Çanakkale Savaşı’nın Anlatılmamış Öyküleri Sinemada Hayat Bulacak

Çanakkale Savaşları’nın 100. Yılı Senaryo Yarışması’nda birincilik ödülü alan A. Kadir Bozkurt imzalı senaryodan çekilen, Hüseyin Özden ve Hakan Kurşun yönettiği Mendilim Kekik Kokuyor, 06 Mart’ta sinemaseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Mendilim Kekik Kokuyor’un Alman, İskoç, Rus, Belçikalı, Özbek ve Türk oyuncuların bulunduğu çok uluslu oyuncu kadrosunda Wilma Elles, Mehmet Çevik, Devrim Yakut, Mike Mitchell, Başar Alemdar, Çetin Büyükakın, yer alıyor. Çanakkale Savaşı’ndan bugüne kadar hiç anlatılmamış duygulu hikâyeleri beyazperdeye taşıyan filmin çekimleri Antalya’nın Kemer ve Akseki bölgesinde gerçekleştirildi.

Yeditepe Dilek Ödülleri Sahiplerini Buldu

Yeditepe Dilek Ödülleri sahiplerini buldu. Kültür, sanat, spor, medya ve internet alanlarında ödüle değer görülen isimler, ödüllerini aldı. Yeditepe Üniversitesi Dilek Gönüllüleri, 2013 yılından bu yana Yeditepe Üniversitesi öğrencilerine yönelik düzenlediği anketlerle yılın en iyilerini seçiyor. Bu yıl da düzenlenen anketler sonucu 5 binden fazla öğrencinin seçtiği 2019’un en iyileri, Yeditepe Üniversitesi İnan Kıraç Salonu’nda düzenlenen törenle ödül aldı. Yaşam Boyu Onur Ödülü Ayla Algan’a, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü Aslı Enver’e, En İyi Erkek Sinema Oyuncusu Ödülü Aras Bulut İynemli’ye ve En İyi Sinema Filmi Ödülü ise 7. Koğuştaki Mucize adlı filme verildi.

18. Filmmor Kadın Filmleri Festivali 16 Mart’ta Başlıyor

Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali, bu yıl 18. yaşını kutluyor. 46 filmin gösterileceği festivalde söyleşiler, paneller ve atölyelerle, 7 şehirde Hak Odaklı Sinema perdede. 16 Mart 2020 Pazartesi günü İstanbul’da, Fransız Kültür Merkezi’nde başlayacak olan 18. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali film gösterimleri, panel, atölye ve söyleşilerle 22 Mart’a kadar sürecek. 22 Mart tarihinden sonra Küçükçekmece Cennet Kültür Merkezi’ne gidecek, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sinebüs’ü ile İstanbul’un 8 köyünü gezecek. Festivalde, toplam 21 ülkeden, 41 yönetmenin 46 film sinemaseverlerle buluşacak.

İkinci Görüşte Aşk

Hugo Gelin’in yönettiği ve François Civil, Josephine Japy, Benjamin Lavernhe ile Camille Lellouche’un oynadığı İkinci Görüşte Aşk (Mon Inconnue – Love at Second Sight), 07 Temmuz 2023′de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Dijital Sanatlar tarafından vizyona çıkarıldı.
Raphael, ünlü bir roman yazardır ve eşi Olivia’yı ihmal etmeye başlamıştır. Son romanını bitirdiği gece şiddetli bir kavganın ardından uyandığında roller tamamen tersine dönmüştür. Raphael’in, şöhret ve parası kaybolmuştur. Üstelik bu yeni paralel evrende Olivia dünyaca ünlü bir piyanist olmuştur ama Raphael’i tanımamaktadır. Raphael, eşinin kalbini yeniden kazanacak mıdır?

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

İkinci Görüşte Aşk yazısına devam et

Festival Hitchcock ile Renkleniyor

Bu yıl 10 – 21 Nisan tarihleri arasında şehrimizi şenlendirecek olan 39. İstanbul Film Festivali, Alfred Hitchcock’u 40. ölüm yıldönümünde özel bir bölümle anıyor. 1980 yılında kaybettiğimiz usta sinemacı, ölümünden dört yıl öncesine kadar aktif olarak sürdürdüğü sinema kariyerinde 50 adet uzun metraj sinema filmine imza atmış. Festivalin özel bölümlerinden ‘Hitchcock Renkli’, yönetmenin 1948 yılında başlayan renkli film serüvenini, 15 adet uzun metraj yapımın yenilenmiş kopyalarından eksiksiz olarak beyazperdeye taşıyor. Yapıtlarında farklı disiplinleri buluşturmuş unutulmaz gerilim ustasının filmlerini sinema salonunda izleyememiş genç kuşakları ve sinefilleri bir kez daha ödüllendiriyor.

‘Hitchcock Renkli’ efsane yönetmenin 10 ayrı sekanstan oluşan ve karartma marifetiyle tek plan çekilmiş izlenimi veren 1948 yapımı ünlü denemesi ‘Ölüm Kararı / Rope’ ile başlıyor. Bunu, bir yıl sonra çektiği ve gözde oyuncularından Ingrid Bergman’ı son kez yönettiği, ancak çok başarılı bulunmayan tek plan denemesi ‘Kapri Yıldızı – Under Capricorn’ izliyor.

3D formatından gösterileceği ilan edilen ‘Cinayet Var – Dial M for Murder’, tanınmış başyapıtlarından ‘Arka Pencere / Rear Window’ ve onu takip eden 1955 yapımı ‘Kelepçeli Aşık / To Catch A Thief’ sinemacının kariyerinde özel bir yeri olan ünlü sarışın Grace Kelly ile ardarda çektiği üç yapım. Zamanında bizde vizyona girmemiş yine üstadın minör yapıtlarından 1955 yapımı ‘The Trouble with Harry’ ise Shirley MacLaine’in sinemadaki ilk başrolü olarak hatırlanır.

Hitchcock daha önce 1934 yılında ana vatanı İngiltere’de çektiği ‘Tehlikeli Adam / The Man Who Knew Too Much’ı 1956 yılında renkli olarak tekrarlıyor. Bu kez başrollerde ilk kez çalıştığı ünlü Hollywood sarışını Doris Day ve değişmez aktörlerinden James Stewart başrolleri paylaşıyor. Bir diğer favori oyuncusu Cary Grant ile de son kez ‘Gizli Teşkilat / North by Northwest’te çalışacaktır. 1958 yapımı ‘Ölüm Korkusu / Vertigo’ ustanın birçok eleştirmene göre en iyi filmi addedilir. İlk ve son kez çalıştığı Kim Novak filmin unutulmaz karakterine hayat vermiştir.

1960 yapımı ‘Sapık / Psycho’ kariyerinin zirvesindeki Hitchcock için bir diğer doruk noktasıdır. Ancak siyah-beyaz çekilmiş olması nedeniyle bu özel seçki içinde yer almıyor. Buna karşılık 1963’te çektiği bir diğer korku-gerilim başyapıtı ‘Kuşlar / The Birds’ seçkiye dahil ve başrol, yeni keşfettiği taze sarışın Tippi Hedren’den ziyade masum görünüşlü ürkütücü kuşların.

Yönetmen ‘Hırsız Kız / Marnie’de yine Hedren ve dönemin James Bond serisi ile büyük çıkış yapan aktörü Sean Connery ile çalışacaktır.

Bunu, Julie Andrews / Paul Newman ikilisinin sürüklediği casusluk gerilimi ‘Esrar Perdesi / Torn Curtain’ izler. Yaşı nedeniyle Hitchcock’un film çekme arası uzamaya başlamıştır. 1969 yapımı ‘Topaz’ yine bir casusluk gerilimidir ancak usta formunda değildir. Buna karşılık 1972’de Londra’da çektiği ‘Cinnet / Frenzy’, gerek ustalıklı gerilimi, gerekse hınzır mizahıyla Hitcock’un son etkileyici filmidir. Yönetmen 77 yaşında çektiği ve çok ses getirmeyen ve bizde yalnızca televizyonda gösterilen ‘Aile Oyunu / Family Plot’ ile sinema dünyasına veda edecektir.

Teknik mizansen, görüntü, kurgu alanlarında hep öncü sinemacı konumunu sürdürmüş olan sinemacı, özgünlüğü, temalarını kendisinin belirlemesi ve biçimi hikâyeyle ustaca harmanlayışıyla sinema tarihine geçiştir. Gönül onun siyah-beyaz başyapıtlarını da yeniden beyazperdede izlemek istiyor. Festivalin gelecek yıllardaki başka bir seçkisinde inşallah.

(03 Mart 2020)

Ferhan Baran

[email protected]

Bağlasan da Tutamazsın: Yokuş Aşağı

Bazı filmler vardır (aslında hemen birçok daldaki sanat eseri için söylenebilir), anlatılamaz. Yani, anlatmak için ipucu vermek, bazı noktaları ifşa etmek gerekir, şimdilerde spoiler deniliyor…

İki çocuklu bir aile, belli ki yokuş aşağı giden birlikteliklerini kurtarmak için Alplere kar tatiline gitmişler… Öykü bu… Şimdi içini doldurmak gerekir…

Felâket geliyorum der mi?

Gelin bu öyküyü günümüz Türkiye’si olarak ele alın. Hiç farkı yok. Belki korona virüs salgını olarak da düşünebilirsiniz… Taraftarı olduğunuz futbol takımının çıktığı bir karşılaşmadaki durumu da olabilir. Hemen her ilişkide, hemen her zaman bir sorun, bir çatışma, bir gerilim vardır. Sonunun felâket olması gerekmez, ama felaket de geâliyorum demez.

Julie Louis-Dreyfus ile Will Ferrel’in başrolünde olduğu film, afişinde de belirtildiği gibi “farklı türde bir felâket filmi”… herkesin her zaman başına gelebilecek türden.

Kimi zaman umduğunuz, kimi zaman umulmayan…

Kış tatiline giden aile, bir terasta yemeklerini söyleyecekken, kontrollü olmasına rağmen bir çığ beklenmedik bir şekilde ortalarına düşer. Herkes panik halindedir, kaçışanlar vardır. Anne çocuklarını kucaklayıp ölümse, ölümü birlikte karşılarken, baba belki de istem dışı kaçar. Kaçışını da haklı olarak gerekçelendirerek gizlemeye çalışır. Ancak haksızlıklara karşı sessiz kalamayan anne, bu korkaklığını yüzüne vurur, hem de çocukların desteğini alarak.

Doğrudur, bir şey istersiniz, onun olması için çabalarken her şey tersine dönebilir, düzelteceğim derken iyiden iyiye karışıklık doğabilir. İletişimin koptuğu andan başlayarak da çözümü mümkün değildir artık.

Cehennem yolundaki iyi niyet taşları…

Hayatın sürprizleri bazen hoşluklar bazen de belirsizlikler yaratır insanın yaşamında. Ne kadar iyi niyetli olursanız olun, rastlantılar, gizlice yaptığınız mesajlaşmalar, kendinizce kurduğunuz plan ve programlar tersine döndürebilir her şeyi. İşte, tam da bu nedenle kahramanlarının yerine kendinizi koyabilir ve hayatın gidişatını değiştirmek için güç toplayabilirsiniz.

Seyri hoş, mesajı güçlü, dediğini kimseyi incitmeden diyen bir film.

Yokuş Aşağı (Downhill)
Yönetmen Nat Faxon ile Jim Rash
Oyuncular Julia Louis-Dreyfus, Will Ferrell, Zach Woods, Zoe Chao…
6 Mart’tan itibaren gösterimde…

(03 Mart 2020)

Korkut Akın

[email protected]

16. Ankara Japon Filmleri Festivali

16. Ankara Japon Filmleri Festivali, 06 – 12 Mart 2020 tarihleri arasında, Japonya Büyükelçiliği ve The Japan Foundation işbirliği ile gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında Let’s Go Lets: Kızların Dans Savaşı (Chia Dan), Yüreğim Çığlık Atmak İstiyor (Kokoro Ga Sakebitagatterunda), Sesin Şekli (Eiga Koe No Katachi), Tori Girl, Kanlı Taht (Kumonosu Jo), Paprika, Shino Kendi Adını Söyleyemiyor (Shino Chan Wa Jibun No Namae Ga Ienai) adlı filmler Türkçe ve İngilizce altyazılı olarak Büyülüfener Sineması’nda izlenebilecek. Ücretsiz etkinlik olması sebebiyle film başladıktan sonra en geç 5 dakika içerisinde salona gelinmezse bilet yer garantisi sağlamayacak.

16. Ankara Japon Filmleri Festivali yazısına devam et

Kadın

Anastasia Mikova ile Yann Arthus Bertrand’ınn yönettiği ve Norma Bastidas, Gabriela Melgoza, Aleksandra Orbeck Nilssen ile Virginie Raisson’un oynadığı Kadın (Woman), 13 Mart 2020’de Başka Sinema dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Kadın, 50 farklı ülkeden 2000 kadına kamera uzatan ve kulak veren, dünya çapında büyük bir proje. Bu kadar geniş çaplı olmasının yanı sıra insanlığın yarı nüfusunu oluşturan kadınların samimi portrelerini gözler önüne seriyor. Filmin amacı sadece hak aramak ya da problemlere odaklanmak değil, aynı zamanda çözümler bulmak ve cinsiyetleri uzlaşmaya davet etmek.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Kadın yazısına devam et

Nuh Tepesi’nin Fragmanı Yayınlandı

Tribeca Film Festivali ve 26. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali gibi ulusal ve uluslararası festivallerde ödülleri toplayan Nuh Tepesi filminin fragmanı yayınlandı. Başrollerinde Haluk Bilginer, Ali Atay ve Hande Doğandemir’in yer aldığı Nuh Tepesi, 06 Mart’ta vizyona girecek. Dünya prömiyerini Robert De Niro’nun kurucusu olduğu Tribeca Film Festivali’nde yapan, aynı festivalde En İyi Senaryo, Ali Atay’a ise En İyi Erkek Oyuncu ödülü kazandıran Nuh Tepesi’nin yönetmenliğini Pencereler Ardında, Nahoş Bir Mevzu ve Kimse Elimi Tutmasın gibi dünya festivallerinde gösterilen kısa filmleriyle tanınmış olan Cenk Ertürk üstleniyor.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Cin-si Bozuk

*Çilingir Sofrası (Sadi Bey’in Facebook Günlükleri):

Bir ekonomik ifade olan “rant”ın sinemadaki karşılığı “devam filmleri” olsa gerektir. Hiç bir zaman başlangıçta 2. ve takip eden inci, üncü, uncu filmlerin tasarlandığını sanmıyorum. Film yapılıp gösterime sunulduğunda çok rağbet görüp, çok para kazanıldığında onun bir bakıma taklitleri olarak devam filmleri yapılıyor. Devam filmleri, birinci filmin benzerleri olduğundan sanki seyirciyi istismar ediyorlar gibi de algılanıyor. Sinemamızın kült filmi “Hababam Sınıfı” ve kaynak aldığı kitap ilgi görmeseydi devam film ve kitapları yapılmaz ve yazılmazdı. Benzer sahneler, misalen müfettişin sınıfa girip öğrencilere sorular sorması, yatılı okuldan kaçış ve geri dönüşler, beden eğitimi dersleri ve şarkılı türkülü mezuniyet törenleri hatırlanırsa, Hababamların hemen hepsi ilk filmin farklı versiyonlarıdır. Aynı kanaatim yeniden çevrilen filmler için de geçerlidir. Orijinali dururken yenisini yapmanın ne mânâsı var; bas yeni kopya -veya restore et-, sür piyasaya. Kitapta yeni baskı makul, ancak dijital kitap iyice yaygınlaştığında baskı meselesi de tarih olacak. (31 Mart 2019)

CnnTürk, haftanın filmlerini tanıtırken 2 adet filmin tanıtımını yaptıktan sonra zınk diye bir seçim mitingine bağlandı. Bu duruma vakıf olan bir sinema web sitesi editörü olarak CnnTürk izleyen sinemaseverlere bir hatırlatma yapmak elzem oluyor, yapayım: Bu hafta sinemalarda tam 10 adet yeni film gösterime girdi. Ve iğneyi de kendimize, yani sinema sektörüne batırayım. Bu filmlerden ikisinin, “Kursk” ve “Katil Avcısı”nın konuları denizaltı içinde geçiyor ve Ruslarla ilgili. Koskoca sezonda başka hafta yok muydu da her ikisini aynı haftaya denk getirdiniz sayın dağıtımcılar? (30 Mart 2019)

Çok genç yaşta vefat eden bir ses sanatçısının klibini izlerken şöyle kısa bir cümle geldi zihnime: Aslında yokuz biz, hayaliz. Buraya yazdım, görünür kıldım. (30 Mart 2019)

13 – 14 yaşlarındaki çocuk, emsal yaştaki arkadaşına anlatıyor, kulak misafiri oldum: “Eskiden, çok eskiden, normal maçlara çıktığım…” Herkesin eskisi kendinden menkûl yani. (30 Mart 2019)

Sinemamızda son yıllarda korku film yapımı o kadar arttı ki neredeyse korku filmleri alt türü bile oluşmaya başladı. Örnek olarak cinli filmleri (*) gösterebiliriz. Bu filmlerin adları da ayrıca ilgi sebebi oluyor ki -bazen hiç duyulmamış, bazen de zorlama film adlarına da rastlıyoruz. “Cin-i Ayet” gibi korku – dinsel çağrışımlı adlardan ötesi olmaz derken gelen haberlere bakarsak 12 Temmuz’da “Cin-si Bozuk” adında bir film sinemalarımızı korkutacak. Bu filmin başrollerinde de Cindoruk’lar oynarsa tamamdır, korkudan yenmez, pardon tadından yenmez, milpardon seyrinden izlenmez… amaaan.
(*) Olur da sinemamızda cin filmleri tez konusu yapılabilir. Yeri gelmişken bu filmlerin listesini yapalım: Dabbe: Bir Cin Vakası, El Cin, Dabbe: Cin Çarpması, Ammar: Cin Tarikatı, Azem: Cin Karası, Dabbe: Zehr-i Cin, Siccin: Büyü Haramdır, Mihrez: Cin Padişahı, Azem 2: Cin Garezi, Alkarısı: Cin-net, Siccin 2: Her Canlı Ölümü Tadacaktır, Vesvese: Cin Tuzağı, Kü’fa: Cin Kapanı, Cin Kuyusu, Azem 3: Cin Tohumu, Kabr-i Cin: Mühür, Cinnia: İfritin Diyeti, Cinni: Uyanış, Ammar 2: Cin İstilası, Lanetli Anahtar: Cinlerin Gazabı, Siccin 3: Cürmü Aşk, Berzah: Cin Alemi, Zuzula: Cinler Alemindeki Karanlık Kâbus, Perde: Ayn-ı Cin, Lanet: Ervah Cinleri, 666 Cin Musallatı, Siccin 4, Cin Çeşmesi: Kafirun, Alem-i Cin, Kâfir: Cuhenna Cin Kabilesi, Cin-i Ayet, Siccin 5, El Ummar: Cin Yuvası, Ecinni, Cin Tepesi, Araf 2: Cin Bebek Doğuyor, Cin-si Bozuk. (31 Mart 2019)

Yerel seçim propagandaları sırasında sıkça duyduğumuz “Pazara kadar değil, mezara kadar” söylemi hatırlandığında, hemen bu hafta, seçim sonrasının ilk vizyon haftasında “Hayvan Mezarlığı” adlı filmin vizyona girmesi ve ittifak ortağının yerel seçimlerde yeni sistem önermesi, ortaklıkta sonun yaklaştığını çağrıştırıyor. En azından sinemaseverlere. Neredeeen nereye. (03 Nisan 2019)

Yerel seçim sonuçlarının açıklanması sırasında sinemaseverlerin dikkatinden kaçmaması gereken küçük bir ayrıntıya işaret edeyim. Bu günlerde Sayın Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Bey sık sık kamuoyunun gündemine geliyor. Bu vesileyle sinema konusunda yayın yapmakta olan, nadide ve güzide web sitemiz sadibey.com’un adının da dolaylı olarak kamuoyuna sunulmasından fevkalâde memnun olduğumuzu duyurayım. (05 Nisan 2019)

Fransız Kültür Merkezi’ndeki film iptal olmuş; Cevahir’e gideyim, vizyon filmi eksiğimi gidereyim dedim. Orada da saati tutturamadım. Markete girdim, bir şeyler alıp çıktım. Dinlenmek için oturduğum yerde kara karolara bakarken ilham geldi: Ortamı güzel gösteren azınlıktır; azınlıklar olmasaydı hayat çok monoton olurdu. (07 Nisan 2019)

Film festivali salonunda dizi reklâmı gösterilmesini anlıyorum da, film festivalinde dizi galası yapılmasını anlamıyorum. Mobilyacıda ilaç, lokantada ayakkabı satmak gibi bir şey bu. Şehir hastanelerini 20 – 30 km uzağa yaparsan Şehir Hast. değil Şehirdışı Hast. oluyor. Gül(fikir)tepeye yaptığın kentsel dönüşümde şehre yerleştirdiğin gökdelenin bir tanesini yap hastane, al sana Şehir Hast. Yani film sinemada izlenir, dizi TV.de. (10 Nisan 2019)

(02 Mart 2020)

Sadi Çilingir

[email protected]

10. Öğrenci Filmleri Kısa Film Festivali

Okan Üniversitesi, 2010’da başlayan, bu yıl 20 – 22 Nisan 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 10. Öğrenci Filmleri Kısa Film Festivali kapsamında yapılacak Öğrenci Filmleri Kısa Film Yarışması ödüllerini dağıtmaya hazırlanıyor. Önceki yıllarda pek çok üniversite öğrencisinin kurmaca ve belgesel kategorilerinde ürettiği filmleriyle katıldığı yarışmaya yine çok sayıda öğrencinin katılımı bekleniyor. Bu yıl da Belgesel ve Kurmaca alanında olmak üzere iki ayrı kategoride yapılacak yarışmanın ödülleri, İstanbul Okan Üniversitesi Kampüsü, Bekir Okan Sanat, Kültür ve Kongre Merkezi’nde 22 Nisan 2020 tarihinde gerçekleştirilecek.

10. Öğrenci Filmleri Kısa Film Festivali yazısına devam et

Ünlü Yönetmenler Can Ulkay ve Can Evrenol’dan Sinema Tartışması

Anne Ben Gazeteci miyim? Platformu’nca düzenlenen Medya, Kültür, Toplum Buluşmaları’nın ikincisi Ayla, Müslüm gibi gişe rekortmeni başarılı filmlerin yönetmeni Can Ulkay ve Baskın, Housewife, Peri filmleriyle dikkat çeken yönetmen Can Evrenol’un katılımıyla Cumartesi günü Tasarım Atölyesi Kadıköy’de gerçekleşti; ana akım sinema ile bağımsız sinema nasıl ayrılır, bu ayrımın ölçütleri nelerdir, film festivalleri ile gişedeki karşılığı nedir?” soruları üzerine şekillendi.

Ünlü Yönetmenler Can Ulkay ve Can Evrenol’dan Sinema Tartışması yazısına devam et

31. Ankara Uluslarası Film Festivali Onur Ödülleri Belli Oldu

Dünya Kitle İletişim Araştırma Vakfı tarafından her yıl verilen onur ödüllerinin bu yılki sahipleri belli oldu. Ankara Uluslararası Film Festivali çerçevesinde verilen Aziz Nesin Emek Ödülü’nün, Şerif Sezer’e; Sanat Çınarı Ödülü’nün, Tamer Levent’e; Kitle İletişim Ödülü’nün, “Bize Her Gün Festival” diyerek yola çıkan Başka Sinema’ya verilmesine karar verildi. Ödüller, 04 Haziran 2020 Perşembe akşamı gerçekleşecek olan festival açılış töreninde sahiplerine verilecek.

31. Ankara Uluslarası Film Festivali Onur Ödülleri Belli Oldu yazısına devam et

Kızım Gibi Kokuyorsun, Hollywood Yolcusu

Olgun Özdemir’in yönettiği Kızım Gibi Kokuyorsun katıldığı festivallerden ödül kazanmaya devam ederken, 12. Londra Uluslararası Film Festivali’nden Yılşen Özdemir’in hayat verdiği Hevi karakteri ile En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü kazandı. Film, 20 – 26 Mart tarihlerinde Los Angeles’da düzenlenecek olan 14. Uluslararası Method Film Festivali’nde Amerika prömiyerini gerçekleştirecek.

Kızım Gibi Kokuyorsun, Hollywood Yolcusu yazısına devam et