Yunus Emre Enstitüsü, Suriye’deki savaş sonrası yaşanmışlıkları konu alan bir belgesel hazırladı. Bölgede yaşayan insanların hayat şartlarını anlatan ve bu insanlar için atılması gereken adımları tüm insanlığın ortak sesine dönüştürmek amacıyla hazırlanan Azez: Umudun Adı adlı belgeselde yerel halk ile röportajlara yer verildi. Kentteki eski ve güncel görüntülerden oluşan film 03 Ocak’ta Youtube’da izlendi.
Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) tarafından gerçekleştirilen 23. Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali, pandemi koşulları nedeniyle gösterim ve etkinlikleriyle sinemaseverlerle çevrim içi olarak buluştu. Festival, tarihinde ilk kez tüm Türkiye’deki sinemaseverler tarafından takip edilebildi. 17 Aralık Perşembe günü gerçekleşen Sektör Buluşması etkinliği TÜRSAK Vakfı Başkanı Elif Dağdeviren moderatörlüğünde gerçekleşti. Sadece İngiltere’den ve Türkiye’den sinema ve televizyon yapımcılarına, dağıtımcılarına ve yönetmenlerine açık olan bu bu özel toplantıda, katılımcı sinemacılar işbirliği ve ortak yapım imkânlarını konuştu.
Sinema yazarı ve akademisyen Fırat Sayıcı’nın üçüncü kitabı Sinemada Yol ve Yolculuk, Platanus Yayınları’ndan çıktı. Türk ve Dünya sineması üzerine rahatlıkla okunabilecek Sinemada Yol ve Yolculuk önemli bir arşivlik eser. Kitapta Easy Rider’dan Puslu Manzaralar’a, Paris Texas’dan Kikujiro’nun Yazı’na dek sinema tarihine damga vurmuş yol filmleri, kahramanın sonsuz yolculuğu kapsamında değerlendiriliyor. Fırat Sayıcı’nın Türkiye’de ilk defa yol filmlerinin bu denli kapsamlı incelediği yol sineması üzerine yaptığı bu çalışması başta akademisyenler, sinema öğrencileri ve sinemaseverler olmak üzere her kesimden okuyucuya hitap ediyor.
Öykü Orhan’ın kendi senaryosundan yönettiği Paydos’ta Zeliha, yoksul bir işçidir. Bir gün beklemediği bir anda işten atılır. Zeliha yeni bir iş arar. Fabrikada yaptığı işten dolayı her zaman benzin kokmasına alışkın olan çocuklarına işsiz kaldığını fark ettirmemek için bir çözüm bulur. Görüntü yönetmeniliğini Emre Pekçakır’ın, sanat yönetmenliğini ise Nilüfer Arlı’nın gerçekleştirdiği kısa filmin başrollerinde Reyhan Özdilek, Azra Ak, Cahit Ak, Yüksel Ünal, Ezgi Sözmen ve O. Selim Şar oynuyor. Elazığ doğumlu yönetmen Orhan, 2015 yılının sonunda Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Film Tasarımı Bölümü’nü kazandı.
Yağmur Kartal’ın yönettiği filmde, 1930’lu yıllarda İstanbul’da doğmuş bir elektrik ustası olan Sabahattin Parlar (90), Avşa adasındaki evinde elektrik kablolarından eski Osmanlı figürleri yapmaktadır. Yaşadığı dönemin geçim dertleri nedeniyle uzun süre elektrik işinde çalışmış olsa da içinde ukde kalan çocuk ruhlu naifliği onu bu oyuncakları yapmaya başlamasıyla yeniden canlanmıştır. 1990 yılında İstanbul’da doğan yönetmen Yağmur Kartal sinemayla ilgilenmeye lisede başladı. 2009 yılında Kocaeli Üniversitesi Görsel İletişim Bölümü’nü kazandı ve Radyo Sinema TV Bölümü’nde ÇAP yaptı. Okuduğu iki bölümü de derece ile bitirdi, ilk filmi Soluk’u çekti.
Yönetmenliğini Yeşim Tonbaz’ın yaptığı filmde Fazilet, uzun zamandır hasta olan genç kızının ölümünün ardından yapayalnız kalmıştır. Ölüm duygusu ile baş etmeye çalışırken, cenazede eline tutuşturulan bir paket, onu zor bir arayışın içine sürükler. Paketle ilgili fikir almak için çaldığı her kapı, Fazilet için paketi daha da önemli kılacaktır. Yönetmen Yeşim Tonbaz, sinema yazarlığının yanı sıra, çeşitli yayın organlarında editörlük ve yöneticilik yaptı. Birçok kısa film ve belgeselde çeşitli görevlerde yer aldı. 2016’da çektiği ilk kısa filmi Askıda yurt içi ve yurt dışı birçok film festivalinde gösterildi. Çeşitli sinema atölyelerinde senaryo ve sinema yazarlığı eğitimi verdi.
Şule Takmaz Nişancıoğlu’nun yönettiği belgesel, bir yanda bir grup kadının Newcastle’da tarihi Türk hamamının kapatılmasına karşı kampanyasını, diğer yanda, tarihi Britanya hamamlarını tanımaya çıkmış bir kent plancısının yolculuğunu konu ediyor. Kayıp Hamamlar Peşinde bizleri yaşadığımız kentlere, binalara bağlayan ortak duyguları korumak ve geleceğe aktarmak için çabalayan kadınların kesişen hikâyesini anlatıyor.
Özlem Sarıyıldız’ın yönettiği Intersectionality or Velhasılıkelam, Türkiye’den Almanya’ya farklı kuşaklardan gelen göçmenlerin örtüşen deneyimlerinden toplumsal cinsiyet perspektifiyle konuşma girişimi. 1973 yılında 18 yaşında Almanya’ya tek başına gelen ‘misafir işçi’ Hatice, olayların odak noktasında bulunuyor ve yeni gelenler kendi deneyimlerini paylaşırken onun devam eden deneyimlerini yansıtıyor. Yeni, eskinin bilge öğütlerini dinlediğinde, konuşmacılar birbirleriyle sürekli bir diyaloğa girdiklerinde farklılıkları görüyorlar. Tecrübeli ve az tecrübeliler birbirleriyle karşılaşıyorlar ve söylemsel bir alan inşa ediyorlar.
Yasemin Demirci’nin yönettiği İklim Değişimi’nde (Climate Change), İklim daha iki bir gelecek için İstanbul’dan Londra’ya taşınır, ancak burada adaptasyon sorunları yaşamabaş başlar. Yönetmen Yasemin Demirci, 2015 yılında Prague Film School’dan 2015 yılında mezun oldu. Film eğitimine devam ettiği Kingston University of London’u 2019 yılında dereceyle bitirdi. Birçok kısa film çekti. Yazıp yönettiği kısa filmleri ulusal ve uluslararası festivallerde gösterildi ve ödüller aldı. Nezaket Erden, Elif Temuçin, Kutay Kunt, David Sayers, Louis Lattman ve Hakan Emre Ünal’ın oynadığı film, Öykü Dikmen’in hikayesinden uyarlandı. Nudus Film yapımı İklim Değişimi’nin yapımcıları ise Adrian Axel ve Yasemin Demirci.
Gülden Gevher Öz ve Olcay Seda Özaltan’ın yönettiği filmde Merve, Müslüman bir aileye, Rachel ise Yahudi bir aileye mensup olan iki yakın arkadaştır. Merve, siyahi ve Hristiyan bir aileden olan Kevy’ye masumane bir beğeni duymaktadır. Kevy’nin yakında uzaklara gideceğini duyunca çok üzülür. Bir teselli sohbeti, “bir arada bulunmanın mümkün olabileceğine dair” bir farkındalığa yol açacaktır. Yönetmen Gülden Gevher Öz, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde sosyal bilgiler öğretmeni olarak görev yapıyor. Olcay Seda Özaltan ise 2004 yılında DEU Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu ve 2006 yılında İngilizce öğretmeni olarak atandı.
Hande Yelke’nin yönettiği filmin konusu şöyle: Urla, Barbaros Köyünde yaşayan Bahar Doğru, 45 yaşında erkeklerin gittiği bir kahveyi işletmeye başlar. Önceleri çevreden tepki alır ancak yaşadığı zorlukların üstesinden gelerek köyüne örnek olur ve civarda değişim yaşanmasına öncülük eder. 1966 doğumlu yönetmen Hande Yelke, Anadolu Üniversitesi AÖF Halkla İlişkiler, Fotoğrafçılık ve Kameramanlık Bölümü ön lisans mezunu. İlk filmi olan Ateş & Su belgeselini 2019 yılında perdeye aktardı. 2020 yılında İkinci belgesel filmini tamamlayan yönetmen Hande Yelke halen fotoğraf ve belgesel film projeleri üretmeye devam ediyor.
Büşra Bülbül’ün yönettiği filmde, pusetteki bebeğiyle, merdiven silerek hayatını kazanmaya çalışan Sibel, birikmiş kiralarından dolayı evden atılma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bir taraftan çöplükte çalışan kocası Yılmaz’a ulaşıp durumu çözmeye çalışırken, bir taraftan da apartman dairelerini dolaşarak aylık merdiven silme parasını toplamaya çalışacaktır. Yönetmen Büşra Bülbül, 2016 yılında Bulgur Değirmeni adlı belgeselin yapımcılığını, 2017 yılında ise Derin ile Serin adlı animasyon film serisinin senaristliğini yaptı. 2018 yılında Benim Küçük Sözlerim filminin yapımcılığını üstlenen Bülbül’ün yönetmenliğini yaptığı ilk kısa film Çamaşır Suyu’dur.
Hande Yelke’nin yönettiği filmde, Seferihisar Ulamış mahallesinde yaşayan Suna Kalaycı, genetiği değiştirilmemiş Karakılçık buğdayından ekmek yapmakta ve geleneksel yöntemlerle katkı maddesiz, doğal sabun üretmektedir. Sığacık mahallesinde yaşayan Sevcan Adakuşu’nun da denize ve balıkçılığa olan tutkusunun anlatıldığı filmde, kadın emeği, gücü, kadının doğa ile buluşması ve kadim bilgilerin geleceğe taşınması konu ediniyor. 1966 doğumlu yönetmen Hande Yelke, Anadolu Üniversitesi AÖF Halkla İlişkiler, Fotoğrafçılık ve Kameramanlık Bölümü ön lisans mezunu. İlk filmi olan Ateş & Su belgeselini 2019 yılında çekti.
Seren Kaspi’nin yönettiği film, İstanbul’da yaşayan bir Yahudi ailenin üç jenerasyon boyunca değişen “evlilik” algısını ve toplumunu anlatıyor. Her jenerasyonun hem bir öncekinden etkilendiği, hem de kendinden öncekinin geleneklerini kırma çabasında olduğu bu aile değişen zamanla beraber mutluluk üzerine yeni bir farkındalık kazanıyor. Yönetmen Seren Kaspi, ressam bir anne ve tüccar bir babanın tek çocuğu olarak 25 Nisan 1997 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. 2015 yılında Ulus Özel Musevi Lisesi’nden mezun olarak Koç Üniversitesi Medya ve Görsel Sanatlar Bölümü’ne girdi. Boş zamanlarıının çoğunu kısa film senaryoları yazarak ve çekerek geçiriyor.
Yeryüzüne gelen en büyük salgın nedeniyle yılın yarısından fazlasında sinemaların kapalı olduğu 2020 yılı sinema sektörünün birçok değerli ismini de bu hayattan çekti aldı. Yılın ilk kaybı Yalova’da hayatını sürdüren oyuncu ve tiyatro yöneticisi Ercüment Doğan oldu. Ocak ayında yerli filmlerimizin oryantal dans hocası Kudret Şandra, Antalya Film Festivali yöneticilerinden Arif Bulut, Oyuncu Hakan Bahadır, Recep Aktuğ, sinemacı ve Cast … Devamı… »
Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu