Sessiz Ol, Hayatta Kal

Küçük bütçeli bir B-filmi görünümündeki ‘Sessiz Bir Yer / A Quiet Place’, pandemi öncesinde beklenmedik bir gişe başarısı sağlayınca devam filmlerinin gelmesi kaçınılmaz olmuştu. Dünya çapında sinema salonlarının açılması ile birlikte serinin gösterime giren ilk devam filmi ‘Sessiz Bir Yer 2 / A Quiet Place Part 2’ beklentiler doğrultusunda ABD açılış haftasında en çok izlenen film unvanını kolaylıkla kazanmayı bildi.

Bizde de sıcağı sıcağına vizyona giren bu seri, oyuncu yönetmen John Krasinski’nin aralarında bulunduğu ekibin düş gücüyle ortaya çıkmış. Krasinski’nin gerçek hayattaki oyuncu eşi Emily Blunt ile aile büyüklerini canlandırdığı, bilim-kurgu özellikleri taşıyan bu korku-gerilim sineması örneği, esinini büyük ölçüde 80’li yılların kült serisi ‘Yaratık / Alien’dan alıyor. Spielberg damgalı ‘Jurassic Park’ bir diğer ilham kaynağı olarak dikkat çekiyor. İlk filmde meşum hikâyeye ortasından dalmış, insanlığın ve filmdeki çekirdek ailenin 48. gününden başlayarak dehşet yüklü maceralarını izlemeye başlamıştık. Daha sonra birden 474. güne atlamış, ailenin bugününe tanıklık etmiştik.

Uzaydan geldiği düşünülen yırtıcı yaratıkların sırrı neydi? Bu sırrın ikinci filmde de aralanmadığını baştan söyleyebiliriz. Bu nedenle serinin devamının geleceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. İkinci bölüme 1. günden başlangıç yapan devam filminde, sakin Amerikan kasabasının mutlu mesut sakinleri ile tanışıyoruz önce. Çocuklar ligi beyzbol maçını izlerken göklerden gelen dehşetle tanışma paniğine; anne, baba ve üç çocuktan oluşan Abbott ailesinin kaçış serüvenine şahit oluyoruz daha sonra. Ailenin 48. günde en küçük erkek çocuklarını kurban verdiklerini ve ilk filmin sonunda baba Abbott’ın çocuklarının selameti için kendini feda ettiğini biliyoruz.

İlk filmi izlemeyenler için biraz bilgi verelim. Bu devasa yaratıkların gözleri görmüyor ancak ses konusunda hassaslar. Aile bireyleri sessiz kaldıkları sürece güvence altındadır. Ancak bu sessiz ortamı her zaman sağlamak, hiç konuşmadan yaşam sürdürmek hiç de kolay olmayacaktır. İlk film bu süreçte bireylere işaret dilini kullandırmak yoluyla ilginç bir çözüm bulmuştu. Gerçek hayatta sağır olan yetenekli küçük oyuncu Millicent Simmonds’un varlığı bu açıdan önemli bir fırsattı. ABD’de bir bölümü alt yazı ile gösterilmesine karşın büyük ilgi toplayan ilk film görsel tasarımı ve iki adet Oscar adaylığı bulunan besteci Marco Beltrami’nin Spielberg gerilimlerinden esini almış müzik çalışması ile parlıyordu. İkinci bölüm bu kozların her birini yeniden kullanmayı sürdürüyor. Her serinin devam filminde olduğu üzere, ilk bölümün tedirgin sessizliği daha hareketli bir aksiyon kalıbına evrilmiş. Krasinski’nin ilk filmde koşut kurgu kullandığı, farklı dehşet anlarını iç içe aktaran başarılı denemeleri bu bölümde de gerilimin doruğa çıktığı başarılı sekanslar olarak dikkat çekiyor.

Çekirdek aileye bir bebek ekleniyor yeni filmde. Ancak daha korunaklı bir yaşam alanı buldukları için, kısıtlı da olsa fısıltı halinde konuşmalarına izin çıkmış bu defa. Canavar ile karşılaşmanın ilk gününden 474. güne atlıyor ve öykü bıraktığımız yerden devam ediyor. Babasını kaybetmiş çekirdek aile, İrlanda asıllı tanınmış oyuncu Cillian Murphy’nin canlandırdığı komşu Emmett karakteriyle yeni bir birey kazanırken, Abbott’lar çevrelerindeki uğursuz yabancılar ile karşılaşmaya başlıyor, tehlikeden uzak yeni bir yaşam vahası bulma çabaları sürüyor. Erken büyümek zorunda kalmış çocukların daha etkin roller almasına tanıklık ediyoruz bu bölümde. Bizde sinemalara gelmeyen ilginç Todd Haynes filmi ‘Kutup Yıldızı / Wonderstruck’ ile sinemaya başlayan Simmonds ve ‘Suburbicon’da Matt Damon’un oğlu olarak izlediğimiz Noah Jupe büyüklerinden rol çalmayı sürdürüyor.

(15 Temmuz 2021)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Sinemanın 2021 Kral ve Kraliçesi Taç Giydi

4. Sinemanın Kral ve Kraliçesi Yarışması’nın adayları önceki gün yapılan gala gecesinde büyük jüri önüne çıktı. Gecenin sonunda  Tutku Topaç Kraliçe, Ferdi Sattı ise Kral unvanını aldılar. Yarışmada ilk üçe giren altı genç oyuncu adayı, ödül olarak oyunculuk eğitimi alacaklar. Ünlü oyuncular Bahar Öztan ve Erhan Yazıcıoğlu’na da Onur Ödülü verilirken otel bahçesinde düzenlenen partiye ise Wilma Elles’in kırmızı kıyafeti ile yaptığı dansı damga vurdu.

Sinemanın 2021 Kral ve Kraliçesi Taç Giydi yazısına devam et

15 07 Şafak Vakti Gösterime Giriyor

15 Temmuz 2016’da FETÖ terör örgütü mensuplarının kalkıştığı darbe girişimine karşı Türk milletinin ortaya koyduğu destansı mücadeleyi anlatan 15 07 Şafak Vakti filmi gösterime giriyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından da desteklenen film, 15 Temmuz 2021’de vizyonda olacak. Yönetmenliğini Volkan Kocatürk’ün üstlendiği filmin başrollerini Erkan Petekkaya, Baran Bölükbaşı, Tugay Mercan, Serkan Ercan ve Nazan Diper üstleniyor. Meşum 15 Temmuz 2016 gecesi darbecilere karşı direnen vatandaşların gerçek hikâyelerinden esinlenilen film, Çengelköy’de pastane işleten Cevdet’in ve çocuklarının öyküsünü merkeze alıyor.

Fatma Kayacı’nın Bilinmeyen Hikayesi

Orhan Tekeoğlu yönetmenliğinde ve Nurdan Tekeoğlu yapımcılığında çekilen, 2020 yılı yapımı 40 dakikalık Fatma Kayacı’nın Bilinmeyen Hikayesi (Untold History of Fatma Kayacı) isimli belgesel ilk ödülünü İtalya’da bir dağ belgeselleri film festivali olan Nuovi Mondi Festivali’nde aldı. Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen belgesel film için jüri tarafından, “Kahramanın radikal ve aşırı yaşam seçimi, hassas, şiirsel ve asla retorik olmayan bir şekilde anlatılıyor. Belgeselin sonunda hepimiz kahramanın tarafına geçiyoruz.” şeklinde bir açıklama gönderildi. Görüntü yönetmenliğini Serdar Güven’in üstlenildiği filmin kurgusunu ise Naim Kanat ve Sercan Güdücü yaptı.

Fatma Kayacı’nın Bilinmeyen Hikayesi yazısına devam et

Jale İncekol’dan Kadınların Dünyasına Dair Yeni Bir

2003 yılından beri Kavak Yelleri de dahil olmak üzere çok sayıda TV dizisinde yönetmen olarak çalışan Jale İncekol bir süredir müzikli ve umutlu hikâyelerin peşinde belgeseller çekiyor. Müziğin birleştirici gücü ve mucizeler yaratan kadınların hikâyelerini anlattığı Müzikli Bir Hikâye ve Umutlu Bir Hikaye filmleri ile çok sayıda festivale katıldı. Şimdi de senaryosunu yazar Esen Armağan Özakbaş ile birlikte yazdıkları Narperi’nin Bileziği isimli dökümanter drama türündeki filmi çekiyor.

1. Kayapınar Film Günleri, Gala Gecesi ile Start Aldı

Kayapınar Belediyesi tarafından düzenlenen 1. Kayapınar Film Günleri başladı. 05 – 11 Temmuz 2011 tarihleri arasında gerçekleşecek etkinlik Park 75’te yapılan gala gecesi ile birlikte start aldı. Gala gecesine, Diyarbakır Eski Milletvekili Galip Ensarioğlu, Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu, Vali Yardımcısı Ahmet Yıldız, Kayapınar Kaymakamı ve Belediye Başkanı Ünal Koç, kamu kurum ve kuruluş müdürleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Gala gecesine Erkan Petekkaya, Aslı Altaylar, Gülsen Tuncer, Nail Kırmızıgül, Mehmet Esen ve Nurhak Mine Söz gibi isimler katıldı. Sanatçılara, genç sinemacı, sinema emek ve yaşam boyu onur ödülleri verildi.

1. Kayapınar Film Günleri, Gala Gecesi ile Start Aldı yazısına devam et

2021, 27. Gösterim Haftası Açılış Verileri: 02 – 04 Temmuz 2021 Hafta Sonu

Sinema yazarı Deniz Yavuz, 2021, 27. Gösterim Haftası Açılış Verileri: 02 – 04 Temmuz 2021 hafta Sonu başlığı altında 2021 yılına ait bir rapor hazırladı. salgın sürecinin ardından normalleşme adımları eşliğinde sinema işletmeleri de 2 Temmuz 2021’den başlayarak eski günlerine dönmek için açılışlarını gerçekleştirdi. Rapora göre, 02 – 08 Temmuz 2021 gösterim haftasında 8 farklı dağıtım şirketi film dağıttı. Kıbrıs’la birlikte toplam 67 il ve 179 ilçede sinemalar faaliyetteydi. 1.545 adet perdede film izlenebildi. Uzun bir aradan sonra Türkiye sinema gişelerinde, hafta sonu 227 bin adet bilet satışı gerçekleşti.

Flaşbellek Fransa’da Gösterime Giriyor

Derviş Zaim’in senaryosunu yazıp yönettiği Flaşbellek, 12 Temmuz’dan itibaren Fransa’nın güneyindeki çeşitli kasaba ve mekânlarda Fransız seyircisi ile buluşmaya hazırlanıyor. Türk Sineması’nın önemli temsilcilerinden olan ünlü yönetmen Derviş Zaim, Türkiye’yi yurtdışında gururla temsil etmeye devam ediyor. Geçtiğimiz yıl Fransa’nın önemli festivallerinden birisi olan Cinemed’ten genç jüri ödülünü kazanan ve Fransızların gönlünde taht kuran Derviş Zaim’in son filmi Flaşbellek, şimdi de Fransız sinemaseverlerle buluşmuş olacak. Suriye’deki savaşı anlatan filmin başrollerini Saleh Bakri, Sara El Debuch, Ali Süleyman ile Husam Chadat paylaşıyor.

Oyun Bitti

Çilingir Sofrası (Sadi Bey’in Facebook Günlükleri):

“Azizler” Taylan Kardeşler ve “9 Kere Leyla” Ezel Akay’dan sonra, “Sevmeye Devam Ettiğim Ancak Beni Gücendiren Yönetmenler” listeme “Seni Buldum ya” Reha Erdem’i de ekledim. İstemsiz bir şekilde kafamda “sinemanın çöküşüne ilk tuğlaları koyanlar” gibi bir zan oluşuyor, durduramıyorum. (14 Mart 2021)

Yürüdüğüm kaldırımın yol tarafında durmuş telefonla konuşan genç, yaklaştığımda tam önümden, sıyırarak öbür yana geçti, “Öğrenci evinde kalıyoruz, yemek yiyecek paramız kalmadı; İstanbul’da başka tanıdığımız yok.” dediğini duydum. Birkaç adım attım, tam “Şuna bir – iki yüz lira vereyim” diye düşünürken aynı ses sol yanımdan yaklaştı, genç bana paralel yürümeye başladı. Uyandım, yeni bir tür dolandırıcılıkla karşılaştığımı anladım, para vermekten vazgeçtim. Yürüdüm, yoluma devam ettim. (18 Mart 2021)

Telefonlarda dikey görüntü niye var? Kim yaptıysa görüntü sanatına ihanet etmiş. Tüm telefon ekranları, klasik altın oran 3/4 ebadında olmalı ve görüntü döndürme özelliği iptal edilmeli. (20 Mart 2021)

Tüm dünyaya “Bizim sözümüze güvenmeyin, her şeyde, her an 200 grad* dönebiliriz” demek gibi bir şey.
* Derece karşılığı 180 oluyor. Biz haritacılar koordinat hesabında birim olarak Grad kullanırız. Derece sisteminde dairenin 360’ta 1’ine Derece, Grad sisteminde dairenin 400’de 1’ine Grad denir. Ayrıca Derece’yle sıcaklık ölçülür, diğer sıcaklık ölçüsü Fahrenayt’tır. Fahrenayt’ı Derece’ye çevirmek için söylenen Fahrenayt rakamından 30 çıkarıp 2’ye böleceksin. Örneğin, meselâ, misalen bulunduğun yerdeki ısı 70 Fahrenayt’sa -30/2 eşittir, orada sıcaklık 20 Derece’ye tebakül** etmektedir. Bu kadar açıklama yapma sebebim, ne kadar derin bilgilere vakıf olduğumu belgelemektir. Ben çok bilirim, hâttâ herşeyi bilirim, bilmediğim şey yoktur demeye getiriyorum.
** Aslında “tekabül”. Benim gibi, okuduğu yazıda hata bulma meraklısı arkadaşlara fırsat yarattım ama ses çıkmadı, açıklayayım da karizmam daha fazla çizilmesin.

İyi tarafından bakarsak ayakkabının delik olması güzel bir şey. Bugünkü gibi parçalı ıslak kaldırımlarda yürürken sürekli kuru yerlere basmaya dikkat ediyorsunuz. Bu işlem giderek dikkat etme melekenizi geliştiriyor. Dinlenme molasında gözünüzün gördüğü herşeye daha dikkatle bakmaya başlıyorsunuz. Gerçekten. (25 Mart 2021)

Görüntü sanatı dijitalleştiğine göre artık ortada “film” de kalmadı. Sinemalarda gösterilen ortalama 90 dakikalık görüntüler bütününe başka bir isim bulmak gerekmiyor mu? (25 Mart 2021)

Bazen öyle olurum. Dün canım peynir helvası istedi, hiç üşenmedim Falan Bozacısı’nın karşısındaki dükkâna gidip alayım dedim. Büfe görünümlü bölümünden alışverişimi yaparken bir iki lâf edeyim derken arkama da üç beş kişi sıralandı. O sırada nasıl yeri geldiyse esnaf “Az müşteriyi daha çok severim, kalabalıktan hoşlanmam.” dedi. Üzeri irmik helvası ile kaplı kâğıt bardakta dondurmamı da aldım, ödeme için kartımı uzattım, esnaf “Nakit çalışıyoruz.” dedikten sonra “Yandaki kuruyemişçiye çektirebilirsiniz kartı.” dedi. Kuruyemişçiye gittim, iki bayanın alışverişini bitirmesini bekledikten sonra ödemeyi yaptım. Kuruyemişçi, fişi helvacıya vermemi söyledi. Götürdüm verdim. Daha önce de aynı helvacıya normal günlük mesai içinde birkaç kez uğramıştım, kapalıydı. Taa Şişli’den gidip, eli boş dönmeyeyim diye bir keresinde de Falan Bozacısı’na telefon ettim; karşısındaki helvacının açık olup olmadığını sorduktan sonra gideyim dedim. Boza kasasındaki eleman herhalde çok yoğundu ki kafasını uzatıp helvacıya bakamadı ve telefonu yüzüme kapadı. Bu kadar şeyi niye anlattım, şundan: Bu günlerde pandemi nedeniyle müşteri ve satış azlığından şikayet eden esnaf milleti bilsin ki böyle esnaflar da var. Şikayet etmesinler ve örnek alsınlar. Bakınız kalabalıktan ve beklemekten bunalan müşterilerini düşünüp az müşteri gelmesini seviyorlar. Keza, illa nakit ödemede ısrar edip moral bozmuyorlar, kart ödemesini komşu dükkana yaptırıyorlar ve mesai saatlerinde ara sıra ve rastgele dükkânlarını kapalı tutuyorlar, ki gelen müşteriler geri gitsin, tekrar gelsin ve spor yapmış olsunlar diye düşünüyorlar. Herhalde. (28 Mart 2021)

Vah, Bekir Ünlüataer de modaya uymuş; Eski Türkiye’nin “Fikrimin İnce Gülü” şarkısının “Ateşli dudakların, gamzeli yanakların…” kısmını “Ateşli bakışların, gamzeli yanakların…” şeklinde söylüyor. Nerede olacak, tabi ki TRT Müzik‘de. (29 Mart 2021)

Kaderin garip cilvesi dedikleri bu olsa gerek, Kronoloji adlı film, isminin çağrıştırdığı Korona virüs salgını nedeniyle sinemalarda vizyona girememiş Blu TV.de gösterime sunulmuştu. Filmin kadın başrol oyuncusu Cemre Ebüzziya, filmdeki rolü ile 53. SİYAD – Sinema Yazarları Ödülleri’nde 2020 yılı En İyi Kadın Oyuncu Performansı Ödülü kazanmakla bu talihsizliği nispeten telafi etmiş oldu. (29 Mart 2021)

Olaya bir de şöyle bakabiliriz: Maharet, kötü, çirkin, karamsar, soğuk, arsız, sahtekârdadır. Onlar olmasaydı, iyi, güzel, iyimser, sıcak, namuslu, doğru ortaya çıkamazdı. Bütün kadınlar Türkan Şoray’a benzeseydi, Türkan Şoray’ın güzelliğini zirveye taşıyamazdık. (06 Nisan 2021)

Bugünü yaşamaya bak; “Eski günlerimi hayal ediyorum, özlüyorum” demekle bugününü gücendirmiyor musun? (06 Nisan 2021)

Sinemada kullandığım takma adımla doğru şeyler yazsam da, “Takipçilerim dediklerimi doğru bulmayabilirler” diye bir tereddüt yaşadığımı söylesem ne dersiniz? (06 Nisan 2021)

“Olmaz olmaz deme olmaz olmaz” bir fikir: Müzikte 7 nota, alfabede 29 harf var. Her nota aralığındaki sesi 4 kademeye bölersek 28 nota eder. Alfabedeki ğ harfini kullanmazsak her harfe 1/4 nota denk geliyor. Bu sesleri f klavyeye bağlayıp herhangi bir metin yazdığımızda ortaya çıkan müziğe “harflerin senfonisi” diyebiliriz. (06 Nisan 2021)

Bizim eski Yeşilçam yıldızları, Türkan Şoray, Zerrin Egeliler, Tarık Akan, Behçet Nacar, yılda 10 – 15 film çevirdiklerinde bazıları onları küçümser ve “Yüzlerini eskitiyorlar, işin suyunu çıkarıyorlar” derlerdi. Eee, şimdilerde dizi adı altında 90 dakikalık, yılda 52 tane film çekmiş oluyorlar, ayrıca araya, reklam filmi, sinema filmi sıkıştırıyorlar. Bırak yüzlerini eskitmeyi, yüzleri yalama oluyor; işin de bırak suyunu, suyunun suyunun suyunu çıkarmış olmuyorlar mı? (08 Nisan 2021)

(11 Temmuz 2021)

Sadi Çilingir

sadicilingir@sadibey.com

Beni Terk Edersen Seni Öldürmem Gerekir

“Beni terk edersen seni öldürmem gerekir, bunu biliyorsun değil mi?” Bu replik Germen mitolojisinde Undine tarafından zikredilir. Efsanevi tatlı su perisi her ne kadar insana benzese de, insan ruhuna sahip değildir. Ölümlü olmak için bir insanla evlenmesi gerekir. Ancak aşık olduğu erkek ona sadakatsizlikte bulunursa, Undine tarafından öldürülecektir. Alman sinemasının auteur yönetmenlerinden Christian Petzold’un, geçen yıl Berlinale’de prömiyerini yapmış, antik efsaneye çağcıl yorum getiren çizgi dışı son filmi ‘Undine’ yıl içi çevrimiçi gösterimlerde birkaç karşımıza çıkmıştı. Pandemi sürecinin nefes aldığı ve sinemaların uzun bir aradan sonra yeniden açıldığı Temmuz ayında bu güzel filmi beyazperdede izleyebilme fırsatının doğduğunu müjdelemek isterim.

Avrupa’nın yakın geçmişindeki travmatik gelişmeleri çok başarılı bir kurgu çalışmasıyla gündeme taşıdığı ‘Transit’ten 2 yıl sonra çektiği son çalışmasıyla Alman yönetmen bizleri yapıtına hayran bırakmaya devam ediyor. ‘Undine’ çok katmanlı bir hikâye. Kadın karakterin rehber olarak çalıştığı müzede sürdürdüğü ve filmde hayli geniş yer verilen, Berlin’in doğusu ve batısıyla yeniden inşası seminerleri üzerinden kadın erkek ilişkilerinin çıkmazlarını incelemeyi, karşıtlıklarını uzlaştırma çabasını sürdürüyor. Mitos ile gerçeği şiirsel bir potada ustalıkla eritmeyi başarıyor. Su ile bağlantılı çok sayıda metafor ile karşılaşıyoruz filmde. Undine ile Cristoph’un ilk kez karşılaştığı kafedeki dev akvaryum aralarındaki çekimin büyüsüyle patlayacaktır. Suyun dibinde bir barajın türbinlerini onaran dalgıç Cristoph’a dev bir yayın balığı sevdanın yolunu gösterecektir.

Denizaltı çekimlerinin ustaca kotarıldığı yapımda ‘Transit’in muhteşem ikilisine bir kez daha başrolleri vermiş Petzold. Berlinale 2020’den en iyi kadın oyuncu ile dönen Paula Beer, duygusal olduğu denli mesafeli donuk Undine yorumunda harikalar yaratıyor. Alman sinemasının yükselen yıldızlarından Franz Rogowski mükemmel bir eşlik sunuyor. Düş ile gerçeğin bu benzersiz biçimde kaynaştığı bu büyüleyici aşk hikâyesine, fonda kuzeyli virtüoz Vikingur Olaffson’un nefis yorumuyla J. S. Bach’ın re minör klavsen konçertosunun ünlü 2. adagio’su eşlik ediyor.

(11 Temmuz 2021)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

15 07 Şafak Vakti

Volkan Kocatürk’ün yönettiği ve Erkan Petekkaya, Baran Bölükbaşı, Tugay Mercan ile Serkan Ercan’ın oynadığı 15 07 Şafak Vakti, 15 Temmuz 2021’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Rafadan Hayat Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, Çengelköy’de pastane işleten Cevdet’in ve çocuklarının öyküsünü merkeze alıyor. Köprüde bir anda darbeci askerlerle karşı karşıya gelen Cevdet’in yolu, işine geç kalan güvenlik görevlisi Güray, küçük kızıyla köprüde sıkışıp kalan Mustafa ve askeri okul öğrencisi olan oğlunu bir türlü göremeyen Şerife ile kesişir. Cevdet köprüde, oğlu Yusuf ise Çengelköy’de darbeci askerlerle mücadele etmektedir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

15 07 Şafak Vakti yazısına devam et

Sinema Sektörüne Yeni Bir Soluk: Lands Of Cinema Faaliyetlerine Başladı

Sinema alanındaki üretim sürecini öğrenmek isteyenleri alanında uzman isimlerle buluşturma amacıyla atölyeler düzenleyen Sinema Adası ihtiyaç duyulan alanlarda hizmet vermeye devam ediyor. Sinema Adası, yönetmenlerin ilk uzun metrajlı filmleri ile belgesel ve kısa metrajlı filmlerin daha görünür olması amacıyla Lands of Cinema’yı kurdu. Kuruluş filmlerin ulusal ve uluslararası festivallerde takibini yapmayı, kısa filmlerin ulusal ve uluslararası dağıtım sürecinde sektördeki deneyimiyle genç sinemacılara yol gösterici olmayı amaçlıyor.

Sinema Sektörüne Yeni Bir Soluk: Lands Of Cinema Faaliyetlerine Başladı yazısına devam et

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu