Selim Özkurt’un Neden Senaryomu Final Draft ile Yazmalıyım? adlı yeni kitabı Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık Yayınları tarafından yayınlandı. Düz bir yazı programı veya ücretsiz web tabanlı senaryo şablonu ile yazılan senaryolar profesyonel film yapımlarında kullanılamaz. Üretime hazır hale getirmek için profesyonel bir programda yeniden yazılmaları ve karmaşık bir dönüştürme sürecinden geçmeleri gerekir. Final Draft’ta yazılan ve FDX formatında kaydedilen senaryolar profesyonel kullanıma hazırdır. Final Draft ile yazılan senaryolar dikkat çekicidir ve sunduğunuz yapımcı veya bir yarışmada okunma / değerlendirilme ihtimali daha yüksektir.
Günlük arşivler: 28 Nisan 2025
Daha Dün Yirmiydi Yaşım
‘Monsieur Aznavour’ Fransa’nın simgesi bir büyük sanatçının parlak biyografisi. Göçmen bir ailenin oğlu olarak Fransa’da dünyaya gelen Mehdi Idir ve Grands Corps Malade takma adıyla bilinen Fabien Marsaud’nun birlikte yönettikleri film, Charles Aznavour’un (Tahar Rahim) başarıya ulaşmak için büyük fedakârlıklar yaptığı baş döndürücü yaşamını çocukluk yıllarından başlayarak anlatıyor. Klasik bir çizgide ilerleyen yapım, baba Aznavourian’ın mütevazı lokantasında dostları ile eğlenirken, sonradan oğlunun yeni bir düzenleme ile meşhur edeceği ‘Les Deux Guitarres’ geceye eşlik ediyor. Ailenin tehcir yıllarından Fransa’ya kapak atışına araya serpiştirilmiş siyah beyaz görüntüler tanıklık ediyor.
Vatandaşlığa entegrasyonda yaşanan sorunlara İkinci Dünya Savaşı ve uğursuz Nazi işgali eklendiğinde Ermeni cemaati diğer azınlıkların güvenliği için destek veriyor. Bu kargaşa yıllarında yirmili yaşlarını süren Aznavour’un tek hedefi ünlü bir şarkıcı olmaktır. Charles Trenet (Dimitri Michelsen) şarkılarını taklit etmekle başlıyor işe. Bu alemdeki yoldaşı piyanist şarkıcı Pierre Roche (Bastien Bouillon) ile birlikte Lille’deki dans kulübünde iki striptiz arası gösteri başına 50 Frank’a sahne alıyor. Derken bir radyo kaydı esnasında Edith Piaf ile (Marie-Julie Baup) tanışıyor. Fransız ’minik serçe’nin ona verdiği şansı iyi kullanıyor. Ülke içi turnelerin ardından herşeyin mümkün olduğunu düşündüğü Amerika’da, serçenin New York turnesine katılıyor. Piaf desteğiyle Montreal’de Fransızların rağbet ettiği ‘Quartier Latin’ kabaresinde çalışmalarını sürdürüyor.
Lakin bir Fransız sanatçının önce ülkesinde meşhur olması gerektiğinin altını çiziyor Piaf. Ama boğuk sesiyle burnundan söylediği şarkıları ile bunun pek imkân dahilinde olmadığını da ilave ediyor. Şarkılarını yazabilmek için Paris sokaklarına dönen genç adam gecesini gündüzüne katarak çalışıyor. Bu uğurda en yakınlarını, ilk eşi Micheline (Ella Pellegrini) ve küçük kızının yüzünü bile görmüyor.
Şöhret geç geliyor Aznavour’a. Piaf’ın ‘her şarkıyı yaşamış gibi yazmalısın, yaşamamış olmasan bile’ öğüdüyle günde 17 saat çalıştığı 30’lu yaşlarının ikinci yarısında hem besteleri, hem de sahne şovuyla şeytanın bacağını kıran müzisyen, bundan sonra 94 yaşına kadar sürecek olan uzun yaşamında hiç durmadan dünyanın dört bir yanında konser vermeyi sürdürecektir. Zirvedeyken bile yavaşlamayan Aznavour, tüm hedefleri gerçekleştiğinde ne yapacağını bilemez belki ama yavaşlarsa öleceğinin farkındadır.
Yönetmen ikilinin Grand Corps Malade’ın hayati rahatsızlığı üzerine yazdığı kitabından sinemaya uyarladıkları yeniden doğuş hikâyesi ‘Patients’ın (2016) ardından çekilen bu ikinci uzun metraj filmleri Aznavour’un yaşamının kilit noktalarını ustaca birbirine bağlayan yaman kurgusu, Tahar Rahim’in prostetik desteği ile kalıbına büründüğü müzisyenin şarkılarını bizzat seslendirdiği müthiş performansı ile ilgiye değer bir biopic örneği övgüsünü hak ediyor. Aznavour’un araya François Truffaut imzalı ‘Piyaniste Ateş Ediniz / Tirez sur le Pianiste’i (1960) de sıkıştırdığı çok renkli sanat yaşamında karşılaştığı Gilbert Bécaud (Lionel Cecilio), Johnny Halliday (Victor Meutelet) ya da Frank Sinatra (Rupert Wynne-James) gibi ünlü isimler kısa sahnelerinde kendilerine çok benzeyen oyuncular tarafından canlandırılmış. Keza Marie-Julie Baup’un Piaf kompozisyonu çok başarılı.
Fırtınalı yaşamı süresince dünyanın her yerinde krallar gibi karşılanmış olan ünlü sanatçının konvansiyonel yaşam öyküsü genç izleyiciyi ne kadar ilgilendirir bilemiyorum ama 60’lı 70’li yıllarda onun şarkılarıyla büyümüş biz frankofon kuşaklar için onun değeri paha biçilmezdir. ‘La Bohème’de kanımızın deli gibi aktığı gençlik yıllarımız vardır. ‘La Maman’da çoktan yitirdiğimiz annemizi hatırlar, gözlerimiz dolar. Ve bu yazıya başlık olan ‘Hier Encore’ ile hızla yitip giden gençliğimize ağıt yakarız. Bu nostaljik makaleyi dilerseniz Aznavour’un kendi yaşamının aynası olan unutulmaz eseri ‘Hier Encore’un dilimize çevrilmiş birkaç dizesiyle noktalayalım:
Daha dün yirmiydi yaşım
Zamanı okşardım, aşkla oynar gibi
Hayatla oynardım ve gece yaşardım
Zaman içinde kaçan günlere ümit bağlamadan
Daha dün yirmiydi yaşım
Harcardım zamanı, durdurdum sanarak
Hâttâ önüne geçmek için sadece koştum
Ve nefessiz kaldım
Nerede şimdi yirmi yaşım
(05 Mayıs 2025)
Ferhan Baran
Meral Kurtuluş’u Kaybettik
Sinema oyuncusu Meral Kurtuluş, 28 Nisan 2025 Pazartesi günü hayatını kaybetti. 1935 yılında Kosova’da doğan ve asıl adı Melahat Meral Kurtuluş olan sanatçı 1992 yılında vefat eden komedyen ve aktör Cevat Kurtuluş’un eşiydi. Kırk yıllık oyunculuk kariyerinde Yeşilçam’da çoğunlukla yan rollerde ebe, mahalleli, hizmetçi ve teyze tiplemelerini başarıyla canlandırdı. Ayşecik adlı filmle tanındı. Malkoçoğlu Krallara Karşı, Varyemez, Zagor ve Suçlu gibi filmlerde rol aldı. Kurtuluş’un cenazesi, vefat ettiği 28 Nisan Pazartesi günü Feriköy Mezarlığı’na defnedildi. Merhumeye Tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
Atilla Dorsay’ın Bir Kraliçeyle Dostluk ve Ayrılık Hikâyem Adlı Kitabı Profilkitap Yayınları’ndan Çıktı
Atillâ Dorsay’ın Bir Kraliçeyle Dostluk ve Ayrılık Hikâyem adlı kitabı Profilkitap Yayınları tarafından yayınlandı. Dorsay kitabının arka sayfasında şöyle yazıyor: “Türlü çirkinlikler içinde yaşayan bir toplumda onun güzelliği hayatlarımızın en güzel armağanlarından, bize verilmiş en güzel tesellilerden biridir. O bir film oyuncusu, bir aktris, toplumuyla uyum ve kendisiyle barış içinde yaşamış bir kadın değildir… O kendisine toplum tarafından verilmiş o eşsiz unvanın bir eldiven gibi uyduğu müstesna bir kadındır; o Türkan Sultan’dır. Onu sevmemek kimin haddine! O yazar ise ona hayranlığını hep sürdürecek ve bu hayranlığının nedenlerini, bir gün, bir kitapta daha iyi anlatmaya çalışacaktır.”
Yılın En Dokunaklı Hikâyesi Bi Umut’tan İlk Fragman Geldi
Felçli bir Rus gence on yıl boyunca annelik yapan Gülsüm Kabadayı’nın yüreklere dokunan gerçek hayat hikâyesinden ilham alan Bi Umut’un ilk fragmanı yayımlandı. Fragman izleyenleri çok derinden etkilerken, Gülsüm Anne’nin Umut’la kurduğu sessiz ama sarsıcı bağ, büyük küçük herkesi içine çekiyor. Çekimleri Antalya’da süren Bi Umut filminden ilk görüntüler paylaşıldı. Yayımlanan fragman, doktorların ‘en fazla üç ay yaşar’ dediği, kimliği belirsiz ve ailesi bulunamayan bir Rus gencini, ‘Bi umut be doktor’ diyerek sahiplenen Kabadayı’nın ona yalnızca bir çatı değil, koşulsuz sevgiyle örülmüş bir yaşam sunmaya karar verdiği anları anlatıyor.
- Basın Bülteni
- Fragmanı izlemek için tıklayınız.
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Yılın En Dokunaklı Hikâyesi Bi Umut’tan İlk Fragman Geldi yazısına devam et
Sinan Kesova’nın Ödüllü Çıkış Filmi Büyük Kuşatma, Şimdi MUBİ’de Gösterimde
Sinan Kesova’nın yönetmenliğini üstlendiği ve Arda Ekşigil ile birlikte senaryosunu da kaleme aldığı Büyük Kuşatma, geçtiğimiz yıl, 43. İstanbul Film Festivali’nde (43. Istanbul Film Festival) Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü’ne layık görülmüştü. Geçmişin yüküyle içine kapanmış, unutulmaya yüz tutmuş bir karakterin iç çatışmalarını ironi ve büyük bir ustalık ile anlatan film, dram ve absürt mizah öğelerini etkileyici bir dengeyle bir araya getiriyor. Oyuncu kadrosunda Alp Öyken, Dolunay Soysert, Yiğit Sertdemir, Asiye Dinçsoy, Samal Yeslyamova, Tarık Papuççuoğlu ve Eraslan Sağlam’ın yer aldığı Büyük Kuşatma, sadece MUBI’de gösteriliyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Gölgedeki Yıldız, Türkçe Alt Yazılı Birinci Fragmanı Yayınlandı
Monkeypaw Productions’tan gelen Gölgedeki Yıldız filminin hikâyesi, şöhretin, gücün ve her ne pahasına olursa olsun mükemmelliğe ulaşma takıntısının iç dünyasına karanlık bir yolculuk sunuyor. Türkçe altyazılı birinci fragmanı paylaşılan film köklü bir futbol hanedanının yaşlanan baş oyun kurucusundan davet alan genç ve umut vadeden bir oyuncunun, izole bir tesiste antrenmana çağrılmasını konu alıyor.
- Basın Bülteni
- Fragmanı izlemek için tıklayınız.
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Gölgedeki Yıldız, Türkçe Alt Yazılı Birinci Fragmanı Yayınlandı yazısına devam et
Valilik Özel Ödülü, Aile Temalı Filme Verilecek
Adını şehrin köklerinden alan ve bu yıl ilk defa düzenlenecek olan Düzce Konuralp Uluslararası Film Festivali’nin ayrıntıları paylaşılmaya devam ediliyor. Düzenleme Kurulu’ndan yapılan açıklamaya göre Valilik Özel Ödülü “Aile” temalı bir filme verilecek. Konu hakkında açıklamada bulunan festival Onur Kurulu Başkanı ve Düzce Valisi Selçuk Aslan şunları söyledi: “Düzce, hizmet verdiği her faaliyet kolunda ciddi başarılara imza atmış, bu başarılarını taçlandıran dinamik bir şehir. İlk defa düzenlenecek bu festival şehrimizi sanatla bir adım daha öteye taşıyacak. Sinema severleri Düzce’ye, bu coşkuya ortak olmaya davet ediyoruz. Festivalde Valilik Özel Ödülü, Aile temalı bir filme verilme kararı alınmıştır.”
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Valilik Özel Ödülü, Aile Temalı Filme Verilecek yazısına devam et