Semra Güzel Korver Yazıyor: Hangi Festival? Hangi Ödül?

kameraarkası.org platformunun kurucusu, görüntü yönetmeni, memleketin televizyon ve sinema üretimleri üzerine kafa yoran sevgili arkadaşım Hayri Çölaşan ile 10. Malatya Uluslararası Film Festivali’nde farklı kategorilerde jürideydik. Malûm festivaller sinemanın bileşenlerinin buluşma noktası. Bu buluşmalarda sinemaya dair pek çok mesele konuşuluyor, tartışılıyor. Hayri ile belgesel sinema festivalleri, jüriler ve ödüller … Devamı… »

Trabzonlu Aileler, Kesişme: İyi ki Varsın Eren’le Buluştu

Kesişme: İyi ki Varsın Eren filmi tüm Türkiye’de büyük ilgi görüyor. Trabzon Dernekler Federasyonu (TDF) da, 200 aileyi filmle buluşturdu. TRT ortak yapımı olan filmin İstanbul Airport AVM Sineması’nda düzenlenen özel gösterimine, Eren Bülbül’ü canlandıran Rahman Beşel, şehit Fethi Sekin karakterini oynayan Kemal Balıbaş, aynı saldırıda şehit düşen kahraman Astsubay Ferhat Gedik’in eşi Cemile Gedik ile çocukları Perizat Kayra Gedik, Alp Koray Gedik ve Eren Bülbül’ün kardeşleri katıldı.

Trabzonlu Aileler, Kesişme: İyi ki Varsın Eren’le Buluştu yazısına devam et

3. Fotofilm Uluslararası Kısa Film Festivali

Yeni nesil dünya dilindeki film yapımcılarının dikkatini çekmeyi ve dünyanın her yerindeki internet kullanıcılarına dünya sinemasına olan isteklerini paylaşma şansı vermeyi amaçlayan 3. Fotofilm Uluslararası Kısa Film Festivali, 18 – 24 Ağustos 2022 tarihleri arasında düzenleniyor. Festival, kısa filmleri tanıtmak ve film yapımcılarının kariyerlerinde bir adım daha ileri gitmelerine destek vermeyi amaç ediniyor. Fotofilm Uluslararası Kısa Film Festivali’nde verilecek En İyi Kısa Film Ödül kategorileri arasında Drama, Komedi, Bilim Kurgu, Korku, Belgesel, Fantastik, Gerilim, Fragman, Poster gibi çeşitli En İyi Kısa Ödülleri yer alıyor.

3. Fotofilm Uluslararası Kısa Film Festivali yazısına devam et

Yalnızlık Paylaşılır

Kusursuz bir başyapıt karşısında duyguların coşması ve gözyaşlarını tutamamak. ‘Drive My Car’ı izleme deneyimim işte böyle bir şey. Çağdaş Japon sinemasının usta yönetmeni Ryûsuke Hamaguchi’nin imzasını taşıyan filmi epeyce beklemiş, dolu festival salonlarında ya da özel gösterimlerde izleme fırsatı bulamamıştım. Sinemalarda gösterime girdiği günün tenha bir sabah seansında nasıl geçtiğini fark etmediğim dolu dolu 3 saati nasıl anlatsam, nerden başlasam.

Film acıların ve kayıpların ağırlığı ile yüklü hayatımıza katlanabilmek üzerine bir deneyimi usul usul, katman katman örüyor. Saygın Japon yazar Haruki Murakami’nin ‘Kadınsız Erkekler’ başlıklı antolojisinde yer alan aynı adlı kısa öyküden yola çıkmış Hamaguchi. Ancak izlediğimiz film 30 sayfalık bu kısa metni hayli aşan gelişmeler ve yorumlamalarla yüklü. Sinema tarihinin belki de en uzun giriş bölümü tam 40 dakika uzunluğunda. Kırklı yaşlardaki tiyatro yönetmeni ve oyuncu Yûsuke Kafuku ile öykü ve senaryo yazarı eşi Oto’nun özel yaşamına tanıklık ediyoruz giriş bölümünde. Seyir zevkini bozmamak ve merak unsurunu korumak adına fazla ayrıntıya girmeyeceğim ancak çiftin yıllar önce 4 yaşındayken yitirdikleri küçük kızlarının acısı ile başa çıkabilmek için özel ve sanat yaşamlarında birbirlerine tutunduklarının altını çizmeden geçemeyeceğim.

Hamaguchi’nin filmine detaylı bir girişle başlaması ve özgün öykünün geriye dönüşler üzerinden ilerleyen yapısı yerine lineer bir anlatımı tercih etmesinin nedeni, kapalı ve suskun ana karakteri Kafuku’nun metnin ana gövdesinde deneyimleyecekleri üzerine izleyicisini hazırlamak amaçlı imiş. Karısı ile kopuşunun ardından tam iki yıl sonra, Hiroşima Kültür Sanat Tiyatrosu’nun düzenlediği festivalde daha önce üzerinde çalıştığı ve başrolünü oynadığı ‘Vanya Dayı’yı sahnelemek üzere yola çıkıyor Kafuku. Festival yönetmeliği doğrultusunda kendisine bir şoför tahsis edilmiştir. 15 yıldır gözü gibi baktığı, taşıma aracı olmaktan öte onun için koruyucu bir zırh, metinler üzerine yoğunlaşabildiği bir çalışma odası değerinde olan kırmızı arabasının sürücülüğünü gönülsüzce de olsa 23 yaşındaki Misaki’ye devreder. İki ay sonra sahnelenecek oyunun seçmeleri ve okuma provaları sürerken, Kafaku’nun özel şoförü ve oyuncuları ile Çehov’un insan ruhunu neşter altına yatıran metni üzerinden ilişkileri onu ve izleyen herkesi kendi benliği ile yüzleşmeye çağıracaktır.

Film her ne kadar Murakami öyküsünden yola çıkmış olsa da Hiroşima’da Çehov ekseni üzerinden yoluna devam ediyor sinemacı. 1945’de yerle bir olmuş ve acılar üzerinden yeniden hayata tutunmuş Hiroşima kentinin göbeğinde Vanya Dayı’nın replikleri anlam kazanıyor. Kafuku bir sahnede Çehov’un metni içinde dolaştığında katılaşan bedeninin harekete geçtiğini ifade ediyor. O satırları okuduğunda kimliğinin ve gerçek benliğinin apaçık ortaya dökülmesinden endişeli de gerçi. Ama hayatla başa çıkabilmek için önce kendine karşı dürüst olması gerektiğinin de bilincinde.

‘Drive My Car’ yalnızlık, kayıplar, hafıza ve dil üzerine çok katmanlı bir film. Evet yitirdiklerimizi çok özlüyoruz. Hayatta kalanlar olarak gidenleri düşünmeden edemiyoruz. Elimizden kayıp gitmişleri görmezden geldiğimiz, umursamadığımız için dertleniyoruz. Ama oyunun finalinde Sonya’nın dayısına dediği gibi ‘Kaderin önümüze çıkardığı sınavlara katlanacağız. Yaşayacağız ve çalışacağız. Son dakikaya kadar çalışacağız’. Filmin önemli bölümünü oluşturan prova sahneleri çalışmanın, ortak üretimin, sanatsal çabanın hayatın acıları ile baş etmedeki kıymetini vurgulamak açısından önemli. Hamaguchi tam bu noktada ‘oyunculuk’ üstüne ilginç sorular soruyor. Kendi çalışmalarında tüm diyalogların senaryoda yazılı hazır olduğunu ifade ederek, oyuncularından metni defalarca okumalarını ve sindirmelerini istediğini belirtiyor. Oyun yönetmeni Kafuku’nun da okuma provalarında aynı metodu benimsediğine şahit oluyoruz. İlk çalışma döneminde oyuncularından duygu çıkarmalarını talep etmiyor. İlerleyen provalarda motor dendiğinde ya de sahne performansı sırasında içselleşmiş diyaloglar üzerinden duyguyu açığa çıkarmanın zamanı geliyor. Bütünlük hali metnin gücü ve duyguların paylaşımı ile sahnede gerçekleşiyor. İşte bu yüzden üst yazılar kullanarak çok dilli sahnemeler yapıyor Kafuku. Sahnedeki oyuncuların Japonca, Mandarince, İngilizce diyalogları duygusal gerçeği ortaya çıkarmak için bir engel oluşturmadığını savunuyor çünkü. Keza Sonya’yı canlandıran konuşma engelli sanatçının Kore işaret dilinde oyunun final repliklerini iletmesi duygu yoğunluğunu azaltmıyor. Çünkü Kafuku’nun sahnesinde ve Hamaguchi’nin filmlerinde beden dili, bakışlar ve jestler diyaloglar denli işlev taşımaktadır.

Geçmişin trajik yükünü taşıyan Hiroşima’yı soğuk ve pastel renklerle modern bir kent olarak sunmuş Hamaguchi. Ama biraz nefes almamız için ruhsuz otoyoldan öteye ormanlık alanda bir küçük sıcak mekâna uğramadan edememiş. Festivalin Koreli yöneticisi ve onun konuşma engelli eşinin bahçeden toplanmış sebzelerle konukları için hazırladığı mütevazi akşam sofrası filmin trajik dokusuna alternatif bir umut ışığı olarak sızıyor. Ve yalnızlık da acılar da paylaşılıyor. Hokkaido adasının ücra köyündeki karlı yamaçta Kafuku ile Misaki arasında geçmiş trajedilerden örülmüş bir bağ kuruluyor. İtiraflar ortak pişmanlıkları dile getiriyor. Kafuku bir aktör ve yönetmen olarak Çehov’un sözcükleriyle bu hayata katlanırken, çiçeği burnunda Misaki onun uzattığı eli tutarak yaşam tekerini döndürmeye çabalıyor.

Film içinde oyunun final repliklerinden alıntılarla bitirirsek ‘Ve hayat böyle sürüp gidecek. Son ana kadar çalışacağız, başka insanlarla omuz omuza birlikte üretmeye devam edeceğiz. Vanya gibi bizler de iyi insan olmaya devam edeceğiz. Çünkü dünya kötülerden ibaret değildir. Bu yolculuk sona erdiğinde Tanrı’ya çektiğimiz acıları, nasıl gözyaşı döktüğümüzü anlatacağız. Ve Tanrı bize acıyacak, işte o zaman dinlenebileceğiz.’

(29 Ocak 2022)

Ferhan Baran

[email protected]

Usta Oyuncu Rıza Akın İlk Öykü Kitabını Yayınladı

Tiyatro, sinema ve TV dünyasının yakından tanıdığı Rıza Akın’ın Babamın Yalanları ismini verdiği öykü kitabı Doğan Kitap tarafından yayımlandı. Akın’ın çocukluğuna dair anılardan izlerin olduğu, özellikle Adana sıcağının derin hissedildiği Babamın Yalanları, 10 samimi öyküden oluşuyor. Bugüne kadar 22 film ve dizide oynayan Rıza Akın bu sezon atv’nin Kalp Yarası adlı dizisinde rol alıyor. Akın, Erzincan / Tercanlı bir ailenin çocuğu olarak 1955 yılında Adana’da doğdu. Tiyatroyla Adana Halkevi’nde tanıştı; gazeteciliğe Adana Ticaret Lisesi’nde çıkardığı duvar gazetesiyle başladı. Liseyi bitirdiğinde Ankara’dan aldığı oyunculuk daveti üzerine profesyonel oldu.

Ammar 3: Cin Kabilesi

Ahmet Yaşar Gümüş’ün yönettiği ve Naz Gedik, İzzet Çivril, Reyhan İlhan ile Bilgay Arın’ın oynadığı Ammar 3: Cin Kabilesi, 13 Ocak 2023’de Bir Film dağıtımıyla 87 Medya Prodüksiyon tarafından vizyona çıkarıldı.
Ammar 3: Cin Kabilesi’nde yirmi yaşındaki Zemherin, sevdiği delikanlıyı elde etmek için arkadaşı Şule’nin de verdiği destekle Ammar cinlerinden yardım alarak özel bir büyü yaptırır. Cinler, Zemherin’e istediklerinin tümünü verir. Ancak herkesin hayatı alt üst olur ve hayat içinden nasıl çıkacaklarını bilmedikleri bir kâbusa döner. Artık ne yapsalar bile kurtulamayacaklardır. Ölüm bile bu lânetten kaçabilmeleri için çözüm olamayacaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Muhteşem Komedi Afacanlar: İş Başa Düştü, 04 Şubat’ta Vizyonda

Yapımcılığını Sadi Canpolat, Sadri Alışık, Serhat Usak ve Serdar Atacan’ın yaptığı, senaryo ve yönetmenliğini Enes Ateş’in üstlendiği aile – komedi türündeki Afacanlar: İş Başa Düştü sinema filmi 04 Şubat 2022 Cuma günü vizyona girecek. Başrollerini Berat Efe Parlar, Balım Gaye Bayrak, Burak Hakkı ve Gürgen Öz’ün paylaştığı Afacanlar: İş Başa Düştü filmi, beş afacanın bir AVM de yaşadığı hırsızlık olayına karışmalarının heyecan dolu hikâyesini anlatıyor.

Bir Zamanlar Gelecek: 2121 Filminin Çekimleri Başladı

Kısa filmlerinden tanıdığımız Serpil Altın ilk uzun metrajlı filmi Bir Zamanlar Gelecek: 2121 filminin çekimleri için kollarını sıvadı. İklim faktörü ve kıtlık nedeniyle yerin altında yaşamaya başlayan koloniden bir aileyi merkeze alan Bir Zamanlar Gelecek: 2121 filminin çekimleri Kartal’da Özüdoğru Cici’nin tasarladığı dekorlarda devam ediyor. Film, aynı zamanda Serpil Altın’ın sinemamızda distopik bilimkurgu türünde film çeken ilk kadın yönetmen olarak anılmasını da sağlayacak.

Drive My Car

Ryusuke Hamaguchi’nin yönettiği ve Hidetoshi Nishijima, Toko Miura, Masaki Okada ile Sonia Yuan’ın oynadığı Drive My Car (Doraibu Mai Kâ), 28 Ocak 2022’de Başka Sinema dağıtımıyla Mars Production tarafından vizyona çıkarıldı.
Kaybettiği eşinin yasını tutmakta olan başarılı yönetmen Yusuke Kafuku, Anton Çehov’un Vanya Dayı adlı tiyatro oyununu sahneye koymak üzere Hiroşima’da düzenlenen bir festivale çağırılır. Festival kendisine 20 yaşında bir kadın şoför tahsis eder. Kafuku, hiç beklemediği bir şekilde, gizemli kadın şoförüyle birlikte yalnızlık, kayıplar ve yasla bezeli, sırların karşılıklı olarak açıklandığı bir dizi yolculuğa çıkar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor

TRT Ortak Yapımı Filmler Berlin Film Festivali’nde

72. Berlin Film Festivali’nde yer alacak filmler açıklandı. Bu yıl 10 – 16 Şubat tarihleri arasında düzenlenecek olan 72. Berlin Film Festivali’nde TRT ortak yapımı ve TRT destekli iki film yarışacak. Ana yarışmada TRT destekli Gökyüzünden Bir Parça (A Piece of Sky), Panorama bölümünde ise TRT ortak yapımı Klondike adlı filmler yer alıyor. Klondike, Ira ve ailesinin kendilerini uluslararası bir uçak kazası felâketinin merkezinde bulmalarını konu alıyor.

TRT Ortak Yapımı Filmler Berlin Film Festivali’nde yazısına devam et

Gişe Lideri, Kesişme: İyi ki Varsın Eren’e İstanbul’da Özel Gösterim

Vizyona girdiği ilk iki haftada gişe rekoru kıran ve büyük bir başarıya imza atan TRT ortak yapımı Kesişme: İyi ki Varsın Eren filmi için 21 Ocak Cuma akşamı bir özel gösterim düzenleniyor. Trabzon Dernekleri Federasyonu’nun İstanbul Airport AVM’de üyeleri için düzenleyeceği bu özel gösterime, Trabzon Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı İsmail Şatıroğlu ile filmin başrol oyuncuları Rahman Beşel (Eren Bülbül), Alayça Öztürk (Cemile Gedik), Mutlunur Lafçı (Ayşe Bülbül) katılacak.

Maric

Ebru Delibaş’ın yönettiği ve Bülent Çelik, Duygu Yıldırım, Erdem Delibaş ile Mirac Kaya’nın oynadığı Maric, 23 Aralık 2022′de CJ ENM dağıtımıyla Queen Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Gizem aranjör genç bir kadındır, Serdar ise oyunculuk yapmaktadır. Evlilikleri 5. yılına yaklaşan çiftin çocukları olmamaktadır. Serdar’ın tuhaf davranışlar sergilediğini fark eden Gizem ufak bir tatil ayarlar. Ancak gittikleri yerde Serdar’ın bu tuhaf davranışlar gittikçe artar. Çare arayan çift kendilerini kimsenin yaşamadığı, ıssız Lübbey köyünde bulur. Burada suçlulara ceza vermeyi görev edinmiş cin kabilesi Maric ile karşı karşıya kalırlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Maric yazısına devam et