Adana Altın Koza’da Onur Ödülleri Verildi

31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde dün, Onur Ödülleri sahiplerini buldu. Sinemamıza verdikleri emeğin yanı sıra başarılarını onurlandırmak adına sunulan ödüller bu yıl sinema ve tiyatro oyuncuları Demet Akbağ ve Uğur Polat’a verildi. Ulusal Uzun Film Yarışması’nda da, Burak Çevik’in yönettiği Hiçbir Şey Yerinde Değil, Murat Fıratoğlu’nun yönettiği Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri ve Zeynep Köprülü’nün yönettiği Su Yüzü gösterildi.

Adana Altın Koza’da Onur Ödülleri Verildi yazısına devam et

Zamanı Durdurmak

Francis Ford Coppola final opusunu ‘geçmişimizi ve itibarımızı koruyabilir miyiz, yoksa eski Roma gibi açgözlü bir ihtişamın kurbanı mı olacağız?’ sorusu ile başlatıyor. Üstadın yaklaşık 40 yıldır hayata geçmesi için çalıştığı veda projesi ‘Megalopolis’te New York kentini New Rome olarak adlandırması, başlıca ana karakterlerin Romalı tarihi şahsiyetlerin ismini taşımaları bu yüzden.

Yeni Roma şehri değişmek zorundadır. Dünyaca ünlü Nobelli mimar, bilim adamı ve Tasarım Kurulu’nun başındaki Cesar Catalina (Adam Driver) yoksulluk ve adaletsizliğin kol gezdiği mega imparatorluk kentini yeniden dizayn etmek üzere idealist, ütopik bir geleceğin hayalini kurmaktadır. Bitmek bilmeyen hırsı ve çıkarları ile Belediye Başkanı Cicero (Giancarlo Esposito) karşısında durmaktadır. Bu açıdan kentin en zengini bankacı amcası Hamilton Crassus III’ün (Jon Voight) desteği önemlidir. Cesar ile Cicero’nun kızı Julia (Nathalie Emmanuel) arasında gelişen aşk, kadın avcısı mimara tutulmuş, gözden düşmekte olan sansasyonel TV programcısı Wow Platinum (Aubrey Plaza) ile siyasetteki boşluğun izini süren Crassus’un çılgın veliahtı Clodio’nun (Shia LaBeouf) sinsi iş birliğine yol açacaktır.

Coppola’nın tutku ile peşini bırakmadığı projesi yukardaki kısa özetten çok çok daha fazlasını içeriyor kuşkusuz. Shakespeare tarzı komplolar zinciri üzerinden yol alan hikâye efsanevi sinemacının elinde görkemli, fazla şatafatlı deneysel bir felsefi yolculuğa yelken açmış. Coppola her okumuş araştırmış düşünen Amerikalı gibi Avrupa kültüründen esinler ve etkileşimler üzerinden ilerliyor. Hamlet’in ‘olmak ya da olmamak’ diye başlayan ünlü tiradından, Roma imparatoru Marcus Aurelius’dan aforizmalara,

Sappho’nun aşk şiirlerinden Jean Jacques Rousseau özdeyişlerine bir diyalog bombardımanına tutuyor izleyicisini. Colosseum’a dönüştürülmüş Madison Square Garden sekansında, bilgisayar marifeti ile yaratılmış geleceğin stilize dünyasını inşaada görselliği ıskalamıyor gerçi. Yaratıcı fikirler, yaman bir hiciv ve eşitliksiz – adaletsiz çağımız yönetimlerine açık eleştiri getirmekten de kaçınmıyor. Lakin bütün bu şamata nihayetinde dizginlenemez, yorucu bir kaosa dönüşmekten kurtulamıyor.

Farklı açılar, grafik tasarımlar, bölünmüş ekranlar kullanıyor Coppola. Yan rollerde Laurence Fishburne, Dustin Hoffman, Jason Schwartzmann, Talia Shire gibi çoğu eskinin kıdemli oyuncuları gövde gösterisi yapıyor. Ancak bu curcuna içinde bir karakter inşa edemeden kaybolup gidiyorlar. Visconti’nin Helmut Berger’i misali rol çalan Shia LaBeouf ile Aubrey Plaza ikilisinin, muhtemelen filmin 18+ almasına neden olmuş masa üstü seks sahnesi bu yoğun sinema serüveninin iyi çekilmiş güzel sahnelerinden biri olarak akılda yer ediyor.

85 yaşındaki Coppola tıpkı Cesar Catalina gibi zamanı durdurmanın peşinde. Çoğu sanatçıda olduğu gibi kendini Tanrı katında görmenin megalomanisini yaşıyor muhtemelen. Ancak zamanı durduracak ve belleklerde yer edecek filmi bu film değil ne yazık ki. Kişisel olarak ustayı ‘Baba / The Godfather’ (1972), ‘Kıyamet / Apocalypse Now’ (1979) ve kadri kıymeti pek bilinmemiş ‘Konuşma / The Conversation’ (1974) başyapıtlarıyla hatırlamayı tercih ediyorum.

(03 Ekim 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

12. Boğaziçi Film Festivali’nin Akreditasyon Başvuruları Başladı

18 – 25 Ekim 2024 tarihleri arasında düzenlenecek 12. Boğaziçi Film Festivali’ni takip etmek isteyenler için akreditasyon başvuruları açıldı. Sinemanın son dönemde ilgi çeken yapımlarını izleyiciyle buluşturacak 12. Boğaziçi Film Festivali heyecanına ortak olmak, festivalin gösterim programı ve film söyleşilerini takip etmek isteyen izleyiciler 11 Ekim Cuma gününe kadar www.bogazicifilmfestivali.com adresine başvuru yapabiliyor.

Adana Altın Koza’da Dördüncü Gün

31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde dün, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması üç filmle birden devam etti. Doğuş Algün’ün yönettiği, Funda Eryiğit, Ece Yaşar, Erdem Şenocak ve Serkan Ercan’ın oynadığı Ölü Mevsim, Erkan Tahhuşoğlu’nun yönettiği, Serpil Gül, Emel Göksu ve Tuğçe Yolcu’nun oynadığı Döngü ile Türker Süer’in yönettiği, Ahmet Rıfat Şungar, Berk Hakman ve Mert Tümer’in oynadığı Gecenin Kıyısı, ekiplerinin de katılımıyla seyircileriyle buluştu.

Adana Altın Koza’da Dördüncü Gün yazısına devam et

Köprü

Erekle Badurashvili’nin yönettiği ve Emre Kızılırmak, Nuri Baduraşvili, Zurab Tsintskiladze ile Kristine Imadadze’nin oynadığı Köprü (Bridge), 25 Ekim 2024’de A90 Pictures dağıtımıyla Wonder Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Başarılı bir Türk iş insanı olan Davut, bir gün hayatını kökünden sarsacak şaşırtıcı bir gerçeği öğrenir: Gürcistan’da hiç tanımadığı bir kardeşi vardır. Gürcistan’a yaptığı yolculuk sırasında Davut, kardeşini bulmakla kalmaz, babasının ölümüne dair saklı kalan sırlarla yüz yüze gelir. Bu gizemli yolculuk onu beklenmedik olayların ortasına sürüklerken, aşk hayatı da değişir, bambaşka bir boyut kazanır.

  • Basın Bülteni
  • Fragman
  • IMDb

Köprü yazısına devam et

Boğaziçi’ne El Emeği Göz Nuru Afiş

Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından bu yıl on ikincisi gerçekleştirilecek olan Boğaziçi Film Festivali, yeni afişiyle takipçilerinin karşısında. 18 – 25 Ekim 2024 tarihleri arasında İstanbul’u sinemanın rengine boyayacak olan festivalin, Mehlika Hilal Kırca tarafından tasarlanan afişi de İstanbul’un tüm renklerini yansıtıyor. Boğaziçi Film Festivali Başkanı Ogün Şanlıer, her yıl olduğu gibi bu yıl da afiş tasarımı için sanatın geniş yelpazesindeki farklılıkları değerlendirmek istediklerini ve özgün sanatçıların çalışmalarıyla festivale değer kattıklarını belirtti. Genç tasarımcı Mehlika Hilal Kırca ise “İstanbul ve Boğaziçi’nin sonsuz ilhamından” yola çıktığını dile getirdi.

Boğaziçi’ne El Emeği Göz Nuru Afiş yazısına devam et

Hazırlıkları 1,5 Yıldan Fazla Süren Dev Prodüksiyonun Perde Arkası Paylaşıldı

BKM Film, Ekim ayında vizyona girecek olan yeni sinema filmi Bir Cumhuriyet Şarkısı’nın vizyon tarihini 25 Ekim 2024 Cuma günü olarak açıkladı. Güçlü oyuncu kadrosu, izleyen tüm sinemaseverleri duygudan duyguya taşıyacak gerçek hikâyesi, içinde geçtiği dönemi eşsiz bir dille anlatan, çekimleri ve kurgusuyla sezonun en çok merak edilen yapımı Bir Cumhuriyet Şarkısı filmi dev kadrosu ve prodüksiyonu ile de Türk sinema tarihinde ayrıksı ve özel bir yere konumlanacak.

  • Basın Bülteni
  • Kamera arkasını izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Hazırlıkları 1,5 Yıldan Fazla Süren Dev Prodüksiyonun Perde Arkası Paylaşıldı yazısına devam et

Garez (Yönetmen: Can Beslen)

Can Beslen’in yönettiği ve Can Beslen, Zişan Özlem Akçalı, Oğuzhan Özden ile Kadir Yılmaz’ın oynadığı Garez, 25 Ekim 2024’de Bir Film dağıtımıyla Hayal Sanat tarafından vizyona çıkarıldı.
Gece devriyesinde olan bir polis ekibi, aldıkları bir ihbar üzerine uzunca zamandır kullanılmayan harabe halindki bir oteli kontrol etmeleri için görevlendirilir. Otelden kadın çığlıklarının duyulması üzerine olay yerine intikal eden ekipteki polisler binaya girdiklerinde gördükleri manzara karşısında basit bir olay ile karşı karşıya olmadıklarını anlarlar. O andan itibaren yaşananlar kesinti olmatdan polis kamerasına kaydedilecektir.

  • Basın Bülteni
  • Fragman
  • IMDb

Adana Altın Koza’da Yarışma Heyecanı Başladı

31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde dün, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması heyecanı Vuslat Saraçoğlu’nun yönettiği Bildiğin Gibi Değil ve Orhan İnce’nin yönettiği Umut (Hêvî) filmlerinin gösterimiyle başladı. Dün ayrıca, Yılmaz Güney’in 40. ölüm yıldönümüne özel düzenlenen ve Tahir Yüksel’in arşivinden derlenen Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin başlıklı serginin açılışı da Çırçır Fabrikası Sergi Salonu’nda gerçekleşti. Festivalin bu yılki Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nün sahibi de olan usta yönetmen Jerzy Skolimowski, son filmi Aİ’nin (EO) gösterimine filmin hem senaristi hem de yapımcısı olan Ewa Piaskowska ile birlikte iştirak etti.

Adana Altın Koza’da Yarışma Heyecanı Başladı yazısına devam et

Paranormal Cuma Filmi 18 Ekim 2024’te Sinemalarda

Trakya’nın sakar ustası Cuma güldürmeye geliyor. Yapımını Content Turkey’in, yapımcılığını Hayri Aslan’ın üstlendiği, yönetmen koltuğunda ise Eray Koçak’ın oturduğu Paranormal Cuma filmi zengin oyuncu kadrosu ve eğlenceli hikâyesiyle dikkat çekiyor. Trakyalı sakar bir usta olan Cuma karakterinin, başından geçen talihsizliklerin komik bir dille anlatıldığı Paranormal Cuma filminin senaryosunu Erol Hızarcı kaleme aldı. Zengin oyuncu kadrosuyla sinemaseverleri heyecanlandıran Paranormal Cuma filminin başrol oyuncusu Murat Akkoyunlu’ya, Hazal Erişkin, Furkan Okumuş, Levent Tülek, Şebnem Özinal, Metin Coşkun, Serap Önder, Melisa Dilber, Metehan Özcan, Erman Cihan, Cemal Gönen, Erol Taştan, Tarkan Koç, Selahattin Mutlu, Samet Gürsel gibi birçok başarılı oyuncu eşlik ediyor.

Elif ve Arkadaşları 2: Perişler

İsa Doğmuş’un yönettiği ve Elif Gizem Aykul, Duygu Biçer, Günay Günay ile Nurcihan Ersoy’un seslendirdiği animasyon film Elif ve Arkadaşları 2: Perişler, 25 Ekim 2024’de TME Films dağıtımıyla Netco Prodüksiyon tarafından vizyona çıkarıldı.
Perişlerin ortaya çıkmasıyla dünyası değişen Elif ve arkadaşlarının maceraları. Elif’in hayatı, odasında oyuncak ayısıyla oynarken birden Periş ve arkadaşı Tini’nin ortaya çıkmasıyla tamamen değişir. Periş ve Tini, Perişlerin gizemli dünyası Zerre’ye dönmek zorundadırlar. Dünyada fazla kalamayan Perişlerin hastalanma tehlikesi ortaya çıkınca, Elif ve arkadaşları zamana karşı bir macera yaşarlar.

  • Basın Bülteni
  • Fragman

Elif ve Arkadaşları 2: Perişler yazısına devam et

Joker: İkili Delilik

Devam filmleri, aradan geçen yıllar içerisinde bulunduğu yerde durmayıp daha yukarı (pek azı aşağı çekilir) değerlendirildiği için pek beklentileri karşılamaz ya da öyle değerlendirilir.

Joker için de aynı şeyi söylemek mümkün. Bunun için de zaten, şimdiden iki uçta değerlendirmeler var: Ya çok beğenilmiş ya hiç beğenilmemiş. Arası yok… Todd Phillips, ilk Joker’de yakaladığı düzeyi tutturmuş, çok başarılı. Film gerek görüntüsü gerek sesi gerek kurgusu gerekse oyuncularıyla gerçekten de başarılı. Ancak bir önceki filmin duygu yükü, “Bu muydu?” dedirtiyor. Arthur Fleck, nam-ı diğer Joker (Joaquin Phoenix) ile Lee nam-ı diğer Lee Quinzel ya da Harley Quinn (Lady Gaga) büyük bir aşk yaşıyor. Film zaten hem aşk, hem mahkeme, hem cinayet ve hem de hapishane filmi, hepsini de kapsıyor.

Joker, ilk filmden anımsayabilirsiniz, beş (aslında) altı cinayet işlemiştir. Hapishanede zor günler geçirir, gardiyanların keyfi davranışları karşısında çaresizdir, ama Lee ile tanışma fırsatı bulunca bir aşk da doğar. Yönetmen Phillips, aslında yönetmen olarak başarılıdır, ama senaryoya da katkısı olduğu için not ortalaması düşüyor. Canlı olarak yayımlanan mahkemedeki tavırları, duruşmaya giremeyen binlerin de ilgisini çektiği için adliyenin önü ana baba günüdür. Onca insan, avukatını azledip kendi savunmasını kendi yapan Joker’i destekler doğal olarak.

Müzikal denilebilir film için, ama öyle görmeyenler de çıkacaktır. Joker’in step dansı unutulur gibi değil, Lee ile birlikte düet yapmaları da dorukta. Bir düette evlenmelerinin hayali mi, mutluluklarının yansıması mı izleyiciye kalmış. İkisinin arasındaki romantizm izleyiciye geçiyor, ama o kadar. Firar sahnesinin sıcaklığını ise hep hatırlayacağız.

Küçük bir not: Joker: İki Delilik filmini lazer teknolojisiyle donanan Cinenova (Marmara Forum) salonlarında izledik. Renkler daha doygun, ışık daha net, ses ise muhteşem. Sinemanın geleceği var… Filmleri platformlardan ya da bilgisayar ekranları yerine beyazperdede izlemek müthiş doyurucu…

4 Ekim’den başlayarak gösterimde…

(02 Ekim 2024)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Korkut Akın Yazıyor: İnsanlık Tarihi Masalı: Megalopolis

Francis Ford Coppola, sadece Hollywood’un değil, dünya sinemasının da dikkatleri üzerinde toplayan, filmleriyle haklı bir ün ve konum elde eden bir sinemacı. Uzun, gerçekten de 40 yıla varan uzunlukta bir süredir düşünü kurduğu, epeyce de çalıştığı Megalopolis’i tamamladı. Filmi izleyenler hemen ikiye bölündü: çok sevenler ve hiç sevmeyenler. Eleştirmenler arada güzel, ilginç sahneler sekanslar bulsa da filmin daha tam … Devamı… »

12. Boğaziçi Film Festivali’nin Yarışma Başvuruları Sona Erdi

Sinemanın seçkin örneklerin gösterimleri, ustalık sınıfları ve söyleşileriyle 18 – 25 Ekim tarihlerinde seyircilerini ağırlayacak olan 12. Boğaziçi Film Festivali’nin ulusal ve uluslararası film yarışma kategori başvuruları tamamlandı. 17 Ağustos Cumartesi günü başlatılan ve başvuru süresi 2 ay boyunca açık kalan Ulusal Uzun Metraj, Uluslararası Uzun Metraj, Kısa Film ve Ulusal Belgesel Film Yarışma kategorilerine bu yıl toplam 1025 adet başvuru alındı.

Takıntılar

Yunus Nihat Özcan’ın yönettiği ve Seda Bakan, Ecem Erkek, Sarp Akkaya, Bora Akkaş, Çiçek Dilligil, Özge Özberk ile Zafer Algöz’ün oynadığı Takıntılar, 15 Kasım 2024’de CJ ENM dağıtımıyla Sky Films – ONK Content – Birleşik Heyecanlar tarafından vizyona çıkarıldı.
Fransız yazar Laurent Baffie’nin Toc Toc adlı tiyatro oyunundan uyarlanan film, obsesif kompulsif bozukluğu olan altı farklı kişinin ünlü psikiyatr Orhan Kerim Baykal’a aldığı randevunun çakışması ve doktorun da ortalarda olmamasıyla birlikte yaşanan maceraları konu ediniyor. Süleyman İyisu’nun sanat yönetmenliğini üstlendiği filmin kurgusu Ümit Demir, müzikleri Emre Irmak tarafından gerçekleştirildi.

  • Basın Bülteni
  • Instagram
  • Fragman
  • IMDb

Takıntılar yazısına devam et

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu