Sadi Çilingir tarafından yazılmış tüm yazılar

Manucher Vusuğ’u Kaybettik

Oyuncu Manucher Vusuğ, 27 Şubat 2022 Pazar günü hayatını kaybetti. 03 Şubat 1945 tarihinde İran’da doğan ve gerçek adı Abbas Rezaei Vossoogh olan oyuncu sinemamızda, Mehmet Dinler’in yönettiği, başrollerinde Perihan Savaş ve Mahmut Hekimoğlu’nun oynadığı Perişan; Ertem Göreç’in yönettiği, başrollerinde Serdar Gökhan ve Necla Nazır’ın oynadığı Kan Kardeşler ve Ümit Efekan’ın yönettiği, başrollerinde Müjde Ar, Sevda Ferdağ ve Aydın Tansel’in oynadığı Tokat adlı filmlerde yardımcı başrol oyuncusu olarak rol aldı. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

04 Mart’ta Gösterime Girecek Bergen, Görkemli Prodüksiyonu ile Göz Kamaştıracak

Yapımcılığını Orchestra Content’in yaptığı ve dağıtımını CJ ENM Türkiye’nin üstlendiği, sezonun en merakla beklenen filmi Bergen, görkemli prodüksiyonu, Türkiye’nin bir dönemini yeniden canlandıran muhteşem set tasarımı, zengin oyuncu kadrosu ve çarpıcı hikâyesi ile sinemasevereri derinden etkileyecek. 04 Mart 2022 Cuma günü sinemalarda gösterime girecek filmin biletleri ön satışa çıktı. Film etkili bir dönem atmosferinde, Türkiye’nin yaşadığı değişimi de gözler önüne seriyor. Özenli dönem çalışması, dekor, aksesuar, kostüm ve otomobilleri ile de dikkat çeken Bergen seyirciyi 70’li ve 80’li yılların Türkiye’sine götürecek.

İFSAK 28. Kısa Film Festivali Başlıyor

Bu yıl 28. kez düzenlenecek olan İFSAK Kısa Film Festivali, 07 – 13 Mart 2022 tarihleri arasında Taksim’de bulunan Fransız Kültür Merkezi salonunda gerçekleşecek. Festival kapsamında Ulusal, Uluslararası, Göç temalı bölümler yer alacak. Özel gösterimler ve söyleşilerle, sinemacılar ve izleyiciyi buluşturacak festivalde ayrıca İFSAK Sinema Emek Ödülü de sahibini bulacak. Festivalin ulusal bölümü, İFSAK 42. Kısa Film ve Belgesel Yarışması’nda ön elemeyi geçen filmlerden oluşuyor. Yarışma sonuçları 13 Mart 2022 Pazar günü Fransız Kültür Merkezi’nde yapılacak kapanış ve ödül töreninde açıklanacak.

İFSAK 28. Kısa Film Festivali Başlıyor yazısına devam et

Çıldır’da Kardan Perde Film Festivali

02 – 07 Şubat 2022 tarihleri arası Çıldır Gölü üzerinde ve Ardahan’da hazırlanan kardan perdede gerçekleştirilecek olan festivalin ilki Tuncel Kurtiz anısına düzenleniyor. Film Yönetmenleri Derneği tarafından organize edilen Kardan Perde Film Festivali’nin açılışı 03 Mart 2022 tarihinde Çıldır Gölü üzerinde Tuncel Kurtiz büstü yanında kardan perde üzerinde İnat Hikâyeleri filminin gösterimiyle başlayacak. Kültür Turizm Bakanlığı, Sinema Genel Müdürlüğü ve TRT’nin de desteklediği festival, Ardahan Belediyesi, Çıldır Belediyesi ve SERKA Ajans’ın lojistik katkıları ile hayata geçirilecek. Etkinlik sonraki yıllarda uluslararası katılımların da olacağı bir festivale dönüşecek.

Çıldır’da Kardan Perde Film Festivali yazısına devam et

Akhisar Kadın Filmleri Günleri

04 – 06 Mart 2022 tarihlerinde Manisa’nın Akhisar ilçesinde gerçekleşecek olan Akhisar Kadın Filmleri Günleri’nin programı yayınlandı. 08 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında, 6 film, 5 yönetmen ve 1 yapımcıyı Akhisarlı seyirci ile buluşturacak olan Akhisar Kadın Filmleri Günleri, 12 – 13 Mart tarihlerinde gerçekleşecek çevrimiçi panel ve atölye ile de etkinliklerini tamamlayacak. Akhisar Sinema Derneği tarafından düzenlenen Akhisar Kadın Filmleri Günleri, 4 belgesel, 2 kurmaca film olmak üzere 6 filmi bir araya getirirken gösterimlere Akhisar Belediyesi Uğur Mumcu Kültür ve Sanat Merkezi ev sahipliği yapacak.

Akhisar Kadın Filmleri Günleri yazısına devam et

Korkut Akın Yazıyor: Aşk Engel Tanımaz… Cyrano

Hepimiz hep bir beklenti içindeyiz. Öğrenci iyi not, işçi emeğinin karşılığı, patron ürünün satılması, köylü işlerinin rast gitmesi, genç sevgilisiyle rahat anlaşması, şu an Rusya Ukrayna savaşı başladığından barış… Kötü bir şey istemez, beklemez insan. Ummak böyle bir beklentidir. Cyrano da çocukluk arkadaşının, platonik aşkının kendisini sevmesini umar hep. Edmond Rostand’ın yüz yıldan önce (1897) yazdığı tiyatro … Devamı… »

Gürgen Öz: Çocuk Filmlerini Önemsiyorum

Afacanlar: İş Başa Düştü gösterime giren son sinema filminde, Serhat karakterini canlandıran Gürgen Öz, “Çocuk filmlerine önem veriyorum. Onların hayal gücünü besliyor. Kızım doğduktan sonra Türkiye’deki çocuk kitaplarını, animasyonları, çizgi filmleri ve çocuk filmlerini daha bir dikkatle inceler oldum ve yurt dışına kıyasla üretimin ve içerik kalitesinin daha sınırlı olduğunu gördüm. Daha çok örneğe ihtiyaç var. Çeşitlilik lazım. Çocukların ufku içerik ve tasarım olarak kaliteli kitaplar ve animasyonlarla gelişiyor. Verilen mesajlar da önemli. Bu bağlamda bu projeyi de çok değerli buluyorum. Mesajlarını güzel veren ve ihtiyaç duyulan bir proje.” dedi.

TRT’nin Ödüllü Filmi Mavzer Bugünden İtibaren Sinemalarda

Dünya prömiyerini 26. Saraybosna Film Festivali’nde yapan Mavzer vizyona girdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteklediği, ortak yapımcılığını ise TRT’nin üstlendiği Mavzer, Türkiye’de 25 şehirde 43 sinema salonunda izleyicilerle buluşacak. Fatih Özcan’ın ilk yönetmenlik deneyimi olan ve Serhat Kılıç ile Ozan Çelik’in başrollerini paylaştığı film, Anadolu’da bir dağ köyünde geçiyor.

Mülteci Olmak Bir Kimlik Değildir

Her gün yüzlerce insan doğduğu topraklardan başka diyarlara sığınmak zorunda kalıyor. Mülteci sorununu konu alan sayısız film izledik bugüne kadar. Yakıcı mültecilik meselesinden yola çıkan Jonas Poher Rasmussen imzalı ‘Kaçış / Flee’, parçalanmış kimlik krizi üzerine yoğunlaşmasıyla benzerlerinden sıyrılan yaman bir deneme. İlginç belgesel çalışmalarıyla sınırlı da olsa bir hayran kitlesi edinmiş olan Danimarkalı sinemacı ilk kez animasyonu denediği bu son filminde, tam 25 yıllık Afgan arkadaşının çileli geçmişinin kapısını aralamaya koyulmuş. Halen Danimarka’da başarılı akademik kariyerini sürdürmekte olan eski dost, sır yüklü geçmişini dile getirmek istememiş önceleri. Lakin Rasmussen’in zorlayıcı olmayan teklifi ve özgeçmişini özgür bırakmadan bugünde huzur bulamayacağının bilincinden hareketle, gerçek kimliğini gizleyerek Amin Nawabi takma adı ile adım adım açılmayı kabullenmiş sonunda.

Rasmussen hep kafasında olan bu projeyi 15 yıl önce bir radyo röportajı olarak gerçekleştirmek istediğini belirtiyor. Amin’in acılı geçmişini anlatmayı kabullenmesini beklediği uzunca süreçte ülkesinde düzenlenen ve animasyoncular ile belgeselcilerin, canlandırma belgeseller için fikir ürettikleri ANIDOX adındaki film atölyesinden davet almış ve bu deneyim ona ışık tutmuş. Animasyon seçimi ile Amin’in gerçek görüntüsü gizli tutulacak ve genç adam hikâyesini ilk kez çekincesiz olarak detaylarıyla paylaşacaktır.

Acılı bir geçmişe tanıklıktır Amin’inki. 70’li yılların sonunda Sovyetler güdümündeki hükümetin başa geçtiği Afganistan’da babası gözaltına alındığında henüz bebek yaşlardadır. Kendisinden bir daha haber alınamayan babasını büyük ablasının anlattıkları kadar hayal edebilecektir. Sovyetler çekildiğinde ülkedeki iç savaş hızlanacak, Kabil’e inen Taliban’ın şerrinden kaçmak üzere onlara transit vize veren tek ülke olan Rusya’ya göç edecektir aile. Komünizmin çöküşünün bir yıl sonrası Rusya’sında tam bir kaos hakimdir. Rus oligarkların palazlandığı bu dönemde her türlü yozlaşmanın hüküm sürdüğü bir suç şehridir Moskova. Vize süreleri sona erdiğinde bu kâbus kentten kaçmak üzere insan kaçakçılarının eline düşeceklerdir. Türlü ölüm tehlikesinin, eziyetin ve yalanların ardından Danimarka’ya mülteci olarak kabul edilen genç Amin çok çabuk büyümüştür. Yitip gitmiş çocukluğu ve ilk gençliği kaçakçıların elinde ve sürekli kaçmakla geçen genç beden artık emin ellerde olsa bile nasıl huzura kavuşacaktır. Daha küçük çocukken kaçmaya başlayan körpe ruhun başkalarına güven duyabilmesi kolay olmayacak, zaman alacaktır.

İşte Rasmussen mülteci sorunu üzerine saygın bir çalışmanın ötesini hedefleyen çalışmasında yakın dostunun yaralı yüreğini onarmak, geçmişine dair travmaları ile yüzleşmesini sağlamak istemiş. Çalışmasını psikoterapi seansları dizisi olarak tasarlamış. Divana uzanmış, gözlerini kapatmış, derin bir nefes alarak rahatlamaya çalışan Amin’e ‘ev senin için ne ifade ediyor’ diye soruyor ilk önce. ‘Güvenli bir yer, kalabileceğini bildiğin ve terk etmek zorunda olmayacağın bir yer’ olarak cevaplıyor genç adam. Acılı geçmişini duraksayarak, molalar, bazen uzun aralar vererek de olsa dile getiriyor. Böylelikle kaçtığı geçmişi ile yüzleşiyor ve onu bugünü ile bağlamaya çalışıyor. Yakalanıp tekrar geri gönderilme korkusu ile söyleyemediklerini, yalanlarını, küçük yaşlarında bastırdığı, inkar etmeye çalıştığı eşcinselliğini itiraf ediyor. Böylece ‘kendi olabilme’ yolunda önemli bir adım atmış oluyor. Ve bu muazzam deneyim coşkun bir arınmaya dönüşüyor. ‘Mülteci olmak bir kimlik değildir’ diyor Rasmussen. Bu terapi-film Amin’in özgürleşmesini sağlayacaktır.

Danimarkalı usta belgeselcinin ilmek ilmek ördüğü sinemasal katarsizmi en parlak biçimiyle görselleştirebilmek için paçaları sıvamış. Öncelikle tüm görüşmeleri videoya kaydetmiş. Çizimler Amin’in gerçek tepkilerinden, davranışlarından yola çıkarak gerçekleştirilmiş. Ana karakterin geçmişine dair zengin belgesel arşivinden yararlanılmış ve haber görüntüleri ustaca çizgilerin içine yedirilmiş. Işık, renk ve sahne kompozisyonları özenle düşünülmüş. İlk karelerden başlayarak kaçış ve şiddet sahnelerinde dışavurumcu çizgiler, siyah-beyaz belirsiz tehditkâr figürler kullanılmış. Geçtiğimiz yıl Sundance Bağımsız Filmler Festivali’nen ödülle dönen, 27 Mart gecesi dağıtılacak 94. Oscar ödülleri için üç ayrı kategoride (animasyon, belgesel ve İngilizce dili dışında yabancı film) adaylığı bulunan ‘Kaçış’ farklı disiplinleri buluşturan kaçırılmayacak bir sinema deneyimi.

(04 Mart 2022)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Sihirli Orman: Peri Kraliçesi

Sahavet Ahsen Kaçulu’nun yönettiği ve Feyza Temel, Pusat Pirinçci, Rüzgar Yıldız, Mert Yaran ile Emre Temel’in oynadığı Sihirli Orman: Peri Kraliçesi, 22 Nisan 2022’de Skypic Film dağıtımıyla Skypic Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Nazlı, Burak ve Emre yanlışlıkla girdikleri büyük ormanın sihirli olduğunu fark ederler. Ormandan çıkmanın tek yolunun ise Kraliçe Peri’yi buradan kurtarmak olduğunu anlayan Nazlı, Burak ve Emre bir yandan kötü peri Heta’dan kaçarken deniz kızları, cüceler, haydutlar ve muhafızlar ile tarifsiz, büyük ve heyecanlı bir maceraya atılırlar. Kahramanlarımız Kraliçe Peri’yi kurtarabilecekler midir?

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Teaser: 1 / 2
  • IMDb

Batman’in İnsan Yüzü

İster sinemada olsun isterse kitapta, çizgi karakterler çoğunlukla elinden her iş gelen başarılı, güçlü ve güvenilirdir. Birçok kahraman gibi Batman de geçen yıllar boyunca onlarca kez uyarlandı. Her seferinde yeni bir tat, yeni bir duygu, yeni bir heyecan yaratmasını bildi sinemacılar. Senaryoların ne denli önemli olduğunun kanıtıdır da bu, aynı zamanda. Senaristler (bu arada fikir üreticilerini de unutmamalı, belki bir cümleyle senaristlerin düş kapılarını aralıyorlar) düşünüyor ve ellerindeki karakterin neyi nasıl ve niye yapacağını saptayıp ona göre yazıyor. Yönetmenler de o yazılanları bizlere görüntüye dönüşmüş haliyle sunuyor. Yapımcılar ve kameramanlar da var, ama konumuz o değil ki…

Artık ne kaldı görmediğimiz?

…dediğiniz anda yeni bir fırtınayla yüz yüze geliyorsunuz. “Bundan ötesi olmaz” diye düşünmeyin, yenileri olacaktır birden fazla, muhakkak.

Batman’i bu kez “insan” yüzüyle tanıyoruz. Hep pelerini, arabası, silahları ile taht kurmuştu gönlümüzde; tabii ulaşılmazlığıyla da… Bu kez insan yanını gösteriyor film bize ağırlıkla. Tabii, vazgeçilmez Penguen, Kedi Kız ile birlikte yine hareket, yine aksiyon, yine gizem ve çözülmesi gereken problemlerle. Alfred’i unutmak olmaz, Alfred’siz Batman de olmaz. Ama bu kez en yakınında Yüzbaşı Gordon bulunuyor. İlk kez tanışıyoruz ve oybirliğiyle seviyoruz, tek kelimeyle.

Bir kere baştan belirtelim, aksiyon sahneleri çok güçlü; yönetmenin özellikle takip sahnelerinde yakın plan kullanması adrenalini yükseltiyor, heyecanı arttırıyor. Üç saate varan film, bir dizi soruna yanıt buluyor. Biri bitti derken diğeri başlıyor. Ne ilgisi var diyebilirsiniz, ama Ahmet Ümit’in “İstanbul Hatırası” romanını anımsadım. Orada, yazar, yedi dönemde yedi mekânda yedi gizemli cinayeti çözümlemesi için sermişti Komser Nevzat’ın önüne… Burada da, benzer şekilde birkaç cinayet var çözümlenmesi gereken. Orada da ipuçları vardı, katilin bilinçli bıraktığı, burada da var… Birini çözmeden diğerine ulaşmak mümkün değil. Yani, demem şu ki arkadaşlar, filmin başladığı andan itibaren soluğunuzu kesecek bir heyecan fırtınası bekliyor sizi. Bir küçük spoiler vereyim. Müzik çok iyi, sırf dinlemek bile heyecanı katlamaya yeter.

Esrarengiz, maskeli katili bulmak kolay mı? Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar… Peki, sonra? Galiba Batman ile Gordon bir sonraki filmde yine ikili olacak. Olur mu, bilmiyorum ama olsun isterim.

The Batman, Yönetmen: Matt Reeves, Senaristler: Matt Reeves, Peter Craig, Oyuncular: Robert Pattinson, Zoë Kravitz, Colin Farrell, John Turturro, Paul Dano, Andy Serkis, Jeffrey Wright… 04 Mart 2022 tarihinden başlayarak gösterimde…

(03 Mart 2022)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Seyirciyi Tam Kalbinden Vuran Bir Hikaye Şans Tanrıçası, 25 Mart’ta Türkiye’de Sinemalarda

Filmleriyle tüm dünyada büyük beğeni kazanan yönetmen Ferzan Özpetek’in yeni filmi Şans Tanrıçası (La Dea Fortuna) İtalya’nın ardından Türkiye’de de gösterim için gün sayıyor. 25 Mart’ta seyirci ile buluşacak olan filmin başrollerinde Stefano Accorsi, Jasmine Trinca, ve Serra Yılmaz yer alıyor. Şans Tanrıçası, mutluluk, hüzün, sevgi ve dostluk üzerine anlatılan çok güçlü bir aile olma hikâyesi. Film, yönetmen Ferzan Özpetek’in kendi hayat hikâyesinden uyarlandı.

17. Ankara Japon Filmleri Festivali

17. Ankara Japon Filmleri Festivali, 04 – 08 Mart 2022 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Festivalin Ben Kimseyi Vurmadım (Ichido Mo Uttemasen), Benim Tatlı Günlerim (Amai Osake De Ugai), Pecoros’un Annesiyle Mutlu Günler (Pecoross No Haha Ni Ainiiku), O Gece (Hitoyo), Gökyüzünün Çocuğu (Tenki No Ko), Çocuk ve Canavar (Bakemono No Ko) adlı filmleri Türkçe, İngilizce altyazılı ve ücretsiz gösterilecek. Biletler gösterim günü saat 11:00’den itibaren gişeden alınabilecek. Festivalin ücretsiz olması sebebiyle filmler başladıktan sonra 5 dakika içerisinde salona gelinmezse biletlere yer garantisi olmayacak.

17. Ankara Japon Filmleri Festivali yazısına devam et