Yunus Şevik’in yönettiği ve Ayşegül Kaygusuz, Osman Fındık, Yavuz Aksoy, Gazel Yüksel ile Erol Aydemir’in oynadığı Yaşamak İstiyorum, önümüzdeki aylarda MC Film dağıtımıyla Dras Film tarafından vizyona çıkarılıyor.
Bir kadının azmi ve mücadelesini gösteren, tek başına çocukları için yaşam savaşı veren başarılı bir kadının zorlu mücadelesi. Sağlıklı bir hayattan engelli bir hayata geçen Sevgi Görmez’in dokunaklı hikâyesi küçükken babasından yediği ağır darbelerle başladı. Acılarla dolu yaşamına direnip ayakta kalmaya çalışırken, eski kocasının yaptığı çirkin davranışlarla kız kardeşinin hayatı karardı. Sonrası dramatik hüzünlü bir gerçek hayat hikâyesi.
Sadi Çilingir tarafından yazılmış tüm yazılar
İstinye Üniversitesi Mezunu Maisam Kaanan’ın Sacred Hole Filmi Uluslararası Festivallerde
İstinye Üniversitesi İletişim Fakültesi, Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü mezunu Filistinli Maisam Kaanan’ın Sacred Hole adlı filmi, Birleşik Krallık’taki First-Time Filmmaker Sessions London, Barbados Independent Film Festival, Metropolis Film Festival, Milan Film Festival’de ve İstanbul 12. Uluslararası İpek Yolu Film Festivali Resmi Seçkisi gösteriminde yer aldı. Filistinli yönetmen Maisam Kaanan, filminin yapım sürecini ve aldığı geri bildirimleri açıkladı. Yönetmen Maisam Kaanan, filmin yaratım süresini şöyle anlattı: “Ana hedefim, döneme ilişkin önemli sorular sorabilen ve kritik meseleleri ele alabilen belgesel dışı bir hikâye sunmaktı.” dedi.
Ferhan Baran Yazıyor: 2024’den Benim Seçtiklerim
Bir seneyi daha birlikte tamamladık. 2024 yılı içinde izlediklerim arasından seçtiğim 10 filmlik geleneksel en iyiler listemi bir kez daha siz okurlarımla paylaşmak istedim. (Listede yer alan filmler üzerine sadibey.com’da yayına giren yazılarımın tamamına, parantez içinde belirtilen başlık ve tarihlerden ulaşabilirsiniz.) 1- Zavallılar / Poor Things: Çağımızın en önemli sinemacılarından Yorgos Lanthimos’un Venedik Film Festivali Altın Aslan … Devamı…»
Ferhan Baran Yazıyor: Geriye Kalan Yalnızca Bir İroni
Gençlik ve güzellik üzerine doyumsuz filmleriyle tanıyıp sevdiğimiz Paolo Sorrentino’nun 77. Cannes Film Festivali ana seçkisinde yer almış son opusu ‘Su Perisi / Parthenope’ ile bu yılı sonlandırıp yeni bir seneye merhaba diyoruz. Bir önceki filmi ‘Tanrının Eli / E Stata la Mano di Dio’ ile doğup büyüdüğü topraklara görkemli bir dönüş yapmış olan İtalyan sinemacı, açılış sahnesinden başlayarak bir kez daha Napoli kentine saygı duruşunda … Devamı…»
Korkut Akın Yazıyor: Nosferatu… Sinemada İzleyin, Muhakkak
Dönem filmlerinin en büyük özelliği, izleyicinin günümüzle bağlantısını kurarak kendi yaşamından izler bulmasını sağlamaktır, bana göre. Sinema bir sanatsa, bir mesajı olacaksa -ki olmalı muhakkak- bu, her zaman herkesin aynı mesajı alacağı anlamına gelmez. Ortaçağ Avrupa’sının en bilineni vampir öyküleri… Hem gerilim yaratır, hem korkutur, hem de merak uyandırır. Günün gündeminden sıyrılırsınız, yeni bir bakış açısı … Devamı… »
Dünyanın Sonuna Üç Kilometre
Emanuel Parvu’nun yönettiği ve Ciprian Chiujdea, Bogdan Dumitrache, Laura Vasiliu, Valeriu Andriuta, Adrian Titieni ile Alina Berzunteanu’nun oynadığı Dünyanın Sonuna Üç Kilometre (Trei Kilometri Pana la Capatul Lumii – Three Kilometers to the End of the World), 07 Şubat 2025’de Başka Sinema dağıtımıyla Mars Production tarafından vizyona çıkarılıyor.
Yaz tatilini Romanya’da Tuna nehri kıyısındaki sakin köyünde, ailesinin yanında geçirmekte olan on yedi yaşındaki Adi, bir gece sokakta acımasızca saldırıya uğrar, daha gün doğmadan, dünyası alt üst olmuştur bile. Ailesinin ona bakışı değiştiği gibi köyün sözde huzuru da çatırdamaya başlar.
Dedektif Sun ve Ekibi: Kurtarma Operasyonu
Julio Soto Gurpide’nin yönettiği ve Jesus Barreda, Andrea Villaverde, Catherina Martinez ile Txema Moscoso’nın oynadığı Dedektif Sun ve Ekibi: Kurtarma Operasyonu (Inspector Sun y la Maldicion de la Viuda Negra – Inspector Sun and the Curse of the Black Widow), 07 Şubat 2025’de CJ ENM dağıtımıyla Siyah Beyaz Movies tarafından vizyona çıkarılıyor.
Müfettiş Sun, ihtiyaç duyduğu bir tatil için San Francisco’ya giden bir deniz uçağına biner. Ancak, uçuşu sırasında gizemli bir milyonere yönelik bir tehdit almasıyla tekrar iş başına döner. Kendini macera dolu olayların içinde bulan Sun, suçluyu bulmak zorundadır, yoksa her şey için çok geç olacaktır.
Dedektif Sun ve Ekibi: Kurtarma Operasyonu yazısına devam et
İthaki Yayınları 09 Ocak 2025 Kitapları
İthaki Yayınları, 09 Ocak’ta satışa sunacağı kitaplarını açıkladı. Tüm dünyada sansasyon yaratan Dorohedoro Serisi şimdi Türkçede; yayınlanan ilk kitabın adı: Dorohedoro 1. Cuniçiro Tanizaki, Gündüz Şeytanları’nda cinayet, röntgencilik ve Tokyo’nun yeraltı suç dünyasına dair heyecanlı bir hikâye anlatıyor. Emir Güney’in dilimize çevirdiği Karambol: Premier Lig’in Taktiksel Tarihi, Futbolun nasıl geliştiğini ayrıntılı bir şekilde ele alan ve şimdiye kadar yazılmış en eğlenceli, bilgi dolu, zengin futbol kitaplarından biri. Mesut Barış Övün’ün, Neyse ki Günler Uzadı adlı hikâye kitabıyla ise günlük hayatın sıradan ve derin izleri keşfediliyor.
Bir Ömrün Sonbaharı
Gizem Kızıl’ın yönettiği ve Eylül Tumbar, Bilal Yiğit Koçak, Lal Ensari ile Efe Eroğul’un oynadığı Bir Ömrün Sonbaharı, 07 Şubat 2025’de CJ ENM dağıtımıyla Sky Films tarafından vizyona çıkarılıyor.
Bir Ömrün Sonbaharı, çocukluk travmaları ve kaybetme korkusuyla mücadele eden Zeynep’in hayatının, Can ile tanıştıktan sonra nasıl aşkı ve umudu keşfettiğini anlatan bir film. Can’ın amansız hastalığına rağmen, aşkları her türlü zorluğun üstesinden gelmeye çalışırken, izleyiciyi duygu dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Film, gerçek aşkın gücünü ve yaşanan hayatın değerini sorgularken, aynı zamanda izleyicilere de umut ve ilham veriyor.
Efsanevi Geleceğe Dönüş Filmi Senfoni Orkestrası Eşliğinde Sahnede
Gişe rekorları kıran kült film Geleceğe Dönüş” (Back to the Future), Piu Entertainment’ın Movies in Concert etkinlikleri kapsamında 40. yılını dev bir orkestra eşliğinde sinema perdesinde kutlayacak. Sinema ve orkestranın muhteşem buluşmasıyla izleyenleri zamanda büyülü bir yolculuğa davet eden gösterim, sinemaseverlerin ve müzik tutkunlarının geçmiş, gelecek ve bugünü bir araya getirecek. Efsanevi yolculuk, Alan Silvestri’nin unutulmaz müzikleri ve sinemanın kusursuz uyumu ile canlı orkestra eşliğinde tekrar hayat bulacak. 21 Şubat’ta Volkswagen Arena’da ve 23 Şubat’ta ATO Congresium’da gerçekleşecek canlı orkestra eşliğindeki gösterim orijinal dilde, Türkçe altyazılı olarak yapılacak.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Kadın, Hayat, Özgürlük
“Alışılmadık yaşam döngüsüne sahip olan ‘Ficus Religiosa’nın tohumları kuş dışkıları vasıtasıyla diğer ağaçlara taşınıp, bitkinin tepeden gelişen hava kökleri hızla yayılarak toprağa kadar ulaşır, daha sonra dallanıp budaklanarak köklenen bitki ana ağacı çepeçevre sararak boğduktan sonra kendi hükümranlığını ilan edermiş”. İranlı sinemacı Muhammed Resulof, dünya prömiyerini yaptığı 77. Cannes Film Festivali’nde büyük yankı yaratan son cesur denemesi ‘Kutsal İncirin Tohumu / Dane-ye Anjir-e Ma’abed’in açılışında yer alan bu kıssayı, İslam Devrimi sonrasında köktendinci bir baskı rejimi altında yaşamaya mecbur kalan memleketinin ahvaline dair bir metafor olarak kullanıyor.
Filmin hikâyesine gelirsek, Tahran’daki Devrim Mahkemesi’nde soruşturma müfettişi olarak terfi eden İman, zimmetine verilen silahı teslim alıp, kırsalda bir türbede şükür namazını kıldıktan sonra evine döndüğünde karısı tarafından keyifle karşılanır. Öyle ya, terfi sonrası aileye 3 odalı bir apartman dairesi tahsis edilecek, çevrede itibarları artacaktır. Lakin bu mevkinin handikapları da vardır. Yeterli soruşturmayı yapamadan, hatta tek kelime okumadan idam hükümlerinin altına imza atacak olmanın haklı
tedirginliği içindedir İman. Karısı yakın bir gelecekteki hakimlik terfisinin hayalini kurarken, yeni görevinin tam da Mahsa Amini’nin ölümünün yarattığı infial ortamına denk gelmesi adalet yemini etmiş hukukçuyu iyice bunalıma sokar. Tam bu sırada adına zimmetli beylik tabancası odasının çekmecesinden kaybolunca İman karısı ve kızlarından şüphelenmeye başlar. Teokratik totaliter düzenin sadık uygulayıcısı hücrelerine işlemiş güvensizliği ve yükselen paranoyasıyla baş edemeyince sert önlemler alacak ve sorgu sürecini kendi evine taşıyacaktır.
İranlı sosyolog sinemacı Muhammed Resulof bizde de sinemalara uğrayan altıncı uzun metrajına atıfla ‘dürüst ve inatçı bir adam’, iflah olmaz bir muhalif. Rejimini eleştirdiği, toplumsal yozlaşmayı her fırsatta dile getirdiği ülkesinde her daim yasaklı olmuş, devlet sansürünün hışmına uğrayan filmlerinden hiçbiri ülkesinde gösterilememiş. İran’daki devlet sansürü üzerine 2008 yılında bir belgesel bile çekmiş. İstanbul Film Festivali’nde izleme şansı bulduğumuz, baskıcı rejimin 21 yazar ve gazeteciye suikast
planladığı 1995 yılında yaşanan gerçek olaylardan yola çıkan 2013 yapımı ‘El Yazmaları Yanmaz’dan sonra başı iyice derde girmiş, 6 yıl hapis cezası almış, ceza süresi 1 yıla indirilip rejim tarafından ‘akıllı ol’ uyarılarına maruz kaldıktan sonra bile yılmadan gerilla usulü filmlerini çekmeyi sürdürmüş. 5 yıl önce dört öyküden oluşan ‘Şeytan Yoktur / Sheytan Vojood Nadarad’ ile büyük ödül Altın Ayı’yı kazandığında gözaltında olduğu için Berlin’e gidemeyen Resulof, bu defa her şeyi göze almış.
‘Kutsal İncirin Tohumu’nun öyküsünü, dışarda başörtüsünü çıkardığı için tutuklanan Kürt kökenli Amini’nin 16 Eylül 2022’de polis nezaretinde katledilişi ile tetiklenen ‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’ hareketi yaşanırken, parmaklıklar ardında kaleme almış. Tahliye olduktan sonra avukatları, eski filmleri ve aktivist girişimleri nedeniyle onu 8 yıllık bir hapis cezasının beklediğini bildirdiğinde yine geri çekilmemiş. Protesto hareketine destek veren oyuncularla, ağırlıklı olarak yakın bir dostunun set olarak yeniden dizayn edilmiş evinin iç mekânında ve final bölümünde gözlerden ırak kırsalda çalışmış. Kalabalık sahneleri her an yeniden gözaltına alınma korkusuyla asistanları vasıtasıyla uzaktan yönetmeye mecbur kalmış. Bu sancılı çekim sürecinin ardından
gizlice yurt dışına çıkarılan materyalin kurgusu Almanya’da Fatih Akın’ın gözde kurgucusu Andrew Bird’e teslim edilmiş. İran’dan kara yoluyla gizlice Türkiye’ye, oradan Almanya’ya kaçan Resulof daha sonra filmin prömiyerine katılacağı Cannes’a ulaşabilmiş. Kırmızı halıda İman’ın kızları ve büyük kızın okul arkadaşını canlandıran Mahsa Rostami (Rezvan), Setareh Maleki (Sana) ve Niousha Akshi (Sadaf) ile birlikte yürüyen sinemacı, İran’da ağır işleyen bir işkenceye dönüşmüş gözaltı nedeniyle ülke dışına çıkamamış başrol oyuncuları Missagh Zarek (İman) ile Soheila Golestani’nin (Necmiye) fotoğraflarını elinde sallayarak kalben onların yanında olduğunu ifade edişi Cannes tarihinin önemli sayfalarından biridir.
Tüm bu ölümcül çaba ve maceranın ardından izlediğimiz filmin, Resulof’un haklı isyanını üst perdeden haykıran bir manifestoya dönüştüğünü görüyoruz. İman’ın evi ve ailesinin kadınları ile ilişkilerini toplumun mikrokozmosu olarak ele alan sinemacı, sokakta tırmanan vahşeti mobil telefonlarla çekilmiş görüntülerle harmanlıyor. İnancın fanatizme, daha sonra şiddete dönüştüğü paranoyak bir düzende, sokaktakinin benzerinin ev içinde yaşandığına tanıklık ediyoruz. Zorunlu başörtü nizamına karşı protestolarda polisin orantısız müdahalesi sonucunda yitirilen canlar kor bir öfkeyi büyütürken, özgürlük haykırışı boyunduruk
altındaki toplumun tüm fertleri için yükselirken, Resoulof önceki filmlerinin, ‘Şeytan Yoktur’un özellikle o güzelim son öyküsünde yürek burkan hüzünlü itirazının bu kez tahammülü tüketmiş koyu bir öfke patlamasına dönüştüğünü gözlemliyoruz. Belki de bu nedenle büyük kız Rezvan’a didaktik cümleler sarfettiriyor. Karakter değişimlerindeki geçişi daha sabırsız, finale doğru senaryodaki boşluklar daha bir göze batıyor. Lakin, artısıyla eksisiyle dile getirdiği isyanına ve cesaretine saygı duyuyor ve ülkemizden sistemi eleştiren böylesine cesur sinemacılar çıkamadığı için yeniden hayıflanıyoruz.
(08 Ocak 2025)
Ferhan Baran
Tete ve Masal: Rüyalar Diyarı Filminin Teaser Fragmanı Yayınlandı
Türkiye’nin önde gelen yıldız oyuncularını izleyicilerle hazırlanan Tete ve Masal: Rüyalar Diyarı filminin teaser fragmanı yayınlandı. Güçlü prodüksiyonuyla merak uyandıran filmin tanıtım çalışmalarında Amazonlardan Vikinglere, Prensesten Ormanın Bilge Adamına kadar birçok masalsı karakter yer alırken eğlenceli, heyecan dolu yolculuk, çocukları hayallerle dolu büyülü bir dünyaya davet ediyor.
- Basın Bülteni
- Teaser’ı izlemek için tıklayınız.
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Armand
Halfdan Ullmann Tondel’in yönettiği ve Renate Reinsve, Ellen Dorrit Petersen, Endre Hellestveit ile Thea Lambrechts Vaulen’in oynadığı Armand, 28 Şubat 2025’de Bir Film dağıtımıyla Fabula Films tarafından vizyona çıkarılıyor.
Okulları tatile girmeden hemen önce, 6 yaşındaki Armand ile okuldaki en yakın arkadaşı Jon hakkında çıkan bir suçlama ortalığı karıştırır. Ünlü bir oyuncu, eski dostlar, ölü bir adam ve iki çocuğun karıştığı bir skandalın bomba gibi patlamasından endişe eden okul yönetimi, ebeveynleri alelacele toplantıya çağırır. Ancak gerçekte ne olduğunu okul yetkilileri de bilmemektedir. Geçmişin tüm sırları ortaya döküldükçe, olay daha da karmaşık bir hal alır.
Vahşiler (Yönetmen: Claude Barras)
Claude Barras’ın yönettiği ve Babette de Coster, Martin Verset, Laetitia Dosch ile Benoit Poelvoorde’nin oynadığı Vahşiler (Sauvages – Savages), 03 Ocak 2025’de Bir Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Kabakçığın Hayatı (My Life as a Zucchini) ile Oscar adayı olan Claude Barras’ın yeni animasyonu Vahşiler (Sauvages – Savages) dünya prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yaptı. Keria, tropik ormanların kıyısında bulunan Bornea’da bebek bir orangutan bulur. Yanı başlarındaki orman ise büyük bir tehlike altındadır. Keira, arkadaşı Selai ve minik orangutan Oshi birlikte ormanı korumak için birçok engelin üstesinden gelmek zorundadır.
Saklı Krallık
Neil Boyle ile Kirk Hendry’nin yönettiği ve Cillian Murphy, Sally Hawkins, Raffey Cassidy ile Ken Watanabe’in oynadığı Saklı Krallık (Kensuke’s Kingdom), 02 Ocak 2025’de Bir Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarılıyor.
Britanya Animasyon Filmleri Festivali’nde 3 ödüle layık görülen Saklı Krallık’da (Kensuke’s Kingdom), bir gemi kazası nedeniyle gizemli ve ıssız bir adaya düşen ve tek başına kalan Michael’in ilginç hikâyesi anlatılıyor. Michael zaman içinde adada başka birinin de varlığını hissetmeye başlar ve kişinin 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana gizlice adada yaşımın sürdüren yaşlı bir Japon olduğunu keşfeder.