Kim Uygar, Kim Barbar

Güney Afrikalı Nobelli yazar JM Coetzee’nin 1980 yılında yayımlanan ünlü romanı ‘Barbarları Beklerken / Waiting for the Barbarians’ın sinema uyarlaması bu hafta gösterime girdi. Salgın döneminin öne çıkan filmlerinden biri olan yapım, geçtiğimiz yıl Venedik Film Festivali’nin ana seçkisinde yer almıştı.

Coetzee eserlerinde, Güney Afrika’yı ve sömürge yönetimi politikalarını eleştirel bir dille ele alır. Evrensel emperyalizmin sömürü anlayışına, ve kimin uygar kimin barbar olduğuna dair sorular sorar, 1948 – 1994 yılları arasında beyazların siyahilere ve yerli halklara uyguladığı faşist yöntemleri bir beyaz adam olarak yargılamaya koyulur. 20. yüzyıl başlarında adı belirtilmeyen bir imparatorluğun ücra bir sınır bölgesinde geçen ve filme kaynaklık eden romanında, olan bitene bölgede görevli bir sulh hakiminin gözünden tanıklık ediyoruz.

Ücra karakolda yıllardır görevini sürdüren emekliliği yaklaşmış kanun adamının sakin hayatı, merkezden sınır ötesindeki ‘barbarlar’ tehdidine karşı bölgeye gönderilen sorgu müfettişi Albay Joll’un gelişiyle eksen değiştirir. Totaliter her organizmada olduğu gibi, yerli halkı kontrol edebilmek için sanal düşmanlar üreten emperyal güçler, bu hikâyede de toprağında yaşayan insanları düşman, kendilerini ‘uygar’, yörenin geleneğini sürdüren yerlileri ‘barbar’ ilan etmişlerdir bile. Albay’ın acımasız tutumu karşısında hem kendi otoritesinin hem de iktidara bağlılığının sarsıldığını fark eden yaşlı adam, yerli halka reva görülen ağır işkencelere karşı çıktığında, herkesi karşısına alacaktır.

‘Barbarları Beklerken’ iktidar ile uyum içinde yaşamını sürdürmüş bir hukuk adamının görevi ve vicdanı arasında yaşadığı gelgitler ve yoğun iç tartışmalarını merkeze alan eşsiz bir metin, çetin bir iç yolculuğun hikâyesidir. Sulh hakiminin tanıklığı eşliğinde, kimlerin gerçek barbar olduğunun iz sürücüsüdür. Başka halkların topraklarını işgâl eden emperyal hükümranlıklar mıdır barbar olan. Yoksa, yaşama biçimini, kültürünü, korumak isteyen, toprağında yaşamak isteyen yerli halklar mı.

Gerek Coetzee gerekse yapımcı Michael Fitzgerald’ın seçimiyle yönetmenlik koltuğuna Kolombiyalı Ciro Guerra’nın seçilmesi şaşırtıcı değil. Kolombiyalı sinemacıyı, Amazon topraklarında kutsal bir şifa bitkisinin izini süren iki bilim insanının öyküsünden yola çıkarak, sömürgeciliğin Amazon halkının tarihi üzerinde yarattığı derin tahribat üzerine, siyah-beyaz görselliği ve şiirsel sinema diliyle ağıt yakan 2015 yapımı benzersiz denemesi ‘Yılanın Kucağında / El Abrazo de la Serpiente’ ile tanımıştık. Yerel kültürleri yerle yeksan eden beyaz adamın günahlarını tavizsiz bir sinemayla aktaran filmin dünya çapında büyük ilgi görmesi ve Oscar adayı olmasının ardından, Cristina Collego ile ortaklaşa yönettiği bir sonraki filmi ‘Göç Mevsimi / Pájaros de Verano’, geçtiğimiz yıl sinemalarımızı ziyaret etmişti. Kolombiya halkının uyuşturucu üreticiliğine geçişinin Escobar’dan önceki yıllarını anlatan çalışma, bu acı sınavın kutsallık üzerine inşa edilmiş bir yaşam biçimini nasıl yerle bir ettiğini anlatıyordu. Vahşi kapitalizmin akıl çelici nimetlerinin gözlerini kamaştırdığı, yüreklerini kararttığı bir toplumun; ölülerinin kehanetlerine kulak vermemiş, gücendirilmiş ruhların artık onları korumadığı insanların trajik öyküsünü dile getiriyordu.

Bu portfolyonun ardından yönetmenin Coetzee’nin romanıyla karşımıza çıkması rastlantı değil. Kendi başarılı yönetmenlik denemeleri olan görüntü ustası Chris Menges ile birlikte olması; sulh hakiminde Mark Rylance gibi çok incelikli performanslar sunan bir oyuncu ile çalışması da filmin artılarından. Ancak sinemaya uyarlanması kolay olmayan bir roman ‘Barbarları Beklerken’. Senaryo bizzat Coetzee tarafından ele alınmış bile olsa, roman kahramanının içsel yolculuğu peliküle geçememiş. Buna karşılık Johnny Depp ve küçük bir rolde Robert Pattinson gibi yetenekli oyuncular, tek boyutlu yazılmış kötü adam tiplemelerinde fazla bir varlık gösterememiş. ‘Kahrolsun Emperyalizm’ mesajını duyurmak açısından işlevi var kuşkusuz, ancak bu haliyle Fas ve İtalya’nın kızgın kumlarında çekilmiş görüntüler eşliğinde, eski usul Hollywood tarzı oryantalist bir seyir vaad ediyor ‘Barbarları Beklerken’. Piyasadaki film yokluğunda buna da razıyım diyenler için.

(08 Ekim 2020)

Ferhan Baran

[email protected]

19. Filmekimi

39. İstanbul Film Festivali, Ekim ayında pandemi nedeniyle çevrimiçi olarak sürerken sinema salonu gösterimlerine de başlıyor. Festivalin en sevilen bölümlerinden olan Galalar bölümü, bu yıl Filmekimi’yle bir araya geliyor. Filmekimi, pandemi nedeniyle bu yıl festival galalarıyla birlikte gerçekleştiriliyor. Ulusal Belgesel Yarışması ve Filmekimi Galaları filmleri Cinemaximum Nişantaşı City’s ve Kadıköy Sineması’nın yanı sıra festivalin çevrimiçi gösterim sitesi filmonline.iksv.org’da da izleyici erişimine açılıyor.

19. Filmekimi yazısına devam et

Aile Hükümeti’nin Oyuncuları Alper Saldıran ve Aslıhan Malbora Filmi İlk Kez Anlattı

Burak Demirdelen’in yönettiği Aile Hükümeti, 09 Ekim’de vizyona giriyor. Filmin oyuncuları Aile Hükümeti’nin çekiminde yaşadıklarını ilk kez anlattı. Çekimleri Çanakkale Asos’ta gerçekleştirilen, Elaldı Köyü’nün akraba evlilikleri ile verdiği mücadeleyi konu alan filmde başarılı oyuncu Alper Saldıran köyün öğretmeni Salih’i canlandırıyor. Saldıran, “Sabahları set, akşamları saz, söz, muhabbetle nasıl geçtiğini anlamadık.” şeklinde konuştu.

TİHEK Kısa Film ve Senaryo Yarışması

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü / Haftası kapsamında insan hakları alanında farkındalığı artırıcı özellikte “İnsan Hakları Bağlamında İnsani Değerler” temalı kısa film yarışması ile kısa film senaryo yarışması düzenliyor. TİHEK Kısa Film ve Senaryo Yarışması’na yapılacak başvuruların, 19 Ekim – 19 Kasım 2020 tarihlerinde elden veya posta yoluyla TİHEK hizmet binasına ulaştırılması gerekiyor. Yarışmanın her iki dalında da birincilere 15.000 TL, ikincilere 12.500 TL, üçüncülere 10.000 TL ve ayrıca 2.000 TL teşvik ödülü verilecek. Yarışmayla ilgili detaylı bilgi web sitesinden alınabiliyor.

TİHEK Kısa Film ve Senaryo Yarışması yazısına devam et

Güzel Ordu 4. Kısa Film Yarışması

Güzel Ordu 4. Kısa Film Yarışması, toplumda “adalet” konusunda farkındalık düzeyini yükseltmek, adaletin bireysel ve toplumsal yaşamdaki önemine dikkat çekmek, konuyla ilgili yaklaşımları kısa film aracılığıyla anlatmak amacıyla düzenleniyor. Film sanatını kendine uğraş edinenlerin adalet konusuna bakışını yansıtan eserlerini toplumla paylaşmalarına aracı olmak, genç ve yetişkinlerin kurmaca, belgesel, deneysel ve animasyon filmlerini desteklemek; kısa filmin gelişimine katkıda bulunmak ve geleceğin sinemacıları olacak yeteneklerin keşfedilmesini hedefleyen kısa film yarışmasının son katılım tarihi 19 Ekim 2020 olarak belirlendi.

Güzel Ordu 4. Kısa Film Yarışması yazısına devam et

Nomadland

Chloe Zhao’nun yönettiği ve Frances McDormand, Gay DeForest, Patricia Grier ile Linda May’in oynadığı Nomadland, önümüzdeki aylarda UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarılıyor.
Nevada’daki küçük yerel şirketin batması sonucu, Fern her şeyini toplar ve karavanıyla birlikte günümüz göçebelerinin yaşamlarını keşfetmek üzere yollara koyulur. Chloé Zhao’nun üçüncü filmi olan “Nomadland”de Amerika’nın batısındaki uçsuz bucaksız düzlükler boyunca Fern’e yoldaşlık eden günümüzün gerçek göçebeleri Linda May, Swankie ve Bob Wells’le tanışırız.

Nomadland yazısına devam et

Bir Psikopatın Günlüğü

Samet Başormancı’nın yönettiği ve Burak Ergün, Elif Çiçek, İsmail Erzurum, Kerem Kurt, Ertuğrul Yüreklikul, Ayten Zehra, Ayhan Demirdelen, Uğur Dalkılıç, Eren İskender, Birkan Şahin ile Ersin Kozan’ın oynadığı Bir Psikopatın Günlüğü, 09 Ekim 2020’de MC Film dağıtımıyla Makinist Film tarafından vizyona çıkarıldı.
İnsanlara faydalı ve yi bir eş olan Burak’ın hamile eşini kaçırıp fidye isterler. Beklenmedik bir şekilde eşini ve doğmamış çocuğunu acımadan öldürürler. Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır. Her şeyini kaybeden Burak, bir ölüm makinasına dönüşüp eşi ve çocuğunun katillerinden intikam alır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Salt’ta Dünya Mimarlık Haftası’na Özel Çevrimiçi Gösterim: Pruitt – Igoe Miti

Salt, Chad Freidrichs’in yönettiği Pruitt – Igoe Miti (The Pruitt – Igoe Myth) adlı belgesel filmi, 05 – 11 Ekim tarihlerinde saltonline.org’da çevrimiçi gösteriyor. Missouri eyaletinin St. Louis şehrinde yoksul kesim inşa edilen Pruitt – Igoe sosyal konutları, kullanıma geçtiği 1956 yılından sadece birkaç yıl sonra bakımsızlık nedeniyle işlevsizleşmeye başladı. Ülke çapında büyük yankı uyandıran bir dizi patlamayla çöktü, yok oldu. Film, bölgede yıkıma giden sürecin izini sürüyor.

Salt’ta Dünya Mimarlık Haftası’na Özel Çevrimiçi Gösterim: Pruitt – Igoe Miti yazısına devam et

Af Filmi Dünya Prömiyerini Tokyo Film Festivali’nde Gerçekleştirecek

Cem Özay’ın yönettiği ilk uzun metraj filmi Af, 31 Ekim – 09 Kasım 2020 tarihleri arasında düzenlenecek 33. Tokyo Uluslararası Film Festivali ana seçkisine kabûl edildi. Senaryosunu Cem Özay ve Tuğçe Öztabak’ın yazdığı, geçimini bir dağ köyünde ağaç ticareti ile sağlayan otoriter bir baba ile çocukları arasındaki çatışmaya odaklanan filmin başrollerinde Timur Acar, Emine Meyrem, Hakan Aslan ve Macit Koper oynuyor.

Bosphorus Film Lab Jürisi Belli Oldu

8. Boğaziçi Film Festivali’nin endüstri bölümü Bosphorus Film Lab’da yarışacak olan projeleri değerlendirecek jüri üyeleri açıklandı. Sinemamız filmlerinin gelişmesine katkı sağlamak, yapımcı ve yönetmenlerin yeni filmler üretmesine destek oluşturmak amacıyla gerçekleşen Bosphorus Film Lab, sektör profesyonellerini buluşturmaya devam edecek. Pitching Platformu’nda yer alan projeleri değerlendirecek jüri üyeleri arasında, Per Eirik Gilsvik, Frederic Boyer ve Faruk Güven yer alıyor. Work in Progress bölümünde ise Bernd Buder, Anne Delseth ve Serdar Can görev yapacaklar.

Bosphorus Film Lab Jürisi Belli Oldu yazısına devam et

Ölü Nöbeti

Keith Thomas’ın yönettiği ve Dave Davis, Menashe Lustig, Malky Goldman, Lynn Cohen, Fred Melamed, Ronald Cohen ile Nati Rabinowitz’in oynadığı Ölü Nöbeti (The Vigil), 09 Ekim 2020’de Başka Sinema dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Yazar ve yönetmen Keith Thomas’ın perdeye aktardığı korku dolu ilk filminde, genç bir adamdan, eski Ortodoks Yahudi cemaatinin vefat etmiş bir üyesi için gözcülük yapması istenir. Bu inanca göre gözcünün, gömülene dek cenazenin başında beklemesi gerekir. Fakat gönülsüzce yaptığı bu görevde genç adam, kötü niyetli bir ruhun hedefi haline gelir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

2. FİYAB Sinema Sektör Günleri

T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle düzenlenen 2. FİYAB Sinema Sektör Günleri, 17 – 18 Ekim 2020 tarihlerinde sinema sektörü unsurlarını Ankara’da biraraya getiriyor. Geçtiğimiz yıl kamera arkasında çalışanların deneyimlerini paylaştığı etkinlik, bu yıl da sinema profesyonellerine ve sinemaseverlere kapılarını açıyor. Etkinlikte hem profesyoneller deneyimlerini paylaşıyor hem de sinema sektörü mercek altına alınıyor. Sinema sektöründe mevcut iş kollarının tanınmasını, böylece gençlere sinema sektöründeki istihdam alanlarının tanıtılmasını amaçlayan etkinlik aynı zamanda profesyoneller için de oldukça verimli geçiyor.

2. FİYAB Sinema Sektör Günleri yazısına devam et

Geriye Kalanlar

Aisling Chin Yee’nin yönettiği ve Heather Graham, Sophie Nelisse, Abigail Pniowsky ile Jodi Balfour’un oynadığı Geriye Kalanlar (The Rest of Us), 16 Ekim 2020’de CJ Entertainment dağıtımıyla Ela Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Boşanmış bir anne olan Cami, kızı Aster’ın ergenlik sorunlarıyla baş etmeye çalışmaktadır. Çocuk kitapları yazarak hayatını kazanan genç kadın eski kocasının yeni eşinden gelen bir haberle sarsılır. Ani bir kalp krizi sonucu eski eş vefat etmiştir. Üstelik ikinci eş Rachel, küçük kızını da yanına alarak, Cami’nin yanına taşınmaya karar verir. Çünkü ortak paydaları olan erkek geride sadece borç bırakmıştır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

57. Antalya Altın Portakal Film Festivali İçin Geri Sayım Başladı

Antalya Altın Portakal Film Festivali, 03 – 10 Ekim tarihleri arasında 57. kez sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Festivalin film gösterimleri salgın nedeniyle açık havada gerçekleşecek. Yıldızların Altında adı verilen üç açık hava sinemasında gösterilecek 44 filmin biletleri bugün itibariyle biletix üzerinden, 01 Ekim itibariyle de Atatürk Kültür Merkezi gişelerinden alınabilecek. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in başkanlığını üstlendiği festivalin yönetmenliğini Ahmet Boyacıoğlu, idari direktörlüğünü Cansel Tuncer, sanat yönetmenliğini Başak Emre, Antalya Film Forum’un yöneticiliğini Olena Yershova Yıldız yapıyor.

3. Uluslararası İzmir Film Festivali’nde Beklenen Final

T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğinde ASİTEM’in düzenlediği 3. Uluslararası İzmir Artemis Film Festivali’nde ödülleri toplayan 7. Koğuştaki Mucize, En İyi Film, Yönetmen, Erkek Oyuncu, Yardımcı Erkek Oyuncu ve Görüntü Yönetmeni olmak üzere toplam 6 dalda ödül aldı. Festivale yeni eklenen kategorilerden TV dizilerinde ise En İyi Kadın, Erkek, Yardımcı Kadın, Yardımcı Erkek ve Çocuk Oyuncu dallarında Sefirin Kızı 5 ödülle en çok takip edilenler arasındaki yerini alırken En İyi Dizi dalında seçilen yapım ise Hercai oldu.

  • Basın Bülteni
  • Ödül törenini izlemek için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

3. Uluslararası İzmir Film Festivali’nde Beklenen Final yazısına devam et

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu