Sadi Çilingir tarafından yazılmış tüm yazılar

Mehmet Güreli’nin Yeni Filmi Dört Köşeli Üçgen’in Çekimleri Tamamlandı

Sinema, müzik, resim ve edebiyat dünyasının duayen isimlerinden Mehmet Güreli’nin yeni filmi Dört Köşeli Üçgen’in çekimleri tamamlandı. Mehmet Güreli’nin Gölge’den sonra ikinci uzun metraj sinema filmi olan Dört Köşeli Üçgen, ünlü yazar Sâlâh Birsel’in aynı adlı romanından uyarlandı. İflah olmaz bir gözlemcinin hikâyesinin anlatıldığı filmin başrolünde yer alan Mustafa Dinç’e Ülkü Duru, İştar Gökseven, Kaan Çakır ve Mehmet Esen eşlik ediyor.

Açık Deniz 3: Kafes Dalışı

Gerald Rascionato’nun yönettiği ve Joel Hogan, Josh Potthoff, Megan Peta Hill ile Pete Valley’in oynadığı Açık Deniz 3: Kafes Dalışı (Open Water 3: Cage Dive), 18 Ağustos 2017’de TME Film dağıtımıyla Siyah Beyaz Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Bir ekstrem reality show yarışmasında başarılı olacaklarını ispatlamak isteyen gençler, Avustralya’da, köpekbalığı gözlemlemek için yapılan kafes dalışı aktivitesine katılarak kendilerini filme almaya karar verirler. Bu kararları kısa bir süre sonra onları büyük beyaz köpekbalıklarının hüküm sürdüğü sularda mahsur bırakır. Program için çektikleri video ise onların bu ölüm kalım savaşının seyir defteri olacaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Kimse Bizi Konuşmasın

Mehmet Fatih Destegüloğlu’nun yönettiği ve Yücel Yüksel, Songül Öztoprak, Ömer Faruk Yıldırım ile Deniz Sal’ın oynadığı Kimse Bizi Konuşmasın, önümüzdeki aylarda ????? dağıtımıyla ????? tarafından vizyona çıkarılıyor.
Erol Aydemir nikâh şekeri ve hediyelik eşya satan bir dükkânın sahibidir. Sürekli ahlâk dersi vermesine rağmen yanında çalışan Duygu’yu ve Özer’i sürekli birbirlerine karşı çekiştirmektedir. Zamanla alacaklıların baskılarından, satışların azlığından, gelen icra tebligatlarından Özer ve Duygu’yu sorumlu tutmaya başlayan Erol, kendisini tüm hayatını gözden geçirmesine sebep olacak oyunun içinde bulur.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Trailer: 1 / 2

Kimse Bizi Konuşmasın yazısına devam et

Benzersiz’den İkinci Hamle

İlker Sarı yönetmenliğinde yaklaşık 3 ayda çekilen Benzersiz filmi 15 Eylül’de vizyona girmeye hazırlanıyor. Başrolünü Cemal Hünal’ın oynadığı filmde, Ekin Türkmen, Ebru Sarıtaş, Ruhi Sarı, Murat Parasayar ve Nilüfer Aydan gibi tecrübeli oyuncular da ona eşlik ediyor. Farklı bir yapım olarak dikkatleri üstüne çeken Benzersiz gerilim ve kara mizah türünün de Türkiye’deki nadir örneklerinden olacak. Seyircilere farklı bir bakış açısı kazandırmayı amaçlayan filmin ilk teaser’ı oldukça ilgi çekmişti. Hatta sosyal medya fenomenlerinin dahi ilgisini çeken ve ünlü fenomen Aykut Elmas’ın skeçleştirdiği teaser izleyicileri oldukça meraklandırarak beklentiyi arttırmıştı.

İbrahim Sabuncu’yu Kaybettik

Yeşilçam’ın duayen ışık şeflerinden, oyunculuk da yapan İbrahim Sabuncu, 28 Temmuz 2017 Cuma günü hayatını kaybetti. 01 Şubat 1948 yılında Rize’de doğan Sabuncu’nun ışık şefi olarak çalıştığı filmler arasında Yemin, Yeryüzünde Bir Melek, 100 Lira ile Evlenilmez, Kuma, Kızım Ayşe, Deli Yusuf, Kapıcılar Kralı, Aslan Bacanak, Meryem ve Oğulları, Talihli Amele, Davaro, Şalvar Davası, Şabaniye; rol aldığı filmler arasında ise Battal Gazi Geliyor, Mirasyediler, Babacan, Deli Şahin, Zalim, Kapıcılar Kralı, Cafer’in Çilesi, Aşkı Ben mi Yarattım gibi filmler var. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

The Butler: Başkanların Hizmetkârı

Çilingir Sofrası (Sadi Bey’in Facebook Günlükleri):

Film festivallerinin yapılacağı tarihler genelde yumurta kapıya gelince açıklanır. Maşallah 14. Akbank Kısa Film Festivali bu konuda alışılmışın dışına çıktı ve 2018 yılında yapacağı festivalini 19 – 29 Mart 2018 tarihleri arasına yerleştirdi. İyi de yaptı. Her ne kadar bazı festivaller bilhassa tarihlerini çakıştırsa da festival tarihi önceden açıklanırsa aynı zaman aralığında benzer festival yapılmasının önüne geçilir. Böylece konuyla ilgilenen sanatçıları ve meraklı insanları oradan oraya koşuşturmamış olursunuz. Netekim Antalya Film Festivali’nin yapıldığı geleneksel Ekim ayına -buçukları saymazsak- 3 ay kaldı ancak içinde bulunduğumuz 2017 yılı festivalinin hangi tarihler arasında yapılacağı veya yapılmayacağı henüz açıklanmadı. (23 Haziran 2017)

Sabah sabah, 04:14’te Havabus’a bindim, şoför mahallinin hemen arkasındaki makamıma kuruldum. O sıra bir vatandaş kafasını kapıdan soktu, “Ne zaman kalkacak abi?” diye sordu. “Dolarsa hemen” diye cevap veren şoföre sabah soğukluğu niyetine “Sterlin’se ne zaman?” diye bu sefer ben sordum. Çok soğuk geldi herhalde ki şoför arkadaş hiç tepki vermedi. Belki de duymamıştır veya espri anlayışımız ayrı telden çalıyordur, ne bileyim. (22 Haziran 2017)

Bazı film festivalleri birkaç yıl yapıldıktan sonra yok olup gidiyor. Sessiz sedasız sahadan çekilmektense son yaptığınız festivalde bunun son olduğunu belirtin ki yarın öbür gün memleketin film festivalleri tarihi yazıldığında “Şu tarihte başladı, şu kadar yıl yapıldı, şu tarihte sonlandırıldı” diye not düşülsün. Festivalin bir daha yapılmayacağı açıklanmazsa önceki yıllarda yapılanların saygınlığı da zedeleniyor gibime geliyor. Nitekim dergicilik alanında Penguen Dergisi yayınına son vereceğini 4 sayı önce açıkladı ve hüzünle karışık takdir bile topladı. Yani netice olarak ünlü şairimiz Namık Kemal’in “Hürriyet Kasidesi”nde “Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selametten / Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükûmetten” dediği gibi izzet ü ikbal ile çekilin kenara. (23 Haziran 2017)

Gemileri karadan yürüten bir ırkın ahvadıydık, (*) denizlere kazık çakan bir ırkın ahfadına dönüştük maşallah. Üsküdar’a gider iken, denize bakan tarafından geçilmesini isteseydi, Kuşkonmaz Camii’ni daha geriye yapardı Mimar Sinan.
(*) Geç kaldın Çokyiğit Coşkun; tereddüt edince TDK Sözlüğü’ne baktım kelimenin doğrusu “ahfadıydık” imiş. (22 Haziran 2017)

Peşpeşe film festivallerinden bahsetmişken bu yıl kısa film festivallerinde bir ilki yaşadığımızı da belirtmekte fayda var. Merkezi Fransa’da olan ve 30 ülke, 90 şehirde aynı anda gerçekleşen 19 yıllık bir geçmişe sahip Uluslararası Çok Kısa Filmler Festivali’nin ülkemiz ayağı ilk kez geçen yıl Antalya Sinema Derneği tarafından yapılmıştı. Bu yıl yine aynı dernek, aynı festivali, kapsamını genişleterek 3 şehirde, Antalya, İstanbul ve Ankara’da organize etti. Festivalin İzmir ayağı ise Hezarfen Film Galeri tarafından gerçekleştirildi. Aynı isimli festivalin iki ayrı kuruluş tarafından düzenlenmesi ülkemizdeki kısa film festivalleri açısından bir ilkti. Keza ayrı kuruluşlarca 4 şehirde düzenlenen festivalin basına bütün olarak yansımasına da bir ilk gözüyle bakabiliriz. (23 Haziran 2017)

Beyoğlu Sineması’nın en önemli özelliklerinden başta geleni bendenizin gözünde, isim olarak bulunduğu ilçenin adını kullanmasıdır. Yabancı, bilhassa İngilizce isimli sinemaların olmadığı zamanlarda sinemalarımızın ne kadar güzel isimleri vardı. Beyoğlu Atlas’tan hareket edersek kapanan Emek, Lale, Saray Sinemaları’nın isimleri ne kadar güzeldir. Şöyle bir hafızalarımızı yoklasak memleketin dört bir yanında onlarca aynı isimli sinema hatırlayabiliriz. Örneğin Kırklareli Saray, Adapazarı Saray, Beyoğlu Lale, Büyükada Lale, Urfa Atlas, Van Emek, Küçükköy Emek, vs. vs. Sinemalara bulundukları semtin adının verilmesi önerimi zaman zaman tekrar ederim, bu vesileyle yine tekrar etmiş olayım. Beyoğlu Sineması’nın öncülü, Kadıköy Bahariye semtindeki Moda Sineması’dır. Daha önce Kafkas Sineması adıyla işletilen salonu, sinemaların iyiden iyiye yok olma sürecine girdiği 1980’lerin sonlarında bir grup -sinemasever işinsanları diyeyim- elden geçirdi ve Moda Sineması adıyla sanat filmleri göstererek hizmete sundu. Ondan sonra aynı grup Beyoğlu Sineması’nı faaliyete geçirdi ve Ankara Kavaklıdere Sineması ile birlikte aynı tür filmler gösterilmeye başlandı. Tam hatırlayamıyorum ama sanırım Kavaklıdere Sineması’nın mazisi daha önceki yıllara dayanıyor. Dikkat ederseniz 3 sinema da isimlerini bulundukları semtlerin adından alıyor. Belki de Moda Sineması adı konulurken Kavaklıdere Sineması’nın adından ilham alınmıştır. Bir ara denk geldiğimde Kavaklıdere’nin son işletmecisi İrfan Bey’e sorarım. Başa dönersek, sinemalara bulundukları semtin adının verilmesi en doğrusudur. Misalen memleketin her tarafı Maximum’larla dolu, bilen bilir daha önce bu sinemaların adı Bonus idi. Yarın ne olacağı belli değil, parayı bastıran sinemaların adını değiştiriyor. Sponsordur, reklâm geliridir onu ben bilemem. Misalen Cevahir AVM.deki sinemanın adı Mecidiyeköy Sineması, Trump Tower’daki sinemanın adı Gültepe Sineması, Kanyon AVM.deki sinemanın adı Levent Sineması olsa “incileri mi dökülür?” (Tırnak içindeki mini cümleyi Memduh Ün’ün unutulmaz “Üç Arkadaş”ından aldım. Şöhrete kavuşmuş Muhterem Nur, arka kapıdan gazinoya gelirken biriken kalabalığın içinden onu görmek isteyen Semih Sezerli öne geçmek isteyince birisi “Ne itekliyorsun” diye sitem eder. Sezerli durur, adama dönüp, “Ne oldu, incilerin mi döküldü?” der ve aradan hayran hayran Muhterem Nur’u seyreder.) (24 Haziran 2017)

Sadi Bey’in Benzettikleri: (görseli yukarıdadır) İlginç benzerlikler barındıran iki afiş: The Bye Bye Man, 07 Temmuz 2017’de vizyona girecek; The Butler, 30 Mayıs 2014’de vizyona girmiş. Her ikisinde de ana görsel sırttan görünen erkek silueti; yazılar siluetin sırtına yazılmış; 3 renk hakim; “The B…” orijinal adıyla aynı firma tarafından gösterime sunuluyor/sunulmuş. (26 Haziran 2017)

(04 Ağustos 2017)

Sadi Çilingir

[email protected]

Denizde Dehşet

Johannes Roberts’in yönettiği ve Mandy Moore, Claire Holt, Chris Johnson ile Matthew Modine’nin oynadığı Denizde Dehşet (47 Meters Down), 04 Ağustos 2017’de Mars Dağıtım dağıtımıyla Limon Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Meksika’ya tatile giden iki kız kardeş, Lisa ve Kate, köpekbalığı gözlemlemek için bir kafes içinde okyanusa dalmışlardır. Ancak kafesi yukarıya bağlayan halatlarda bir sorun yaşanınca, kafes okyanus tabanına, 47 metre derinliğe düşer. Ölümcül köpekbalıkları etraflarında pusuya yatmıştır. Üstelik oksijen hızla tükenmektedir ve suyun yüzüne çıkabilmek için bir saatten az süreleri bulunmaktadır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Denizde Dehşet yazısına devam et

Cumali Ceber: Allah Seni Alsın

Gökhan Gök’ün yönettiği ve Halil Söyletmez, Doğa Konakoğlu, Emre Keskin ile Serkan Şengül’in oynadığı Cumali Ceber: Allah Seni Alsın, 04 Ağustos 2017’de Chantier Films dağıtımıyla Retro Production tarafından vizyona çıkarıldı.
Emekliliğine bir gün kala patronunu döverek işten atılan Cumali, çocuklarının da kumar borcu olduğunu öğrenince iyice zıvanadan çıkar. Çocuklara kızıp eğitim hayatlarına son vermeyi düşünürken talih yüzüne güler ve kendini çocuklarıyla birlikte güzel bir otelde tatil yaparken bulur. O sırada otel ciddi bir denetimden geçmektedir ve Cumali’nin otel müşterilerinden birine aşık olması şenliği arttırır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Cumali Ceber: Allah Seni Alsın yazısına devam et

Anne (Yönetmen: Luis Prieto)

Luis Prieto’nun yönettiği ve Halle Berry, Sage Correa, Chris McGinn ile Lew Temple’nin oynadığı Anne (Kidnap), 04 Ağustos 2017’de Chantier Films dağıtımıyla Chantier Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Anne Karla Mcoy, küçük oğlu Frankie ile birlikte güzel, keyifli ve neşeli zamanlar geçirmek dileğiyle parka gelir. Parkta bulundukları sürede birbirleriyle devamlı iletişim halinde olan ikili bir anda küçük Frankie’nin ortadan kaybolmasıyla birbirlerinden koparlar. Paniğe kapılıp küçük oğlunu aramaya başlayan anne Karla Mcoy, birileri tarafından kaçırıldığına karar verdiği oğlunun kaderini başkasının ellerine bırakmamakta kararlıdır. Herşeyi göze alır, harekete geçer.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman
  • IMDb

Anne (Yönetmen: Luis Prieto) yazısına devam et

Bırak Kendini

Francesco Amato’nun yönettiği ve Toni Servillo, Veronica Echegui, Carla Signoris ile Luca Marinelli’nin oynadığı Bırak Kendini (Lasciati Andare – Let Yourself Go), 04 Ağustos 2017’de Filmartı Film dağıtımıyla Filmartı Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Elia, Freud ekolünü yakından takip eden sert bir psikoterapisttir. Ciddi ve kendine has tavırlarıyla hastaları bile ondan çekinir. İçten içe hâlâ aşık olduğu eski karısı Giovanna ile aynı binada oturan Elia’nın kendi problemleri de vardır. Ufak bir rahatsızlığın nedeniyle doktoru ona kilo vermesi için spora başlamasını söyler. Böylece Elia, dünyalar güzeli ve biraz da çatlak olan Claudia ile antrenmanlara başlar.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Bırak Kendini yazısına devam et

Göçmen – Mülteci Kadınları Beyazperdeye Taşımak İçin Destek Bekleniyor

Modanın 100 Yılı ve Dileğim Barış Olsun belgesellerinin yönetmeni Kıvılcım Akay, üçüncü projesi olan Ben de Buradayım’ın Senegal çekimleri için, kitlesel fonlama sitesi Fongogo üzerinden bir kampanya başlattı. Dakar yakınlarındaki Goree Adasında yapılacak çekimlerle köleliğin karanlık tarihiyle bugünkü şekline yakından bakılacak. Senagal’de gerçekleşecek çekimlerin belgeselin gövdesini oluşturacağını düşünen film ekibi aynı zaman bir anne olan Amina’yı da 2 yıldır görüşmediği kızına kavuşturmayı planlıyor. Belgesel, geçtiğimiz aylarda seçildiği DocsBarcelona’da uluslararası belgesel endüstrisine sunuldu.

B Planı: Yemişim A Planını

Ufuk Genç ile Michael Popescu’nun yönettiği ve Can Aydın, Cha-Lee Yoon, Phong Giang ile Eugene Boateng’ın oynadığı, Talha Sayar, Ali Çorapçı, Mehmet Zorlu ile İlham Erdoğan’in seslendirdiği B Planı: Yemisim A Planını (Plan B: Scheiss Auf Plan A), 18 Ağustos 2017’de Bir Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Dövüş sanatlarında oldukça ustalaşmış üç samimi kafadar, arkadaşlarını çok acımasız bir gangsterin pençesinden kurtarmak için amansız bir hazine avına çıkmak zorunda kalırlar. Gelgelelim kendilerini, Berlin yeraltı dünyasının liderini tahtından edecek karmaşık bir komplonun içinde bulurlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Son Portre

Stanley Tucci’nin yönettiği ve Geoffrey Rush, Armie Hammer, Clemence Poesy ile Tony Shalhoub’un oynadığı Son Portre (Final Portrait), 18 Ağustos 2017’de Başka Sinema dağıtımıyla Mars Production tarafından vizyona çıkarıldı.
Ünlü sanatçı Alberto Giacometti, Paris’te Amerikalı yazar James Lord’a rastlar ve çok enteresan bir yüzü olduğu için bir portresini çizmek için ısrar eder. Yapacağı tablo, sonuçta yalnızca birkaç gününü alacaktır. Teklif karşısında Lord’un gururu okşanır ancak günler haftalara, haftalar aylara eklenip de portrenin bitişine dair tünelin ucunda bir ışık görünmediğinde Lord, tüm yaşamına el konulduğunu fark eder.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Son Portre yazısına devam et