Filmleri Sırayla Geliyor

Ekranların sevilen sunucu ve oyuncusu Esra Sönmezer, rol aldığı 5 sinema filmi ile beyazperdede boy gösterisi yapmaya hazırlanıyor. 2017 sonu ve yaz aylarında çektiği filmlerden ilki Karımı Gördünüz mü?, 06 Nisan’da vizyona giriyor. Antalya, Manavgat’ta çekilen filmde Sönmezer’in yanında Peker Açıkalın, İvana Sert ve Nuri Alço gibi isimler de yer alırken yönetmen koltuğuna Bülent Pelit oturdu. 25 gala yapılması hedeflenen film hakkında. Esra Sönmezer “Çekim süreci yorucu olması yanında keyifle tamamladığım bir film oldu. Arkadaşlarımla birlikte beklentilere cevap verecek bir işe imza attık; biz severek oynadık sizler severek izleyeceksiniz.” dedi.

Serpil Boydak Yazıyor: Andy Weir’in Yeni Romanı Artemis de Film Oluyor

Yazar Andy Weir’in 2011 yılında yayımlanan Marslı adlı bilimkurgu romanı, 2015 yılında yönetmen Ridley Scott tarafından filme uyarlanmıştı. Başrolünde Matt Damon’ın oynadığı filmin Oscar adaylığı ve bir Altın Küre ödülü de bulunuyor. Weir’in yeni romanı Artemis’in de film hakları satıldı. 20th Century Fox‘tan reddemeyeceği bir teklif aldığını belirten Weir’a göre, bu kitabın filmi de Marslı’yı beyazperdeye taşıyan ekip … Devamı… »

İstanbul Film Festivali 37 Yaşında

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen, ülkemizin en kapsamlı uluslararası sinema etkinliği İstanbul Film Festivali bu yıl 37. yaşını kutluyor. Aradan geçen yıllar boyunca yepyeni ve dinamik sinemacı kuşaklara okul olmuş baharın müjdecisi festivalimiz, bir kez daha Türkiye ve dünya sinemasının en nitelikli örneklerinin yer aldığı zengin programıyla, 06 – 17 Nisan tarihleri arasında kentin iki yakasında farklı mekânlar ve 9 ayrı sinema salonunda sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Festivalde gösterimlerin yanı sıra, her sene olduğu gibi, konuk yönetmen ve oyuncuların katılımıyla gerçekleştirilecek söyleşiler, konserler ve özel etkinlikler de yer alıyor.

İstanbul Film Festivali ve ana sponsor Vodafone Red işbirliği bu yıl getireceği teknolojik yeniliklerle festivalin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamayı amaçlamış. 37. festivalin açılış ve kapanış törenleri gibi birçok etkinliği canlı izlenebilecek. Bu yıl Beyoğlu ‘Yapı Kredi Kültür Sanat’ta yer alacak ‘Festival Merkezi’nde gerçekleştirilecek söyleşiler ve festivalin ulusal ve uluslararası konuklarıyla gerçekleştirilecek seçili röportajlar dijital ortamda takip edilebilecek. Sinemaseverler sadece İstanbul’dan değil, tüm Türkiye’den saatleri ve programı festival tarafından duyurulacak dijital seanslarda film izlemenin keyfine varacaklar.

Programına aldığı 198 uzun metrajlı, 12 kısa filmden oluşan görkemli programıyla sinemaseverleri yine epeyce koşuşturacağa benzeyen festival, dünya sinemasının en saygın yönetmenlerinden Ingmar Bergman’ı doğumunun 100. yılında özel bir seçkiyle anıyor. Bu bölüm için Türkiye’den 10 yönetmen İsveçli ustanın çağdaş sinema sanatına yön vermiş filmlerinden kendilerini en çok etkileyenleri seçtiler. Semih Kaplanoğlu’ndan Reha Erdem’e 10 tanınmış sinemacımız ‘Yaban Çilekleri’nden ‘Güz Sonatı’na Bergman filmlerinin festival gösterimlerini bizzat sunacaklar.

Geçtiğimiz günlerde açıklanan 37. yıl seçkisi, her sinemaseverin iştahını kabartacak bir çeşitlilik içeriyor. Festivalin ‘sinema tutkusu’ndan yola çıkan yeni bölümlerinden ‘Cinemania’ ve ‘Gömülü Hazineler’ kapsamında usta sinemacıların başyapıtları, kayıp, kült veya yeniden gündeme gelmiş klasiklerin dijital restore edilmiş sinema kopyaları yer alıyor.

‘Cinemania’ kapsamında, iki yıl önce aramızdan ayrılan İranlı usta Abbas Kiarostami’nin fotoğraf ve tablolardan esinlenmiş her biri dört buçuk dakikalık 24 kısa filmden oluşan sinemaya veda mektubu ’24 Kare’, Eylül ayında kaybettiğimiz Harry Dean Stanton’ın anısına gösterilen Wim Wenders imzalı kült başyapıt ‘Paris Texas’, yine yakınlarda yitirdiğimiz Jeanne Moreau anısına programda yer alan François Truffaut klasiği ‘Siyah Gelinlik / La Mariée Etait En Noir’ ilk bakışta dikkat çekenlerden.

İki yıl önce program kapsamına alınan ‘Gömülü Hazineler’ seçkisi yine ilginç yapımlar içeriyor. 1960 yapımı bizde hiç gösterilmemiş Leslie Stevens filmi ‘Özel Mülk / Private Property’, unutulmuş Joseph Losey filmi ‘İki Kaçak / Figures In A Landscape’, Tayvanlı usta Hou Hsiao-Hsien’in kariyerinin kilit yapıtlarından ‘Nil’in Kızı’ bölümün heyecan verici sürprizlerinden. Efsane Rus sinemacı Andrey Tarkovski’nin benzersiz başyapıtı ‘Stalker / İz Sürücü’‘Mimari Ütopyalar-Sinematik Distopyalar’ seçkisi dahilinde Atlas Sineması’ndaki tek gösteriminde bir kez daha geniş perdede izleme şansı bulacağız. Sinemamızın değerli kadın yönetmenlerinden Bilge Olgaç’ın 1987 yapımı ‘İpekçe’si yenilenmiş kopyasıyla festivalin bir diğer armağanı olarak programda yer alıyor.

İki yıl önce ilk kez düzenlenmiş ‘Ulusal Belgesel ve Kısa Film Yarışmaları’ ile yarışma cephesini genişleten etkinlik, yabancı festivallerde öne çıkmış yapımlardan oluşan zengin bir seçkiyle sinemaseverlerin karşısına çıkıyor. Berlinale 2018’in ödüllü filmleri bu listeye dahil. Sinemaseverler için sıkı keşif imkanları sunan yapımlar ve ülkemiz sinemasından yirmiyi aşkın yepyeni kurmaca uzun metraj filmin yanısıra, ‘Festival Galaları’ seçkisi dahilinde daha geniş bir seyirci kitlesinin ilgisini çekmeye yönelik filmler her zaman olduğu gibi program menüsünü çeşitlendiriyor.

Festival filmlerine ilişkin önerilerimiz ve geleneksel kaçırılmaması gerekenler listemizi bir sonraki yazıya saklıyoruz. Festival biletleri 24 Mart Cumartesi günü 10:30’dan itibaren (hizmet bedeli eklenmeden, tüm satış kanallarında aynı fiyatlarla) Biletix satış kanalları ile Beyoğlu Atlas ve Kadıköy Rexx Sinemaları’nda açılacak ana gişelerden satışa sunuluyor.

(15 Mart 2018)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Korkut Akın Yazıyor: Işığımızın Emekçileri

Işık artı hareket eşittir sinema, bir tanımdır ama sadece sinemanın değil aslında hayatın tanımıdır daha çok. Bir başka deyişle “sinema hayattır” anlamındadır ve bu çok önemlidir. Buna da bağlı olarak belgesel sinema bize bizi gösterir, izletir. Kendinizi görürsünüz beyazperdede, ekranda… kendinizdir o sureti yansıyan. Belgesel çok önemlidir (hatta anketlere göre) herkesin izlediğidir. Ancak yine de hak ettiği değeri bulmaz … Devamı… »

2. Eskimeyen Film Günleri İçin Geri Sayım Başladı

Bilim ve Sanat Vakfı Türk Sineması Araştırmaları (BİSAV TSA), 14 – 18 Mart 2018 tarihleri arasında, Yeşilçam’ın unutulmaz klasiklerinden ödüllü Türk filmlerine uzanan geniş bir seçkiyle 2. Eskimeyen Film Günleri’ni düzenliyor. Programda Klasikler, Gizli Hazineler ve Taşra Filmleri olmak üzere üç ana başlık bulunuyor. Bu başlıklar altında Lütfi Ö. Akad, Metin Erksan, Yılmaz Güney, Zeki Ökten, Muhsin Ertuğrul, Yavuz Turgul, Yılmaz Erdoğan ve Yusuf Kurçenli başta olmak üzere pek çok yönetmenin sinemasından örneklere yer verilecek.

2. Eskimeyen Film Günleri İçin Geri Sayım Başladı yazısına devam et

İstanbul Film Festivali’nin En Yeni Bölümü: Çiçek İstemez

37. İstanbul Film Festivali, usta yönetmenlerin yeni filmlerinden genç ustalara, yaratıcılığın sınırlarını zorlayan filmlerden klasik başyapıtlara zengin bir program sunmaya hazırlanıyor. Festivalin bu yılki yeni bölümlerinden Çiçek İstemez (No More Flowers), kahramanı güçlü kadınlar olan filmleri bir araya getiriyor. Çiçekler İstemez bölümü kapsamında, kendi ayakları üzerinde duran kadınların hikâyelerini anlatan 10 film yer alıyor.

İstanbul Film Festivali’nin En Yeni Bölümü: Çiçek İstemez yazısına devam et

Arapsaçı’nın Afişi Görücüye Çıktı

Başrollerini Hakan Meriçliler, Açelya Topaloğlu, Şinasi Yurtsever, Ayhan Taş ve Burak Satıbol’un paylaştığı komedi filmi Arapsaçı’nın merakla beklenen afişi görücüye çıktı. Yapımını Insignia Yapım’ın gerçekleştirdiği, yönetmenliğini Ömer Faruk Yardımcı’nın üstlendiği ve senaryosunu Ömer Faruk Yardımcı ile Ayşe Işıkmen’in kaleme aldığı Arapsaçı, 30 Mart’ta seyirciyle buluşuyor. Başrollerini Hakan Meriçliler, Açelya Topaloğlu, Şinasi Yurtsever ve Ayhan Taş’ın paylaştığı filmin oyuncu kadrosunda ayrıca Burak Satıbol, Köksal Engür, Cihan Ercan, Zeynep Kankonde, Bahar Süer ve Füsun Demirel gibi birbirinden başarılı isimler yer alıyor.

37. İstanbul Film Festivali Basın Toplantısı Yapılıyor

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 37. İstanbul Film Festivali, 06 – 17 Nisan 2018 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Festivalin tüm programı 14 Mart Çarşamba sabahı saat 10:00’da The Marmara Hotel Taksim’de yer alan Taksim Balo Salonu’nda yapılacak bir basın toplantısı ile açıklanacak. İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy ve İstanbul Film Festivali Direktörü Kerem Ayan’ın konuşmacı olarak katılacağı toplantıda Ulusal ve Uluslararası Yarışma, Sinemada İnsan Hakları, Ulusal Belgesel ve Kısa Film Yarışmaları’nda yer alacak filmler ilk kez duyurulacak.

Ercan Yazgan’ı Kaybettik

Sinemamızın başarılı oyuncularından, ünlü Bizimkiler adlı TV dizisinin Kapıcı Cafer’i Ercan Yazgan, 08 Mart 2018 Perşembe günü hayatını kaybetti. Arkadaşım, Susuz Yaz, Hüdaverdi Pırtık, İzin, Sarmaş Dolaş, Sen Aşk Nedir Bilir misin?, Arkadaşım, Tatlı Kaçık, Ölüm Görevi, Dokunmayın Şabanıma, Ver Kaç, Kabadayı, Duruşma, Balalayka, Nekrüt, Kardelen ve Bana Masal Anlatma adlı sinema filmleriyle de hatırlanan, sevilen sanatçı Ercan Yazgan’ın cenazesi, 10 Mart 2018 Cumartesi günü Üsküdar Şakirin Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Gerçek Kesit: Manyak

Onur Ünlü’nün yönettiği ve Cahit Kaşıkçılar, Emel Emir, Fatma Pazvant ile Mehmet Vanlıoğlu’nun oynadığı Gerçek Kesit: Manyak, 23 Mart 2018’de Bir Film dağıtımıyla Mor Koyun Filim tarafından vizyona çıkarıldı.
Belediyede temizlik hizmetlerinde görevli olan Rıza, annesine son derece düşkündür. Bu düşkünlüğü, çok istemesine rağmen evlenip bir yuva kurmasına da mani oluyordur. Karşı apartmana taşınan Serpil adlı çocuklu ve dul bir kadının hayatına girmesiyle, Rıza’nın evlilik hayalleri yeniden alevlenir fakat bir yandan da duyduğu suçluluk duygusu gittikçe artıyordur. Öyle ki, bir süre sonra gerçek hayatla bağı iyiden iyiye kopmaya başlar.

Gerçek Kesit: Manyak yazısına devam et

Alman Kültür Merkezi’nden Pazartesi Filmleri

Alman Kültür Merkezi (Goethe Institut Istanbul), Beyoğlu Sineması’yla yaptığı işbirliği çerçevesinde yeni bir etkinlik başlatıyor. Pazartesi Filmleri (Film am Montag başlıklı etkinlikte Mart ayında Çatısı Olmayan Eve (Haus Ohne Dach), Öğretmenlik Zor Zanaat (Zwischen Den Stühlen), ve Kahrolası Aşk: Alman Sineması (Verfluchte Liebe Deutscher Film) adlı filmler gösterilecek.

Alman Kültür Merkezi’nden Pazartesi Filmleri yazısına devam et

18 Günde Parasız Film Çekti Amerika’dan Ödül Aldı

Dünyanın en prestijli festivallerinden biri olan ve bu yıl 32.si düzenlenen Sundance Film Festivali’nde yönetmen Tolga Karaçelik’in yazıp yönettiği yeni filmi Kelebekler, Dünya Sineması Büyük Jüri Özel Ödülü’nü aldı. Türkiye’de bu ödülü kazanan ilk yönetmen olarak sinema tarihine imzasını atan Karaçelik; “Bu ödül, bu filmin 18 günde çekilmesini sağlayan ekibime… Bunu biz yaptık. Artık herkesin. Filmi 18 günde, parasız çektik. Bunun genç sinema öğrencileri için anlamı çok kıymetli.” şeklinde konuştu. Film, birbirini çok az tanıyan üç kardeşin, yıllardır haber almadıkları babalarının aramalarını ve yeniden bir araya gelmelerini anlatıyor.

Locman Filminin Özel Gösterimi, Oyuncular ve Davetlilerin Katılımıyla Gerçekleşti.

Locman filminin özel gösterimi, yapıldı. Beyoğlu’nun nostaljik salonlarından Atlas Sineması’nda yapılan özel gösterime ilgi büyük oldu. Alican Yücesoy, Yeliz Kuvancı, Nisa Sofia Aksongur ve İlber Kaboğlu’nun başrollerini paylaştığı, gerçek bir aile öyküsünden esinlenerek perdeye aktarılan Locman, 09 Mart’ta vizyona giriyor. Yönetmen Şükrü Alaçam, klasik bir gala yapmak yerine, sıcak ve samimi ortamlı özel bir gösterim planladı.

Locman Filminin Özel Gösterimi, Oyuncular ve Davetlilerin Katılımıyla Gerçekleşti. yazısına devam et

Kaybedenler Kulübü Yolda

Bir araştırmada, insanların sinemaya gündelik yaşamdan sıyrılmak amacıyla, rahatlamak için gittiklerini okumuştum… Komedi filmlerinin bunca çok izlenmesinin nedenini açıklıyor bu sonuç. Sadece; gerek ekonomik, gerekse sosyal sorunların çokça yaşandığı bizde değil, bir sürü nedenle bütün ülkelerde geçerli bu durum. Buna ek, bir de korku/gerilim filmlerini saymak gerekir. Gizli, bilinçaltına yönelik yeni deyimle subliminal mesajları olanların dışında doğrudan mesaj veren filmleri pek tutulmuyor. Pek ders veriyor gibi geldiğindendir…

Kaybedenler kulübü

Bir radyoda doğaçlama gelişen, aslında “geyik” konuşmalar yapan iki arkadaşın yaptığı program; konuşanların sakinliği ve doğallığından kaynaklı çok tutmuş ve filmi Kaybedenler Kulübü, çekilmişti. İzlenme oranını bilmiyorum ama kamuoyu oluşturması açısından hâlâ dillerde, hâlâ anılıyor. Bu kez iki arkadaş, tatildeler… Sıkı bir yol filmi bekliyor bizi.

İlkini Tolga Örnek çekmişti, bu kez rejide Mehmet Ada Öztekin var. İlki ağırlıklı radyo programıydı… Bu ağırlıklı olarak yol maceraları. Bir bakıma Akdeniz ve Ege’nin doğal güzellikleriyle tarihini de tanıyoruz. Her ikisinin de görüntüleri iyi, ışık sağlam, montajı eksiksiz. Her ikisinde de oyuncular çok başarılı.

Erkek filmi…

Küfürler ve içki/sigara dolayısıyla değil, mantık açısından bakınca erkek filmi Kaybedenler Kulübü Yolda. Yolda olan, daha ağırlıklı. “…ama öyle bir olay örgüsü, onu anlatıyor” diye savunmanın yersizliğini ileri süreceğim. Tam bir maço iki arkadaş. Sadece kendilerini düşünüyorlar. Kimseyi zorlamıyorlar, tamam, tacizde de bulunmuyorlar, lâfla bile. Kadını açıkça aşağılıyorlar.

Bir kuşağı, erkek anlayışını tanımak için savunusu da yetmiyor. Sonunda yine kadın başarılı oluyor, kendisine çekiyor erkeği diyenler avunuyorlar bence.

Peki, kötü bir film mi Kaybedenler Kulübü Yolda? Hayır! Kesinlikle kötü değil, birçok yönüyle çok güzel, çok başarılı bence. Yine de Kadınlar Günü’nün hemen peşine bu kadar seksist, bu kadar erkek yanlısı film girmeseydi gösterime, demekten alamıyorum kendimi. Bir de vurdumduymazlık, umursamazlık, boşvermişlik var ki evlere şenlik. İzlemek gerek.

Can alıcı nokta

Gelelim en önemli, can alıcı noktaya…

Kaybedenler Kulübü Yolda, ancak sinemada izlenir. Çünkü RTÜK gibi bir sansür kurumu var tepemizde… Sigara ve içki buzlanmak zorunda kalıyor, küfürlü sözler de ‘bip’leniyor. Yani sinema dışında izlemek pek kolay değil, zaten görüntünün güzelliğini almak ve o tadı yaşamak istiyorsanız muhakkak salonda izleyin.

Kaybedenler Kulübü Yolda, yönetmen Mehmet Ada Öztekin, oyuncular Nejat İşler, Yiğit Özşener, Hande Doğandemir, Merve Çağıran, Rıza Kocaoğlu, Sarp Akkaya… 16 Mart’tan itibaren gösterimde…

(15 Mart 2018)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com