Sadi Çilingir tarafından yazılmış tüm yazılar

Winnie The Pooh: Kan ve Bal

Rhys Frake Waterfield’in yönettiği ve Gillian Broderick, Paula Coiz, Chris Cordell, Frederick Dallaway, Maria Taylor, Craig David Dowsett ile Natasha Rose Mills’in oynadığı Winnie The Pooh: Kan ve Bal (Winnie the Pooh: Blood and Honey), 17 Şubat 2023′de CJ ENM dağıtımıyla BG Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Winnie The Pooh ve Piglet, artık genç bir adam olan Christopher Robin tarafından kendi başlarının çaresine bakmaları için terk edildikten sonra, macera ve neşe dolu günler de biter. Zaman geçtikçe sinirlenen ikili vahşi katillere dönüşür. Kanın tadına bakan Winnie The Pooh ve Piglet, yeni bir yiyecek kaynağı için harekete geçer.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Kadınlara Mahsus Fragmanı Sosyal Medyaya Damga Vurdu

Usta yönetmen Serdar Akar imzalı Kadınlara Mahsus için geri sayım başladı ve filmin yayınlanan fragmanı sosyal medyada gündem yarattı. Dev oyuncu kadrosuyla dikkat çeken film, hayatlarında yeni bir sayfa açmak için ‘Kadınlara Mahsus’ kampında bir araya gelen 8 kadının hikâyelerini perdeye taşıyacak. Yapımını ise Limit Yapım’ın üstlendiği Kadınlara Mahsus filminin fragmanı, yer alan sahnelerle sosyal medyada gündemin ilk sırasına yerleşti. Melisa Aslı Pamuk, Ceyda Düvenci, Aslı Tandoğan, Müjde Uzman, Şebnem Sönmez, Elifcan Ongurlar, Merve Çağıran, Başak Parlak ve Ertan Saban’ın rol aldığı Kadınlara Mahsus, 17 Şubat’ta sinemaseverlerle buluşacak.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Derviş Zaim’in Yaklaşımıyla Suç Dünyası Beyazperde’de

Derviş Zaim, Flaşbellek adlı Suriye’ye odaklandığı sinema filminden sonra belgesel türünde daha önce çektiği filmlerden konu, tür, yaklaşım olarak değişik bir yapıt ile seyirci karşısına çıkıyor. Zaim yeni tamamladığı Tavuri adlı belgeseliyle bu kez suç olgusuna ve suçluların dünyasına göz atıyor. Zaim’in yirmi yıl önce Panicos Chrysanthou ile beraber çektiği Paralel Yolculuklar adlı belgeselinden sonra çektiği ikinci belgeseli olma özelliğini taşıyan yapıt, Tavuri (Şeytan) lâkabıyla bilinen Mustafa Serttaş’ın hayatını konu alıyor. Eser, Serttaş’ın geçmişi ile bugününe odaklanarak suç ve suç kavramı etrafında sorular sormayı, insana dair hissiyatımızı genişletmeyi amaçlıyor.

Korkut Akın Yazıyor: Kimin Hakikati: Cennetten Gelen Çocuk

Dar bir çerçevede, kendi içerisinde hareketli, hiçbir alavere dalavere içermeyen, aile içi şiddetin alabildiğine yoğun yaşandığı balıkçının oğlu El Ezher’e burslu olarak kabul edilir. El Ezher, ünü ülkesin sınırlarını aşmış, önemli bir üniversitedir ve doğal olarak yaşamını kurtardığı düşünülür. Nerede yaşarsa yaşasın, ekonomik durumu ne olursa olsun bu, gerçekten, herkes için önemli bir şeydir. Balıkçının oğlu Âdem, daha ilk gün, okulun … Devamı… »

Sekiz Dağ

Felix van Groeningen ile Charlotte Vandermeersch’nin yönettiği ve Alessandro Borghi, Luca Marinelli, Filippo Timi ile Cristiano Sassella’nın oynadığı Sekiz Dağ (Le Otto Montagne – The Eight Mountains), 24 Mart 2023’de Başka Sinema dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Hayatın dört mevsimini, otuz yıla yayarak anlatan basit ama epik bir hikâye. Pietro ile Bruno, Alp dağlarının benzersiz doğası ve şartlarında çocukken tanışırlar. Pietro şehirli, Bruno is gerçek dağ köylüsüdür. Yıllar içinde her karşılaşmalarında aşklarını, kayıplarını, ailelerini, yazgılarını birbirleriyle paylaşırlar. Arkadaşlıkları her yıl perçinlenir, gerçek dostluğun özünü görürler.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Sekiz Dağ yazısına devam et

Lamborghini: Efsanenin Arkasındaki Adam

Bobby Moresco’nun yönettiği ve Frank Grillo, Mira Sorvino, Gabriel Byrne ile Eliana Jones’un oynadığı Lamborghini: Efsanenin Arkasındaki Adam (Lamborghini: The Man Behind the Legend), 24 Şubat 2023’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Filmartı Film tarafından vizyona çıkarılıyor.
2. Dünya Savaşı’nın ardından eve dönen Ferruccio Lamborghini, işe önce traktör üretimiyle başlar. Hayatının aşkı ile evlenen ve inandığı iş için elindeki her şeyi satan Ferruccio Lamborghini’nin hedefi yükseklerdedir. Enzo Ferrari’yle birlikte araba yapmak isteyen Lamborghini reddedilince daha iyisini yapmak için çalışacaktır. Aralarında amansız bir rekabet başlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Lamborghini: Efsanenin Arkasındaki Adam yazısına devam et

İstanbul Film Festivali Genç Jüri Adaylarını Arıyor

İstanbul Film Festivali’nin geleneksel bölümlerinden ve  Nespresso’nun katkılarıyla yarışmalı bir bölüme dönüşen Genç Ustalar bölümü bu yıl da ödül verecek. Türkiye’de ikâmet eden 18 – 25 yaş arası sinema öğrencilerinden oluşturulacak Nespresso Genç Jürisi, Genç Ustalar bölümündeki filmleri değerlendirecek ve bir filmin yönetmenine yine Nespresso’nun katkılarıyla Genç Usta Ödülü’nü verecek. Nespresso’nun 3.000 Euro para ödülüyle desteklediği Genç Usta Ödülü, festivalin 18 Nisan akşamı yapılacak törende kazanan yönetmene verilecek.

Her Şeye Rağmen’den Yeni Video, Türkiye Bu Çocuk Oyuncuyu Konuşacak

Başrollerini Erkan Petekkaya ve Sinan Akdeniz’in paylaştığı Her Şeye Rağmen filmi Türkiye’de 10 Şubat’ta vizyona girmeye hazırlanıyor. Heyecan dolu bir başarı hikâyesinin anlatıldığı filmde İlhan karakterinin çocukluğunu Kaan Maximilianus Kaiser, Türk bir anne ve Alman bir babanın çocuğu olan oyuncu canlandırıyor. Filmdeki başarılı performansıyla dikkati çeken Kaan, yönetmenin ve kast ekibinin uzun süren araştırmaları sonucunda bulunan önemli bir karakter.

  • Basın Bülteni
  • Videoyu izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Sedef Şahin’den Şiddet Mağduru Kadınlara Mesaj: Artık Susma

Ünlü oyuncu Sedef Şahin, geçen yıla dört sinema filmi sığdırdı. Hepsi birbirinden farklı bambaşka roller. Şahin, 10 Mart’ta vizyona girecek Serçenin Gözyaşı filminde, gördüğü koca şiddetine susmayıp isyan eden Emine karakteriyle göz dolduracak. Şiddetin kader olmadığını haykıracak ve kadınlara “Artık susma!” diyecek. Sedef Şahin, “Yetiştirdiğimiz çocuklara ayrılabilmeyi öğretmeliyiz. Bizim toplum olarak düzgün ayrılamamak gibi bir sorunumuz var. Önce bunu çözmeliyiz.” diyor.

Oscar Adaylı Yaşamak, 10 Şubat 2023’de Sinemalarda

2023 BAFTA Ödülleri’nde En İyi İngiliz Filmi, En İyi Uyarlama Senaryo ve En İyi Erkek Oyuncu dallarında aday olan Yaşamak, ömrünün son günlerini yaşayan bir adamın hayatı yeniden keşfetme hikâyesi. Usta yönetmen Akira Kurosawa’nın başyapıtı Yaşamak filminin senaryosu Nobel ödüllü yazar Kazuo Ishiguro tarafından yeniden yazıldı ve Oliver Hermanus tarafından beyazperdeye uyarlandı. Başrollerinde Bill Nighy ve Aimee Lou Wood yer aldığı, Sundance’te prömiyerini yapan film, Venedik, Toronto ve San Sebastian dahil sayısız festivalde gösterilip çeşitli ödüller aldı. Başrolündeki Bill Nighy olağanüstü performansıyla Altın Küre, Bafta ve Oscar adayı oldu.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Stargazer – Astroscope: Bir Konser Filmi

Doha’nın yönettiği ve Cha Eun Woo, Moon Bin, Rocky, MJ, Yoon San Ha ile Jin Jin’in oynadığı Stargazer – Astroscope: Bir Konser Filmi (Stargazer: Astroscope), 14 Nisan 2023’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Siyah Beyaz Movies tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, sevilen Astro müzik grubunun yükseliş zamanlarındaki önemli bir dönemi anlatıyor. Who, Just Breath ve Get Set Yo gibi unutulmaz şarkıların yer aldığı konser filmi, grubun hayranları ile bir buluşma amacıyla hazırlandı. Filmde, bu özel konser görüntülerinin yanı sıra, sahne arkasından görüntüler, röportajlar ve hiç görülmemiş birçok farklı Astro anısı bulunuyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Ata Demirer Bursa Bülbülü Orijinal Film Müzikleri LP Formatında Şimdi Tüm Müzik Marketlerde

Sinema ve televizyonun usta senarist, oyuncu ve müzisyeni Ata Demirer, BKM yapımcılığında Disney+’ta yayınlanan yeni filmi Bursa Bülbülü’nün soundtrack albümü ile müzikseverleri 80’li yıllara götürüyor. Geçtiğimiz günlerde dijital müzik platformlarında 7 milyonun üstünde dinlenmeye ulaşarak en çok dinlenen ve indirilenler listesinde yer alan Bursa Bülbülü orijinal film müzikleri, LP formatında 30 Ocak’ta tüm müzik marketlerde satışa sunuldu.

Ayrılma Kararı

Son dönemde beni en çok etkileyen yapımlardan birinin adını (Decision To Leave) hayranlıkla izlediğim ve biraz gecikmeli de olsa sinemalarda yeni gösterime giren bir başka film, Martin McDonaugh imzalı ‘The Banshees of Inisherin’ hakkında kaleme aldığım yazımın başlığı olarak kullanmak istedim. İrlandalı ebeveynlerden Londra doğumlu yönetmenin baba ocağı güzel ülkenin eşsiz peyzajını fon aldığı son filmi kederli bir ayrılık kararı üzerinden gelişiyor çünkü. İrlanda’nın az nüfuslu adacıklarından birinde yaşayan altmışlı yaşlardaki Colm Doherty (Brendan Gleeson) bu ücra coğrafyada en iyi dostu olmuş kendinden daha genç Pádraic Súilleabháin‘e (Colin Farrell) bundan böyle kendisi ile görüşmek istemediğini bildirdiğinde, daha net sözlerle ‘seni artık sevmiyorum’ dediğinde Pádraic şaşkınlıkla durumu sorgulamaya başlar. Öyle ya her gün öğleden sonra tam saatinde evinden aldığı ve köyün tek kıraathanesinde siyah biraları arka arkaya devirdiği, şakalaşıp hoşça vakit geçirdiği can arkadaşı hangi nedenle kendisinden uzaklaşmıştır. Yıllanmış dostuna karşı bir garezi olmayan Colm’un gerekçesi çok açıktır: kendisine 12 yıl daha ömür biçmiş yaşlanmakta olan adam, kalan vaktini varoluşunu anlamlı kılacak uğraşlara adama derdindedir. Yakın arkadaşının merkebi ile ilgili şakalarını dinlemek yerine, gelişigüzel çaldığı kemanı ile bestelemeye çabaladığı folk şarkılarını bırakmak ister ardında.

Colm’u belki de en iyi anlayabilecek kişi Pádraic‘in kız kardeşi Siobhán (Kerry Condon) olacaktır. Naif erkek kardeşine sevgi ve şefkatini vermiş olan genç kadın, zekâsı, empatisi ve içinde yaşadığı dar çevreye olan birikmiş öfkesi ile adayı terk ederek anakaraya yerleşme kararı alma arifesindedir. Kısır bir döngü içinde kendi basit hayatından mutlu olan Pádraic ise olan bitene isyan içindedir. Yeni bir arkadaş bulma dürtüsüyle bölgenin en garibanı, köy polisi babasının taciz ettiği genç Dominic (Barry Keoghan) ile yakınlaşmaya çalışır. Alnının ortasına çöken hüzün üçgeni derin bir öfkeye, giderek eski dostundan nefrete dönüşmekte gecikmeyecektir.

Oyunları ülkemiz sahnelerinde de büyük ilgi görmüş 1970 doğumlu McDonaugh, Farrell ve Gleeson ile ilk kez çalıştığı 2008 yapımı ‘In Bruges’ kısa süre içinde unutulmazlar arasına girmişti. Bizde de gösterime giren ‘Yedi Psikopat’ın ardından çektiği Oscarlara boğulmuş 2017 yapımı ‘Three Billboards Outside Ebbing, Missouri’ ile kendisine bağlanan umutları boşa çıkarmayan mükemmel bir filme daha imza atmıştı. Venedik Film Festivali’nden iki oyuncusu (Farrell ve Condon) ödülle dönen, 9 ana dalda Oscar adayı olan dördüncü uzun metrajında bir kez daha usta işi bir karakter analizine girişiyor. Kendisinden Londralı İrlandalı olarak söz ederken milliyetçiliğe uzaklığının altını çizmekten geri durmuyor bu arada. Nitekim tam 100 yıl öncesinin anakarasında bombalar altında iç savaş hengamesi yaşanırken suyun öte yanındaki uzak adacıkta yaşananlar üzerinden varoluş umutsuzluğuna çare arayan karakterleri aracılığıyla insanoğlunun temel evrensel meselesine parmak basmak asıl amacı.

52 yaşındaki yönetmen pandemi döneminin kıstırılmışlığı içinde bu meseleye fazlaca kafa yormuş. Sözcüsü konumundaki Colm vasıtasıyla günleri sayılı ömrümüzde ‘başkalarına ne ölçüde borçlu olduğumuz’ ve de ‘onları kırıp dökmeden kendi varoluşumuza nasıl hizmet ederiz’ benzeri soruların yanıtlarının peşine düşmüş, filmin hikâyesi de bu şekilde ortaya çıkmış. Her ne kadar yazarın tanınmış oyun stilini anımsatıyor olsa da, her karakterin kendi öyküsünün lokomotifi olduğu özgün bir senaryodan yola çıkmış. Oyunlarının yalnızca sahnede yorumlanması ve filme alınmaması konusunda hassas olduğunu bildiğimiz sinemacı, filmlerinin sahne oyunlarından çok daha kalıcı olduğunda ısrarlı. Herhangi bir romantik aşk ayrılığının ötesinde gelişen bir platonik kopuşu İrlanda takımadalarının enfes manzarasını fon alarak anlatırken, kumaşı farklı Colm’un evini engebeli ve çamurlu Achill adasına konumlandırmış, donanımsız naif arkadaşının mekânı için ise Inishmore adasının düzlüklerini seçmiş. Değişmez bestecisi Carter Burwell’in arp ve çanlar eşlikli nefis müziğinin eşliğinde 4 mükemmel oyuncusunu büyük bir ustalıkla yönetmiş. Filmin özgün adına gelince, ‘Banshee’ adı İrlanda folklorunda geçen ve tiz çığlıklarıyla bir aile ferdinin öleceğini haberleyen dişi ruhlardan alınmış. Sheila Flitton’ın hayat verdiği köy sakini eksantrik Mrs. Mccormick bu özgür dişi ruhun ete kemiğe bürünmüş halinden başkası değil. ‘Inisherin’ ise McDonaugh’nın bir önceki filminde Missouri eyaletine bağlı Ebbing kasabası gibi kurgu bir mekân. Filmin özgün adını yaratırken her iki kelimenin ses yinelemesinden (aliterasyon) yararlanmak istemiş belli ki. Ülkemizde özgün adının korunarak, filme Türkçe bir isim yakıştırılmamasının nedeni bu olsa gerek.

(04 Şubat 2023)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com