Abidik Gubidik

Sadi Bey’in Facebook Günlükleri:

Bir TV kanalının sabah haberlerinde Almanya Başbakanı Merkel’den bahsederken bir ara Sisifos söylemi ifadesi dikkatimi çekmişti. Evden çıkıp bu sabahki “Ben Ölmeden Önce” (Before I Fall) filminin basın gösterimine geldim. Bu filmin başında da Sisifos söyleminden birkaç kez bahsedilince bu tesadüf dikkatimi çekti. Vikipedi, Sisifos’u şöyle açıklıyor: Sisifos, Homeros’a göre ölümlülerin en bilgesiydi. Tanrıları kızdırması sonucu bir kayayı dağın tepesine çıkarmakla cezalandırılmıştı. Tam çıkardığı sırada taş aşağı yeniden yuvarlanıyor, taşın ardından bakan Sisifos aşağı inip tekrar taşı çıkarmaya çalışıyordu. Albert Camus’ye göre bu kısır döngüyü trajik yapan da kahramanın her deneyişinde tekrar düşeceğini bile bile taşı çıkarmaya gayret etmesidir. (10 Mart 2017)

Yeni bir kelime daha öğrendim, yazayım ki siz de öğrenin: Fatih Terim Hoca büyük bir motivatörmüş. Fox TV.nin futbol yorumatörü öyle dedi. (11 Mart 2017)

Cumhurbaşkanlığı sisteminde Cumhurbaşkanı başka partiden, başbakan başka partiden olursa / Abidik gubidik başbakan / Bolu Beyi’nin torunları / Bunlar da “Çarşı herşeye karşı” gibi / şeklindeki dil sürçmeleri mukayese edildiğinde dikkat ederseniz birinci dil sürçmesi % 25’e tekabül ediyor. (11 Mart 2017)

İlk defa bir TV dizisi bilgi dağarcığıma katkıda bulundu. Şair Nedim’in “Bu şehr-i Stanbul ki bi-misl-ü bahadır / Bir sengine yekpâre Acem mülkü fedadır” diye bildiğim dizedeki “bahadır” kelimesinin “behadır” şeklinde de söylendiğini “Kalbimdeki Deniz” adlı diziden öğrendim. Hz. Ali boşuna “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” dememiş, tek harf deyip geçmeyin, önemlidir. İki harf olsa da, diğer önemli bir örnek Atatürk’ümüzün gençliğe hitabesindeki “İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır.” cümlesindeki birçok kişi tarafından “bedbaht” şeklinde söylenen “bedhah” kelimesidir; bu vesileyle hatırlatmış olayım. (11 Mart 2017)

Yerli filmlerin yurtiçi tanıtımlarında yeni bir trend oluşuyor gibime geliyor. Bu duruma önce Ustaoğlu’nun “Tereddüt” filminde rastlamıştık. “Tereddüt”ün haberlerinde aylarca “Clair Obscur” adlı İngilizce afişini kullanmak zorunda kaldık. Şu sıra bu durum tekerrür ediyor. Ceylan Özgün Özçelik’in “Kaygı” adlı filminin haberlerini de aylardır Berlinale için yaptırılan “Inflame” adlı İngilizce afişi ile vermek zorunda kalıyoruz. “Inflame” bir yenilik de yapmadı değil, Amerika’ya gidişi haberini de Amerika için yapılan 2. İngilizce afişiyle servis etti. Mecburen “Inflame yazılır Kaygı okunur” diyerek Türkiye için yapılacak afişi bekliyoruz. Aşağıda bahsi geçen trende uygun afişlerden bir kolaj görülüyor. (13 Mart 2017)

Facebook’un yeni sorusu “Aklından neler geçiyor?”a kokteyl bir cevap vereyim. TV.lerin sabah haberleri skiperlerinin kendi kanalları için sürekli “Biz tarafsız haber veririz, bizim için her görüş muteberdir” ve kendileri için “Ben şöyleyim, ben böyleyim” demeleri işin ciddiyetini yok ediyor, insanın tersine inanası geliyor. Bazı erkek ve dişi vatandaşların naturel domates, naturel biber, naturel patlıcan ve dahi gezen tavuk yumurtası yediklerini söyleyerek doğal beslendiklerini belirtirken diğer yandan burma bıyık, top sakal bırakmaları, yanağa allık, göze sürme çekmeleri naturelliklerine halel getiriyor. Sosyal medya ortamına sürekli gülen fotoğraf koyan arkadaşların arada sırada farklı fotoğraflar da koymalarını öneririm. Nasıl diyeyim sempatikliklerini zedeliyorlar. Demedi demeyin. (15 Mart 2017)

03 Mart haftasında sessiz sedasız gösterime giren “Deli Dolu” (La Pazza Gioia) adlı İtalyan filmi gibi 10 Mart haftasında da “Sonsuzluk” (Eternity) adlı film yine Cinemaximum Sinemaları’nın sanat filmleri uygulaması gereği sınırlı sayıda salonda gösterime girdi. Neyse ki bu film bazı web sitelerinde yer aldı. Ülkemizin önde gelen bir web sitesi yöneticisine, “Deli Dolu’nun vizyona girdiği sitenizde neden yer almıyor” diye sorduğumda, “Hangi sinemalarda ve hangi seanslarda gösterildiği konusunda kendilerine bilgi gelmediği için” yer vermedikleri cevabını aldım. Bu konuda biz sinema medyası bir türlü anlaşamayız. Bazılarımız filmleri, bilet alınarak girilen sinemalarda tüm gün ve tüm hafta gösterilmiş ise vizyona girmiş sayarız Bazılarımız için ise bilet alınarak girilen sinemalarda hafta içinde birkaç seans bile gösterilse vizyona girmiş sayılır. Bunu da belirtmiş olayım. (15 Mart 2017)

Nurettin’e, “Bu hengamede halet-i ruhin nasıl?” diye sordum; attığım zokayı yuttu, ciddi ciddi “Ruhi değil ruhiyedir o” diye cevap verdi. (16 Mart 2017)

Halk otobüsüne bindim, ineceğim durağa yaklaşınca kırmızı düğmeye bastım, her zaman “Duracak” yazan panoda sırasıyla “Pronamdata, Formanta, Stop” kelimeleri geçmeye başladı. Aktarma yaptıktan sonra bindiğim otobüste de twitter’a girdim. Adında Türk kelimesi olan web sitesi haftanın filmlerini duyurduğu tweet’ine görsel olarak vizyona giren 6 yabancı filmin 6’sının da orijinal afişini koymuş. Ben de altına cevap olarak: “Yabancı filmlerin Türkçe afişlerini koysanız daha iyi olacakmış.” diye yazdım. Ancak şaşırmaya fırsat kalmadan durumu kabullendim. Öyle ya az önce Cinemaximum Canyon Cinemas’da “Collide” filminin basın gösteriminden çıkmıştım: Director: Eran Creevy, Cast: Nicholas Hoult, Felicity Jones, Ben Kingsley, Anthony Hopkins. Sinemadan çıktıktan sonra da malumunuz fast food restaurantlarının bulunduğu uzunca bir koridordan geçiliyor. Kıssadan hisse: Olur böyle şeyler, ne de olsa Yeni Türkiye’deyiz. (17 Mart 2017)

(17 Mart 2017)

Sadi Çilingir

sadicilingir@sadibey.com

Hollywood’dan Bir Osmanlı Hikâyesi, The Ottoman Lieutenant Bugün Amerika’da İzleyiciler ile Buluşuyor

Türk ve Amerika’lı yapımcıların ortak projesi The Ottoman Lieutenant, ABD ve dünya perdelerinde yerini almaya hazır. Paladin’in ABD’de dağıtımını üstlendiği film bugün Amerika çapında gösterime girecek. Birinci Dünya Savaşı sırasında Doğu Anadolu’da, Amerikalı bir hemşirenin yakışıklı Osmanlı subayı ile yaşadığı benzersiz aşk hikâyesini beyazperdeye taşıyan filmin başrollerinde Hera Hilmar ve Michiel Huisman’ı izleyeceğiz.

22. Türkiye Almanya Film Festivali’nin Sonuna Yaklaşırken

22. Türkiye Almanya Film Festivali’nin jürileri Cumartesi günü yarışma bölümlerindeki toplam sekiz ödül için kararlarını verecek. Ödül törenine Cumartesi günü saat 21:00 itibariyle seyirciler ve Edgar Reitz, Tevfik Başer, Uğur Polat, Ercan Kesal, Selen Uçer, Deniz Çakır, Volga Sorgu, Sibel Kekilli, Berlin ve Alman Parlamentosu Başkan Vekili Claudia Roth katılacak. Ödül törenini sonrasında festival merkezinde Berlin’li ünlü DJ Aziza A.nın da katılacağı kutlama yapılacak.

Lanet: Ervah Cinleri

Teoman Gündüz’ün yönettiği ve Zahid Çetinkaya, Sevcan Sini, Ufuk Özkaya ile Ceren Yasemen Güneysu’nun oynadığı Lanet: Ervah Cinleri, 28 Nisan 2017′de Chantier Films dağıtımıyla Sineva Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, sinema bölümü okuyan dört üniversite öğrencisinin gerçek olay ve söylentiler üzerine terk edilmiş bir köye yaptıkları gezi ve orada araştırma boyunca başlarına gelen korkunç olayları konu aliyor. Tüm yaşananlar, gençler tarafından tek bir kamera tarafından kaydedilir. Dört gencin kayıp ihbarı üzerine olay yerine giden polis ekibinin bulduğu bu kamera tüm gerçekleri gözler önüne serecektir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman

Bu Dünyanın Dışında

Peter Chelsom’un yönettiği ve Gary Oldman, Asa Butterfield, Carla Gugino ile Britt Robertson’un oynadığı Bu Dünyanın Dışında (The Space Between Us), 17 Mart 2017’de PinemArt Film dağıtımıyla PinemArt Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Mars’ta doğan ilk insan olan Gardner Elliot, astronot annesi doğum sırasında ölünce gizlice deneysel bir kolonide yetiştirilir. 16 yıl sonra, Gardner, Colorado’lu bir kızla internetten aşk yaşamaya başlar ve onunla tanışmak için güneş sisteminde bir yolculuk yapmayı planlar. Artık kaçak olan ve Dünya’daki yer çekiminin varlığını tehdit ettiği Gardner, sevdiğinin kalbini kazanmak için zamanla yarışmalıdır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Bu Dünyanın Dışında yazısına devam et

Japon Sinema E-Dergisi’nin 14. Sayısı Okurlarla Buluştu

Japon Sineması E-Dergisi’nin yeni çıkan 14. sayısının Sinema Dosyası bölümünde Shinto Kanedo Sineması’na ve Kanedo’nun ölümsüz filmlerinden Onibaba filmine ve Japon emektar görüntü yönetmenlerine yer veriliyor. Ayrıca Takeshi Kitano’nun 1963 yılı yapımı High and Low filmine ve döneminin en popüler oyuncularından Yamada Ryousuke’ye dergide yer alıyor. Anime Dosyası’nda Satoshi Kon ve anime filmleri okurla buluşturulurken, Yasuhiro Yoshiura’nın Sakasama no Patema adlı animesi inceleniyor. Ayrıca polisiye anime severler için anime listesi ve en popüler yandere karakterler listesi de bu bölümde sinemasever okurları bekliyor.

Japon Sinema E-Dergisi’nin 14. Sayısı Okurlarla Buluştu yazısına devam et

Pera Film, Yugoslav Deneysel Sinemasını Mercek Altına Alıyor

Pera Film’in Yugoslav Deneysel Sinemasının Form ve Politikası programı, sosyalist Yugoslavya’da 1963-1987 arasında üretilen ve daha az bilinen deneysel sanatçı filmlerini bir araya getiriyor. Pera Müzesi’nin Balkanlardan Gelen Soğuk Hava sergisi kapsamında sunulan ve Sezgin Boynik küratörlüğünde hazırlanan program, Araştırma Olarak Film ve Soyutlamanın Gücü adlı iki bölümden oluşuyor. Program 10 – 12 Mart tarihlerinde ücretsiz olarak izlenebilecek.

Pera Film, Yugoslav Deneysel Sinemasını Mercek Altına Alıyor yazısına devam et

Sessizliğin Kardeşleri

Taylan Mintaş’ın yönettiği ve Yazgül Mintaş, Mecbure Mintaş, Toprak Mintaş ile Taylan Mintaş’ın oynadığı belgesel film Sessizliğin Kardeşleri, 02 Mart 2018′de Kurmaca Film dağıtımıyla Mintaş Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Belgesel yönetmen Taylan Mintaş’ın yıllar sonra gittiği köyünde karşılaştığı kuzenleri Toso (53) ve Çao’nun (38) dokunaklı hikâyesini konu alıyor. Kars’ın Susuz İlçesine bağlı küçük bir köyde yaşayan Toso ve Çao, öfkeleriyle de sevgi gösterileriyle de birbirlerinden çok farklı iki kardeştir ama onları ortaklaştıran şey sadece, ahraz (sağır ve dilsiz) olmaları değil, kendilerine özgü işaret dilleri olmasıdır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman
  • IMDb

Sessizliğin Kardeşleri yazısına devam et

Ermeni Gençlik Federasyonu’ndan Çirkin Açıklama

Ermeni Gençlik Federasyonu, 10 Mart’ta Amerika’da seyirci ile buluşacak olan The Ottoman Lieutenant filmi hakkında tahrik edici ve asılsız iddialarda bulunan bir bildiri yayınladı. Amerika Ermeni Ulusal Komitesi’nin web sitesinde yayınlanan bildiride, filmin izleyici ile buluşmasına engel olmak amacıyla ilerleyen günlerde sinema salonlarına ve okullara mektuplar gönderileceği söyleniyor ve bütün Ermenilerden kampanyaya destek vermeleri isteniyor.

İz Bırakan Kadınlara Adanmış Filmler

Özel Sinema Kulübü Sinemia.com’un içerik platformu Sinemia.Social okuyucuları ve Sinemia app kullanıcılarının en çok arattıkları filmler içerisinden, tarihten günümüze iz bırakmış kadınlara adanan filmleri belirledi. Mücadeleci yapılarıyla öne çıkan bu kadınlar, sinema aracılığıyla dünyaya ilham vermeye devam ediyor. Derlemedeki filmler Bu Dünyada İz Bırakan 19 Kadının Gerçek Hikayelerini Anlatan 19 Biyografik Film başlığı altında gösteriliyor.

6. Seans Programına İstanbul Kırmızısı Ekibi Konuk Oluyor

3 sezondur TV6′da, Deniz Ali Tatar’ın yapımcılığı ve sunuculuğunda ekrana gelen sinema içerikli kültür sanat programı 6. Seans, 11 Mart Cumartesi akşamı, 60. bölümüyle ekranlara gelecek. Programda bu hafta yönetmen Ferzan Özpetek’in vizyona giren son filmi İstanbul Kırmızısı’nın ekibinden Ferzan Özpetek, Halit Ergenç, Tuba Büyüküstün, Nejat İşler, Mehmet Günsür ve Çiğdem Selışık Onat film çekimlerinden anılar ve karakterleri anlatacaklar.

6. Seans Programına İstanbul Kırmızısı Ekibi Konuk Oluyor yazısına devam et

Fahriye Evcen, Kül Kedisi Oldu

Sonsuz Aşk filminde Zeynep karakterine hayat veren Fahriye Evcen, günümüz ‘Kül Kedisi’ni andıran hikâyesiyle seyirci karşısına geçiyor. Anne ve babasını trafik kazasında kaybeden ve hayattaki tek amacı kız kardeşini okutabilmek olan Zeynep, geçimini sağlayabilmek için evlere temizliğe gitmektedir. Kardeşiyle kurduğu mütevazi fakat zorluklarla dolu yaşamını küçük mutluluklarla renklendiren Zeynep, Can’a beklenmedik bir anda sırılsıklam âşık olunca zaman durur.

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu