Küresel İklim Değişikliğiyle Karşı Karşıya…

Çok uzun zamandır ne yazlar tam yaz ne kışlar ne tam kış… baharları unuttuk bile. Bunun temelinde yatan; küresel iklim değişikliği… Kutuplarda buzullar eriyor. Ya hiç yağmur yağmıyor kuraklık oluyor ya da aşırı yağışla sel insan yaşamını tehdit ediyor. Bu, sadece belli bir coğrafyada değil, bütün dünyada yaşanan bir gerçek. Türkiye’de de hepimizi şaşırtan iklim olayları yaşanıyor.

Bu gerçeği unutmadan…

Sadece uzmanları beklemeyip elimizden geldiğince, biraz özen göstererek bu kötü gidişatı geciktirebiliriz. Ülkeleri yöneten siyasetçiler girmezse devreye kaçınılmaz son, ne kadar gecikirse geciksin hemen önümüzde…

Florida’da, okyanusa açık olduğu için kasırgalar her geçen gün daha bir azgın, daha bir ölümcül olabiliyor. Haley, böylesi bir kasırga sırasında, evde kalan babasını kurtarmak isterken ikisi birden tutulamayan baraj sularının da etkisiyle birçok zorlukla karşı karşıya kalır.

Baba kızın arasında belli bir soğukluk vardır zaten… Kız, babasının annesinden ayrılmasını da kabul edememiştir… Film boyunca hem çatışmalarını izleriz hem de sorunlar karşısında her şeyi unutup birbirlerine sahip çıkmalarını…

Amerika’da olan…

…burada da yaşanabilir. Kaldı ki, bunca vahşi olmasa da aşırı yağmurlar nedeniyle yaşanan heyelanla insanlar toprak altında kalabiliyor. Yani, bu gerçekten önemli bir nokta ve hemen önlem alınmalı… İsveçli 16 yaşındaki iklim aktivisti Greta Thunberg’in başlattığı “okulu asma” eylemi bütün dünyaya yayıldı, Türkiye’de de yankı buldu… Bizim yapmamız gereken daha yaşanabilir bir dünya için çevreyi ve iklimi koruyan yapılanmalar oluşturmamızdır.

Kıssadan hisse…

Filmden çıkarılacak olan mesaj: Çocuklarımızdan emanet aldığımız bu dünyayı torunlarımıza yiye yaşanabilir bir şekilde bırakabilmek için elimizden geleni yapmamız gerekliliğidir.

Tek mekânda, hatta bodrumda geçen, alabildiğine gerilimli, alabildiğine heyecanlı ve merak dolu filmin yaşamımıza katkısı olması dileğiyle…

(11 Temmuz 2019)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Büyükada’daki Yazlık Film Gösterimleri Ağustos’ta Başlıyor

Sinema yazarı Melis Zararsız’ın moderatörlüğünde Adalar Kültür Derneği’nin bahçe sineması etkinliklerinde 4 haftalık Türk sineması gösterimleri ve yönetmen / oyuncu söyleşileri gerçekleşecek. 13 Ağustos Salı akşamı yönetmen Kudret Sabancı konuk olacak, Hürkuş: Göklerdeki Kahraman filmi izlenip söyleşi yapılacak; 20 Ağustos Salı akşamı Bilal Babaoğlu’nun, Aşık Veysel’in hayatını anlatan Aşık adlı filmi izlenecek ve oyuncu Emirhan Kartal konuk olacak; 27 Ağustos’ta Ceyda Torun’un Kedi belgeseli izlenecek ve minik bir sunum yapılacak; 03 Eylül’de ise Ümit Ünal’ın Sofra Sırları gösterilecek ve yönetmenle söyleşilecek.
Büyükada’daki Yazlık Film Gösterimleri Ağustos’ta Başlıyor yazısına devam et

Gloria Bell

Sebastian Lelio’nun yönettiği ve Julianne Moore, John Turturro, Caren Pistorius ile Michael Cera’nın oynadığı Gloria Bell, 19 Temmuz 2019’da Bir Film dağıtımıyla Fabula Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Kocasından boşanmış bir kadın olan Gloria Bell 50’li yaşlarındadır. Ancak daha etkin bir hayatı hedefleyen Gloria, gündüzlerini ofisinde çalışarak geçirir. Akşam olduğunda ise kendini dans pistine bırakır. Özgür ruhlu bir kadın olan Gloria’nın hayatı, dışarı çıktığı bir gece Arnold adında bir adamla tanışması ile bambaşka bir hal alır. Aşkın büyülü heyecanını yeniden hissetmeye başlayan Gloria, kendisini beklenmedik bir romantizm içerisinde bulur.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor

Gloria Bell yazısına devam et

Ünlü İsimler Örümcek Adam’ın Öngösteriminde Buluştu

Sevilen süper kahraman Örümcek Adam’ın son macerası Örümcek-Adam: Evden Uzakta filminin ön gösterimi, 03 Temmuz günü İstinye Cinemaximum İstinyepark Sineması’nda gerçekleştirildi. Örümcek Adam’ın beyazperdeye 4DX Extreme Version farkıyla yansıdığı öngösterime, Burcu Esmersoy, Berk Suyabatmaz, Ayşe Melike Çerçi ve İsmail Ege Şaşmaz gibi isimler katıldı. Heyecan dolu macerayı adeta içinde yaşayan ünlü isimler, filmi beğeniyle izledi.

Ünlü İsimler Örümcek Adam’ın Öngösteriminde Buluştu yazısına devam et

Gerçekten Gerçek Bir Soygun

Hemen her gencin aklından kolay ve kestirme yoldan başarıya (buradaki başarı sadece para ve stressiz yaşam) geçer. Kimi sahtekârlık yapmayı, kimi banka soymayı düşünür… kimi de zengin birinin kızı/oğluyla evlenip kurtulmayı…

Kusursuz soygun olabilir mi?

Bu kez, gençler yaşı geçkin, yalnız bir kişiye emanet edilmiş nadir eserlerin sergilendiği kütüphaneyi soymayı plânlıyorlar. Dışarıdan bakıldığı gibi kolay olmayan, ince ayrıntıların da titizlikle düşünülmesi gerektiği bir iş soygunculuk… Beklenmedik durumlara karşı bir “b” planınız olmalı.

Kendi dünyalarında başarılı olacaklarına inanmış dört genç… ikisi gruba zorunlu olarak katılmış dört arkadaşın soygun girişimini başından itibaren izliyoruz.

Gerçekten gerçek dedik ya… böylesi bir girişim söz konusu. Yönetmen yaşanmış bu olaydaki kişileri bulmuş, onlarla söyleşiler gerçekleştirmiş ve genç oyuncularla çok iyi harmanlayarak filmi çekmiş. Gerçekle kurgu o denli iyi harmanlanmış, o denli iç içe geçirilmiş ki, merak ve heyecanla ne olacağını izliyorsunuz. Bazen -seyirci olarak- öne geçip, “ah, şunu yapsalar” diyorsunuz, acemiliklerini görüp. Bazen de onların yaptıklarını yorumlarken buluyorsunuz kendinizi.

Kitabın değeri…

Kitap seven, okuryazarlığı önemseyen biri olarak kütüphaneyi mekân seçen bu filmi sevdim. İzleyicilerin gözlerinin önüne serilen, kitapların ne denli değerli olduğunu vurgulayan film, kitabın kapağından etkilenen insanların içini açmasını sağlar, iki cümleyle başlayan göz atma okumaya varabilir.

Sadece müzelerde saklanan, eski el yazması kitaplar değil, günümüzde gelişkin ve teknolojik matbaalarda basılmış kitaplar da değerlidir.

Sizin de hikâyeniz…

Heyecanlı olduğu kadar komik gelişmelerle örülü bir film… Üniversite öğrencisi dört arkadaş, derslerine değil ala soygun düşüne sımsıkı sarılıp gerçekten günlerini veriyor ve sonuca ulaşmak istiyor. Sürükleyici bir anlatımı var filmin. Siz de olabilirdiniz onların yerinde, düşlerinizde oldunuz bile belki… Cesaret edemediniz ama birilerin sizin düşlerinizi gerçekleştirmek için yola çıktı bile…

(10 Temmuz 2019)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Dert Bende

Berat Özdoğan’ın yönettiği ve Ümit İbrahim Kantarcılar, Onur Dilber, Jessica May ile Sermet Yeşil’in oynadığı Dert Bende, 04 Ekim 2019’da TME Films dağıtımıyla Makinist Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Kenan, Cem ve Mert üç yakın arkadaştır. Kenan ve Cem, Mert’in evleneceğini öğrendiklerine duruma el atmaya karar verir. Arkadaşlarının mutsuz bir evlilik yapmasını engellemek isteyen Kenan ve Cem, kirli işlerle uğraşan Ejder’in de yardımı ile Mert’i kaçırır. Ancak Ejder’in yardımı işlerin iyice karışmasına neden olur. Ekrem adında bir adamın karısı kaçırılmıştır ve Ekrem’in fidyecilere ödemesi gerekn para Ejder’in eline geçer.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Dert Bende yazısına devam et

Zavallı

Babis Makridis’in yönettiği ve Evdoxia Androulidaki, Georgina Chryskioti, Yannis Drakopoulos ile Makis Papadimitriou’nun oynadığı Zavallı (Pity), 19 Temmuz 2019’da Başka Sinema dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Bazıları hüsrana ve kedere öyle sıkı sıkıya bağlıdırlar ki, acı onlar için kutsal bir mertebededir, aynı zamanda bir varoluş amacıdır. Zavallı’daki avukat için de durum böyledir. Her daim mağduriyeti arzulayan, ancak acısıyla “mutlu” olabilen ve yaşamdaki hiçbir acının bu arzusunu doyuramadığı biri. Bu hikâyede avukat, acıyı bir giysi gibi üzerinde taşıyabilmek uğruna elinden gelen ve varsa her şeyi yapıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor

Yaz Ortası Şenlikleri Geliyor: Midsommar / Ritüel, İKSV Galaları’nda

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından gerçekleştirilen İKSV Galaları’nda tüyler ürpertici bir film var. İlk filmi Hereditary / Ayin ile dikkatleri üzerine çeken Ari Aster’in yeni filmi Midsommar / Ritüel, 17 Temmuz’da saat 21:30’da Kadıköy Sineması’nda gösterilecek. İzleyiciyi bir gündüz kâbusunun içine hapseden film, İsveç’te bir köyde yaz şenliklerine katılan genç bir çiftin, pagan bir tarikatın 90 yılda bir yapılan gizli ayininin tam ortasına düşmelerini anlatıyor.

Yaz Ortası Şenlikleri Geliyor: Midsommar / Ritüel, İKSV Galaları’nda yazısına devam et

Goethe – Institut Istanbul ve Beyoğlu Pera Sineması İşbirliğiyle Pazartesi Filmleri / Temmuz 2019

Goethe – Institut Istanbul ve Beyoğlu Pera Sineması işbirliğiyle düzenlenen Pazartesi Filmleri gösterimleri Pera Sineması‘nda yaz mevsiminde de, özel filmler Kara Göründü (Land in Sicht), Koş Lola Koş (Run Lola Run), Neukölln Unlimited ve Yazlık (Sommerhauser) adlı filmlerle devam ediyor. Filmlerdeki karakterler hareket halindeler, kâh büyük bir zaman baskısı altında Berlin sokaklarında koşuyor, kâh eski arkadaşlarla bir otobüse binmiş Almanya’yı turluyorlar.

Goethe – Institut Istanbul ve Beyoğlu Pera Sineması İşbirliğiyle Pazartesi Filmleri / Temmuz 2019 yazısına devam et

MARVEL Future Fight’a Yeni Örümcek-Adam Filmi Örümcek-Adam: Evden Uzakta Güncellemesiyle Geliyor

Popüler Süper Kahraman mobil oyunu MARVEL Future Fight’a bugün yeni Örümcek-Adam: Evden Uzakta güncellemesi ekleniyor. Güncellemede, son filmin temasına sahip yeni karakterler, kostümler, savaşlar ve pek çok yenilikler bulunuyor. Güncellemede kötü adamlar arasına üç yeni karakter, Molten Man, Hydro-Man ve Electro katılıyor. Örümcek-Adam ise Örümcek-Adam: Evden Uzakta temalı kostümü ile Gizlilik Kostümü’nden esinlendiği en son ve yeni kostümüne kavuşuyor.

Küçük İskender’i Kaybettik

Küçük İskender olarak tanınan, şair, yazar ve oyuncu Derman İskender Över, 03 Temmuz 2019 Çarşamba günü hayatını kaybetti. 1964 yılında İstanbul’da doğan Derman İskender Över, 1980’li yıllardan başlayarak günümüze kadar şiirler, denemeler yazdı. Gönül Garip Bir Kuştur, Ağır Roman ve O Şimdi Asker adlı filmlerle beyazperdeye de gelen Küçük İskender’in cenazesi, 04 Temmuz 2019 Perşembe günü Ortaköy Büyük Mecidiye Camii’nde kılınacak öğle namazı sonrasında Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Cin Deresi: Müsfer

İlker Tunçay’ın yönettiği ve Gülçin Yıldız, Bora Altınışık, Sude Akarsu ile Kenan Balık’ın oynadığı Cin Deresi: Müsfer, 12 Temmuz 2019’da MC Film dağıtımıyla BMS Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Düzenlenen bir yarışma gereği Gruplardan, yeni arkeolojik kalıntılarla ilgili sunum istenmektedir. Yarışmacı Arda, ekibiyle birlikte araştırma yapmak için çocukluğunun geçtiği ancak ayrılmak zorunda kaldığı Bağırganlı Köyü’ne gider. 600 yıllık tarihi olan köye gelen ekip, Osmanlı zamanından kalma kaya limanına ulaşmak için Cin Deresi’nden geçmek zorunda kalır. Ancak burası en tehlikeli cin kabilelerinden olan Müsfer cinlerinin yuvasıdır.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Fotoğraflar
  • Fragman

Gölge Yazar…

Gölge yazar, ghost writer yani, çoğunlukla ünlü kişilerin yerine yazandır. Ünlülerin hayatı da önemlidir (!) yazdıkları da… dolayısıyla hem çok satarlar hem de popülariteleri hep dorukta kalır.

Sadece bizde değil, dünyanın birçok ülkesinde birçok yazar gölge yazarlık yapar, yapmıştır, yapacaktır da… Çünkü yazmak bir başka önem ve güven kazandırır insana.

Sahtekârlık aslına bakarsanız…

Gölge yazarın kurgusu, cümlesi, öyküsü, anlatımı üzerine konan o ‘ünlü’ aslına bakarsanız sahtekârlık yapıyordur. Bir yanıyla kötü, -çok küçük de olsa- azıcık bir yanıyla da iyidir. Bir yazarın hayatını kazanmasına vesile oluyordur o ‘ünlü’. Oysa o imkânı doğrudan yazara sağlasa çok daha yetkin, çok daha özgün, çok daha evrensel yapıtlar üretilecektir.

Belirleyici olan…

Colette, Fransa’nın en ünlü yazarlarından biri olmuş, özellikle kadın kahramanları öne çıkaran önemli biri… Erkek egemen dünyanın kadına bakışındaki eksikliği, sorunları, kadınların güçlenmesi için yapılması gerekenleri vurgulayan bir yazar. Dönemi ele alınca haksız da sayılmaz; 20. yüzyıla geçişte, daha Paris’te elektrik bile yokken kadınların haksız ve hadsiz yere yadsınması yazdıklarının da belirleyicisi olmuştur.

Filmde anlatılan, Colette’in eşcinselliğiyle tiyatro sahnesinde göğüslerini açacak denli cesareti bir dönemin resmini veriyor. Film, daha çok Colette’in kendisinden çok kocasını ele alıyor. Belki erkek egemen düş(ünce) filmin yönetmenine de sirayet etmiştir. Hem zaten erkek, yani Colette’in kocası elit tabakanın cinselliğe ve zevk-i sefaya düşkün. Buna da bağlı olarak ticari sinema açısından işlenmesi risk faktörlerini azaltır.

Bir dönemin duygusunu, o dönemin koşullarını, insan ilişkilerini anlamak ve öğrenmek için…

(09 Temmuz 2019)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Bohemian Rhapsody

Çilingir Sofrası (Sadi Bey’in Facebook Günlükleri):

Nişantaşı gibi bir semtte hem “Müslüm”ü hem de “Bohemian Rhapsody”yi gösterebileceği seyirci profiline sahip olan sinemalar, en azından haftada birkaç seansı reklâmsız, fragmansız, arasız, cep telefonsuz ve sessiz ve sedasız gösterime ayırmalı. “Müslüm” filmine gelen “Bohemian Rhapsody” seyircisi ile “Bohemian Rhapsody” filmine gelen “Müslüm” seyircisi rahatsız olmadan, keyifle, tadını çıkara çıkara filmini izlesin. (03 Kasım 2018)

Bir film seyredeyim dedim, sinemaya gittim. Oynayan filmlere baktım, “Bir Yıldız Doğuyor” (A Star is Born), “Müslüm Baba”, “Bohemian Rhapsody”, “Tutsak” (Bel Conto). Aynı sinemada, müzikle ilgili 4 film gösteriliyor. Hiç böyle denk gelmemişti. Hâlâ umut var sanki. (03 Kasım 2018)

Fatih Sultan Mehmed Han’ın Gökkurt, Çebi, Suskun, Adsız, Mübariz, Kongar ve Aşgar’dan oluşan, Delular lâkaplı birliği “Deliler” adıyla filme alınmaya başlamıştı. Vizyona girmesine iki – üç hafta kala, bir baktık ki Kasım 1973’de sinemalarımızda gösterime giren 45 yıllık “Kara Murat: Fatihin Fermanı”nın adından ilham almış. Olmuş mu sana “Deliler: Fatih’in Fermanı”? Olmuş. Ferman padişahınsa filmler bizimdir. Fragmanını seyrettikçe Delular’ı merak ve heyecanla bekliyoruz. (05 Kasım 2018)

Durağa minibüs yanaştı, ön camda “Hacı Osman, Acıbadem Hast. …” yazıyor. 8 derece miyop gözlerim “Hacıbadem” olarak okudum. Bu gece de rüyamda muhtemelen kendimi acıbadem kurabiyesi yerken göreceğim. Eee normaldir, Oktay Akbal’ın “Önce Ekmekler Bozuldu” dediği gibi, belirli bir yaştan sonra “Önce Rüyalar Bozuldu”. (Ahmet*, sen bilirsin.)
*Ahmet bana göre “çok daha yüksek bir yaş” vasfını haizdir. (07 Kasım 2018)

Antalya Film Festivali’nin bu yılki olumlu yanı, açılış ve kapanış törenlerini Cam Piramit’te yapmasıydı. Her festival benzer klasiği sürdürmelidir. Mesela bu yıl İstanbul, Soho House’da; Adana, Hiltonsa Bahçesi’nde ve Malatya, Nikah Sarayı’nda açılış yapacağına, İstanbul, Lütfi Kırdar’da, Adana, Belediye Tiyatro Salonu’nda; Malatya, Kemal Sunal Kültür Merkezi’nde yapsaydı ne güzel olurdu. Her festival benzer klasiği sürdürmelidir. (10 Kasım 2018)

Yaşam tarzına müdahale olmayan -ismi lazım değil, kayısısıyla meşhur- memleketin birinde, büyük bir AVM içindeki Migros mağazasında alkollü içeceklere tecrit edilmiş cam kapılı bir oda yapmışlar. Parasını ödeyip oradan alıyorsunuz, torbaya koyup, marketi boydan boya geçip diğer malların parasını ödemek için bir daha kuyruğa giriyorsunuz. Kasa-darın tepesindeki camekan içinde envai çeşit tütün mamulâtı, size “Beni de al, beni de al” diye bangır bangır bağırıyor, üzerlerinde yazan “Sigara sağlığa zararlıdır, öldürür” yazısını düşünmeden. Oldu olacak alkollü içeceklerin üzerine de “İçki sağlığa zararlıdır, süründürür” yazın ve tütün mamûllerini de tecrit edilmiş odalarda sattırın ki eşitlik sağlansın. (10 Kasım 2018)

Yaşam tarzına müdahale olmayan -ismi lazım değil, kayısısıyla meşhur- memleketin birinde fotoğraf makineleri müzesi kurulmuş ve kurulur kurulmaz ülkedeki en büyük fotoğraf makinesi müzesi unvanına kavuşmuş. Kuruluşta 1900 küsur olan fotoğraf makinesi adedi yeni başkan geldiğinde 2000’in üzerine çıkmış ve müze böylece Avrupa ve Asya’nın en büyüğü olmuş, dünyada ise en büyük ilk üç müze arasına girmiş. Günün öğleden öncesinde müzeyi gezip görünce ve görevlilerin gözleri parlayarak verdikleri teferruatlı bilgileri öğrenince hakikaten gurur duyuyorsunuz. Gelgelelim günün öğleden sonrasında, bir sohbet esnasında lâf bir şekilde tiyatroya geliyor. Şehir Tiyatrosu’nda oyun sonunda kadın erkek oyuncuların el ele tutuşarak seyirciyi selamlamalarının yasaklandığını, kadın ve erkek oyuncuların el ele tutuşmalarının şehir gençlerine kötü örnek teşkil ettiği gerekçesiyle böyle yapmamaları konusunda ikaz edildiklerini öğrendiğinizde, büyük müze nedeniyle duyduğunuz gurur artık duyulmaz oluyor. (11 Kasım 2018)

Koydum önüme 1, 8, 16, 43, 92, 124, 188 dakikalık filmleri, hangisi kısa film, hangisi uzun film diye kara kara düşünüyorum. 16 dakikalık 8 dakikalığa göre uzun; 124 dakikalık 188 dakikalığa göre kısa oluyor. Velhasıl hepsine “film” dedim geçtim. Kurmaca, belgesel, deneysel, vs. gibi ayırımları da kaldırdım kendimce, neticede hepsi hareketli görüntü, onlara da “film” dedim geçtim. (12 Kasım 2018)

Adam meselesinde de kısa film, uzun film isimlendirmesi gibi aynı durum söz konusu. Mesela uzun adam, kısa adam deniyor. Gelgelelim 160, 175, 189, 215 santimetrelik boylara baktığımızda 175’lik 160’lığa göre uzun, 189’luk 215’liğe göre kısa oluyor. Netekim mesele uzun adam – kısa adam olmak değil, mesele adam olmak. Aferim bana, çok güzel anlattım. (12 Kasım 2018)

Filmde kabadayı rolünde izlediğiniz oyuncuyu gösterim sonrasında fuayede çiçekli gömleği, kırmızı pantolonu ve kulağında küpesiyle gördüğünüzde sükutu hayale mi uğruyorsunuz, dünyanız mı kararıyor, şoke mi oluyorsunuz, tam olarak anlayamadım. (13 Kasım 2018)

8. Malatya Uluslararası Film Festivali sırasında yeni bir film festivalimizin daha olduğu haberini aldım. Gerçi 4 günlük bu festivalimiz biz Malatya’dan Eskişehir’e geçene kadar oldu bitti ama dikkat çekmekte fayda var. Henüz bizlere ulaşamadıkları için internetten araştırdım ve bu vesileyle Mersinlilere hayran kaldım. Sağ olsun Mersinliler 365 günlük koskoca yılda başka zaman aralığı kalmamış gibi aynı 4 gün içine 2 tane sinema etkinliği sığdırmışlar. Birisi 16-18 Kasım tarihleri arasında düzenlenen “Mersin Sinema Günleri”, diğeri 16-19 Kasım tarihleri arasında düzenlenen, adı üzerinde mubatakat, mukabatat, mubakatat -her neyse işte- sağlanamamış “1. Ulusal Mersin Altın Limon Film Festivali”. Tam burada aklıma estikçe önerdiğim film festivali adları önerimi tekrarlamam gerekiyor. Mersin’in festival etkinliğinin adı kamuoyuna 4 farklı adla duyurulmuş. Şöyle:

1. Ulusal Mersin Altın Limon Film Festivali
1. Ulusal Mersin İçel Film Festivali
1. Ulusal İçel Film Festivali
İçel Film Festivali

Bu kadar karışıklığa ne gerek var arkadaşlar, İstanbul Film Festivali gibi sadece şehrinizin adını kullanın. Altın Limon, Koza, Portakal, Baklava, Çınar, Ulusal, Uluslararası gibi kelimelere gerek yok, “Mersin Film Festivali” diye adlandırın gitsin. Bakın ne kadar güzel, kafa da karıştırmıyor. (19 Kasım 2018)

(09 Temmuz 2019)

Sadi Çilingir

sadicilingir@sadibey.com

16. Geleceğin Sineması Ödül Töreni 09 Temmuz’da Yapılıyor

Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı ve T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü iş birliği ile gerçekleşen 16. Geleceğin Sineması – Sinema Öğrencilerinin Kısa Film Projelerini Destekleme Yarışması’nın ödül töreni 09 Temmuz 2019 Salı günü 20:30’da Bahçeşehir Üniversitesi Galata Kampüsü Teras Kat’ında yapılıyor. 16. Geleceğin Sineması ödül töreni sonrasında sinemasever konuklara müzik performansı sunulacak.