Afacanlar Kampta Filminin Afacanları Vizyon Heyecanını Anlattı

Afacanların yeni macerasını konu alan TRT ortak yapımı Afacanlar Kampta filmi 19 Ocak 2024’te gösterime girecek. Şile ormanlarında kurulan platoda oluşturulan kamp alanında çekilen Afacanlar Kampta filminin oyuncuları vizyona sayılı günler kala heyecanlarını dile getirdi. Emirhan karakteriyle afacanların abisini canlandıran Berat Efe Parlar, “Dostluk, arkadaşlık ve dayanışmanın önemini vurgulayan bir film çektik. Tüm küçük kardeşlerimizi filmimize bekliyoruz.”

Ferhan Baran Yazıyor: Geçmiş ile Yüzleşmek

Bağımsız auteur sinemacı Todd Haynes’in geçtiğimiz yıl Cannes Film Festivali ana yarışma seçkisinde dünya prömiyerini yapan son filmi ‘May December’ özgün adını aralarında büyük yaş farkı olan çiftlere yakıştırılmış tabirden alıyor. Bizde ‘Bir Skandalın Peşinde’ adıyla gösteriliyor yapım, çünkü 90’lı yılların başlarında yaşanmış sansasyonel gerçek bir hikaye söz konusu. 1992 yılında 34 yaşında olan Mary Kay Letournaeu’nun henüz 12 … Devamı…»

Korkut Akın Yazıyor: Görünüşte Aşk Ya Da Daha Fazlası: Narsistle Aşk

Bir film, izlerken eğer, görüntüye, ışığa, oyuncuya takılmıyorsanız o zaman sinemadır. Bu saptama, sinemanın belki de en birincil göstergesidir. Valerie Donzelli, Eric Reinhardt’ın romanını alabildiğine başarılı ve izleyiciyi sarsacak denli iyi uyarlamış. Filmin temel mesajı: “Yaşam, sizin bekledikleriniz değil size sunulandır.” Eğlenmeye giden ikiz kardeşin biri, çocukluğundan bile anımsayamadığı bir gençle karşılaşır. Sevimli … Devamı… »

İyi Bir Aile Değiliz Filminin Afişi Yayınlandı, İşte Her Biri Farklı Karakterdeki O Aile

Yapımı Olympos Films’e, yapımcılığı Mustafa Sönmez’e ait sezonun en ilginç aile hikâyesini anlatan, ortak yapımcılığını Dilek Aydın, Sinan Eczacıbaşı ve Alihan Yalçındağ’ın üstlendiği İyi Bir Aile Değiliz seyircisiyle buluşmak için gün sayıyor. 09 Şubat 2024 Cuma günü sinemalarda gösterime girecek olan filmin afişi yayınlandı. Yönetmenliğini Haki Biçici’nin üstlendiği, babalarının beklenmedik ölümüyle kendilerini bir anda enteresan olaylar içerisinde bulan bir ailenin hikâyesini beyazperdeye taşıyacak filmin afişinde Kaan Yıldırım, Erkan Kolçak Köstendil, Sarp Apak, Derya Karadaş, Şinasi Yurtsever aile üyeleri olarak yer alıyor.

Sabancı Vakfı 8. Kısa Film Yarışması Ödül Töreni

Sabancı Vakfı’nın, toplumsal sorunlara sinema yoluyla dikkat çekmek amacıyla 2016 yılından bu yana gerçekleştirdiği Kısa Film Yarışması’nda 8. yıl geride kaldı. “Su Krizi” teması ve “Kısacası Susuzluk Çekiyoruz” sloganıyla düzenlenen Sabancı Vakfı 8. Kısa Film Yarışması’nda, gezegenimizi ve insanlığı tehdit eden su krizinin önemine vurgu yapmak, bekleyen sorunlara ayna tutmak ve alışkanlıkların değişmesi için referans olmak amacıyla bu yıl konuya dikkat çekildi. Yarışmada dereceye giren filmler Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın ev sahipliğinde, 17 Ocak Çarşamba akşamı Sabancı Center’da düzenlenecek ödül töreninde açıklanacak.

Tutsak Abigail

Matt Bettinelli Olpin ile Tyler Gillett’in yönettiği ve Kathryn Newton, Dan Stevens, Giancarlo Esposito, Kevin Durand, Melissa Barrera ile Angus Cloud’in oynadığı Tutsak Abigail (Abigail), 19 Nisan 2024′de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
Bir grup suçlu, yeraltı dünyasının önemli ve güçlü bir figürünün 12 yaşındaki balerin kızını kaçırmışlardır. 50 milyon dolarlık fidyeyi almak için yapmaları gereken tek şey, kıza bir gece göz kulak olmaktır. İzole bir malikanede, kızı kaçıranlar giderek artan dehşet içinde birer birer azalmaya başlar ve malikanede normal olmayan küçük bir kızla kilitli kaldıklarını keşfederler.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman
  • IMDb

Tutsak Abigail yazısına devam et

İyi Bir Aile Değiliz – Teaser Fragman Yayında, 09 Şubat 2024 Sinemalarda

Murat, babasının vefatı sebebiyle hayatının en tuhaf aile buluşmasına katlanmak zorundadır. Tüm sülale rahmetliyi köylerindeki aile mezarlığına defnetmek isterken Murat bu adetlerin eskide kaldığını, İstanbul’da bu işi organize edeceğini söyler. Murat, babasını kaybetmenin üzüntüsü içindeyken, bir de bu hengamede cenaze kaybolur. Artık Murat’ın gözünde tüm aile üyeleri şüpheli durumdadır. İlaçlarını içse aslında iyi çocuk olan kuzen Hızır, rahatsız edici şekilde yardımsever diğer kuzen Sinan, ailenin ayaklı gazetesi Çiçek, işbirlikçi kapıcı ve tüm diğer aile üyeleri, 24 saat süren bu hengamede Murat’ı giderek çileden çıkartırlar.

  • Basın Bülteni
  • Teaser’ı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Sabancı Vakfı 8. Kısa Film Yarışması’nın Jürisinde Ünlü İsimler Yer Alıyor

Bu yıl 50. yaşına giren Sabancı Vakfı’nın toplumsal sorunlara sinema yoluyla dikkat çekmek amacıyla 2016 yılından bu yana düzenlediği Kısa Film Yarışması’nın dereceye giren filmlerini belirleyecek jüri üyeleri açıklandı. Bu yıl Su Krizi temasıyla 8. kez düzenlenen yarışmanın jürisinde, Türkiye’den film eleştirmeni Alin Taşçıyan, oyuncular Salih Bademci ve Tilbe Saran, dünya sinemasından yapımcı ve yönetmen Jamillah Van Der Hulst ile senaryo danışmanı Suzanne Pradel yer alıyor. Finale kalan filmleri sosyal açıdan değerlendiren Sosyal Etki Jürisi ise Gazeteci Nilay Örnek, Mimar Özgül Öztürk ve Kokopelli Şehirde kurucularından Yasemin Kırkağaçoğlu’ndan oluşuyor.

Sabancı Vakfı 8. Kısa Film Yarışması’nın Jürisinde Ünlü İsimler Yer Alıyor yazısına devam et

Ceyhun Parlak’ı Kaybettik

Sinema filmlerinde Işık Şefi olarak çalışan Ceyhun Parlak, 07 Ocak 2024 Pazar günü hayatını kaybetti. Ceyhun Parlak, İhanet, Siyah Beyaz Aşk, Bartu Ben, Kadın adlı TV dizilerinde, Reynmen Feat – Zeynep Bastık: Yalan adlı müzik videosunda görev yaptı. Sinema filmleri arasında ise Musallat 2: Lanet, Ferahfeza, Gözetleme Kulesi, Kelebekler, Uzun Hikaye, Sarmaşık, Babamın Kanatları ve Karanlık Gece gibi filmler var. Merhuma Tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Hepimiz Gözetleniyoruz

Almanya’da yaşayan yönetmen Ayşe Polat’ın 90’lı yıllarda başlamış olan sinema serüvenine tanıklık edemedik ancak geçtiğimiz yıl Berlinale’de dünya prömiyerini yapan ve ülkemizde başta İstanbul olmak üzere Ankara ve izmir festivallerinde ödülleri silip süpüren ‘Kör Noktada / Im Toten Winkel’ isimli son çalışması üstün bir yönetmenlik ve kurgu çalışması olarak heyecan veriyor. 1970 Malatya doğumlu Kürt asıllı sinemacı kamerasını bilinçaltında bastırılan alana çeviriyor, ülkemiz yakın tarihinin kör noktada kalmış trajik gerçeklerinin izini sürüyor.

İlk bölümde Kars’ın merkez ilçesine bağlı Alaca köyünde yaşayan Hatice hakkında belgesel çekmek için Almanya’dan gelmiş film ekibinin çalışmalarına odaklanıyoruz. Belgeselin çıkış noktası yaşlı kadının ‘Cumartesi Anneleri’nden esinle kaleme alınmış trajik öyküsüdür. Hatice ana bundan 26 yıl önce kayıplara karışmış gencecik oğlunun dönüşünü umutla beklerken, her Cuma günü evinin bahçesinde toplu anma töreni düzenler. Oğlu Baran’ı son kez görmüş olduğu o soğuk sonbahar gününün aynı saatinde onun sevdiği çorbayı yapmayı sürdürür. Baran’ın geri geleceği ve çorbasını yudumlayacağı hayalini hep canlı tutar.

Filmin bu sessiz ve hüzünlü belgesel tadındaki takdim faslı fazla uzun sürmez. Alman ekibin teçhizatı dışında dış gözlerin farklı türde kameraları devreye girer. Yerel halktan bir tercüman ile çalışan, insan hakları avukatı Eyüp ile irtibatı bulunan ekip malum siyah arabalar içindeki karanlık kişilerce gözetlenmeyi sürdürür. Göremediğimiz, seçemediğimiz bir tedirginliğin kucağında korkunç bir cinayet ile yüz yüze geliriz. Temposu bir anda değişen film bu noktadan sonra bir polisiye öykünün dehşetengiz sarmalına bürünür. Polat bize hikâyenin sonunu göstermiştir. Öykünün ikinci ve üçüncü bölümlerinde biraz geriye giderek o karanlık teşkilâtı ve adamlarının günlük rutinine tanıklık ederiz. Derin devletin adamlarıdır bunlar. Çekirdek aileleri ile mazbut bir aile hayatı görüntüsü altında akıl almaz işkence ve katliamların sorumluluğunu taşırlar. Sesini çıkaranları, geçmişin izlerinin peşine düşenleri yok ederken birbirlerine de güvenmezler.

Polat’ın filmi ülkemizin kör noktalarında saklanmış ve bastırılmış olanları açığa çıkarma çabasına soyunmuş. Film coğrafyamızda iz bırakmış trajik olayları cesurca ele alıyor, gözaltında kayıpların yoğun yaşandığı 90’lar Türkiye algısını yeniden canlandırmanın peşine düşüyor. Bunun içinse öykü anlatımında krolonojiyi bozuyor, görsel tercihlerinde girift bir yapı kullanıyor. Sondan başa doğru ilerleyen bu yapıda öykünün bir bölümde eksik kalan parçanın ilerleyen bölümde tamamlandığını görüyoruz. Görsel açıdan devreye giren farklı türdeki kameraların gözünden toplumsal gözetlenme kabusunu derinden idrak ediyoruz. Tüm bu oyuncaklı yapı filme müthiş bir gerilim kazandırıyor, polisiye hatta korku türüne göz kırpan anlatımıyla hikâyenin gizem ve sürükleyiciliğine kapılırken hepimizin her an gözetlendiği hissiyatından irkiliyoruz.

Son tahlilde travmanın yükünü küçük bir kız çocuğu korkmuş gözlerle kameraya bakan ve geleceği temsil eden küçük Melek üstlenmek durumunda kalıyor. Ancak Polat genç nesilin geçmişle yüzleşmesine ve barışçıl bir çözüm yolu bulmanın ağır yük ve sorumluluğun altından kalkacağına umutla baktığını ifade ediyor. Başarılı oyuncuları, nefes kesen anlatımı, Serhad Mutlu ve Jörg Volkmar ikilisinin olağanüstü kurgusuyla son dönemin en iyi filmlerinden biri ‘Kör Noktada’yı kaçırmayın. Son filminde bizlere veda selamı çakan sevgili Rıza Akın’ın anısına da izleyin.

(14 Ocak 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

3391 Kilometre Filmi İmza Gününde İzdiham

Beyza Alkoç’un milyonlar satan kitabı 3391 Kilometre’nin aynı adla sinema uyarlamasının vizyonu öncesi İzmir İstinye Park D & R’da imza günü organize edildi. Beyza Alkoç ve filmin başrol oyuncuları Derya Pınar Ak ve Ahmet Haktan Zavlak’ı saatler öncesinden beklemeye başlayan hayranları uzun kuyruklar oluşturdu. Yaklaşık 4 bin hayranın katıldığı organizasyon, Saat: 14:00’te başlayarak, 19:30’a kadar aralıksız sürdü ve toplamda 2.500 kitap imzalandı.

Hayatla Barış Filminden İlk Teaser Yayınlandı

Küçük yaşta talihsiz bir kaza yüzünden hayalleri yok olan ama mücadelesiyle bütün dünyanın takdirini kazanan Barış Telli’nin ders niteliğindeki yaşamı film oluyor. Karşısına çıkan hiçbir engele aldırmadan sayısız başarılara imza atıp Türkiye’nin en önde gelen sporcularından ve ülkemizin ilk bedensel engelli beden eğitimi öğretmeni olan Barış Telli’nin mücadelesi seyircileri Hayatla Barış’tıracak. 2023 yılı içinde gösterime girecek olan filmin ilk teaserı da yayına verildi.

  • Basın Bülteni
  • Teaser’ı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Jason Statham’ın 2024 Yılındaki İlk ve Tek Aksiyon Filmi The Beekeper, Dünyayla Aynı Anda Türkiye’de

Uzun süredir merak edilen Jason Statham’lı 2024’ün ilk büyük aksiyon filmi The Beekeper – Arıcı: Ölüm Kovanı filmi dünyayla aynı anda Türkiye’ye geliyor. David Ayer’in yönetmenliğindeki film, Ayer ve Statham’ı ilk kez bir araya getiriyor ve yoğun çatışma sahneleri, yakın dövüşler, araba kovalamaları ve şiddet sahneleri ile ön plana çıkıyor. Filmin başrolünde Hollywood ve hatta dünya sinemasında aksiyon filmlerinin vazgeçilmez isimleri arasında gösterilen Jason Statham yer alıyor. Statham, filmdeki rolü için dublör kullanmadı, ilk kez bir arıcı kostümü giyerek arılarla boğuşan oyuncu, çekim boyunca hiçbir arı tarafından sokulmayarak bu rolün de üstesinden gelmeyi başardı.

Kaderden Kaçılmaz

Zeki Demirkubuz’u çok özlemişiz. 15 Aralık’tan beri gösterimde olmasına rağmen rahatsızlığım nedeniyle yeni izleyebildiğim ‘Hayat’ yönetmenin 2016 yılında görücüye çıkan ve çoğu eleştirmenin belli bir mesafe ile yaklaşmasına karşın kişisel olarak pek sevdiğim, evlilik ve küçük burjuva yaşamının sahteliklerle örülmüş evrenini üçlü bir ilişki çerçevesinde ele alan ‘Kor’un ardından gün ışığına çıkan yeni filmi. Auteur sinemacımızın son opusu 30 yıllık kariyerinin sıkı bir özeti olarak gönüllerde yer alırken, ‘Masumiyet’, ‘Kader’ ya da ‘Üçüncü Sayfa’ gibi ilk dönem başyapıtlarının izini sürüyor. Ancak onlar denli karanlık bir yöne doğru yol almıyor, hüznüyle sevinciyle hayatın getirdikleri ya da kaderin belirlediği çizgide paylarına düşeni alan iki genç insanın öyküsünü izliyoruz.

Sinop iline bağlı Boyabat ilçesinde yaşayan, anne ve babasını küçük yaşta yitirmiş, fedakâr dedesinin mütevazı fırınında çalışan Rıza, görücü usulü nişanlandığı aile dostunun kızı Hicran ile evlilik hazırlıkları yaparken, genç kızın bir not bile bırakmadan büyük kente kaçışı delikanlıyı derinden sarsıyor. Etrafa karşı aldırmaz görünüyor ama neden istenmediğinin yanıtını bulmak onun için bir saplantıya dönüşüyor. İstanbul’a giderek rüyasında gördüğü Hicran’ın izine ulaşıyor ardından. Özgürlüğünün peşindeki genç kızın başkaldırısını anlayabiliyoruz ancak gelecek hayalleri kaderin pençesine takılmaktan kurtulamıyor. Hicran’ın pezevengine silah çeken Rıza hapse girerken ortada kalan kız Yeşilçam melodramlarının ‘büyük şehirde batağa düşen kadın’ klişesini yıkarak aile ocağına dönüyor. Baba evinde horlanmaya, küçük yerleşim bölgesinde kötü gözle bakılmaya katlanan Hicran’ın kısıtlı çevresinde kendisine küçük bir özgürlük alanı yaratma çabasına tanıklık ediyoruz, lakin kaderine boyun eğerek yaşça kendinden büyük çocuklu bir adamla evlenmeye razı oluyor.

Pek fazla konuşmuyor, duygularını açığa vurmuyor Hicran. İki gencin aylar sonra bir araya geldiği finalde ise Demirkubuz sinemasını bilenler için şaşırtıcı bir iyimserlikle karşılaşıyoruz. Rıza’nın beklenmedik dönüşü Hicran’ı da şaşırtıyor ve onun Tayvanlı usta Tsai Ming – Liang’ın 1994 yapımı ünlü klasiği ‘Yaşasın Aşk / Vive L’Amour’un unutulmaz finalinden esinler taşıyan plan sekans dışavurumu ‘Hayat’ın en güzel bölümlerinden biri olarak kayda geçiyor. Demirkubuz’dan gelen mutlu sonu yadırgıyoruz önce. Kendisi bir röportajında ‘yaşamın insanı yumuşattığını, geçen zamanın insan ruhunu ve düşüncelerini değiştirdiğini’ ifade ediyor gerçi. Sinema kariyerinde ilk kez kullandığı rüya sekanslarından (oğlan ve kız aynı rüyayı görüyor) yola çıkarak Hayat’ın son bölümünün bir düş olduğu fikri düşüyor akla. Hani Luis Buñuel’in ölümsüz başyapıtı ‘Gündüz Güzeli / Belle De Jour’da Séverine’in mutluluğun düşünü gördüğü o eşsiz final sahnesinde olduğu gibi.

Hayatın kendisi gibi farklı yorumlara açık güzel bir film bu. TV dizilerinden aşina olduğumuz genç yetenekler Burak Dakak ve Miray Daner’in sinemadaki ilk önemli performansları, dedede Kıbrıs asıllı usta oyuncu Osman Alkaş’ın incelikli yorumuyla parlıyor. Nuri Bilge Ceylan imzalı ‘Kuru Otlar Üstüne’nin ardından bizleri bir kez daha hayran bırakan Cevahir Şahin – Kürşat Üresin ikilisinin görüntü çalışması ise olağanüstü yine.

(12 Ocak 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com