Buğday

Semih Kaplanoğlu’nun yönettiği ve Jean Marc Barr, Ermin Bravo, Grigoriy Dobrygin ile Cristina Flutur’un oynadığı Buğday, 24 Kasım 2017′de Kurmaca Film dağıtımıyla Kaplan Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Yakın ve belirsiz bir gelecekte, ani bir iklim değişimi meydana gelmiş ve yeryüzündeki yaşamı yok oluşa doğru sürüklemiştir. Genetiğiyle oynanmış tohumların sürdürülebilirliği konusunda kaos yaşanmaktadır. Şehri terk edip modern hayata sırtını dönen Cemil’le, tohum genetiği uzmanı Profesör Erol Erin’in yolları Ölü Topraklar bölgesinde kesişir. Yeşertecekleri tohumları aramak için çıktıkları yolculuk, Erol Erin’in öğrendiği her şeyi değiştirecektir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor

Buğday yazısına devam et

Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok

Onur Ünlü’nün yönettiği ve Demet Evgar, Fatih Artman, Hare Sürel ile Ezgi Eyüboğlu’nun oynadığı Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok, 09 Mayıs 2018′de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Limon Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Salim, 30 yaşlarında, emniyette çalışan bir cinayet masası dedektifidir.Ayrılmış olduğu karısından 3 yaşlarında bir kızı vardır. Yeni bir cinayet davası üzerine çalışırken,  devam etmekte olduğu göz tedavisinin sonuç vermeyeceğini ve zamanla kör olacağını öğrenir. Bu gerçekle baş etmeye çalışırken en son ilgilendiği davada öldürülen kişinin karısı Handan Hanım’ın da gözleri görmeyen bir piyanist olması, Salim’in mevcut durumunu daha da ilginç kılar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok yazısına devam et

Kraliçe Victoria ve Hintli Tezgahtar Abdül’ün Filmi Adana’da

24. Adana Film Festivali yine dünya festivallerinden bir filmi sıcağı sıcağına izleyiciyle buluşturuyor. Victoria ve Abdül, 2017 Venedik Film Festivali ve 2017 Toronto Film Festivali’nden sonra Adana Film Festivali’nde Türkiye prömiyerini yapacak. Kraliçe Victoria’nın genç Hintli tezgahtar Abdül’le yaşadığı tuhaf arkadaşlığın konu edildiği filmde Kraliçe Victoria rolünde Judi Dench, tezgahtar Abdül rolünde ise Hintli oyuncu Ali Fazal var.

Kraliçe Victoria ve Hintli Tezgahtar Abdül’ün Filmi Adana’da yazısına devam et

Babam Filmi Sardalya Festivaliyle Renklendi

Yönetmenliği Nihat Durak’ın, yaptığı Babam filmi seyirciyle buluşmak için gün sayıyor. Başrollerinde Çetin Tekindor, Melisa Şenolsun, Berker Güven ve Erkan Kolçak Köstendil’in yer aldığı Babam filmi, bu yıl 20.si düzenlenen Uluslararası Sardalya Festivali’ne konuk oldu. Çekimleri Çanakkale Gelibolu’da 6 haftada gerçekleşen Babam filmi, Gelibolu halkının misafirperverliği ve filmin hikâyesinde de yer alan Uluslararası Gelibolu Sardalya Festivali’nde binlerce sinemaseverin katılımıyla filme alınan kortej sahneleriyle renklendi.

Burak Özçivit, 7. Bodrum Türk Filmleri Haftası’nda

Bodrum Türk Filmleri Haftası, 18 – 24 Eylül tarihleri arasında 7. kez sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanırken, etkinliğin gösterim programı da belirlenmeye başladı. Türk filmlerini sadece Bodrum’la değil, Yunanistan’ın Kos (İstanköy) Adası’yla da buluşturan 7. Bodrum Türk Filmleri Haftası’nda, 2016 yılının en çok izlenen ikinci yapımı olan Kardeşim Benim’in özel gösterimi gerçekleşecek. Burak Özçivit’in katılımıyla Bodrumlu sinemaseverler filmi 21 Eylül’de Bodrum Kalesi’nde izleme şansı bulurken, salon sahipleri de yeni sezonda gösterime girecek olan Kardeşim Benim 2′nin tanıtımını izleyecekler. Gösterim öncesi bir de ekiple söyleşi düzenlenecek.

Bir Askerlik, Üç Ayrı Hikaye

Yönetmen Aytaç Ağırlar, Bölük filminde kendi askerlik anılarına yer verdi. Ağırlar’ın, “hayatımın mihenk taşı” dediği askerliğinde kendi yaşadıkları 3 farklı karakterin hikâyesi oldu. Kaan Yıldırım, Hakan Kurtaş ve Mustafa Uğur Civaner’in canlandırdıkları karakterlerin kimi özellikleri ve hikâyede başlarına gelenler, bizzat yönetmenin hayatından yansıyanlar. Yolları bir kışlada kesişen bir bölük askerin dokunaklı hikâyesini anlatan Bölük filmi 20 Ekim’de gösterime girecek.

Ferhan Baran Yazıyor: François Ozon’un Cinsellik Çeşitlemeleri

Fransız sinemasının en üretken isimlerinden François Ozon’un son Cannes şenliğinin yarışmalı bölümünde dünya prömiyerini yapmış yeni filmi ‘Tutku Oyunu / L’Amant Double’ sıcağı sıcağına bizde de gösteriliyor. Geçtiğimiz mevsim Ozon hayranlarını birçok açıdan ilklerle buluşturan ‘Frantz’, duygusallığını ve savaş karşıtı mesajını ustaca dengeleyişiyle dikkat çekmişti. Yönetmen 2007 yapımı ‘Angel’dan beri çektiği bu ilk dönem … Devamı… »

OHA Diyorum Vizyon İçin Hazır

Türkiye’nin en popüler youtube kanallarından biri olan OHA Diyorum’un 3 fenomeni Fırat Sobutay, Melih Abuaf ve Alper Rende ile güzel oyuncu Bahar Şahin’in başrolde olduğu OHA Diyorum filminin çekimleri tamamlandı. 03 Kasım’da vizyonda olacak filmin ilk afişi yayınlanırken, seyirciyi komedi ve aksiyon dolu bir hikâye bekliyor. Ersan Özer’in yönettiği, çekimleri İstanbul’da yapılan film için ekip 3 haftada 1200 kilometreden fazla yol yaptı. Oyuncuların instagram hesaplarından yaptkları “Çekimler bitti” içerikli paylaşımlar binlerce beğeni aldı.

Akdeniz’e Kıyısı Olan Ülkelerin Filmleri Adana’da Buluşuyor

Adana Film Festivali’nde Filistin, İtalya, Fas ve Tunus’tan dört film Türkiye prömiyerini yapacak. Raed Andoni’nin yönettiği, Ghost Hunting’de Ramallah’taki kıyım yeniden kurgulanıyor. Jonas Carpignano, A Ciambra’da bir çingenenin gözünden İtalyan mahalle yaşamını anlatıyor. Hicram Lasri’nin son filmi Headbang Lullaby, Fas sinemasını temsil edecek. Khaled Walid Barsaoui ve Kaouther Ben Hania’nın Beauty and the Dogs’u bölümün son filmi.

Akdeniz’e Kıyısı Olan Ülkelerin Filmleri Adana’da Buluşuyor yazısına devam et

1200 Km.lik Güzellik, İtalyan Kültür Merkezi’nde Gösteriliyor

İtalyan Kültür Merkezi, 12 Eylül 2017 Salı günü 19:00’da Italo Moscati’nin yönettiği, 2015 yapımı 1200 Km.lik Güzellik (1200 Km di Bellezza) adlı belgesel filmi gösteriyor. Kuzeyin dağlarından güneyin denizine kadar uzanan, kar beyazından deniz mavisine 1200 km. lik İtalya. Film, Istituto Luce arşivlerinde 1900’lü yılların başından günümüze kadar ulaşan derlenmiş görüntülerle yarımadada bir yolculuğu anlatıyor. Her bölgesinde farklı özellikler sergileyen bir İtalya. Doğa gösterisi tüm dünyaya açılmış, sevilmiş, ziyaret edilmiş, iş ve İtalyan yaratıcılığının gösterisiyle grift olmuş durumda. Sahneler, sanat, iş, manzaralar, büyük şahsiyetler.

Firardayız

Tolga Baş’ın yönettiği ve Çetin Altay, Burak Satıbol, Ferit Aktuğ ile Mehmet Özgür’ün oynadığı Firardayız, 29 Eylül 2017’de Bir Film dağıtımıyla Artist Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Ekrem, Salim ve Nuri, Piri Babanın zor duruma düştüğünü öğrenince hapishaneden kaçmak için planlar yapmaya başlarlar. Hayatlarını daha da karışık hale getirecek olan Ekrem, Salim ve Nuri için macera başlamak üzeredir. Bir tarafta peşlerini bırakmayan aksilikler, diğer tarafta ise Burcu adındaki kadın mafya anası, üçlümüz için büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Üç kafadar kendilerince yaptıkları fantastik planlarını uygulamaya sokarak büyük maceranın fitilini ateşlerler.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman

Firardayız yazısına devam et

Sinem Uslu Askeri Eğitim Aldı

Ekranlarda ve beyazperdede güzelliğiyle dikkat çeken oyuncu Sinem Uslu, Kurtlar Vadisi Vatan filmi için eline silah aldı. Uslu, filmde canlandırdığı üsteğmen karakteri için haftalarca poligonda atış eğitimi aldı. Uslu’ya zaman zaman rol arkadaşları da yardım etti. Film boyunca Polat Alemdar ve ekibiyle Türkiye’yi hainlerin elinden kurtarmak için savaşan üsteğmen, tek kelimeyle canını dişine takarak mücadele ediyor. Kurtlar Vadisi Vatan, 29 Eylül’de gösterimde.

Fragman Atölyeleri Türkiye’de İlk Defa Köprüde Yapılıyor

Köprüde Buluşmalar, kurgucular ve post-prodüksiyon aşamasında olan veya tamamlanmış filmler için Türkiye’de ilk kez Fragman Atölyeleri serisi düzenliyor. İlki Mayıs ayında yapılan atölyelerin ikincisi 19 Ekim – 11 Kasım tarihlerinde gerçekleşecek. Fragmanın yapımının önemini vurgulamayı ve yüksek kalitede fragman üretiminin artmasını hedefleyen atölye aynı zamanda kurgucuların fragman yapımında uzmanlaşmasına ve yapımcıların pazarlama çalışmalarına destek olmayı amaçlıyor.

Fragman Atölyeleri Türkiye’de İlk Defa Köprüde Yapılıyor yazısına devam et

Korku Öldürür

Stephen King’in korkunun kökenlerine indiği ünlü romanı ‘O / It’ ile tanışmamız otuz küsur yıl öncesine dayanır. Sevimli olduğu denli ürkütücü palyaçonun öyküsü 1990 yılında iki bölümlük bir mini dizi olarak çekilmişti televizyon için. Filmin video kaseti o dönemde bizde de rafları süslemiş, türün geniş bir meraklı kitlesince yıllarca izlenmişti. King’in öyküleri sinemada her zaman ilgi görmüş, ‘Esaretin Bedeli / Shawshank Redemption’, ‘Cinnet / The Shining’, ‘Ölüm Kitabı / Misery’, ‘Yeşil Yol / The Green Mile’ gibi uyarlamalar sinema klasikleri arasına girmiştir. Çocukluk korkuları üzerine inşa edilmiş ‘O /It’in beyazperde için tekrar gündeme gelmesi beklenmedik bir gelişme değil. Açıkçası bu özgün hikâyenin yeni çevrimini merakla bekliyorduk.

Bu yeni uyarlamada Andrés Muschietti’nin yönetmen koltuğuna oturması kişisel olarak beni heyecanlandıran bir gelişme. Hollywood’da ilk ismi Andy olarak anılan sinemacının ilk uzun metrajı ‘Mama’dan hayli etkilendiğimi okurlarım hatırlayacaktır. Filmin öğrencilerimle paylaştığım yapım öyküsü ise genç sinemacılar için örnek niteliktedir. Arjantin asıllı yönetmen, başkent Buenos Aires’teki ülkenin en prestijli sinema okulu ‘Univercidad de Cine’de Pablo Trapero, Lucrecia Martel gibi günümüzün önde gelen yönetmenleriyle birlikte eğitim görüyor. Daha sonra uluslararası reklam piyasasında uzmanlık kazanıyor. 2008 yılında, senaryosunu kızkardeşi Barbara Muschietti ile birlikte yazdıkları uzun metraj film projesinin tanıtımı için birkaç plandan oluşan ‘Mamá’ adında üç dakikalık bir kısa film çekiyorlar. İnternet’ten izleyebileceğiniz bu gerçekten ürkütücü, klostrofobik stil denemesini festivallere gönderiyor, ödüller kazanıyorlar. Büyük ilgi uyandıran yapım Meksika asıllı yapımcı yönetmen Guillermo del Toro’ya ve onun önerisiyle büyük Hollywood stüdyolarından Universal’e kadar kadar ulaşıyor. Ve on yıldır birlikte çalışan kardeşlerin ilk uzun metrajları ABD’de çok iyi bir açılış yaparak ilk hafta liste başı olunca yolları açılıyor.

Bu defa büyük dağıtımcılardan Warner Bros. ile çalışan ikili, filmin geçtiğimiz haftaki ABD açılışında 123 milyon dolar rakamına ulaşarak endüstri çalışanlarını bir kez daha şaşırttı. King’in yapıtının ilk bölümünü anlatan Muschietti’lerin iki saati aşkın süreli ikinci uzun metrajları küçük Amerikan kasabası Derry’de yaşayan, dışlanmış yedi yeni yetmenin hikâyesi üzerine kurulu. Film tüyler ürpertici açılış sekansıyla başlıyor. Fırtınalı bir günde yağmur birikintisinde kağıttan kayığını yüzdürmeye çalışan küçük Georgie, rögar girişinden kendisine seslenen ve sevimli palyaço görünümünden ‘Alien’ benzeri canavara dönüşen yaratığın beklenmedik saldırısıyla kanalizasyon çukuruna sürüklenerek kayboluyor. Talihsiz Georgie’nin ağabeyi Bill’in de aralarında bulunduğu, ‘Kaybedenler’ olarak anılan çocuklar birer birer meşum yaratık tarafından ziyaret edileceklerdir daha sonra. Ebeveynlerin kasabada giderek artan kayıplara ilgisiz kaldıkları süreçte çocuklar ‘O’ ile mücadeleyi sürdürmek üzere kenetlenirler. Ancak, kasabanın kendilerinden birkaç yaş büyük saldırgan gençleri, grubun üyesi tek Beverly’nin tacizci babası ya da kırılgan Eddie’nin aşırı korumacı annesi benzeri ebeveynler en az yaratık kadar tehdit edicilerdir.

80’li yıllara, Freddy ve Elm Sokağı’na selam gönderen ‘O’ stüdyo yapımı korku türünün en iyi örneklerinden. Muschietti kardeşler dehşet sahnelerine bolca yer veriyor. Beverly’nin ‘Carrie’nin yaşattıklarını andıran kanlı halüsinasyonu son derece ürkütücü. Yönetmenin ‘Mama’nın görsel tasarımında ilham kaynağı olmuş Modigliani’nin resimlerinden fırlamış, göz çukurları neredeyse boş ince uzun kadın portrelerinden birinin tablodan fırlayarak çocukların kabusu haline dönüşmesi etkileyici. Ancak bu dehşet verici bölümler Stephen King’in alamet-i farikası sancılı büyüme sürecinin hüznüyle çok iyi dengelenmiş, ‘Yanımda Kal / Stand By Me’nin şiirselliği ile kaynaştırılmış. Çocukların büyüme travmalarının ete kemiğe bürünmüş hali olan yaratıkla ancak korkularını yendiklerinde başa çıkabileceklerinin altı çizilmiş.

Yaratığın kasabayı 27 yılda bir ziyaret ettiği rivayet edilir. Çocukların yetişkinlik dönemini konu alan romanın ikinci bölümü, onların yıllar sonra yeni bir öldürme döngüsünü durdurmak için biraraya gelmeleri üzerinedir. İsveç asıllı ünlü oyuncu Stellan Skarsgård’ın oğullarından (son Tarzan Alex’in küçüğü) Bill Skarsgård’ın makyaj harikası başarılı bir Pennywise’a büründüğü filmde, genç oyuncular son derece başarılı. Park Chan-wook’un değişmez çalışma arkadaşı Koreli Chung-hong Chung’un IMAX perdede etkisini daha da arttıran görüntüleri ile deneyimli besteci Benjamin Wallfisch’in tedirgin tınıları da öyle. Öykünün devamını merakla bekliyoruz.

(17 Eylül 2017)

Ferhan Baran

[email protected]

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu