Gizemle Birleşen Kişisel Dram

Irkçılık yaşamın her anında, her alanında olanca hızı ve gücüyle sürdürülüyor; kimi zaman aynı toprakları paylaşan halklar arasında, kimi zaman farklı ülkelerin farklı halklarına karşı, kimi zaman küçümsenen kişi/ailelere karşı… Biz buna “neofaşizm” diyoruz, ne korkuncu ve tabii ki, kitlesi büyük olduğu için de süren…

“Kya’nın Şarkı Söylediği Yer”, Kuzey Carolina’da, bataklık yanındaki küçük bir kasabada, yıllar önce geçiyor. Siyahlarla beyazlar arasında süregelen haksız ve tutucu ırkçılık, tacizci babanın yalnız bıraktığı küçük Kya üzerinde de sürüyor. Büyük küçük, kadın erkek, herkes onu dışlarken -doğal olarak- siyahi bakkal destekliyor. Kasaba halkının “Bataklık Kızı” adını taktığı küçük kız midye toplayarak ekonomik olarak yaşama tutunurken çizdiği resimlerle umudunu diri tutuyor. İki arkadaşı oluyor umut bağladığı… Biri üniversiteye gidip geri dönmeyen (ama asıl sürpriz onunla geliyor), biri de ondan yararlanmak isteyen ama sonra tutunacak tek kişi olduğunu gören şımarık yalancı… Kya, ikisine de sarılıyor büyük bir umut ve aşkla. Bu da bir uyarı aslında, anlayana…

Sinema…

Filmde var olan müziği duymuyorsanız, kamera hareketlerini hissetmiyorsanız, oyuncuları fark etmiyorsanız iyi bir film izliyorsunuz demektir. Bu tanım, sadece bizim için değil, tüm dünya sineması için geçerli bir kriter. “Kya’nın Şarkı Söylediği Yer” de tam böyle bir film. Alabildiğine güzel ve doğal olarak korku salan bir bataklık, kasabadan uzakta yaşayan genç bir kız ve ilgilenen iki genç erkek. Bir film için biçilmiş kaftan. Sadece film için değil, edebiyat için de geçerli bu ve kitabı haftalarca çok satanlar listesinin tepesinden inmemiş.

Kya ile ilgilenen gençlerden biri ölü bulununca, herkes en kolayına kaçar ve genç kızı suçlar. Bütün veriler aleyhinedir Kya’nın, ama emekli avukat, onu savunmayı üstlenir. Ondan sonra, bir yandan düğüm üstüne düğüm atılırken, bir yandan da teker teker çözülür tümü.

İnsanın toplumsal yapının dışında kalamaması, sürü psikolojisinin ne denli etkin olduğu, yalnızlığın ve dışlanmışlığın ne denli zor olduğu, haklı olduğunu bildiği halde kendini savunmaya bile gücü olmayan genç kızın yürek burkan hüznü… bir boyutuyla aile içi şiddetin normal yaşamı engellediği, bir boyutuyla da “kerevitlerin şarkı söylediği yer”i (müziği duymadım ama o şarkı söylemeyen kerevitlerin şarkısına eşlik ettim film boyunca) aratan filmi izleyin, izletin. Özellikle ana baba kucağında, şehirde büyüyen çocuklarla; her istediğini yerine getirmeye çalışan aileler hiç kaçırmasın.

Kya’nın Şarkı Söylediği Yer (Where The Crawdads Sing), dram, gizem, cinayet, duruşma filmi, Yönetmen: Olivia Newman, Senaryo: Lucy Alibar (Delia Owens’ın romanından), Oyuncular: Daisy Edgar-Jones, Taylor John Smith, Harris Dickinson, Michael Hyatt, Sterling Macer, Jr. ve David Strathairn… 09 Eylül 2022 tarihinden başlayarak gösterimde…

(07 Eylül 2022)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Altın Koza’dan Seçme Klasikler

Sinema tarihinin hepsi kendine özgü birer yaratıcı, kuramcı ve öncü olan dört büyük ustası Satyajit Ray, Pier Paolo Pasolini, Luis Bunuel ve Robert Bresson, 29. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde yapılacak özel gösterimlerle anılacak. Hindistan ve dünya sinemasının büyük ustalarından Satyajit Ray’ın 100. doğum yılı pandemi nedeniyle hakkıyla kutlanamamıştı. Belgeseller ve kısa metrajlı filmleri de  dahil toplam 36 filme imza atan bu eşsiz sinemacı 101. yaşında filmografisinin en sevilen eserleriyle, Apu Üçlemesi’ni oluşturan Yol Ağıdı (Pather Panchali), Yenilmez (Aparajito – The Unvanquished) ve Apu’nun Dünyası (Apur Sansar) filmleriyle Adana’da anılacak.

Altın Koza’dan Seçme Klasikler yazısına devam et

Çünkü

Mehmet Ali Arslan’ın yönettiği ve Güler Ökten, Tringa Shala, Kemal Dülger ile Numan Çakır’ın oynadığı Çünkü, önümüzdeki aylarda ????? dağıtımıyla Etiqqa Film Production tarafından vizyona çıkarılıyor.
?????.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Trailer