Abel Danan’ın yönettiği ve Marilou Aussilloux, Ouidad Elma, Alix Gavoille ile Lea Julian’ın oynadığı Killer Influence (Don’t Watch), 27 Aralık 2024’de Özen Film dağıtımıyla Özen Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Yaz mevsiminin bunaltıcı ve kavurucu sıcaklarında, başarılı bir influencer olan Alex arkadaşlarını şehirden uzak yazlık evine davet eder. Alex arkadaşları Sam, Marie, Nala ve kız arkadaşı Camille ile çılgın ve eğlenceli bir yaz kaçamağı hayal etmektedir. Asıl önemli diğer planları ise heyecan arayan takipçileri için doğaüstü paranormal videolar çekmektir. Bir akşam yayınlanan canlı videonun akabinde gizemli bir yabancı tarafından ziyaret edilirler.
Mete Gümürhan Filmi Beraber, 29 Kasım’da Sinemalarda
Berlin’den ödüllü Genç Pehlivanlar adlı belgeseliyle tanınan Mete Gümürhan’ın ilk kurmaca uzun metrajlı filmi Beraber, 29 Kasım’da gösterime giriyor. Rotterdam’dan İstanbul’a taşınmak zorunda kalan on dört yaşındaki Zeki’nin, burada yeni tanıştığı gençlerle yaşadığı tehlikeli ve eğlenceli maceraları konu alan filmde, Alihan Şahin, Hayat Van Eck, Mina Demirtaş, Lorin Merhart, Eylül Ersöz ve Sinan Eroğlu rol alıyor. Geçen yıl, Hollanda televizyonu VPRO ile Cinekid’in ortaklaşa hazırladığı “Tüm Zamanların En İyi 100 Gençlik Filmi” listesine giren film, ritmi kesilmeyen dinamik anlatısı, başarılı genç oyuncuları ve İstanbul görüntüleriyle dikkat çekiyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Endonezya Yapımı Korku Filmi Sijjin, Ön Gösterim Yaptı
Hadrah Daeng Ratu’nun yönettiği, senaryosunu Lele Laila ve Ersan Özer’in yazdığı, Ibrahim Risyad, Anggika Bolsterli ve Messi Gusti’nin oynadığı Sijjin filmi vizyon öncesi 31 Ekim 2024 Perşembe günü 60 farklı Paribu Cineverse Sineması lokasyonunda ön gösterim yaptı. Gösterimler izleyicilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Sijjin, yaptıkları büyü sonucu hayatı kararan bir kadın ve ailesinin hikâyesini anlatıyor. Genç bir kadın, kara büyü kullanarak kuzeninin karısını tehdit eder. Büyü sadece kadının değil ailesinin hayatını da karanlık bir çıkmaza sürükler.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Korkut Akın Yazıyor: İlklerin Filmi: Aysel, Bataklı Damın Kızı
101. yılını kutladığımız Cumhuriyet’in kazanımlarından biri de sanatın kültürün öne çıkarılmasıydı. Her ne kadar siyasal iktidarlar eliyle yasak ve sansürler uygulansa da, sanatın yaygınlaşması önlenemedi. “Aysel, Bataklı Damın Kızı”, 1934 yılında çekilmiş. İsveçli yazar Selma Lagerlöf’ün öyküsünden Mümtaz Osman mahlasıyla (demek o zaman da varmış yasak ve sansür) Nâzım Hikmet’in uyarladığı, Muhsin … Devamı… »
Sarp Bozkurt’tan Engin Altan Düzyatan’a Övgü: Yanında İstavrit Gibi Kaldım
Dünya Varmış filminin fragman davetinde Sarp Bozkurt, çifte heyecan yaşadı. İlk kez senaryosunu yazdığı bir filmde rol almanın mutluluğunu belirten Sarp Bozkurt, “İlk göz ağrım diyebilirim. Vizyonda rakip tanımıyorum. Herkesin yolu açık olsun, sinemalar dolsun,” dedi. Ayrıca, filmin devam hikâyesini yazmaya başladığını belirten Bozkurt, Engin Altan Düzyatan ile Dubai’ye gidip ikinci filmi orada çekmeyi planladıklarını da sözlerine ekledi. Filmde Engin Altan Düzyatan’ın fit görüntüsüyle adeta yarışan Sarp Bozkurt, ünlü oyuncuya övgüler yağdırdı: “Yanında istavrit gibi durdum. Altan ağabey sabah beşte spora gidiyor; ben ancak beslenme konusunda ayak uydurabildim.” dedi.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Sarp Bozkurt’tan Engin Altan Düzyatan’a Övgü: Yanında İstavrit Gibi Kaldım yazısına devam et
Korkut Akın Yazıyor: Tercih Sizin Olmalı: Yandaki Oda
Önüne geçilemeyecek, bir başka deyişle engellenemeyecek tek şey ölümdür. İnsanların kendilerini öldürmeleri (intihar) pek makbûl bir şey değil, dini açıdan da arzulanmıyor; ancak zorunlu durumlarda (hastalık, engellilik vb.) insanların bilinçli olarak kabûl edip onayladığı ötanazi kimi ülkelerde yasal bir uygulama. Bizde de var, ama sadece sokak hayvanları için… Onayını alamadığınız için sadece yasal dışı değil, aynı zamanda insanlık … Devamı… »
Ölmek Zamanı
Pedro Almodóvar’ın Venedik Film Festivali’nden Altın Aslan ile dönen son filmi ‘Yandaki Oda / The Room Next Door’ ölme kararı üzerine bir deneme. Son kitabı ‘Ani Ölümler Hakkında’yı (On Sudden Deaths) ‘ölümü daha iyi anlayıp kabullenmek’ için yazdığını ifade eden Ingrid (Julianne Moore) New York’un anıt kitabevlerinden Rizzoli’deki imza gününde karşılaştığı eski dostundan ortak arkadaşları Martha’nın (Tilda Swinton) çağın belalı hastalığına yakalandığını öğrenir. Rahim kanserinin üçüncü evresindedir Martha. Gençlik yıllarında aynı dergide çalışmış, birçok şeyi hatta aynı adamı paylaşmış olan iki eski dost yıllar sonra hastane odasında buluşur. Öfori ve depresyon arasında gidip geldiğini söyleyen Martha, hastalığı ile yüzleşme ve kabullenme sürecinde ‘henüz partiyi terketmeye hazır olmadığını’ ifade eder. Ancak ilk kemoterapi sürecinin ardından karaciğer ve kemiklerdeki metastaz haberi herşeyi değiştirir. Birkaç ay, belki de bir yıl daha dayanılmaz acılar ve sanrılar içinde hastalığın onu yiyip bitirmesine izin vermeyecek, internet aracılığı ile ulaştığı bir hap yardımıyla kendisinin ifadesiyle ‘haysiyetli’ bir
ölümün zamanını bizzat kendisi tayin edecektir. Herkes mücadele etmesini istiyordur, bu savaşı vermek için eğitildiğini o da bilir ama kanser son noktayı koymadan, o kendisini haklayacaktır. Ötanazi düşüncesini başka arkadaşlarına da açmış ancak hiç biri bu süreçte yanında olmak istememiştir. Aynı teklifi kendi korkuları ile boğuşmaya, trajedinin içinde yaşama alanları bulmaya çalışan eski dostuna ilettiğinde tüm tedirginliği içinde şaşkındır Ingrid. Martha’nın talebi ölüm hapını aldığında yan odada birinin olmasıdır. Eski savaş muhabiri pek çok savaş görmüştür ama bu başka bir savaştır ve bu savaşta yalnız başına ölmek istemez.
Ingrid teklifi kabul ettiğinde Woodstock yakınlarında bir aylığına kiralanan, şehre iki saat uzaklıktaki orman evine taşınırlar. Huzur ve sessizliğin hakim olduğu, iki mevsimin yaşandığı bir iklimde eski günlerden, adrenalin bağımlısı Martha’nın annelik yapamadığı ve şimdilerde nadiren görüştüğü kızından, iki entelektüel kadının ortak edebiyat aşkından, Faulkner’den, Hemingway’den konuşurlar. Roger Lewis’in yakınlarda çıkan Elizabeth Taylor ile Richard Burton’ın tutkulu beraberliğini konu edinmiş ‘Erotic
Vagrancy’ hakkında sohbet eder, müzik dinler, sinema tarihinin ölümsüz klasiklerini izlerler. Kemoterapili kafasıyla muhakeme yeteneğinin azaldığını, müzik olarak artık sadece kuşların sesini duymayı istediğini, en sevdiği yazarlardan eski tadı alamadığını, boşluğa doğru sürüklenen zihni ile konsantrasyon duygusunu kaybettiğini dile getirir Martha. Vakit geldiğinde her ikisinin de favori yazarı James Joyce’un sinemaya da uyarlanan uzun öyküsü ‘Ölüler / The Dead’in finalinde olduğu gibi kar yağacaktır güçsüzce, tüm yaşayanların ve ölülerin üzerine.
75 yaşındaki Almodóvar dört yıl önce yine Tilda Swinton ile çektiği Jean Cocteau’nun ‘La Voix Humaine’ uyarlaması 30 dakikalık küçük sinema mücevheri ‘İnsan Sesi / The Human Voice’ ve yine kısa western denemesi ‘Strange Way of Life’ın ardından İngilizce dilinde çektiği bu ilk uzun metrajında kendine özgü dünyasını yabancı bir diyarda görkemli bir biçimde inşa etmiş. Amerikalı yazar Sigrid Nunez’in ‘What Are You Going Through’ adlı romanından yola çıkan film, yüksek sanatın, edebiyatın, resmin, müziğin yüceldiği, modernist yapım tasarımında kırmızıdan yeşile parlak renklerin hüküm sürdüğü coşkulu Almodovaryen evrenine
evrilirken üstadın değişmez bestecisi Alberto Iglesias müzik çalışması ile bir kez daha ustalığını konuşturmuş. ‘Persona’ ikilisini hatırlatan Swinton ile Moore’un karşılıklı performansları göz kamaştırıyor. İspanyol sinemacı John Turturro’nun hayat verdiği karakteri ise bir nevi alter ego’su olarak kullanmış İspanyol sinemacı. ‘İnsanların doğru şeyi yapacağına inancımı yitirdim’ diyor Damian. Her zamankinden fazla karbondioksit salınımından, dünya ekosisteminin çöküşünden, aşırı sağın yükselmesi ile neoliberal çılgınlığın kafa kafaya gidişinden yakınıyor. Kar sessizce yaşayanların ve ölülerin üzerine yağarken.
(07 Kasım 2024)
Ferhan Baran
Dayı 2: Bir Adamın Hikâyesi
Uğur Bayraktar’ın yönettiği ve Ufuk Bayraktar, Ergül Miray Şahin, Reha Özcan, Cem Özer ile Yıldıray Şahinler’in oynadığı Dayı 2: Bir Adamın Hikâyesi, 07 Şubat 2025’de TME Films dağıtımıyla Diopter Film – Ubay Film Yapım – Net Sanat tarafından vizyona çıkarıldı.
Dayı: Bir Adamın Hikâyesi 2, ilk filmde yükselişi anlatılan Cevahir isimli kabadayının hayatına odaklanıyor. Senaryosunu Uğur Bayraktar ve Ece Bayraktar’ın yazdığı filmin Görüntü Yönetmenliğini Engin Özkaya, Sanat Yönetmenliğini Özkan Çimenli yaptı; Müziklerini Zeynep Alasya, Caner Özkan ve Ertan Özkan düzenledi. Filmin kurgusunu ise Erhan Özen yaptı.
Barda Filminin Afişi Yayınlandı
Sky Films ve Yakamoz International imzalı, yapımcılığını Emre Oskay ve Bahadır Atay’ın üstlendiği, Hande Türkel’in yönettiği, senaristliğini ise Cem Özüduru ve Ozan Ağaç’ın kaleme aldığı Barda, 29 Kasım’da sinemalara geliyor. Afişi yayınlanan ve Türk sinemasının en sert ve gerilim dolu filmlerinden biri olan Barda, 17 yıl sonra bambaşka bir barda yeryüzündeki cehennemi yaşatacak. Yeni bir hikâyeyi seyircilerin karşısına çıkaran Barda, aradan geçen yılların ardından şiddetin ne kadar arttığını gözler önüne serecek. Filmin başrollerinde Cem Söküt, Melisa Berberoğlu, İdris Nebi Taşkan, Burak Can Doğan, Alperen Aldanmaz gibi isimler yer alıyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Heretic / Sapkın Filmi Oyuncularından Samimi Açıklamalar
Başrollerde Hugh Grant, Chloe East ve Sophie Thatcher’in yer aldığı, iki misyoner genç kadının, bir adamı dönüştürme çabasının tehlikeli bir hale gelişini konu alan Sapkın (Heretic) filmi yakında seyirciyle buluşuyor. Romantik komedilerin aranan ismi Grant ilk defa bu kadar kötücül bir karaktere bürünüyor ve şöyle diyor: “Mr. Reed çok eğlenceli olduğunu düşünüyor. Her şey bir oyun gibi gelişiyor ve eğlenceli gözüktüğü için filmin iki kat korkutucu olacağını düşünüyorum.”
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Kara Neme 2
Kemal Danacı’nin yönettiği ve Erol Sertel, Betül Baktarhan, Emir Hızır, Aykan Sağ, Murat Yılmaz ile Vahdet Demiryürek’ın oynadığı Kara Neme 2, 21 Şubat 2025’de Chantier Films dağıtımıyla Mil Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Bir köyde gerçekleşen intihar vakasından sonra, bu intiharın cinlerle ilişkili olduğunu öğrenen haber muhabiri Nihan ve kameramanı Öner, olayın gerçekleştiği yere giderler. Polis memuru Hikmet’in de olaya dahil olmasıyla, Arif Usta’dan aldıkları bilgiler olayı işin içinden çıkılmaz bir hale getirir. Senaryosunu da Kamil Danacı’nın yazdığı filmin görüntü yönetmenliğini Ali Aslan, kurgusunu Onur Özcan yapıyor.
Hafta Sonu, D-Smart’la Dopdolu
D-Smart, beyazperdenin başarılı filmlerini evlere taşımaya devam ediyor. Komedi filmleri Çirkin Şansı, Kardeşim Benim ve Çakallarla Dans 4 bu hafta sonu seyirciye kahkaha dolu geceler yaşatacak. Yönetmenliğini Murat Şeker’in yaptığı komedi filmi Çakallarla Dans 4′te Şevket Çoruh, İlker Ayrık, Timur Acar, Murat Akkoyunlu, Didem Balçin, Hakan Bilgin, Hande Katipoğlu, Tim Seyfi ve Derya Şensoy gibi başarılı oyuncular yer alıyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız: 1 / 2 / 3
Gülizar Başarısını Ödüllerle Taçlandırdı
T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, TRT, Kosova Sinematografi Merkezi desteğiyle çekilen, Türkiye – Kosova ortak yapımı olan Gülizar filmi, 61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde 3 ödül birden; Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü, En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü ve Cahide Sonku En İyi Kostüm Tasarımcısı Ödülü kazandı. Gülizar, 12. Boğaziçi Film Festivali’nde de iki ödüle layık görüldü. Festivalde En İyi Senaryo ve FİYAB En İyi Yapımcı ödüllerini kazanan Gülizar’ın yeni afişi de yayınlandı. Çekimleri 2022 Eylül – Ekim aylarında Taraklı (Sakarya) ve Prizen’de (Kosova) yapılan filmin afişinde Ersin İleri imzası bulunuyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Dünyanın Filmi Ankara Film Festivali’nde
07 Kasım Perşembe günü başlayacak 35. Ankara Film Festivali’nin Dünya Sineması programı, Cannes’dan Berlin’e, dünya festivallerinin 2024 programlarından filmleri Ankara’da ilk kez seyirciyle buluşturacak. Bölümün Festivallerden seçkisinde, David Cronenberg’in son filmi Kefenler (The Shrouds), Mohammad Rasoulof’un Cannes’da iki ödül aldığı Kutsal İncirin Tohumu (The Seed of the Sacred Fig) ve Christophe Honore’nin komedisi Marcello Mio’nun da aralarında olduğu 6 film yer alıyor. Goethe Institut ile German Films’in destek verdiği Kino 2024 seçkisinde, Berlin Film Festivali gözdelerinden Dirsek (Elbow), Ölmek (Dying) ve Shahid adlı filmler gösterilecek.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Demi Moore’un Cesur Performansıyla Tüm Dikkatleri Üzerine Çektiği Cevher (The Substance), 31 Ekim’den İtibaren MUBI’de
Dünya prömiyerini yaptığı 2024 Cannes Film Festivali’nde En İyi Senaryo ödülünü kazanan ve Toronto Uluslararası Film Festivali’nde Geceyarısı Çılgınlığı ödülüne layık görülen Cevher (The Substance), Fransız yönetmen ve senarist Coralie Fargeat’nın imzasını taşıyor. Fargeat, Cevher (The Substance) ile Hollywood’u, şöhret kültürünü ve gerçekçi olmayan güzellik standartlarını topa tutuyor. Başrollerini Demi Moore, Margaret Qualley ve Dennis Quaid’in paylaştığı sarsıcı yapım, mükemmellik takıntısına dair sert bir eleştiri sunuyor. Moore’un cesur performansıyla kendi imajını da tiye aldığı Cevher (The Substance), MUBI’de gösterime girdi.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.