Bad Boys: Ya Hep Ya Hiç

Bilall Fallah ile Adil El Arbi’nin yönettiği ve Martin Lawrence, Will Smith, Vanessa Hudgens ile Alexander Ludwig’in oynadığı Bed Boys: Ya Hep Ya Hiç (Bad Boys: Ride or Die), 07 Haziran 2024’de TME Films dağıtımıyla Sony Pictures tarafından vizyona çıkarıldı.
Yüzbaşı Howard, uyuşturucuyla ilgili suçlarla itham edilir. Bu durum üzerine Bad Boys onun adını temize çıkarmak için harekete geçer. Araştırmalarını ilerletip, gerçeğe adım adım iyice yaklaşan Mike ve Marcus, bu sırada büyük bir iftira ile karşı karşıya kalır. Artık ikili, başlarına ödül konulan kanun kaçaklarıdır. Davayı çözmek için kendi kurallarına göre çalışmak zorundadırlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman: 1 / 2
  • IMDb

Bad Boys: Ya Hep Ya Hiç yazısına devam et

Hayalet Sürücü

Kadıköy Belediyesi’ne bağlı Sinematek / Sinema Evi sezonu dünya sinemasının önemli klasiklerinden ‘Hayalet Fayton / Körkarlen’ ile noktalıyor.* Sessiz dönemde ‘İsveç sinemasının Altın Çağı’ olarak bilinen öncü figürlerinden Victor Sjöström’ün Nobelli yazar Selma Lagerlöf’den uyarladığı 1921 tarihli yapım, 20’li yılların bitimine doğru en üstün yapıtlarını verecek olan sessiz dönemin ilk başyapıtlarından biri olarak anılıyor ve bugün hâlâ ilgi ile izleniyor.

Filmin açıldığı yılbaşı gecesi, Kurtuluş Ordusu mensubu rahibe Edit (Astrid Holm) yakalandığı amansız hastalık nedeniyle ölüm döşeğindedir. Son arzusu, ruhunu kurtarmak ve doğru yola döndürmek için yardım etmeye çabalamış olduğu David Holm’u (Victor Sjöström) görmektir. Başında bekleyen arkadaşının ‘o zavallı ruhlar için yeterince çalıştın’ demesine rağmen duygusal hisler de beslediği Holm’u görmekte ısrarlıdır. Alkolik ve istismarcı, evli ve iki çocuk babası David o sırada kilise mezarlığında arkadaşlarıyla kafayı çekmekte ve eski dostu Georges’un ona anlattığı efsaneyi aktarmaktadır: anlatıya göre yılbaşında saat gece yarısını vurmadan önce ölen son kişi, bir sonraki yılbaşına dek Ölüm’ün faytonunu sürmekle ve bedeninden ayrılan ruhları toplamakla lanetlenecek, Azrail’in şoförü olarak bir yıl süreyle bu görevden ve çekeceği ıstırap ve vicdan azabından kaçamayacaktır.

David çıkan bir kavgada başına aldığı darbeyle yere yığıldığında, bedeninden ayrılan ruhunu almaya gelen eski dostu Georges’tan başkası değildir. Georges, çanlar çalmadan ölen son kişi olan eski dostunun ruhunu faytona taşırken ona mahvına sebep olduğu insanları gösterir. At ve araç aynı kalsa da sürücünün değiştiği, gece gündüz efendisinin işlerini halletmek zorunda olan ve nereye gitse keder ve talihsizlikle karşılaşmakta olan Azrail’le (Olof Ås) yolculuk David’in kendi hata ve günahları ile yüzleşmesini sağlayacak mıdır?

Özgün adı İsveççede faytoncu anlamına gelen ‘Hayalet Fayton’ yeni kurulan Svensk Filmindustri’nin ilk yapımı olarak 1921 Yılbaşı Gecesi gösterime girmiş; edebiyat alanında Nobel Ödülü kazanan ilk kadın olan Lagerlöf ile Sjöström’ün bu dördüncü işbirliği büyük başarı kazanarak sinema tarihine geçmiştir. Geriye dönüşlerle tıkır tıkır işleyen kurgusu ve bugün hâlâ hayranlık uyandıran usta işi görüntüleri Henrik ve Julius Jaenzon imzasını taşımaktadır. Film yıllar boyu sinema tarihinin başka seçkin başyapıtlarına ilham kaynağı olagelmiştir. Ingmar Bergman’ın 1957 yapımı ‘Yedinci Mühür / Det Sjunde Inseglet’deki Azrail karakteri Sjöström etkisi taşır. Keza Bergman’ın aynı verimli yılında çektiği bir diğer ünlü başyapıtı ‘Yaban Çilekleri / Smultronstallet’nde Sjöström’e sinemadaki son ikonik kompozisyonunu bahşeder. ‘Hayalet Fayton’un eril hoyratlığı resmeden ünlü ‘balta ile kapıyı kırma sekansı’ yıllar sonra Amerikalı auteur Stanley Kubrick’in de radarına girecek, bu sahnenin bir benzerini 1980 yapımı klasiği ‘Cinnet / The Shining’de kullanacaktır.

*Bu eşsiz klasiğin canlı müzikli gösterimi 13 Haziran Perşembe akşamı 20:00’de perdeli ve perdesiz gitarlarda Mert Pekduraner, davulda Nihal Saruhanlı, yaylı tamburda Muaz Ceyhan, bas gitarda Eren Dilli eşliğinde Sinematek / Sinema Evi’nde gerçekleştiriliyor.

(07 Haziran 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Ahmet Uğurlu’yu Kaybettik

Sinema ve tiyatromuzun değerli oyuncularından Ahmet Uğurlu, 30 Mayıs 2024 Perşembe günü hayatını kaybetti. 02 Ağustos 1952 tarihinde Konya’da dünyaya gelen Ahmet Uğurlu, birçok önemli tiyatro oyununda rol aldı. Sinemada Tabutta Rövaşata, Gökten Düşen Hazine, Döngel Kârhanesi, Zoraki Başkan, Yolcu, Mine, Avcı, Doğum Yeri Absürdistan, Memleket Meselesi gibi filmleriyle hatırlanan Uğurlu’nun cenazesi, 31 Mayıs 2024 Cuma günü Üsküdar Şakir’in Camii’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazını müteakip Anadoluhisarı Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Merhuma Tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Veda Partisi

Ufuk Cebeci’nin yönettiği ve Toygan Avanoğlu, Aslı Bekiroğlu, Seda Akman ile Altan Erkekli’nin oynadığı Veda Partisi, 14 Haziran 2024’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Greenart Group tarafından vizyona çıkarıldı.
Hülya, Mehtap, Didem ve Arzu yakın arkadaşları Yonca’ya sürpriz bir bekarlığa veda partisi düzenleyecektir. Hülya kocası İbrahim’den partisi için bir villa kiralamasını ister. Hülya ve arkadaşları kiralanan villaya gittiklerinde Açelya ismindeki ev sahibinin fantezi dolu dünyası ile karşılaşırlar. Evdeki pespembe dekor, pembe objeler, havuz başındaki pembe at heykelleri ve duvarlarda Açelya’nın seksi resimleri hepsinin ilgisini çeker.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

20. Çocuk Filmleri Festivali Başladı

Türkiye Sinema ve Audiovisüel Kültür Vakfı (TÜRSAK) tarafından düzenlenen Çocuk Filmleri Festivali başladı, Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında 02 Haziran’a kadar Şanlıurfa’da gerçekleştirilecek olan, çocukları kültür ve sanatla buluşturmayı hedefleyen Çocuk Filmleri Festivali’nde ilk gün birbirinden keyifli etkinliklerle noktalandı. Festival, çocukları yazım ve yapım aşamasından izleme kültürüne dek sinemayla bir araya getiriyor.

20. Çocuk Filmleri Festivali Başladı yazısına devam et

Korkut Akın Yazıyor: Çocuklara da Büyüklere de…: Garfield

Hemen herkesin sevdiği, adıyla birlikte yüzüne gülümseme yayıldığı obur ve bir o kadar da sevimli kedi, serüveniyle yine beyazperdede. Bütün devam filmlerinde olduğu gibi (yeni moda, geçmişe dönmek, öncesini görmek ya da öğrenmek), Garfield’in babasıyla nasıl ayrıldığını, Jon’un evini nasıl ele geçirdiğini, teknolojinin nimetlerinden nasıl yararlandığını izliyoruz. Garfield, haklı olarak Vic (babası) ile buluşmalı yeniden değil mi? … Devamı… »

Korkut Akın Yazıyor: Kaybolmak İçin Gelinen Yer, İstanbul: Geçiş

Sosyal, siyasal, ekonomik, duygusal ve/veya yaşamsal nedenlerle bir göç hareketi yaşanıyor yeryüzünde, her zamankinden daha fazla. Sizin gitmek istediğiniz yerlerden birileri belki de sizin bulunduğunuz yere göçmeyi tasarlıyor ya da deniyor. Sorunlar o kadar çok, o kadar geniş alana yayılmış ve o kadar yoğun ki, kimseye niye, neden, nasıl diye sor(a)mıyorsunuz bile. İstanbul, Levan Akın’ın filminin ana odağı olması nedeniyle … Devamı… »

Şener Şen Reklam Kampanyasında

Yol Ayrımı adlı 2017 yılı yapımı filminden bu yana sinema perdesinde göremediğimiz sevilen oyuncu Şener Şen, reklam kampanyasıyla izleyicilerinin karşısına çıkıyor. Sanatçı, yeni kuşak komedi oyuncusu İbrahim Büyükak ile birlikte “Türkiye’nin Alpet’i Şimdi Yepyeni” başlıklı reklam kampanyasında Büyükak’ın kayınpederi rolüyle sevenleriyle hasret giderecek. Zeren Group’un “Memleket İçin Hayallerimiz Var, Yapacak Enerjimiz Var” vizyonuyla çıktığı yolda enerji sektörünün öncü markası Alpet’i enerji grubuna dahil ederek attığı bu adım, Ali Taner Baltacı’nın yönetmenliğinde keyifli bir hikâye ile anlatılıyor.

III. Sinematek Günleri: Sektör Buluşmaları

III. Sinematek Günleri: Sektör Buluşmaları, 31 Mayıs – 02 Haziran tarihleri arasında Sinema Adası desteğiyle Sinematek / Sinemaevi’nde gerçekleştiriliyor. Etkinlik, sektörde aktif çalışan veya sektöre girmek isteyen sinemaseverlerle profesyonelleri buluşturarak ulusal ve uluslararası sinemacılara ulaşmayı, ağ kurma imkânı ve erişilebilirlik sağlamayı hedefliyor. Günler kapsamında, geçen sene iptal olan Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde gösterilme imkanı bulamayan 13 kısa film de ilk kez Sinematek/Sinema Evi’nde izleyicilerle buluşacak.

III. Sinematek Günleri: Sektör Buluşmaları yazısına devam et

Ödüllü Filmler Ankara’da Engelsiz Filmler Festivali 2024 Programında

Puruli Kültür Sanat tarafından 07 – 13 Haziran 2024 tarihleri arasında düzenlenecek Engelsiz Filmler Festivali 2024 Ankaralılarla buluşmaya hazırlanıyor. Festival, her yıl olduğu gibi dünyada ses getiren önemli yapımlara programında yer vermeye devam ediyor. Festivalin Paribu Cineverse ANKAmall Sineması’ndaki gösterimleri için biletler, biletinial.com üzerinden 50 TL’ye satışta. Goethe – Institut’taki tüm gösterim ve etkinlikler ise ücretsiz olarak gerçekleşecek. Festivalin dünya sinemasında dikkat çeken ödüllü filmlerdeki farklı kültür ve yaşamları izleyicisiyle buluşturacağı Kaleydoskop ve sesin ön planda olduğu hikâyelere odaklanan Oditoryum bölümlerinde bu yıl 8 ödüllü film yer alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Kaleydeskop Bölümü Tanıtımı
  • Oditoryum Bölümü Tanıtımı
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Ödüllü Filmler Ankara’da Engelsiz Filmler Festivali 2024 Programında yazısına devam et

Kore Usulü Hayalet Avcıları

Ülkesi Güney Kore’de yılın hasılat rekorunu kıran ‘Exhuma / Pamyo’ sessiz sedasız sinemalarımıza uğramış bulunuyor. Dünya prömiyerini 74. Berlin Film Festivali Forum bölümünde gerçekleştiren yapım Uzakdoğu gerilim – korku sinemasının bilinen yönetmenlerinden Jang Jae-hyun’un imzasını taşıyor. Film Los Angeles’ta yaşayan aslen Koreli varlıklı bir ailenin doğduğundan beri ağlayan bebeklerinin rahatsızlığına çare bulma girişimiyle açılıyor. Kardeşi de akıl hastanesinde canına kıymış olan baba Park Ji-yong oğluna musallat olan büyük dedenin lanetinden kurtulmak üzere genç bir şaman çiftin yardımına başvuruyor. Derken Feng-shui ustası toprak uzmanı ile yardımcısı devreye giriyor. Lanetten kurtulabilmek için dedenin mezarının açılarak tabutun ivedilikle yakılmasına karar veriliyor. Lakin işler beklendiği gibi şekillenmiyor. Kuzey Kore sınırına yakın ıssız bir tepedeki mezarın hemen altında dikey olarak toprağa gömülü devasa bir başka mezar daha ortaya çıkıyor. Büyük dedenin emperyalist komşuları ile kirli işbirliği, Japonların Kore yarımadasında yaşattıkları zulüm tarihsel olarak devreye girerken korku – gerilim anlatısı farklı boyutlar kazanmaya başlıyor.

Bizdeki izleyiciye uzak dursa da, farklı dinlerin, Şamanizm, Budizm ve Hristiyanlığın kadim gelenekleri ile modern Kore toplumunun kaynaştığı bir coğrafyada filmin öyküsüne yedirilmiş dinsel inanç motiflerinin varlığı, filmin Kore ve civar Uzak Doğu ülkelerindeki geniş izlenme başarısının açıklaması olsa gerek. Farklı coğrafyalar içinse folklorik korku türünün iyi bir örneği olarak ilgi çekmeye aday. Yapım kabaca iki bölümden oluşuyor. Filmin bizdeki gösterimde de kullanılan İngilizce adı, dilimizde ‘mezardan çıkarma’ anlamına gelen ‘exhumation’ kelimesinden geliyor. Otantik şaman ritüelleri eşliğinde mezarın açıldığı ilk bölüm usul usul gelişen gerilimiyle başarılı. Ete kemiğe bürünmeye can atan ikinci tabutun sakini Japon generalin general ortaya çıktığı ikinci kısımda ise ortalık kan gölüne dönüşüyor.

İki hikâye arasındaki bağlantının çok iyi kurulamadığı söylenebilir. Öykünün vadettiği tarihsel açılımın güdük kalışının yarattığı hayal kırıklığı da var. Ancak folklorik motif ve görselliği başarılı olan yapım hayalet samurayın ateş topuna dönüştüğü bölümlerde zirve yapıyor. Kültleşmiş ‘Old Boy’un kadim aktörü Choi Min-sik’in ‘toprak falcısı’ kimliğinde yer aldığı film, Amerikan sinemasının klişeleşmiş şeytan çıkarma öykülerinden sıkılmış olanlar için alternatif bir seyirlik olarak, ışık – gölge kontrastının keyfine varabilmek için kusursuz projeksiyon düzenine haiz bir salon tercih etmek koşuluyla izlenebilir.

(03 Haziran 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Bad Boys’un Yönetmeni Bilall Fallah, Beyazperdenin En İyi İkilisi Smith ve Lawrence’a Övgüler Yağdırdı

Hayranlarının heyecanla beklediği Bad Boys: Ya Hep Ya Hiç (Bad Boys: Ride or Die) gösterimi öncesi filmin yönetmeni Bilall Fallah, başrol oyuncuları Will Smith ve Martin Lawrence’a övgüler yağdırdı. “Onlar beyazperdedeki en iyi ikili ve çok eşsizler.” diyen Bilall Fallah, aralarındaki uyumun inanılmaz olduğunu söyledi. Will Smith ise serinin tarihindeki en kısa bekleyişle hayranlarıyla buluşacaklarını vurgularken, “Filmi yapmak içimizde bir şeylerin kilidini açtı.” dedi.

Sivas Uluslararası Film Festivali Başladı

Sivas Uluslararası Film Festivali, Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezi’ndeki açılış programıyla başladı. Programa Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, Sivas Belediye Başkanı Dr. Adem Uzun, Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alim Yıldız, öğretim üyeleri, öğrenciler, oyuncu ve yönetmenler katıldı. Bu yıl 27 – 31 Mayıs 2024 tarihleri arasında ilki yapılan festivale toplam 2.328 film müracaat etti. Yurt içi ve yurt dışından birçok yapımcı, yönetmen ve oyuncu festivale katılacak.

Sivas Uluslararası Film Festivali Başladı yazısına devam et

Sivas Uluslararası Film Festivali’nde Çizgi Film Kuşağı Biletleri Tükendi

Sivas’ta ilk kez düzenlenecek olan Uluslararası Film Festivali Sivaslılardan yoğun ilgi görüyor. 7’den 70’e her yaştan insanın sinemaya doyacağı, yarın başlayacak festival kapsamında düzenlenen çizgi film kuşağının biletleri ise tükendi. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) bünyesinde Sivas Valiliği ve Sivas Belediyesi iş birliğiyle gerçekleştirilecek Sivas Uluslararası Film Festivali yarın başlıyor.

Sivas Uluslararası Film Festivali’nde Çizgi Film Kuşağı Biletleri Tükendi yazısına devam et

Ferhan Baran Yazıyor: İki Dünya Arasında Sıkışmak

Yazar yönetmen Nehir Tuna’nın geçtiğimiz yıl Venedik Film Festivali resmi seçkisinde yer alan Orrizonti (Ufuklar) bölümünde dünya prömiyerini yapmış olan ilk uzun metrajı ‘Yurt’, 90’lı yılların ikinci yarısı Türkiye’sinin siyasi kutuplaşma ortamında geçen bir büyüme hikâyesi anlatıyor. Babasının beklentilerinin sınırladığı dünyasında kimlik mücadelesi veren 14 yaşındaki lise hazırlık öğrencisi Ahmet (Doğa Karakaş) hafta içi özel bir koleje devam … Devamı…»