11. Ulusal Kısa Film Festivali, Kısa Film ve Kısa Film Öyküsü Yarışması Ödül Töreni Yapılıyor

İstanbul Kısa Filmciler Derneği – İKFD, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ve Doğuş Üniversitesi’nin işbirliği ile düzenlenen 11. Ulusal Kısa Film Festivali Onur ödülleri, En İyi Belgesel ve Kısa Film Ödülleri sahiplerini buluyor. Festival ödül töreni 29 Mart 2013 Cuma günü saat 18:30’da Doğuş Üniversitesi Acıbadem Kampüsü Gözaçan Kültür ve Sanat Merkezi’nde Toprak Sergen’in sunumuyla gerçekleştirilecek. Festivalin Onur konukları Üç Maymun ve Bir Zamanlar Anadolu’da filmlerinde senarist ve oyuncu olarak görev yapan Ercan Kesal ve Yeşilçam’ın usta oyuncusu Şemsi İnkaya.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    11. Ulusal Kısa Film Festivali, Kısa Film ve Kısa Film Öyküsü Yarışması Ödül Töreni Yapılıyor yazısına devam et
  • Viktor Apalaçi: Üç Maymun, Dünya Sinemasının Ölümsüz Filmlerinden Biri

    Şalom Gazetesi sinema yazarı ve film eleştirmeni Viktor Apalaçi, Atilla Dorsay’ın Cumhuriyet Gazetesi’nde sinema hakkında yazmaya başladığı 1966’dan bu yana Şalom’da yazıyor… Tam 47 yıldır bu konuda okurunu bilgilendiriyor ve yönlendiriyor.

    Apalaçi’ye göre Türk sinema yazarları ve film eleştirmenleri arasında Türkçeyi en iyi kullanan şu an Cumhuriyet Gazetesi’nde yazan Sungu Çapan… Apalaçi “Sungu Çapan inanılmaz uzunluktaki cümleleri yazılarında başarıyla kuruyor ve kullanıyor.”

    Bugün 72 yaşında olan Apalaçi’ye göre en beğendiği filmler şöyle sıralanıyor:

    * Bisiklet Hırsızları / Vittorio de Sica
    * Milano Mucizesi / Vittorio de Sica
    * Hiroşima Sevgilim / Alain Resnais
    * 400 Darbe / Francois Truffaut
    * Paris Teksas / Wim Wenders
    * Ölümsüz – Z / Casta Gavras
    * Taksi Şoförü / Martin Scorsese
    * Sahne Işıkları – Limelight / Charlie Chaplin
    * Leopar / Luchino Visconti
    * Siyah Orfe / Marcel Camus
    * Rashomon / Akira Kurosawa
    * Bir Kadın ve Bir Erkek / Claude Lelouch
    * Blow-Up / Michelangelo Antonioni
    * Underground / Emir Kusturica
    * Pianist / Roman Polanski
    * Rüzgar Gibi Geçti / Victor Fleming
    * İnsanlar Yaşadıkça / Fred Zinnemann
    * The Wages of Fear / Henri George Clouzot
    * Asi Gençlik / Nicholas Ray
    * Doktor Jivago / David Lean
    * Unforgiven / Clint Eastwood
    * Manhattan / Woody Allen
    * Vertigo / Alfred Hitchcock
    * Amcam – Mon Oncle / Jacques Tati
    * 4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün / Cristian Mungiu
    * Oğul Odası / Nanni Moretti
    * Karanlıkta Dans / Lars Von Trier
    * Kelebek ve Dalgıç / Julian Schnabel
    * Dalgaları Kırmak / Lars Von Trier
    * Çingeneler Zamanı / Emir Kusturica
    * Barton Fink / Coen Kardeşler
    * Apocalypse Now / Francis Ford Coppola
    * Teneke Trampet / Volker Schlöndorff
    * İşçi Sınıfı Cennete Gider / Francesco Rosi
    * Arabulucu / Joseph Losey
    * Eğer – If / Lindsay Anderson
    * Gece / Michelangelo Antonioni
    * L’Eclipse / Michelangelo Antonioni
    * Baylar ve Bayanlar / Pietro Germi
    * Şerburg Şemsiyeleri / Jacues Demy
    * Burjuvazinin Gizemli Çekiciliği / Luis Bunuel
    * Tatlı Hayat / Federico Fellini
    * Sessiz Dünya / J. Y. Cousteau ve Louis Malle
    * Ölüm Asansörü / Louis Malle
    * Marty / Delbert Mann
    * Fargo / Coen Kardeşler
    * Paramparça Aşklar Köpekler / İnnaritu
    * Bazıları Sıcak Sever / Billy Wilder
    * Giant / George Stevens
    * Kwai Köprüsü / David Lean
    * Guguk Kuşu / Milos Forman
    * Casablanca / Michael Curtiz
    * Citizen Kane / Orson Welles
    * Fahrenheit 9 / 11 – Michael Moore
    * Ulis / Theo Angelopulos
    * Piano Dersi / Jane Campion
    * Üç Maymun / Nuri Bilge Ceylan

    Viktor Apalaçi’ye Göre “Üç Maymun”:

    Hepimiz “Üç Maymun”u oynarız

    İnsan ruhunun derinliklerinde dolaşmayı seven bir sinemacı olarak Nuri Bilge Ceylan, “Üç Maymun”da bilinen sakin ve durgun uslubunu yinelerken, sinemasını geliştirdiğini, farklı bir yolda cesur bir adım attığını gösteriyor.

    İnsanın doğasını ve varoluşunu sorgulamayı sürdürdüğü “Üç Maymun” da Ceylan, aşk, nefret, pişmanlıklar, yalanlar, sorumluluk, güç duygusu ve affetme gibi temaları işliyor. Kurduğu görsel dünya ve özgün uslubuyla Türk sinemasında özel bir yeri olan Nuri Bilge Ceylan, “Üç Maymun” da mekân kullanımındaki ustalığı, özenli ışık çalışması ve başarılı ses tasarımı ile dikkati çekiyor.

    Film, 3 kişiden oluşan orta sınıf bir ailenin, parçalanmaması adına, gerçeklerin görmezden gelinmesiyle ortaya çıkan açmazları anlatıyor. Hayatta hepimizin “Üç Maymun”u oynamak zorunda kaldığımız gerçeğinden hareketle, Ceylan, bir yerde davranışlarımıza ayna tutuyor.

    Sorumluluk yükünün ağırlığı altında ezilmemek için, filmin üç kahramanı, gerçeği görmekten, konuşmaktan kaçınarak, onu inkâr etmekle yetinir. Ancak “Üç Maymun”u oynamak, acı gerçeklerin üstünü örtmeye yeterli midir?

    Nuri Bilge Ceylan eşi Ebru Ceylan ile birlikte yazmaya başladıkları senaryo kadrosuna, özel hayatında politikaya atılan bir doktor olan Ercan Kesal’ı almış. Bu filmde kendini yenilemeyi seven bir sinemacı kimliğiyle karşımıza çıkan Ceylan, kariyerinde ilk kez siyasi ortama göndermeler yapıyor. Ercan Kesal’ın telkiniyle, filmin baş kahramanlarından biri, çiçeği burnunda bir politikacı.

    Sakin, Durgun Sinema Dili

    Duygusal gelgitler ve psikolojik tahliller yüklü bir senaryoyu, Ceylan bilinen sakin ve (uzun plânlara dayanan) durgun üslûbuyla sinemaya aktarıyor. Gri tonların hakim olduğu bir atmosferde geçen, Yedikule’de oturan, üç kişilik orta direk bir ailenin öyküsünü anlatan film bir trafik kazasıyla başlıyor.

    Şoför baba (Yavuz Bingöl), politikacı patronunun (Ercan Kesal) yaptığı bir trafik kazasını üstlenerek kısa bir müddet hapis yatar. Evde, 20’li yaşlarını sürdüren işsiz oğluyla (Ahmet Rıfat Şungar) tek başına kalan karısına (Hatice Aslan) patron göz koyar.

    Kocası hapisteyken, genç kadın, zaafına yenilip patronun metresi olur. Okulda başarısız olan, boş gezenin boş kalfası oğul, gerçekleri bilmesine rağmen susmayı yeğler. 6 yaşındayken denizde boğulan kardeşinin gölgesi, ailenin tüm ilişkilerinin üstüne düşer.

    “Tutkuyla Sevdiğim Yalnız, Güzel Ülkem”

    Aile içi koyu suskunluk ortamına rağmen, hapisten çıkan baba, durumu kavrar. Ancak “Üç Maymun”u oynamak, acı gerçeklerin üstünü örtmeye yeterli midir? Filmde bir ailenin, altından kalkamayacağı acılara ve sorumluluklara maruz kalmamak adına gerçeği örtbas ederek bir arada kalmaya çalıştıklarını izliyoruz.

    Nuri Bilge Ceylan’ın insan ilişkilerini inceleme yöntemini Bergman, Bresson ve Tarkovski gibi ustaların sinemasına yakın bulan eleştirmenler var. Son Cannes Film Festivali’nin başlangıcında gösterilen “Üç Maymun”, festival boyunca uluslararası eleştirmenlerin değerlendirilmesiyle, hep Altın Palmiye ödülüne layık gösterildi.

    Nuri Bilge Ceylan (yarışmanın Clint Eastwood, Steven Sodergbergh, Atom Egoyan, Dardenne Kardeşler, Wim Wenders gibi prestijli yönetmenlerini sollayarak) En İyi Yönetmen seçildi. Ceylan’ın bu başarısı kimseyi şaşırtmadı. Yönetmen bu festivalde, 2003’te “Uzak” ile Jüri Büyük Ödülü’nü, 2005’da “İklimler” ile sinema yazarlarının verdiği Fibresci ödülünü kazanmıştı.

    Üslûp olarak sakin ve durgun bir sinema dili kullanan Ceylan görsel diliyle izleyicinin bir kez daha hayranlığını kazanıyor. Amatör oyuncuları dahi iyi yönetmedeki becerisini gösterdiği filmle Ceylan, önceki filmlerine kıyasla daha içine girilebilir bir yapıt sunuyor.

    Cannes’da Kapanış Galası’nda ödülünü “tutkuyla sevdiği yalnız ve güzel ülkesine adamakla” gururumuzu okşuyor, gönüllerde taht kuruyor.

    (04 Nisan 2013)

    Hakan Sonok

    hakansonok.sonok1@gmail.com

    Levent Kültür Merkezi’nde Bu Hafta, Reha Erdem’in Kosmos Filmi Sinemaseverlerle Buluşuyor

    Yeni Sinema Hareketi’nin öncülüğünde ve Beşiktaş Belediyesi işbirliğiyle, sinema salonlarında yeterince gösterim şansı bulamamış sinemamızın bağımsız örnekleri, Her Cuma Yeni Sinema etkinliği kapsamında izleyiciyle buluşuyor. Levent Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlik, 29 Mart Cuma günü Reha Erdem’in senaryosunu yazıp yönettiği Kosmos ile devam ediyor. Kosmos, mucizeler yaratan bir hırsız olan Kosmos’un bir sınır kentinde yaşadıklarını konu ediniyor. Her Cuma Yeni Sinema etkinliği haftaya Reis Çelik’in senaryosunu yazıp yönettiği Lal Gece filmiyle devam edecek.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü görsellere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Levent Kültür Merkezi’nde Bu Hafta, Reha Erdem’in Kosmos Filmi Sinemaseverlerle Buluşuyor yazısına devam et
  • 11. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali, İzmir’de

    Umudu ve gücünü kadınlardan alan, kadınlar tarafından kadınlar için yapılan 11. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali, İzmir Kadın Dayanışma Derneği ortaklığıyla 30 – 31 Mart’ta İzmir’de. Yaşar Üniversitesi Selçuk Yaşar Kampüsü Cep Sineması’nda yapılacak festivalin programında Benim Özgürlüğüm Senin Özgürlüğün, Ötesi, Kiraz Çiçekleri, Hani Meral, Ben Uçtum Sen Kaldın, Asya, Dönüşüm, Derin Nefes Al, Can Yelekleri Koltukların Altında, Barracuda, Güneşe Yolculuk ve Kürtaj Oldum filmlerinin yanı sıra Bedenimiz Bizimdir başlığında bir panel de yer alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Filmler hakkında geniş bilgilere ve yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    11. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali, İzmir’de yazısına devam et
  • Antrakt’ın Dördüncü Kez Gerçekleştirdiği Uzun Metrajlı Film Senaryosu Yarışmasının Kazananı Belli Oldu

    4. Antrakt Uzun Metrajlı Film Senaryosu Yarışması sonuçlandı. Sinemamıza değişik ve çeşitli senaryoların kazandırılması, senaryo yazımı alanında çaba harcayan, bu işe kendini vermiş ve vermek isteyenlere katkıda bulunmak amacıyla gerçekleştirilen yarışmanın jüri üyeleri Tamer Baran, Sema Fener, Ercan Kesal, Nilgün Öneş, Selin Sevinç, Ahmet Soner ve Selay Tozkoparan 25 Mart Pazartesi günü yarışmaya kabul edilen 110 senaryo arasından seçimini sonuçlandırdı ve Evrim Kanpolat’ın Halam Geldi isimli senaryosunu En İyi Senaryo olarak belirledi.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü görsellere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Antrakt’ın Dördüncü Kez Gerçekleştirdiği Uzun Metrajlı Film Senaryosu Yarışmasının Kazananı Belli Oldu yazısına devam et
  • Sinema TV, Müslüm Gürses ve Metin Serezli’yi Anacak

    Sinema TV 1001, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Arabesk müziğin unutulmaz isimlerinden Müslüm Gürses ile usta tiyatro ve sinema sanatçısı Metin Serezli’yi Ustalara Saygı Kuşağı’nda filmleriyle anacak. Nisan ayı boyunca Müslüm Gürses ve Metin Serezli’nin ikişer filminin yayınlanacağı Sinema TV 1001, filmleri kaçıranlar için tekrarlarını da yayınlayacak. Müslüm Gürses’in Güldür Yüzümü ve Can Kardeşler filmi; Metin Serezli’nin ise bir çapkınlık hikâyesi olan Metres filmi ile bir aşk hikâyesini konu alan Sisli Hatıralar filmi sinemaseverlerle buluşacak.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Sinema TV, Müslüm Gürses ve Metin Serezli’yi Anacak yazısına devam et
  • Temel Gürsu By-Pass Ameliyatı Oldu

    Sinemamızın Yeşilçam döneminin ünlü yönetmenlerinden Temel Gürsu by-pass ameliyatı oldu. Memorial Hastahanesi’nde Prof. Dr. Bingür Sönmez ve Uzman Dr. Deniz Şener tarafından gerçekleştirilen ameliyat sonrasında eski sağlığına kavuşan yönetmenimiz kendisini zor döneminde yalnız bırakmayan akraba, dost, sanatçı ve yakınlarına teşekkür etti. Dikkat Kan Aranıyor, Hayat Sevince Güzel, Hostes, İzin, Çeşme, Derbeder, İsyankar, Nikah Masası, Feryat, Kader Çıkmazı, Ateşdağlı gibi filmleriyle hafızalarda yer alan değerli yönetmenimize geçmiş olsun dileklerimizi sunarız.

  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Temel Gürsu By-Pass Ameliyatı Oldu yazısına devam et
  • Ece Dorsay ve Neslihan Engin’in Konseri 02 Nisan’da ALT Jazz’da

    Ece Dorsay ve Neslihan Engin, 02 Nisan Salı günü Beyoğlu’ndaki ALT Jazz’da konser veriyor. Yıllardır bildiği yoldan şaşmayan, kendine özgü bir kadın ozan/sarkıcı olan Ece Dorsay, 2002 yılında Kum Saati adlı ilk solo albümüyle çıkış yaptı, 2010 yılında Kırmızı Karanlık adlı ikinci solo albümünü yayınladı. 2009′dan beri Birgün Gazetesi Pazar ekine yazan ve aynı yıl Mor Rüya adlı şiir kitabı yayınlanan Ece Dorsay ayrıca Açık Radyo’da Dağınık Oda programını hazırlayıp sundu. Efes One Love Fest 2011, H2000, Hayal Kahvesi, Bronx, Boğaziçi Üniversitesi gibi birçok yerde sahne aldı.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Ece Dorsay ve Neslihan Engin’in Konseri 02 Nisan’da ALT Jazz’da yazısına devam et
  • Alman Kültür Merkezi’nde Perşembe Filmleri Nisan Ayında da Devam Ediyor

    Alman Kültür Merkezi, 2012 yılında başlattığı Perşembe Filmleri dizisine Nisan ayında da devam ediyor. Yine son üç yılın Alman yapımı yeni filmlerden oluşan bir seçki her Perşembe saat 19:00’da sinemaseverlerle buluşacak. Programa göre 04 Nisan’da Percy Adlon ve Felix Adlon’un yönettiği Mahler Bunalımda (Mahlet Auf der Couch), 11 Nisan’da Arnon Goldfinger’ın yönettiği Büyükannemin Evi, 18 Nisan’da Christoph Hochhausler’ın yönettiği Alttaki Şehir, 25 Nisan’da Heidi Specogna’nın yönettiği Sınırsız Yetki adlı filmler Türkçe altyazılı ve ücretsiz olarak sinemaseverlere sunulacak.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Alman Kültür Merkezi’nde Perşembe Filmleri Nisan Ayında da Devam Ediyor yazısına devam et