3. Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali’nin Lansmanı Gerçekleştirildi

3. Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali, Uluslararası Bilim ve Sanat Yaratıcıları Derneği’nin organizasyonuyla 30 Eylül – 04 Ekim tarihleri arasında Biletinial Torun Center Sinemaları’nda düzenleniyor. Lansmanın ilk konuşmasını Festival Direktörü Filiz Dağ gerçekleştirdi. Geçen sene festivalin ikincisini düzenledikleri ve bir tarih yazdıklarının altını çizen Filiz Dağ, bilim ve sanatı geleceğe taşıma hedefiyle yola çıktıklarını belirtti.

3. Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali’nin Lansmanı Gerçekleştirildi yazısına devam et

Pedro Almodovar İmzalı Yandaki Oda Filminin Fragmanı Yayınlandı

Talk to Her, The Skin I Live In, All About My Mother ve Parallel Mothers gibi kült olmuş filmleriyle tanınan ünlü İspanyol yönetmen Pedro Almodovar’ın yeni filmi Yandaki Oda’nın (The Room Next Door) fragmanı yayınlandı. Prömiyerini Venedik’te yapan ve 81. Venedik Film Festivali’nin Ana Yarışma bölümüne katılan Yandaki Oda, seyirciden tam not alarak 18 dakika boyunca ayakta alkışlandı ve festivalin en iyi film ödülü olan Altın Aslan Ödülü’nün sahibi oldu.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Pedro Almodovar İmzalı Yandaki Oda Filminin Fragmanı Yayınlandı yazısına devam et

12. Boğaziçi Film Festivali Belgesel Jürisi Açıklandı

Bu yıl onikincisi 18 – 25 Ekim 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Boğaziçi Film Festivali’nde yarışacak belgesel filmleri değerlendirecek jüri üyeleri açıklandı. Belgesel filmleri değerlendirecek Belgesel Jürisi Yapımcı – Yönetmen Sevinç Yeşiltaş, Underhillfest Sanat Yönetmeni Vuk Perovic ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Medya ve İletişim Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Cenk Demirkıran’dan oluşuyor.

My Hero Academia: You’re Next

Köhei Horikoshi’nin yönettiği ve Kaito Ishikawa, Yuki Kaji, Kayli Mills ile Kenta Miyake’nin seslendirdiği animasyon film My Hero Academia: You’re Next (Boku no Hiro Akademia za Mubi Yua Nekusuto – My Hero Academia: You’re Next), 11 Ekim 2024’de TME films tarafından vizyona çıkarıldı.
Deku, ezici derecede güçlü Tomura Shigaraki ile karşı karşıya gelmiş ve hem kahramanlar, hem de kötü adamlar ağır hasar almıştır. Shigaraki’nin geri çekilmesiyle büyük savaş geçici olarak durmuştur. Bir sonraki karşılaşma her saniye gittikçe yaklaşırken, aniden gizemli bir adam ortaya çıkar, Kendisini All Might’ın yerine geçecek kişi olarak tanıtır ve  hakimiyetini ilan eder.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

My Hero Academia: You’re Next yazısına devam et

Çocuklar Pırıl: Sayıların Gizemi Filminin Eğlenceli Galasında Buluştu

Günlük yaşamda birçok şeyin temelinde bulunan matematiğin kaybolmasıyla ortaya çıkan sorunları eğlenceli bir dille anlatan TRT ortak yapımı Pırıl: Sayıların Gizemi filminin ilk gösterimi İstanbul’da gerçekleşti. Minik izleyicilerin ilgi gösterdiği galaya TRT yönetimi, film ekibi ve davetliler katıldı. Gala öncesi açıklamalarda bulunan TRT Sinema Müdürü Faruk Güven, filmin çok güçlü bir hikâyesi olduğunu söyleyerek, “TRT Sinema ve TRT Çocuk işbirliğinde yepyeni bir yapımla karşınızdayız. Matematiğin sadece ders kitaplarında değil yaşamımızda olduğunu çocuklarımıza anlattığımız, çocuklarımızın matematiği daha da çok sevecekleri bir film.” şeklinde konuştu.

Çocuklar Pırıl: Sayıların Gizemi Filminin Eğlenceli Galasında Buluştu yazısına devam et

35. Ankara Film Festivali’nin Onur Ödülleri Açıklandı

Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından 07 – 15 Kasım 2024 tarihleri arasında düzenlenecek olan 35. Ankara Film Festivali’nin Onur Ödülleri ve Vakıf Özel Ödülleri açıklandı. Onur Ödülleri bu yıl, Müjdat Gezen, Şefika Kutluer ve Kurtuluş Özyazıcı’ya verilecek. 35. Ankara Film Festivali’nin bu yıl üçüncü kez verilecek olan Vakıf Özel Ödülleri ise yönetmen, yapımcı ve kurgucu Selda Taşkın ile oyuncu Berkay Ateş’in olacak. Onur ve Vakıf Özel Ödülleri, festivalin 07 Kasım Perşembe akşamı yapılacak açılış töreninde sahiplerini bulacak.

35. Ankara Film Festivali’nin Onur Ödülleri Açıklandı yazısına devam et

Paranoya Filminin Afiş Çekiminde Eğlenceli Anlar Yaşandı

Sıra dışı hikâyesi ve güçlü oyuncu kadrosu ile yılın iddialı filmi Paranoya’nın merakla beklenen afişi sinemaseverlerin beğenisine sunuldu. Ünlü fotoğrafçı Cem Talu’nun stüdyosunda gerçekleşen fotoğraf çekimleri sırasında eğlenceli anlar yaşandı ve birbirinden renkli görüntüler ortaya çıktı. Onur Buldu ve Bülent Şakrak esprileri ile hem oyuncu arkadaşlarını hem de çekim ekibini kahkahaya boğdu. 22 Kasım’da izleyici ile buluşacak olan filmin beğenilen afişinin tasarımını Özgür Atamer yaptı. Yönetmenliğini Cengiz Özkarabekir’in üstlendiği filmde, bir gazetecinin paranoyası nedeniyle başına açtığı komik ve tuhaf işleri beyazperdeye geliyor.

Paranoya Filminin Afiş Çekiminde Eğlenceli Anlar Yaşandı yazısına devam et

Safa Sarı’dan Leydi Di’ye Düm Tek Sürprizi

Yapımcılığını Ercan Saatçi’nin üstlendiği, başrollerinde Mahir İpek, Özge Özder, Safa Sarı ile Bestemsu Özdemir’in yer aldığı Leydi Di filmi hikâyesi ve müzikleriyle izleyicileri büyülemeye hazırlanıyor. Çok Güzel Hareketler 2 televizyon programında yaptığı taklit yetenekleriyle öne çıkan Safa Sarı, filmde canlandırdığı Güven karakterinin yanı sıra, seslendirdiği “Düm Tek” şarkısıyla da dikkatleri üzerine çekti. Sözleri Serhan Bülbül ve Ercan Saatçi’ye, düzenlemesi ise Serhan Bülbül’e ait olan bu şarkıya Sarı’nın kattığı yorum çok beğenildi.

Joaquin Phoenix’ten Şarkılar Dinlediniz

Todd Philipps imzasını taşıyan 2019 yapımı ‘Joker’ klasik bir Batman filminin ötesinde, benzersiz bir karakter yaratma sürecini perdeye taşıdığı için çok beğenilmişti. Namı diğer Arthur Fleck’in kendi gibileri çöp olarak niteleyen sistemle hesaplaşması vurucuydu, küçük adam Arthur’un başkaldırısını örgütlü bir devrim hareketine dönüştürme çabası etkileyiciydi. Sonuç her açıdan olumluydu, Venedik’ten Altın Aslan ile dönen yapım hem eleştirmenlerin hem de sinema salonlarını dolduran genç izleyicinin gözdesi oluvermişti. Delilik üzerine yapılmış en iyi filmlerden biri olarak sinema tarihine geçen film, Chaplin’in dehasına, ‘Taksi Şöförü’ özelinde ‘70’ler Amerikan Bağımsız Sineması’na, ‘Guguk Kuşu’ndan sessiz sinemanın ünlü klasiği ‘Dr. Caligari’nin Muayenehanesi’ne güçlü referanslar barındırıyor, ‘The Master’ filminden beri hayranı olduğum eşsiz oyuncu Joaquin Phoenix sınırları zorlayan olağanüstü yorumu ile Oscar ödülüne kavuşuyordu.

Özgün yapımın devam filmi ‘Joker: İkili Delilik / Joker: Folie à Deux’ projesine kuşkuyla yaklaştığımı hatırlıyorum. Öyle ya, bunca beğenilmiş özgün yapımın tekrara düşmesinden endişe etmiştim. Bu noktada yanılmışım, yönetmen Phillips ilk filmin ekmeğini yiyecek bir hikâyeden özenle kaçınmış. Bu bir cesaret belki ancak öykünün fragmanlarda hiç açık edilmeyen bir müzikale evrilmesi

şaşırtıcı bir tercih olmuş. ‘Belleville’de Randevu / Les Triplettes de Belville’in yönetmeni Sylvain Chomet’nin çektiği anime Joker sekansı ile neşeli bir açılış yapan yapan film, beş kişinin ölümünden idamla yargılandığı duruşma gününü bekleyen bir deri bir kemik kalmış Fleck’in pis koğuşuna, çoklu kişilik bozukluğu için nakledildiği akıl hastanesinin gri karanlığına gömülüveriyor.

Arthur’un yeniden Gotham şehrinin kirli kargaşasına karışmasını boşuna bekliyoruz. İkinci yarıdaki uzun mahkeme bölümlerinde içimiz daralıyor. Karakterin geçmişine yönelik açılım yetersiz kalıyor. Akıl hastanesinin müzik odasında tanıştığı piroman Lee (Lady Gaga) ile tanışması filmin tonunu değiştiriyor. Arthur fantezi dünyasının ramp ışıklarında ilk kez tattığı aşkın doruklarında gezinirken bizler de ikiliden şarkılar dinliyor, Phoenix’in step dansı marifetine tanıklık ediyoruz.

Sonuçta, önce hapishane, daha sonra mahkeme dramasının yeknesaklığında gezinen, sözüm ona psikolojik çıkarımlarda bulunan hikâye, müzikalin parlak cazibesi ile durumu kurtarmaya çalışıyor ancak film bu haliyle Gaga’nın defalarca mırıldandığı ‘bir dağ inşa edeceğiz’ hayallerinin yarım yamalaklığı içinde sıkıcı bir seyirden ötesine geçemiyor, tabiri caizse dağ fare doğuruyor. ‘Megalopolis’in ardından yeni bir düş kırıklığını, ya da yılın bu en kötü şakasını geride bırakıp önümüzdeki filmlere bakalım diyorum.

(06 Ekim 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin Kazananları Belli Oldu

31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin kazananları belli oldu. 28 Eylül Cumartesi gecesi Çukurova Üniversitesi Kongre Merkezi’nde yapılan kapanış töreninde, ulusal yarışmalarda ödüller sahiplerini buldu. Jüri başkanlığını Nuri Bilge Ceylan’ın yaptığı Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda, Murat Fıratoğlu’nun Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri adlı filmi En İyi Film seçilirken, Yılmaz Güney Ödülü de Türker Süer’in Gecenin Kıyısı’nın oldu.

31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin Kazananları Belli Oldu yazısına devam et

14 Yıldır Aynı Sahneyi Paylaşan Bülent Emin Yarar ve Yetkin Dikinciler İlk Kez Kayıp Kamyon Filmiyle Beyazperdede Bir Arada

Ekrem Arslan’ın yönettiği Kayıp Kamyon eğlenceli bir yolculuk hikâyesini perdeye taşıyor. 2010 yılından beri kapalı gişe oynanan fenomen tiyatro oyunu Profesyonel’in başrol oyuncuları Bülent Emin Yarar ve Yetkin Dikinciler ilk kez bir sinema projesinde buluştu. 14 yıldır aynı heyecanla seyirci karşısına çıkan Bülent Emin Yarar ve Yetkin Dikinciler, 18 Ekim’de ilk kez birlikte sinema salonlarında olacak.

Adana Altın Koza’da Son İki Gün

31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde dün, Gürcan Keltek’in yönettiği, Cem Yiğit Üzümoğlu, Ayla Algan, Erol Babaoğlu ve Suzan Kardeş’in başrollerini paylaştığı Yeni Şafak Solarken, Hikmet Kerem Özcan’ın yönettiği, Bülent Emin Yarar, Hülya Gülşen, Cem Zeynel Kılıç ve Duygu Gökhan’ın rol aldığı Hakkı ve Ceylan Özgün Özçelik’in yönettiği ve Bergüzar Korel, Bige Önal ile Defne Burnaz’ın başkrollerini paylaştığı On Saniye filmi jüri önündeydi.

Adana Altın Koza’da Son İki Gün yazısına devam et

Yılın En Komik Babasından, Baba Beni Güldürsene Filmi 08 Kasım 2024’te Sinemalarda

Kızına göre “sıkıcı bir baba” olan Murat’ın, “yılın en komik babası” olabilme çabasının sakarlık, aksiyon ve macera dolu hikâyesinin anlatıldığı Baba Beni Güldürsene filminin merakla beklenen fragmanı görücüye çıktı. Emrah Aguş’un yönettiği film vizyon için gün sayıyor. Sinemaseverlerin merakla beklediği yılın en iddialı komedi filmi Baba Beni Güldürsene’nin yayınlanan fragmanı kısa sürede büyük ilgi gördü. Başrollerinde Ahmet Kürşat Öçalan ve Aylin Akpınar’ın yer aldığı filmde Ali Semi Sefil, Arven Beren, Kaan Alp Dayı gibi çocuk yıldızların yanı sıra Merve Sevi, Levent Özdilek, Ceyhun Fersoy, Tolga Canbeyli ve Tevhide Dadı gibi başarılı oyuncular yer alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

İnsan İnsana Eziyet Eder

Christian Tafdrup’ın yazıp yönettiği 2022 yapımı ‘Speak No Evil’ Kuzey Avrupa sinemasından çıkmış en tedirgin edici filmlerden biridir. Michael Haneke’nin ‘Funny Games’inin ürperticiliği ile yarışır olan Danimarka yapımı film sinemalarımıza gelmedi ama özgün hikâyenin aynı adı taşıyan 2024 model Amerikan yeniden çevrimi bizde ‘Sakın Ses Çıkarma’ adıyla sınırlı salonda olsa da gösterimini sürdürüyor.

Özgün yapım farklı kültürlerden farklı yaşam tarzları olan iki ailenin Toscana güneşi altında bir tatilde tanışmasıyla başlar. Danimarkalı beyaz yakalı çifti kırsaldaki çiftlik evlerine ve serbest vezin yaşamlarına davet eden Hollandalılar vahşi bir sürek avını önceden planlamıştır. İnsanın insana yaptığı eziyetin seyri zor bir tasviridir bu film.

Amerikan çevrimlerinde bu tür sert öykülerin seyircinin huzurunu çok da fazla bozmayacak bir biçimde yumuşatıldığını biliyoruz. Söz gelimi George Sluizer imzalı 1988 Hollanda yapımı dehşet hikâyesi ‘İz Bırakmadan / Spoorloos’un Amerikan yeniden çevrimi beş yıl sonra yine Sluizer eliyle ‘Kayboluş / The Vanishing’ adıyla çekilmiş ve özgün yapımın kötünün kazandığı tüyler ürpertici finali mutlu sona bağlanmıştır.

‘Sakın Ses Çıkarma’nın yeniden çevirimi romantik hafta sonu kaçamakları ölüm kalım savaşına dönüşen bir çiftin öyküsünü anlatan başarılı gerilim denemesi ‘Eden Lake’in yönetmeni olarak hatırladığımız James Watkins’e teslim edilmiş. Senaryoyu da kaleme alan Watkins’in ana karakterleri Londra’ya taşınmış Amerikalı aile ile kırsalda yaşayan İngiliz çiftten oluşuyor. Yakın yaşlarda birer çocukları olan çiftler yaşam tarzları ile birbirlerinden ayrılıyor. Çiftlik evlerinde doğa ile içli dışlı yaşayan Paddy (James McAvoy) ile Ciara (Aisling Franciosi), Londra’nın göbeğinde modern hayatın ağlarına takılmış sorunlu ikili Ben Dalton (Scott McNairy) ile karısı Louise (Mackenzie Davis) için başına buyruk özgür çift fantezisini temsil ediyor. Dalton’lar tatil sonrası bir hafta sonu kaçamağı için Batı İngiltere’deki çiftliğe davet edildiklerinde kısa bir tereddüdün ardından davete icabet ediyor. Londra’nın yağmurundan sonra Devon kırsalının güneşli havasına ve tabii ki mutluluk ve yaşam sevincinin timsali gibi duran, eril coşkusu ile ortalığı neşelendiren Paddy’nin cazibesine kapılmışlardır.

Eski usul İngiliz yaşam tarzı şehrin modern yaşam denen koşu bandından kurtulmayı ifade eder gibidir onlar için. Ancak mutlu karşılama çok uzun sürmüyor. Paddy’nin kaba saba hoyrat davranışları büyüyü bozar gibidir. Her şey önceden planlanmıştır oysa. Korkunç sırları doğrultusunda İngiliz çift kedinin yemeği ile oynaması misali avları ile oyalanacaklardır bir süre. Louise dehşet anı geldiğinde “Bunu bize neden yapıyorsun?” diye soracaktır. Ciara’nın yanıtı basittir: “Çünkü siz izin verdiniz.” Paddy’nin dediği gibi dünya bir sürek avı cehennemidir. İnsan insana eziyet eder, buna kişinin en yakınları da dahildir.

Tafdrup’un filmini görmüş olanlar için spoiler olacak ama, Watkins’in Paddy’nin hoyratlıklarını törpülediğini ve soluk kesici finalin özgün versiyon gibi umutsuz bir karamsarlık taşımadığını belirtelim. Watson müzik kullanmadan çektiği son yarım saatini bir tür çağdaş ‘Köpekler / Straw Dogs’ kulvarına taşımış. Sam Peckinpah’ın gençlik yıllarımıza izini bırakmış 1971 yapımı yaman geriliminde Dustin Hoffman – Susan George ikilisinin yerini almış olan Dalton çiftinde bu kez çağımız iklimine uyumlu olarak kadın tarafı daha atak ve daha güçlü.

‘Sakın Ses Çıkarma’ gerilimini iyi kuruyor. Başta Jack Nicholson’un ‘Shining’ yorumunu anımsatan dışavurumcu oyunu ile McAvoy olmak üzere çocuk oyuncular dahil tüm kadronun iyi bir iş çıkardığı yapım son dönemde gösterilmiş benzerlerinden çok daha fazla tatmin edici bir korku gerilim. Dili kısa kaldığı için konuşamayan küçük Ant’de (Paddy ve Ciara’nın oğulları) Dan Hough’un yürek parçalayıcı performansına ayrıca dikkat çekmek isterim.

(05 Ekim 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Cesur Çocuk: Elveda Canavar

Jianming Huang’ın yönettiği ve Cong Liu, Yi Ai Ai, Kai Wang ile Zhe Zhang’in seslendirdiği animasyon film Cesur Çocuk: Elveda Canavar (Shan Hai Jing Zhi Zai Jian Guai Shou – Goodbye Monster), 18 Ekim 2024’de Özen Film dağıtımıyla Özen Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Ünlü hekimlerinin yaşadığı Kunlun Adası, Kara Ruh adlı canavarın yaydığı hastalık tarafından ele geçirilmeye çalışılır. Adanın şifacı hekimi Bai Ze hastalığı yok edebilmek için bir yöntem keşfeder. Fakat canavarı yok edeceğim derken adanın çoğunun yok olmasına neden olur. Bunun üzerine adadan kovulur. Tanıştığı Ccesur çocuk Yi ile adaya dönerek savaşa devam eder.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Cesur Çocuk: Elveda Canavar yazısına devam et