Sadi Çilingir tarafından yazılmış tüm yazılar

Zerobaseone The First Tour: Timeless World Sinemalarda

Yoondong Oh ile Hamin Kim’in yönettiği ve Sung Han Bin, Kim Ji Woong, Zhang Hao ile Seok Matthew’in oynadığı Zerobaseone The First Tour: Timeless World Sinemalarda (Zerobaseone The First Tour: Timeless World in Cinemas), 14 Mart 2025’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla CJ ENM tarafından vizyona çıkarılıyor.
İlk dünya turlarında 8 şehirde 140.000 hayranı büyüleyen Zerobaseone müzik grubu, Zerose ile olan yolculuğunu büyük ekrana taşınıyor. Grubun birçok unutulmaz şarkısının yer aldığı, sadece bu filme özel sahne arkası görüntüleri ve Zerose için duygu dolu samimi röportajlarla Zerobaseone’un çığır açan performansı beyazperdeye geliyor.

  • Basın Bülteni
  • Instagram
  • Fragman

Zerobaseone The First Tour: Timeless World Sinemalarda yazısına devam et

Brezilya’nın Çarpıcı Tarihi Hikâyesi I’m Still Here – Hâlâ Buradayım, 28 Şubat’ta TME Films Dağıtımı ile Türkiye’de Sinemalarda

Walter Salles’in yönetmen koltuğunda oturduğu, Brezilya tarihinin en çarpıcı hikâyelerinden birini konu alan I’m Still Here: Hâlâ Buradayım (I’m Still Here), TME Films dağıtımı ile 28 Şubat’ta Türkiye’de sinemaseverlerle buluşuyor. Fernanda Torres’in etkileyici performansıyla Altın Küre’de En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandığı, üç dalda Oscar adaylığı bulunan ve Venedik Film Festivali’nde En İyi Senaryo Ödülü’nü alan I’m Still Here: Hâlâ Buradayım, Brezilya’nın karanlık geçmişine ışık tutuyor. Film Brezilya’nın askeri diktatörlük döneminde kaybolan eski milletvekili Rubens Paiva’nın hikâyesini ve eşi Eunice Paiva’nın yaptığı adalet mücadelesini konu alıyor.

Son Bir Nefes

Alex Parkinson’un yönettiği ve Woody Harrelson, Finn Cole, Simu Liu, Cliff Curtis, Mark Bonnar ile MyAnna Buring’in oynadığı Son Bir Nefes (Last Breath), 28 Şubat 2025’de TME Films dağıtımıyla Videomite tarafından vizyona çıkarıldı.
Son Bir Nefes (Last Breath), öfkeli doğa koşullarına karşı savaşan deneyimli bir derin deniz dalgıcını konu ediniyor. Kuzey Denizi’nin karanlık sularında rutin bir dalış operasyonu esnasında beklenmedik bir olay yaşanır. Denizin yüzlerce metre altında mahsur kalmış olan bir derin deniz dalgıcı, sınırlı oksijenle hayatta kalma mücadelesi verirken, ekip arkadaşları onu kurtarmak için zamanla olağanüstü yarışmaktadır.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Instagram
  • Fragman
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor

Son Bir Nefes yazısına devam et

Uluslararası Mitoloji Film Festivali’nden Oyun Sektörüne Yeni Bir Adım

Mitolojinin sınırsız dünyası, bu yıl sinema perdesinin ötesine geçerek dijital oyun evrenine taşınıyor. III. Uluslararası Mitoloji Film Festivali, mitolojinin zamansız anlatılarını yeni nesil ile buluşturacak bir yeniliğe imza atıyor ve ilk kez bir Dijital Oyun Yarışması düzenliyor. Yarışma kapsamında oyun geliştiricileri, Anadolu’nun kadim efsanelerini modern teknolojilerle birleştirerek, bölgenin zengin kültürel mirasını dijital ortamda yeniden canlandıracak. Festival, daha önce film senaryolarına Anadolu mitolojisini taşıyan projelere destek verdiği gibi, bu yıl da dijital oyunlar için aynı desteği sunarak mitolojinin yeni nesillere aktarılmasını sağlayacak.

Uluslararası Mitoloji Film Festivali’nden Oyun Sektörüne Yeni Bir Adım yazısına devam et

Beyoğlu’nda Kültürlerarası Sinema Yolculuğu Başladı, 15 Ülkeden 15 Film Tek Perdede Buluşuyor

Beyoğlu Belediyesi, İstanbul’daki Başkonsolosluklar ile işbirliği yaparak 1. Beyoğlu Film Günleri’ni başlattı. Açılış töreni İBB Beyoğlu Sineması’nda gerçekleştirildi. Törene Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, İtalya Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Elena Clemente ve Fener Rum Patriği I. Bartholomeos’un yanı sıra çok sayıda sanatsever katıldı. Açılış konuşmaları ardından etkinliğin ilk gösterimi olan İtalya yapımı Dünyanın En Güzel Günü filmi izleyiciyle buluştu. 27 Şubat’a kadar sürecek olan etkinlik kapsamında 14 farklı ülkenin Başkonsoloslukları ve Kültür Merkezleri tarafından seçilen 14 film ile 1 Türk filmi sinemaseverlerin beğenilerine sunulmuş olacak.

Beyoğlu’nda Kültürlerarası Sinema Yolculuğu Başladı, 15 Ülkeden 15 Film Tek Perdede Buluşuyor yazısına devam et

Berlinale Ortak Yapım Marketi’nin En Prestijlisi Dreamgirl: Kaan Müjdeci’nin Yeni Projesine ARTEkino Uluslararası Ödülü

Yönetmen Kaan Müjdeci’nin yeni filmi Dreamgirl, 22. Berlinale Ortak Yapım Marketi’nin en prestijli ödülüne layık görüldü. 27 ülkeden 35 projenin yer aldığı etkinliğe Türkiye’den seçilen tek proje olan Dreamgirl, Alman – Fransız kültür kanalı ARTE tarafından verilen ARTEKino Uluslararası Ödülü’nü kazandı. Sanatsal ve yaratıcı açıdan güçlü projelere verilen ödül, kazanan projeye maddi destek sunarak bağımsız yapımcıların projelerini tamamlamalarına katkı sağlıyor.

Berlinale Ortak Yapım Marketi’nin En Prestijlisi Dreamgirl: Kaan Müjdeci’nin Yeni Projesine ARTEkino Uluslararası Ödülü yazısına devam et

Türk Sinemasının Yeni İkilisi

Türk sinemasının yeni ikilisi olmaya adan Kıvanç Baran Arslan ve Kadir Polatçı’nın başrollerini paylaştığı Olay Para 11 Nisan’dan itibaren izleyici ile buluşmaya hazırlanıyor. Filmi aynı zamanda oyuncusu da olan Kıvanç Baran Arslan yönetti. İzleyicilerin uzun süredir beklediği, kaliteli komedi özlemini giderecek olan filmde Dinçer, film yapımcısı olarak ve Koray da ticaret adamı olarak iyice dibe batmışlardır. Çaresizlik içinde, boşaltmak zorunda oldukları ofislerinde iyice dertlenen ikiliden Dinçer’in hesabına 5 milyon TL gelince, birden şoke olurlar. Paranın hesaplarına yanlışlıkla geldiğini anlayan ikili için, hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Elit Andaç Çam, 75. Berlin Film Festivali’nde İlgi Odağı Oldu

Başarılı oyuncu Elit Andaç Çam, bu yıl 75. Berlin Film Festivali’nde sinema dünyasının kalbine yolculuk yaptı. Rol aldığı ve dünya prömiyerini yapan, Çağla Zencirci ve Guillaume Giovanetti imzalı Sırdaş (Confidente) filminin gösterimine katılan Çam, başrol oyuncuları Saadet Işıl Aksoy ve Erkan Kolçak Köstendil ile birlikte festival coşkusunu doyasıya yaşadı. Berlinale’nin büyüleyici atmosferinde sektörün önde gelen tanınmış isimleriyle buluşan Çam, Berlin’in sanatsal ruhunu keşfetmeye de zaman ayırdı.

Elit Andaç Çam, 75. Berlin Film Festivali’nde İlgi Odağı Oldu yazısına devam et

Emin Gümüşkaya’yı Kaybettik

Sevilen oyuncu Emin Gümüşkaya, 18 Şubat 2025 Salı günü 77 yaşında hayatını kaybetti. 10 Ocak 1948 tarihinde doğan sanatçı Çocuklar Duymasın adlı TV dizisindeki Seyyar Tayyar karakteri ile çok sevildi. Emin Gümüşkaya, tiyatroya 1964 yılında Bursa Halkevi’nin Oda Tiyatrosu’nda, Kapılar adlı oyunundaki Topal rolüyle başladı. Hür Adam: Bediüzzaman Said Nursi, Laz Vampir: Tirakula, Hannas: Karanlıkta Saklanan, Merdiven Baba, Atçalı Kel Mehmet, El Ummar: Cin Yuvası, İki, Hanzap gibi sinema filmlerinde oynadı. Merhuma Tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Deneyimli Sinemacı, Başarısını Oyunculukla Taçlandırıyor

Türk televizyon ve sinema dünyası, yeni yıldız adaylarıyla birlikte canlanıyor.  2020 yılında hayata geçirdiği Rota Plato ile sektöre modern ve çok kapsamlı bir yapım merkezi sunan Nur Mehmet Türkan, sektörde gerçekleştirdiği başarısını oyunculukla taçlandırmaya hazırlanıyor. Yapım aşamasında olan ve başrolünü Cemal Hünal’ın üstlendiği Aktör filmiyle oyunculuğa adım atıyor. Tamamı Rota Plato’da çekilerek bir plato sahibinin hayat hikâyesini konu alan filmde oyuncu olarak yer alan Nur Mehmet Türkan, yaratıcı sürecin içinde olmanın ve sinema sanatına katkıda bulunmanın çok önemli olduğunu açıkladı.

Deneyimli Sinemacı, Başarısını Oyunculukla Taçlandırıyor yazısına devam et

İlyas Salman Yıllar Sonra Başrolde: Oy’una Geldik 21 Şubat’ta Vizyonda

“Her devrin bir Zübüğü vardır” sloganıyla yola çıkan ve 21 Şubat 2025 Cuma günü tüm Türkiye’de sinemaseverlerle buluşacak olan Oy’una Geldik filminden ilk fragman yayına verildi. Çekimleri Tunceli’nin Ovacık ilçesinde tamamlanan ve gelirinin önemli bir kısmı Munzur’un ve hayvanların korunmasına aktarılacak olan filmin başrolünde ise usta sanatçı İlyas Salman bulunuyor. Film 27 Şubat’ta da Avrupa’da vizyona girecek.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız: 1 / 2 / 3 / 4
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Türk Telekom’un Gençlik Markası Selfy, Sinema Keyfi İçin Artısıyla Geldi

Türk Telekom’un gençlik markası Selfy, gençlere, sınırsız sosyal medyalı tarifelerden esnek paketlere, giyimden oyuna, etkinlikten ulaşıma kadar birçok alanda avantajlarla dolu bir dünya sunuyor. ‎‘Her Anın Sponsoru’ söylemiyle gençlerin yanında olan Türk Telefon’un gençlik markası Selfy, fırsatlarla dolu kampanyalarına bir yenisini daha ekledi. Kampanya kapsamında gençler, hafta sonları tek bilet fiyatına iki sinema bileti sahibi olacak. Artısıyla gelen Selfy gençlerin sinema keyfini arttırıp ikiye katlayacak.

Düşsel Gerçeklik: Evrensel Dil

“Burjuvalar yüksek duvarlarla çevirmişler avlularını” Ataol Behramoğlu’nun, benim kısafilm tanımlama amaçlı kullandığım dörtlüğün ilk dizesi. “Evrensel Dil”de, sadece avlular değil, kentler duvarlarla hem de insan boyunu çok aşan arkasında ne olduğunu göstermeyen duvarlarla çevrilmiş. Biraz Dali (gerçeküstü), biraz Fellini, birazdan çok Buñuel (simgeler) bir araya gelmiş, iç içe geçmiş insanları anlatan, üzerine estetik, hareketli ve izleyiciyi merak ettiren görüntülerle yerel, ama bir o kadar da evrensel bir dünya oluşturmuş bir film. Matthew Rankin, kendisinin de oynadığı filmde paralel kurguyla hem sıradan insanların yaşamını hem de duvarların ardında, ulaşıl(a)mayan kenti alabildiğine sakin ama bir o kadar da sorunlu yaşamı izlettiriyor.

“Ay ışığı ile eşeğin kuyruğu arasındaki diyalektik bağ”, bu filmde sözcüğün tam anlamıyla yerini buluyor. Okulda öğrenciler, Dali bile şapka çıkarır (bıyık burar demek gerekir aslında) sürrealist düzeyde. Gerek öğretmenin gerekse öğrencilerin birbirleriyle ilişkisi “ne olacak acaba” sorusunu daha baştan sorduruyor. Kahve zincirinde semaverli çay satılması, hindinin otobüs koltuğunda oturması, 30 dakika (yanlış duymadınız, gerçekten upuzun) saygı duruşu, otoyol arasında kalmış mezarlık, unutulmuş bavulun bulunduğu yer, suları kesilmiş havuzun önü ve daha nicesi ise Buñuel etkisi yaşatıyor.

Bunların hepsinin üzerine, asıl günümüzün en büyük, çözümsüz sorunu göçmenlik geliyor. Kanada’da geçen film için üç beş tabelanın dışında pek bir belirteç yok. Dil ise (adı üstünde) evrensel; çünkü sosyal, siyasal, ekonomik, ekolojik (kuraklık, aşırı yağışlar), savaşlar ve kültürel nedenlerle hemen herkes bir yerden bir yere göçüyor. Anadil insan hakkıdır, bununla birlikte herkes anadilini taşıyor, belli geleneklerini de… Bu nedenle de, bütün diller iç içe kullanılıyor. Evet, herkes anlıyor karşısındakini ve (belki akılda kalıcılığı, belki kolay söylenişi nedeniyle) o sözcüğü kullanmakta sakınca görmüyor.

“Evrensel Dil”, gerçeküstü sinematik, kültürel ve dilsel karmaların dondurulmuş bir şöleni… Yönetmenin çocukluğunda büyüklerinden dinlediği bir öyküden yola çıktığı bu filmi dünyanın dört bir yanında, tutucu, ilerici, maceraperest, sosyalist, fundamentaller, ırkçı, popülist, asosyal hatta cahiller izlediğinde kim bilir ne diyecekler. Aslında film, onların yorumlarını iktidar sahiplerine (göçlere neden olan sorunları yaratanlara) dinletiyor. Ama hiçbir iktidar, kendisine toz kondurtmadığı gibi, egosu yüksek olduğundan kabul bile etmez. Bir son not eklemeliyim: Öyle dolu, öyle dişil bir öykü ki anlatılan… Bugün böyle yorumlayabilirsiniz, yarın bir başka ayrıntı katılır aklınıza farklı yorumlarsınız. Bana kalırsa herkesin bir defa, hatta birden de çok izlemesi gereken bir başucu filmi.

28 Şubat’tan başlayarak gösterimde…

(25 Şubat 2025)

Korkut Akın

[email protected]

Ferhan Baran Yazıyor: Hayat Piyanonun Tuşları Gibidir

Popüler bir edebiyat serisinden 2001 yılında sinemaya aktarılan ‘Bridget Jones’un Günlüğü’, İngiliz kaynaklı romantik komedilerin en iyi örneklerinden biridir. İngiliz gazeteci Helen Fielding’in 90’lı yıllarda ‘The Independent’ gazetesinde anonim olarak kendi yaşamını yazdığı köşeden hareketle kaleme aldığı roman serisi, Jane Austen’ın –bizde ’Aşk ve Gurur’ olarak bilinen- ‘Gurur ve Önyargı / Pride and Prejudice’ adlı romanı … Devamı…»