21 – 27 Ocak 2022, Haftalık (Weekly) Gişe Verileri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi’nin gösterilmesi rica olunur.
21 – 27 Ocak 2022, Haftalık Gişe Verileri yazısına devam et
Haftalık Seans Bilgileri, 28 Ocak – 03 Şubat 2022
Gösterimdeki filmlerin 28 Ocak – 03 Şubat 2022 seansları için tıklayınız. (Listeler eksiksiz değildir, bu salonlar ve seanslar dışında da gösterimler olabilir. Listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.)
Haftalık Seans Bilgileri, 28 Ocak – 03 Şubat 2022 yazısına devam et
İsmetse Olur
Umut Kaya’nın yönettiği ve Turan Özdemir, Melis Buse Betkan, Baran Ayhan ile Ayça Ekin Beğen’in oynadığı İsmetse Olur, 11 Şubat 2022’de MC Film dağıtımıyla Mania Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Kısmetli Kasabası’na gelen yabancı bir adam ve ekibi, uzak doğunun şifalı bulduğu, en derin yaraları bile kısa sürede iyileştiren bukalemun yağı peşindedir. Yabancı adam köylülere Kısmetli Kasabası’nın bu iş için en iyi yer olduğunu anlatır ve kurulması gereken çiftliğin ortaklığına kasabalının da katılmasını söyler. Yabancı adama güvenmeyen köyün delisi İsmet, çiftlik için düşünülen ortaklığın gerçek olmadığını ispatlama gayretine girer.
Filmmor Şenliği Yayınları
Filmmor Şenliği Yayınları sinema kitaplarının tanıtım bültenleri ve kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Yeni eklenenler:
Filmmor’un 20 Yılı Filmmor’un 20 Filmi (Katalog).
Filmmor Şenliği Yayınları yazısına devam et
Filmmor Şenliği 2022
Filmmor, 20. yaşını, 20 yıl önce ilk festivalini yaptığı 02 – 09 Şubat’da, 20 yılda ürettiği onlarca film arasından derlediği 20 filmlik bir seçkinin online gösterileceği Filmmor Şenliği ile kutlayacak. 20 yıldan 20 kadının katılacağı söyleşi ile başlayacak etkinlikte, Filmmor filmografisinden 18 filmin yanında, Filmmor’un 2021 filmleri olan Hazirandan Sonra ve 7/24 Sokağı adlı filmleri de sunulacak. Tüm filmler filmmoronline.org adresinden izlenebilecek.
İnsanlık Ay’ın Karanlık Yüzüyle Tanışacak
2012, Kurtuluş Günü: Yeni Tehdit, Yarından Sonra ve Godzilla gibi görkemli filmlerde imzası bulunan Roland Emmerich, bu kez Moonfall ile sinemaseverleri etkisi altına alacak. Ay’ın yörüngesinden çıkıp Dünya’ya çarpmasının nasıl bir felâket yaratabileceğini en gerçekçi biçimde beyazperde aktaran Moonfall, 04 Şubat’ta vizyona giriyor. 150 milyon dolarlık bütçesiyle, 2022’nin en merak edilen bilim kurgu filmi Moonfall efektleri ve prodüksiyonuyla sinema perdesinde görsel bir şölen meydana getirecek. Filmin oyuncu kadrosunda Halle Berry, Patrick Wilson, John Bradley, Michael Pena, Donald Sutherland gibi yıldız isimlerin yer alıyor.
- Basın Bülteni
- Yeni fragmanı izlemek için tıklayınız.
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Sabırsızlık Zamanı, Glasgow Film Festivali’nde
Oyuncu ve yönetmen Aydın Orak’ın yazıp yönettiği Sabırsızlık Zamanı filmi dünyanın en önemli film festivallerinden Glawgow Film Festivali’ne seçildi. Film, festival kapsamında 09 ve 10 Mart 2022 tarihlerinde yönetmen Aydın Orak ve film ekibinin katılımıyla United Kingdom prömiyeri olarak seyircilerle buluşacak. Sabırsızlık Zamanı festivale katılan tek Türkiye yapımı film oldu. Dünya prömiyerini geçtiğimiz aylarda 37. Warsaw International Film Festivali’nde yapan film, sinemamızın dünyadaki görünürlüğüne katkı sunmaya devam ediyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Kürtaj
Audrey Diwan’ın yönettiği ve Anamaria Vartolomei, Kacey Mottet Klein, Luàna Bajrami ile Pio Marmai’nin oynadığı Kürtaj (L’evenement – Happening), 04 Şubat 2022’de Başka Sinema dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Fransa’da kürtajın yasal olmadığı 1963 yılında, hamileliğini bitirmeye çalışan bir genç kadının hikâyesini anlatan film didaktik olmamayı başaran sert ve düşündürücü bir dram. İstediği okulu kazanıp yaşadığı şehirden çıkabilmek için sınavlara hazırlanan Anne, beklenmedik bir şekilde hamile kalınca yasal olmadığı için gizlice kürtaj olmak için çeşitli yolları dener, bir şekilde yardımına koşacak birini bulmaya çalışır.
DilberAy: Zorlu Bir Yaşamın İçinden
“Benim hayatım roman” denir ya, hemen herkes söylememişse bile duymuştur muhakkak. “Bunlar ancak filmlerde olur” da benzer cümlelerdendir… Kimse kabul etmez gerçekliğini. Oysa yaşam öylesine yoğun öylesine dolu ve öylesine yüklüdür ki, bilsek de bilmesek de, kabul etsek de etmesek de acı ile iç içe… Olma olasılığı çok az bir durum için Yeşilçam’da, “tesadüfün iğne deliği” denir; özellikle senaryo üzerinde konuşulurken.
Dilber Ay’ın yaşamı da öylesi yoğun acı ile yüklü imiş. Gerçek bir yaşam öyküsü olmasa abartmanın da bu kadarına pes denilebilir. Ancak yine de, benzer yaşam söz konusu. Özellikle erkek egemen baskı, erkek egemen şiddet hatta katliam hâlâ da yaşanıyor. Bu erkek egemen şiddeti ve kadın cinayetleri bir boyutuyla siyasi de… Çünkü devlet engellemediği gibi “iyi hâl” gibi gerekçelerle hoş görüyor da…
Birini söylesem diğerine yazık…
Filmin en ilginç ayrıntısı, yakın planların canlılığı, gerçekçiliği ve kaçınmadan kullanılması. Oyuncular ise rol yapmıyor, sanki yaşıyor. Böylesine net cümlelerle yazmak her filme nasip olmuyor. Önceliği, yakınlarda doğanın kucağına yatıya gönderdiğimiz Ayberk Pekcan’a vereceğim, bağışlayın. Bir kadın filminde, hem de erkek egemen şiddeti en yoğun gösteren birine öncelik vermek bir yol ayrımı. Ayberk, Dilber Ay’ın babası rolünde; bırakın küçük dağları, dünyayı kendisinin yarattığını iddia edecek kadar burnu havalarda. Kimseyi dinlemiyor, kimseye acımıyor, kimseyi umursamıyor. En önemlisi kimseye de güvenmiyor; pavyona düşer diye engellediği ama yevmiyesine kuruşuna kadar el koyduğu Dilber Ay’a ve “gardiyanı” olan oğluna da… Ailenin (kardeşi ve kardeşinin de eşi ve çocuklarıyla geniş aileden söz ediyorum) en büyüğü olarak, geleneksel olarak saygıda da kusur edilmiyor, ayrıca kadın erkek, çoluk çocuk herkes destekliyor da… Dilber Ay’ın her şeyin ayırdına vardığı o son dönemindeki ayrılık konuşmasında bakışlarının tedirginliği o hükümranlığın yıkılmaya başladığının da göstergesiydi.
Küçük Dilber
Dilber Ay’ın gençliğinde Zeliha Kendirci’yi izliyoruz. Başarılı, alabildiğine gerçekçi ve filme aktarılan acılı yaşamın altından kalkmış. Baba ve aile baskısını alabildiğine yoğun yaşadığı süreçte kararlı ve onurlu duruşu da ilerisi için bir göstergeydi; Dilber Ay’ın neden ve nasıl bunca unutulmaz olduğunu anlattı oyunuyla. Ekonomik zorluklar bir yana patriyarka baskısı altında ezilmemesi izleyici için de umut doğrusu…
Anne, yenge ve kaynanaların geleneksel kültür içindeki çözümsüzlükleri öne çıkıyor filmde. İzleyici belki de bu gelenekten kaynaklı annelere de suç yüklüyor ama ekonomik bağımsızlıkları olmayan, çaresizlikle örülü kendilerine bile itiraf edemeyen kadınların yapabilecek bir şeyleri yok. Şair doğru söylüyor: “Sofrada yeri öküzümüzden sonra gelen kadınlar”.
Büşra Pekin
Filmin PR çalışmaları arasında sıkça dile getirilen komediden drama geçen genç oyuncu, filmin yarısından sonra bayrağı Zeliha Kendirci’den alıyor ve doruklara çıkarıyor. Üzerine çok şey okudunuz, çok şey duydunuz, ama şarkıları kendisinin okuması başarısını katlıyor.
Ketche (Hakan Kırkavaç) işine sıkı sarılmış ve başarılı bir film çıkarmış. Görüntü yönetmeni Jean-Paul Seresin, özellikle yakın plan çalışmasıyla alkışı hak ediyor; tabii ışıkçıları göz ardı etmeden… Aslına bakarsanız kamera arkası tümüyle başarılı bu filmin, müziğinden setine…
DilberAy, Yönetmen: Ketche, Oyuncular: Büşra Pekin, Zeliha Kendirci, Nursel Köse, Selen Uçer… 4 Şubat 2022 tarihinden başlayarak gösterimde…
(03 Şubat 2022)
Korkut Akın
Eflatun
Cüneyt Karakuş’un yönettiği ve İrem Helvacıoğlu, Kerem Bürsin, Nazan Diper ile Erman Okay’ın oynadığı Eflatun, 22 Mart 2024′de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Karakuş Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Eflâtun, beş yaşındayken görme yetisini kaybeder. Bu süreçte babasının öğrettiği ses ve gölge oyunları ile ekolokasyon yöntemini kullanarak hayata tutunur. Gerçek ile hayalin birleştiği noktada bir yaşam kuran Eflâtun, babasından kalma saat tamircisinde çalışır. Yağmurlu bir günde kendisine bir şemsiye emanet edip giden bir adamın sesine âşık olur. Ve bir gün bir adamın sesini yeniden duymasıyla zaman, onun için durur.
Alternatif Kısa’da Ocak Ayı Teması: Sanal Dünyalar
2017 yılından bu yana İzmir’de gerçekleştirilen Alternatif Kısa isimli aylık kısa film etkinliği Kasım ayında İstanbul’da da düzenlenmeye başlandı. Birikim Atölyesi tarafından düzenlenen etkinlik, her ay farklı filmleri aynı tema altında birleştirirken gösterim sonrası yönetmenler ve oyuncularla söyleşinin yanı sıra soru – cevap bölümleri ile nitelikli bir kısa film deneyimi sunuyor. Kavramsal ve estetik anlamlarını inceleyerek sunulan filmler seyircilerle birlikte yönetmenleri de farklı bakış açılarıyla gösterilen filmler hakkında düşündürüyor.
Alternatif Kısa’da Ocak Ayı Teması: Sanal Dünyalar yazısına devam et
Ertunç Şenkay’ı Kaybettik
Sinemamızın usta görüntü yönetmeni Ertunç Şenkay, 26 Ocak 2022 Çarşamba günü hayatını kaybetti. 17 Mayıs 1948 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelen Ertunç Şenkay, yönetmenliğini Kartal Tibet’in yaptığı, Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor filmiyle görüntü yönetmenliğine başladı. Çalıştığı filmler arasında Büyük Yalnızlık, İkili Oyunlar, Ateş Üstünde Yürümek, Bir Sonbahar Hikayesi, Seni Seviyorum Rosa, Selamsız Bandosu gibi filmler var. Şenkay’ın cenazesi, 28 Ocak 2022 Cuma günü Teşvikiye Camii’nde ikindi vakti kılınacak cenaze namazını müteakip Feriköy Mezarlığı’na defnedilecek. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
Şöhretler Okulu’nda Şöhretler Geçidi
Geçtiğimiz Cuma vizyona giren Şöhretler Okulu’nda profesyonel oyuncuların yanı sıra Türkiye’de tanınan ve kendi alanlarında uzman olan isimler de konuk olarak yer aldı. Futbol camiamızın en önemli isimlerinden Yılmaz Vural, usta şef Türev Uludağ, Survivor yarışmasından Ogeday Girişken, ünlü Youtuber’lar Alper Rende ve Betül Çakmak, influencer Burak Bozkurt, küçük şarkıcı fenomen Kuzey Köker, sunucu Dilek Yurttaş, şarkıcı Elif Kaya filme renk kattılar.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
TRT Ortak Yapımı Kesişme: İyi ki Varsın Eren’in KKTC Özel Gösterimi Gerçekleştirildi
Vizyona girdiği 01 Ocak gününden itibaren gişe rekorları kıran ve pandemi döneminde en çok izlenen film olan Kesişme: İyi ki Varsın Eren’in Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti özel gösterimi başkent Lefkoşa’da gerçekleştirildi. Filmin KKTC özel gösterimine, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Faiz Sucuoğlu, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, TRT Genel Müdür Yardımcısı Hasan Öymez, bakanlar, milletvekilleri, ve davetliler katıldı.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Kürtaj: Benim Bedenim, Benim Kararım
1960’lı yıllarda, Fransa’da kürtaj henüz yasakken, genç bir kızın istenmeyen hamileliğini sonlandırmak için yaşadıklarını anlatan, ödüllü film 4 Şubat itibariyle gösterime çıkıyor.
Daha önce İstanbul Filmekimi’nde ve Antalya Film Festivali’nde izlenebilen film, iki yönden önemli. Birincisi; yasaklar nedeniyle istenmeyen hamileliklerin sonlandırıl(ama)ması nedeniyle yaşanan acılar. İkincisi de yasakların yaşamı ne denli etkilemesi…
Kürtaj, Annie Ernaux’un aynı isimli otobiyografik romanından uyarlanmış. 78. Venedik Uluslararası Film Festivali’nde Altın Aslan’a layık görülen film gerçekçi anlatımıyla öne çıkıyor.
Başrol oyuncusu Anamaria Vartolomei, kendinden emin bir duruşla cesur ama aynı zamanda kırılgan bir Anne karakteri çiziyor ve gerçekten başarılı. Film, başarılı bir öğrenci olan ve akademisyen olmasına kesin gözüyle bakılan Anne’in kimden, ne zaman ve nasıl hamile kaldığıyla değil, yaşadığı sorunla ilgileniyor. Nasıl yalnız kaldığı, çevresinin bir anda nasıl boşaldığı, çözümsüzlüğün girdabında kimsenin elini tutmadığı filmi izleyenler de o çaresizliği yaşıyor ister istemez.
Erkek egemen toplum kadınları görmezden geliyor, görebilenlerse fırsatı değerlendirmeye çalışıyor; ne yazık ki durum bu. Bizim ülkemizde de benzer öyküler anlatılır konuşma aralarında… Bu, ne övünülecek bir durum ne de sonrasında mutlu olunacak bir şey; düpedüz çıkarcılık ve apaçık düşmanlık.
Anne, aynı yurt odasını paylaştığı kızların konudan ödleri koptuğunu bildiği için, ilkin, bu işleri bileceğine inandığı sınıfından bir erkek arkadaşına danışıyor. O da, neredeyse bütün erkekler gibi bu durumdan faydalanmaya kalkışıyor. Kız arkadaşlarına anlatmaya çalışınca, kendilerini ilgilendirmediği için uzaklaşıyorlar. Bu, zaten çözümsüz kalan Anne’in kitaplardan okuyarak kendince yurt odasında işlem yapmaya çalışmasına yol açıyor. Sonuç, tabii ki başarısız.
Yalın anlatımı ve gerçekçi görüntüleriyle (Anne rolünü başarıyla canlandıran oyuncunun hakkını vermeli muhakkak) övgüyü hak eden filmin 1960’larda geçtiğini, Fransa’daki kürtaj yasağı nedeniyle biliyoruz. Bizim ülkemizde siyasal iktidarın kürtaj karşıtlığı söylemiyle fiilen yasaklanması nedeniyle benzer durumların yaşanıyor olması, belki de iki ülke arasındaki 50 yıllık kültürel, psikolojik, sosyolojik farkı da seriyor gözler önüne.
Hamileliği önleyici tedbirler yaygın ve kullanılıyor olsa da gençlerin bir dönem yaşadıkları zorlukların ne denli yaşamsal olduğunu fark etmek ve o hissi anlayabilmek için izlenmeli. Bir de tabii, kimsenin ilkel yollarla kendi kendine böyle bir şeyi yapmaya çalışmaması gerektiği konusu var…
Filmin özeti bir diyalog: “Hastalık mı geçirdin?” “Evet, sadece kadınların başına gelen bir hastalık, kadınları hayattan alıkoyan ve ev hanımı olmasına yol açan bir hastalık!”
Kürtaj, (L’événement / Happening), Yönetmen: Audrey Diwan, Oyuncular: Anamaria Vartolomei, Kacey Mottet Klein, Luana Bajrami, Louise Orry-diquero… 4 Şubat 2022 tarihinden başlayarak gösterimde…
(02 Şubat 2022)
Korkut Akın