Wicked Filminin Türkçe Dublajlı Fragmanı Paylaşıldı

Bir müzikal uyarlaması olan Wicked filminin Türkçe dublajlı fragmanı internet ortamında paylaşıldı. Yirmi yıldır sahnelerin en sevilen ve en uzun soluklu müzikallerinden biri olarak bilinen Wicked, beklenen yolculuğunu muhteşem bir sinema olayı olarak gerçekleştiriyor. Oz cadılarının muhteşem hikâyesinde, Emmy, Grammy ve Tony ödüllü güçlü oyuncu Cynthia Erivo, sıradışı yeşil teni nedeniyle yanlış anlaşılan ve gerçek gücünü henüz keşfetmemiş genç kadın Elphaba rolünde; Grammy ödüllü, albümü iki milyondan fazla satan küresel süper star Ariana Grande ise ayrıcalık ve hırsla bezenmiş, gerçek kalbini henüz keşfetmemiş popüler bir genç kadın olan Glinda rolünde yer alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

La Hay de Maske Filmi Uzun Bir Bekleyişin Ardından Komedi Tutkunları ile Buluşuyor

Pandemi döneminde çekimleri ile sosyal medyada gündem olan La Hay de Maske adlı yerli komedi filmi, 28 Haziran’da vizyona giriyor. Dünyaca ünlü La Casa de Papel dizisinden ilham alarak bir soygun gerçekleştirmeyi planlayan mahalle ekibinin maceralarını konu alan La Hay de Maske komedi severleri bekliyor. Ayhan Taş, Burak Satıbol, Nuri Alço, Tuğba Özay, Serhat Bahadır, Hüseyin Elmalıpınar, Yakup Akar ve Latif Doğan gibi halk tarafından sevilen profesyonel oyuncuların yer aldığı film kadrosu ile izleyicileri kahkahalara boğacak. Heyecanla beklenen komedi filminin dağıtımını TME Films, senaristliğini ve yönetmenliğini ise Sefa Özçelik üstleniyor.

Nosferatu

Robbert Eggers’in yönettiği ve Aaron Taylor Johnson, Bill Skarsgard, Willem Dafoe ile Nicholas Hoult’un oynadığı Nosferatu, 03 Ocak 2025′de UIP Filmcilik dağıtımıyla ????? tarafından vizyona çıkarılıyor.
Bir genç kadın ile ona aşık olan ve sonrasında daha önce hiç anlatılmamış bir dehşete neden olan korkunç vampir arasındaki takıntının gotik bir hikâyesi.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

On5 Sıfır7 4. Film Haftası

On5 Sıfır7 4. Film Haftası, 15 Temmuz Derneği’nin insanlık dışı darbe girişimine karşı çıkan, yaşananları unutturmayan ve olanlardan bir ders çıkarmaya matuf her yıl gerçekleştirdiği kültürel etkinliklerden biri olarak 08 – 14 Temmuz 2024 tarihleri arasında sinemasever seyircilerle buluşuyor. Direniş ve özgürlük temaları çerçevesinde düzenlenen film haftası, bu yıl da, Uzakdoğu’dan Ortadoğu’ya, Orta Asya’dan Amerikalara, Filipinler, Japonya, Özbekistan, İran, Filistin, ABD, Şili olmak üzere dünya sinema literatüründe adından en fazla söz ettiren, aralarında belgesellerin de bulunduğu uzun metraj yapımlarla ve zengin bir repertuarla seyirci önüne çıkıyor.

  • Kolaj Fragman
  • Web Sitesi

On5 Sıfır7 4. Film Haftası yazısına devam et

Gelecekten Bir Mektup: Bir Zamanlar Gelecek: 2121, 28 Haziran’da Vizyona Giriyor

Türkiye’nin ilk uzun metraj kadın bilim kurgu yönetmeni Serpil Altın’ın filmi Bir Zamanlar Gelecek: 2121, 28 Haziran 2024 Cuma’da günü sinemalarımızda gösterime giriyor. Gelecekte dünyamızda sınırlı yaşamlara sebep olacak iklim krizi nedeniyle hayatlarımızda ne tarz değişikliklerle karşılaşacağız? Yeni doğan bir birey yaşlı bir bireyin yerini mi alacak? İklim krizi ve yoksunluk insanlara bu tarz ikilemde bırakacak hayatlar mı sunacak? Bazı seçimler elimizde olabilecek mi? Türkiye’nin ilk yeşil film girişimi olma özelliğini de taşıyan film yakın bir gelecekte yeraltında yaşamak zorunda olan bir ailenin çelişkilerini, sorgulamalarını ve isyanlarını konu alıyor.

New York’ta Bir Dilim Pizza Yemeden Ölmek Yok

New York’ta 90 desibel olarak ölçülen ortalama gürültü seviyesi sürekli duyulan bir çığlık ile eş değermiş. ‘Sessiz Bir Yer’ serisinin üçüncüsü ‘Sessiz Bir Yer: Birinci Gün / A Quiet Day: Day One’ tam da bu veri doğrultusunda, görmeyen ama sese karşı duyarlı istilacı uzay yaratıklarının iştahla harekete geçeceği düşüncesinden yola çıkıyor. İlki pandemi öncesinde, ikincisi pandemi sonrasında dünya çapında sinema salonlarının açılması ile birlikte büyük ilgi gören serinin yaratıcısı, yazar – yönetmen, oyuncu ve yapımcı John Krasinski, gerçek hayattaki eşi Emily Blunt ve çocuk oyuncularla birlikte hayat verdiği Abbott ailesinin kırsaldaki yaşam savaşına –şimdilik kaydıyla- bir ara verip kıyametin ilk gününe geri dönmek istemiş. Başlangıç öyküsünün yönetmenliği ve ortak yazarlığı için de başrolünde Nicolas Cage’in yer aldığı 2021 yapımı bizde de gösterilen çok başarılı yas filmi ‘Domuz / Pig’ adlı ilk uzun metrajı ile sinema dünyasına parlak bir giriş yapan Michael Sarnoski’de karar kılınmış.

Film kanserli hastaların tedavi gördüğü New York banliyösünde bir bakım evinde başlıyor. Çektiği ağrılardan mutsuz, öfkesini yazdığı şiirlerle dışarı vurmak isteyen hastalardan yazar Samira (muhteşem Lupita Nyong’o) şehrin merkezinde bir kukla gösterimi için düzenlenen geziye gitmeyi önce reddediyor, ancak pizzacıya uğramak şartıyla yola çıkmayı kabûl ediyor. Daima yanında taşıdığı uysal kedisi Frodo ile gösteriyi izlerken sahnede patlayan balon onu huzursuz etmiştir. Biraz nefes almak için salonun dışına çıktığında ise şehirde beklenmedik bir telâşın yaşanmakta olduğunu fark eder, sonrasında gökyüzünden düşen ateş toplarının hayatı felç ettiğine tanıklık eder. Dahası tepeden inen korkunç yaratıklar çığlıklar atan insanları toplu halde imha etmektedir. Öksürmenin dahi canavarları harekete geçirdiği öğrenildiğinde alevler içinde yangın yerine dönmüş mega kent sessizliğe bürünür. Bundan sonrası hayatta kalanların ölüm – kalım mücadelesidir.

Bağımsız sinemadan gelen genç Sarnoski filmin yapımcılarının yüzünü kara çıkarmamış. Tansiyonun her daim yüksek tutulduğu ilk bir saatlik bölüm, hele bir de IMAX formatında izlendiğinde, son derece başarılı. Serinin ilk iki filminde bir ailenin hayatta kalma mücadelesini izlemiştik. Bu defa kedisi ile birlikte kaçış yolu arayan yalnız bir kadının su basmış metro istasyonundan can havliyle kurtulmaya çalışan İngiltere’den hukuk okumaya gelmiş New York sevdalısı Eric (Joseph Quinn) ile önce zoraki de olsa dayanışması ve kendine özgü bir aile kurulması üzerine odaklanıyor hikâye. Genç adam hakkında fazla bir bilgi sahibi olamıyoruz ancak babasının piyano çaldığı Harlem kulübünde geçen çocukluk anılarını yaşayan Sam’in duygusal deneyimini paylaşıyoruz. Samira’nın bazen kedisini, bazen yiyecek ya da ilaçlarını taşıdığı heybesinin üzerinde ‘New York’u Seviyorum’ yazısı okunuyor. Yönetmen ve yapım ekibinin distopik bir dünyayı başarıyla kurdukları dünyanın bu güzelim kentinin sevilecek nesi kalmış diyebilirsiniz. Samira öyle düşünmüyor gerçi, kulaklığında Nina Simone’un güzelim şarkısı ‘Feeling Good’ çalarken sessiz olduğunda şehrin şarkı söylediğini duymanın mutluluğunu deneyimliyor.

(28 Haziran 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Korku Kapanı: Sessiz Çığlık

Bedel Art’ın yönettiği ve Adem Gerçek, Elif Yaşar Aslan Erarslanoğlu, Leyla Göküş ile Şeyma Yücel’in oynadığı Korku Kapanı: Sessiz Çığlık, 19 Temmuz 2024’de Lion Distribution dağıtımıyla Renas Yapım – Bulut Medya tarafından vizyona çıkarılıyor.
?????.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman

Horizon: An American Saga – Chapter 1

Kevin Costner’in yönettiği ve Kevin Costner, Sienna Miller, Sam Worthington ile Jena Malone’un oynadığı Horizon: An American Saga – Chapter 1, 05 Temmuz 2024’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Pinema Film tarafından vizyona çıkarılıyor.
Horizon: An American Saga – Chapter 1, Amerika’nın batısında yapılmış olan İç Savaş’ın öncesi ve sonrasındaki 15 yıllık uzun bir dönemi kapsıyor ve olayları birçok farklı karakterin gözünden anlatıyor. Batı’ya doğru yapılan genişleme, doğal unsurlardan, bu topraklarda yaşayan yerli halklarla etkileşimlere ve bu toprakları kolonileştirmeye çalışanların acımasız kararlılığına kadar birçok zorlukla doludur.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman: 1 / 2 / 3
  • IMDb

MaXXXine Filminin Türkçe Alt Yazılı Birinci Fragmanı ve Ana Afişi Paylaşıldı

Ti West’in yönettiği ve Mia Goth, Elizabeth Debicki, Moses Sumney ile Michelle Monaghan’ın oynadığı MaXXXine filminin ana afişi ve Türkçe alt yazılı birinci fragmanı internet ortamında yayına verildi. MaXXXine filmi 12 Temmuz 2024 tarihinde UIP Filmcilik tarafından sinemalar gösterime çıkarılacak. Filmin konusu şöyle: 1980’lerin Hollywood’unda, yetişkin film yıldızı Maxine Minx sonunda büyük çıkışını yaşar. Ancak gizemli bir katil Hollywood’un yıldız adaylarını takip ederken, kan izleri onun uğursuz geçmişini ortaya çıkarır.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Sinema Örgütlerinden Çağrı

Sinemamızın farklı disiplinlerini temsil eden 10 sinema meslek birliği, dernek ve vakıf, film festivallerine ilişkin ortak bir açıklama yayınladı. Açıklama şöyle: “Ülkemiz sıkıntılı günlerden geçiyor. Ekonomik koşulların giderek ağırlaştığı bir ortamda kamu kurumlarına (Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yerel yönetimlere) önemli bir sorumluluk düşüyor. Bu sorumluk halkın yaşamsal ihtiyaçlarını karşılanmasının yanı sıra, toplumun kültürel değerlerinin korunması, sanat yoluyla toplumun eğitimine katkıda bulunulmasını da kapsar. Ekonomik koşullar bahane edilerek, sanatsal etkinliklerin iptal edilmesi, tasarrufa sanattan başlanılması kabul edilemez. Bu çağrıyı yapmamızın ….”

Sayara’yı İzlemeye Cesaretin Var mı? Korku, Suç ve Aksiyonu Buluşturan Türk Filmi Sayara Sinemalarda

Türünün nadir örneklerinden biri olan Türk filmi Sayara’nın vizyona girmesine sayılı gün kaldı. 21 Haziran Cuma (bugün) günü sinema seyircisiyle buluşacak olan Sayara’yı izlemek büyük bir cesaret gerektiriyor. Yayınlanan fragmanlarıyla sinemaseverlerin dikkatini çeken, gösterildiği festivallerde seyircilerin kanını donduran Sayara’nın hikâyesi artık sinema seyircisinin karşısında olacak.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız: 1 / 2
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Oyunun Bedeli

‘Vahşi Orkide / Wild Orchid’in ünlü seks sahnesinde Mickey Rourke ile Carré Otis gerçekten sevişmiş miydi. Zalman King imzalı filmin promosyonu için ortaya atılan iddia sonradan yalanlanmasına rağmen olay bir şehir efsanesi olarak hafızalarda yer etti. Meksikalı sinemacı Jorge Cuchi’nin gösterimini sürdüren yeni çalışması ‘Kötü Oyuncu / Un Actor Malo’, Aşk-ı Memnu havasında benzer bir erotik geriliminin çekimleri ile başlıyor. Kocasının oğluyla gizli aşk yaşayan genç kadının yaşlı kocasının uçak kazasında ölmesini dilediği sahne ile açılıyor film. Karısı ve bebeği ile mutlu evliliğini sürdüren yakışıklı aktör Daniel Zavala (Alfonso Dosal) ile sektörün gözde oyuncularından Sandra Navarro’nun (Fiona Palomo) başrollerini paylaştığı filmin sansasyonel seks sahnesi çekilmemiştir henüz. Makyöz kız Lola provalar sırasında King’in filminden dem vurarak gerçek bir sevişme sahnesinin vuruculuğundan söz eder şakayla karışık. Daniel eril bir gevşeklik hali içinde ‘benim için hava hoş’ diyerek sırıtırken Sandra ‘hayır’ı yapıştırır. ‘Fikrini değiştirirsen haber ver’ diyerek zevzekliği uzatır Daniel ve bu konuşma kahkahalarla sonlanır.

Son filminin çekimleri için südyo yolundayken, bizde ‘Bitmeyen Balayı’ adıyla gösterilmiş ünlü Orson Welles klasiği ‘A Touch Of Evil / Şeytanın Dokunuşu’nun (1958) yeniden çevrimi için görüşmeye çağrıldığı haberiyle keyiflidir genç adam. Otel odası olarak hazırlanmış sette ereksiyon kaygısını diline dolar bir süre, daha sonra sahne çekimi esnasında şeytanın oyununa gelerek partnerinin rızasını beklemeden cinsellikte sınırı aşar. Yönetmen Sandra’nın yüzündeki tuhaf ifadeden hoşlanmayarak çekimi durdurmuş, malûm sahneyi yeniden çekmek istemiştir. Yüzündeki donuk ifadeyi atamayan Sandra hemcinsleri yönetmen yardımcısı Regina ve kostüm tasarımcısı Ximena ile odada yalnız kaldığında tecavüze uğradığını açıklayacaktır.

Kostüm tasarımcısı Ximena şiddetle şikayetçi olunması taraftarıdır. Filmin akibeti için kaygılı yönetmen ve bir ölçüde yardımcısı Regina çekimser davranır. Sete yıldırım hızıyla ulaşan kadın yapımcı genç kadına istediği takdirde hemen Daniel’i kovacağı ve yerine yeni bir oyuncu bulacağını ve suçlamada bulunmasının tek seçeneği olmadığını söyler. Sandra şaşkındır. Neden durdurmadın ya da çığlık atmadın sorularına ‘her şeyin çok hızlı yaşandığını’ söyler belki ama gururu kırılmıştır. Utanç ve keder içindedir. Ne olduğunu şaşırmış hadisenin diğer aktörü ise kâbustan uyanma gayreti ile genç kadından kendisini affetmesini ister. Ancak oynadığı oyunun bedelini ödemenin zamanı gelmiştir.

Venedik’te dünya prömiyerini yapmış olan ’50 (ya da İki Balina Sahilde Karşılaşır) / ’50 (o Dos Ballenas se Encuentran en la Playa)’ ile radarıma girmiş olan 1963 doğumlu Cuchi, ilk uzun metrajında 2018 yılında Mexico City’de yaşanmış bir olaydan yola çıkarak sosyal medyanın kölesi haline gelmiş huzursuz ve mutsuz Z kuşağından iki bireyin trajik ve seyri kolay olmayan kanlı öyküsünü anlatır. ‘Kötü Oyuncu’yu yapmaya 1972 yapımı ‘Paris’te Son Tango / Ultimi Tango in Parigi’nin çekimleri sırasında genç oyuncu Maria Schneider’in yaşadıklarından esinlenerek karar vermiş. 50 küsur yıl önce dünya çapında büyük sansasyon yaratmış ve ülkemizde 33 dakikası kesilerek ‘yolunmuş tavuk’ muamelesi görmüş olan filmde yönetmen Bernardo Bertolucci ile filmin baş aktörü Marlon Brando’nun henüz 19 yaşındaki Schneider’e haber vermeden ve rızasını almadan onu küçük düşürücü bir tecavüz sahnesi çektiklerini, fiziksel bir penetrasyon olmasa da psikolojik şiddete maruz kalan genç oyuncu adayının içine düştüğü bunalımı uzun süre atlatamadığını, nihayetinde avukat olup kadın haklarının peşine düştüğünü ve ne yazık ki amansız hastalığı nedeniyle genç sayılabilecek bir yaşta aramızdan ayrıldığını biliyoruz. Kuzeninin 2018’de yayımladığı anı kitabından yola çıkarak Schneider’in öyküsünü anlatan ve geçtiğimiz ay Cannes’da prömiyerini yapan Jessica Palud imzalı ‘Maria’ filmini ve de yakın bir zamanda sinemalarımızda izleme umudunu bu vesile ile notlarımız arasına almış olalım.

Bugün ne dünya ne de sinema sektörü 50 yıl öncesinin eril kuşatmasında değil kuşkusuz. ‘MeToo’ hareketiyle açılan yolda çok şeyin değiştiğini biliyoruz. Cuchi’nin değişmez görüntü yönetmeni José Casillas’ın omuz kamerasıyla tedirgin ve adım adım ilerleyen incelikli senaryosu karakterlerin zaaflarını, çaresizlik ve utançlarını başarılı oyuncuların da katkısı ile işlerken konuya ilişkin sorular soruyor, olabildiğince taraf tutmadan klinik olayı neşter altına yatırmaya gayret ediyor. Buraya kadar herşey güzel, ancak son yarım saatte Cuchi’nin sosyal medya nefreti gemi azıya alıyor, sette yaşanan olayın kaydının Ximena eliyle medyaya sunulması sonrasında olay toplumsal linçe uzanan bir trajediye dönüşüyor. Cuchi’nin filmi finaldeki aşırılıklarına karşın yine de haftanın en iyilerinden. 50’sinden sonra ilginç filmler çekmeye başlayan Meksikalı sinemacıyı izlemeyi sürdürüyoruz.

(27 Haziran 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Şeyda

Noora Niasari’nin yönettiği ve Zar Amir Ebrahimi, Leah Purcell, Mojean Aria ile Lucinda Armstrong Hall’in oynadığı Şeyda (Shayda), 28 Haziran 2024’de Başka Sinema dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarılıyor.
Şeyda, kızı ile birlikte kadın sığınma evine gitmek zorunda kalan bir kadının yaşadıklarını konu ediniyor. İranlı cesur bir kadın olan Shayda, 6 yaşındaki kızı ile birlikte Avustralya’ya iltica eder ve bir kadın sığınma evine yerleşir. Yeniden doğuş olarak adlandırılan İran Yeni Yılı kutlamalarında, Nevruz geleneklerinde ve yeni başlangıçlarda teselli bulan Şeyda’nın özgürlüğüne giden yoldaki tek engel, birdenbire tekrar hayatlarına dahil olan eski kocasıdır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Gülümse 2 Filminin Türkçe Alt Yazılı Birinci Fragmanı Paylaşıldı

Parker Finn’in yönettiği Gülümse 2 (Smile 2) filminin Türkçe alt yazılı birinci fragmanı paylaşıldı. Filmde, yeni bir dünya turuna çıkmak üzere olan küresel pop fenomeni Skye Riley, giderek daha korkunç ve açıklanamaz olaylar yaşamaya başlar. Artan dehşet ve şöhretin baskısından bunalan Riley, kontrolden çıkmadan önce hayatının kontrolünü yeniden kazanmak için karanlık geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalır.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Dreamworks Animation’dan Vahşi Robot Filminin Ana Afişi Paylaşıldı

DreamWorks Animation, Peter Brown’ın sevilen, ödüllü, New York Times en çok satan kitaplar listesinde birinci olan Vahşi Robot’un yeni bir uyarlamasıyla geliyor. Filmin ana afişi internet ortamında yayına verildi. Bu destansı macera, ıssız bir adaya düşen ve zorlu çevre koşullarına uyum sağlamayı öğrenmesi gereken bir robotun, kısaca Roz’un yavaş yavaş adadaki hayvanlarla ilişki kurmasını ve yetim bir kaz yavrusunun evlat edinmesini konu alıyor. Canlı olmanın ve tüm canlılara bağlı olmanın ne anlama geldiğinin dokunaklı bir keşfi olan Vahşi Robot, Ejderhanı Nasıl Eğitirsin, Crood’lar filmlerinin yazar ve yönetmenliğini yapmış olan üç Oscar adayı Chris Sanders tarafından yazılıp yönetiliyor.

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu