New York’ta 90 desibel olarak ölçülen ortalama gürültü seviyesi sürekli duyulan bir çığlık ile eş değermiş. ‘Sessiz Bir Yer’ serisinin üçüncüsü ‘Sessiz Bir Yer: Birinci Gün / A Quiet Day: Day One’ tam da bu veri doğrultusunda, görmeyen ama sese karşı duyarlı istilacı uzay yaratıklarının iştahla harekete geçeceği düşüncesinden yola çıkıyor. İlki pandemi öncesinde, ikincisi pandemi sonrasında dünya çapında sinema salonlarının açılması ile birlikte … Devamı…»
Aylık arşivler: Haziran 2024
Ferhan Baran Yazıyor: Oyunun Bedeli
‘Vahşi Orkide / Wild Orchid’in ünlü seks sahnesinde Mickey Rourke ile Carré Otis gerçekten sevişmiş miydi. Zalman King imzalı filmin promosyonu için ortaya atılan iddia sonradan yalanlanmasına rağmen olay bir şehir efsanesi olarak hafızalarda yer etti. Meksikalı sinemacı Jorge Cuchi’nin gösterimini sürdüren yeni çalışması ‘Kötü Oyuncu / Un Actor Malo’, Aşk-ı Memnu havasında benzer bir erotik geriliminin çekimleri ile başlıyor. Kocasının … Devamı…»
Uluslararası Yed-i Velayet 7 Vilayet Kısa Film Festivali Yayınları
Uluslararası Yed-i Velayet 7 Vilayet Kısa Film Festivali Yayınları sinema kitaplarının tanıtım bültenleri ve kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Yeni eklenenler:
Yed-i Velayet 7 Vilayet: Maziden Atiye Sinema, 1-8 Haziran Tarihleri Arasında Uluslararası Kısa Film Festivalinde. (Katalog)
Uluslararası Yed-i Velayet 7 Vilayet Kısa Film Festivali Yayınları yazısına devam et
Afraid: Sizi Dinliyor
Chris Weitz’in yönettiği ve John Cho, Katherine Waterston, Havana Rose Liu ile Lukita Maxwell’in oynadığı Afraid: Sizi Dinliyor (Afraid), 30 Ağustos 2024’de TME Films dağıtımıyla Sony Pictures tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, yeni bir ev cihazı olan, AIA adlı dijital aile asistanını test etmek üzere seçilen bir ailenin başından geçenleri anlatıyor. Curtis ve ailesi AIA adlı dijital aile asistanını test etmek üzere seçilir. Ünite ve kameralar evlerine kurulduğunda akıllı evi bir sonraki seviyeye taşıyan AIA, her şeyi yapabilecek gibi görünür. Ailenin davranışlarını öğrenen ve ihtiyaçlarını tahmin edebilen AIA, hiçbir şeyin ve hiç kimsenin ailesinin yoluna çıkmadığından emin olur.
Hiçbir Şey Yerinde Değil
Burak Çevik’in yönettiği ve Burak Can Aras, Celal Öztürk, Efe Taşdelen ile Eren Kol’un oynadığı Hiçbir Şey Yerinde Değil (Nothing in It’s Place), 18 Ekim 2024′de Başka Sinema dağıtımıyla Fol Films – Vayka Film tarafından vizyona çıkarılıyor.
Film, Türkiye’de siyasi şiddetin simgesi olaylarından biri olan Bahçelievler katliamından esinleniyor. 1978 yılında, solcu devrimin şiddetle değil siyasetle gerçekleşebileceğine inanan solcu gençlerin bir evde toplanarak yayımladıkları dergi hakkında konuşmaya başlamalarının ardından meydana gelen beklenmedik olayları aktarıyor ve 1980 darbesi öncesindeki Türkiye’de yaşanan siyasi kaosunu ortaya koyuyor.
Pembe Vagonlar Yayınları
Korkut Akın Yazıyor: Sessizliğin Sesi: Sessiz Bir Yer: Birinci Gün
Teknoloji geliştikçe her şey değişiyor. Eskiden rahatsızlık veren trafik sesi, artık insanı hasta edecek boyuta ulaşsa da duyulmuyor bile. Buna bağlı olarak sessizliği yeniden sağlamak gerekir. Elektrik kesilir jeneratör devreye girer gürültü. Hava sıcaktır veya soğuktur iklimleme cihazları gürültüsü (yaydığı ısı da) insanı çileden çıkaracak kadar yüksektir. Evet, sessizliği sağlamak gerekir. Diğer taraftan “sessiz kalmak” da doğru … Devamı… »
Korkut Akın Yazıyor: Özgürlüğe Uzanan Yolda: Shayda / Şeyda
“Kol kırılır yen içinde kalır” (mı)? Kalmalı mı? Kalırsa kim kazanır, kim kaybeder? Kalmazsa kim(ler) kazanır? İnsanlar bir arada yaşayan, birlikteliklerle zorlukları aşan varlıklardır. Evliliklerin de altında bu gerçek yatar, bana sorarsanız. Erkek egemen dünyada, kadının adı gibi söz hakkı da yok; öyle olunca itiraz etmesi, başkaldırması, özellikle mahalle baskısı nedeniyle kolay olmuyor. İtiraz edenler ise çok daha büyük zorluklarla karşı karşıya kalıyor. … Devamı… »
Tatlı Düşler
‘Her insan tatlı hayallerinin peşine düşer. Kimi seni kullanmak, senden faydalanmak ister, kimisi başkası tarafından kullanılmayı seçer. Sonuçta herkes sevilmeyi, bir topluluğun üyesi olarak takdir edilmeyi, başkalarınca kabullenilmeyi arzular’. Yunan Tuhaf Dalgası’nı başlatan Yorgos Lanthimos’un ‘Zavallılar / Poor Things’in kazanmış olduğu uluslararası büyük süksenin üzerinden yıl geçmeden piyasaya sürdüğü son çalışması ‘Merhamet Hikâyeleri / Kinds of Kindness’ Eurythmics’in 80’li yılları sallayan dayanılmaz hiti ‘Sweet Dreams’in bu minvaldeki sözleri perdede yankılanırken başlıyor. Lanthimos’un Annie Lenox’u androjen pop yıldızı olarak şöhrete kavuşturan bu şarkıyı açılış parçası olarak tercih edişinin, kariyeri boyunca kontrol mekanizması, sevme – sevilme, kabûl edilme arzusu üzerine alabildiğine absürd, bir o kadar çarpıcı öyküler üzerinde gezinmiş olan sinemacıyı takip edenler için sürpriz olmadığını düşünüyoruz hemen.
‘Zavallılar’ın post prodüksiyon süreci ilerlerken aynı oyuncuların önemli bir bölümünün yer aldığı bir tür repertuvar tiyatrosu anlayışıyla çekilen, ismine tezat, karakterlerin birbirlerine karşı hiç de merhametli (ya da özgün adının doğru çevirisiyle ‘nezaketli) davranmadıkları oyunbaz deneme, her biri ortalama 50 – 55 dakika uzunluğunda üç kısa öyküden oluşuyor. Oyuncuların tamamına yakınının her bir parçada farklı rollere büründüğü seçkinin geri planda duran karakteri R.M.F. (Yorgos Stefanakos) kıssalar arasında ince bağı kurma vazifesini üstlenmeye çalışırken, üç bağımsız öykü yönetmenin gözde temaları etrafında sörf yapıyor.
‘R.M.F.’nin Ölümü’ başlığını taşıyan ilk hikâye, beyaz yakalı Robert’in (Jesse Plemons) yediğinden, içtiğine, özel hayatından karısı ile olan birlikteliğine kadar hayatının her safhasında karar verici olmuş ve sözünden bir kez olsun çıkmadığı patronu Raymond’un (Willem Dafoe) kaza süsüyle R.M.F.’yi ortadan kaldırması buyruğuna ilk kez karşı çıkması ve içine düştüğü çıkmaz üzerine kurulu. Herşeyini kaybetme noktasına gelen Robert, rakibi Rita (Emma Stone) kendisinin yerine istihdam edildiğinde nasıl bir yol izleyecektir.
‘R.M.F. Uçuyor’ adlı ikinci bölümde, görev esnasında denizde kaybolan biyolog eşi Liz’in (Stone) haftalar sonra kurtarıldığında farklı biri olduğu şüphesine kapılan Daniel’in (Plemons) sanrılı öyküsünü izliyoruz. Boyun eğme sırası bu defa, kendisini kocasına ve -sıkı durun- toplu seks partisi partnerleri polis çifte kabul ettirebilmek için ondan bazı organlarından feragat etmesi istenen Liz’dedir. ‘R.M.F: Sandviç Yiyor’ isimli son epizod ise bağlı bulundukları tarikat liderinin (Dafoe) buyruğu doğrultusunda özel yeteneklere sahip bir şifacıyı bulmaya çalışan Emily ve Andrew’un (yeniden Stone ile Plemons) tekinsiz takipleri üzerinden ilerliyor.
Epizodlar ilerledikçe daha da sertleşen Lanthimos evreni özenle tasarlanmış ses bandı ile göz dolduruyor. Jerskin Fendrix’in piyano tınıları üzerinden yudum yudum işlediği gerilime, London Voices’ın antik Yunan koro geleneğini anmsatan koral katkısı eklemleniyor. Stone’un ‘Zavallılar’da pek beğenilmiş tuhaf dansına Cobrah’nın rap tarzı aşırılıklarla dolu fütursuz ‘Brand New Bitch’ parçası eşlik ediyor. Yine ‘Zavallılar’ ekibinden görüntü yönetmeni Robbie Ryan’ın New Orleans, Louisiana’da aldığı görüntüler, Lanthimos’un ‘The Lobster’ından beri çalıştığı Yorgos Mavropsaridis’in kurgu çalışmasının kusursuzluğu parmak ısırtıyor. Yönetmenin 2015 yapımı ‘The Lobster’ sonrası kadim yoldaşı Efthimis Filippou ile ilk senaryo ortaklığında yaman ikilinin Amerikan izleyicisine ‘Tuhaf Hollywood Dalgası’nı kabûl ettirme çabasının adımlarını seziyor ve pek eğleniyoruz.
‘Zavallılar’ın Emma Stone, Willem Dafoe, Margaret Qualley repertuvar üçlüsüne Cannes’dan en iyi erkek oyuncu ödüllü muhteşem Jesse Plemons’un yanı sıra Hong Chau, Mamoudou Athie, Joe Alwyn gibi son dönemin gözde oyuncularının eklendiği yapım, Lanthimos’un erken dönemini, ustalıkla kurmuş olduğu alternatif evrende günümüz imgeleri ile kurulmuş aile ortamının kontrolcü baskı düzenini irdeleyen 2009 yapımı ‘Köpekdişi / Kynodontas’ı ve de yalnız bireylerin aile kurma ya da bir aile ortamına dahil olma çabalarını kara komik bir mizahla dile getiren kişisel favorim 2011 yapımı ‘Alpler / Alpeis’i sevenleri memnun edecek bir film olmuş. Spoiler vermemek adına filmdeki dini alegorilerden söz etmeyeceğim. R.M.F.’in hangi kavramların baş harflerinden türetildiği ise herkesin kendi yorumuna kalmış. Yine de yabancı bir yazardan alıntıyla ‘Retribution (kefaret)’, ‘Manipulation (manipülasyon)’ ve ‘Faith (inanç)’ sözcüklerinden yola çıkıldığı fikrini çok tuttuğumu söylemeden geçemeyeceğim.
Bitirirken, R.M.F.’in başına neler geldiğini öğrenmek ve yönetmenin yaman şakasına tanıklık etmek istiyorsanız, son jenerik akarken salonda kalmanız gerektiğini hatırlatmak isterim. Verimli bir dönemden geçen sinemacının bizleri yine bekletmeden yıl içinde yeni bir filmle karşımızda olacağını da ayrıca müjdelemek isterim. Dünyamızı yok etme planları yaptığı rivayet edilen dev şirket CEO’sunun kaçırılması üzerinden gelişen mizahi olayları anlatan, 2003 Kore yapımı ‘Yeşil Gezegeni Kurtar / Save the Green Planet’ uyarlaması ‘Bugonia’nın başrollerinde bir kez daha Stone ve Plemons ikilisi yer almış. Hayli ilginç gözüken filmin dünya sinemaları ile aynı anda 07 Kasım 2024’te bizde de gösterime girmesi bekleniyor.
(04 Temmuz 2024)
Ferhan Baran
ferhan@ferhanbaran.com
Koparan Kardeşler
Bilal Kalyoncu’nun yönettiği ve Önder Açıkbaş, Ulaş İnan Torun, Savaş Satış ile Cansın Çekili’nin oynadığı Koparan Kardeşler, 13 Eylül 2024’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla 2506 Sinema TV tarafından vizyona çıkarıldı.
Orhan Koparan ve kardeşi Naylon, Koparan Kardeşler Dua Hizmetleri Ltd. Şti.’nde ölüm sonrası kabir bakım işleri üzerine esnaflık yapmaktadırlar. Orhan ve kardeşi Naylon bir gün belediyede kefen ihalesine girmek isterler ancak ihalenin kim tarafından alınacağının önceden ayarlandığını bilemezler. İhale esnasında çıkardıkları olay ve sonrasında gelişen düşmanlıklar, Koparan Kardeşlerin başına bir sürü trajikomik olayı üst üste getirecektir.
- Basın Bülteni
- Fotoğraflar
- Fragman: 1 / 2
- IMDb
Wicked Filminin Türkçe Dublajlı Fragmanı Paylaşıldı
Bir müzikal uyarlaması olan Wicked filminin Türkçe dublajlı fragmanı internet ortamında paylaşıldı. Yirmi yıldır sahnelerin en sevilen ve en uzun soluklu müzikallerinden biri olarak bilinen Wicked, beklenen yolculuğunu muhteşem bir sinema olayı olarak gerçekleştiriyor. Oz cadılarının muhteşem hikâyesinde, Emmy, Grammy ve Tony ödüllü güçlü oyuncu Cynthia Erivo, sıradışı yeşil teni nedeniyle yanlış anlaşılan ve gerçek gücünü henüz keşfetmemiş genç kadın Elphaba rolünde; Grammy ödüllü, albümü iki milyondan fazla satan küresel süper star Ariana Grande ise ayrıcalık ve hırsla bezenmiş, gerçek kalbini henüz keşfetmemiş popüler bir genç kadın olan Glinda rolünde yer alıyor.
- Basın Bülteni
- Fragmanı izlemek için tıklayınız.
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
La Hay de Maske Filmi Uzun Bir Bekleyişin Ardından Komedi Tutkunları ile Buluşuyor
Pandemi döneminde çekimleri ile sosyal medyada gündem olan La Hay de Maske adlı yerli komedi filmi, 28 Haziran’da vizyona giriyor. Dünyaca ünlü La Casa de Papel dizisinden ilham alarak bir soygun gerçekleştirmeyi planlayan mahalle ekibinin maceralarını konu alan La Hay de Maske komedi severleri bekliyor. Ayhan Taş, Burak Satıbol, Nuri Alço, Tuğba Özay, Serhat Bahadır, Hüseyin Elmalıpınar, Yakup Akar ve Latif Doğan gibi halk tarafından sevilen profesyonel oyuncuların yer aldığı film kadrosu ile izleyicileri kahkahalara boğacak. Heyecanla beklenen komedi filminin dağıtımını TME Films, senaristliğini ve yönetmenliğini ise Sefa Özçelik üstleniyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Üç Parçalı Masal: Merhamet Hikâyeleri
Hayat, sizin yaptığınız planları veya umduklarınızı değil kendi bildiğini uygular. Hepimiz her an birçok durumla karşı karşıyayız ve her an dikkatli olmalıyız ki, sıkıntılar değil mutluluklar yaşayalım.
Yorgos Lanthimos’un senaryosuna da katıldığı “Merhamet Hikâyeleri”nde oyuncular kadar izleyiciyi de ters köşeye yatıracak bir gerçeküstü olaylar dizisi sergiliyor. Üç ayrı öyküde üç ayrı karakteri oynayan oyuncular (Emma Stone, Jesse Plemons, Willem Dafoe, Margaret Qualley, Hong Çau, Mamoudou Athie ve diğerleri) bütün öykülerde yer alıyor ve filmin bütününün birbiriyle bağlantılı olduğunu anlıyoruz.
Patron ne derse yapılır
İlk öyküde, patron her şeyini belirlediği çalışanına birini öldürme emri verir. Evli, işi tıkırında olan adam olmazlanır. Patron kendisine karşı çıkılmasını ister mi, tabii ki istemez. Bırakın işini, eşini, evini, yaşamını bile elinden alabilecek güçteki patron istediğini yaptıracak mıdır? Komplolar, suikastlar, tuzaklar benzer nedenlerle belirli kişilere göçerilmez mi? Tetikçi dediğiniz nedir? Bizdeki son öldürülen akademisyenin durumu tam da bu.
İkinci öyküde, -tabii ki birinci öyküyle bağlantılı- öldürülmesi istenen kişinin bu kez bir helikopter kazasına kurban edilmesini izliyoruz. İran’da yaşanan helikopter kazası geliyor akla hemen… Polis memurunun karısı da o helikopterdedir ve kaybolur. Acaba öl(dürül)müş müdür?
Üçüncü öykü ise işin içine bir tarikat giriyor ve ölüyü diriltip (tabii ki, başından beri öldürülmeye çalışılan kişi) hayatı tersine çevirmeye çalışıyorlar.
Gerçeküstü öykü, gerçeküstü olaylar ve gerçeküstü yaşam anlatılan “Merhamet Hikâyeleri”, belki de gerçeküstü değil bizim kafamızda kurduğumuz yaşamın yansıması… Film, sırasıyla biraz yabancılaştırıcı, biraz gizemli ve biraz da basit öykülerin izleğini taşıyor. Yorgos Lanthimos, sinemadan kazandıklarıyla yetinmeyen (filmler, ödüller, izleyici desteği) bir yönetmen; değişik tarzlar, farklı ve gerçeküstü öykülerle yenilikler arıyor.
05 Temmuz’dan başlayarak gösterimde…
(03 Temmuz 2024)
Korkut Akın
korkutakin@gmail.com
Kum Zambağı, 05 Temmuz’da Sinemalarda
Başrollerinde Mert Turak ve Özge Borak’ın yer aldığı Kum Zambağı filmi, vizyon için gün saymaya başladı. 05 Temmuz Cuma günü sinemalarımızda yer alacak bu duygusal drama, izleyicilere unutulmaz bir aşk hikâyesi ve görsel zenginlik sunuyor. Mehmet Demir Yılmaz’ın yazıp yönettiği ve yapımcılığını Koz Yapım’ın üstlendiği Kum Zambağı filminin resmi fragmanı yayınlandı.
- Basın Bülteni
- Fragmanı izlemek için tıklayınız: 1 / 2
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Scarlett Johansson ve Greg Berlanti Fly Me to the Moon: Beni Ay’a Uçur’u Anlattı: NASA’nın Filme Onay Vereceğinden Emin Değildik
Başrollerini Scarlett Johansson ve Channing Tatum’un paylaştığı romantik komedi Fly Me to the Moon: Beni Ay’a Uçur seyirciyle buluşmak için gün sayıyor. Filmin vizyonu öncesi yönetmen Greg Berlanti ve Scarlett Johansson açıklama yaptı. “Bulunması en zor projeler romantik komedi ve dramalardır.” diyen Scarlett Johansson, “Bu filmde beni en çok heyecanlandıran şey Rose Gilroy’un tamamen orijinal senaryosu oldu.” diye konuştu.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.