Elif ve Arkadaşları: Kapadokya

İsa Doğmuş’un yönettiği animasyon film Elif ve Arkadaşları: Kapadokya, 28 Nisan 2023’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Netco Prodüksiyon Animasyon tarafından vizyona çıkarıldı.
Elif ve arkadaşlarının başarılı geçen okul döneminin yorgunluğunu üzerlerinden atmaları için İpek Öğretmenleri, Kapadokya’ya bir gezi düzenler. Kapadokya’nın eşsiz güzelliklerinde geçen günün ardından, rehber Leyla’nın ateş başında anlatmış olduğu peribacalarının efsanesini öğrenen çocuklar, efsaneye göre gökyüzünde yaşayan Perişler’den haberdar olurlar. Bu efsaneyi o kadar severler ki gökyüzüne çıkmanın ve Perişler’le tanışmanın hayalini kurarlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman: 1 / 2 / 3
  • IMDb

Elif ve Arkadaşları: Kapadokya yazısına devam et

Dreamworks Animation’dan Genç Deniz Canavarı Ruby Filminin İlk Afişi Yayınlandı

Genç Deniz Canavarı Ruby filminin ilk Türkçe afişi yayına verildi. Kirk DeMicco’nun yönettiği çizgi filmin başrollerini Lana Condor, Toni Collette, Annie Murphy ve Sam Richardson seslendiriyor. 16 yaşındaki Ruby Gillman, okulda kendisine sadece kesirlerden dolayı hayranlık duymakta olan kaykaycı çocuğa matematik dersi vermektedir ve aşırı korumacı süper annesi, Ruby’nin suya girmesini kesinlikle yasakladığı için okuldaki çocuklarla birlikte plajda takılamaz. Ruby, annesinin 17kuralına uymadığı zaman savaşçı Kraken kraliçelerinin torunu olduğunu ve hükümdar büyükannesi, Yedi Denizin Savaşçı Kraliçesi’nden, tacı devralmanın kaderinde olduğunu keşfeder.

İtalyan Kültür Merkezi’nde Visioni Sarde: Cinema Made in Sardegna Etkinliği

Visioni Sarde etkinliği İtalyan sinemasını tanıtmak isteyen Sardinyalı gençlerin 2014 yılında geliştirdikleri bir fikir. Bu yıl rotası İstanbul’a da uğrayan etkinlik hem nostaljik hem de ilerici bir bakış açısıyla; eğlenceli veya hayal kırıklığına uğramış bir dokunuşla yerel tarih ve kültür temalarının, kaçışın ve şaşkınlığın yanı sıra insan ruhunun içe bakışını analiz edebilen bir dizi kısa filmden oluşuyor. Tüm bu filmlerin arka planında Sardinya adası yer alıyor.

İtalyan Kültür Merkezi’nde Visioni Sarde: Cinema Made in Sardegna Etkinliği yazısına devam et

Dreamworks Animation’dan Genç Deniz Canavarı Ruby Filminin Türkçe Dublajlı Birinci Fragmanı Yayınlandı

Genç Deniz Canavarı Ruby filminin Türkçe dublajlı birinci fragmanı yayına verildi. Kirk DeMicco’nun yönettiği çizgi filmin başrollerini Lana Condor, Toni Collette, Annie Murphy ve Sam Richardson seslendiriyor. Bu yaz, mitolojik Krakenlerin efsanevi kraliyet soyundan geldiğini keşfeden ve okyanusun derinliklerindeki kaderini keşfeden utangaç genç, aksiyon komedi filmiyle lisenin çalkantılı sularına giriyor.

İstanbul Film Festivali 42 Yaşında

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen, ülkemizin en kapsamlı uluslararası sinema etkinliği İstanbul Film Festivali bu yıl 42. yaşını kutluyor. Aradan geçen yıllar boyunca yepyeni ve dinamik sinemacı kuşaklara okul olmuş baharın müjdecisi festivalimiz, bir kez daha Türkiye ve dünya sinemasının en nitelikli örneklerinin yer aldığı zengin programıyla 07 – 18 Nisan tarihleri arasında kentin iki yakasında farklı mekânlar ve 6 salonda sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Festivalde gösterimlerin yanı sıra, her sene olduğu gibi, konuk yönetmen ve oyuncuların katılımıyla gerçekleştirilecek söyleşiler ve özel etkinlikler yer alıyor.

Programına aldığı 134 uzun metrajlı, 29 kısa filmden oluşan görkemli programıyla sinemaseverleri yine epeyce koşuşturacağa benzeyen festival, bu yıl 70’li yıllarda Amerikan Sineması’nı tazelemiş yeni Hollywood’un öncülerinden William Friedkin’i uzun kariyerini süsleyen 10 filmlik bir seçki ile anıyor. ‘Hollywood’da Bir Asi: William Friedkin’ başlıklı bölümde, dünya sinemasını ve çağdaş sinemacıları derinden etkilemiş benzersiz sinemacıyı DVD’den izledikleri filmleriyle tanımış olan genç kuşak izleyici onun unutulmaz başyapıtlarını sinema salonlarında seyretme şansına kavuşacak. Bizde gösterilmemiş 1970 yapımı off-Brodway uyarlaması ’The Boys in the Band’, hemen onu takip eden 5 Oscarlı ‘Kanunun Kuvveti / The French Connection’, sinema tarihinin belki de en ürkütücü filmi, William Peter Blady uyarlaması ‘Şeytan / The Exorcist’ ve sinemacının son dönem ilginç yapıtlarından ‘Böcek / Bug’ ve 2011 yapımı ‘Katil Joe / Killer Joe’ya uzanan seçki, tüm sinemaseverler için gerçek bir hazine değerinde.

Festival bu yıl Fransız sinemasının önemli klasiklerinden ’Anne ile Fahişe / La Maman et La Putain’in 50. yaşını dünya sinemalarıyla birlikte kutluyor. Jean Eustache’ın başyapıtı olarak kabûl edilen Yeni Dalga sonrasının önde gelen, alışılmadık bir aşk üçgenine dahil olan üç karakterin aşk ve seks üzerine felsefi diyalog ve monologlarını izleyen şefkatli, tutkulu, romantik, samimi genç yapıtı restore edilmiş kopyasından izlenebilecek. Saygın sinema dergisi ‘Sight & Sound’un 2022 eleştirmenler anketinde ‘tüm zamanların en iyi filmi’ seçilen Chantal Akerman imzalı 1975 yapımı ‘Jeanne Dilman, 23 Quai Du Commerce, 1080 Bruxelles’ gerçek zamanlı gündelik yaşamın ayrıntıları üzerine yoğunlaşan ve 3 gün boyunca ergenlik çağındaki oğlu ile yaşayan ve geçinebilmek için evde seks işçiliği yapan dul bir ev kadınını izleyen bu yılın tartışmasız en güzel sürprizlerinden bir diğeri.

İstanbul Film Festivali, Türkiye sinemasının önemli yapıtlarını restore ettirerek gün ışığına çıkarmaya ve bu klasiklerin yeni kopyalarını sinemamıza kazandırmaya devam ediyor. Bu yıl yenilenmiş kopyasından sunulacak olan auteur sinemacımız Metin Erksan’ın senaryosunu yazıp yönettiği 1976 yapımı ‘İntikam Meleği: Hamlet’, geçtiğimiz yıl aramızdan ayrılan sinemamızın unutulmaz oyuncusu Fatma Girik’i anmamız için de güzel bir fırsat olacak. İlk filmi ‘Fırat’ın Cinleri’ ile büyük ses getirmiş yönetmen Korhan Yurtsever’in 1980 sonrası cunta döneminde yıllarca yasaklı kalmış yapıtı ‘Kara Kafa’ da festivalin ‘Cinemania’ seçkisi dahilinde yine restore edilmiş ve ilk kez geçtiğimiz ay Berlin Film Festivali’nde gösterilmiş kopyasından gösteriliyor.

Ulusal ve Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışmaları ile birlikte yakın geçmişte Ulusal Belgesel ve Kısa Film kategorileriyle yarışma cephesini genişleten festival, etkinliğin geleneksel bölümlerinden, genç yönetmenlerin çektikleri ilk veya ikinci filmlerin yer aldığı ‘Genç Ustalar’ seçkisini bir kez daha yarışmalı bir bölüme dönüştürmüş. Yabancı festivallerde dünya prömiyerlerini yapmış filmlerden zengin bir toplamın yanı sıra, ‘Mayınlı Bölge’ seçkisinde yer alan ve sinemaseverler için sıkı keşif imkânları sunan yapımlar bu yıl da izleyicisini bekliyor. ‘Antidepresan’, ‘Çiçek İstemez’ ya da ‘Nerdesin Aşkım’ başlıklı tematik bölümler bu yıl da eksik olmazken, ‘Festival Galaları’ seçkisi dahilinde daha geniş bir seyirci kitlesinin ilgisini çekmeye yönelik filmler her zaman olduğu gibi program menüsünü çeşitlendiriyor.

Festivalin açılış filmi ‘Hırçın / Scrapper’, Charlotte Regan imzasını taşıyor. Bu yıl Sundance Bağımsız Filmler Festivali’nde Dünya Sineması – Dram kategorisinde Büyük Jüri Ödülü’nü kazanan yapım, sıcak ve esprili bir baba-kız hikâyesi anlatıyor. Diğer önerilerimiz ve geleneksel kaçırılmaması gerekenler listemizi başka bir yazıya saklayarak, festival biletlerinin bu yıl 31 Mart Cuma gününden itibaren passo.com.tr, Passo mobil uygulaması, Passo perakende satış noktaları ve İKSV ana gişeden genel satışa sunulacağını hatırlatmış olalım.

(24 Mart 2023)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Global Media Makers Ortaklığında, m2 Film Geliştirme Programı 2023 Başvuruları Açıldı

m2 Film Lab, 2023 yılını yeni formatıyla karşılıyor ve merhaba diyor. m2 Film Geliştirme Programı, ilk veya ikinci uzun metraj filmi üzerine çalışan sinemacıların, yüz yüze senaryo atölyesi, birebir mentorluk oturumları ve çevrimiçi sinema buluşmalarıyla projelerini bir yıl boyunca geliştirmelerini sağlayacak. m2 Film Geliştirme Programı, geçen yıl olduğu gibi Film Independent ve ABD Dışişleri Bakanlığı Eğitim ve Kültür İşleri Bürosu tarafından hayata geçirilen Global Media Makers16 programıyla işbirliği içerisinde yürütülecek.

Global Media Makers Ortaklığında, m2 Film Geliştirme Programı 2023 Başvuruları Açıldı yazısına devam et

Ustalıklı Bir Görsel Şölen: John Wick: Chapter 4

İnsan yaşamdan ne bekler? Huzurlu bir dünya. Evet, sadece o. Hepimiz, ama hepimiz aynı umut, aynı beklenti, aynı heyecanla benzer bir dünya bekliyoruz. Peki, izin verilir mi? Yok, illa birilerinin engellemesinden ya da deyim yerindeyse taş koymasından değil, koşulların, olanakların, fırsatların, hatta tesadüflerin bile denk gelmemesinden ulaşılamayabilir o düşlenen huzura.

John Wick de aynı… Eşi öldükten sonra kendi içine kapanmak istese de peşini bırakmayanlar nedeniyle bir türlü umduğu gibi yaşayamaz. Bu kez de (bu dördüncü kısım…) öyle oldu; hem de hiç ummadığı bir şekilde ve boyutta.

Duygusallık…

Belki de akılda kalıcı bir öyküsü olmayan ama gerçekten beyazperdeye bağlayan, günün gündemini unutturan (bizim gibi gündemin hep yoğun ve sürekli değiştiği ama dozunun hiç düşmediği ülkelerde daha çok), o şık ve suikastçıyla özdeşleştiren John Wick filmleri izleyici çekiyor. İşte, en tam da o nedenle en yüksek hasılat getiren film oluyor…

Bir üçleme olarak tasarlansa da, dördüncüsünün, hem de neredeyse iki film uzunluğunda çıkması John Wick yapımcılarının beklentisinin ne denli yüksek olduğunun da göstergesi.

Anlatılamaz, izlemek gerekir…

İlk üç bölümünü izleyenler bilir (hem zaten üzerine bir şey de okumaya gerek duymadan koştular bile sinema salonlarına), akın akın gelen düşman (!) ne gözünü korkutur John Wick’in, ne de yıldırır. Keanu Reeves’in, büyük çoğunluğunu (çok zorunlu olanlar dışında, tüm dövüş sahnelerinde kendisi oynamış) dublörsüz oynadığı açıklanan filmde akılcılık değil duygular öne çıkıyor. Onca silahlı adam attığını vuramıyorsa ne diye tutuluyor ki! Gerçi Wick de vuramıyor, diğer tüm “kahraman”lık filmlerinin aksine. Ama bir şey var; şiddeti körüklese de, sıçrayan kan insanın içini soğutuyor. Olanlar belki mantıksız ama izlettiriyor kendisini. Ne şiddet olsun ne de ölüm… Ne ayrılık olsun ne de sorun…

John Wick, dünyayı omuzlarında tepeden aşırmaya çalışan mitolojik kahraman Sisyphos gibi üç kez yuvarlandığı merdivenlerden yeniden çıkıyor. Filmi uzun bulanlar için bu bir gerekçe olarak gösterilebilir, ama ne denli yılmaz ne denli korkmaz ne denli bitmez enerjili olduğunu da başka türlü anlatmak zordur.

Gözleriniz kamaşacak

Uzundan da uzun bir film John Wick’in bu yeni filmi, yani 4.sü. Yine de sıkılmadan, hatta zamanın su gibi aktığını düşünerek çıkacaksınız salondan. Zor kuşkusuz, hem uzun hem dozunda, hem şiddet dolu hem de mesajı yok. John Wick’in tümünün bir mesajı bulunabilir aranırsa, ama bu filmin günün gündeminden sıyrılıp da rahatlamaktan başka bir görevi yok.

22 Mart gününden başlayarak gösterimde…

(23 Mart 2023)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Özel Bir Hediye

James Huth’un yönettiği ve Jamel Debbouze, Daniel Auteuil, Simon Faliu ile Alice Belaidi’nin oynadığı Özel Bir Hediye (Le Nouveau Jouet – The New Toy), 24 Mart 2023’de Başka Sinema dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Komşuları, ailesi ve eşi Alice ile birlikte Paris’in toplu konutlarında yaşamını sürdürmekte olan Sami, temiz kalpli ancak aklı bir karış havada, avare bir adamdır. Bir gün Fransa’nın en zengin adamı Philippe Etienne, Sami’nin çalıştığı alışveriş merkezini oğlunun doğum günü için kapattırır ve hediye olarak ne isterse almasını söyler. Alexandre ise kendine oyuncak olarak görevli gece bekçisi Sami’yi seçer.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb
  • Korkut Akın Yazıyor

19. Çocuk Filmleri Festivali

Çocukların sanatsal üretimle iç içe olmalarına, sinemayla tanışmalarına ve erken yaşta sinema kültürü edinmelerine rehberlik eden Çocuk Filmleri Festivali’nin 19.su 08 – 30 Nisan 2023 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Yazarlık ve oyunculuk atölyelerin yanı sıra film gösterimleri ile minik sinemaseverleri karşılıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Vakfı’nın destekleriyle daha da büyüyen Çocuk Filmleri Festivali, çocukları; sinema ile yazım, yapım aşamasından izleme kültürüne dek bir araya getirmeye devam ediyor, sinema kültürünü çocuklara aşılıyor.

19. Çocuk Filmleri Festivali yazısına devam et

All Of Those Voices: Louis Tomlinson – Sadece 22 – 30 Mart 2023 Arası Gösterim

Dünyaca ünlü One Direction müzik grubunun üyelerinden olan Louis Tomlinson’a ait belgesel – müzik filmi All Of Those Voices: Louis Tomlinson sınırlı gösterim günü ile 22 – 30 Mart arası gösterime giriyor. Film, Louis Tomlinson’ın müzikal yolculuğuna saf ve gerçek bir yorum kazandırıyor. Ünlü belgesellerin parlaklığını bir kenara bırakan film, izleyicilere Louis’in hayatı hakkında samimi ve sade bir bakış açısı sunuyor. Daha önce hiç görülmemiş ev yapımı film çekimleri ve Louis’in kapalı gişe rekorları kıran 2022 Dünya Turu’nun kamera arkası görüntüleriyle günümüzün hızlı dünyasında müzisyen olmanın nasıl bir şey olduğuna dair benzersiz bir vizyon sunuyor.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Öt Bakalım Filminin Fragmanı ve Afişi Yayınlandı

Port Film ve Metropol Medya’nın ortak yapımcılığını üstlendiği ve yönetmen koltuğunda Kamil Çetin’in oturduğu Öt Bakalım filminin fragmanı ve afişi yayınlandı. Başrollerini Murat Akkoyunlu ve Asuman Dabak’ın paylaştığı filmin oyuncu kadrosunda ayrıca Serkan Şengül, Kubilay Penbeklioğlu, Tuncay Beyazıt, Güray Kip, Emre Ertunç, Okan Özkunt ve Bahar Gençalp gibi ünlü komedyenler rol alıyor. Sakin ve huzurlu bir emeklilik hayali ile bir kafe açmak isteyen bir karı kocanın, düşündüklerinin aksine hayallerinin adrenalini bol ve maceralı bir hikâyeye dönüşmesini konu alan filmde rol alan diğer bir sürpriz ise Tarık Mengüç.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Silüet: Bir Yılbaşı Kâbusu

Buğra Kekik’in yönettiği ve Yağmur Demircioğlu, Tuncay Gençkalan, Kübra Aksoy, Altuğ Seçkiner, Gülşah Büktür, Eylül Su Güneş, Su Demir, Duygu Pehlivan il Tuana Ahmedova’nın oynadığı Silüet: Bir Yılbaşı Kâbusu, 15 Eylül 2023′de CJ ENM dağıtımıyla Meda Film Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Bir yılbaşı gecesi eğlencesi için toplanan genç arkadaş grubunu, gecenin ilerleyen saatlerinde kötü bir sürpriz beklemektedir. Gerçek bir kâbusun ardından, Silüet bir daha asla peşlerini bırakmayacaktır. Filmin senaryosu, görüntü yönetmenliği ve kurgusu da yönetmen Buğra Kekik tarafından yazıldı ve yapıldı.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Silüet: Bir Yılbaşı Kâbusu yazısına devam et

Güleriz Ağlanacak Halimize ya da: Özel Bir Hediye

Sami, (Jamel Debbouze) karnı burnunda eşinin de zorlamasıyla tembelliği bir tarafa bırakıp bir AVM’de gece bekçisi olarak çalışmaya başlar. Patronun (Philippe Etienne, Daniel Auteuil başarıyla canlandırıyor) şımarık oğlu Alexandre, (Simon Faliu) (annesi öldükten sonra, babasının yoğun işleri ama daha önce katı ve sekter tutumu nedeniyle ilişkisi kopuktur), doğum günü armağanı olarak “ne istersen al” dendiği için Sami’yi ister. Tabii ki, “özel hediye”, emeğinin karşılığını alacaktır. Ne istersin sorusuna verilebilecek tek yanıt: Banka borcu kadar bir tutardır…

Öykü bu. Bu çerçevede gelişen öyküde, Sami’nin eşi de dahil tüm arkadaşlarının kapanması istenen (aynı patronun bir diğer iştiraki) fabrikada çalışıyor olmaları önemli; patronun çevresi ise ya başbakanlar ya da çok zengin iş insanları ile dolu ve lüks içinde…

Emek sermaye çatışması…

Alıştıkları fabrikanın kapanmasıyla hepsi işsiz kalacak mahalleli, haklı olarak patronu protesto edip haklarını istemektedirler. Sami ise patronun oğlunun “özel oyuncağı” olarak ömründe göremeyeceği bir para kazanma şansı yakalamıştır.

Eşine ve arkadaşlarına durumunu açıklasa bir dert, açıklamasa bir başka… Çocuğun şımarıklığından yılıp da kaçsa bir, kaçmasa başka… Tam bir çelişki. Bu arada, patronun durumu da Sami’den aşağı kalır değil. O da şımarık da olsa oğluna taviz verse, yani yakınlık gösterse -ki, büyük olasılıkla kendisi de sevgisiz, empati yoksunu büyütüldüğü için- bir dert, göstermese oğlu gözlerinin önünde eriyecek. Sami hepsini çözecektir.

“Özel Bir Hediye” aslına bakarsanız, basit ama derinlikli, dram yüklü ama komedi ağırlıklı, patrondan yana gibi ama emekçiyi destekliyor… İzleyiciyi sarıp sarmalayan keyifli ve dokunan bir film. Hemen bütün popüler filmler gibi yüzeysel yaklaşım içerisinde, sorunun kaynağına inmeyen, dokundurmalarla değinip geçen, çözümü izleyicinin düşüncesine bırakıyor. Siz, eğer bilinçli biriyseniz çözümün ne olduğunu buluyorsunuz, değilseniz güldükleriniz yanınıza kâr kalıyor, belki küçük bir soru işareti ile çıkıyorsunuz salondan.

Poker surat…

Daniel Auteuil, çıkarlarının peşindeki patron Philippe Etienne’de başarılı. Sami, onun, oğluyla iletişim kurması için her ne olursa olsun, düşüncesinin ve tavrının yüzüne yansıması gerektiğine ikna etmeye uğraşıyor. Adam, o denli içselleştirmiş ki patronluğu bir milim bile gerilemiyor… Sami’ye hak verdiği bir konuşma sonrasında, maç izlerken gol olduğunda bile insanlar gerginliklerinden (korkularından da; ne de olsa patron, iki dudağı arasında yaşamları) kurtulamıyorlar.

İnsanların çıkarlarını gözeterek birbirlerinin üzerine çıkma hesapları sadece filmin geçtiği Fransa’da değil, tüm dünyada yaşanan bir gerçek. En küçük bir fırsat geçmeyegörsün ellerine, hemen satıyorlar birbirlerini… Gerçi hepsi farklı ırklardan ve tabii, renklerden ama filmde altı çizilen bir diğer konu göçmenler ve ucuz işgücü… Bizde de öyle değil mi? Kadın erkek ayrımı da işlenen bir diğer konu muhakkak ki.

Bizim ülkemiz açısından bakarsak, tam da kritik (bu son günlerin en moda sözcüğü, o nedenle ben de kullanıyorum) seçim sürecinde herkes yerini ve konumunu belirlemeli.

Keyifle izlenen, izleyiciyi rahatlatan film, (ben de dahil) kim ne derse desin. Filmin son sözü ise, çok eski bir slogan: “Fabrikalar, tarlalar, siyasi iktidar, her şey emeğin olacak!” Bakalım, Alexandre nasıl davranacak!

24 Mart gününden başlayarak gösterimde…

(22 Mart 2023)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com