Gözün Gözle İmtihanı

Bir uzay bilimkurgu filmi… ama öne çıkan uzay ve bilinmeyen bir uçan daire değil. Uzay, uzaydan daha çok gökyüzünde olanların yeryüzünde yaşayanlara yansıması… Bir anlamda astrolojik bir bakış, bir diğer anlamda hiçbir şey göründüğü gibi değildir, bir başka anlamda da “bakış açısı”nı değiştirmemiz gerekir ya da “aman, olursa olur, olmazsa olmaz” boş vermişliği…

Uzay aracı, yukarıdan aşağıda yaşananları gözlüyor. Göz göze geldiğini yutuyor. Onun için göz göze gelmemek gerekir. Bu, size gözüne bakılması yasaklanan firavun ya da prenses hikâyesini çağrıştırmadı mı? Fark eden ne? Birinde uzaylının gözüne bakılmıyor, diğerinde hükümdarın. Her ikisinin de sonunda yaşamı sona eriyor. Bu döngüden sıyrılmak mümkün mü? Nope, bunu anlatıyor işte. Cesur olan, nerede nasıl davranması gerektiğini bilen kazanır.

Jordan Peele, bundan önceki iki filmindeki gibi birkaç düzeyi birden kapsayan, her katmanda farklı şeyler anlatan bir filmle beyazperdeden sesleniyor bize. Biraz korku, biraz komedi, biraz merak, ama çokça soru işareti. Babaları ölen, sakin OJ ile uçarı Emereld, hayatlarının fırsatının ayaklarına (daha doğrusu gözlerine) geldiğini düşünür. Seyirci için de aynı şey söz konusu… Bir uzaylı vardır, -UFO yani, tanımlanamamış uçan nesne- ve onu fotoğraflarlarsa köşeyi kısa yoldan dönebilmek mümkündür. En alt katmanda bu öykü var, ancak ikinci katmanda televizyon programlarının yaşamı ne denli etkilediğini düşündürüyor. Üçüncü katmanda ise iletişim(sizlik) söz konusu. Herkes kendi derdinde, herkesin beklentisi ve/veya umudu farklı. Kimse asıl meseleye odaklanmıyor. Peele’in gerçeküstücü yaklaşımla aktardığı; gökten yağan anahtar, para gibi metaller ile yeri göğü birbirine katan, hortum oluşturan fırtınalar izleyiciye soru üstüne soru sorduruyor. Zaten Peele, belki de o soru soran izleyiciye anlatmak için çaba harcıyor.

Nope’un -bir Bunuel filminde olduğu gibi- ileride kare kare dikkatle irdelenmesiyle anlatılmak istenenin, aslında görünenlerden daha çok simgelenenlerle ortaya serildiği konuşulacak. Yani belki de bir kült filmle karşı karşıyayız; bugün beğenmesek de.

Hayır (Nope), bilimkurgu, korku, Yönetmen ve Senaryo: Jordan Peele, Oyuncular: Keke Palmer, Daniel Kaluuya, Barbie Ferreira, Steven Yeun, Brandon Perea… 19 Ağustos 2022 tarihinden başlayarak gösterimde…

(18 Ağustos 2022)

Korkut Akın

[email protected]

Cüneyt Arkın Anısına Sinema Gecesi ve Çocuk Şenlikleri Başlıyor

Eyüpsultan Belediyesi mahalle şenlikleri ve Açık Hava Sinema Geceleri gerçekleştiriyor. Sinema gecelerinde geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Yeşilçam’ın unutulmaz ismi, sevilen oyuncu Cüneyt Arkın’ın Türk Sinemasına damgasını vuran çeşitli filmleri gösterilecek. Mahalle şenliğinin ilki, 12 Ağustos 2022 Cuma günü saat 19:00’da Rami Bir Nefes Parkı’nda gerçekleştirilecek. Şenlik alanında, Hacivat – Karagöz, Jonglör, Yüz Boyama, Yarışmalar ve birbirinden sürpriz çeşitli etkinlikler yapılacak. Ardından film gösterimi düzenlenecek. Etkinliğe gelen misafirlere, pamuk şeker, patlamış mısır ve şerbet ikram edilecek.

Leyla Hanım’a Bir Ödül de Berlin’den

Türkiye’nin seçilmiş ilk kadın belediye başkanı olan Leyla Atakan’ın hayatını anlatan Leyla Hanım filmi, yönetmen İlke İşisağ’a, Almanya Berlin Indie Film Awards’ta uzun metraj belgesel dalında En İyi Yönetmen Ödülünü kazandırdı. Filmde Leyla Atakan’ı Özge Borak canlandırırken Beyti Engin, Serhan Arslan, Bekir Aksoy, Devrim Nas, Anıl Taşezen, Barış Kıralioğlu, Belma Canciğer, Aylin Aras gibi oyuncular yer alıyor.

Yalancı Şahit

Bilal Kalyoncu’nun yönettiği ve İnan Ulaş Torun, Algı Eke, Onur Sermik ile Ruhsar Gültekin’in oynadığı Yalancı Şahin, 02 Eylül 2022’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla 2506 Sinema tarafından vizyona çıkarıldı.
Yalancı şahitlik yaparak geçimini sağlayan Ali Cengiz Dönmez, hayatında rastladığı en zorlu davada yalancı şahitlik yapmaya karar vermiştir. Mafya ile aşkı arasında bir seçim yapmak zorunda kalan Ali Cengiz Dönmez’in akıl almaz maceraları. Koray Yeltekin’in senaryosundan çekilen filmin diğer oyuncuları arasında Deniz Oral, Halil Söyletmez, Ayşegül Çınar, Faruk Sofuoğlu, Zafer Altun, Ömer Naci Boz gibi oyuncular var.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Ela ile Hilmi ve Ali Adana Film Festivali’nde

Ziya Demirel’in ilk uzun metraj filmi Ela ile Hilmi ve Ali, bu yıl 29.su yapılacak Adana Altın Koza Film Festivali’nde yarışıyor. Yapımcılığını Anna Maria Aslanoğlu’nun üstlendiği film, 12 – 18 Eylül 2022 tarihleri arasında Adana’da gerçekleşecek festivalin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda jüri karşısına çıkacak. Başrollerini Ece Yüksel, Serkan Keskin ve Denizhan Akbaba’nın paylaştığı film, aynı apartmanda yaşayan farklı yaşlara ve dünyalara sahip Ela, Hilmi ve Ali’nin peşinde karanlık, kışkırtıcı ve kara mizahı bol bir hikâye anlatıyor. Senaryosunu Ziya Demirel ile Nazlı Elif Durlu’nun birlikte yazdığı filmin poster tasarımında Erge Yeksan’ın imzası bulunuyor.

Ramiz Bayraktar Sürprizi

30 Eylül’de vizyona girecek olan Yanlış Anlama 2 filminden Ramiz Bayraktar’lı klip geldi. Ünlü Rapçi Ramiz Bayraktar’ın Açılın şarkısına gelen klipte setten eğlenceli görüntüler paylaşıldı. Oldukça keyifli bir çekim dönemi geçirdiklerini söyleyen Cemal Hünal’ın da sette Açılın şarkısı eşliğinde dans ettiği görüldü. Cemal Hünal ve Gülşen Hüseynli’nin başrollerini paylaştığı Azeri Türkçesi ile Türkiye Türkçesi arasındaki yanlış anlamaları konu alan filmin oyuncu kadrosunda Yılmaz Gruda ile M. Fatih Özkan, İslam Mehreliyev ve Ercan Resulov gibi Azerbaycan sinemasının ünlü isimleri var. Yanlış Anlama 2 filmi 30 Eylül’de vizyona giriyor.

  • Basın Bülteni
  • Klibi izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Deli Kazım

Özgür Murat Sönmez’in yönettiği ve Ceyhun Yılmaz, Vedat Erincin, Meral Perin ile Alparslan Çağlar’ın oynadığı Deli Kazım, 23 Eylül 2022’de Özen Film dağıtımıyla Kayo Media tarafından vizyona çıkarıldı.
Kahramanımız, 1920’li yıllarda Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra tehlikeli bir yolculuğa çıkar. Savaş yıllarında adada kalan arkadaşlarına ulaşmak zorundadır. Kullanıma hazır bir gemi bulunmadığı için küçük bir sandala biner ve tehlikeli ve alışılmadık yolculuk başlar. Denizdeki yolculuk bittiğinde kahramanımız bitkin bir halde adaya ulaşmayı başarır. Kavuşmanın sevincini yaşarken adada niyeti bozuk bir çok yabancı askerlerin olduğunu öğrenir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Yılın Çocuk Filmi Masal Şatosu: Gizemli Misafir’e Masalsı Gala

Başrolünde Ecrin Su Çoban’ın yer aldığı, minik hayranlarının heyecanla beklediği Masal Şatosu: Gizemli Misafir için 10 Ağustos Çarşamba akşamı Levent Cinemaximum Kanyon Sineması’nda gala gerçekleştirildi. Masal Şatosu’nun sihirli dünyasının sinema salonlarında hissedildiği akşamda filmin oyuncuları mutluluklarını paylaştı. Filmi ilk kez sinemada izleyeceklerini söyleyen oyuncular tüm misafirlere gösterdikleri yoğun ilgiden dolayı çok teşekkür etti.

Yılın Çocuk Filmi Masal Şatosu: Gizemli Misafir’e Masalsı Gala yazısına devam et

Gökyüzünde Neler Oluyor

‘Hayır / Nope’ gizem yüklü bir sahne ile açılıyor. 90’lı yıllar popüler televizyon şovunun setinde beklenmedik bir dehşet yaşanmaktadır. Dağılmış ve terkedilmiş set ortamında şovun yıldızı şempanze Gordy kanlar içinde sadece ayakları görüş alanımıza giren kurbanına saldırıyı sürdürmektedir. Bu dehşetengiz girişin ardından geniş araziye yayılmış bir at çiftliğinin sakin ortamında baba oğul Hayward’ların günlük rutinine tanıklık ederiz. Lakin bir Jordan Peele filminde huzurlu anlar çok uzun sürmez. Gökyüzünden kurşun misali yağmaya başlayan nikel paralardan biri yaşlı adamın tek gözünü delerek ölümüne neden olur. Gök kubbede neler olmaktadır. Ön jenerikte yer alan Eski Ahit’te yazılı tekinsiz kehanet (‘Seni pislikle sınayıp rezil edeceğim, seyredecek herkes seni’ Nahum 3.6) Tanrı’nın gazabını haberler gibidir.

Günümüz Amerikan sinemasının taze yaratıcılarından biri olarak alkışlanan Peele’in, korku türüne yeni bir soluk getirmiş ilk yönetmenlik denemesi 2017 yapımı ‘Kapan / Get Out’, gerilimini ‘ırkçılık’ teması üzerinden geliştiriyor, liberal görünümdeki beyaz Amerikalının saklı ırkçılığı ve siyahlara olan nefretini dile getirirken, korku ve hicvi birlikte kullanıyordu. Sinemacının ikinci uzun metrajı 2019 yapımı ‘Biz /Us’, resmi daha da genişletmiş ve tüm bir Amerikan ulusunun karanlık tarafıyla yüzleşmesi doğrultusunda, alt türler arasında hınzırca gezinen bir yapıt ortaya koymuştu. Dersine iyi çalışmış ve korku/gerilim sinema külliyatını yalayıp yutmuş, kimilerinin Hitchcock’un mirasçısı olarak gördüğü sinemacının ilk kez büyük bir bütçe ile çalıştığı üçüncü filmi, önceki paragrafta girişini yaptığım üzere bir gizem halesi içinde ilerleyen ve kimi zaman sırrını kolay ele vermeyen bir film. Seyir keyfini bozmamak için filmin gidişatına ilişkin sürpriz gelişmelerden söz etmeyeceğim ancak sinemada daha önce çok işlenmiş UFO ya da uzay yaratıkları üzerine bir seyirlik ile haşır neşir olacağınızı ifade etmek isterim.

Önceki filmlerinin tersine metaforik bir yapı kurmayan, perdede dehşetin canlandırılmasına ilişkin bir deneme ‘Hayır’. Tek bir mekânda geçmesine rağmen büyük ekranda (mümkünse IMAX formatında) izlenmesinin doyumsuz bir sineme tatmini verdiği kesin. Yönetmen filmini ‘duymak ve hissetmek üzerine inşa ettiğini, görmenin yeni yolları üzerine kafa yorduğunu’ ifade ediyor bir söyleşisinde. Kısa sinema kariyerinde hep birlikte çalıştığı besteci Michael Abels’in hipnotize edici müzik çalışmasından, deneyimli ses tasarımcısı Johnnie Burn’ün tekinsiz ses miksajından büyük destek almış bu süreçte. Abels’in yaylılar ağırlıklı müziği, koronun başka bir dünyadan gelmiş izlenimi veren ürkütücü tınısı yaşanan büyük kaosu derinden duyumsamamızı sağarken, görsel ve işitsel bağ ustaca kurgulanmış. Dehşet ile hicvi birlikte kullanmakta usta olan sinemacı, önceki filmlerinden aşina olduğumuz Daniel Kaluuya (genç OJ Haywood) ile bir kez daha çalışmış. Onun melankolik yapısını zıt kardeşi Emerald’ın (harika bir yeni keşif olan Keke Palmer) dışa dönük coşkulu karakteri ile dengelemiş. Gece renkli Kaluuya’nın iri parlak gözbebeklerini meşum gecede doğal bir efekt olarak kullanma fikri ise gayet etkileyici. Ustası Hitchcock’un ‘Aşktan da Üstün / Notorious’daki ünlü içten ışıklandırılmış süt bardağı efektine bir gönderme yapmak istemiş belki de.

Peele sinemaya ve sinemanın geçmişine olan vefasını sürdürüyor. Sinemanın öncülerinden İngiliz fotoğrafçı Eadweard Muybridge’in ardışık düzenli ilk fotoğrafları ile açıyor filmini. Fotoğraflarda yer alan ata binen siyahi jokeyin büyük büyük babası olduğunu ifade ediyor neşeli Emerald. Hollywood’u Hollywood yapan Western’i ve perdeyi hakimiyeti altına alan klasik ikonografisini beceri ile kullanıyor. Abels’in tedirgin müziği zaman zaman western tınıları ile nefes almamızı sağlıyor. Çocuk yıldızlar, oyuncu hayvanlar, ‘Purple People Eater’, ‘Kid Sheriff’ benzeri örneklerle 90’lı yılların televizyon pop kültürüne selam gönderiyor. Eksantrik kameraman Antlers Holst (Michael Wincott) karakteriyle sinemacının ne pahasına olursa olsun görüntüyü kaydetme tutkusunu dile getiriyor. Açık alanda dehşeti sakin bir biçimde tırmandıran, seyircisini finalde coşkun bir epik maceranın içine sürükleyen film, gizemini kolay ele vermeyen ilginç ve tutkulu bir deneyim olarak iyi bir sinema salonunda izlenmeyi hak ediyor.

(18 Ağustos 2022)

Ferhan Baran

[email protected]

Bir Yaz Gecesi Festivali’ni Hedonutopia ve The Away Days Şarkıları Kapatıyor

Bu yıl altıncısı gerçekleşen Bir Yaz Gecesi Festivali, 14 Ağustos Pazar akşamı sona eriyor. İstanbullulara açık havada ve yıldızların altında unutulmaz anlar yaşatan festivalde bu hafta, biletleri günler öncesinden tükenen Tatlı Budala (The Party) ve Tiffany’de Kahvaltı (Breakfast at Tiffany’s) adlı filmler, restore edilmiş kopyalarıyla Türkiye’de ilk kez seyirciyle buluşacak. Pazar akşamı gerçekleşecek kapanışı ise, elektronik ritimler ve melankolik melodilerle yüklü şarkılarıyla kendilerine sadık bir dinleyici kitlesi yaratmış indie – electoronic ikilisi Hedonutopia ve başarıları ülke sınırlarını aşmış indie rock ve dream pop grubu The Away Days birlikte gerçekleştirecekler.

Bir Yaz Gecesi Festivali’ni Hedonutopia ve The Away Days Şarkıları Kapatıyor yazısına devam et