Filmmor ve Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivalleri Dayanışmaya Geldi

Filmmor’un 15, Uçan Süpürge’nin 20 yıllık birikimi ile düzenlenecek Kadın Filmleri Festivalleri, Türkiye’nin dört bir yanında kadınları bir araya getirecek. “1 tane az, iki de yetmez, kadınlara 9 festival olsun… Bize her gün festival, olacaksa birlikte olsun” mottosuyla yolan çıkan kadınlar, 2018 yılında Festival Baharı yapmayı amaçlıyor. Uçan Süpürge ve Filmmor Kadın Filmleri Festivali; kadınları ve filmlerini bir araya getiriyor, kadınlarla kadınlar için festival yapıyor.

Filmmor ve Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivalleri Dayanışmaya Geldi yazısına devam et

Kabir Azabı

Arkın Aktaç’ın yönettiği ve Hakan Özgömeç, Özlem Başkaya, Ebru Saçar Aktaç ile Ufuk Aşar’ın oynadığı Kabir Azabı, 27 Temmuz 2018’de Warner Bros. dağıtımıyla The Hub Project tarafından vizyona çıkarıldı.
Sen hiç ölmeyeceğini mi düşündün? Bugüne kadar, ölülerin hikâyeleri hiç bu kadar tefrruatlı anlatılmadı. Kabir’de neler olduğunu kimse bilmiyor. Çekimleri İstanbul’da yapılan film, Türk korku sinemasında bugüne kadar işlenmemiş bir konuyu, “kabir azabı”nı konu alıyor. Ölümün ıssız ve soğuk gerçekliğini ve kabir azaplarının dehşetini iliklerinize kadar duyuracak ve hissettirecek, izleyiciyi sinema koltuğunda rahat ettirmeyecek bir korku filmi.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Kabir Azabı yazısına devam et

Akbank Kısa Film Festivali Senaryolarınızı Bekliyor: Akbank Kısa Film Forum: Senaryo Yarışması

14. Akbank Kısa Film Festivali kapsamında düzenlenecek olan Akbank Kısa Film Forum, Türkiye’de kısa film yapım olanaklarını arttırmayı, sinema sektörünün gelişimini desteklemeyi ve yönetmenlerin yeni filmlerine katkı sunarak üretimi teşvik etmeyi amaçlıyor. Yarışma başvuruları www.akbanksanat.com adresi üzerindeki başvuru formu aracılığıyla 31 Aralık 2017 tarihine kadar yapılabilecek. Ön seçici kurulun katılan aday senaryolar arasından belirlediği sekiz senaryonun senaristlerinin, jüriye yapacakları 15’er dakikalık sunumun ardından belirlenecek olan en başarılı senaryo Akbank Sanat tarafından 3 bin TL para ödülü ile ödüllendirilecek.

Artistlik Yapma: Yönetmenlerle Oyuncular Arasındaki Yaratıcı Mücadeleler, Can Yayınları’ndan Çıktı

Artistlik Yapma: Yönetmenlerle Oyuncular Arasındaki Yaratıcı Mücadeleler, Samim Sakacı çevirisiyle Can Yayınları’ndan çıktı. Oyuncular söylediğiniz şeyleri yapmazlarsa ne yaparsınız? Oyuncularla çalışmaya başladığındaki beceriksizliğini anlatan yönetmen John Badham, oyuncu ve yönetmenlerin mutlaka okuması gereken bu kitapta çok değerli bilgiler veriyor. Gazeteci ve film yapımcısı Craig Modderno da deneyimlerini aktararak bu ortak yapıtı zenginleştiriyor. Kitapta Sydney Pollack, Mel Gibson, James Woods, Michael Mann, John Frankenheimer, Jenna Elfman, Anne Bancroft, Clint Eastwood ve diğer birçok ünlünün önemli konularla ilgili açıklamaları ve kısa röportajları yer alıyor.

Tuba Deniz’in Hazırladığı Biraz Mağrur Biraz Mağdur: Türk Sinemasında Kahramanlar Kitapçılara Dağıtıldı

Tuba Deniz’in hazırladığı Biraz Mağrur Biraz Mağdur: Türk Sinemasında Kahramanlar adlı sinema kitabı Küre Yayınları tarafından kitapçılara dağıtıldı. Türk sineması üzerine yapılan çalışmalarda üzerinde yeterince durulmamış konulardan biri, filmlerde öne çıkan karakterler ve tiplerdir. Sinemamızın öne çıkan simaları, hangi açılardan halk tarafından teveccüh gördükleri, politik, ekonomik, kültürel bağlam çerçevesinde değerlendirildi. Kitap, Ayşe Adlı, Barış Saydam, Havva Yılmaz, Hilal Turan, Hüseyin Etil, Koray Sevindi, Mesut Bostan, Metin Demir, Nur Şeyda Koç, Nuray Hilal Tuğan, Tuba Deniz, Yasin Aydınlık ve Yusuf Civelek adlı yazarların yazılarından oluşuyor.

Yılın Aşk Filmi Acı Tatlı Ekşi’den Afiş ve Fragman Geldi

Başrollerinde Özge Özpirinçci ve Buğra Gülsoy’un yer aldığı Acı Tatlı Ekşi filminin afiş ve fragmanı görücüye çıktı. BKM’nin sosyal medya hesaplarından paylaştığı afiş ve fragman dakikalar içinde büyük beğeni yağmuruna tutuldu. Yılın aşk filmi olarak nitelenen Acı Tatlı Ekşi romantizm ile kurgulanmış bir aşk filmi olmasının yanı sıra sürprizlerle dolu acıklı hikâyesi ile kalplere dokunacak. BKM ile dünyanın önde gelen yapım şirketlerinden Koreli firma CJ Entertainment Turkey’in Türkiye’deki ilk ortak yapımı olan, yönetmenliği Andaç Haznedaroğlu’nun üstlendiği izleyenleri duygudan duyguya sürükleyecek film, 22 Aralık’ta vizyonda.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

8. İtalyan Sinemasıyla Buluşma, Açılış

İtalyan Sinemasının en yeni ve anlamlı, önemli ulusal ve uluslararası festivallerde ödüller kazanan filmlerden oluşan bir seçkiyle artık İstanbul’un kültür takviminde kalıcı ve önemli bir yer tutan İtalyan Sinemasıyla Buluşma etkinliği için perdeler sekizinci kez kalkıyor. Etkinlik Cinecittà Luce işbirliğiyle İtalyan Kültür Merkezi tarafından düzenleniyor. 8. İtalyan Sinemasıyla Buluşma 24 Kasım saat 20:00’de son Venedik Film Festivali’nde yarışma dışı olarak sunulan görme engelli bir kadını oynayan Valeria Golino’nun başrolünde olduğu, yönetmen Silvio Soldini’nin Şeylerin Gizli Rengi (Il Colore Nascosto delle Cose) adlı filmiyle açılıyor.

Maide Teyze Spor Salonunda: Sportif Maide

Ezgi Mola’nın canlandırdığı yeni fenomen Maide Teyze’nin spor salonundaki halleri sinemaseverleri çok güldürecek. Caner Özyurtlu’nun yönettiği, senaryosunu Ezgi Mola’nın hikâyesinden Serkan Altuniğne ve Çağdaş Dinç’in yazdığı Maide’nin Altın Günü, 08 Aralık’ta vizyona giriyor. Ezgi Mola’nın başrolünde yer aldığı film, altın günlerinin şaşaalı ismi Maide teyze ile yeğeni Yağmur’un, kayıp bir gerdanlığı bulmak için çıktıkları macerayı konu alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Görüntüler için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

VIII. İtalyan Sinemasıyla Buluşma

İtalyan Kültür Merkezi ve İtalya’nın tarihi film arşivi Istituto Luce Cinecittà işbirliğinde yapılan İtalyan Sinemasıyla Buluşma etkinliği 24 – 30 Kasım 2017 tarihleri arasında 8. kez perdelerini açıyor. Tümü uluslararası festivallerde başarılar elde etmiş 2017 yapımı filmler, İstanbullu seyirciye günümüz İtalyan sinemasını keşfetmek için benzeriz fırsat sunuyor. İtalyan Sinemasıyla Buluşma programının geneline bakıldığında, İtalyan sinemasının bir ekol yapan ve modern sinema tarihini yaratmış olan benzersiz ve hatasız bir karaktere sahip olduğunu görürüz.

VIII. İtalyan Sinemasıyla Buluşma yazısına devam et

Scrabble, Sidney Lift-Off Film Festivali 2017’de Seyirci ile Buluştu

Bağımsız sinemanın son yıllardaki en dikkat çekici festivallerinden biri olan ve Paris, Londra, Amsterdam, Tokyo, Los Angeles, Vancouver, New York gibi dünyanın en önemli 10 farklı şehirlerinde düzenlenen Lift-Off festivaller serisinin 20 – 22 Kasım 2017 tarihleri arasında düzenlenen Sidney ayağında Merve Gezen’in yönettiği film Scrabble seyirciyle buluştu. Gezen, “Filmimizin Sidney’de de seyirciyle buluşmuş olması bizi çok mutlu etti.” diye konuştu.

Bir Dünya Film 23. Gezici Festival’de: Dünya Sineması 2017

Ankara Sinema Derneği’nin düzenlediği Gezici Festival’in Dünya Sineması bölümünde, bu yıl yine, çeşitli uluslararası festivallerde izleyici karşısına çıkan ve ses getiren en yeni ve güzel filmler, üç kentteki sinema seyircisi için özenle seçildi. Meksika’dan Çin’e, Saraybosna’dan ABD’ye, İran’dan Fransa’ya ve Filistin’e kadar dünyanın farklı ülkelerinden, çeşitli hikâyeleri beyazperdeye taşıyan, kurmaca veya belgesel sekiz film, Dünya Sineması 2017 Bölümü’nde izleyicilerle buluşuyor.

  • Basın Bülteni
  • Tanıtım Filmi
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Bir Dünya Film 23. Gezici Festival’de: Dünya Sineması 2017 yazısına devam et

Gizem Ertürk Yazıyor: Dersu Yavuz Altun: Türkiye Uyduruk Komedi / Mavra Sineması Mezarlığına Dönüştü

2008 yılında çektiği ilk uzun metrajlı filmi Münferit ile sinemamıza taze bir soluk getiren Dersu Yavuz Altun, 9 yıllık uzun bir aranın ardından Ayaz ile geri döndü. / Münferit’in üzerinden 9 yıl geçti, oldukça uzun bir süre… Sinemaya neden bu kadar ara verdiniz? / Ayaz gibi senaryoları olan yönetmenlerin yapımcı bulması çok zor. Bu bütçeyi bir araya getirmek zaman aldı. Tiyatroyla ilgili yapmamız gereken bir sürü işte arka arkaya gelince ara … Devamı… »

Daha İyi Bir Dünya İçin

Ülkemiz sinemasından heyecan verici bir keşif olarak parlıyor ‘Körfez’. Genç sinemacı Emre Yeksan’ın dünya prömiyerini 74. Venedik Film Festivali’nin ‘Eleştirmenler Haftası’ seçkisinde yer almış ilk uzun metrajı bu hafta gösterime giriyor. Film, otuzlu yaşlardaki Selim’in sona ermiş bir evlilik sonrasında İstanbul’dan İzmir’e dönüşüyle başlıyor. Genç adam baba ocağında eski hayatının izleriyle karşılaşırken, körfezde meydana gelen bir tanker kazası hayatı derinden sarsıyor, olayın ardından insanlar akın akın şehri terk ederken Selim geride kalanlarla birlikte bambaşka bir dünyanın hayallerini kurmaya başlıyor.

‘Körfez’ otobiyografik özellikler taşıyor. Yazar Ahmet Büke ile ortaklaşa kaleme aldığı hikâyede Selim’in yaşadıklarının, kişisel yolculuğu ile paralelliğini vurguluyor Yeksan. Ailesinin yanına dönüş yaptığı, hayatın akışında bir nebze kaybolduğu ve arayış içinde olduğu yıllarına, çocukluk döneminde İzmir Körfezi’nden yayılan pis kokuların hatırası eşlik ediyor.

Kokuların anıları güçlü bir biçimde tetiklediğinin altını çizen yönetmen, ‘pis koku aniden ve çok daha beter biçimde yeniden hayatımıza geri dönse ne olurdu’ sorusundan hareketle hikâyesini oluşturmuş. Kokuyu ya da genel olarak kirlenmeyi, bozulmayı bir kent, hatta ülke boyutlarının ötesine giderek evrensel bir problem olarak sunmayı hedefliyor. Bunu yaparken distopik bir geleceği gerçekçi bir gündelik akış içinde anlatmayı seçiyor. İklim değişiklikleri, ekolojik felâketler ve kıtlık sorununun tehlikeli bir biçimde kendisini hissettirdiği günümüzde değişen hayatlarımızın erozyona uğramasını, sessiz sakin bir üslûpla aktarıyor.

‘Doğanın farklı biçimlerde alarm vermeye başladığı çağımızda, yakın gelecekte bizi bekleyen felâketlerden endişe duymamak mümkün değil’ diyor sinemacı bir söyleşisinde. ‘Körfez’in hikâyesinde geçmişe duyulan özlemle geleceğe dair böylesi bir endişeyi harmanlayarak, içinde bulunduğumuz durumun ne kadar komik ve saçma olduğunu da vurgulayıp, umuda doğru bir ihtimalin varlığına işaret etmek istediğini’ söylüyor. Bir ayı aşkın bir süre içinde İzmir’i sokak sokak arşınlayan filminde, bir belgeselci üslubuyla insan portreleri çiziyor. Selim’in ailesi, çocukluk arkadaşları, eski sevgilisi ve çevresindeki insanlarla iletişimi çerçevesinde içsel arayışını, çok sevdiğimiz Güney Koreli yönetmen Hong Sang-Soo’nun minimalizmine benzer bir sinema anlayışıyla gün be gün beyazperdeye taşıyor. Karanlık bir yakın geleceği çizer ve bir arada var olmanın yöntemlerini ararken son derece sakin ve umut dolu. Çevre ve insan gözlemleri ile ana karakteri Selim’i canlandıran Ulaş Tuna Astepe’nin dingin yorumu bir o kadar etkileyici. Türkiye prömiyerini yaptığı 24. Adana Film Festivali’nden aldığı ‘Jüri Özel Ödülü’ ve 54. Ulusal Yarışma’daki en iyi senaryo ödülünü hak ediyor ‘Körfez’.

(30 Kasım 2017)

Ferhan Baran

[email protected]

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu