Cehennemden Canlı Yayın

Cannes prömiyerinden sonra 43. İstanbul Film Festivali’nin gece yarısı sürprizlerinden biri olarak izlediğimiz ‘Şeytanla Bir Gece / Late Night with the Devil’, yazar – yönetmen Cairnes Kardeşler imzasını taşıyor. Cameron ve Colin biraderlerin 70’ler korku ve dehşet estetiğini yeniden inşa ettiği filmleri 1977 yılının Cadılar Bayramı haftasında tek mekânda gelişen ilginç bir deneme olarak dikkat çekiyor.

Vietnam kâbusu ve enerji krizinin ardından Watergate skandalı ile boğuşan ‘70’ler Amerika’sının güvensiz ve huzursuz yıllarındayız. Televizyon kaosu oturma odasına taşıdığı ölçüde, röportaj, müzik ya da skeç komedisinin eğlenceli karışımıyla kalbini ve zihnini ele geçirdiği topluma belli bir rahatlık da sunmaktadır. Johnny Carson’ın sunduğu ‘Tonight Show’un reyting rekorları kırdığı o yıllarda radyo spikerliğinden gelen Jack Delroy (David Dastmalchian) rakip kanalda yayınlanan şovuyla zirveye gözünü diker. Geç saatlerde yayınlanan UBC’nin ‘Gece Baykuşları / Night Owls’ programı tutmasına tutar, Emmy adaylıkları gelir, kanalın izleyici sayısı artar, ancak 4 sezon geçmiş olmasına rağmen Carson’ın reytingini yakalayamaz. Bu süreçte ilham perisi karısını amansız bir hastalıktan yitiren Delroy’un şovu düşüşe geçmeye başladığında hırslı sunucu talihini döndürecek çareyi 1977 Cadılar Bayramı haftasında yayına sokacağı şeytani bir canlı yayın gösterisinde arar.

Programa sahtekâr medyum Christou (Fayssal Bazzi) ve hipnotist Carmichael Haig (Ian Bliss) ile başlayan sunucunun bir sonraki konukları ortalığı karıştırır. ‘Şeytanla Sohbetler / Conversations with the Devil’ kitabının yazarı Dr. June Ross – Mitchell’in (Laura Gordon) şeytani bir tarikatın elinden kurtarıp himayesine almış olduğu 13 yaşındaki Lilly (Ingrid Torelli) aracılığıyla stüdyoya giriş yapacak olan iblis, cehennemi kâbusu Amerika’nın oturma odalarına salıverecektir.

Son yıllarda pek yaygın olan ‘sahte belgesel’ akımından hareketle çok ilginç bir fikirle yola çıkmış olan Cairnes Kardeşler’in filmi belli bir noktaya kadar merakla izleniyor. ‘Birazdan izleyecekleriniz o gece yayınlanan görüntülerin yeni keşfedilen ana kaseti ve daha önce yayınlanmamış kamera arkası görüntüleridir’ ifadesi bu ilgiyi zinde tutmakta başarılı olmuş. TV reyting savaşlarının tarihçesine değinen başlangıç da gayet iyi. Delroy’un üne kavuştuktan sonra üyesi olduğu California ormanlarında sadece erkeklerin üye olduğu ‘The Grove’ ile ilişkisi bir diğer çok ilginç, geliştirilebilecek bir ayrıntı. Ancak, 1800’lerde kurulmuş ve üyeleri arasında politikacılar, şovmenler, endüstri liderlerin bulunduğu zenginler ve güçlüler kampına ilişkin cinsel istismar spekülasyonları üzerinde pek de durulmadan geçiliyor. Buna karşılık beklenen final o denli tatmin edici olamamış. İş William Friedkin imzalı ‘70’li yıllar kâbuslarının simgesi haline gelmiş ünlü ‘Şeytan / The Exorcist’in bildik numaralarına dönmeye başladığında film özgün dokusunu yitiriyor. Korku filmlerini seven kitle için yine de ilgiye değer bir deneme. Cairnes Kardeşler’in yaratıcı üretimlerinin devamını bekliyoruz.

(30 Mayıs 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Korkut Akın Yazıyor: Devam Filmleri Bile Yeni Olabilir…: Furiosa: Bir Mad Max Destanı

Mad Max, sinemayla ilgili olsun olmasın hemen herkesin dikkatini çekmiş, önemsenmiş, üzerine tartışmalar yaptırmış bir seri… Bu kez, George Miller’in yine yeniden yarattığı canlı, canlı olduğu kadar heyecanlı, heyecanlı olduğu kadar sürükleyici, sürükleyici olduğu kadar merak duygusunu doruğa çıkaran, merakla birlikte soru işaretlerinin birbiri ardına açıldığı Furiosa: Bir Mad Max Destanı izliyoruz. Devam filmi deyince, akla ilkin … Devamı… »

İnziva: Ne Göründüğün Gibisin Ne de Masum

Atilla Özyüksel’in yönettiği ve Berna Gülen, Gizem Topal, Can Alktım Çetin ile Muhammed Kantekin’in oynadığı İnziva: Ne Göründüğün Gibisin Ne de Masum, önümüzdeki aylarda Lion Distribution dağıtımıyla ADN Yapım tarafından vizyona çıkarılıyor.
Duygu kendi halinde bir kızdır, anlam veremediği bir iç sıkıntısındadır, internette gördüğü inziva kampını görünce en yakın arkadaşı ile aradığının bu olduğunu düşünür.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman: 1 / 2

Filli Saat: Cezeri’nin Mirası

Vural Eyikan’ın yönettiği ve Ferdi Akarnur, Hakan Bilgin, Eylül Ustaoğlu ile Can Özkul’un oynadığı Filli Saat: Cezeri’nin Mirası, önümüzdeki aylarda Lion Distribution dağıtımıyla EMN Yapım tarafından vizyona çıkarılıyor.
Kötü bir karakter olan Gargagöz, Cezeri’nin efsanevi Filli Saat’ini ele geçirmenin yolunu aramaktadır. Saat, bir çocuk parkına dönüştürülmüş olan kalenin eski bir gizemli köşesinde saklanmaktadır. Saatin sadık koruyucusu olan oyuncakçı dede, kale görünümlü parkta çocuklar için oyuncak yaparken bir yandan da saati korur. Bu sırada yırtık bir harita bulan Gargagöz, saate ulaşmak için kılıktan kılığa girerek sonunda kaleye girmeyi başarır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Gupse Özay, Tam 9 Yılın Ardından Ters Yüz’ün İkonik Karakteri Üzüntü İçin Stüdyoya Girdi

Disney ve Pixar’ın klasikleşen animasyon filmlerinden Oscar ödüllü Ters Yüz’ün ikincisi için geri sayım başladı. Başarılı oyuncu Gupse Özay, 9 senenin ardından ‘Üzüntü’yü yeniden seslendirmek üzere mikrofon başına geçerken, izleyicilerin yeni filmde tanışacakları ‘Kaygı’ duygusunu ise güçlü oyunculuğuyla birlikte sosyal medya hesabında paylaştığı orijinal içeriklerle de büyük beğeni toplayan Aslı İnandık seslendirdi.

Furiosa: Bir Mad Max Destanı Filmine Özel Kaçış Oyunu Etkinliğine Büyük İlgi

Küresel hit film Mad Max: Fury Road’un öncesini anlatan Furiosa: Bir Mad Max Destanı seyirci ile buluşmak için gün sayarken, Escapist tarafından filme özel tasarlanan kaçış oyunu etkinliği büyük ilgi uyandırdı. Escapist Kaçış Oyunları Merkezi’nde gerçekleşen ve filminin konusundan ilham alınarak tasarlanan oyun deneyimine katılan davetliler, ipuçlarından yararlanarak bulmacaları çözmeye çalışırken diğer yandan keyifli saatler geçirdi.

Furiosa: Bir Mad Max Destanı Filmine Özel Kaçış Oyunu Etkinliğine Büyük İlgi yazısına devam et