün tarafından hazırlanan etkinlik, saat 20:00’den itibaren Akatlar Kültür Merkezi’nde izlenebilecek. Gecede, Kortay’ın hayatını bir terör olayı sonucu yitiren sanatçı eşi Kerem Yılmazer de özlemle anılacak. Eğitimini Amerika Birleşik Devletleri’nde tiyatro ve televizyon dalında tamamladıktan sonra, oyunculuk ve yönetmenlik alanında master diploması alarak ülkemize dönen Göksel Kortay için hazırlanan gece, seyircileri tiyatro ustasının yaşamında bir yolculuğa çıkaracak.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Tiyatroda ve Sinemada Yarım Asrın Emeğine Saygı: Göksel Kortay yazısına devam et
  • Türk Filmleri Dördüncü Kez Hong Kong’lu Sinemaseverlerle Buluştu

    İzmir Sinema Derneği tarafından dördüncü kez gerçekleştirilen Hong Kong Türk Filmleri Festivali, Hong Kong’un en büyük ve en gözde alışveriş merkezi olan Elements’teki The Grand Cinema’da seçkin konuklarının katılımı ve Erdem Tepegöz’ Zerre filminin gösterimi ile muhteşem bir açılış yaptı. Açılışta gösterim filmleri ekipleri ile Hong Kong Başkonsolosu Haldun Tekneci ve basın mensupları yer aldı. İzmir Sinema Derneği Başkanı Kayhan Kırmızıgül, “Önemli bir sinema izleyicisine sahip Hong Kong seyircisini Türk sinemasıyla buluşturmaktan büyük gurur duyduklarını” söyledi.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü görsellere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Türk Filmleri Dördüncü Kez Hong Kong’lu Sinemaseverlerle Buluştu yazısına devam et
  • Eve Dönüş: Sarıkamış 1915 Oyuncularıyla Keyifli Bir Söyleşi, Sadece Sinema Programı’nda

    Yönetmenliğini Ferdi Aktaş’ın yaptığı, sinema dünyasının gülen yüzü Sadece Sinema Programı, yeni bölümüyle bu hafta da sinemaseverle buluşuyor ve savaşlarda verilen kayıpların anısına gösterime giren Eve Dönüş: Sarıkamış 1915 ekibiyle sizler için konuşuyor. Aşkın İzleri, Venedik’in ardından ülkemizde gösterime giriyor. Uzun süredir vizyona girmeyi bekleyen Woody Allen’ın Uzun Boylu Esmer Adam’ı nihayet gösterimde. Sadece Sinema Programı, Ezgi Sütcü’nün sunumuyla 08 Mart Cuma 12:35 ve 18:20’de TRT Haber’de.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Eve Dönüş: Sarıkamış 1915 Oyuncularıyla Keyifli Bir Söyleşi, Sadece Sinema Programı’nda yazısına devam et
  • Gaziantep Kırkayak Sanat Merkezi Sinema Atölyesi’nde Mart Ayı Boyunca Kadın Filmleri Gösterilecek

    Kırkayak Sanat Merkezi Sinema Atölyesi’nde, Mart ayı boyunca 08 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla, kadın filmlerinin seçkin örnekleri izleyicilerle buluşturulacak. Feminist yönetmen filmlerinden sinemada kadına yönelik şiddete; kadının sinemada sessizliğinden cinsel sömürüsüne; sinemada kadının temsilinden ona biçilen rollere kadar, kadının sinemadaki varlığına dair, Saatler, Daire, Sevgi Sözcükleri ve Osama gibi önemli filmler Sinemor başlığı altında Mart ayı boyunca Kırkayak Sanat Merkezi salonunda gösterilecek.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Gaziantep Kırkayak Sanat Merkezi Sinema Atölyesi’nde Mart Ayı Boyunca Kadın Filmleri Gösterilecek yazısına devam et
  • TMMOB Mimarlar Odası Belgesel Sinema Kulübü, Elinde Proje Var Adlı Belgeseli Gösteriyor

    TMMOB Mimarlar Odası Belgesel Sinema Kulübü’nün bu haftaki etkinliğinde 08 Mart Cuma günü Perihan Bayraktar’ın yönettiği Elinde Proje Var adlı belgesel gösterilecek. Filmde, Türkiye’nin ilk şehir plâncısı olarak anılan Aron Angel’in onurlu yaşamı çerçevesinde, yaptığı plânlar, çalışmalar ve Türkiye’de şehircilik anlatılıyor. Film, Cumhuriyetin başlangıcından günümüze kadar şehirlerimiz, özellikle İstanbul nasıl değişti? Aron Angel’in çalıştığı dönemden bugüne kadar şehircilik anlayışımız nasıl değişti? Peki, huzurlu bir kent yaratmaya nereden başlamalı? gibi sorulara cevap arıyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    TMMOB Mimarlar Odası Belgesel Sinema Kulübü, Elinde Proje Var Adlı Belgeseli Gösteriyor yazısına devam et
  • Öbür Yanım, 4. ve Son Bölümünde Ölümün Sırrını Aralıyor

    TRT Belgesel ve Drama Programları Müdürlüğü tarafından, Taha Feyizli yapımcılığında hazırlanan Öbür Yanım belgeseli, Hayat Bir Deniz… İnsan Bir Damla… adlı 4. ve son bölümünde üç büyük semavi dinin ölüm ritüelleri ışığında ölümün sırrını aralıyor. İnsanın var olma çabası, insanlık tarihinde Müslümanlık, Hıristiyanlık ve Yahudiliğin doğum, yaşam ve ölüm ritüelleri üçgeninde değerlendirildiğinde, özünde aynı hikâyelere şekil verdiği görülüyor. İnsan doğarken de, ilahi yolculuğuna çıkarken de en kıymetli cümleleri hak ediyor. Belgeselin 4. bölümü 08 Mart 21:00’de TRT Belgesel’de.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Oblivion

    Joseph Kosinski’nin yönettiği ve Tom Cruise, Olga Kurylenko, Andrea Riseborough ile Nikolaj Coster’nun oynadığı Oblivion, 12 Nisan 2013’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
    Jack Harper, dünyadaki birkaç insansız uçak teknisyeninden biridir. Jack’in görevi neredeyse bitmek üzeredir. Yerden binlerce metre yukarıdaki göklerde devriye gezen Jack’in sürdüğü yaşam, iniş yapmış bir uzay mekiğindeki güzel bir yabancıyı kurtarınca alt üst olur. Yabancının gelişi, Jack’in her şeyi sorgulamasına yol açar ve insanlığın kaderini Jack’in ellerine teslim eder.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman: Türkçe Altyazılı / Orijinal
  • IMDb
  • Diğer basın bültenleri ve bağlantılara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Oblivion yazısına devam et
  • Eve Dönüş: Sarıkamış 1915 Filminin Galasına Yoğun İlgi

    Yönetmen Alphan Eşeli’nin yönettiği Eve Dönüş: Sarıkamış 1915, Levent Cinemaximum Kanyon Sineması’nda yapılan özel gösterimle sinema seyircisiyle buluştu. İnsanın hayatta kalma mücadelesine odaklanırken, savaşın dehşetini izleyiciye bir kez daha hatırlatan filmin galasına film ekibi tüm kadro katıldı. Galaya gelen konuklar arasında Cem Hakko, Derin Mermerci, Burcu Kara, Özge Özberk, Mehmet Garan, Mete Horozoğlu, Ünal Uzun, Serdar Gülgün, Berna Sağlam Naipoğlu, Oğuz Peri, Tamer Yılmaz, Fırat Doğruloğlu, Sarp Apak, Şahin Irmak ve Gökçe Bahadır katıldı.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Eve Dönüş: Sarıkamış 1915 Filminin Galasına Yoğun İlgi yazısına devam et
  • Avrupa’da Fuhuşa Düşen Genç Kızlar

    Kadınlar (Elles)
    Yönetmen: Malgorzata Szumowska
    Senaryo: Tine Byrckel-Malgorzata Szumowska
    Müzik: Pawel Mykietyn
    Görüntü: Michal Englert
    Oyuncular: Juliette Binoche (Anne), Anaïs Demoustier (Charlotte), Joanna Kulig (Alicja), Louis-Do de Lencquesaing (Patrick), Ali Marhyar (Said), Jean-Marie Binoche (Anne’ın Babası), François Civil (Florent), Pablo Beugnet (Stéphane), Krystyna Janda (Alicja’nın Annesi)
    Yapım: Fransa-Polonya-Almanya (2011)

    Polonyalı kadın yönetmen Malgoska Szumowska’nın “Kadınlar” film, Charlotte ve Alicja’nın hikâyeleriyle Avrupa’daki korkunç fuhuş dünyasına kamera çeviriyor. Röportaj tekniğinin kullanıldığı film, görsel olarak da etkileyici.

    Film, sevişme sahnesiyle açılıyor. Üniversitede okuyan kimi kızlar, yüksek harçları ödeyebilmek için fuhuşun içine düşüyorlar. Anne, moda ve kadın dergisi Elle’de çalışan bir gazeteci. O da bir kadın. Evli ve çocukları var. Delikanlı Florent ve küçük Stéphane. Kocası da Patrick Çocukları dağınık. Her evde olanlar işte. Anne, araştırmasını sürdürürken eviyle de uğraşması gerekiyor. Ortalığı toparlamak, temizlemek vs. O ilgilenmese buzdolabı bile boş kalıyor. Evdeki üç erkekle başa çıkmak kolay değil tabii ki. Orası Paris de olsa kadın kadındır. İşte de erkekler çekilmiyor elbette. Tuvalette klozet kapağını kaldırmadan, hatta kapıyı örtmeden ayakta işini gören erkekler her daim bencil olacak. Kadınlar, eş ve anne… Tüm bunlar, feminist gözlemle yansıyor perdeye. 1973 doğumlu Polonyalı kadın yönetmen Malgorzata Szumowska (Malgorata Şumoska diye okunuyor), 2011 yapımı “Elles-Kadınlar” filmiyle Avrupa’daki fuhuş dünyasına, üniversitede okuyan kız öğrencilere ve bu işe düşürülmüş genç kızlara bakıyor. Harçların yüksek olması, fuhuş piyasasında olayları değiştirmiş Avrupa’da. Anne, önce Charlotte’la buluşuyor ve onunla röportajını gerçekleştiriyor. Anne, onun duygularını anlamaya çalışıyor. Charlotte, yaptığı işten keyif mi alıyor? Charlotte, ailesiyle kalıyor. Kamera, metrodaki Polonyalı göçmen Alicja’nın peşine takılıyor sonra. Alicja’nın da ailesi var. Anne, kızlarla görüşmesini sürdürürken, kızlar da işlerine devam ediyorlar. Anne, Charlotte ve Alicja’ya hikâyelerini anlattırarak, fuhuş dünyasının cehennemin yansıtıyor. Elbette tam anlamıyla içeriden bilmiyor her şeyi. Dizüstü bilgisayarından porno sitelerinden o alemi kavramaya da çalışıyor Anne. Kamera oradan Charlotte’un işine geçiyor. Charlotte yatakta erkeği mutlu ediyor o sırada. Charlotte’un sevişmesi sürerken fonda da Beethoven’ın “7. Senfoni”si duyulmaya başlıyor. Kamera oradan evde yalnız olan Anne’ın mutlu anına geçiyor. Anne sonra kendine beyaz şarap keyfi yaşamak istiyor. Şarap şişesini açmak Paris’te de zor olduğunu da anlıyorsunuz. Hatta Paris’te de sigara izmaritini balkondan aşağı atmanın normal olduğunu da keşfediyorsunuz. Anne’ın yemeği yapması ortalığı temizlemesi derken, çocuklarla koca da pek az görünüyorlar ortalıkta. Seyircinin de aklına pek gelmiyorlar zaten. İnsan, Anne gibi bir eş bulunca mutluluk cennetindeymiş gibi hisseder kendini herhalde. Anne, mutfakta deniz tarağı temizlerken de fonda Vivaldi’nin “Gloria” ilâhisi duyuluyor. Kamera oradan Charlotte’un olduğu yere geçiyor. Charlotte, erkeğin fantazilerini gerçekleştiriyor o anda. Anne da yalnızlığını hissettiği anda kendi kendini tatmin etmeye başlıyor. Midye onu baştan çıkartıyor. Bu sahne sinema tarihine geçebilir. Anne, mutsuzluğunu fark ediyor. Kocası hep yorgun. Büyük oğlan başına buyruk. Başka bir anda Alicja’nın annesi habersizce eve geldiğinde kızının seks oyuncaklarını bulduğunda kızının buralarda neler yaptığını tahmin ediyor. Ne yapabilir ki? Filmin son sahnesinin çok sıcak olduğunu da belirtelim.

    Sarsıcı film…

    Yönetmen Szumowska, gerçekten Avrupa’daki fuhuşa derinden bakıyor “Kadınlar” filminde. Özellikle geç kızların bazıları okumak için bu sektöre yöneliyorlar, bazıları da keyif aldıkları için. Dünyanın en eski mesleği denilen seks işçiliğinde kırmızı fener hep yanacak. Anaïs Demoustier ve Joanna Kulig, içinde olması zor sahnelerde rahat oyunculuk göstermişler. 1987’de Fransa’nın Lille şehrinde doğmuş Demoustier, Haneke ustanın distopik mahşer sonrası filmi 2003 yapımı sinemaskop “Le Temps du Loup-Kurdun Günü” filminden biliniyor. 1982 Polonya doğumlu Kulig de, Pawel Pawlikowski’nin 2011 yapımı “La femme du Vème-Gizemli Kadın” filminde Ania’yı canlandırmıştı. Yatak sahnelerinde de epey cesurlar. Filmdeki yatak sahneleri gerçek anlamıyla cesurca. Porno sınırların zorluyor. Anne’ın duş yaptığı sahne de Hitchcock’u yad ettirdi. Duş sahneleri daima Hitchcock’u hatırlatacak. Anne’ın duş aldığı sahne az da olsa insanı Hitchcock’un 1960 yapımı siyah-beyaz “Psycho-Sapık” filmine götürdü. Elbette yönetmen Szumowska’nın filmindeki duşlu sahnede çığlıklı şiddet yok elbette. Filmde, Juliette Binoche’un tiyatro yönetmeni ve heykeltıraş babası Jean-Marie Binoche da oynuyor. Anne’ın hastanede masaj yaptığı yaşlı adam Mösyö Binoche. Sinemaskop çekilmiş “Kadınlar” filminin mekânları da Paris’ten. Filmin estetiği de iyi. Kamerayla üstten bakışlar ve “steadicam” çekimler estetikti. Yönetmen Szumowska, son filmi 2013 yapımı “W imie…” (Adına) filmiyle 63. Berlinale’de “Altın Ayı” için yarışmıştı.

    (14 Mart 2013)

    Ali Erden

    [email protected]

    Alamanya – Alamanya

    TRT Almanya ile imzalanan “İş Göçü” anlaşmasının 50. yılında Alamanya – Alamanya adlı bir belgesel hazırladı. Almanya – Almanya’da, 50 yıl önce sazını da alarak Almanya’ya giden Aşık Metin Türköz; Almanya doğumlu, çetelere karışmış, bir göçmen çocuğu olmanın verdiği bütün sorunları yaşamış ve şimdi rap müzik aracılığıyla sesini duyurmaya çalışan 29 yaşındaki Çağlar; çocukken bozuk Almancası nedeniyle arkadaşlarının alay konusu olan, ancak azmederek Almanca öğretmenliğini bitiren 25 yaşındaki Ceren aracılığıyla Almanya’daki Türklerin yaşamları işleniyor.

  • Basın Bülteni
  • Filmi izlemek için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Alamanya – Alamanya yazısına devam et