Her Şeye Rağmen

Erdal Murat Aktaş’ın yönettiği ve Erkan Petekkaya ile Sinan Akdeniz, Meral Perin ile Rıza Akın’ın oynadığı Her Şeye Rağmen, 29 Eylül 2023′de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Ema Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Adana’dan başlayıp, Palma de Mallorca’ya, oradan da Hollywood’a kadar uzanan, gerçeklere dayanan olayları anlatan film, umut ve heyecan veren bir başarı ve vazgeçmeme hikâyesini beyazperdeye yansıtıyor. Birçok insana umut ve cesaret verecek ilginç hikâyesiyle dikkati çeken film, en dibe inmenin veya yıldızlara doğru yükselmenin mümkün olduğu hayatta her zaman soğukkanlılığını koruyarak hedeflere yürümenin önemini anlatıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman: 1 / 2
  • IMDb

Her Şeye Rağmen yazısına devam et

Kötü Ruh: Uyanış

Lee Cronin’in yönettiği ve Lilly Sullivan, Alyssa Sutherland, Morgan Davies ile Gabrielle Echols’in oynadığı Kötü Ruh: Uyanış (Evil Dead: Rise) 21 Nisan 2023’de TME Films dağıtımıyla TME Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Korku filmi tutkunları tarafından heyecanla beklenen Kötü Ruh: Uyanış, sinemasever izleyiciyi kâbus gibi bir hayatta kalma mücadelesine ortak ediyor. Zamanla birbirlerinden uzaklaşmış olan iki kızkardeşin bir araya gelişinin, et yiyen kötü ruhların canlanmasıyla sekteye uğradığı hikâyede, iki kardeş bir ailenin karşı karşıya gelebileceği, en kâbus dolu anları yaşıyorlar ve vahşi bir hayatta kalma savaşının tam ortasında kalıyorlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman: 1 / 2
  • IMDb
  • Korkut Akın Yazıyor

Kötü Ruh: Uyanış yazısına devam et

Korkut Akın Yazıyor: Korsaj: Devlet ve Kişi İlişkileri de Ayrılmalı…

Din ve devlet ilişkisinin ayrı olması gerektiğini kabul ediyoruz. İkisi birbirinden ayrı olarak kendi yolunda yürümeli… Peki, devlet ve kişi ilişkilerinin de ayrı tutulması gerekmez mi? İnsanlar kendi düşünceleri doğrultusunda, kendilerince karar verip o yolda yürüyebilmeli… Devlet görevlilerinin de ya da Korsaj filminden el alırsak kraliçenin de kendi bildiğince yaşamasının bir sakıncası var mı? Bence yok. Avusturya Macaristan İmparatoriçesi Elizabeth, … Devamı… »

Tek Yürek – İmalat-ı Harbiye

Serdar Çetinkaya’nın yönettiği ve Turgay Tanülkü, Sitare Akbaş, İnanç Konukçu ile Sedef Şahin’in oynadığı Tek Yürek – İmalat-ı Harbiye, 10 Mart 2023’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Serçe Yapım – AKS Medya – Clean B. Film tarafından vizyona çıkarıldı.
İmalat-ı Harbiye’li işçilerinin mola vakitlerinde fabrika bahçesinde oynadıkları futbol milli bir davanın parçası haline gelir. İstanbul Ligi’nde mücadele ettikleri sırada işgalin başlamasıyla kulüp direniş örgütüne dönüşür. 113 yıl önce başlayan bu şanlı tarihin taraftarları ise günümüzde tek hayali Ankaragücü’nde futbolcu olmak isteyen kanser hastası Yiğit için tek yürek olup yeni bir savaşa başlarlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Tek Yürek – İmalat-ı Harbiye yazısına devam et

Uçak: Dakika Dakika İlerle

Noel öncesi herkesin keyfi yerindeyse de fırtınanın içinde yol alan uçağa yıldırım çarpınca görüp göreceğiniz en gerilimli, en heyecanlı ve güçlü filmlerden biri çıkar ortaya.

Filmciler her ne kadar hayatı önceden okurlarsa da, Covid 19 gibi bir salgını beklemedikleri için uçakta sadece 14 kişi var… Yeşilçam filmi olsaydı, prodüksiyon giderleri ve figüran ücretlerinden kurtulmak amacıyla az kişiyle uçtuğu söylenebilirdi. Yönetmen Jean-François Richet, hem gerilimi, hem hareketliliği, hem de izleyicinin ilgisini dorukta tutmayı başarıyor Uçak’ta.

Deneyimli Kaptan Brodie Torrance, (Gerard Butler) ilk kez birlikte uçtuğu genç yardımcısı pilot Dele’ye, (Yoson An) uçuş öncesi kontroller sırasında, “dakika dakika ilerle” diyor, sırayı atlamamak ve sakince, yaşamı da öyle sürdürmesini istiyor. Daniella Pineda’nın canlandırdığı kabin amiri Bonnie’nin alabildiğine sakin, alabildiğine yardımcı ve gözden kaçması olası ayrıntıları atlamaması önemli. Bir de uçakta, polis tarafından azılı katil olarak tanımlanan Gaspare (Mike Colter) var, Kaptan Torrance’ın en büyük yardımcısı, güvenini boşa çıkarmayan. Torrance ile Gaspare soğukkanlı ve kararlı duruşlarıyla övgüyü hak ediyor.

Hayatın nerede ne zaman neyi getireceğini bilemezseniz. Fırtınada elektronik sistemleri arızalanan uçak, ayrılıkçı ve silahlı grupların yönettiği bir adaya zorunlu iner. Kaptan, deneyimli ve sakin biridir, sorumluluklarını üstlendiği yolcuların hayatını kendisininkinden önce düşünür. Sahi, hayatın her alanında, her anında öyle olması gerekmez mi? Bir sahi daha… bizde olmuyor ama insan ister istemez, “tabii” yanıtı veriyor. Olması gerekeni, görevini yapan Kaptan hayatını hiçe sayarak silahlı -ve tabii ki, hiç de adil olmayan, tek adamın iki dudağı arasında yaşayan- “çete”ye teslim bile olur. Dakika dakika ilerleyince hem işleri planlamak kolaylaşıyor hem de başarı olasılığı artıyor.

Burada, pek öne çıkmayan, ama firmanın merkezinde kendisinden yardım istenen “danışman” yasa dışı bir kurtarma operasyonu emri veriyor… Yasal olarak 24 saat sonra harekete geçecek olan resmi kurtarma görevlileri yetişene kadar yolcuların hayatı risk altındadır. Demek ki, olası durumlar için kurtarma operasyonları için daha titiz olunmalı, bürokrasi ortadan kaldırılmalıdır. Bir “dakika dakika ilerle” de buraya lütfen.

(26 Ocak 2023)

Korkut Akın

[email protected]

42. İstanbul Film Festivali Ulusal Belgesel Yarışması Jürisi Belirlendi

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 07 – 18 Nisan 2023 tarihleri arasında yapılacak 42. İstanbul Film Festivali’nde Ulusal Belgesel Yarışması filmlerini değerlendirecek olan jüri üyeleri belirlendi. Yarışma jürisinde yönetmen Cem Kaya, yönetmen Etna Özbek ve akademisyen Lalehan Öcal yer alacak. En İyi Belgesel film 20.000 TL ile ödüllendirilecek. İstanbul Film Festivali başvuruları için son tarih 20 Ocak 2023 olarak belirlendi. Başvuru süreci için bilgi ve yönetmeliklere festivalin resmi internet sitesi film.iksv.org’dan ulaşılabiliyor.

42. İstanbul Film Festivali Ulusal Belgesel Yarışması Jürisi Belirlendi yazısına devam et

Karanlık Tutkuların Güneşli Durağı

Somerset Maugham, Côte D’Azur olarak da bilinen Fransız Riviera’sından tam da bu şekilde söz ediyor. 2020’de aramızdan ayrılan Cezayir göçmeni emektar sinemacı Guy Bedos’un oyuncu ve yönetmen oğlu Nicolas Bedos’un dünya prömiyerini geçtiğimiz yıl yarışma dışı olarak Cannes’da yapmış olan üçüncü uzun metrajı ‘Maskeli Balo / Mascarade’ İngiliz yazarın bu sözleri ile açılıyor. Beklenmedik bir cinayetin ardından mahkeme faslı ve geriye dönüşlerle karmaşık bir entrikanın içine dalıyoruz hemen. Maugham’ın 1965’teki ölümüne kadar yaşadığı Cap Ferrat’nın görkemli malikanesi Villa La Mauresque’in yeni sahibi ile tanışıyoruz önce. Isabelle Adjani’nin kendi karikatürünü çizdiği Martha Duval, 70’li yılların ünlü yıldızıdır. Eşcinsel yazar kocasını sepetlemiş, genç jigolosu Adrien (daha önce moda ikonu Yves Saint Laurent olarak izlediğimiz Pierre Niney) ve görkemli geçmişinin anıları ile gününü gün etmektedir. Geçirdiği talihsiz bir kaza sonucu dans kariyeri sona ermiş olan genç adam, bölgenin yaşlı zenginleriyle flört ederek yolunu bulmaya çalışan hırslı ve kararlı Margot (Ozon’un ‘Genç ve Güzel / Jeune et Jolie’sinden aklımızda kalan Marine Vacth) ile karşılaştığında tutkuyla karışık ince hesaplar devreye girecektir.

Bedos’un 2018 yapımı bir önceki çalışması ‘Yeni Baştan / La Belle Epoque’ ülkesi Fransa’da beklenmedik bir gişe başarısına imza atmıştı. Daniel Auteuil, Fanny Ardant, Pierre Arditi gibi Fransız sinemasının ikonlarını bir araya getiren yapım, 70’li yıllar nostaljisi üzerinden geniş bir kitleyi sineme salonlarına çekmeyi başarmıştı. Yönetmen 4 yılın ardından bir kez daha aynı formül üzerinden ilerlemeyi denemiş. Çok zenginlerin sıkıntıdan patladığı, zenginlerin çok zenginmiş gibi yaptığı, herkesin birbirini kıskandığı, öfkeli alt sınıf mensupları ve özellikle terkedilmişlik duygusu içinde kızgın işsiz güçsüz gençlerin emek sarfetmeden zenginliğe ulaşma hesapları yaptığı bu sahte ve tekinsiz dünyayı anlatırken kendi geçmiş deneyimlerinden yararlandığını söylüyor. Başta Adjani olmak üzere Fransız Sineması eski ve orta kuşağının François Cluzet, Charles Berning, Emmanuelle Devos gibi ünlü isimleriyle çalışmış. Yine geçmişin ünlü İtalyan oyuncusu Laura Morante’yi kadrosuna almış, Ferzan Özpetek misali 70’li yılların nostaljik şarkılarını (Nada’dan Côte D’Azur güneşi ile tezat ‘Ma Che Freddo Fa’ ya da Patty Pravo’nun ünlü hiti ‘La Bambola’ gibi) ses bandına yüklemiş. Bedos başta roman olarak tasarladığı projesini kendince iyi bulmadığı için sinema filmini tercih ettiğini söylüyor. Nostaljik oyuncuları ve kara film (film noir) kıvamında entrika yüklü son çalışması bir önceki kadar olmasa da film Fransa’da iş yapmış. Bizde nasıl karşılanır bilemem ama maskeli balonun sahte yüzlerini çizmek isterken karikatür tiplemeler ile yetinen bu haliyle bekleneni verdiğini söyleyemem. Marine Vacth’ın albenisi hatırına izlenebilir belki.

(26 Ocak 2023)

Ferhan Baran

[email protected]

Deniz Yavuz Yazıyor: 2022’de 36 Milyondan Fazla Bilet Satışı

İki yıllık bir aranın ardından aralıksız sinema gösterimlerinin yapılabildiği 52 haftalık periyodu tamamladık. Salgın sonrasında ve sırasında, 2020 ve 2021’de önlemler ve kısıtlamalar sebebiyle vizyon gösterimlerine ara verilmişti. 2022 yılında ise aralıksız bir vizyon dinamiğine imza atıldı. Olağan dışı ekonomik göstergeler, enflasyon ve kapalı geçirilen dönemler söz konusu olduğundan 2022’nin sonuç verilerini bir önceki yılla … Devamı… »

Geleceğin Sinemasında Kısa Filmler Etkili Olacak, Teknoloji ve Değişim Konulu Kısa Film Yarışması Sonuçlandı

Altınbaş Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü’nün düzenlediği Teknoloji ve Değişim Konulu Kısa Film Yarışması sonuçlandı. Üniversite öğrencilerinin katıldığı  yarışmada 15.000 TL olan birinciliği Fenerbahçe Üniversitesi öğrencisi Alp Onur Ecevit, Mekanik Kalp Atışları isimli kısa filmiyle, 10.000 TL olan ikinciliği Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi RadyoTV Programcılığı’ndan Sezgin Yüzay, Koku isimli kısa filmiyle kazandı.

Geleceğin Sinemasında Kısa Filmler Etkili Olacak, Teknoloji ve Değişim Konulu Kısa Film Yarışması Sonuçlandı yazısına devam et

27. Türkiye Almanya Film Festivali Kısa Film Yarışması’na Katılacak Filmler ve Jüri Açıklandı

27. Türkiye Almanya Film Festivali kapsamında yapılacak Kısa Film Yarışması’na 10 kısa film ve belgesel aday gösterildi. Bağımsız jüriye bu yıl kısa film yönetmeni Serhat Karaaslan başkanlık edecek. Diğer jüri üyeleri aktrist Taies Farzan ve yapımcı Anke Petersen’den oluşuyor. İzleyiciler, 17 Mart Cuma günü Nürnberg’deki CineCitta Sineması’nda yapılacak kısa film gecesini sabırsızlıkla bekliyorlar.

27. Türkiye Almanya Film Festivali Kısa Film Yarışması’na Katılacak Filmler ve Jüri Açıklandı yazısına devam et

Ersin Ökten’i Kaybettik

Sinema, tiyatro ve dizi oyuncusu Ersin Ökten, 18 Ocak 2023 Çarşamba günü Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde hayatını kaybetti. Fikrimin İnce Gülü, Çıplak Vatandaş ve Namuslu gibi filmlerde rol alan Ökten, Şan Tiyatrosu ve Dormen Tiyatrosu’nun projelerinde rol aldı. Sanatçının cenazesi, 19 Ocak Perşembe günü Saatli Camii’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazını müteakip Ayvalık Mezarlığı’na defnedilecek. Merhuma Tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Mor ve Ötesi’nin Tamiri Mümkün Konser Filmi 8 Ülkede Vizyona Girmeye Hazırlanıyor

Mor ve Ötesi’nin 28 Mayıs 2022’de, 35.000 kişiye verdiği İnönü konserinin filmi Tamiri Mümkün, Türkiye vizyonundan hemen sonra tam 8 ülkede sinema salonlarında izleyiciyle buluşacak. Film, 19 Ocak’tan itibaren Azerbaycan, Almanya, Hollanda, Belçika ve Danimarka’da; 20 Ocak’ta ise İngiltere ve Avusturya’da vizyona girecek. Ayrıca Tamiri Mümkün önümüzdeki hafta Fransa’da da sinemalarda gösterilmeye başlanacak.

8 Hafta Süren Çekimler Tamamlandı: Çok Aşk Geliyor

Hasan Can Kaya’nın hem senaryosunu yazdığı hem de Büşra Pekin, Şebnem Sönmez, Barış Yıldız ve Uğur Yücel’le birlikte başrolü paylaştığı Çok Aşk filminin çekimleri büyük bir coşkuyla tamamlandı. Arif V 216, Patron Mutlu Son İstiyor, Kocan Kadar Konuş, Görümce gibi filmlerin yönetmenliğini üstlenen Kıvanç Baruönü’nün yönettiği film, 8 hafta süren çekim süreci sonrasında, beyazperdeyle buluşmaya hazırlanıyor. Çok Aşk’ın büyük bir özenle gerçekleşen çekimleri Beyoğlu, Kadıköy, Karaköy, Sarıyer gibi semtlerin yanı sıra platolarda gerçekleştirildi. Korsan film satıcısı Coşkun’un aşkın peşinden koştuğu en az 10 yıllık bir dönemi anlatan film Türkiye’nin dönüşümünü de yansıtıyor.

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu